Katalog

26 NİSAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR isMAth GÜLGEÇ fM OÖRPUNCÜ . KAMİL Bg/LE CooK SEVİS.Î SIPIZ. ARAMl^EA MÜSTg&NA BiR MUHABBtT CÜNKÜ EFENP.M " K E N D ' ORM4N H t N P i , VE M M i L BEV£FtNPi Df TIPKI BBNîM /" ( CUMHURİYET/5 Kemal Tahir'i anma toplantısında konuşan Baykal Sezer: Kemal Tahir kalıba uymadı \MÜT£KAMiUE£> ^ T i R / ...OPMANDAN SIKILIP \<AÇ,hA Aziz Nesia: Ketr.al Tahir'le aynı cezaevini paylaşmıştık. Bizim asıl arkadaşlığımızı sıkıyönetim bize sağladı, çok yararlannı gördük sıkıyönetimin. Hilmi Y a v u : "Devlet Ana" düz anlam düzeyinde okunursa, Osmanlı devletinin kuruluşuna ilişkin bir roman sayılabilir. Bence, Kemal Tahir'in en önemli özelliklerinden biri, yan anlamları, yani mitosları da sorgulamasıdır. Knltnr Servisi "Edebiyat, Idtleler tarafından kolayca. zevkk anlaşılır bir dilden ayn olarak düşunülemez', "GerçekçiMk, en açık gerçekleri yeniden araşlırmak gücüdür", "lnsanlar gibi toplumlar da yenildikleri zaman romantik olur. geçmişe sığınırlar"... Romancı Kemal Tahir'e ait olan bu sözler geçen perşembe günü Kenter Tiyatrosu'nun duvarlarını süslüyordu. Kemal Tahir'in 15. ölüm yılında, çoğunluğunu yazarlann oluşturduğu konuşmacılar, yazann kişiliğine, romanlarma, yaşam felsefesine dair çeşitli görilşleri dile getirdiler. Sunuculuğunu Can Gurrap'ın üstlendiği Kemal Tahir'i anma toplantısı Türkiye Yazarlar Sendikası ve Kemal Tahir Vakfı tarafından düzenlendi. Açılış konuşmasını yazar Adnan Özyalçıner'in yaptığı toplantıda konuşmacı olarak yer alan Kemal Sülker, "Hâl i nedenini bilemediğimiz 15 yıllık hapse mahkum olan ve bazılannca vatan haini sayılan Kemal Tahir, yurdunan insanlannı çok seven, üzerine titreyen, Türkiye'nin mutlnlugu için kalemini ojfaatan, çenesini yoran bir biiyiik insandı" dedi. Kemal Tahir'in kıyas yoluyla bile değil, tahminlere dayanılarak mahkum edildiğini belirten Kemal Sülker, " U n n n m bn yanlışlıklar gün ışıgına çıkacaktır" dedi. Kemal Tahir'in romanlannda çizdiği tiplere sürekli eleştiriler geldiğini söyleyen Kemal Sülker, yazarın yapıtlannda kötülük yapan insanlan ele almasımn, olaylann ürkütücü gerçeklerle dolu olmasından kaynaklandığıru da sözlerine ekledi. Bir dönem Kemal Tahir'le aynı 6 Ü M Ö N Ü N 1 1 Y I L M D A AMILM Kemal Tahir, ölümunün 15. yılında, Türkiye Yazarlar Sendıkası ile Kemal Tahir Vakfı'nın ortaklaşadüzenlediği bir toplantıyla anıkjı. Açılış konuşmasını Adnan Ûzyalçıner'ın yaptığı topiantıya konuşmacı olarak Kemal Sülker, Aziz Nesin, Hilmi Yavuz, Halit Refiğ, Cengiz Yazoğlu ve Baykal Sezer katjldılar. (Fotoğraf: Ara Güler) cezaevini paylaşan Aziz Nesin ise yaptığı konuşmada "Bizim asıl arkadaşkğnnızı skıyönetim bize sağladı, çok yararlannı gördük Hkıyönetimin" dedi. Birlikte bir yayınevi kurmayı ilk kez 1955 yılında cezaevinde tasarladıklarını anlatan Aziz Nesin, Kemal Tahir için "Müthiş tartışır, ama aslında düşünmedir bu. Bana öyle geliyor ki Kemal Tahir hic kendi kendine düşünmez. hep başkasıyla diyalog halindedir düşünurken. Butün konuşmalan aslında monologdur. Sesli düşündüğü için de hep aykın olduğu söylenmiştir" dedi. Kemal Tahir'in en yakın arkadaşlarından biri olan An? Nesin, Kemal Tahir'le hemen hiçbir konuda uzlaşamadıklannı, ancak zor durumda kaldığında güvenip sığınabileceği kişinin sadece Kemal Tahir olduğunu belirtti. Nesin, Kemal Tahir'in eşi Semiha Tahir'in de yazarın yaşamında önemli bir yere sahip "anıt bir kadın" oldu ğunu söyledi. Aynca bu tür anma toplantılanna sağcı gazetecilerin de konuşmacı olarak katılmaları gerektiğini vurgulayan Aziz Nesin, "Sagcı gazeteciler Kemal Tahir'i başka şekilde ele alıyorlar. Bu ölüm yıldönümlerinde onlar da Kemal Tahir'i değerlendirmelidirler. Sağ başka türliı, sol başka tiîrlu degerlendirsin" dedi. Daha sonra, Kemal Tahir'in edebiyatçı yönünü anlatan Hilmi Yavuz, yazarın yapıtlarının sadece düz anlam düzeyinde okunmasının yanlış olduğunu söyleyerek yazann "Devlel Ana" adlı romanını örnek verdi: "Devlet Ana düz anlam düzeyinde okunursa Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna ilişkin bir roraan sayılabilir. Acaba 'Devlet Ana'nın bize anlatmak istediği sadece bu anlam dıizeyi midir? 'Devlet Ana'nın yazınsal etkiyi gerçekleştiren yan anlamları da var. 'Bozkırdaki Çekirdek' de böyle degerlendirilebilir. Bence Kemal Tahir'in en önemli özelliklerinden biri de yan anlamları da yani mitoslan da sorgulamasıdır." Kemal Tahir'in yazmsalhğıyla ideolojik tavrını birbirinden aynmarun doğru blmayacağını belirten Hilmi Yavuz, Kemal Tahir'in de aynı Baizac ve Tolstoy'un okunduğu düzlemlerde okunması gereken bir yazar olduğunu sözlerine ekledi. Doç. Dr. Baykal Sezer ise ko P İ K N İ K PİYALE M4DRA nuşması sırasında, Kemal Tahir'in, bütün ömrünü Türk gerçeğine adadığını belirterek sözlerini şöyÂAAİ le sürdürdü: "Kemal Tahir, Türk ASMA insanını, Türk gerçeğini açıklama Ö>LE 9U0A1M I çabası içindeydi. Duşunceleri hazır kalıplara uymadı. Tartışmalan sırasında tarihi gündeme getirdi. Tarihi tartışmaya açması bizim dünya görüşlerimizi de tartışma konusu yapmaktadır. Bunu yapmak yürek ister." Kemal Tahir'in aynı adlı romatundan TV'ye uyarlanan ve Denetleme Kurulu tarafından sakıncalı görülerek yasaklanan "Yorgnn Savaşçı"mn yönetmeni Halit Refiğ, "Yorgun Savaşçı"yla ilgili goruşlerini şöyle dile getirdi: "Yor HIZLI GAZETECİ \ECDET >E gnn Savaşçı'nın başına gelenler, Kemal Tahir'in daha önce başına gelenlerden farklı değil belki. < . . RcTu, S'JVE 1966da 'Haremde Dört Kadın' Antalya Film Festtvali'nde göslerilirken bir gnıbun salonu basması ve film şeriüerini kopartması da bu kapsam içinde degerlendirilebilir. 'Yorgun Savaşçı'yla ilgili olarak işin aslımn ne olduğunu ben de bilmiyorum. O dönemin TRT Genel Müdüriı Macit Akman, kendisine sürekli mektuplar geldiğini soylemişti. Emekli korgeneral ya da başka imzalaria gönderilen mektuplarda, bu film oynabldığı Ukdirde TRT'nin vatan haini ilan edileceği belirtiliyordu. Ancak daha sonra Macit Akman yapttğı araşürmalarda Kara ve Deniz Kuvvetlerinde bu isîmde ko ÇİZGtLtK KÂMİL MASARACl mutanlann bulunraadığını öğrenmişti. Kemal Tahir'in 'Kelleci Mehmet' adlı yapıtmda olduğu gibi belki birinci, ikinci, uçüncü ihbar mektubu yırtıhp atılır, ama dordüncüsonün üstünde durulur." Kemal Tahir'in yayımlanmanuş notlarını derlcyen Cengiz Yazoğlu ise yazann 19311973 yüları arasında kaleme aldığı mektupları, notları, romanları, gunlükleri, şiirleri, yazıları üzerine şimdiye kadar bibliyografya hazırlanmadığını belirtti /UOTUİLUK AMUIOIE BEhJCE... B/ET. NE Ş İKı' KONU VAR: İM KÜLVSTü N£PAl Li TAZELER UER LİM&HPâ b'ıR öhi" PBP'M fCAR SiTTt'RETT/M Randy Breckerdan 5 konser ANKARA (AA) Rock, caz ve funky'nin birleşmesinden oluşan "Fusion" türünün öncülerinden biri kabul edilen ünlu Amerikalı cazcı Randy Brecker ve topluluğu, 29 nisan4 mayıs tarihleri arasmda Türkiye'de konserler verecek. Topluluk, 29 ve 30 nisan günleri Ankara'da 5. L'luslaraıası Ankara Sanat Festivali çerçevesinde, 2 mayısta tzmir Atatürk Kültür Merkezi'nde, 3 ve 4 mayıs günleri de Istanbul'da AKM'de sahneye çıkacak. Caz beşlisi, Randy Breckert. (trompet), Barry Finnerty (gitar), Dieter ng (bas), David Kikoski (piyano) ve Steve Smith'ten (davul) oluşuyor. John Lennon, Bruce Springsleen, Quincy Jobns, Paul Simon, Stevie \Vonder gibi dünyanın ünlü muzik ustalanyla birlikte plak, turne ve konserler gerçekleştiren Randy Brecker'in topluluğundaki öteki üyeler de tanınmış cazcılarla çalıştılar. . AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL I,ÖKHAN TARİHTE BUGÜN mMTAZ IK/İV4\ 26 Nisan 19f8'/?e SUGÛA/, ÜNLÜ HOUANMU KAOlN Arcer FAUNY BLAUt£BS/COeN OOĞMUÇTU ŞOETUYLA 1343 U1HD/SA KATTLO/GI SI&A&A, 3O YAÇlklDA EVU V£ Z ÇOCU/Ü AMMES/yOİ/, AMA ÇO£ G£ÇM£O£M, 1936 £>A JESSe OU/ENS'lN <4LC>lG( 4L7T/V AS4OALYA SAYfSlMA ULAŞAgAK, ŞAŞKMUK YE HAygAMLIK UYAMOf/SCf. S/°OeS£(/EISüE'e/A/ "UÇAN HOL " £>&>Ğ/ £iAA/x:ees<oeA/, ioo , 200 MeneeoeC ((f.Z) VE 4x 1OO MIÇTI. YÜKSEK. YE U2UM ATLAA4A YARrŞLAZINA GıeSEYOl, OHLAK/ DA KAZANIieDI. ÇÜfiJKÜ /</SiMDE OE, O S//SAI/İ& OİINYA &OWeu EÜMOEYDİ!. UCAN HOLLANDALL. ruyor. Yaşantısını değiştiren bir arabacının, alışmadtğı bir ortamda, Beyoğlu nda yaşadığı çelişki ve sorunlann konu edildiği dizide başrolleri Meral Oğuz ile Mahmut Cevher paylaşıyorlar. "Menekseli Vadi" adlı TV diasinde, öykünün yazan Sait Faik'i de Erdinç Bora canlandırıyor. (Fotoğraf: Lale Filoğlu) O İ r m n l a r a ^ F a i k ' ı n "Menekşeli Vadi" adlı öykusünden Arımel PıCIVI€mKlianar'ınsenary0)aştırd(g|VeyönettiğjTVdizısininçekimlerisu Maurice Bejart'ın 20. Yüzyıl Balesi îstanbul Festivali'nde Çağdaş baİenin entelektüeli Bu yaz, Uluslararası îstanbul Festivali'nde üç değişik bale topluluğunu izleme olanağı bulacağtz. Maurice Bejart'ın Yirminci Yüzyıl Balesi Topluluğu, Avustralya'nın önde gelen modern dans topluluklarından Sydney Dans Topluluğu ve klasikçağdaşmodern üçlemini dengeleyen Viyana Devlet Opera Balesi. JAK DELEON tstantml Festivali yeniden gündeme geldiğinde "sanatsever" kitle şöyle bir kımıldanır, kimi coşku ve açıkyıireklilik, kimi de önyargüarın dar aralığına sıkışmış burun kıvırmalanyla program çizelgesini karıştırmaya koyulur. Ama 16.' Uluslararası tstanbul Festivali'nde öyle bir dans topluluğu var ki, kıvnlan burunlan tek hareketle dümdüz eder: Maurice Bejart'ın 20. Yüzyıl Balesi! Bugün 61 yaşında olan Maurice Bejart için eleştinnenler "ojbirliğiyle" şu görüşe vanyorlar: "Eşsiz!" Dikkatinizi çekerim, tümü de "Kusursuz" demiyor da Bejart'ın öncesiz ve sonrasız olduğu gerçeğine mührünü basıyor. Kimdir Bejart? "Bir dâhi" demek yanlış olmaz kanlmca. Bale olgusunu (çağdaşlığı yalruzca estetik değişim olarak algılayıp) "entelelrtüel" düzleme taşıyan bir koregraf. Peki, neler içerir bu "entelektüel" düzlem? Felsefe, siyaset, cinsellik, tarih, mitoloji... Saymakla tükenmez. "Insan" olgusunu öne çıkarmak için "dansçı"yı geri plana iten bir anlayıştır Bejart'ınki; tlkyaz Ayini, Malraux, Baudelaire, Yolculuk ve Bir Dansçının Yaşamı başlıklı yapıtları bu görüşün "yaşayan" tanıklan sayılmalı. Bejart'ın tüm yapıtlarının eksiksiz dökümünü gerçekleştirmek iki dergi sayfasını silme dolduracağı için bir "listeleme" girişiminde bulunmuyorum. Şu kadanna değinmek yeterli: Maurice Bejart ve 20. Yüzyıl Balesi bu yıl Istanbul'da! Peki, ya modern dans ve dans tiyatrosu? Çağdaş baleyle modern dansm (hele dans tiyatrosunun) arasmdaki aynmın elmayla armut denli belirgin olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu gerçeğin sağlam kanıtlarından biri de Sydne> Dans Topluluğu. Avustralya'nın önde gelen modern dans/dans tiyatrosu birimlerinden olan Sydney Dans Topluluğu, Bejart gibi "dünyayı 1 sarsan ' bir koregrafm yönetiminde yeşeriyor. Bir Mdboumelu olan Graeme Murphy'nin özellikle Venedik'ten sonra başlıklı yapıtı müthiş bir "deha" ürünü: Video dan sayısız kez izlediğim Venedik' ten Sonra, Thomas Mann'ın Venedik'te Ölüm adlı romanı üstüne kurgulanmış biı dans tiyatrosu "şahaser"i. Viyana Devlet Opera ve Balesi en azından "şık" bir ünite olarak tanımlanabilir. Şöyle ki, bu kuruluşun kökenleri 18. yüzyıla değin uzanır ve büyük "beyaz" klasikleri sürekli sahnelemeyi "şiar" edinir. Aynı zamanda Georges Balanchine. John Neumeier, Jiri Kylian, Hans van Manen gibi modern koregrafların ürünlerine de yer veren Viyana Devlet Opera Balesi, çoğunluğu Avusturya Devlet Tiyatroları Bale Okulu'nda eğitim görmüş 80 kadar dansçıdan oluşuyor. Klasikakademik. tarzı temel almakla birlikte, çağdaşla modernin önemini gözardı etmeyen bu kurumun sahnesinde Joseph Hassreiter'ın 1888 yapımı Peri Bebek balesinden deneyci koregraf Ruth Berghaus'un Orpheus adlı modern dans çalışmasına dek uzanan yapımlar sergileniyor. Türk Devlet Balesi'nin kurucusu Ninette de Valois, Bolşoy'un genel sanat yönetmeni Yuri Grigoroviç ve Rodolf Nureyev'in de Viyana Devlet Opera Balesi'nin evrimine katkılan büyük olmuştur. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 26 Nisan 1938 oyunları gösterilmiş, muhtelif mınkıtalarda çocuk grupları, şehrin görülecek yerlerine götürülmüş, yavrulara hoş ve istifadeli saatler geçirmeleri temin olunmuştur. 1939199İ Filistinde karışıkhk ve tethiş devam ediyor Hayfa 20 Akkâ kampında mevkuf bulunan 224 Arab lehindeki tahrikât devam etmekte olub diin yeniden birtakım hâdiseler vukuuna sebebiyet vermiştir. Mevkuflann karıları Hayfa tacirlerine kocalannın temadi edip gitmekte olan mevkufiyetlerini protesto etmek için dükkânlarmı kapamağa ikna etmeye çalışmışlardır. Zabıta, nümayişçileri dağumak için müdahale etmek mecburiyetinde kalmıştır. Kamptaki mevkuflar, açlık grevini bırakmışlar ise de üç güne kadar serbest bırakılmadıklan takdirde tekrar grev yapmak tehdidini savurmuşlardır. Bundan başka tedhişçilerin faaliyeti Filistinlinin her tarafmda müteferrid süikasdler şekjinde devam • etmektedir. Çeteler kasabalan fıdyeinecata bağlamakta ve vergi taleb etmektedir. Kasabalar ahalisi, bu talebleri redde cesaret edememektedirler. Akkâ mıntıkası kasabalarından birinde üç kişi öldürülmüştür. faa) Çocuk hajtasının üçüncü günü Çocuk haftasmın üçüncü günü de büyük bir neşe içinde geçmiştir. Dün, öğleden sonra Eminönü mıntıkasındaki ilkmekteblerden seçilmiş mütaid yavrular, Eminönü Halkevinde bir şan konseri vererek eğlenmişlerdir. Dün akşam saat 20.30'da Erenköy Halkevi Sosyal Yardım Kolu binasmda küçüklere Karagöz gelenleri ve Yunan hariciye" erkânı Pitvon'a hareket • etmişlerdir. TürkYunan dostluğunu kuvvetlendiren munzam pakt, çarşamba günü imzalanacaktır. Selânik gazetelerine mensub gazeteciler, Türk matbuat heyeti şerefine bu gece büyük bir ziyafet vermişlerdir. Selanik 25 (Sureti mahsusada Ziyafet, gece geç vakte kadar giden arkadaşımız bildiriyor) samimi bir hava içinde devam Türk matbuat heyeti, dün etmiştir. Pityon'a vâsıl oldu. Başvekilimiz Celal Bayar, tstasyonda Yunan matbuat Atinadan avdetle Selânikte de mümessilleri tarafından tevakkuf edecektir. hararetle karşılanan Türk gazetecileri, Dedeağaç, Serez ve Selânikte matbuat mensubu ve güzergâhta da gençlik teşkilâtı ve konsolos Kara Buğday tarafından istikbal edümiştir. Bütün garlar, Başvekilimiz Celal Bayarın Atina ziyareti münasebeüle Türk Yunan bayraklarile donatılmıştır. Bu akşam Atina elçimiz Ruşen Eşrefle sefaret ileri Yunanistari'da hazırhklar İLAN ESKİŞEHİR İKİNCİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NE AİT KARAR ÖZETİ Eskişehir Şirintepe Mahallesi Ulubat Sk. No: 14'te fınn işleten Ali oğlu, 1951 doğumlu MEHMET ALİ SEZGİN'in, Noksan vezinli ekmek imal edip satışa arz etmek suçundan mahkememizin 31.03.1988 tarih 987/400988/239 sayılı kararı iie TCK.'nm 363/1, 402/2, 647 sayılı kanunun 4/1. maddeleri gereğince ALTM1ŞDÖRTBİNLIRA AĞ1R PARA CEZAS1 ile cezalandırılmasına kesin olarak karar venlmiştir. TCK.nun 402/2. maddesi gereğince ilan olunur. 07.04.1988 Basın: 17745 YİNİİNCİ YÜZYIL BALESİ Maurice Beıart ve Yirminci Yüzyıl Balesi bu yıl Uluslararası îstanbul Festivali ne katılan topluluklar arasmda. Eleştirmenlerın oybirtiğiyie 'fcşsiz" dive tanımladıkları Bejart yönetımindeki Yirminci Yüzyıl Balesi, bu yaz sartîüeverlei'n gözoesı olmaya en yakın topluluk'ardan biri. Maliye Hazinesi vekılı Av. İsmail Evci tarafından Adalar, Büyükada Yalı Mahallesinde Konak Sokağında kain eski 22 yeni 16 kapı nolu 46 ada, 15 parsel nolu gayrimenkulun Francisko kızı Marika, Farioğlu Manol, Yorgı Panayot adlanna kayıtlı iken yaptırılan zabıta tahkikatında bilen ve tanıyana tesaduf edilmemesi sebebiyle, mahkenıemizde 1987/696 esas sayılı ile açılan davanın duruşmasmda ara kararı gereğince adları ve adresleri yazılı şahısların gaipliğine ve taşınmazın hazıneye de\ rine dair bu da\a sebebiyle Francisko kızı Marika, Fauoğlu Manol, Yorgi Panayot'un kendileri veya tanıyanlan tarafindan adreslerinin 1 sene içerisinde dosyamıza bildirilmesi M.K.nun XI. maddesi gereğınce ılan olunur. İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN