25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NÎSAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAIL GÜLGEÇ EFENt>,M. KEND.Sİ ONCE MiMAK OUMuş.. F k A T SONRA AJ SiMDi PB OUYPD&UMA SoNUNRA GÖPPU6U \ NUZ ĞİBi PÜPüM, ' BU U KATU AB4RTMANA MÜZtK FttJZ AIİ HAYVANLAR Kemanla arama kumaş girmemeli Karajan'la ilk plağını 14 yaşında yaptıktan sonra önce Karajan'ın, sonra da Tann'mn "Yürii ya kulum" dedikleri AnneSophie Mutter, her ne kadar bir modern zamanlar Rita Hayworth'üne benziyorsa da kemamnı çenesiyle çıplak omzu arasına sıkıştınp çalmaya başladığında, bu genç hammın hiç şakası olmadtğım anlamakta gecikmiyorsunuz. AnneSophie Mutter, göğüslerinin önemli bir miktannı dışarda bırakan kan kırnuzısı "strapless", yani askısız tuvaletinin eıeklerini savurarak, yüzünün sağ tarafını çapkınca önen mebzul dalgah saçlannı uçuşturarak sahneye çıktığında konser salonundan aldığı ilk tepki derin bir iç çekmesi oluyor. Ancak, AnneSophie Mutter, her ne kadar bir modern zamanlar Rita Hayworth'üne benziyorsa da kemamnı çenesi ile çıplak omzu arasına sıkıştınp çalmaya başladığında, bu genç hammın hiç şakası olmadığını anlamakta gecikmiyorsunuz. "Keman bemtn bir parcam, aramızda kemanın doğal titrçşimlerini donuklaştırecak bir kumaş parçası olmamalı, doğrudan dogruya tene temas eden kemandan çok daha iyi ses çıksiyor" diyor AnneSophie Mutter. İnanmazsamz 11 Nisan 1988 tarihli "Newsweek" Dergisi'ni bulun ve okuyun. Aynen böyle söylüyor 24 yaşındaki Alman kemancısı. Eskiden kadın solistler giyimlerine kuşamlanna pek önem vermezlerdi. Hele Myra Hess, Clara Htsldll, Gina Bachauer gibi piyanistlerin fotoğraflanna bakıldığında "Bu tatlı büyükanneler de nereden heves etmişler piyano çalmaya" dedirtirlerdi insana. Kırlaşmış saçlannı enselerinde topuz yapan, bedenlerini, gri, bej ya da siyah renklerde, biçimsiz elbiseler Son zamanlann parlayan kemancısı AnneSophie Mutter: »CfM PUM PtiMd PiL/lN KİM KİME DUM DUMA BKHİÇ AK TEK GERÇEK DOSTUYUL AnneSophie Mutter'in uzel yaşamının bir pop yıldızının yaşamından tek farkı. kemanıyla birlikte geçirdiği saatlerin uzunluğu olsa gerek. Stradivarius'lennden Stradrvarius beöenen Mutter, 'Bemm gunum kemanımla geçer, tek gerçek dostum o" diyor. içinde gizleyen kadın solistlerin yerini, havai fışek gibi göz kamaştıran, Amerikalılann "glamoar giri" tanımlamasına uyan genç hanımlar aldı yeni zamanlarda. Dior giysileri, Japon ıpekleri, pırıltüı kadifeler içinde sahnelerde arzı endarn eden yeni solistlerin yetenek ve artistlik açısmdan eskilerden hiçbir eksikleri yok aslında. İçinde yaşadığımız "multimedia" çılgınlığında, insanlan evlerinden kopanp konser salonlanna çekebilmek için sadece müziğin büyüsü yeterli değil ne yazık ki. Sanatçuann özel yasamlan, giyimleri, kişisel antikalıkları, basın ve yayın organlannda işlene işlene konser salonları doluyor ve plaklar ancak böyle satılıyor artık günümüzde. AnneSophie Mutter, altı yaşındayken Almanya'da her yıl 624 yas gnıbu müzisyenler arasında yapılan "G«nc Müzisyenler" yanşması birincisi olmuş. Aynı yanşmayı ertesi yıl yine birincilikle kazanınca, yanşmayı düzenleyenler kendisinden yansmanın sağlığı açısmdan bir daha katılmamasım rica etmişler. 13 yaşında Karajan'ın karşısına çikan Mutter'in, bu buluşma konusunda pek büyük beklentisi yokmuş. Ne var ki, herkesin, huzurunda korkudan buz kestiği büyük Karajan, Mutter'in çaldığı eserleri sonuna kadar hiç kesmeden dinle/ince iş değişmiş. Karajan'la ilk plağıru 14 yaşında yapan Mutter'e önce Karajan, sonra da Tann "yürii ya kalnm" demiş o gün bugün. Mutter, şu sıralarda yılda 120 konser veriyor, konser takvimi 1992 yıhna kadar dolu. Deutsche Grammophon ve Angel ıçin yaptığı plaklann sayısı bclli değil. Londra'daki Royal Academy of Music'de (RAM) Mutter için "Ulnslararası Keman Çalışmalan" kursüsü acılmış durumda. RAM ögrencüen arasında Mutter'in sukseki muthiş.. "Eline aldığı en kötii kemandan bile Stradrvarius gibi ses çıkanyor" diye hayretlere düşuyor oğrenciler. "Newsweek"teki yazıda Mutter'in kemamndan değil, kemanlanndan, daha doğrusu en çok sevdiği Stradivarius'undan söz edi P İ K N İ K PtYALE MADRA liyor. Stradivarius'lanndan Stradivarius beğenen Mutter, "Benim güniim kemanımla geçer, tek gerçek dostum o " diyormuş. BJL BAJCALIM AnneSophie Mutter'in özel yaşamının bir pop yıldızının yaşamından tek farkı, kemanıyla birlikte geçirdiği saatlerin uzunluğu olsa gerek. Beyaz Porsche arabası, Monte Carlo'daki apartmanı, jetset dostlanyla, alışılmış konser sanatçısı imajında hatırı sayılır bir gedik açıyor AnneSophie Mutter. EÜMDE N E Mozart'ın yapıtına yepyeni bir soluk Önceki hafta Zubin Mebta yönetiminde Maggio Musicale Fiorentino Orkestrası'nın yorumladığı Çaykovski 4. Senfoni'yi dinlerken, yıllar önceki tstanbul festivallerinden birinde Aleksander Dimitriyev'in yönettiği Leningrad Senfoni Orkestrası'nın aynı eseri yorumlamasını anımsamış ve özlemiştim. Rastlannya bakın, bir hafta sonra Aleksander Dimitriyev lstanbul'daydı. tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın olağan hafta sonu konserlerini yöneten Dimitriyev, Leningrad Filarmoni Orkestrası'nın daha geçenlerde ölen artık efsaneleşmiş şefi Yevgeni Mravinski'nin asistanlığını yapmış, derınliği, bilgısi, ustalığıyla sivrilmiş bir şef. öyle ki Mozart'ın bel*ki de en popüler eseri olan, popülerliği yüzünden de müzikseverlerin neredeyse ezbere bildikleri bir eseri, "Kuçük Bir Gece Muzigi"ni, çiğnenmiş sakız olma tehlikesini aşarak, yepyeni ve taze bir solukla, incelikle ve itinayla yönetti. Orkestramızın yaylı çalgılan bırkaç entonasyon bozukluğunu sayraazsak, zarif ve doğru bir Mozart yorumu çıkardılar. Burada, orkestra gruplannın ayrı ayn çalışmaları gereğine değinmeden geçemeyeceğim. Mozart gibi ses dokusunun saydamlığı dolayısıyla müzisyenleri ayrıntıya eğilmeye iten bir bestecinin müziğini yorumlarken, bir ses "küme" sinin içinde kaybolup gideceğini sandığıruz en ufak bir kayma, belli belirsiz pes veya tiz basma, arşenın yine belli belirsiz kısa veya uzun tutulmasının bile "küme"nin butunluğunu bozacağını göz onune almak zorundayız. Orkestranm uyeleri arasındaki düzey ve deneyim farklılıkları, özellikle bu tür eserlerde tabak gibi ortaya çıkıyor. Kaldı ki bugün deneyimli ve üstün nitelikli elemanlardan oluşan orkestraların bile nasıl aynntılı grup çalışması yaptıklarını biliyoruz. Konuya bu açıdan bakıldığında tDSO'nun gerek Mozart, gerek "Stravinski'nin "Aleş Kuşu" suitinde eldekı malzeme çerçevesinde en iyi çalışmayı yaptığım ve çalışmanın semeresini aldığını görüyor, ancak ayrıntıya ve özel çalışmaya daha ozenle eğilindiğinde sonucun pek tabii çok daha olumlu olacağına ınanıyoruz. "Aleş Kuşu"nda orkestranm tüm üyeleri yanında fagot, obua ve korno sololan, flüt ve trombon gruplan hem elde ettikleri sesin niteliği hem de guzel cümleleriyle dikkati çekiyorlardı. Konserin solisti Alman çellist VV'olfgang Boettcher, Dvorakın Çello Konçertosu'nu yorumladı bu konserlerde. HIZLI GAZETECI SECDET ŞE\ ÇİZGİIİK KÂMİL MASARACI met Erol'la (sağda) birlikte Köln Senfoni Orkestrasını da kurdu. Orkestranın geçen marttakı ilk konserlenne Gülsın Onay da solıst olarak karjldı Köln Senfoni'yi kurdu, BetinLGüneş (ayakta r ,:^;:^:^:; AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEHUL GÖKHAN Betin Güneş'in yönettiği Alman topluluk AKM'de çaldı Orkestraya döntiştürülen bando Betin Güneş'in geçen yıldan bu yana şefliğini üstlendiği Köln Üfleme Çalgilar Orkestrası, bizdeki tETT benzeri bir kuruluş olan Kölner VerkehrsBetriebe'nin bandosu olarak 1907'de kurulmuş. Güneş, bandoyu profesyonellerin de katılımıyla genişletmiş, iddialı konserler veren bir müzik topluluğuna dönüştürmüş. Avusturya ve Almanya'da bando müziğinin ne kadar popüler olduğunu, okul bandolarının, amatör mahalle bandolarının, belediye, kent bandolarının her fırsatta, özelliklf güneşli havalarda kent meydanlarında halka açık konserler verdiklerini o ülkelerde yaşayanlar veya sık sık gidenler iyi bilir. Avusturya ve Alraanya'daki bu bando sevdasmm kökeninde, Doğu Avrupa'nın Osmanlı mehter müziğiyle tanışmasından sonraki egzotiklik merakı ve modası yaıar. AvusturyaMacaristan tmparatoriçesi Maria Theresia ve Pnısya Kralı Büyuk Friedrich, askeri bandolarına mehter lakımının, Batı'da o zamanlar pek kullanılmayan, hatta bilinmeyen bazı vurmalı çalgüarını çalan elemanlarını ithal etmişler ve Avrupa bando müziğinin gelişmesine yaptıkları bu katkıdan ötiırü bando muziği tarihinde anılır olmuşlardı. Avusturyahlar ve Almanlar, ithal ettikleri bu yenilikleri kısa zamanda kendilerine mal ederek bando müziğini iyice geliştirmişler, binbir çeşit özgun eser ve transkripsiyonla zenginleşen bando repertuarını her kesimden insana hitap eder duruma getirmişlerdi. Betin Güneş'in geçen yıldan bu yana şefliğini üstlendiği Köln Ufleme Çalgilar Orkestrası, bizdeki İETT benzeri bir kuruluş olan Kölner VerkehrsBetriebe'nin bandosu olarak 1907 yılında kurulmuş. Temelde amatör muzisyenlerden oluşan bu bandoyu Betin Guneş profesyonellerin de katılımıyla genişletmiş ve oldukça iddialı konserler veren hatta plak yapan bir müzik topluluğuna dönüştürmüş. Betin Güneş'in on parmağında on marifet var. Boğâziçi Ûniversitesi mezunu olan Guneş, aynı zamanda Mimar Sinan Ûniversitesi Devlet Konservatuvan'nın Piyano ve Kompozisyon Yüksek Bölumlerini de bitirdikten sonra Köln Yüksek Muzik Akademisi'nin KompozisyonOrkestra Şefliği ve Trombon Yüksek BölümIerinden de pekiyi derece ile rnezun oldu. KVB Üfleme Çalgilar Orkestrası'nın şefliği yanında piyano ve trombon solisti olarak da konserler veren Güneş, bütün bu uğraşılan yetmiyormuş gibi bir Türk organizatörü ile birlikte (Reşit Mehmel Erol) Köln Senfoni Orkestrası'nı kurdu geçen yıl. ilk konserini 26 Mart 1988'de Essen'de, 29 martta da Köln'de veren Köln Senfoni Orkestrası'nın programında üç ' Türk bestecisinin senfonık eserleri yer alıyordu. Nevit Kodaihnın "Telli Turaa", Ulvi Cemal Erkin'in "Köçekçe" ve Betin Güneş'in "Orchesterstiick 2,5" başlıklı eserlerinin yanı sıra Türk piyanisti Giilsin Onay, konserlere solist olarak katıiarak Çaykovski'nin 1. Piyano Konçertosu'nu yorumladı. 14 Nisan 1988 Perşembe akşamı Ataturk Kultür Merkezi'nde dinlediğimiz konserde ise Köln Üfleme Çalgılar Orkestrası, Leo Delibes, M.Mussorgski, Çaykovski, Julius Fucik, Betin Güneş, George Bizet, C.M.von VVeber, ve Bela Vavrinecı'in eserlerini yorumladı. Üfleme çalgilar için yapılan kimi duzenlemelerin pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim, ancak Betin Güneş'in sırf trombonlar için bestelediği "Nihavenl Longa" ve "Karadeniz Sahilleri" adlı parçalar belirli bir esprisi ve fantezisi olan değişik ritm ve tını deneyişleriyle ilgi çeken uyarlamalardı. 1 b TARIHTE BUGUN MVMTAZ ARIKAS NJ ELEfCTKON MİK/ZOSICOBU G4DYO tZU/SULUŞU (j^A HALKA 7XA/tTTLM/çrr. BiUfJO,GİBİ, OPTİK MİKGOSKOPlAIZ, M£gC£K / 20 Nisan ELEKTRON MIKROSKOBU (LK KEZ Ği ssreMiyce, Küçüe. fjesAJetenı BüYureĞ 8üYE/5 ZJOO g/AJ KAT gÜyur^SıCMEKTECifS. İSE 3/g ELEK İCUMLU S'C TTJP /ÇİA/OE 8AfCllAC/\*: A/E&A/EY£ 6ÖUDE£lÜRKEU MA6fJETİK SÖUJMLEZ 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 20 Nisan 1938 ıçm luzumu olana para ve projeleri hazırlamış olduğundan yakmda bunlann inşaasına başianacaktır. 19381988 Sümer Bankın sekiz yvni fabrikası Birinci beş ytllık sanayi programma gırmiş olup da henüz kurulmıyan fabrikalann da önümüzdeki sene içinde tesisleri vazifesı hukumeıçe Sumer Banka verılmiştır. Yeni fabrikalar kımya endusirısi şubesine dahil olan Klor, AKM KONSERİNDE Betin Güneş yönetımindekı Köln Üfleme Çalgilar Orkestrası, Ataturk Kultür Merkezi'nde btr konser verdı Konserde, Güneş'in sırf trombonlar ıçin besteledığı "Nihavent Longa" ve "Karadeniz Sahıtten" adlı parçalar ılgı çeken uyartamalarrjı. (Fotoğraf Lale Fıloğlu) Sudkostik, Hamızı kibrit, Süper/osfaı ve seramık fabrikalart olacaktır. Fabrikaların inşa plan ve projeleri hazırtanmışlır. Aynca senelık program haricinde yapılmalan takarrür eden dört fabrikamn daha kurulması da Sumer Banka verilmiştir. Bunlar da çimento, Erzurum ıptik, hamızı azot ve Karabukte kurulacak olan çelik boru fabrikalarıdır. Sümer Bank bu sekit fabrika Balikesir'de kütübhane Bahkesır (HususiJ Hususi muhasebe, hukumet caddesinde iki oda geniş bir salondan mürekkeb dört bin kusur lıralık bir şehir kutubhanesi yapıırmağa karar vermiştir. Edremıdde tam devrelı yeni bir ilkmekıebın ıhalesı bugun vapılınıştır. Bombayda kanh çarptşmalar Londra 19 Bombaydan bildınldiğme göre mecusilerle müslümanlar arasında kanlı çarpışmalar olmuşıur. Beş kışi olınüş ve 70 kişi yarulanmışı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle