Katalog

14 NİSAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 NATO Genel Sekreteri Carrington'un temasları sürüyor 'Güney kanat zayıflıyor' memesi gerekir." Lord Carrington daha sonra gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtiarken Rogers Plaru'nın halen geçerli olup olmadığı konusunda şunları söyledi: "Tiirkiye ve Yunanistan başbakanlarının Davos ve Brüksel'deki buluşmalanndan sonra meydana gelecek gelişmelere bakmak gerekiyor. Ancak bu soruya yanıtın ne oiduğunu bilemiyorum. Zor bir soru, çnnku masada olan hakkında degişik göriişler var. Soruya evet yanılını versem bir kesim bir şeyi kabul etliğimi, başka bir kesim ise başka bir şeyi kabul ettiğimi söyleyecektir. General Rogers ne demek istediğini biliyordu. Ancak ttgili tiım tarafların bunu kabul ettiklerini zannetmiyonım." "Şu asamada Türkiye'den ek nükleer yükümlülük isteniyor mu?" sorusuna Lord Carrington kesin bir "Hayır" yarutını vererek şöyle dedi: "Montebelloda 1984'te vanlan bir anlaşma vardı. Buna göre Avrupa'daki nükleer silahlar azaltılacakü. Bu da gerçekleşti. Öte yandan anlaşma aynı zamanda geri kalan nukleer silahlann modernizasyonunu ongöruyordu. Herkes de bunu kabul etti. Şu anda da o silahlann modernize edilmesini saglayan bir süreç yürurluktedir. Yoksa >eni bir karar alınmasını gerektiren bir durum yok. Danimarka'da yapılacak Nükleer Planlama Grubu toplantısında da bu konuda yeni bir karar alınmayac«k." Dün öğleden sonra Ankara'dan Istanbul'a gelen Lord Carrington'a sabah îstanbul Üniversitesi'nde düzenlenecek bir törenle fahri doktorluk unvanı verilecek. Lord Carrington öğle yemeğini İstanbul Üniversitesi rektörluk binasında yedikten sonra emekli buyükelçi Zeki Kuneral'le görüşecek ve Türkiye'den ayrılacak. Sansür ıııitiııgi Kültür Servisi Sinema sanatçıları, 7. Uluslararası tstanbul Sinema Günleri'nde gösterilen bazı filmlerin sansür edilmesi ve yasaklanmasına karşı yasal bir miting yapmak amacıyla dün valiliğe basvurdular. Protesto mitingini, feştivalin son günü olan 17 nisan günü gerçekleşürmek istediklerini belirten sanatçılar, ayrıca SESAMda bir bildirı sundular. Ali Özgentürk, Aytaç Arman, Engin Ayça, Halil Ergün, Fehmi Yaşar ve Bülent Bilgiç'in katıldığı toplantıda okunan bildiri şöyle: "Tüm dünyada sanatın yaratılma özgürlüğü yüzyıllardır süren bir savaşımın üriinüdur. 21. yüzyılın eşiğinde ülkemizde, kişinin kendine ait olan bilgilenme ve düşünce özgurluguyle halkınmın sanat vc duşün üriinlerinden yararlanma hakkı, keyfi uygulamalara açık bir yasa ile mülki amirlerin el koyabüecegi bir duruma getirUmiştir. Ulusal sinemamıza vurulan bu darbe yetmiyormuş gibi, dünya sinema duzleminde ulkemizin adını duyuran Îstanbul Sinema Günleri'nde yasakladıgı fUmlerle gundemimizdeki yerini konıyan sansüriin varlığının utancına katılmadığımızj duyurur, yaratma özgürlüğümüzü Juskançlıkla konıyacagımızı ulke ve dünya kamuoyuna bir kez daha ammsatmayı görev biiiriz." uluslararası îstanbul Sinema Günleri'nde gösterilen filmlere getirilen yasaklamaları kınamak amacıyla Ankara Film Şenliği Yürütme Kurulu adına Mahmnt T. öngören de bir bildiri sundu. Evren tarafından kabul edildikten sonra bir basın toplantısı düzenleyen Lord Carrington, Ege'de tatbikatların yapılmamasmı eleştirerek "Etkin olabilmek için sürekli tatbikatlara gerek var. Bu tatbikatların yapılmamasının güney kanadı zayıflattığından şüphe edilmemesi gerekir"dedi. Carrington "Türkiye'den ek nükleer yükümlülük isteniyor mu?" şeklindeki soruya "hayır" yanıtı vererek "Montebello kararlarımn ilk bölümü gerçekleşti" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edilen NATO Genel Sekreteri Lord Carringlon daha sonra bir basın toplantısı duzenledi. Carrington Türkiye'nin konvansiyonel güçlerinin modernize edilip kuvvetlendirilmesi için müttenkleri daha fazla katkıda bulunmaya ikna edememesinden üzüntü duyduğunu belirtti. TürkYunan ilişküerindeki düzelmeye değinen Lord Carrington daha sonra TurkYunan anlaşmazlığının Ege'de tatbikatlar yapılmasını kısıtlamalar getirdiğini belirterek şunları ekledi: "Talbikatlann yapılması, bölgedeki NATO güçlerinin etkinligine olumsuz bir biçimde yansımıştır. Etkin olabilmek için sürekli tatbikatlara gerek var. Bu tatbikatlann japılmamasının guney kanadını zayıflattığından şüphe edil CumhurbaşkamKenanEvren,\^aziyarRt*efirKtebulunanNAFDGenelSekretBnLofdCarringtonuÇankaya Köşku'nde kabul etti. H A T A Y CELAL BAŞLANGIÇ HATAY Türkiye genelinde Hatay, sosyal demokratların en gözde ili. Seçmen sayısıyla oranlanınca kemte alınan oylar Türkiye'nin birçok yöresine fark atacak duzeyde. Ancak kişisel çekişmeler, politik ve ekonomik çıkar çatışmaları ve bunlardan kaynaklanan aynlıklar, sosyal demokratların güçlü olduğu bu kentte SHP'liler "kazandıkça kay betmek" olgusunun "nadide" örneklerini veriyorlar. Kentin önemli merkezlerinden ikisi; tskenderun ve Samandağ. SHP, bu iki beldede de belediye başkanlığı seçimlerini kazanmış, ancak süreç içerisinde örgütlerle seçilen partili başkanların arası açılmış. Belediye başkanlan partiye ugramaz olmuşlar, örgüt yöneticileri de belediye başkanlarının "altını oymak" için ellerinden geleni yapmışlar. Ilçe kongrelerine doğru da Hatay'ın politik yaşamindaki fırtınanın altında, "SHP'nin oy deposu olan bu kentte belediye başkanı adayı kim olacak?" sorusu yatıyor. Yamtı elbette belli. Parti içi demokrasi işlerse örgütü ele geçiren, belediye başkanlığına aday olur. O halde yapılacak iş de belli: Delege seçimlerinden başlayarak önce ilçe, sonra da il kongrelerine yüklenmek... Büyük kurultay mı? Politika üretmek mi? Daha etkin muhalefet için iyi bir genel yönetim mi oluşturmak? Kazandıkça kaybetmek tkinci secim bölgesinde önseçim yayılmasının faturası SHP'nin genç genel sekreteri Fikri Sağlar'a çıkanılmış. "Önseçim olsaydı 30 kazanırdık" diyor Guçlü, "Ama genel sekrtter önseçim yaptırmadı ve hazırlanan Ustede sevilmeyen kişilere agırlık verdi, parti orRÜtü de dışlandı" diye ekliyor. Güçlü'nün yamnda DSP'nin Hatay'da kurucu üyetiklerini yapan Zekai Numanoglu ve Mustafa Güçlü var. Son genel seçimlerin ardından SHP'ye girmişler. "Neden DSP'deydiniz, SHP'ye neden girdiniz?" sorumuzu şöyle yanıtlıyorlar: "DSP olarak barajı aşacağımızı sanıyorduk. Barajı aşama>ınca DSP çalısı allında miicadeleyi sürdürmek, sosyal demokratlan yaralayacaktı. Eger barajı aşsaydık, birleşme daha kolay olacaktı. Hem SHP, demokrasije DSP'den daha yatkın. tki parti arasında program farkı pek yok. Ama uygulamada SHP, sorunlann üstesinden demokratik yöntemlerle geliyor. DSP'de bunu buise Antakya'daki delege seçimlerinin CHP de dahil en demokratik şekilde yapıldığını savunarak, kentte, parti içinde küçük küçük gruplaşmalar oiduğunu, ancak bunlann hizipleşme duzeyine varmadığını anlatıyor. Antakya ilçe başkanlığı adaylan arasında adı geçen Milhat Can ise parti içi demokrasiden, ilke ve amaçlar doğrultusunda sosyal demokrat hareketin bütünleştirilmesinden yana. Can'a göre, Antakya'da gruplar yok, ama kümelenmeler var. Bu kumelenmeler arasında sıyasal aynlıklar yok. Sosyal demokratlann bütünleşmesini sağlamak için de tek liste doğrultusunda çaba harcamak gerekir. tay'a atanan 16 il yönetim kurulu üyesinden 13'ünün, merkez ilçe başkanı ve sekreterinin HP kökenli olması. Doğal olarak Samandağ'a da HP kökenli ilçe başkanı atandı. Elbette SHP ya da SODEP kökenli olmak burada önemli değil. Ayrışmalar, kişisel çıkarlardan kaynaklamyor. Belediye başkanına önseçime karşı çıktığı için karşıyım. Partinin tüzük ve yönetmeliklerini uygulamadığı için de ilçe yönetimine karşıyım. Delege seçimlerinde hiçbir yerde sandık kurulmadı. Üç ayrı grubun bir araya gelebilmesi için delege seçimlerinin yapılması şart. Belediye Başkanı Ganim Canbolat Yonetimi elinde tutan her ekip, kendi içinde ittifakla demokratik olmayan yollara sapıyor. Tarafsız olduğum, özel hizmetlere yönelmedigım için örgüt içinde bazı kişiler bana karşı olabilir. Ancak önseçim istemediğim konusundaki savlar doğru değil. Bu konuda genel başkan ve genel sekretere yazılı uyarılarım var. tlçe Başkanı Muti Saitogullan Parti içinde bu kadar aynlıklar olabilir. Kongreye kadar sürer bu aynlıklar. Ancak yüzeyseldir ve had safhada değildir, genel merkezde bile var. 'Parti her kongreden yaralı çıkarsa, iktidara gelemez' BASIN SSflUNLARim IMmŞTIUUI Basın Konseyi Yüksek Kurul Başkanı Faruk Erem başkanlığında konsey üyelerinden oluşan bir heyet. Türkiye Gazeteciler Sendıkası Başkanı Eren Güvener'i ziyaret ederek konsey çalışmaları ve basının genel sorunlarıyla ilgili görüş alışverisinde bulundu. Konsey üyeleri TGS'yi ziyaret etti Îstanbul Haber Servisi "Basın Konseyi", basına yönelik saldırılar ve hazırlıklar karşısında tüm basının ortak tavır alrnasını istedi. Basın kuruluşlarını ziyaret eden Basın Konseyi Başkanı Prof. Faruk Erem başkanlığındaki heyet, Konsey'in basın özgürlüğünün gerçeklesmesi için tüm basın kuruluşlanyla işbirliği yapılacağını bildirdi. Basın Konseyi Başkanı Prof. Faruk Erem, tkinci Başkan Oktay Ekşi ile Doğan Heper, Altan öymen ve Güngör Mengi'den oluşan Konsey heyeti dün Türkiye Gazeteciler Sendikası'nı ziyaret etti. TGS Başkanı Eren Güvener, Genel Sekreter Ziya Sonay ile TGS îstanbul Şube Başkanı Hasan Çakalkurt ve Şube Sekreteri Arif Esenin katıldığı toplantıda, Basın Konseyi heyeti işbirliği çağnsında bulundu. TGS Genel Başkanı Eren Givener, TGS'nin genel kurul kararıyla Basın Konseyi içinde yer alamayacağının kararlaştınldığını anımsatarak, "Basın Konseyi'ne katılmak için genel kurul karan gerektiğini büdirdi. Güvener başlangıçta Basın Konseyi'nin otokontrol amacıyla kurulduğunu ve bunun hükümet tarafından kurdurulduğu görüşünün yaygın oiduğunu, ancak daha sonra Konsey'in hukümetten bağımsız hale geldiğini anlattı. Basının tüm antidemokratik yasalarla kıskaç içine alındığını, iktidarın bu antidemokratik yasala Basında dayanışma rı kaldırmak yerine yeni yeni baskılar yaratmayı amaçladığını vurguladı. Basın Konseyi Başkanı Prof. Faruk Erem ise Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nun aldığı karar gereği tüm basın kuruluşlarıyla işbirliği yapmayı amaçladıklannı, Konsey'in otokontrolden çok basın özgürlüğünün önundeki engellerle mücadele edeceğini, Konsey'in ilk başta yanlış anlaşıldığını ya da yanlış anlatıldığını söyledi. TGS Gend Sekreteri Ziya Sonay, Konsey'in Cumhurbaşkanı vc Başbakan tarafından desteklenmesinin bazı kuşkuları beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, öncelikle Türk basırunın özgürlüğüne kavuşması için mücadele vermesi gerektigini, daha sonra otokontrol sisteminin gündeme gelebileceğini anlattı. Sonay, basın özgürlüğü mücadelesi veren her kurum ve kuruluşla işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyledi. Basın Konseyi tkinci Başkanı Oktay Ekşi ise Konsey kuruluşu sırasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kendilerini desteklemeleri karşısında, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e "Gölge etme başka ihsan istemez" şeklinde özetlenebilecek bir yarut yazdığını belirtti. Samandağ karmakarışık Turkiye'de sol oyların hemen hemen en yoğun olduğu yerleşim birimlerinden biri konumundaki Samandağ'da SHP parça parça olmuş durumda. ilk bakışta uç ay;ı TürkiyeJrak ve Iranhn kesiştiği yer tehükeli bölge Dün haftalık basın toplantısı yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tnal Batu, Güneydoğu'da tehükeli bölgenin Türkiye, İran ve Irak sınırlannın birleştiği saha olarak belirlendiğini bildirdi. ANKARA (AA) Türkiye'nin, cuma akşamı Güneydoğu'da ilan ettiği tehükeli hava sahasının sınırları açıklandı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Buyükelçi tnal Batu, konuyla ilgili bir soruyu cevaplandırırken Türkiye'nin bu konuda yayınladığı "notam"ın uluslararası havacılık kurallanna göre atılmış bir adım oiduğunu belirtti. Yayınlanan "notanT'la, TürkiyeIranIrak sınırlannın kesiştiği bölgenin "tehükeli saha" olarak ilan edildiğini kaydeden Batu şunları söyledi: "Bu notam yayınlanmadan önce bilindigi gibi Körfez Savaşı'na laraf olan ulkelere en üst duzeyde uyanlarda buhınulmuştu. Bu notamın esas >onu. Türkiye'nin savaştaki tarafsızlığının bir kez daha teyit edilmiş olmasıdır. Çünku karşılıklı suçlamalara muhatap oluyorduk." SHP'nin Hatay'daki ilk il başkanı Güvetıç Esmer, "Yurttaşlar başka yere oy veremeyecekleri için bize verdiler" derken, partisinin, sorunlann çözümüne yönelik aktif bir girişimi olmamasından yakınıyor. lamadık. Ecevit'in önu perdelenmişti, kendisine ulaşamıyordok." grup göze çarpıyor. Belediye Başkanı Ganim Canbolat ile atama İlçe Başkanı Muti Saitogullan'nın arasındaki köprüler çoktan atılmış. Bu iki gruba karşılık Latif Günay'ın başını çektiği üçuncü bir grup oluşmuş. Üç gruptan ikisi, Günay ve Canbolat yanlıları, ilçede kesinlikle delege seçimlerinin yapıimadığını, masa başında birkaç kişinın delege listesi hazırladığını ve bu listelerden bazı yönetim kurulu uyelerinin bile haberi olmadığını öne sürüyorlar. Ancak İlçe Başkanı Muti Saitoğulları, ilçede tek bir sandık bile kurulmadığı savına karşı çıkarak, seçimlerin tuzük ve yönetmelikler çerçevesinde bütün mahalle ve köylere sandık kurularak yapıldığını savunuyor. Kimin gerçeği söylediğini ilçe seçim kurulu ortaya çıkartacak. Biz, taraflann görüşlerini yansıtmakla yetinelim. Latif Güna> SODEPHP birleşmesi organik olmadı. Tabandaki birleşme tavana yansımadı. Bunun en somut örneği Ha İskenderurTda çekişaıe Seçimi kazandığı halde SHP örgütü ile belediye başkanı arasındaki ilişkilerin kopma noktasına geldiği ilçelerden biri de lskenderun. Kongre öncesi ilçe başkanlığına İsmet Selhun Devrim, Nihat Köklü ve Özkan Yanıçoglu aday olmuşlar. Örgütle bağları kopan Belediye Başkanı Kocabaş'ın şu anda kimi desteklediği belli değil. tlçe başkanı adaylarından tsmet Selhun Devrim, " 1 2 Eylül olduğu gün burada CHP'nin delege seçimleri vardı. Biz bu seçimlerde 46 modelleri tasfiye edecektik, yanm kaldı. Şimdi tamamlayabiliriz. Partinin içinde eylülistler var" diyor. SHP Hatay orgutunde kişisel ayrıhklara dayanan çekişmeler, çıkarlar yuzünden belediye başkanlan ile bağları kopan örgutler ve "kazandıkça kaybetme"nin örnekleri verilirken, SHP'ye "politika buiaştırmaya" çalışanlar da "yavru kedi muamelesi" görüp yenmeye uğraşılıyor. Çekişme yok Hatay'ın merkez ilçesi konumundaki Antakya'da tl Başkanı Şakni Güçlü ile söyleşiyoruz. Güçlü, Antakya'da CHP'den Belediye Başkanı seçilmiş. Bu görevi 12 Eylul'den sonra da sürdürmüş. Yeniden yerel seçimlerde belediye başkanı olmaya hazırlanan Guçlü, "Milletvekili seçimlerinde AP bizden çok oy almıştı, ama 1977'deki belediye başkanlığı seçimlerinde üç bin oy fark attım AP'ye. Yine kazanınm seçimi" diyor. Hatay genelinde partililer arasında bir fıkir aynlıgı yok. Guçlu'ye göre Antakya, tek liste gidiyor seçimlere, Samandağ ve tskenderun dışında da ilçeler tek liste ile kongre yapacaklar. lskenderun, iki listede anlaşabilir. Samandağ'da da listeler ikiye inebilir. Yavrusunu yiycn kedi SHP'nin Hatay'daki ilk İl Başkanı Av. Güvenç Esmer, sosyal demokratlan "yavrusunu yi>en kedi"ye benzeterek, "Çıkar olunca, insanlarıraızı harcarız. Her kongreden partimiz yara alarak çıkarsa iktidara gelemeyiz" uyansında bulunduktan sonra sosyal demokrat tabanın beklentilerini şöyle dile getirdi: SHP'nin sorunlann çozümune yönelik aktif bir girişimi yok. Emekçi yığınlara çözttm önermek yerine sadece şikâyet üretiliyor. Sanki iktidarmışız gibi bir atalet var partide. tl düzeyinde saglanan başanya kimse sahip çıkmasın. Zannetmeyin ki, bizim muhalefetimiz, yurttaşlar başka yere oy veremeyecekleri için bize oy verdiler. Eski il başkanlanndan Hüseyin Açıkalın Yarından itibaren 17 ili dolaşacak Demîrel yükleniyor ANKARA (ANKA) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "DYP'yi yeniden inşa etme" ve "iktidan süketeme" amacıyla çıktığı kotıgre maratonunun iktnci etabına bugün Konya'dan başlayacak. Demirel, 27 nisana kadar toplam 17 ile gjdecek ve halka hitap edecek. DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon'un verdiği bilgiye göre, Demirel bugün karayoluyla Konya'ya hareket edecek ve partisinin il kongresine katılacak. 100. Yü Spor Salonu'nda yapılacak ' Jtongrede il başkanlığı için, halen il başkanı olan Ali Akbaş ile 1987 milletvekili genel seçimlerinde birinci bölge ilk sıradan milletvekili adayı olan, ancak seçilemeyen Mustafa Bezirce çekişecek. Demirel, daha sonra Balıkesir (15 nisan), Sakarya, Kocaeli (16 nisan), Bursa, Zonguldak (17 nisan), lzmir, Manisa (21 nisan), Aydın, Denizli (22 nisan), Samsun, Trabzon, Rize (24 nisan), Gaziantep, Kayseri (25 nisan) ve lstanbul (27 nisan) illerine gidecek. Buralarda halka hitap edecek ve il kongrelerine katılacak. Demirel, bu gezilerini haziran ayında da sürdürecek ve büyük bir olasıhkla aynı ay içinde Federal Almanya'ya giderek yurtdışındaki işçilerimizin sorunlarını dinleyecek. DYP'nin 20 mart tarihinde Nevşehir'de başlayan il kongreleri 28 nisanda sona erecek. Şirndiye kadar DYP'nin Afyon, Ağn, Artvin, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gümüşhane, Isparta, Kars, Malatya, Mardin, Muş ve Nevşehir il kongreleri tamamlandı. Bu hafta sonuna kadar da Konya, Bilecik, Balıkesir, Van, Sakarya, Kocaeli, Hatay, Bingöl, Içel, Kahramanmaraş, Bursa, Zonguldak, Uşak, Burdur, Bolu, Adıyaman, Çankırı il kongreleri tamamlanacak. TÜRKİYE'NİN EN HESAPLI YAZAR KASASI Beko, işyerinizin ihtiyacına tamamiyle cevap verebilecek en kullanışlı yazar kasayı üretti! Türkiye'de en çok satılan yazar kasanın üreticisi Bekoteknik, kendisinden beklenen bir yeniliği daha gerçekleştirdi... En kullanışlı yazar kasayı üretti: Beko/Casio 108 ER Siz de yazar kasa alırken, işyerinizin ihtiyacını gözönünde bulundurun, en kaliteli, en hesaplı yazar kasa Beko/Casio 108 ER'i tercih edin. I Yazar kasanın yaratıcısından Genel Oığıtıci: Beko Tlcaret A.Ş. Klerkez: istiklal Caddesi 349, Beyoğlulstanbul Tel: 14317 60 (7 hat) Tlx: 24522 htsnbul Götteri Merkeri: Halaskârgazı Caddesi 284. Şişliistanbul Tel: 146 64 06146 21 49 Adına Şub«$i: Kurtuluş Cad. No 499 Adana Tel: 28 81 3528 29 23 Tlx 62235 Ankara Biirosu: Izmır Cad. Koç Han No: 25 Kat. 3 KızılayAnkara Tel 117 31 25 (7 hat) Tlx: 42784 tzmir Şubesi: Kemalpaşa Yolu Pınarbaşılzmır Tel: 18 20 00 Tlx: 53665 En hesaplı. Kıyaslayın! En güçlü servis teşkilatı, Kıyaslayın! Yurt sathına yayılmış 850 Beko Yetkili Satıcısı ve 380 Beko Yetkili Servisi, Lider Marka'nın güvencesidir. CastoComputjerCaLtd