25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AN AP'ta liberaller sıkıntıda ANAP'ın tamamlanan 61 il kongresinde muhafazakâr hareketçi ittifakının Özaf'ayakm olan libemllere karşı üstünlük sağladığı, büyük kongrede parti yönetiminde ağırlıklı biçimde yer alabilmek için çalıştığı belirtiliyor. CANAN GEDİK ANKARA ANAP'm tamamlanan 61 il kongresinin çoğunda etkinlik sağlayan "muhafazakirhareketçi" ittifakı büyuk kongrede parti yönetiminde ağırlıklı biçimde yer alabilmek için çahşıyor. ANAP'ın il kongrelerinde tabanla ilişkisi kopuk olan "libenüler" tasfıye edilirken, Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler partideki yerini sağlamlaştırdı. ANAP içinde muhafazakârlarla ittifaka gircn hareketçiler, haziran ayında toplanacak olan ikinci olağan kongre için büyük pazarlık gücü sağladılar. Hareketçiliberal ittifakı parti yönetiminde etkinlik sağlamak için kollan sıvadı. ANAP'ın 61 il kongresi tamamlandı. Yaklaşık 1100 delege ile toplanacak olan büyük kongreye hareketçimuhafazakâr ittifakı, delegelerin yüzde 80*ine yakınının destegini kazanmış olarak gidecek. htifak, Istanbul, İzmir ve Ankara U kongrelerinde de büyük kongrenin kaderini belirleyecek sayıda delege çıkarmayı başardı. ANAP'ın yapılamayan sadece 6 il kongresi kaldı. Milli Eğitim Bakanı ve Gaziantep milletvekili Hasan Celal Güzel'in il yönetimini fesih isteği nedeniyle Antep kongresi için gün verilemedi. ANAP'ın genel seçimde 40 kaybettigi Isparta örgütü de feshedildiği için il kongresine gidilemedi. Mardin raerkez ilçe kongresi yapüamadığından, Diyarbakır'da delege seçimleri gerçekleşmediğinden il kongreleri toplanaraadı. tlçe seçim kurullannın iptal ettiği Antalya ve Hakkâri'de de il kongreleri için gün alınamadı. Başbakan Turgut özal'ın "kartşmama" karan aldığı ANAP il kongrelerinde Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler ile hareketçi eğilim ittifak kurdu. Taban üzerinde de etkinlik sağlayan ittifak, delegelerin büyük çoğunluğunu kendi yandaşlan arasından çıkartırken, tabanla ilişkisi olmayan, ancak Başbakan özal'a yakınlıgı nedeniyle parti yönetimine giren unsurlar tasfıye edildi. ANAP Teşkilat Başkanı ve liberal eğilimde olarak bilinen Ccngiz Tuncer, seçim bölgesi olan Antalya'da kongreyi kaybetti. Tuncer'in yandaşlannın ilçe seçim kuruluna yaptığı itiraz sonucu Antalya kongresi iptal edildi. Ttıncer'in yandaşlan ile itiraz etmesi ANAP çevrelerinde tepkiyle karşılandı. ANAP içinde özal'ın yakın çevresi olarak bilinen üst yöneticiler de ANAP delegelerinden "yeşü ışık" alamadüar. Seçim bölgeleri ile ilişkileri zayıf olan ve "liberal" eğilimde olarak bilinen ANAP yöneticileri tabanda "tasfiye" edildi. Genel Başkan Yardımcılanndan tbrahim Özdemir ile Güneş Taner, tstanbul II Kongresi'ne kanşmadılar. ANAP'ın tstanbul teşkilatı üzerinde etkin olduğu bilinen ve Özal'ın yakın çalışma arkadaşı Eymen Topbaş, "muhafazakârhareketçi" eğilimin destegini alınca büyük farkla il başkanı seçildi. tzmir tl Kongresi'nde de benzer bir durum yaşandı. Mehmet Keçeciler'e yakırüığı ile bilinen Belediye Başkanı Bnrhan Özfatnra, hareketçiler ve tabanla yakın ilişkisi olan bazı liberallerle ilışki kurunca kongreyi kazandı. Haziran ayında toplanacak olan büyük kongrenin kaderini tayin edecek Ulerden olan Ankara'da da muhafazakârhareketçi ittifakın adayı Mehmet Derairel il başkanı seçildi. Demird'e hareketçi eğilimde olarak bilinen Ankara milletvekilleri Alpasian Pehlivanlı, MusUfa Taşar destek verdiler. Mehmet Keçeciler de Demirel'in il başkanlığını destekleyince, liberal eğilimdeki eski tl Başkanı Rıfat Dikcrin adayı hezımete uğradı. Seçim bölgesi olan Konya'da kongreyi kaybettigi söylentileri yayüan Keçeciler, Konya il ikinci başkanlığına kardeşi Ahmet Kececiler'i aday göstererek seçtirdi. Keçeciler'in boylece ANAP teşkilatına "Konya'da ben vanm" mesajı vermeye çalıştığı öne sürüldü. ANAP il kongrelerinde baa bakanlar da yenilgiye uğradılar. Kongrderden Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ve Devlet Bakanı Kâzım Oksay, "gnçlü isimler" olarak çıktı. Ancak bazı bakanlar, kendi bölgelerindeki kongrelerde aday çıkarmalanna rağmen seçimi kaybetti ler. Hükümet Sözcüsü Mehmet Yazar'ın seçim bölgesi Kayseri'dt desteklediği aday kongreyi kaybetti. TBMM Başkanı Yıidınm Akbulut da seçim bölgesi Erzincan'da delegeden "onay" alamadı. Milli Şavunma Bakanı Ercan Vnndhan, Ankara tl Kongresi'nde "üınıfsız" kalmayı yeğledi. Vuralhan, bir süre kongreyi gözledifcten sonra Mehmet Demirel'den yana ağırlığını koydu. Özal'ın "prenslen" olarak nitelenen Yusui Bozknrt Özal, Adnan Kahveci, Ekrem Pakderairli, HÜSDU Doğan, Bülent Akarcalı ile tmren Aykut seçim bölgelerindeki kongrelere kanşmama kararı aldılar. Devlet Bakanı Veysel Atasoy, Zonguldakta Kültür ve TUrizm Bakanı Tıoaz Titiz ile çekişti. Atasoy'un desteklediği aday seçimi kaybetti. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz da Rize"deki kongreyi kaybeden bakanlar arasında yer aldı. tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, seçim bölgesinden olumsuz puanlarla döndü. Bakanlar kongrelerde genel olarak "zayıf" kaldılar. Milli Eğitim Gençlik vc Spor Bakanı Hasan Celal Güzel'in ANAP danışmanlarından Mustafa Taşar ile çekişmeye girmesi ve Gaziantep il örgütünün feshini istemesi ANAP üst yönetiminde sorun oldu. Seçim bölgesi olan Gadantep il yönetiminin feshedilmesi gerektiğini Başbakan Özal'a ileten Güzel, bu isteğine "olumln" yamt alamayınca kırgınlık içine girdi. Geçen yasama döneminde Gaziantep'ten milletvekili seçilen ve il örgütunu kuran Mustafa Taşar'ın Antep delegeleri üzerinde büyük bir etkinliği bulunuyor. Antep'teki GüzelTaşar çekişmesi nedeniyle il kongresine gidiletniyor. ANAP üst yönetiminde kongrelerden en başarılı çıkan, Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler oldu. Trabzon milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Âşık da sadece kendi seçim bolgesinde değil, Karadeniz bölgcsinde de etkinlik sağladı. Aşık'ın "•nuhafazakârharekelçr ittifakını desteklediği öğrenildi. ANAP'm diğer Genel Başkan Yardımcısı ve Çankırı milletvekili tlker Tuncay da seçim bölgesinden "güçlü isim" olarak çıktı. tl kongrelerinde muhafazakârlarla işbirliğine giden hareketçiler büyük başan sağladılar ve haziran ayında toplanacak ikinci olağan ANAP kongresi için "büyük pazarlık gücii" elde ettiler. ANAP içerisindeki eğüimler, partide artık "tabanın etkiniiğinin olduğunu ve üst yönetim oluşturulurken bu dunımnn dikkate alınması gerektiğini" savunuyorlar. Ancak İttifakın iki önemli isminden Mustafa Taşar ile Mehmet Keçeciler, kongrede Başbakan özal'ın çıkaracağı listeye karşı gelmeyeceklerini ifade ediyorlar. Büyük kongrede ayrıca MKYK üyelerinin sayısı 50"den 60'a çıkarılacak. Edinilen bilgiye göre, Başbakan TUrgut özal, ANAP yöneticilerinin de görttşlerini alarak ve tabandaki dengeleri gözeterek bir çarşaf liste çıkaracak. özal'ın, önereceği listede MKYK üyelerinin sayısından daha fazla aday göstereceği bildirildi. 12 NlSAN 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 ÖZAl, SAMTÇIURLA Turk Kadınını Guçlendirme ve Tanıtma Vakfı'nın ikinci kuruluş yıldönümü nedeniyle AKM'de düzenlenen törene, Özallar da katıldı Çeşjtiı sanatlarda 30 yılını doldurmuş sanatçılara Başbakan Özal, ödül verdi. Bale göstensi ve çesıtli dınletlenn de yer aldığı törende Nukhet Duru çeşıtti şarkıları seslendırdı. "Yurdumuzu Dıle Getiren Kadınlar" konulu yarışmanın sergisını de gezen Ûzal, bir (conuşma yaparak. sanat alanında gönüllü kuruluşlara buyük görevier düştüğünü söyledi (Fotoğraf: Uğur Saner) Başbakan Özal'dan ihracatçılara memlekette kara tablo9 çizmeye merakh adam çok likkri'nin tstanbul'daki yeni binasının açıiışını yaptı. Açılıştan sonra biriik yöneıim kurulu üyeleri ile düzenlenen toplantı sırasında Başbakan özal fotoğraf çeken ve not tutan basın mensuplarını göstererek, "Basın mensupları çıksın. TRT'yi çagınn. TV gelsin" dedi. Biriik Başkanı Halit Narin de toplantıda sektörlerine devlet desteğinin arttınlmasını istedi. Kombine fabrikalann katma değer yatırmalarına karşın, teşvik ve ihracattan nasibini alamadığını öne süren Narin. "Daha çok çalışmak için paraya ibtiyacımız var. Bize destek verirseniz, bu desteginizi daha artlınrsanız daha fazla ihracat dövizi getirtne imkanma sahip olunız" diye konuştu. Daha sonra soz alan biriik vekili Mehmet Kabasakal, kotalar sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Kabasakal uzmanlık isteyen konularda demeçler verirkcn dikkati olunraası gerektiğini de belirterek, "Uzmanlık gerektiren bir konuda Odalar Biriiği Başkam'mn talihsiz demeci gibi objekü'f verilere da>anraayan polemiklere son verileMlecektir. Bu gibi demeçlerin her ne şekilde olursa olsun yapıcı ve baglayıcı olması konusunun gerektirdigi ciddiyetle ele alınması gerekir" diye konuştu. Başbakan özal toplantıda bir saate yakın ekonomik kararlar ve tedbirler üzerine konuştu. Sık sık geçmiş dönemler ile ANAP iktidannın uygulamalannı karşılaştıran Özal, kallkınmanın temelinin ihracata dayandığını belirtti. Geçmiş hükümetlerin de Türkiye'yi kalkındırmak arzusuyla çalıştıklannı belinen özal, "Birbirimizi tenkit edebDiriz ama burada kimsenin kolü niyetinden bahsetmek miimkun değildir" dedi. Tekstil ve konfeksiyon sanayiinin Türkiye'nin gelişmesinde "motor sektör" olduğunu belirten özal, birlik başkanı Halit Narin'in teşviklerin arttınlmasını istediğini ancak bunun mahzurları olduğunu söyledi. özal, "Türk parasının degerini 1979'a göre aşağıya çektik. Hatta bu yüzden bazı politikacılanmız yanlış laflar ediyorlar. Ama Türk parasını o günkii dolar kurianna göre yuzde 3540 aşagıya çekmişiz. Neden? thracatçı rahat etsin diye" dedi. Devlet ve hükümet olarak pek çok sektörun talepleriyle karşılaştıklannı söyleyen özal daha sonra şöyle konuştu: "Bir vatandaş 'alım gücümüz azaldf diyor. Söylemek istedigi şu (para azaldı) diyor adam. Kardeşim parayı artunrsan rahat alışveriş yapmaya başlarsın. Sonra enflasyondan şikayet edersin. Bunlann hepsi denge meselesidir. Zaten bazı meselelerimiz bıçak sırtındadır. Bu dengeye dikkat etmek mecburiyetindeyiz. Biz bulduğumuz imkanlan en iyi şekilde ihracatçılara ve o manada çalışan sanayicilere kaydıracagız. Ama Türkiye şartlarında bu kısıtlıdır. Bun da kabul ediniz. Öyle yatınmlar yapmalıyız ki az yatınmla, daha iyi fi>at, daha iyi değer. Bunlan yapmak mecburiyetindeyu. Kirn ne derse desin. Şu şunu söylemiş, bu bunu söylemiş. Ben bunlann hiç birisine aldırmnorum. Bu memlekette hakikaten kara tablo çizmeye meraklı çok adam var. Çizmeye devam etsinler. Mühim olan konu siz ihracatçılann ve sanayicilerin çalışma azminin bozulmamasıdır. Enflasyonun aşagıya inmesinin ihracatçılara faydası olacaktır. THY'nin seferlerini BaU>a >önelterek arttıracağız. Bu da ihracatçılara kolaylık saglayacak." Başbakan Turgut Özal birlik binasını gezdikten sonra kalmakta olduğu Harbiye Orduevi'ne döndu. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Birliği'nin yeni binasınm açılışında konuşan özal, ihracatçı ve sanayicilerden çalışma azimlerinin bozulmamasmı istedi. YALÇIN ÇAKIR Başbakan Turgut Özal, büyüme hıanın tasarnıfla arttınlabileceğini belirterek, "Kim ne derse desin. Şu şunu söylemiş. bu bunu söylemis... Ben bunlann hiç birisine aldırnuyorum. Bu memlekette hakikaten kara tablo çizmeye meraklı çok adam var. Çizmeye devam etsinler. Mıihim olan konu, ihracatçılann ve sanayicilerin çalışma azminin bozulmamasadır" dedi. tstanbul Tekstil ve Konfeksiyon thracatçı Birükleri'nin yeni binasının açılışında bir konuşma yapan Özal, dünyamn düzenini ilcri sanayi ülkelerinin belirlediğıni ve yalnızca tarıma dayalı ekonomilerin ilerleyemeyeceğini söyledi. Özal, enflasyonun durdurulabilmesi için alım gücünün geriye çekilmesi gerektiğini, kolay para harcanmaması için de faizlerin yükseltildiğini belirtti. Birlik Başkanı Halil Narin de tekstil ve konfeksiyon sektöninun daha iyi çalışması için devlet desteği gerektiğini belirterek, para yardımı istedi. Başkan Vekili Mehmet Kabasakal ise kotalar konusunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini öne sürdu. Önceki gece lstanbul'a gelen Başbakan Turgut Özal dün eşi Semra Özal'ın başkanlığını yaptığı Türk Kadının Koruma ve Guçlendirme Vakfı'nın AKM'de düzenlenen ödül törenine katıldı. Vakfın ikinci kuruluş yıldönümü nedeniyle, çeşitli sanatlarda 30 yılını doldurmuş bayan sanatçılara ödülleri Başbakan Özal ve eşi Semra Özal tarafından verildi. Törende bale gösterisinin yanı sıra Nükhet Duru da çeşitli parçaları seslendirdi. Özal daha sonra Tekstil ve Konfeksiyon thracatçı Bir DEVLETMEDÎA İLİŞKİLERİ SEMİNERİ İIK KM0$MACf ECEVİT Devtet/Medıa llışkileri Semineri'ne katılanlar toplu halde. Ecevit: Radyo ve TV'de özelleştirme kaçınılmaz lstanbul Haber Servisi DSP eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Bükal Ecevit, radyo ve televizyonda serbest rekabetin zorunlu hale geldiğini söyledi. Ecevit, "Teknoktjik gelişmeler radyo ve TV'de özelleştinneden kaçınmayı gülünç kılıyor" dedi. Hurriyet Vakfı'nca duzenlenen "Çagdaş Teknolojik Gelişmeterin Işıgında DevletMedia bişkiieri" seminerinin son gıinünde düzenlenen "Tnrkiye'de Radyo ve TV'deki Devlet Tekeliain Kaldınlmasındakj Egilimler" konulu panelde ilk sözu alan Biüent Ecevit, radyo ve TV'de devlet tekelleşmesindeki ısrarın Nasrettin Hoca'nın türbesini anımsattığını öne sürdü. Ecevit, ANAP iküdanrun birçok alanda özelleştirmeden yana görünürken, radyo ve TV'de devlet tekelinin kaldırılması konusunda eğiiimi bulunmadığını söyledi. TBMM'de grubu bulunan partilerin de bu konuda eğilimleri bulunmadığını kaydeden Ecevit, "Bunu pek yadırgamıyorum. Çıinkü bugun en liberal ülkelerde dahi bu konuda bir çekingenlik var. Oysa, çagımızın yayıncılıkla ilgili teknolojik geUşmeleri radyo ve TV'de özelleştirmeden kaçtnmayı anlamsız kılıyor" dedi. SHP tstanbul Milletvekili, TRT eski genel müdürlerinden tsmail Cem de TV yayınlannın düzeltilmesi için devlet tekelinin kaldırılması konusundaki yaklaşımların geçerli olmadığını one sürdu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Öker Tuncay, televizyonda devlet tekelinin kaldırılması konusunun henüz erken olduğunu önesurdu.Tuncay,"TRT yayın tekeiine sahip, ancak yapım tekeline sahip degüdir" dedi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent ise konuşmasında "Türkiye'de özel yayıncılık mutlaka olacaktır. bunu hiçbir şey durduramaz. Önemli olan süreyi kısaltmaktır" dedi. Demirkent, TRT Genel müdürlerinin görevde bulundukları sure içinde tekelcilikten yana olduklarını, görevden ayrıldıktan sonra özelleştirmeden yana olduklarını söyledi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Menmet Diilger dedemokrasinin yönetenler ve yayın araçlan arasındaki genlimden yararlanarak genişlediğini öne sürdu. Dülger, "Bugün hasın, TRT ve AA'dan daha itibarlı bir konumdadır. TRT'ye ve personele bagımsızlık sağlayan bir statüden yanayım" dedi. Devlet Bakanı Adnan Kahveci ise TRT'den sorumlu, ancak TRT'den yetkili bir kişi olmadığını belirterek, Özel TV'ye karşı olmadıklannı, ancak anayasa izin vermediği için özel yapımcılığı teşvik etme karan aldıklannı söyledi. KongmlereDoğru I Örgütte înönü'nün başkanlığına itiraz eden yok fT *,, > | Başkanlık tartışılımyor görünen Samsun ilinde kazanan kanattaki kişilerin partiye ilişkin görüşleri şöyle: "Inönü genel başkan, Baykal genel sekreter olursa parti rayına otarur." Bu gruba karşı çıkan ve de merKez ilçede seçimi yitiren grubun temsilcileri acaba ne düşünüyor? tl yönetim kurulundan eski sendikacı yeni avukat Cemil Deveci görüşlerini açıkça anlatıyor: "Biz parti içinde ilkeli bir ta\ır koydnk. Demokratik biriik dedik, uzun vadeli bir programla vönelime talip olduk. Delege sayısı olan insanlara taviz vermedik. Düşüncelerimize uygun kişilerle yola çıktık, ilkemiz bırydu. Baykal grubu ise kemikleşmiş, düzenle bütunleşmiş kişilerle >ola çıktı. Karadeniz'de Ba\kal'ın kadrolan o grubun kamburudur. Merkezde iyi bir gnıp kursalar bile Anadolu'daki çalışma arkadaşlanna iyi dikkat etmeleri lazım. Kski politik deneyimi olan kadrolar Baykal gnıbunu destekledi. Yine de azımsanamayacak ölçüde oy aldık." tnönü ile ilgili gorüşlerini de soruyoruz Cemil Deveci'ye. "Genel baskan istifa ile bir puan kaybetti. Güven duyuluyordu, bu gıiveninden kaybetti. Bir de hoşgörülü diye tammyordu. Ancak Diyarbakır bapisbanesindeki olaylan protesto eden mftletvekflierine karşı tavn ile de bu hoşgöru puanından da biraz kaybetti" diyor. înönü'nün şu anda genel başkan olmasının gerekli ve zorunlu olduğunu söyleyen Deveci, "Ancak SHP partileşip, tnönü'ye genel başkan olarak ihtiyaç kalmadığı zaman, genel başkan olabilecek pek çok kişi var" diye ekliyor. Bunların. bu pek çok kişinin kim olduğunu sorduğumuzda, "Baştiirk, Işıklar, GUrkan, Baykal, C»m" gibi isimlerin hepsinin bu işi götürebileceğini söylüyor. tnönü'nün değerlendirildiği bu konuşmamızı izleyen SHP'lilerden Ali Dündar ise şu istemini ortaya koyuyor: "tnönü bugün çıksa da babasının ortanın solundayım dediğinden 5 metre daha solundayım dese, işte bu çok önemli bir olay olur." Bu grubun beklentisi, genel başkanın babasımn bıraktığı noktadan daha solda bir politika izlemesi. Diğer gnıp ise, daha iyi bir kadrolaşma ve politika üretimi üzerinde duruyor. SHP'nin belediye meclisindeki grup başkanı Yalçın Güner, Samsun Belediyesi'ndeki olaylan kendi üslubu ile anlatıyor: Belediye olarak 6 milyar lira borclandık ve battık..." Bu 6 milyar liralık borç, Türkiye Elektrik Kurumu'na şimdiye kadar hiç ödenmeyen 3 milyar liralık borç ile bunun yine 3 milyar lira tutan gecikme zamıru ve faizlerinden oluşuyormuş. Bu borç yüzünden devletten belediyeye gelen parasal hisseler de kesilmiş. Bunun üzerine suya yüzde 400 zam karan almış ANAP'lı meclis üyeleri. Yalçın Güner, "Bu borcun 3 raiUarı Vehbi Gül'ün şahsi mesuliyetinden doğdu. Parasını zamanında ödemediği için gecikme zammı ve faiz bindi. Bu 3 milyar liralık borcu kendisi ödemelidir. Aynca bu parayı ödeyecek serveti de vardır. Aday olduğu zaman kaymakam aylıgından başka parası yoklu, ama şimdi maşallah Menteşoğlu'ndan aşagı kalmaz" diye yol da gösteriyor. Samsun'da yeni ve yüksek apartmanların biçimsiz biçimsiz dizildiği "Vehbi Gül Bulvan" kentin imar planları ile ilgili yeterli bilgiyi ilk bakışta veriyor. Belediyenin İmar Komisyonu'na SHP'den tek üye dahi alınmamış. Yeşil sahalar imar planına alınarak, bildiğimiz her belediyede olan şeyler oluyormuş burada da. Deniz kenarında bir kent olmasına karşın, kıyıda yalnızca liman ve demiryolu bulunan, deniz ustünde tek bir kahve veya lokanta bulamayacağınız, denize sırtını dönmüş bir kent Samsun. Rengârenk boyanmış biçimsiz apartmanlar eskiden kalmış tek tuk guzel evleri kapatmış. 104 tane de cami var ıbadet için. Kent denize sırtını dönmuş, ama SHP'liIer Deniz'e sıcak bakıyor. İZMİR'den HJKMET ÇETJNKAYA FÜSUN ÖZBtLGEN SAMSIN Vehbi'si, hamsisi ve Hasbi'sı ile meşhur bir il Samsun. Hamsi ırtık kalmamış; dip tarama avcıiğı yaparak soyunu tüketmişler. Belediye Başkanı Vehbi Gül ise ıdıru bulvarlara ve de camilere jazdırmaktan başkaca bir iş yaprramış, herkes vazgeçmiş kendisirden. Seçim olsa da kurtulsalar dne bekleyiş içindeler. Hasbi Meneşoğlu ise fuardaki pavyonlaraadını kocaman yazdırrrnş, bugünlcde haksız aldığı vergi iadelerini ödeyip ödemeraeyi düşünüyor osa gerek. Çarşamba, Bafra gibi ütün alanlarının ortasında ve Kzılırmak ile Yeşilırmak nehirleri aasında doğa zenginliklerinin içnde uzanan bu kentte politikanıı nabzı sağ partilerde atıyor. Son seçimlerde ANAP'ın 4, DYP'nh ise 5 milletvekili çıkardığı Samsın'da SHP'nin milletvekiü yok. Scimlerde birinci bölgenin birinci sra adayı eski politikacı tlyas Kılt ile ikinci sıra adayı eski milletvKİli Muzaffer Önder'in birlikteıareket edemedikleri ve seçimin yıirilmesinde Kılıç'ın örgüt ile de çaışan tavırlarının etkin olduğu aılatılıyor. SHPmerkez ilçe kongresi sonuçlanmş ve eski başkan Hactbey Dilek tniden ilçe başkanı seçilmiş. Yni seçilen ilçe yöneticileri Celaleün Yılmaz, Ismet Orman, Ahmet Odabaş, Turan Boztepe, Cihan lancı, Cemal Kıroglu, Paşa Özkıı ve Rıfat Yıldız ile konuşuyoru. Partinin tnönu'den şu aşaraaa vazgeçmesinin mümkün olmadunı, parti içinde bu açıdan genel hşkanlık lartışması bulunmadığu söylüyorlar. Peki, partinin mekez yöneticileri ile ilgili ne düşünı/orlar acaba? Yan. şöyle geliyor: "Hepsi degişeceL. Deniz Baykal'ı düşünuyoruz enel sekreter olarak." Baynlcı grubun Samsun'da merkeilçe kongresini kazanması önemhir gösterge. Aynı gün yaDilan ılaçam ilçesindeki seçimi carşı gıp kazanmiş, ama diğer il;elerda şöyle Çarşamba, Havza, rermedbi büyük ilçelerden birinle dah seçimi almak il yönetimiü almk üzere yeterli görülüyor. 1 yönamini alarak kurultaya 18 laykaı delege gönderecek gibi ANAP Orgütleri İZMİR ANAP kongrelerinde ılginç olaylara tanık olunuyor. Kongrelerde hareketçi kanadın atağı açık seçlk ortada. Muhafazakârlar ise kimi yörelerde hareketçılerle birlikte liste hazırlayıp liberallere karşı savaşım veriyorlar ANAP'ın Erzurum ve İzmir kongreierinde atılan, "Açız, iş ıstıyoruz" sloganı artık her il kongresinde söyleniyor. ANAP tabanının yaşam pahalılığı karşısındaki tavrı, açık seçık görulüyor. İl ve ilçe örgütlerı gün gün yoğunlaşan şikâyetleri miltetvekillerine bildiriyorlar. Milletvekilleri ile ilişkisi kopan örgütler ise durumu genel merkeze iletiyor. Özellikle kırsal kesımde pek çok somut olay var Traktörler satılıyor, tarlalar elden çıkarılıyor. tefeciden borç para alınıyor. 29 Kasım seçimierinde ANAP'a oy veren yörelerde şımdı bir suskunluk göze çarpıyor. ANAP'tan desteklerini çeken yığınlar, şimdilerde kararsız gibi görülüyor. Bir seçim oısa oylarını kesinlikle ANAP'a vermeyecekler. ANAP'ın oy tabanı glderek çökerken Tariş, Çukobırlik. Antbtrlik, Fiskobirlık, Trakya Yağlı Tohumlar gibi üretici kuruluşlarda bir başka olay yaşanıyor. Bu kuruluşlarda genel müdür, müdür, müdur yardımcısı konumunda olanlar şimdi kara kara düşünüyorlar. Çünkü 12 Eylül 1980'den sonra yayımlanan bir kararnameyle kooperatiflerin katılımcı kuruluşlarında görev alan personelin ıslerıne son verildi. Onlar sadece kooperatiflerde görev yapacaklar bundan böyle. Yanı kooperatiflerın yan kuruluşlarında yönetim kurulu üyesi olamayacaklar Huzur hakkı ve ödenek gibi parasal destekten yararlanamayacaklar Bomba gibi patlayan bu olay, ANAP yönetimini de harekete geçırdı Olayı yeni öğrenen ANAP'lı milletvekilleri kooperatiflerin katılımcı kuruluşlarının lıstesinı saptamaya, Sanayı ve Ticaret Bakam'nın kapısını çalmaya başladılar. En gozde kuruluşlar arasında Tarış ve Çukobirlik geliyor. Tarış'in Ayma, Başak, Aydın Tekstil, TarişBank, Başak Sıgorta, Yemta gibi katılımcı kuruluşları var. Çukobırlik'ın ise Gıma, Yemsan, Gübre Fabrıkası, Hidroelektrık, Sakarya Kauçuk, Üllet Gıda Sanayı ve Tarko en gözde kuruluşlar. Şimdi buralara ANAP'lı il ve ilçe başkanları göz dikiyorlar. Yönetim kurullanna girmek için dışe dış bir savaşım veriyorlar Eh, ayda 500 bın ve 700 bin lira gıbı huzur hakkı ödeneği var Şimdiye dek genel müdür, mudür, müdür yardımcıları alıyorlardı bu paray . Bundan sonra ANAP'lı yöneticiler alacaklar. Yılda da gelır payından 1015 milyon lira kazanç sağlayacaklar Hepsi bu kadar, fazla bir şey değıl. Taş atıp kollan yorulacak değil ya. Ayda bir kez toplantıya katılacaklar o kadar. ANAP'ın Eskışehır il kongresındekı çığlıklar neyin habercisı? Aynı haykırışlara ŞHP ve DYP kongrelerinde de tanık olunuyor Açız, ış ıstıyoruz Bir dılım ekmeğe muhtaç olduk... Bir ANAP'lı yöneticiyle konuşuyoruz Tabandaki gelışmeleri çok yakından izliyor. Özellikle kırsal kesimlerde, gecekondularda oluşan tepkıyı görebiliyor. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura1 nın aşevi, aç ınsanların doluştuğu bir yer. Her gün binlerce ınsan bir tabak nohutlu pilav için uzun kuyruklar oluşturuyor. Devlet Opera ve Balesı'nde ılkyaz sıcağında kürklerle Donkişot'u izlemeye gelen Papatyalar açıklama yapıyorlar: Donkişot Operası'nın geliriyle yoksul çocukların okul gereksinımini karşılayaçağız Devlet, Başbakanın eşi Semra Özal'ın Papatyalanna ekonomik destek sağlıyor. Biletler 25 bin liradan satılıyor. Hiçbir yetkili, bu olaya dur diyemiyor. Nasıl olur da devletin opera ve balesi böyle bir eylemin içine girebilir? Tüm sorular yanıtsız kalıyor... ANAP'lı yöneticı anlatıyor Biz her geçen gün kötuye gidiyoruz. Tabandaki tepkı ıl kongrelerinde açıkça ortaya çıkıyor. Bu feryatlara kulak vermek gerekir Şu anda taban bizden koptu, ama gidecek bir parti bulamıyor. Elbet bir gün bulur ve gıder. O zaman biz de haklı çıkarız. Hazırladığınız raporu genel merkeze gönderdıniz. size bir yamt geldı mi? Şunlar şunlar olacak filan diye? Biz halkın ne beklediğinı, hayat pahalılığının yığınları nasıl etkilediğıni içeren bir rapor hazırladık. Köy muhtarlarını, semt temsilcilerini dinledik. Durum hiç de görüldüğü gibi iç açıcı değil. Sıkıntılar gıderek büyüyor. Bu da halkın tepkisinı oluşturuyor, şimdilik bir seçenekleri yok. SHP'nin, DYP'nin durumu ortada Kitlelere umut vermiyorlar, ama bir gün o seçeneği bulurlar. ANAP ıl kongrelerinde muhafazakâr ve hareketçi atağına ne dıyorsunuz? Öyle bir şey yok. Partide birkaç eğilim var. Artık ANAP bir partidir. Yalnız şu var; önseçim yapılmadı. Milletvekilleri adaylarını genel başkanımız belırledı. Kongrelerde taban, mılletvekillerine bir tepkı gosterdı. Bu olay her yerde değil. Milletvekili ile örgüt arasında dıyalog varsa, bir sorun çıkmıyor. Eğer varsa doğal olarak hızıpleşme görülüyor. Onlar da kozlarını paylaşıyorlar. Kooperatıf kuruluşlarının yönetim kurulu üyeliği için bir mücadele. Oraya atanacak olanların hareketçi ve muhafazakâr kanadın temsilcileri olduğu söyleniyor? Benim bu konuda bir bildiğım yok Şu kanat ya da bu kanat değil. ANAP'lı yöneticiler. Daha öncekı dönemlerde Adalet Partilıler ve Cumhuriyet Halk Partilıler yerleştırılıyordu; gayet doğaldır yapılan ıs Elbet ANAP'lılar gelecek . ANAP örgutlerınde, üretıcı kooperatiflerınde son gelişmeler böyle . Insanlar "Pçız, ış ıstıyoruz" diye bağıradursunlar daha Iş aslanın değıl, ANAP'ın ağzında... ANAP DYP lamyor. Seçim öncesi aday olduğu için istifa eden SHP'nin eski il başkanı Avukal Kertan Gürel, seçim or KULÎSİ Erzurum Eskileryeniler çekişecek MEHMET GÜLTEKİN ERZURUM Seçim sonrası zamlar, artan hayat pahalüığı, hareketçilerin ANAP'ı ele geçirmesi gibi olaylar olmasaydı SHP, Erzurum'da il başkan adayı bile bulamayacaktı. Seçim öncesi başlayan başı boşluk sürerken, SHP Genel Merkezi'nin de Erzurum'la ilgilenmemesi, eski CHP yeni SHP'lileri çileden çıkarıyor, "Yine de Özal'dan Allah razı olsnn. O olraasaydı SHP bu dağınıklıkla bu kadar güçlenemezdi" diyorlar SHP'üler. ANAP'a kayan eski CHP'liler, seçimlerden sonra yapılan zamlarla partilerine dönmeye başladılar. ANAP'tan baa büyük işler koparan eski CHP'lilerin dışında hemen hemen tüm CHP'liler, SHP'yi toparlayacak yeni bir yönetim oluşturma çabası içine girdiler. Eski milletvekillerinden Avukat Çetin Bozkurt, SHP tl Başkanlığı'na aday olurken, SHP'nin kuruluşundan beri çalışan Avukat Mahmut Tuncer Caferoglu da il başkanlığına soyundu. ikinci bölgenin birinci sırasında aday olan iktisatçı Ali Beyköyliıl de yeni bir liste ile tarihı henuz saptanamayan kongreye hazırtamında partiden istifa eden Avukat Necati Güven ve arkadaşlarının da Çetin Bozkurt ile onak hareket ettikleri gözleniyor. Şanhıırfa Milletvekilleri arasında gruplaşma ŞANUURFA (CBmknriyet) ANAP'ın 7 milletvekili arasında bir süre önce ortaya çıkan gruplaşma, merkez ilçe kongresınden sonra daha da yoğunlaştı. tl kongresinde yönetimi ele geçirme uğraşı veren BiileBt Öacel'in sözcülüğünü yaptığı 6 kişilik milletvekili grubu, milletvekili Mustafa Demir'i dışladı. 6 milfctvekiline karşı parti içi rekabetini olanca gücüyle surdürraeye çalışan Mustafa Demir, geçen pazar günü yapılan merkez ilçe kongresinde yenik düştU. Daha önce yapılan delege seçimierinde de başarılı olamayan Mustafa Derair, "Sayın Öncel Bizans oynnu yapıyor. Geael merkezimiz de buna maaksef se>irci kalıyor. Seçimler dürtısl yapılmıyor. Diırüst yıpıldıgını ispat eden varsa ben hemen milletvekilliğinden istifa ederüıT dedi. Merkez ilçe soçimlerinde Bülent Öncel'in adayı olan Seydi Eyüboğlu'nun tek başına girdiği seçimi kazanmasından sonra bir açıklama yapan ANAP Milletvekili Bülent öncel, "Urfa'daki ANAP, biz öncellerden sorulur. Her seçimi biz kazanırız" diye konustu. Şanlıurfa merkez ilçe yönetimi de Mustafa Demir dışmdaki milletvekillerinin benimsediği kişiler olan Mehmet Sunay, M.Fethi Mutlu, Halil Dolap, Adnan Öncel, Cihat Oyman, Tahir Karakecili, Ismail Güneş ve tsmail Caraz'dan oluştu. Delege seçimlerinden sonra merkez ilçe kongresinde de yenilgiye uğrayan milletvekili Mustafa Demir, rüsan ayı sonunda yapılacağı bildirilen il kongresi öncesi mücadelesini sürdürurken, bazı ANAP'lılar Demir'in eski etkisinin kalmadığıru öne sürdüler. \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle