Katalog

CUM İURİYET/8 HABERLER 17 NISAN 1981 Sağlıkîşsözleşmelerinin 1988'de kamu için örnek olmasına çalışılıyor Türkîş'in gözü YHK kararında Vyuşmazhk çıkan ve YHK'ya giden Sağlıktş'in iki sözleşmesi, ilke kararlanndan sonra bu yıl içinde ilk imzalanacak toplusözleşmeler olması nedeniyle öteki sözleşmeler açısından büyük önem taşıyor. çıkacak karar, diğer sözleşmeleri yakından ilgilendirdiği için Turkİş, YHK'da bazı ilke kararlarını kabul ettirme çabası içine girecek. Türkİş'in yeni atancjı YHK temsilcilerinden alınan bilgiye göre bu ilkeler şu noktalarda toplanıyor: "YHK'nın görevi, hükümetin foplusözleşme potitikasını yerinc getirmek değildir" dedi. SağlıkIş Sendikası'nın toplam 12 bin 500 işçiyi kapsayan SSK ile Sağiık ve SosyaJ Yardım Bakanlığı Sıtma ve Verem Savaş işyerlerinde sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık çıktı. İşkolu, grev yasağına girdiği için sözleşmeler YHK'ya gitti. Sağlıkİş'in bu iki sözleşmesi, TürkIş'in sözleşme ilke kararlanndan sonra 1988 yılında ilk imzalanacak toplusözleşme olması nedeniyle diğer sözleşmeler için büyük önem kazanıyor. Bu nedenle Türktş, şu günlerde bütün ağırlığını YHK üzerinde yoğunlaştırmaya çalışıyor. YHK'dan Venezüela Cumhurbaşkanı tstanbuVda htanbul Haber Servisi Venezüela Cumhurbaşkanı Dr. Jaime Lusinchi İstanbul'da tarihi ve turistik yerleri gezdi. Önce Süleymaniye ve Ayasofya camilerinden sonra Yerebatan Sarayı ve Topkapı Sarayı'nı gezen Venezüela Cumhurbaşkanı Lusinchi, daha sonra saraym bahçesinde gösteri yapan mehter bölüğünü izledL Konuk Cumhurbaşkanı Mecidiye Köşkü'nde onuruna verilen öğle yemeğine katıldıktan sonra, Dolmabahçe Sarayı ve Kapalıçarşı'yı gezdi. Konuk cumhurbaşkanı burada 3 ipek halı aldı ve bunlar için toplam 3 bin dolar ödedi.Daha sonra Boğaz'da bir motor gezintisi yaptı. Venezüela Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyet bu sabah Türkiye'den ayrılacak. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) IŞIK KANSU ANKARA Türkİş, Yüksek Hakem Kurulu'nda (YHK) kapı aralamaya çalışıyor. YHK gündemindeki Sağlıkİş sözleşmeleri, 1988'deki kamu sözleşmeleri için örnek olacak. Sağlıkİş sözleşmelerinin bu özelliği nedeniyle Türkİş, YHK'nın alacağı karara ozel önem veriyor. Türkİş, geçmiş dönemlerin ücretlerde yaptığı reel kayıplann giderilmesi, 1988 enflasyon hedefinin gerçek düzeyde ücretlere yansıması ve milli gelirin artışından ücretlilerin pay alması ilkelerini YHK'ya benimsetmeye çalışacak. Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu, YHK tarafsız olmalı ~ "YHK, bugüne değin onune gelen sözleşmeleri belli ilkeler çerçevesinde ele almıyor. Bu amaçla Türkİş, 1986 ve 1987 yıllannda ücretlerde meydana gelen reel kayıplann giderilmesini YHK'ya kabul ettirmek zorundadır. 1988 için Kamu Işveren Sendikaları'nın önerdiği toptam ücret zam oranı, hedeflenen yüzde 48'lik enflasyon oranının altındadır. En azından YHK, 1988 ücretlerinde bu enflasyon oranını yakalayabilecek bir oranı ilke edinmelidir. Aynca Türkiye'nin kalkıntna hızı 7.4 olarak açıklanmıştır. Ücretliler de milli gelir artışından belli bir oran Ecevit, DSP gecesinde tSTANBUL (AA) DSP'nin doğal lideri "Bulent Ecevit", ANAP ve SHP'nin iki partili sistem özlemi içinde olduklarım savundu. Ecevit, DSP tstanbul İl örgütü'nce düzenlenen "Dostluk ve Dayanışma Gecesi"nde yaptığı konuşmada, ANAP'ı aşırı dinci ve ırkçılann, SHP'yi de aşırı sol uçların ele geçirdiğini öne surdü ve "Türkiye gibi artık ideolojik ayrdıklann ortaya çıktığı bir ülkeyi iki partili sisteme mahkum etmek hatadır. Daha önce askerleri de politikacılan da uyardım, anlamadılar" dedi. DSP'nin halkm desteğiyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Ecevit, "Bir parti kimin parasıyla yaşıyorsa o partinin patronu odur" ifadesini kullandı. Rahşan Ecevit'in de katıldığı gecede sanatçdar, Banu, Cem Karaca, Kâmil Sönmez ve Ali Aşkın şarkı söylediler. Biletlerin 5 bin liradan satıldığı gecede ayrıca bir çekiliş düzenlendi. Çekilişte kazanan partiliye bir halı verildi. da pay almalıdıriar." Türkİş Genel Eğitim Sekreteri ve Sağlıkİş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu da Türkİş'in ; YHK'dan beklediğin , "biranayasal kunıluş olarak uyuşmazlıklan tarafsız ve gerçekçi anlamda ç ö z m e s i " biçiminde açıkladı. YHK'da geçmiş dönemde sozleşmelerin, genel olarak Kamu İşveren Sendikaları'nın belirlediği çizgide çıktığını kaydeden Başoğlu şu görüşleri savundu: "YHK'nın görevi, hükümetin toplusözleşme politikasını yerine gelirmek değildir. Geçmiş uygulamada maalesef kararlar genellikle böyle çıktı. Kamu İşveren Sendikalan, ucret zammını şu oranda teklif etmişlerse genellikle kuruldan da bu oranda, bazen de altında çıkmıştır. Ücretler, sosyal yardım kalemlerî nelerdir, geçmiş sözleşmede ne oranda zam alınmıştır, bu dönemde enflasyon rakamı ne olmuştur? YHK, önune gelen dosyada bunlara bakarak gerçekçi anlamda bir karar verraelidir." YHK'nın yapısı açısından kamu ve özel işveren taraflannın temsilcilerinin çoğunlukta olduğunu anjmsatan Başoğlu, "Kurul, kabul edenler, etmeyenler larzında bir sonuca gitmemeiidir" dedi. Başoğlu şunları söyledi: "YHK, ülkenin gerçeklerini dikkate alarak sonuca gitmelidir. Hele işçi kesiminin gerçekten büyük bunalımda olduğu bir dönemde, eğer YHK calışmalannı bu gerçeği dikkatten uzak tutarak sürdüriirse bunalımı hızlandıracak ve bunalımı körüklcyecek bir politika izlemiş olur." Başoğlu, "YHK'dan Sağlıkİş sözleşmesi için çıkacak karar diğer sözleşmelere ne yönde örnek olur?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "İki yönlü örnek olabilir. Birin cisi, Kamu İşveren Sendikalan'ns örnek olabilir. Eğer YHK Kamu İşveren Sendikalan'nın belirledi gi oranda sözleşmeleri karara bağ larsa, Kamu İşveren Sendikalan, işçi sendikalanna 'İşte, YHK'ya da gitseniz oran budur. Gelin işi bizimle bitirin' diyeceklerdir. İkincisi, eğer YHK gerçekçi davranır, geitsen şartJara uygun karar verirse işçi kesimi için olumlu bir örnek olabilir. O zaman sendikalar, korkmadan, iirkmeden YHK'ya uyuşmazlıklannı çözmek üzere başvunna kaptsını araiamtş olurlar. Eğer gerçekleri kabul edecek olursa, çok iyi toplusözleşmeler pkabilir YHK'dan. YHK, görevini de tarafsız bir şekdde yapar, kamuoyu nazannda da çok büyük saygınlık kazanabilir. YHK, ürkütücü, işçi haklannı kısıtlayan, geri gotüren bir kurul olmak hüviyetinden kendini kurtarmak durumundadır." İnönü sempozyumda konuştu Darboğaza çare aranıyor 'Memurlara da sendîkal haklar tanınmalı' DİSK Genel Başkanı ve SHP Milletvekili Abdullah Baştürk, örgütlenme hakkı tanıyan sözleşmeyi kabul etmeyen Türkiye'yi "kimsenin Avrupalı sayamayacağını" söyledi. IşSendika Servisi SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, anayasadaki çaiışma yaşamını düzenleyen maddelerle, 2821 ve 2822 sayılı yasalarda öngördükleri değişikliklerin bir yıl içinde gerçekleşeceği umudunda olduğunu söyledi. çaiışma yaşamını düzenleyen yasalann, memurlara da sendikal haklar tanınmasını içerecek şekilde değiştirilmesi konusunda DYP ile mutabakata vardıklarını hatırlatan İnönü, "Kuvvetle umuyorum Id, iktktar partisi de bunu kabul edecektir" dedi. açış konuşmasını DİSK Genel Başkanı ve SHP Milletvekili Abdullah Baştürk yaptı. Başturk tüm çalışanlara örgütlenme hakkı tanıyan JLO'nun 87 nolu sözleşmesinin 40. yılını doldurmasına karşın Türkiye tarafmdan hâlâ onaylanmadığını soyledi. Bu sözleşmeyi kabul etmeyen bir Türkiye'yi kimsenin Avrupalı sayamayacağını" bildiren Baştürk, kamu çalışanlarmın sendikal hakları bakımından "dünyadaki en başanlı örneklerden biri" olan İsveç'te polislerin ve subaylann grev hakkı bulunduğunu vurguladı. Uluslararası Kamu Görevlileri Federasyonu (PSI) Genel Sekreteri Hans Engelberts ise konuşmasında bir sure once ülkemizi ziyaret eden tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ile Özal'ın "aynı yatakta yattıkJannı", ancak aynı yatakta yatmanın "ortak fikirler laşıma" anlamına geldiğjni söyledi. Engelberts, basında Türkiye'de kamu çalışanlannın istihbarat görevlerine zorlandığı şeklinde haberler yer aldığım belirterek "Şimdi bu toplantımızı izleyen MİT. kirobilir kaç tane rapor tutacak?" Idiye konuştu. Tophı Konut Fonıfnda beklenti HAVVA CAN ~ ANKARA Toplu Konut Fonu yetkililerince "darboğaz" olarak nitelenen kaynak sıkıntısının, ağustos ayında son a ermesinin beklendiği bildirildi. Yeni kooperatiflerin kredilendirilmesi için başlayan ek kaynak arayışının tamamlanmasıyla kredi başvurulannın da kabul edileceği ifade edildi. Fon yetkilileri, "kısa dönemli yaşanan darbogazın" nedenini yüzde 30 devlet bütçe kesintisi, talep fazlalığı ile şubat ayında yığılan kredi istemleri olarak gösterdiler. Yakiaşık bir yıldır kredi başvunısu yapmak için bekleyen kooperatiflerin başvurularmın kabul edilmemesi, 4 aydır da halen kredilendirilen kooperatiflerin hak ettikleri kredilerini alamamaları Toplu Konut Fonu yetkililerince "kısa dönemli darboğaz" olarak nitelendirildi. Küçük Nagihan bulundu tSTASBUL (AA) Kendisini 6 yıl önce terk eden Afgan asıllı annesine mahkeme kararıyla geri verilen, ancak mahkeme dönüşü kaçırılan Nagihan Güney, Kaynarca'da bir evde üvey anne ve babasıyla birlikte bulundu. Kuçuk Nagihan'ın Afgan asıllı annesi Necibe Hersellah Çekeri, kaçırılan çocuğunun bulunabilmesi için üç giln önce savcılığa başvurmuştu. Nagihan'ın üvey anne ve babası gözaltına alındı. 'Şemdinü Röportajı' için soruşturma ANKARA (ANKA) Onur Yayınlan arasında yayımlanan "Şemdinli Röportajı" hakkmda tstanbul Basın Savcılığı soruşturma açtı. Şemdinli Röportajı 'nın yazarı ve yayıncısı Muzaffer llhan Erdost, tstanbul Basın Savcılığı 'nın talimatı üzerine, Ankara Basın Savcılığı'na ifade verdi. Araştırma görevlisi Samsun Demir tarafmdan verilen bilirkişi raporunda. Şemdinli Röportajı'nda "kaçakçılığın" övülerek TCK'nın 312. maddesinin ihlal edildiği görüşü yer alıyor. SHP mılletvekilleri Fehmi Işıklar, Ismail Hakkı ÖnaJ ve Ömer Çiftçi'nin tertip îcomitesini oluşturduğu Türkiye'de Kamu Çalışanlannın Sendikal Haklan ve İsveç örneği" sanpozyumu dün İstanbul'da başladı. Türkiye'den ve İsveç'ten çok sayıda sendikacı ile bilim adamı ve uzmanın konuşmacı olarak katıldığı sempozyumda VİNCİN KOMUTASI ÖZAIDA Başbakan Ozal, vincin komutasına geçerek, Darlık Barajı derivasyon tünelinı kapatt), barajda su toplanmaya başladı. (Fotoğraf: Uğur Saner) 3 milyurlık uyarıcı hap ele geçirildi KAPIKVLE (Cumhuriyet) Kapıkule Gümrüğü'nde bir TlR'da yapılan aramada Türkiye'ye sokulması yasak olan 3 milyar lira değerinde uyarıcı hap ele geçirildi. Gümrük Müdürlüğü ekipleri önceki gün yurda giris yapan Kıbrıs uyruklu Fevzi Garip yönetimindeki LBM 517 V plakalı T/R 'da dün kuşku üzerine arama yaptılar. Evrakında hastane malzemesi taşıdığı bildirilen TIR 'da yapılan aramada piyasa değeri yaklaşık 3 milyar lira olduğu belirtilen 45 sandık içine gizlenmiş 2 milyon 249 bin 900 "Captagon" adlı uyarıcı hap ile 2 adet otomatik av tüfeği bulundu. Bu haplarm özellikle tngiltere üzerinden Kıbrts'a oradan da içki yasağı bulunan Arap ülkelerine büyük miktarlarda sevk edildiği bildirildi. Sosyalist Partî'nîn 1 Mayıs başvunısu İstanbul Haber Servisi Türkİş'e bağlı bazı sendikalardan sonra Sos>falist Parti İstanbul İl ö r g ü t ü de " 1 Mayıs Uluslararası tşçi Bayramı"nı kutlamak için miting başvurusunda b u l u n d a Parti yetkilileri ayrıca 1 Mayıs günü akşamı bir işçi şenliği düzenledikJerini bildirdiler. Sosyalist Parti İstanbul İl Örgütü'nden dün yapılan yaalı açıklamada, 1 Mayısta bir işçi yürüyüşü verairingidüzenleme kararı aldıkları, bu amaçla da 15 Nisan 1988 tarihinde İstanbul Valiliği'ne miting başvurusunda bulundukları bildirildi. Valiligin miting başvurulanyla ilgili olarak kendilerine en kısa sürede yamt vereceği kaydedilen açıklamada, 1 Mayıs günü akşamı Aksaray'daki Vatan Düğün Salonu'nda da bir işçi şenliği duzenleneceği bildirildi. Açıklamada, emniyet güçlerinin şenliği engelleme girişimleri protesto edilerek, mitinge ve şenliğe katılma çağrısında bulunuldu. Toplu konut parasıyla baraj Şile'deki Darlık Barajı'nın su tutma törenine katılan Başbakan Özal, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığt tdaresi'nden Anakent Belediyesi'ne 20 milyar lira verdiklerini, Darlık Barajı'nın gelirinin yüzde 20'sine Toplu Konut tdaresi'nin 10 yıl boyunca ortak olacağını belirterek, "20 milyon verdik 10 yılda asgari 100 milyar geri alacağız" dedi. tstanbul Haber Servisi İstanbul Anakent Belediyesi'nce yaptırılan Şile'deki Darlık Barajı'nda su tutulması nedeniyle düzenlenen törene katılan Başbakan Turgut Özal, hukümetlerinin Türkiye'de gerçekleştirdiği en büyük değişikliklerden birinin belediyelere verilen özel yetkiler olduğunu belirterek, "Belediyelere yetki verildi, yolsuzluklar arttı deniliyor, inanmayınız, çoğu dedikodudan ibarettir. Bunu söyleyenler eskiyi özleyenlerdir. Orada daha fazla haksızlık vardır, riişvet vardır, yanlış iş vardır. Belediyeye verdigmiz yetkileri geri almayı katiyen düşünmüyoruz" dedi. Başbakan Özal, Darlık Barajı için Toplu Konut ve Kamu Onaklığı İdaresi'nden 20 milyar lirayı Anakent Belediyesi'ne verdiklerini, barajm gelirinin yüzde 20'sine 10 yıl boyunca Toplu Konut İdaresi'nin ortak olacağını belirterek, "20 milyar verdik 10 yılda asgari 100 milyar geri alacağız" diye konuştu. Başbakan Turgut Özal, dün saat 11.00'de Şile yakınlanndaki Darlık Barajı'na helikopterle gelerek burada düzenlenen su tutma törenine katıldı. Bulent Özveren'in sunuculuk yaptığı törende konuşan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Türkiye'de belediyece yaptırılan ilk ve tek baraj olan Darlık'ın 20 ayda 20 milyar lira harcanarak tamamlandığını belirtti. Dalan, "DSİ'nin 5 yılda yapanz dediği baraj için Sayın Başbakanımız ber konuda olduğu gibi yardımcı oldu. Araya girerek, verin belediye yapsın dedi. Baraj yapımında tehlikeler atlattık. ama Allaha şükür bugün Sayın Başbakanımızın itimadına layık olabilmenin mutluluğunu yaşıyonız. Sayın Başbakanımızın iş başına geldiği gunden beri Türkiye'nin kredibilitesi ne kadar arttıysa, İstanbul Belediyesi'nin de Dunya Bankası nezdinde kredibilitesi paralel olarak arttı" dedi. İSKİ Genel Müdürü Atom Damalı'nın baraj hakkmda teknik bilgi verdiği törende konuşan Başbakan Özal, Türkiye'yi kimsenin sömürememesi için sanayileşmiş ülkeler arasında katılması gerektiğini, Türkiye'de 34 yıldır, en büyük değişimin bu yönde olduğunu belirterek, "Bu yıl 13 milyar dolardan ihracatımtzın yüzde 80'i sanayi mamulüdür. Bu değişimin en güzel işaretidir" dedi. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Dalan ve İSKİ Genel Müdürü Atom Damalı'ntn Başbakan Özal'a birer silt vermesinden sonra Özal, tören yerinde bulunan vinci kullanarak derivasyon tünelini tıkayacak olan kapağı kapatti ve barajda su birikmeye başladı. Başbakan özal, öğleden sonra da ÜsküdarHarem sahil yolu çalışmalannı izledi, Arnavutköy'de yeni yapılan kazıklı yolda gezdi. Sahil yürüyüşü sırasında Suleyman Edip adlı bir vatandaş, "Sizin şansınıza atıyorum" diyerek oltasını denize attı. özal'ın şansına atılan oltaya altı tane küçük boy istavrit baiığı takıldı. Haliç kıyılannda incelemelerde bulunan Özal, beraberinde Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'la birlikte Yenikapı Ataköy arasında yapımı devam eden hafif metro şantiyesinde incelemelerde bulundu. Metro güzergâhı üzerinde düzenlenen bir geziye katılan Özal, akşam da Darüşşafaka Lisesi'ni gezerek ilgililerden bilgi aldı. Daha sonra kalmakta olduğu Harbiye Orduevi'ne dönen Özal, bugün Pendik'te düzenlenecek bir gemi indirme törenine katıldıktan sonra Ankara'ya dönecek. tnönfl Çatalca'da SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, dün ÇataJca'da, toplam 8 kooperatiften oluşan Çatalca Konut Uretim Yapı Kooperatifleri Birliği'nin temel atma törenine katıldı. Yapımını KentKoop'un üstlendiği kooperatifm temel atma törenine katılan İnönü, "Yakında iktidar olacağız inşallab, kimse dnymasın" dedi. İki yüzü aşkın kişinin katıldığı törende sözleri sürekli "Başbakan İnönü" sloganı ile kesilen Erdal İnönü, "hükümetin ve bütçenin halinin perişan olduğunu" belirterek şunları söyledi: "Beni en çok böyle temel atma törenleri sevindiriyor. Şimdi muhalefette güçlükler içerisinde olmamıza karşın bu tip eserleri yapıyoruz. Yakında iktidar olduktan sonra işte o zaman büyük eserleri peş pese meydana getireceğiz. Aslında bu tip eserleri muhalefetteyken bile yapmak çok değerli. KentKoop Başkanı Murat Karayalçın'ın da konuşmasında belirttiği gibi bügün bn hükümelin ekonomisi zorluklar içindedir." Toren^e Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut ile KentKoop Genel Başkanı Murat Karayalçın da birer konuşma yaptı. DEMKADhn Papatyalara eleştirisi tstanbul Haber Servisi Demokratik Mücadelede Kadın Derneği "DEMKAD"ın düzenlediği basın toplantısmda, derneğin, demokrasi ve toplumsal mücadelede erkeklerle omuzomuza mücadele etmenin koşullarınt yaratma doğruitusunda adımlar atacağı belirtildi. Dernek Yönetim Kurulu Geçia Başkanı Ayten Can, "Kadın hakları mücadelesini sapttran, iktidarın sözcülüğünü yapan Ttirk Kadınını Güçlendirme Vakfı ile aydın entelektüel çevrenin yoğun bir şekilde ilgi alanına giren feminızmdir" dedi. İktisatçılar Haftası Tiıran Güneş anıldı TAYADhn karitatür sergisi tstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TA YADJ tarafmdan düzenlenen "Yüreğinde Duvar ve Zindan Olmayanların Sergisi" adlı karikatür sergisi açıldı. Karikatürcüler Derneği 'nin Sultanahmet'teki dernek binsında sergilenen ve 300'den fazla karikatürün sergilendiği serginin açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Mustafa Eryüksel, "Gerçek suçlu çocuklanmız değil, 12 Eylül hukukudur" dedi. Genellikle yargılamalarla ve işkencelerle ilgili karikatürlerin yer aldığı Karikatürcüler Derneği, Gırgır, Limon ve Çarşaf dergilerinin katkılanyla hazırlanan sergi, 15 gün süreyle izlenebilecek. (Fotoğraf: Ali Tevfik Berber) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski dışişleri bakanlarından ünlü politikacı Turan Güneş, ölümünün altıncı yıldonumunde Ankara'da düzenlenen toplantıda anıldı, düzenlenen panelde ise İstanbul milletvekili Ali Topuz, Ecevit'i ilk kez isim vermeden suçlarken "CHP'nin kapatılmasında en büyük neden onun son lideridir" dedi. Harp İş Salonunda yapılan anma toplantısı bir dakikalık saygı duruşu ile başladı, daha sonra bir konuşma yapan Nermin Güneş eşinin kapatılan CHP'nin demokratik leşme sürecinde onemli katkısı olduğunu vurguladı. Daha sonra düzenlenen "DemokratikJeşme Sürecinde C H P " konulu panelde ise SHP Grup Başkanvekili Deniz Baykal, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve tsmail Cem, Turan Güneş'in sosyal demokratik düşünceye yenilikçi bir miras bıraktığını savundu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakultesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ergun Özbudun'un yönettiği panelde konuşan Topuz, Bulent Ecevit'i suçlarken, "CHP'nin kapatılmasında en büyük neden onun son lideridir" dedi. İstanbul Milletvekili Ismail Cem de konuşmasında bir gençlik sorunu olduğunu, SHP'nin bunu çözmesi gerektiğini belirtti, gençliğin ANAP'a yöneldigini belirten Cem "Bizim yürekten savunduğumuz kesimler bue oy vermiyor, demek ki diyalog kopuklugu var. Vatandaşlann yüzde 80'i bizim solculuğumuzu anlayabilmiş değil" dedi. SHP Grup Başkanvekil Deniz Baykal da demokratikleşmerün kişisel yiğitlik göstergesi olarak algılanması görüşunu savundu. Uretimin yapısı değişti mi? EkoRomi Servisi İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti'nce düzenlenen İktisatçılar Haftası'nda yapılaa "Yapı Değişikliğinin Neresindeyiz" konulu seminerde, "ihracatm, ekonominin motoru olamadığı" görüşu savunuldu. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Hüsnü Kızılyallı konuşmasında, 1980'Ierdeki dış ödcmeler dengesini sağlamayı ve döviz sıkıntısını çözmeyi amaçlayan ekonomi politikasının son yıllarda dışa açılma \e ihracatı arttırma olarak ortaya çıktığıru, ancak ihracat sektörünün Japonya ve Kore'de olduğunun aksine motor görevi yapamadığını beürtti. Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Taner Berksoy da "Yapı degişîkliği denildiğinde ireüm yapısındaki değişimin anlaşılması gerekir" diyerek sözlerini >öyle sürdürdü: "Türkiye'de 1980den bu yana üretim yapısında bir değisilJik olmamıştır. Yapılan. merkezin belU dozlarda müdabaleMyle sanayinia ürettiği ürünlerin içerde mi yoksa dtşarda mı sanlması yönünde bir tercib getirmek olmuştur. İhracatı destekleyen kur ve teşvikler dahil tum aietler enf)a$yonistlir. Bunun bedeli de çaltşanlar tarafından ödenmektedir. 1980 soarasında gelir dağılımı maas ve iicretiler aleyhinde okkU biçimde bozulmustur." İşadamı Feyyaz Berker de "Dünya pazarlan ik rakebet edecek noktaya geliıunediği sürece AT'ye girip girmemek pek önem taşımayacak" diye konuştu. BMF Başkanı: Türkiye suııfuı en iyi öğrencısi Camdessus (IMF Başkanı): Enflasyondan kaygılıyız, kaygılısımz. Sayın Özal da bu yöndeki kaygılarını bana iletti. Türk hükümeti ile bu konuda görüş birliği var. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Michel Camdessus, Türkiye'de enflasyon oranının yuksekliğinden kaygılı olduklannı açıkladı. Camdessus, ay! nı kaygının Türk makamlarınca paylaşıldığını da dile getirdi. Buna karşılık Devlet Bakanı Yusuf Özal, VVashington'da gazetecilerle konuşurken, bu kaygıyı hissettirecek ifadelerden kaçmdı, aksine "Enflasyonun bu sene içinde onemli ölçüde diişecegini" ileri sürdü. IMF Başkanı Camdessus, dun VVashington'da Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinin sorularını yanıtlarken Türkiye'yi "sınıfın en iyi öğrencilerinden birisi" olarak niteledi. Camdessus, "Devlet Bakanı Özal ile goruşmeniz dışanya çok iyimser ifadelerle yansıdı" diye araya girilmesi üzerine de "Böyle yansıması doğal, çünkü Türkiye sınıfın en iyi öğrencilerinden" diye bir kez daha vurguladı. Hemen ardından "iyinin de üstünde" diye devam eden Camdessus, "Bu öğrencinin son zamanlardaki performansını nasıl buluyorsunuz?" sorusu üzerine de şöyle konuştu: "Enflasyondan kaygılıyız, kaygılısımz. Enflasyon sorunu Ue karşı karşıya olan her ulke kaygı duymalıdır. Sayın Özal da bu yöndeki kaygılarını bana iletti. Türk hükümeti ile bu konuda gönış birliği var." Öte yandan VV'ashington'daki Türk gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Devlet Bakanı Yusuf Özal, Camdessus'un aktardığından daha iyimser bir tablo çizdi ve enflasyonun bu yıl içinde onemli ölçüde düşeceğini, önümüzdeki yıl ise "makul seviyeye ineceğini" söyledi. Alınan önlemlerdeki kararlılığı VVashington'da anlattığını kaydeden Özal, 1982'de programda meydana gelen sapmaların "acısırun uzun zaman çekildiğini" belirtti. Eximbank Başkanı ile görüşmesinde, "Türkiye'deki son geltşmeleri anlattığını" kaydeden Özal, • Bu gibi bilgüerin böyle veriere zamanında nlaşmasında fayda vardır" dedikten sonra "Gevıîl'SteW verilerle değerlendirme yapınca yanlış neticelere varabilirler" diye ekledi. Özal, bu cümlesivle, Türk ekonomisinin son 23 yılda, dışarda "yanlış neticelere vanlmasına" yol açacak şekilde yönetildiğini kabul etmiş oldu. FMS (Askeri Dış Yardım Kredisi) konusundaki son gelişmelerin sorulması üzerine Özal şöyle konuştu: "Gruplar geldi düşüncelerini getirdiler, biz kendilerini dinledik 'teklifleri daha somut bir şekilde bize ulaştınn' dedik. Nifekim böylesine büyük bir miktarda, 1 milyar dolar civannda bu reflnansman işini böyle büyük şirketlerin yapması lazım. İş bilenlerin yapraası lazım. Bunlardan bir gnıbu seçip yaptıracağız." Dünya Bankası ile ilişkilerin "fevkalâde iyi" olduğunu ileri süren Özal, Türkiye'nin yapısal uyum işini "Başanyla yünitmesinin bankada takdir edildiğini" kaydetti. "Bu başandan sonra bu müesseseler bizi desteklemeye devam edecektir" diye koriuştu. "Asıl mühim olan meselenin" kredi bulmak değil, tasarruf hacmini arttırabilmek, yatırımlan zamanında bitirmek ve önümüzdeki ihracat döneminde korumacüık duvarlarıru aşmak olduğunu kaydeden özal, enflasyon konusunda da "Önümüzdeki yıldan itibaren makul seviyeye ineriz" dedi. Devlet Bakanı, gazetecilerle konuşurken iyimser bir çerçeve içinde değindiği konulara, Türkiye'nin de içinde bulunduğu grup adına yaptığı kalkınma komitesindeki konuşmada daha farklı bir biçimde değindi. Örneğin özal, Was hington'da hiç borç arayışından söz etmezken, komkede ABD Maliye Bakanı James Baker'ın önerilerı doğruitusunda ticari bankaların kalkınmakta olan ülkelerden "uzak durduğunu" söyledi. özal kalkınma komitesinde Türkiye'yi temsil ederken, Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Yavuz Canevi ikili temaslaria Türk e k o n o m i s i n i anlatmayı ve kredi aramayı sürdürdüler. YusufÖzaVın Washington temasları sürüyor Amortisörleri Amorfisorde, Monroe dünyada tek isimdir. Yıllardır!.. 1987de kendisinden sonra gelen omortisörden bir mislı fazla satmı$tır (60 milyon odet). FMONROEf Monroe: Otomotiv dünyasının seçtiği amortisör! 1AŞAY4N KOS1A Atena Deponte 700 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlu tstanbul