Katalog

CUMHURİYET/9 Köylüye 'Deli DumnıT vergisi Köprüden geçen v e g e ç m e y e n : DYP'li Aykon Doğan, KDV ve stopaj uygulamasınm çiftçiyi zor duruma düşiirdüğünü söyledi. Doğan, "Türk vergi sistemi içinde Deli Dumrul vergisi vardır. Çiftçi ürününü sattığında kârlı ya da zararlı olduğuna bakılmadan yüzde 4 stopaj ödüyor. Bu köprüden gecenden de geçmeyenden de para almaktır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) TBMM Genel Kurulu'nda 1988 yılı bütçesinin bölümleri üzerindeki görüşmeler dün gelir bütçesinin kabul edilmesiyle tamamlandı. Gelir bütçesi görüşülürken DYP'li Aykon Doğan, tarım ürünlerine uygulanan stopajı "Deli Dumrul vergisi" olarak niteledi. SHP'li kamer Genç ise Maliye ve Gümrük Bakanı Kıırtcebe Alplemoçin'e Başbakan Özal'ın ABD'de çiftliği olup olmadığını sordu. Ancak, Alptemoçin bu soruya yanıt vermedi: Taşıt ödeneklerinin 12 milyar 558 milyon lira azaltılması sonucu genel bütçeye dahil dairelerin harcamalar için verilen ödenek 20 trilyon 706 milyar 923 milyon liraya indi. Gelir bütçesi üzerinde DYP grubunun görüşünü açıklayan Aykon Doğan, pahahlığa yenik düşen hükumetin faturayı millete çıkardığını belirterek milletin cebindeki yüz liranın altmış lirasının uyurken alındığını söyledi. Do|an, ANAP iktidannın israf çabası içine düştüğünü kaydederek önümüzdeki günlerde beiediye hizmetlerine ve KİT ürünlerine yeni zamlar yapılacağını kaydetti. TBMM'de bütçe görüşülürken Devlet Bakam Yusuf Bozkurt Özal'ın ABD'de Türkiye'nin borçları için görüşmeler yaptığına dikkati çeken Doğan, "Siz meseleyi 1980 öncesinde aramaya devam eltikçe doğru yolu bulamazsınız, gazeteleri okuyun, 1980'le uğraşmayın, önce Devlel Bakanınızı buraya gelirin" dedi. Doğan, devlet bütçesine su verebilecek kaynak kalmadığını bildirerek pahalılığın devletin bütçesini tahrip ettiğini belirtti. 1980 bütçesinin iç ve dış borçlara karşı ölüm kalım savaşı verdiğini anlatan Doğan, gelecekte enflasyonu Demirel'in başında olduğu hükumetır. önleyeceğini söyleyince, ANAP'lılar, "yağ çekiyor" diye laf attı. Doğan, daha sonra "Madam Thatcher'a kendinizi pohpohlalacağını/a enflasyonu nasıl düşiirdüğünü sorsaydımz. O buraya kendi memleketindeki ekonomik durgunluğa çare bulmak, mal satmak için geliyor" diye konuştu. Aykon Doğan, KDV ve stopaj uygulamasınm çiftçiyi zor duruma düşürdüğünü de kaydederek "Türk vergi sistemi içinde Deli Dumrul vergisi vardır. Çiftçi ürıınunü satlığında kârlı, zararlı olduğuna bakılmadan yiizde 4 stopaj öduvor. Bu kopriıden gecenden de gecmeyenden de para almakla aynıdır" dedi. Doğan, 88 nıalı politikasını hükumetin değil, 1987 enflasyon rakamlannın belirlediğini de sozlerine ekledi. •BetülUncular •HakkıErdem •Canan Gedik •Faruk Bildirici POKTRE 1988 maliyılı bütçesinde2 trilyon 465 milyar liralık açık var QVlClttlCfttOClCltl Nakşî bir âşık Oya gibi vergi y a s a l a r ı : Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin 1988 yılında daha düşük enflasyon gerçekleştirilmesi amacında olduklarım söyledi. 2000 yılında 20 milyar dolarlık ihracatın hedef alınması gerektiğini söyleyen Alptemoçin, "1984'ten bu yana vergi yasalarını oya gibi işledik" dedi. SHP grubu adına konuşan Vedat Altun ise vergi anlayışının yeniden gözden geçirilmesini istedi ve vergi tabanının düşürülerek tavanın yükseltilmesini önerdi. Altun, fonların genel bütçe ile aynı koşullarda denetlenmesi gerektiğini de vurgulayarak iktidarın bir yandan sıkı para politikası uygulayıp, bir yandan da açık finansmana gitmesine dikkati çekti. Altun, butçede vergi gelirlerinin yüzde 60 artacağının ongörülduğünü de bildirerek bunun samimi olmadığını söyledi. Altun, son yıllarda vasıtalı vergilerin hızla artmasının orta direğin belini kırdığını belirtti. ANAP grup sözcülerinden Ünal Akkaya, Maliye Bakanlığı'nın harcamalan disiplin altına almak için yoğun çaba harcadığını bildirerek, öteki bakanlıklarda tasarrufa uyulmamasını eleştirdi. Akkaya, "Bütçenin bir lirası bile heba edilmemeli" dedi. ANAP'h Nihal Türker dc bütçenin sağhklı fınans kaynaklanna kavuşturulduğunu, alman önlemlerle vergi gelirlerinin arttırıldığını savundu. Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, yıllardır KDV konusunun tartışılmasına karşın, ANAP iktidan tarafından başlatıldığını bildirerek "bn yürek mesetesidir" dedi. Alptemoçin, çalışanlara vergi iadesi uygulaması ile fiş ve belge arama alışkanhğının getirildiğini, böylece vergi gelirlerinin arttığını bildirerek 1988 yılmda daha düşük enflasyon gerçekleştirilmesi amacında olduklarım söyledi. 2000 yılında 20 milyar dolarlık ihracatın hedef alınması gerektiğini de bildiren Alpttmoçin, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak amacında olduklarım anlattı. Alptemoçin, 1984'ten bu yana vergi yasalarının gökten zembille inmediğini kaydederek "Biz bu konuda çok çalıştık, bunlan oya gibi işledik" dedi. Gelir bütçesinin oylamasına geçileceği sırada SHPTunceli Milletvekili Kamer Genç, Maliye ve Gumruk Bakanı Alptemoçin'e, gazetelerde Başbakanın ABD'de çiftliği bulunduğu yolunda haberler yer aldığını anımsatarak Başbakanın böyle bir çiftliği olup olmadığını sordu. Alptemoçin, Genç'in bu sorusu üzerine oturduğu yerden elini kolunu sallayarak "böyle şey de sorulur mu?" anlamında işaret yaparken soruya yanıt vermedi. Genel kurulda daha sonra yapılan oylamada 1988 yılı gelir bütçesi kabul edildi. Bütçede son gün Açık, 2 trilyon 452 milyar 442 milyon Kabul edilen tasarıya göre, genel bütçeye dahil dairelerin harcamaları için verilen ödenek, taşıt ödeneklerinin 12 milyar 558 milyon lira azaltılması sonucu 20 trilyon 706 milyar 923 milyon liraya indi. Genel bütçenin gelirleri ise bütçe komisyonundan geldiği gibi 18 trilyon 254 milyar 481 milyar lira olarak aynen benimsendi. Böylece bütçe tasarısında başlangıçta öngörülen 2 trilyon 465 milyar liralık açık, son düzenlemelerle 2 trilyon 452 milyar 442 milyon liraya indi. Katma bütçeyi kuruluşlaraaynlan ödenek de taşıt alımiarının genel kurulda kısıtlanması sonucu 3 milyar 126 milyon lira azaldı. Katma bütçeli idarelerin 1988 yılı gelirleri 175 milyar lirası öz gelir, 3 trilyon 98 milyar 433 milyon lirası da Hazine yardımı olmak üzere 3 trilyon 273 milyar 433 milyon lira olarak benimsendi. 1988 mali yılı bütçesinin tümü üzerindeki son görüşme genel kurulda bugun yapılacak ve bütçe oylanacak. Televizyonda naklen bütçe yayını yok Eyüp Aşık, siyasi deneyimini Trabzon'da ülkücü derneklerin kulislerinde edindi. Veysel Atasoy'un Trabzon'da ANAP il örgütünü kurma önerisini büyük bir zevkle kabul eden Aşık, böylece dernekçilikten politikaya terfi etti. ANAP içinde cesur bir politikacı olacağı daha o günlerden belli olan Aşık, il örgütünü buradaki Dallas Gazinosu'nda kurmakta bir sakınca görmedi. Aşık, "Benim o gün kurucu üye olarak saptadıgım isimlerin hepsi bakan oldular" diye övünerek parti yönetiminde kalmayı yeğledi. Mehmet Keçeciler'in yardımcısı olarak ANAP Genel Merkezi'nde ilk görevine başlayan Aşık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahreltin Kurt ile çekişirken Keçeciler'in genel başkan başyardımcısı olmasıyla birlikte partide "koltuksuz" kaldı. Aşık, bu dönemde kendisini Trabzon'a adadı ve örgütü güçlendirmek için çaba harcadı. Bu çalışmalar sonucunda gücü Trabzon'un da dışına taşarak Karadeniz illerindekı tüm kongrelere damgasını vurdu. Nakşibendi olduğunu açıklamaktan çekinmeyen Aşık, hukukçu olmadığı halde anayasa değişikliği, siyasi partiler, seçim yasası ile yerel seçim yasa tasansının "miman" olarak ortaya çıktı. Partide hiçbir göreve talip olmadığı halde Aşık'ın grafiği sürekli bir yükseliş gösterdi. Genel başkan yardımcısı olduktan sonra ANAP'ın yayın organı Petek Gazetesi'nin sorumluluğunu üstlenen Aşık, gazetede muhalefet yapmaya başlayınca bazı bakanların tepkisini topladı. Aşık, dünkü konuşmasıyla tarikat savunuculuğundan demokrasi havariliğine yükseliverdi. ANAP'lılar gruptaki konuşmasından sonra Aşık'a şöyle takılıyorlardı: "Herhalde artık Hurriyet Gazetesi salılmayan bir seçim bölgesinden aday olursun." K ULIS Ranıazanın yararı Ramazan ayının bir yararı da sigaranın dumanı konusunda. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı'nın başaramadığını Ramazan'ın başardığı TBMM kulislerinde somut biçimde görüldü. Sigaraya düşkun politikacılar oruç tutmaya başlayınca özellikle ANAP kulisindeki duman yoğunluğu hemen hiç kalmadı. Bir de sigara içen gazeteciler olmasa kuliste havanın temiz olduğu ender günler yaşanacak. Sigara içmeyenlerin rahatlamasına neden olan bu olay, Meclis lokantasında da Icendini gösterdi. Bütçe görüşmeleri nedeniyle her gün saat 13.00 ile 14.30 arasında yoğun olan lokanta trafiği birdenbire rahatlayıverdi. Ayrıca TBMM kafeteryası da Ramazan nedeniyle kapatılınca akşam saatlerinde tostla açlığını bastırmaya çalışan SHP'li parlamenterler de zorunlu oruç tutma durumunda kaldılar. Haber Dairesi Başkanı Cafer Demiral bütçenin 20 gün arayla ikinci kez televizyondan yayımlanmasımn "ilgiyi azaltacağını", bu yüzden bütçenin son gün görüşmelerinin naklen yayımına gerek duymadıklarmı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) 1988 mali yılı bütçe tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi bugün tamamlanacak. Partilerin sözcüleri, bütçenin tümü üzerindeki görüşlerini açıkladıktan sonra tasarı oya sunulacak. TBMM Genel Kurulu, bütçenin tümü üzerindeki görüşmeleri bugünkü birleşiminde yapacak. Saat 10.00'da toplanacak olan genel kurulda ilk olarak SHP, daha sonra DYP ve ANAP sözcüleri görüşlerini açıklayacaklar. SHP'den Grup Başkanvekili Deniz Baykal, 1.5 saat konuşma hakkını kullanacak. Baykal'dan sonra kürsüye DYP adına Genel Başkan Süleyman Demirel gelecek. Demirel de 1.5 saat süreyle bütçenin tümü üzerinde görüşlerini açıklayacak. Son olarak ANAP Grup Başkanvekili Abdülkadir Aksu ile Eskişehir milletvekili Erol Zeytinoğlu konuşacaklar. Bütçenin tümünün oylanmasından sonra Başbakan Turgut Özal'ın kısa bir teşekkür konuşması yapması bekleniyor. Bütçe tasansının tümü üzerindeki görüşmeler TV'den naklen yayımlanmayacak. Haber Dairesi Başkanı Cafer Demiral, bütçe tasansı görüşmelerinin son gününün TV'den naklen yayımlanmaMna gerek duymadıklarmı belirterek şöyle konuştu: "Bütçenin ilk giinü görüşmeleri televizyondan naklen yayımladık. 20 gün arayla ikinci kez bütçe görüşmelerinin naklen verilmesi ilgiyi azallır." fîornjnljnjn f O t O O f S f I B a s b a k a n Tu'sJut Özal Hürrıyette Erol Simavi ımzasıyla yayımlanan yazıya duyduğu kızgınlırjı TBMMye geldığınde hâlâ * " * 5f•••••Sf ••• I W M * 5 | I B I ı atamamıştı. Yüzü iyice kararmıştı. Kuliste gazetecılenn sorularını alaycı bir ifadeyle gecıştıriyordu Bununla bırlıkte. gazetede yer alan yazı. ANAP'ta kaynayan kazanın altındakı ateşe dökulen "bir tas su" oldu Muhafazakârından lıberaline, hareketçısine herkes, aralarındaki anlaşmazlığı unutmus. basını sucluyordu Sonuçta herkes aynı tarafa yüklenince, gruba kızgın gıren Ozal etrafına gülucükler dağıtarak TBMMden ayrıldı. (Fotoğraf: CanerGörenAA) SHP ve DYFden ANAP'a çağrı İki muhalefet partisi, çalışma yaşamıyla ilgili anayasa değişiklikleri için bir araya gelerek ANAP'a bu konularda görüşme çağnsı yaptılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP ve DYP yöneticileri çalışma yaşamıyla ilgili anayasa değişiklikleri konusunda dün yeniden bir araya geldiler. SHP Genel Sekvekili Fikri Saglar ve Grup Başkanvekili Hikraet Çetin ile DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger ve Grup Başkanvekili Köksal Toptan arasında dün yapılan görüşme sonucunda anayasa değişikiiklerini ele almak üzere ANAP'a görüşme çağnsı yapıldı. SHP Genel Sekreteri Sağlar ve Grup Başkanvekili Çetin, dün DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan'ı ziyaret ettiler. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger'in de katıldığı toplantıda SHP'nin onceki gün DYP'ye ilettiği çalışma yaşamıyla ilgili anayasa değişiklikleri konusundaki öneri paketi ele alındı. Görüşmede, demokratik bir çalışma yaşamının kurulabilmesi için anayasa değişikliğinin gerekli olduğu göriişüne varıldı. SHP Genel Sekreteri Sağlar, partiler arasında siyasi partiler ve seçim yasası konusunda da bir çalışma yapılması gerektiğini belirterek, eski siyasi partilerin devamı olamayacağına ilişkin hükmün kaldırılması gerektiğini söyledi. Sağlar, artık bu tip kısıtlamalann, engellerin Türkiye'nin demokratik yaşamında bulunmaması gerektiğini de vurgulayarak, bu konunun da önümuzdeki günlerde ele alınacağını bildirdi. DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan ise, çalışma yasalarının ILO normlarına uygun duruma getirilebilmesi için anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu bildirerek, bu konunun siyasi bir yönü olmadığını söyledi. Toptan, "Meseleyi siyasel üstü düşünmek ve tüm siyasi partilerin mutabık kalacağı bir metinden anayasamn bu konudaki maddelerini çağın şartlanna uygun hale getirmek lazım düşüncesindeyiz" dedi. SHP ve DYP yöneticileri toplantıda anayasa değişikliği öneri paketinin aynntılan üzerinde durmadılar. DYP'liler metnin kendilerine yeni ulaştığını ve inceleme olanağı bulamadıklannı bildirerek yeniden görüşmeyi önerdiler. Toplantıda 25 nisan pazartesi günü konunun ayrıntılarıyla ele alınması için yeniden biraraya gelinmesi, ayrıca bu toplantıya katılması için ANAP'a da çağrı yapılması kararlaştırıldı. Toplantıdan sonra SHP Grup Başkanvekili Çetin, ANAP'a bir çağrı yazısı ile değişiklik önerilerini içeren metni gönderdi. Bakanlar aydınlatma gezüerine çıkacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, tüm bakanlar ile ANAP Başkanlık Divanı üyelerinin TBMM'nin tatile girdiği süre içerisinde "halkı aydınlatma gezilerine" çıkmalarını istedi. Turgut Özal, dün ANAP grubunda yaptığı konuşmadan sonra kürsüye ikinci kez gelerek TBMM'nin 3 mayısa kadar gireceği tatil süresince bakanlar ve başkanlık dıvanı üyelerinin kendilerine gösterilen illerde gezilere çıkmalarını istedi. "Bakanlara tatil yok" diyen Özal, başkanlık divaru üyelerinin gö> r•• lendirildikleri illerde yapacaklan gezilere milletvekillerinin de seçim bölgelerinde katılmalarını istedi. "Bu gezilerde halkı aydınlaün, propaganda yapın" diyen Özal, tatilin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Tunceli düşkünlüğü Başbakanın tüm bakanları hükumetin "zam politikası"nı anlatmak ve belki de bakanların "parti teşkilatım rahatlatmaları" m sağlamak amacıyla yurdu dolaşmakla görevlendirmesi sırasında bazı iller paylaşılamadı. Son günlerde bir Tunceli düşkünlüğünü yaşayan Devlet Bakanı Adnan Kahveci görevlendirildiği iller arasına Tunceli'nin de alın. ^ masını istedi. Ama ANAP ve hükümet iHşkileriyle görevli Devlet Bakanı Kâzım Oksay nedense Kahveci'yi Tunceli yerine Istanbul, Erzincan ve Elazığ'a gondermeyi yeğledi. Tunceli ise Karadeniz'in "yedi dil bilen" bakanı Fahrettin Kurt'a düştü. Kurt'un bildiği diller, kendi deyişiyle "işçi lisanı, memur lisanı. çocuk lisanı, koylü lisanı, politikacı lisanı, ögrenci lisanı ve esnaf lisanı" olarak sıralanıyor... Antipatik bakan Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin TBMM Genel Kurulu'na bakanlığıyla ilgili eleştirileri yanıtlamak için kürsüye çıktığında kendisini tanımlamadan yapamadı. Alptemoçin sözlerine, "Sempatik olmayan bir Maliye ve Gümrük Bakanının sempatik olmayan sozlerini dinleyeceksiniz. Bu zamanı sizi mümkün olduğu kadar hafifleterek geçirme>e çalışacağım" diye başladı. Alptemoçin'in, kendisinin sempatik olmadığını söyleyen konuşmacılara nazire için kullandığı bu sözler, ANAP'h Ayhan Uysal'ın "Tam tersi, sürçü lisan etmişler" tepkisiyle karşılandı. 21 Nisan Perşembe Turizm Sektörümüz için Onemü bir gün Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ekonomık Bülten Gazetesi'nin ortaklaşa düzenledikleri önemli bir sempozyum bu Perşembe Istanbul'da yapılıyor. Turizm Eğitimi Ve İietişim Teknolojisi konulu sempozyum Turizm Sektörünün yarını için aydınlatıcı... yönlendirici olacaktır. Gönül genel sekreterlikte ANAP Genel Başkan Danışmanlanndan Mustafa Taşar dün bütçe görüşmeleri sırasında genel kuruldaki Bakanlar Kurulu sıralarına oturdu. Taşar, uzun süre Bakanlar Kurulu sıralarından ANAP'lı milletvekillerini gözledi ve önündeki zarflara bir şeyler karalayıp durdu. Gönlünde "ANAP Genel Sekreterliği" yatan Taşar'ı Bakanlar Kurulu sırasında görenler şaşırdılar: Bakanlık sırasında oturmaya m1 alışıyorsunuz? Taşar'ın yanm şaşırtıcıydı: Yok hayır. Akşam milletvekillerine yeraek veriyorum. Davetiyeleri yazıyordum. Kimin salonda olup olmadığı en rahat Bakanlar Kurulu sırasından görulüyor. Onun için ora\a oturdum. P R 0 G R AM Bu sempozyum Türkiyeye Yön Verenlerin Gazetesi Ekonomik Bülten okuyucularına açıktır. Sağlık ^asası'nın 19 maddesine iptal Anayasa Mahkemesi, SHP'nin 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Teınel Yasası'nın iptali istemiyle açtığı davayı sonuçlandırdı. Mahkeme, sağlık işletmelerinde sözleşmeli personel çalıştınlmasını anayasaya aykırı buldu. ANKARA (AA) Anayasa Mahkemesi SHP'nin 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Yasası'nın iptali istemiyle açtığı davayı dün sonuçlandırdı. Mahkeme iptali istenen 19 nıadde ve fıkradan 7'sini anayasaya aykırı buldu, 12"si hakkındaki istemi ise reddetti. Mahkeme sağlık işletmeleri kurulmasına ilişkin madde hakkındaki istemi reddederken, bu işletmelerde 'özleşmeli personel çalıştınlmasını anayasaya aykırı bularak iptal etti. Buna göre işleımeleı yalnızca ozcl bir nıeslek bilgisine ve ıhtisasına ihtiyaç gösteren veya ulkc düzeyiııde mesleki geli;>me>i ıajla\acak Turk ve yabancı uyruklu elemanlan sözleşmeli olarak çalıştırabiiecek. Anayasa Mahkemesi, genel sağlık sigortası ile ilgili maddeyi anayasava uygun buldu, ancak genel sağlık sigortasının tek elden yurülülmesini sağlamak amacıyla butün sosyal guvenlik kuruluşlannın sağlık sigortası bölümleri ile tahsil ettikleri sağlık primlerini tek bir elde toplamayı amaolayan hukmü ise anayasaya aykırı gördü. Turk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prot" Dr. Nusret Fişek, Anayasa Mahkemesi'nin Sağlık Hizmetleri Temel Yasası'nın bazı maddelerini iptaliyle ilgili olarak, "Yasanın zalen uygulanabilirliği yoklu" iddiasıııda bulundu. M TüijzimZ l Kultut w Ttnan HaJunı i «alıtuın IW A\ ıbuıılMİ Rınık srtıır Meim tofcmı ı (I) O (M) Turumde faftııı vt Uımı kunıi^lanntıı hılıncieınlıfilmoı l)n Ik Kıknl III«Mni«J (TIGFVI • Muafa 1 I K K N ITunnn U a n l ı p Vtrtoar tınlımnsı) luhunsıllınll K TURİZM İ L E T İ Ş İ M ECiTiMi V E TEKNOLOJİSİ U <ın I I. IS U Juw\ nm/m «»Mtı tjıtıra *rai KIIIZA* I »ı*a*l I ımtralM I lur>sr V^HdnuPtoN 1 IIHWMM (III) 12IK) NıırlitJı <mj kaicııır egıtııtı •ııaiıllALU'IKİB» S E MP 0 Z Y U M U M» Niıritklı [vwnnl r (V) ISIKI Maillk'r t£mm j I» K lll KB U.MI I IkJb^.U lk*bd«ı> Ekonomik Bülten • 21 Nisan 1988 Perşembe m Etap Marmara'Istanbul m Saat: 9.30/16.00 ll««ıj. B>\MtİLK\ ı IVMN V<\ I ıı "Türkiyeye Yön Verenlerin Gazetesi"