Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLER 14 NİSAN 1988 'Hükümet üreteni ıınuttu' Ö Z B E K Turkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı E V R E N Turkiye Barolar Birliği Başkanı ANKARA (AA) Cumhurbaşkam Kenan Evren, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyelerini Çankaya Köşkü'nde dün saat 10.00'da kabul etti. Cumhurbaşkam Evren, Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Çelebi ile yönetim kurulu üyelerini kutladı ve başanlar diledi. Evren, AA Yönetim Kurulu üyeleriyle bir siire görüştü. Meslek odaları hükümetle diyalog yokluğundan yakınıyor T Î Y E N Ş A N Esnaf ve Sanatkâriar Konfederasyonu Başkanı Evren'e ziyaret Uretecek para yok Ziraat Odalan Birliği Başkanı Osman Özbek, seçimlerden bir hafta önce bu yılın tanm ürünü buğday, arpa, yuJaf, mısır için verilen yüzde 4252 artış getiren yeni taban fiyatlarının, geçen yılın ürünündeki gibi daha şimdiden enflasyon altında kaldığını açıklıyor. "Lretici bir de secim sonrası ardı arkası kesilmeyen zamlann besaba kadlmadıgı bu diişük taban fiyatlannın iiziintüsönü yaşıyor" diyor. Bunların üstüne tarım girdilerine 4 ay içinde gelen yüzde 100'e varan zamlann tuz biber ektiğini soylüyor. Osman Özbek, örneğin buğdayda üreticinin gecen yıl da sadece taban fiyatında yuzde 2126 artış aldığını ve enflasyon karşısında çok büyük kayba uğradığmı vurguluyor. Tarım urünlerinin tümünde geçen yıl enflasyon altında kalındığıru, en çok zarar edilen ürünler için, üreticinin bu yıl ekim yapmaktan vazgeçtiğini anlatıyor. Taban fiyatlannda geçen yıl ve bu yıl uğranılan kayıplar yanında, üreticiyi etkileyen seçim sonrası gelişmeleri şöyle özetliyor: "Seçimlerden sonra 4 defa mazot, 4 defa da gübre zam gordü. Akaryakıttaki 3 ayın içinde meydana gelen pahalılanma yüzde 90'dır. 4 ayın içinde nitrat gübresi yüzde 80, amonyum sülfat yüzde 65 arttı. Traktördeki yeni yılın arbşı yüzde 35. Zirai Uaçlar yüzde 30 pahalılandı. Etlik piliç yemi yüzde 34, yumurta yeni yüzde 31, süt besi yemi >üzde 31 zam gördü. Bir diger önemli tarım girdisi ek zirai kredi faizleri şubal sonunda yüzde 22den yüzde 29'a çıklı. Havvancıhk ve gübre kredileri yüzde 32 civannda arttı. Tanmsal işletme kredileri yüzde 30'dan yüzde 39'a. en son da yüzde 45'e çıktı. Kendi içinde yüzde 50 artış yaşandı. Bülün bunlar yetmiyormnş gibi, 1 ocak 1988'den bu yana süt, yetn. bilki ilacı için iki ayda bir verilmekte olan destekleme primleri halen verilmemektedir." Özbek, yeni üretim için elinde para bulunmayan, desteksiz kalmış üreticinin, gelir dağılımı dengesizliğinin verdiği baskılar altında, üretim için girdi sağlama, finans açığı ve pahalı fiyatlar kıskacı içine girdiğini ve kafasında çeşitli sorular oluştuğunu belirtiyor. Üreticinin enflasyondan sorumlu olmadığım, neden cezalanduıldığı sonısuna yanıt aradığını soylüyor. "1987 kasımında ilan edilen, 1988 ürünü bububat fiyatlan yeni zamlara göre duzeltilmeyecek mi? Yeni taban fiyalı belirlenecek ürünler için görüşümüz alınacak mı? Destek fiyatlan ne deger olacak? Kredi faizleri kaldırtlmayacak mı? Hatta geçen yılların proje borçlannda, hukuk yönunden de yanlış olan uygulamadan vazgeçilmevecek mi? Yarım kalmış projelerde üretici artan faizleri nasıl karsılayacağını bilemiyor. Türkiye tanmda her geçen gün kendine yeten bir ülke olmaktan uzaklaşıyor" diye konuşuyor. Özbek, ithal edilen tarım ürünlerınde miktarlann hızla arttığma parmak basıyor. Bu gidişle Türk tarımının büyümesinin söz konusu olmayacağını soylüyor. Özbek istatistiklerle tanmdaki büyüme hızının ne kadar dengesiz olduğunu açıkladıktan sonra tanmdaki üretim artışının genel nufus artışına ancak yetişebilecek düzeyde olduğunu vurguluyor. Oysa son yıllarda tarım ürünü ihracında önemli artışlar olduğunu, içerde az tüketip ihracatın gerçekleştirildiğini açıklıyor. Özetle şöyle devam ediyor: "Türk halkı geçen yıl ürettiğinin tümünü tüketmedi. 5 milyar dolarlık ürünü sattı. O kadar noksan yedi. Bir yandan da tarım ürunu ithali oldu. Pirinç, balık, pamuk bile geldi. Ucuza et gitti, et geldi, peynir geldi. Gelişme hem tarım aleyhine oldu. Türkiye'nin geleceği bakımından bu zayıf tanm, krediyi bulamaz, sattıklanmn parasını zamanında alamaz, iyi fiyata satamazsa kendi nı nasıl geçindirecek? Ve Turkiye"yi nasıl besleyecek? En önemlisi olarak pazara nasıl hazırlanacak? Ortak Pazarda tanmda 16 milyon insan var. 2425 milyar dolar destek görüyorlar. Türkiye'de tanmda 26 milyon insan var. 1 milyar 300 milyon d o larhk destek görüyor. Bu dengesizlik içinde, rekabet edebileceğimizi düşünmek hayalcilik olmaz mı? Kaynaklar eridi gitti Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, ekonomik gelişmelere ilişkin çok yanlış bir değerlendirme yapıldığını soylüyor. "Araba kuyruğu bolluk işareti gibi göriilüyor. 50 milyon içinde bütün bunlar son derece küçük bir azınlık refahının göstergesi olarak süregeliyor. Büyük kesimler son derece sıkınlılı bir yaşam ile karşı karşıya bulunuyor" diyor. Teoman Evren, konut fonu, iç istikrar, dış borçlanma, gelir ortaklığı ile büyük kaynaklar, potansiyel elde eden iktidann, bu potansiyelleri iyi değerlendirmiş olsa çok iyi sonuçlar alabileceğini, ancak bu kaynaklann eriyip gittiğini anlatıyor. Teoman Evren, eskiden ticaret kesiminin ses etmediğini, ancak onlardan da homurtular gelmeye başladığını, her kazık yiyenin bağırmaya başladığını vurguluyor. Sermaye kesiminin "serbesl piyasa ekonomisi degil, yasa ekonomisi" diye bağırmakta olduğunu belirterek, "Gerçekten de serbest piyasa ekonomisi ve tiberalizm içinde büytik devlet mudahalesi goniyonız" diyor. Bu ekonomik sistemin KİT ürunlerine çok büyük çapta zamlar yaptığını, vergilendirme sisteminde vergisizlere değil, vergi alınabilen dar gelirlilere yüklenilmeye devam edildiğini anlatıyor. Evren, ekonomideki olumsuz gelişmelerin, bozulan dengelerin adalete de yansıdığına işaret ediyor. Orta sınıf yok oluyor Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı Hüsamettin Tiyenşan, "Hükümet büyük teşebbüscüyü ne kadar teşvik ederse etsin. Büyük teşebbüscunun sagladıgı her menfaatte kendisini duşunduğü birgerçek" diyor. Hükümetin sürekli dargelirliden fedakârlık istediğine işaret ederek, "Külfette de nimette de beraber olmak lazım. Fırsat eşitliği olsun. Sıkıntıya hep beraber kallansak mesele yok. Yüzde 5 bir grup diğeriıün hayao boyunca kazanamayacağı bir parayı, ya da bir yılda ödediği verginin karşılığını bir gecede harayorsa insanlarda inancı, ahlakı sarsıyor. Bu durumdan düriist işadamlan bile şikâyetçi" diye konuşuyor. Hüsamettin Tiyenşan, ö z a l ekonomisinin olumsuz sonuçlarından artık büyüklerin temsil edildiği bütün işveren kuruluşlannın da şikâyetçi olduklarına işaret ediyor. Tiyenşan, bir başka ülkenin anayasasında olmayan bir hükmün, 173. maddenin, devlete küçük sanayici ve esnaf ve sanatkârı destekleme vukümlulüğu getirdiğini, ancak hükümetin bu anayasa hükmünün gereğini yerine getirmediğini soylüyor. Özetle şöyle devam ediyor: "Anayasanın bu hükmüne ragmen hükümet küçük üreticinin teşvik kredisi faizini % 40'tan Vo 55'e çıkardı. tşyeıierinio % 95'inin sahibi küçük ureticiler toplam kredi varlığının ancak % 4'ünü alabiliyor. Butün teşvik tedbirleri kalan "o 5 büyüklere veriliyor. Onlar arasında da büyük eşitsizlik, haksızlık var. Bazı holdinglerin sanayii bile yok. En büyük teşvikleri gorenler çoğunlukla uretmeden, uretenlerden toplavanlar oluyor. Mobilyayı yapan mobilyacımızın üretirtıini ihraç eden şirket vergi iadesi alıyor. Teşvik olarak aldığı keresteyi paiıalıya üyemiz üreticiye saüyor. Benim iiyem üretici ne ibracatta organize edilerek teşvik ediliyor ne de kredi dahil herhangi bir destek görüyor. Gördügümüz tek destek 1964'ten beri başlayan sanayi siteleri hareketi. Bu hükümetten de bir tek bu konuda destek gördük. Bu da daha çok buyük şehirierin çok yönlü çıkmazını çözrae amacını taşıyor. Sosyal güvencede en gerideyiz, kredi ve leşvikte en gerideyiz. Sıkıntılanmızın ana kaynağı bu pasajlarda toplanıyor." Tiyenşan, gelir dağılımı dengesizliğinin üyeleri üzerindeki olumsuz etkisine deginiyor. Tüketici orta sırufın yok olması, ahm gücünün kalmamasına bağlı olarak, esnaf ve sanatkârlann durumlanmn bozulduğunu anlatıyor. Tiyenşan, müşterek tehlike karşısında çaresiz fikirbirliği ve ittifakların doğduğuna, aynı sorunlarla karşı karşıya bulunan işçiler, koylüler ve esnafın dayanışmasının buradan kaynaklandığına parmak basıyor. Özetle şöyle devam ediyor: "S tane çilegi 1500 liraya satmak zorunda olan ve müşterisinin düşmanlığım kazanan esnaf elbet halinden memnun degil. Siz ne kadar karsı çıkarsan>z çıkın, tabanda işçiesnaf, koylü aynı sıkıntılann sahipleri olarak hızla kaynaşıyor, birleşiyor." Âtatürk Barış Ödülü verilmeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, bu yıl Uluslararası Atatürk Barış ödülü verilmeyeceğini açıkldı. Başbakanhk Basın Merkezi'nin dün yaptığı yavlı açıklamada, Uluslararası Atatürk Barış ödülü Kurulu'nun, 29 mart tarihinde, Başbakan Turgut özal'ın başkanlığında toplanarak, barış ödülü aday değerlendirme komisyonunun raporunu ve unerilerini görüştüğünü bildirdi. Açıklamada, kurulun 31 Aralık 1986 tarihine kadar gösterilen 1988 yılı adaylannı incelediği ve önerilerini Cumhurbaşkam Kenan Evren 'in onayına sunduğu belirtildi. Açıklamada, Cumhurbaşkam Evren 'in, her yıl ödül verilmesinin zorunlu olmadığım dikkate alarak, 1988 yılmda ödül verilmemesini onayladığı kaydedildi. 1989 ve 1990 yılları ile ilgili Uluslararası Atatürk Barış ödülü çalışmalarımn sürdürüldüğü vurgulandı. A L P T Ü R K Muhendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı C İ L A S U N Türk Tabıpler Birliği Genel Sekreterı Şemdinli'de sınır ihlali ŞEMDtNLt (AA) Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi yakınlarında sınırı ihlal ederek Kuzey Irak'a geçmek isteyen silahlı 68 Iranlı Pastar yakalandı. Dün sabah erken saatlerde Şemdinli'nin Yeşilova köyü yakmlanndaki Derecik mmtıkasından sınırı ihlal ederek Kuzey Irak'a geçmek isteyen tranlı 68 Pastar, devriye güvenlik güçlerinin "dur" ihtarına uyarak teslim oldu. Uzerlerinde çok sayıda silah ve mermi ile ilaç ve çeşitli ilk yardım malzemesi bulunan Pastarlar, Derecik Komando Taburu'nda gözaltına alındı. Orgütlenme kısıtlanıyor Türkiye Muhendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Teoman Alptürk, Özal hükümetinin gündeminde mühendislik alanında hiçbir büyük yatınm görülmediğini belirtiyor. 197484 yülan arasında elektrikte yüzde 2.47 olan büyüme hızının, 197787 yıllan arasında yine on yıllık bir dilim içinde yüzde 2.13'e düştüğunü açıkhyor. Bunun sanayileşmede yavaşlama anlamına geldiğini, istihdamın daraltılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Alptürk, sanayinin temel girdisi olduğu için elektrikteki gelişmeye bakılması gerektiğine işaret ederek, eski yatınmlar dışında, sadece "yapişleJdevret" uygulamasımn görüldüğünü, onun dışında yeni yatınm bulunmadığını bildiriyor. Özetle şöyle diyor: " Y'abnmlar yapılmadıgı takdirde bunun falurası bir 10 yıl sonra çok agır odenir. Sanayiye verilmeyen sadece 1 kilovat saat elektrigin beddi 11.2 dolardır. Önümüzdeki 10 yıllan karanlıkta bırakma ihtiroali ortaya çıluyor. 197283 elektrik kesintilerini yaşadık. Bu ondan önceki yanlış politikalann bedeü idi. Şimdi aynı yöntem tekrarlanıvor. Yabancı sermayeden beklenen yapişletdevret olmazsa, ki bize olmayacak gibi geliyor, bnndan öz kaynaklanndan yararlanamayan elektrik uretimi ve tüm sanayi olumsuz yonde etkilenecek. Elbette yatınmiann azalması ile bağlantılı olarak mühendislik alanında fiilen işsizlik ile karşı karşıya kalacağız." Alptürk, ö z a l ekonomisinin meslek alanlanna yönelik olumsuz gelişmelerinden birinin KİT'lerdeki özeUeştirme polirikaları olduğunu belirtiyor. Izlenen politikada kârlı yatınmiann işçi ve mühendislik istihdamı daraltılarak özel sektöre devrinin söz konusu olduğunu, bu yanlış politikayı eleştirdiklerini vurguluyor. Mühendislik alanında ne istihdam programlannda, ne de eğitimde bir programlamanın söz konusu olmamasının üyelerinin sorunlannı ağırlaştırdığını, aynca da çok ciddi bir eğitim ve mühendislikte işsizlik sorunu ile karşı karşıya kaldıklannı anlatıyor. Alptürk, işverenler için her türlü örgütler.me serbestken, çalışanlar için örgütlenmenin yasaklandığını behrterek, "Türldye'de yönetim ve işverenler rabat bir ortam istiyorlar" diyor. 1517 yıllık bir mimar, mühendisin 1987 ILO rakamları ile Türkiye'de 2.253 mark karşılığı ücret alırken, ABD'de 31 mark, Almanya'da 27 mark, Hollanda da 25, Italya'da 22 mark aldığını \nrguluyor. Sosyal devlet anlayışı yok Türk Tabipler Birhği Genel Sekreteri Uğur Cilasun, Özal hükümetinin uyguladığı ekonomik modelin, ekonomik anlayışın bir sonucu olarak Anayasa'da öngörülmesine karşılık sosyal devlet anlayışından hızla uzaklaştığına parmak basıyor. Bu anlayışın bir yansıması olarak hekimlerin uzmanlığı gözetilmeksizin, sosyal standart itiban ile 2. sınıf insan sayılmaya başladıklannı söylüyo;. Cilasun, özellikle ihtiâas yapmakta olan hekimlerin büyük sıkıntı içinde olduklannı, ellerine 200 bin lira civannda bir ücret geçen bu hekimlerin özel kliniklerde gece nöbet tutarak geçinmeye çahştıklannı anlatıyor. 1980'de üniversite sınavlannda birinci sırada tercih edilen hekimliğin 10. sıraya düştüğunü, gençlerin artık hekim olmak istemediklerini belirtiyor. Bir yandan da programsızlık sonucu hekimlerin işsiz gezmeye başladıklannı, 1200 kişilik ihtisas sınavına 10 bin kişinin başvurduğunu bildiriyor. Tıp fakültelerinde düşen eğitim kalitesi de eklenince, yakın gelecekte ellerinde tansiyon aletleri ile trenlerde gezinecek hekimlerin görüleceğini savunuyor. tktidann sosyal devlet ve sağlık hizmeti anlayışından uzaklığının küçük bir örneğinin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nda hiçbir istatistik ve veri kalmaması olduğuna işaret eden Cilasun, iktidann şu anda hangi sağlık kuruluşunda, hangi olanaklara sahip olduğunu dahi bilmcdiğini, aslında bunu umursamadığını soylüyor. Özetle şöyle devam ediyor: "Saghk bir insan hakkıdır. tnsanın bu haktan yararlanması için başka bir nitelige sahip olması gerekmez. Bütün mesele ekonomik güce sahip olmayanlann saghk hizmetlerinin saglanmasıdır. Ancak devlet, artık hükümetin uyguladığı ekonomik model içinde, egitim ve diger sosyal >4İkiımlulükler gibi saghgı da kendi sorumlulugu içinde görmüyor. Turkiye bir Hindistan degil elbet. Sokakta yatanlar yok. Ancak ekonomik gelişme bu dogrultuda giderse, sosyal sınıflar arasındaki uçurum büyiirse, o hale de gelecek. Geleneksel toplumsal dayanışmamız da onu kurtarmaya yetmeyecek. Temel gıda maddelerinin fiyatlan ortada. Bir işçinin evine giren et, süt miktan biliniyor. Bu bozuk beslenme ile elbet insanın veritni, kalitesi düşiıyor. Saglıgı korumanın aşı kampanyası olmadığım herkes biliyor.' Ifazar, ÇGD yöneticileriyle görüştü ANKARA (ANKA) Devlet Bakanı Mehmet Yazar, Çağdaş •Gazeteciler Derneği yöneticilerini kabul ederek bir süre görüştü. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, "Zaten kısıtlı olan basın yasalarında olumlu ve demokratik değişiklikler beklenirken, daha da ağırlaştırılan hükumlerin yürürlüğe konulduğunu, sürekli baskı ve sa/dın hedefı haline gelen basının meşru müdafaa durumuna sokulduğunu" söyledL Devlet Bakanı Mehmet Yazar da ÇGD yöneticilerine görüşlerini açıklarken basının, baskı altında olduğu psikolojisinden kurtulması gerektiğini belirtti Titanic'i bulan gpmi Karadeniz'de tZMlR (Cumhuriyet Ege Bürosu) "Titanic" batığını bulan ABD araştırma gemisi "Knorr", Karadeniz'de de bilimsel araştırmalar yapacak. 15 nisana kadar tzmir'de kalacak olan Knorr'daki bilim ekibinin başkanı Prof. Susuma Hanjo, Karadeniz projesi konusunda şu bilgileri verdi: "Karadeniz üzerinde öyle bir şey var ki havayı dengeliyor. Dünyada ciddi boyutlarda hava kirliliği olduğu halde, Karadeniz'de bunun en önemli etmeni olan 'karbondioksit miktarı artışı' görülmüyor. Çalışmalanmızda bunun sırrını çözmeye çalışacağız." • GALERI • ATÖLYE (OPERA) 5ANAT GALERISI PERA 1469738 Petrolİş Pasaj» Tel 146 72 81 Kız arkadaşıyla oturan öğrenci Istanbul Haber Servisi tstanbul Üniversitesi bahçesinde kız arkadaşıyla oturan Adalet Yüksek Okulu 1. sınıf öğrencisi Rıza Sönmez'in, okulda görevli emekli başkomiser Mehmet Şirin tarafından, "Fazla samimi oturdukları" gerekçesiyle dövüldüğü bildirildi. tstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'taki merkez bina giriş kapısında bulunan güvenlik bölümüne götürülen Rıza Sönmez olayı şöyle anlattv "Hava güzel olduğu için kız arkadaşımla bahçede sırt sırta oturuyorduk. Mehmet Şirin isimli görevli gelerek, 'ne biçim oturuyorsunuz, terbiyesizler, verin kimlikleriniz' dedi. Biz kendisine buna yetkisi olmadığım ve görevini sorduğumuzda polis olduğunu söyledi ve çıkarıp kimliğini gösterdi. Daha sonra da arkadaşımla beni alarak kapıdaki resmi polislerin olduğu odaya götürdü. Biz orada da arkadaşımla sırt sırta oturduğumuz için bize karışmaya hakları olmadığım söylediğimizde, daha sonra emekli başkomiser olduğunu öğrendiğimiz Mehmet Şirin beni tokatladı. Kız arkadaşıma da, 'benim de kızım var, kafamı bozarsan seni de dövehm' dedi. Görevli polisler de olayı sadece seyretti." ADNAN MINE SANAT GALERİSİ TESVIKIYE ÜNSALTOKER Tçl 119 92 09 güzel sanallar gaJensı SANAT GALERİSİ //. GRUP SERGISI 930 Nisan 1988 36 Kışısel Resım Sergısı 6 Nısan 25 Nısan ık Sok Opeta Han 43.'6 Taksım Eîap Marmara Oıeh Yanıi TUNCEL DOCRU Resım Sergısı 9 Nısan26 Nısan 43O Nısan Kujdıh Csd No 2! AIByol Kadıköy Tel 345 64 40 Mevlut Akyıldız Argun Okumuşoğlu Rcrfet Eldz Doğan Paksoy Resul Aytemür Adres Tel MahirAbdı Ipekçl Cad 48 1 TejvikıyeŞahin 141 04 58 Güven Paksoy HOBİ VE MİNİ SERGİ ODASI Resım Seraısı 16 NİSAN 26"NISAN direniş hazırlığında =^V) WM. SuluboyaResım Sergısı DESTEK REASURANS SANAT GALERİSİ Yağlıboya Pastel 5 Nısan 30 Nısan 1988 AMı Ipekçı Cad 75. Maçkalstanbul HAMZA İNANÇ Tel 131 28 32 Lunapark cinayeti davası başladı İSTANBUL (AA) Lunapark Gazinosu'nda yaklaşık iki ay önce organizatör Yavuz Kamışçı'yı öldürdüğü iddiasıyla yakalanan sanık Paşa Demirci'nin yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıklar Ali Hasan Kavran, Mahmut Kavran ve Hüseyin Kılıç ile tutuksuz sanıklar, Fahrettin Kılıç, Cezmi Başar ve Akif Çam da olayla ilgili araştırmayt yanlış yola yöneltmek istedikleri iddiasıyla yargılanıyorlar. Mahkeme heyeti, bir üyenin karşı oyuyla, tutuklu sanıklar Ali Hasan Kavran, Mahmut Kavran ve Hüseyin Kılıç'ın salıverilmesini kararlaştırdı. Duruşma, ileri bir tarihe bıraküdı. L imphora Fotoğraf Se'gıs 1 STUDIOART GULSEREN SUDOR Resim Sergisı 15 Nisan5 Mavıs İıtiklâl Cad. Narmanlı Yurdu 390'3 Tel: 145 S9 07 ARAMİS KALAY •GÖLGELER" Bsğdat Cad Suadlye 350 31 98 Sanıkların mal varhğı amştırılacak GAZİANTEP (Cumhuriyet Guney tlleri Bürosu) Anadolu Bankası Gaziantep Şubesi'nin 3 milyar 141 milyon 971 bin 265 lira dolandmlması iie ilgili davanın dünku duruşmasında, banka görevliieriyle yakınlannın mal varlıklannın araştırılmasına karar verildi. ANAP Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Taşar'ın kardeşi Faruk Taşar'ın ortağı, tutuklu olarak yargılanan M. Asım Hamamcıoğlu'nun tahliye istemi, dünkü duruşmada da kabul edilmedi. Hakkında gıyabı tutuklama kararına rağmen halen yakalanamayan Faruk Taşar'ın gıyabında, ortağı Mehmet Asım Hamamcıoğlu'nun ise tutuklu olarak yargılanması, Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Dünkü duruşmada Hamamcıoğlu, Borçlar Yasası'na göre cezalandırılması gerektiği halde, bir yıla yakm süredir tutuklu olduğunu belirterek, tahliyesini istedi. Ancak mahkeme heyeti, bu istemi reddetti. Duruşma, 27 mayıs ertelendi. tarihine Taşar davasında ara karar SANAT GALERİSİ Resım ve Seramık Seraısı 21 Mart21 Nısan 1988 AVNİ ARBAŞ BALABAN CİHAT BURAK ÜNAL CİMİT NEVİN ÇOKAY ABİDİN OİNO NASİP İYEM NURİ İYEM E.HAKKI KÖSEOĞLU AVLA H. SELİ BURHAN UYGUR NEVHİZ TANYELİ Galer mız Salı ve Pazaı gunlen dışında hergun 12»19« saatlerı arası açıkiır Kuşdılı Cad Deregazıno Sok No 4 345 40 28 345 40 30 Kadıkoy MÜÎLU NERİMAN ERKUT Sanat GaMsi 8 Sanatçımızın Yeni ve Seçme Eserleri CEMAL EREZ MERAL EREZ CAHİT GÜRAYD1N AYSU KOÇAK FİKRET KOLVERDİ BELKIS TAŞKESER İSMET ÜSTEKİN YAŞAR YENİCELİ 15 Nisan 11 Mayıs Pazar hariç 1218 arası Malbaacı Osmanbey Sok 35/2 Erfcut Ap. (Şaır Nıgar Soldan 2 Sok.) Tel. 130 70 30'146 05 47 NİYAZİ TOPTOPRAK Slll I I 1 a a; uara clai acı'ı 9 G«neral Neemetiin öktem Sok Öımr Bey Apt 131 ERENKOY |lıl Kllnı» kar>ıs.) Tel 3S5 35 87 Jİ^M AEDPA Husrev Gerede Cad. 136Teıvikiye MeydanıİSTANBULTel: 141 27 11 Resim Sergisi S./21 Nhan 1988 CAVİT ATMACA SAHAT 6AUMSI [Kİ&] KİLE &\MT GMIDİSİ NURİ İYEM Cevdetpaşa Cad. GULAY KARGILI OYA BİLGİNOGLU CANAN ŞENDUR GÜLDEREN ŞAYRAKTAR ARTNET CUMALI SANAT GALERİSİ Karma Resim Sergisi 9 22 Nisan 15. yıl sergileri III ARTNET Sanal Galer.sı Moda Cad KadköylST Tel 337 90 ^ 245/1 SANDOZ Ünsal Toker, Sabri Erimel, Günay Sağun Pazar Harıç Hergün: 10.0019.00 Beşlklaş Barbaros Bulvarı No. 83 Sanat Galensı CEVAT DERELİ Resım Sergısı 16 Nısan 29 Nısan Açıhş 16 Nısan C tesi Saat 13 °° Şakayık Sk No 45 Teşvıkıye Tel 148 31 65 tşSendika Servisi Petrol Ofisi'nin ulke düzeyindeki 52 işyerinde çalışan yaklaşık 6 bin işçi, toplusozieşmelerinde öngörülen ücret skalalannın hazırlanmamasını ve sözleşmedeki bazı haklarm verilmemesini protesto etmek için pasif direniş hazırlığında. Izmit'te kurulu Igsaş'ta çalışan Petrollş üyesi 600 dolayında işçi, işveren sendikası Kiplas'ın toplusözleşme görüşmelerindeki tutumuna karşı protesto eylemlerine başladılar. Tüpraş'ta çalışan yaklaşık 4 bin işçinin 5 günlük pasif direnişine yol açan ücret skalası sorununun Petrol Ofisi'nde de huzursuzluğu arttırdığı bildirildi. Toplusözleşmelerinde, kıdemleri, eğitim durumları ve uzmanlıkları göz önüne alınarak hazırlanması öngörülen ücret skalalannın aylardır hazırlanmaması ve bu durumun parasal kayıplara yol açması Petrol Ofisi işçilerini direnişin eşiğine getirdi. Petrollş Sendikası Genel Başkanı Miinir Ceylan, konuyla ilgili olarak Petrol Ofisi Genel Müdürü ile görüşecek. Görüşmeden olumlu sonuç alınamaması durumunda Petrol Ofisi işçUerinin önümüzdeki hafta başından itibaren protesto eylemlerine başlayacaklan açıklandı. Şiddetli yagışlar 11 can aldı ADANA (Cumhuriyet Güne> tlleri Bürosu) Siirt, Gaziantep ve Adıyaman'da şiddetli yağışlar sonucu meydana gelen sellere kapılan 11 kişi hayatını kaybetti. Siirt'in Balman ilçesine gitmekte olan bir minibüs sel sularına kapılarak devrildi. Minibüste bulunan Mehmet Öztaş, Resul Aslan, Faik Obay, Hasan Demir öldü. Siirt'e bağlı Kozluk ilçesinde 1 çocuk ve Baykan ilçesinde de iki kişi sellere kapılarak can verdi. Gaziantep ve çevresini dün geç saatlere kadar etkileyen yağışlar sonucunda Nizip ve Oğuzeli ilçelerinde de iki kişi hayatını kaybeıti. Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine bağh Balkar koyunde aşırı yağmur ve dolu nedeniyle bir evin duvarı çöktu. enkaz altında kalan Hatice Kurtçu olay yerinde öldu. Aynı köyden Muhammed Tanrıverdı adlı bir çoban yağışlar nedeniyle kabaran sulara kapılarak can verdi. Resim Sergisi 16 Nisan 29 Nisan Karma Resım Sergısı 15 Nisan 7 Mayıs 1988 Koru Ap. 384 BEBEK 165 74 96 Dalan'a şükran tablosu T E N SANAT GALERİSİ 12 Nisan • 11 Mayıs 1988 Audıo • Vısual tanıtım I"30 KuMilııhouaıı sak 44 1, \ı$untast, Tel 14~0H')<J 14~ URART 19751985/Seçmeier Resım Sergısı 9 Nısan3 Mayıs * 56 Abdı ıpekçı Cad Nıl apt Nc 2i 1 Te. 148 03 26Nışanlaşı İSTANBUL (AA) Ressam Nihal Atamer, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'a "Piyer Loti'den Haliç'in Görünüşü" tablosunu armağan etti. Bedrettin Dalan'ı makamında ziyaret ederek tablosunu hediye eden Nihal Atamer, Haliç'in daha önceleri kahverengi bir görünümü olduğunu, bugün ise maviye dönüştüğünü kaydederek "Haliç'i kurtardığımz ve gözlerinizin rengi gibi yaptığınız için size çok teşekkür ederim " dedi. Resim Sergisi BALKAN NACf İSLİMYELİ SA>AT GALLRİSİ BALKAN NACİ İSLİMYELİ RESİM SERGİSİ / PENTIMENTOU\R 620 N5/i.\ 1988 ATATURK KULÎUR MEKKE3 SAN&T DÜZELTME • Cumhuriyet'in dünkü nüshasının birinci sayiasında yer alan bir haberde dikkatsizlik sonucu "14 Türk balıkçı Odessa'da tutsak" başlığı kultanıldı. "Mevsim dışı kalkan avı" henüz SSCB ile Türkiye arasında bir "savaşa" yol açmadığından, doğru ifadenin "gözaitında" olması gerekırdi. Duzeltir. özür dileriz. MEHMET GULERYUZ 5 R E S İ M Galeri 1 S E R G Nev SOYAK SANAÎ OA.ERIS1 CEVAT DERELİ Resim Sergisi 6 Nisan 30 Nısan Buyukdere Cd 38 Mecıdıyekoy Tel 175 09 1020 EMİN NACİ AKKUYU Resım Sergısı 1 Nısan 20 Nısan [ M I S\N\T O\l I RISİ Tutıel Solyalı Sok 26 Tel 143 0J94 14519 96 8EY0GIU Sergi Duyurubrınız İçin 145 9738 S I L A H A N E C A D . 3 3 B M A Ç K A 131 67 6 3