18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet DSP Genel Başkanı dış politika konulannı değerlendirdi Sahıbi Cumhunyn Matbaacılık ve Gazeıerilik Tıirk Anonım Şırketı adına Nadir Nıdı # Genel Yayın Mudurü Hasan Cemal, Müessese Müduru trainc L*«klıgil, Vazı lşl<rn Müdüru: Okay Gonca&in, # Haber Merkezı MüdUru YaJçm B«ver, Sayfa Düzenı Yönetmenı AU Ac»r, # Temsılaler ANKARA: Yalçm Dogaı, İZMİR Hikmrt Çeliakaya, ADANA OUI Bijlangıç. tstanbul Haberlcri' Erhaa AkyıMız. Diş Haberlcr Crgun Bala, Ekonomi OsmMi llag»>, Kültur OUI ÜMer, Spor Danışmanı Abdalkadir Yucclman, Dılzeltme: Refik Darfcaş, BılımEgıtınr Şahin Alpay, IşSendıka Şukr«n Krlenci. Yurt Haberlen Nfcdet Dogan, Dızı Yazılar Keırra Çalışkan, Bursa Levenı Gtnçtlli, 0 Koordınatör Abmel Konılsan, • Malı Işler Erol Erkııl, 9 Rcklam. Ajş* Tonın, Ek Yayınlar Hulya Akyol # Idaıc Hüseyıa Gurer, Işleıme. Önder Çttik, Bılgılşlem N'ail tnal. Basan ve Yayvn Cumhunyn Mltbaanlık « Gucucılık T A Ş Tttrk O o £ Cad ft 343J4 Ist PK 246lslanbul Tel 512 05 05 (20 hat). Tcle* 22146 F«x: (I) 526 60 72 0 Buroiar Aahan: Zıyı Gökalp Blv Inkılıp S No 19/4, Tel 133 11 4147, Teto. 42Î44 F « (4) 1338264 % l™lr: H Zıya Blv 1352 S 2/3. Tel. 13 12 30, Tele» 5235» Fmx. (51) 13 12 30 • Ad.ıu: InönO Cad I19S No I K a l l . T d 114550119731, Telex 62155, Fâx fI)32«O56 TAKVIM 3 MART 1988 Imsak: 5.05 Guneş: 6.29 öğle: 12.21 lkındı: 15 29 Akşam: 18.03 Yatsı 19.22 ABD, Filistin isyanına karşı barış planıyla acil çözüm arayışında Ecevit: Ozal parlamentoyu hiçe sayıyor Bülent Ecevit, "Yunanistan ve Bulgaristan'la temel sorunların ertelenmesi o ülkelerin lehine olur. önceliğin ekonomik, ticari ve kolay çö'zülebilir denilen konulara verilmesini sakıncalı buluyorum" dedi. AHMETTAN ANKARA DSP Genel Başkanı Bölent Ecevit, dış politikaya ilişkin görüşlenni açıklarken, ikili ilişkilerde anlaşmazlık konusu olan "donımlann baogj tarafin tefaine ise, a manın da o tarafın lehine isleyecegini" söyledı. Ecevit, Türkiye'nin Ege^ de Yunanistan'ın Tttrkiye'ye karşı uzun yıllar boyunca oluşturduğu oldu bittilerle karşı karşıya olduğunu belirterek ulusal hakların ve insani sorunlann endenıp zamana yayılmasının sorunlann çözümunü büsbütün güçleştirip hatta olanaksız dunıma getirebileceğini söyledi. Ecevit'in Cumhuriyet'in soruianna verdigi yanıtlann ikinci bclümü şöyle: Sizink dünkü "Camnuriyet'te yayunlanan görüşmerrüzde, gerek Yunanistan'la gerek Bulgaristan'la diyalog ve müzakere yolunun acılmış olmasını, sorunlara banşçı çözüm arayışlan açısından olumlu karşıladığınızı belirtmiştiniz; ancak, dıyalog ve müzakere sürecınde Türkiye'nın haklannın ve uzun dönemli yararlannın gereğince gözetiJebilecegı konusunda bazı kuşkulanruz, kaygılanruz bulunduğunu soylemiştinız. Kuşkularınıan, kaygılarınızın nedenlerini kısaca açıklar mısıruz? ECEVtT Hükümetin tutumunda, gerek Yunanistan'la gerek Bulgaristan'la araraızdakı temel sorunlann çozümünü zamana yayarak sulandırma, hatta unutturma eğüimi görüyorum. "Kolay cozülebüir" ve nispeten önemsiz sorunlara önceu'k verip, önemli ve çetin sorunların ertelenmesi benimsenmiş durumda... Ustelik de Türkiye'nın isteğiyle benimsenmiş durumda... Oysa ulusal haklanmızı ve insani sorunları enelcyip zamana yaymak, bunlann çözümünü büsbütün güçleştirebilir, hatta olanaksız duruma getirebilir. Çünkü Ege'de, Yunanistan'ın Türkjye'ye karşı uzun yıllar boyunca oluşturduğu oldu bittilerle karsı karşıyayız. Buniara, şimdi Batı Trakya Türklerinin haklanna getirilen yeni kısıntılar da eklendi. Zaman, bu oldu bittileri ve kısıntılan büsbütün köklestirir. Bulgaristan yönetimının 1985 baslanndan beri Turk azınlığa karşı uyguladığı insanlık dışı polıtıkalar da her geçen gun daha çok kökleşiyor. Gerek Yunanistan'la gerek Bulgaristan'la aramızdakı bu gibi temel sorunlann ertelenıp zamana bırakılması, Türkiye'nin değil, bu iki ülkenin lehinedir. İkili ilişkilerde, anlaşmazlık konusu olan dunımlar hangı tarafin lehine ise, zaman da o tarafin lehine işler. Onun ıçin, önceliğin ekonomik ve ticari konulara veya "koUy çöznlebiBr" denen başka konulara verilmesini, ben, Turkiye açısından sakıncalı buluyorum. Konular, hafıfliklerine göre değil, ağırlıkiarına göre öncelik sırasına baglanmalıydı. Briikseldeki NATO dorugu dolaytsıyla, bir gazetemizde çıkan bir hiberdt, "Başbakan Turgut Özal'a çok )»kın Wr bakan"ın şu sozleri yer aiıyor "Turkiye bolgede guçlenmekltdir Turkiye. NATO'da istedigi yakın destegi bulamazsa, NATO dısı batlantılara gidecektir. Bu kozu da Sayın Basbakan knllanacaktır. ABD'den yeterii yardımı ılaınayan Türldye, NATOnun Avnıpaiı muttenkleriııden de pounsiyd bir duşman Mldınsı için şimdiden gu>ence alamazss, başka yollara gidecektir." Bu sozlerin ışığı altında, siz, Turklye'nin NATO ve ABD karsısında ne gibi ukoz"\ar kullanıJabiiecegini, (ArkasılJ. Sayfada) İsrail köşeye sıkışıyor ABD Dışişleri Bakanı Shultz, NA TO zirvesi sonrası Ortadoğu'da mekik diplomasisini sürdürecek. Israil Başbakanı Şamir ABD Barış Plam'na karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Peres ise onaylıyor. Israil terörü dünya kamuoyunda tepkileri arttırıyor. NAZIM GÜVENÇ Kudüs, Amman, Şam, Kahıre... Geçen hafta dört gün boyunca ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, bu başkentler arasında mekik dokudu. Gecelerıni Kudüs'te geçiren Shultz, lsrai]yetkililerindenrande%u alamadığı günleri Amman, Şam ve Kahire'ye geçip Arap bderlerle görüşerek değerlendirdi. lngiltere'de bulunan Ürdün Kralı Huseyio'le göruşmek üzere dün başlayan NATO zirvesine kaıılmak için Brüksel'e gitmeden önce Londra'ya uğradı. ABD kaynakianna göre, Shultz, bir olasılıkla Brüksel'den Shultz Çözüm peşınde Şamır Sertfık yanlısı Peres Sertlığe karşı Arafat Kavgaya devam Şeria ve Gazze'deki Israil işgalini değil, 1967 öncesi sımrları içindeki Israil varhğını bile tehdit eder hale geIebilecek. Ancak ne Shultz ne de Peres bu tehlikeyi önlemek üzere acil bir çözum gercktigı konusunda Israil Basbakanı tzak Şamir'i ikna edebilmiş değiller. Kudüs'te bulunduğu süre içinde Shultz'un sadece Arap başkentleriyle Kudüs arasında değil, Israil'deki koalisyon hükümetinin iki kanadının liderlerı Peres ile Şamir arasında mekik dokuması bile ise yaramadı. Israil hükümeti, statükoyu korumaya, yani Batı Şeria ve Gazze'yi elde rutmaya çalışırken tehlıkeü bir açmaza girmiştı. ABD'nin buna karşı bir planı vardı ve Shultz'un mekik diplomasisinin tek amacı bu planı ilgili taraflara onaylatmaktı. Ama en başta Israil Başbakanı lzak Şamir buna yanaşmıyordu. Amerikan "Banş Planı"na ilişkin olarak Şamir ile Peres'in tavırları birbirine taban tabana zıt. Peres planı her noktada onaylarken, Şamir temelden reddediyor. Her şeyden önce, planın özünu oluşturan "toprak verip banş alma" ilkesine karşı. Tevrat'ta, "tınil ogullannun mah" olarak gösterilen "kutsal topraklar"ın Filistinlilere verilmesı sözünü bile duymak istemıyor. Kasımda yapılması öngörulen genel seçime dek Samirin banş planı doğrultusunda bir adım atmayacagı kesin. AP'nin habferine göre, tsrail Başbakanı lzak Şamir'uı aşırı sağcı Likud Cepnesi Partisi'nin yüriıtme komitesi dün yaptığı bir toplantıda Batı Şeria ve Gazze'ye gazetecilerin girışinın yasaklanması yönünde oybırliğiyle bir karar aldı. TUBİTAK için Evren'e rapor ANKARA (ANKA) TÜBlTAK'm eski genel sekreten Pro/. Dr. Sümer Şahin, Cumhurbaşkam Kenan Evren'e, gurev süresinin ilk üç aylık bölümünde "kişisel tespit ve göriişlerini" içeren ve kurumun "kendinden bekleneni ne derece yerine getirdiğine" ilişkin bir rapor sundu. Prof. Dr. Şahin, raporunda, kurumun "olumsuz yönlerini" anlattı ve kurumun Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenmesini istedi. Prof. Dr. Sümer Şahin, raporunda, İkinci Dünya Savaşı'nda SSCB tarafından "Stalin Orgu" adı verilen roketin, Evren'e 1987 yılında "yerli ve yeni teknoloji" olarak sunulduğunu savundu. yine Ortadogu'ya dönecek ve NATO zirvesi yuzünden ara vermek zorunda kaldığı temaslannı sürdürecek. ABD Dışişleri Bakaru'nı böylesine yogun bir dıplomasi trafıgıne iten neden belli: Acelesi var! Zaten kendisi de bunu saklamıyor ve 1967 yılından beri Israil işgali altındaki Batı Seria ıle Gnzze'üe yaşayan "Filistinlikrin isy»nı"na acilen bir çözum bulunması gerektigini açıkça vurguluyor. "Camp David Antlasmaa'ııın öngördiıgunden daha hızh, daha can b ve daha^araacı" bir mekanizma kurmak geregine israrla işaret ediyor. Shultz'un bu acelesini bütünuyle paylaşan tek kişi Israil Dışişleri Bakanı Şimon Peres. Tıpkı Shultz gibi Israil Isçi Partisı lideri Peres'i de acele etmeye iten aynı kaygı: Batı Şeria ve Gazze'deki duruma acil bir çözüm bulunamadığı takdirde, geüşmelerin büsbütün Israil aleyhıne dönmesi tehlikesi. Shultz bu gerçegi yerinde izlemek fırsatını da buldu. tsrail'deyken Fi listinlilerin "onun gdişi serefine" bilerek tuTnandırdıklan protesto eylemleri karsısında, lsraıl'in şıddetten başka çare bulamayışı Tel Aviv yönetiminin açmazını sergiliyordu. Shultz ve Peres, Filistinlilerin isyanı sürdükçe bu açmazın Israil'ı daha da sıkıştıracağını; ölen, dövülen, kemikleri kırılan her Filistinlinin uluslararası kamuoyunda lsrail'e inen darbeler haline dönuşeceğini görüyorlar. Onlara göre, bu durumun önü alınmadıkça, gdişmeler sadece Baü Akbulut, milli saraylarda İSTANBUL (AA) TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, "Sarayları dünyaya açmak, Türk kültürünü dünyaya tanıtmak istiyoruz" dedi. Akbulut dun Dolmabahçe Sarayı 'm gezerek yetkililerden bilgi aldı. Akbulut, sarayların emniyet sistemi hakkında bilgi alırken, yangın ve diğer tehlikelere karşı geliştirilen projelerin en kısa zamanda uygulamaya konacağını bildirdi. ABD Planı nedir? ABD'nın lsrail'e, Füistınlilere ve Arap ülkelerine begendirmeye calıştığı, ama şimdilik hemen hiçbir tarafin olumlu yanıt vermediği "barış plam"mn ana hatları şöyle özetlenebüir: • Statüko değişecek. Israil toprak verip barış alacak. Yani 1967 savajında işgal ettigi toprak lar karşılığında Arap komşularınca "devlet" olarak varlığı tanınacak. Ancak plan, tsrail'in işgal altında tuttuğu topraklann tamamını mı yofcsa bir bölumünü mü gen vereceği konusuna açıklık getirmiyor. • Filistin sorununa, "mulleci sorunu" olarak yaklaşıyor ve Filıstinlilerin kendi devletlerini kurma hakkından söz etmiyor. • Buna karşılık Batı Şeria ve Gaz(Arkası 10. Sayfada) Filistin'e özerklik F.AImanya 'dan Haliç'e ağaç tSTANBUL (AA) Batı Berlin Eyalet Hükümeti'nin tstanbul Büyükşehir Belediyesi 'ne armağan olarak gönderdiği S ıhlamur ağacı, Haliç'in Unkapanı kesiminde düzenlenmekte olan kıyı şeridine törenle dikildi. tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan törende yaptığı konuşmada, Batı Berlin Eyalet Meclisi'nden bir grup parlamenterin geçen yıl İstanbul'a geldiğini hatırlatarak, "Anlaşılan tstanbul'u Berlin'den düşünenler var" diyerek teşekkürlerini bildirdi. Ankara kınadı tsrail işgali altındaki Batı Şena ve Gazze şeridinde olaylar tüm şıddetiyle sürerken, lsraıl'in bu olaylan bastırmak için kullandığı aşırı sert önlemler Ankara tarafından tekrar kınandı. Dışişleri Bakanlığı'na çağnlan Israil'in Ankara Maslahatgüzan, Yehuda Millo'ya, Filistin direnişinin Filistinlilerin yıllardan beri işgal altında çektikleri ıstıraplann bir göstergesı olduğunu bildirdı. Turkiye Israil'den, Filistinlilere karşı insan haklan ihlallerine bir an önce son vermesini istedi. Israil m Batı Şeria ve Gazze'de Fılıstınlılere uyguladığı terör. dünya kamuoyunda buyük tepkı yaratıyor Mmr'la tatbikat hiçbirülkeye karşı değtt ANKARA (Camhnriyet Böroso) Türk ve Mısır deniz kuvvetlerinin sonbaharda Doğu Akdeniz'in uluslararası sularında yapması beklenen ortak tatbikatın hiçbir ülkeye karşı olmadığı belirtildi. Bu arada Dışışleri Bakanlığı'nın SEİA ek mektubunun askıdan indirilmesine karşı çıkmasının da söz konusu olmadığı bıldırildi. Dışişleri Bakanhğı Sozcüsü Büyükelçi İnal Batu, dun duzenlediği haftalık basın toplantısında gazetecilerin son günlerdeki gelişmelerle Ugüi sorulannı yanıtladı. B»u, TürkMısır orUk tatbikatı ile ilgili bir soru uzerine, "Bu tatbikatlann siyasi Uişkileri ivi yolda olan ve snratle gelişen ulkeler arasında yapıldıgıoı" anımsattı ve buna örnek olarak geçen yıl Ege'de Pakistan Deniz Ku vvetleri ıle yapılan tatbikatı gösterdi. Batu şöyle devam etti: "Ortak tatbikal kann, tıbiatıyla ndece bir askeri ksnır degildlr. Diskilerin muayyen bir duzeye getniş olmas gerekir. Mısır'la da olan badar. Hepimizin bildigi gibi, TnrkMısır İUşkUerinde çok sıiratli bir geBşme mevcut. Yalmz bn tatbikat kimseye karşı degUdir. Hiçbir iilkeyi hedef almayacaktır. Pakistan'la yaptagunız tatbikat strastnda da Yu•anhlanB bazı endişeierine bu yolda cevnp vermiştik." Inal Batu daha sonra TurkSovyet görüşmeleri, Balkan Dışişleri BakanIan Konferansı ve Yunanistan'la ilişkiler konusunda bilgi verdı. Batu aynca, Kıbrıs'ta kajnp Rum ya da Yunan askeri bulundufu yolundaki iddialan da bir kez daha yalanladı. Türkiye'de ^bakire* bîr Alman vakfî Sosyal demokrat kökenli F. Alman Friedrich Ebert Vakfı Turkiye'de bir büro açtı. Vakfın tstanbul bürosu sorumlusu Helmut Weber, sosyal bilim dalmdaki akademisyenleri destekleyeceklerini belirterek "Her türlü öneriye açığım, buraya adeta bir bakire gibi geldim" dedi. NtLAYKARMAN Türkiye'nin AT'ye tam üyelik için yaklaşık 10 ay önce yaptığı başvurunun ardından, Turkiye ve topluluk üyesi çeşitli ülkelerdeki resmi ve gayri resmi kuruluşlann bu alandakı çalışmalannı hızlandırdığı gözleniyor. Bu kuruluşlardan biri de şu anda AT'nin dönem başkanlığını yurüten, Federal Almanya'mn sosyal demokrat eğilimlı bağımsız Friedrich Ebert Vakfı. Halen Federal Almanya dışında 46 ülkede temsilciJigi bulunan ve kâr amacı taşımayan Friedrich Ebert Vakfı, kısa bir süre önce tstanbul'da da bir büro açtı. Vakfın tstanbul bürosunun sorumlusu Helmut VVeber, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Türkiye'de büro açmalannın en önemli nedenını, "Tiirkiye AT'ye tam uyelik için başvurn yaptıktan sonra, Türk ve Alman kamuoyfanna b» ilkeyi Avnıpa'nın önemii bir üyesi olarak gördügümuzü beürten bir sinyal vermek istedik" sözleriyie açıkhyordu. Geçen yıl da Federal Almanya'daki Hıristiyan Demokrat eğUimli Konrad Adeneaur Vakfı, Ankara'da bir büro açmıştı. Türkiye'de büro açma amaçları ve faaliyetleri konusunda Cumhuriyet'in sorulanm şöyle yamtladı. Friedrich Ebert Vakfı'nm Türkiye'de büro açma nedenini anlatır mısınız? Weber: Bırçok nedeni var. Her şeyden önce bizirn vakfımız 1983 yılından beri birçok Türk akademisyen ve araştırma kuruluşu ile işbırligi yapıyordu. Binnci amacımız bu işbirligini yoğunlaştırmak. Büro açmak için ikinci nedenimiz, Türkiye'nin AT'ye tam üyelik için yaptığı başvurunun ardından, burada büro açarak, Türk ve Alman kamuoylanna, Türkiye'yı Avnıpa'nın önemli bir üyesi olarak gördüğumüze dair bir sinyal göndermek istedik. Biz Türkf>e Ue Almanya arasındaki diyalogu güçlendirerek, Turkiye ile AT arasındaki diyalogu güçlendirmek istiyoruz. Bu nedenle, burada büro açmak için zamanın uygun olduğunu düşündük. Üçüncü bir neden ise AJmanya'da yaşayan Türk ışçileri yuzünden ortaya çıkan sorunlan gidermek. Almanya'daki Türk isçileri yuzünden, iki Ülke ve halk arasında çeşitli sorunlar ve iki tarafin da birbirlerine karşı önyargılan var. Bunlann giderilmesi gerekir. Aynca Almanya'da yaşayan 1.5 milyon Türk'ün şimdikmden daha fazia ilgıye gereksinim duyduğu kanısındayım. Büro açma nedenlerimizden biri de bu sorun. Burada ne tiır faaliyetlerde bulunmayı amaçlıyorsunnz? Weoer: 1983 yılından beri Türkıye'deki akademisyenlerle bilimsel alanda başlattığunız işbirligini sürdureceğiz. Ekonomik ağuhklı araştırmalan destekJeyeceğiz. Almanya ve Türkiye'deki çeşitli gruplar arasında canlı bir diyalog kurulmasını amaçhyonız. Anladığım kadanyla 1980 sonrası, sosyal bilim alanındaki akademisyenler, "izole" edildiler. Vakfımızın onlara yardım etmesi gerektigiru düşünüyorum. Vakfınmn finans kaynağı nedir? Weber: Bir kez daha vurgulamak istiyorum biz kâr amacı taşımayan bir kuruluşuz. Dolayısıyla çeşitli özel kişi ve kuruluşlardan bağış tophyabüiyoruz. Aynca, Federal Alman anayasası uyannca, parlamentonun ülkedeki 4 ayn siyasal eğilimlı 4 siyasi vakıf için ayırdığı fondan yararlanıyoruz. Ancak yanhş anlaşıhnası lütfen, biz paramın partilerden değil, parlamentodan ahyoruz. Yani partilerden bağımsızız. Turkiye için planladıgınız faaliyeüere bu yıl bütçenizden ne kadar fon ayırdınız? Weber: Vakfın 1986 yılı bütçesi 151 milyon Alman markı idi. 1988'de Türkiye'ye ne kadar harcayacağımızı henüz bümiyorum. Siz Türkler, her şeyi kesin öğrenmek istiyorsunuz. Ne kadar harcama yapacagımız, projelerimizin başansma bağlı olacak. Ne tür projeler? VVeber Daha önce de söyledım. Bilimsel alanda bir diyalog kurmayaçalışacağım. Projelerin maliyetı o kadar önemli değil. Eğer vakfın amaçlanna uygun projeler bulursak ve vakıf, programımızın önemli olduğuna kanaat getirirse, bizi sonuna kadar destekler Açıkçası bu bana ve işbirliği yapuğım kişilere bağlı. Ben her türlü öneriye açığım. Buraya adeta bir bakire gibi geldim. "Dünya Kadın Günü"nde panel tSTANBUL (AA) Türk Kadınlar Konseyi Derneği Boğaziçi şubesince, "Dünya Kadın Günü" dolayısıyla panel düzenlendi. 8 mart salı günü Marmara Universitesi rektörlük bmasında yapılacak panele, sanatçı Zeliha Berksoy, öğretim üyeleri Prof. Dr. Türkan Saylan ve Prof. Dr. Sulhi Tekinay ile gazeteci Füsun özbilgen konuşmacı olarak katılacaklar. Ay tutulması bugün 18.00'de ANKARA (Cumhuriytt Bürosu) Yan gölge ay 'tuiulması bugün gerçekleşecek ve Turkiye'den de izlenebilecek. ODTÜ amatör astronomi topluluğunun verdiği bilgiye göre ay, Turkiye bölge saatiyle 15.43'te dünyanm yan gölge konisine, saat 18.06'da da tam gölge konisine girecek. Saat 18.12'de maksimum düzeye erişecek ve tutulma gerçekleşecek. DPT, çöp ithalîne karşı (1581 ton) olmak uzere iki parti AlYabancı ülkelerden Türkiye'ye atık ve artık man sanayi artığını tspana da Şevithaline izin verilmemesi görüşünü savunan ket Demirel'in Göltaş Çimento fabDPT, "Türkiye'de üretilen atıklann depolaması nkasına "katı yakıt" adı altında geiçin gerekli tesislerin teşvik edilmesini"destekliyor.tirmişti. Türk basınında ve Federal Almanya Eyalet Parlamentolannda ŞEMRA SOMERSAN hhal çöp konusunun 1987 yılı içinde DPT gündemine geldiği ve DPT'nin Türkiye'de ithal çöp depolanmasına karşı çıktığı beliniliyor. Yurtdışından Türkiye'ye ithal edılen çöpler konusunda DPT'nin "Yabana alkelerden Türkiye'ye atık ve artık ithaline izin verilmemesi" görüşünü benimsediği öğrenildi. Buna karşüık DPT "Türkiye'de üretilen atıklann depolanması için gerekli tesislerin teftikini uygun politika" olarak gönıyor. 1987 yılı içinde DPT Teşvik Uygulama Dairesi'nin bir teşvik başvurusu ile ilgili olarak gündeme aldığı ithal çöp konusu, aynı merrii tara Linden: Taııı ııyelik ıçın zaman erken HALUK BAKIR ~ LAHEY AT llişkilerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Bozer, Bonn, Kopenhag ve Londra'dan sonra dün de Hollanda'nın hükümet merkezi Lahey"de temaslarda bulundu. Bozer'ın Hollanda AT tşlerinden Sonımlu Devlet Sekreten Van Der Linden ile yaptığı görüşmede 25 nisandaki AT Turkiye Ortaklık Konseyi'nin gündemi üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Taraflar ortaklık konseyipde gümrük birliği, dördüncü mah' protokol ve Türk işçilerinin AT ülkelerinde serbest dolaşımı gibi konulann ele alınması üzerinde görüş bırliğine vardılar. Linden, AT Turkiye Ortaklık Anlaşması'nın işlerlık kazanmasının önemini vurgularken, "Bunun ötekisinde Türkiye'nin topluluga tam iiyeligine ilişkin tartısmalar için zamanın çok erken olduğunu" söyledi. Linden, serbest dolaşıma ilişkin olarak da ortaklık anlaşmasının yapıldığı 1963 yılından bu yana Avrupa'da sosyal ve ekonomik durumun degiştiğinı, işsizliğin arttıgını söyledi ve Turkiye'den bu konuda esnek davranmasını istedi. fından reddedildi. 1987 yılı ağustos ayı içinde yapılan ithal çöp depuiama tesisi başvunısunu DPT, 30 Arahk 1987'de "Artık malzeme depolanmasının 1987 yılı programında leşvik konusu olmadığı" gerekçesi ile reddetti. Konu ile ilgili olarak DPT Sosyal Planlama Dairesi Başkanhğı'nca yapılan yazışmada DPT yabancı ülkelerden çöp ithaline izin verilmemesi görüşünü benimsedi. DPT'ye ithal çöp teşviki için başvunı yapan Engin Pdister'ın, Türkiye'ye bu tür çöpleri ilk getiren Frankfurt merkezh' ETE şirketi ortaklanndan Mazhar Mühür'ün kızı olduğu anlaşıldı. Mazhar Mühür, biri Eylul 1987 (35 ton), öbürü Aralık 1987 buyük tartışmalara yol açan olayda, Mazhar Mühür'ün Alman çöp ihracaatçısı WEBER firmasına aracılık ettiği ögrenılmişti. yapılabttiyor" dedi. Ancak Pelister ileride bu şirketi kimlerle birlikte kuracağını açıklamadı Başvurusunun reddedılmiş ohnası nedeni ile "Hükiimetin kaü arbldar konusundaki kesin poütikası beüi olana kadar bu isle ugrasmavacagıru" beürttı ve "Zaten teşvik almadan boyle buyıık bir proJeyi gerçekleştinnek mumkun degil " dedi. Bir milyar dört yüz milyon Iiralık çöp depolama tesısinin raporunu tek bir uzmana başvurmadan, Isparta'ya Alman sanayi artıklannı getiren babasına daruşmadan, sadece kendi araştırması ıle gerçekleştirdiğini israrla söyleyen Hacettepe Universitesi Sanat Tarihi Bölümü mezunu otuz yaşındaki Pehster "Ben çdp depolama konusunda prototip bir lesis yapmayı ve bu konuda ilk olmayı amaçlamıştım. Yoksa boyle bir ilk tesisten çok para kazanmak mnmkun degil" bilgisıni verdi. Bootleg Beatles Türkiye'ye geliyor İSTANBUL (AA) Kendi alanında e kol olan Beatles efsanesini yaşatan Bootleg Beatles topluluğu, 7 martta Türkiye'ye gelecek. Üç tngiliz ve bir Amerikalıdan kunılu topluluk, 8 martta Hilton Oteli'nde bir konser verecek. Bootleg Beatles topluluğu, hem görünüş hem de repertuar olarak mtizik tarihine geçmiş, kendi türünde yeni bir sayfa açmış Beatles efsanesini günümüzde en iyi şekilde yaşatıyor. Ancak Ankara da Mühür Ltd. Şirketi'nin Billur sokaktaki ofisinde konu üe ilgili olarak görüştugumuz Mazhar Mühur'ün kızı Engin Pelister israrla babasının Türkiye'ye Alman sanayi artıkJanru ithal ettiğini ancak basına yansıdıktan sonra öğrendiğini, babasının işlen hakkında hiçbir bılgi sahibi olmadığım vurguluyordu. hhal çöp depolama tesisi ile ilgili başvuruyu "tamamen kendi saha adına" yaptığını v^ırgulayan Pelister "Bttiyorsunuz teşvik başvurulan iieride korulacak bir şirfcet adına da Reagan'ın 'Uyuşturucu Madde' raporu Türkiye, transit ülke ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından Kongre'ye sunulan uyuşturucu maddelerle ilgili raporda, Türkiye'nin yasadışı eroin üretimi ve afyon ekimini önlemekte başanlı olduğu belirtilirken, uyuşturuculann Avrupa ve ABD'ye ulaştınlmasında önemli transit güzergâh oluşturduğu kaydediliyor. ( 9 1 7 milyon t/ra/lı "Ogonıok" dergısı 198687 yıllannda Afganıstan cephesınde 7 bulunan bir muhabırınin savaş izlenımlerıne yer verdı Stern dergısmde yer alan habere göre Gorbaçov'un Afgamstan'dan Sovyet bırlıklerının çekıleceğıne ılışkın açıklamalarından sonra yayımlanan ızlenımlerde bırçok Sovyet askennın "Burada nıçın bjlunuyorum savunmada mıyım, yoksa saldırıda mıyım?' dıye sordufiu öne surulüyor Ogonıok takı ıztenımlerde şımdıye dek yayımlanar yaalann aksıne cephede ölenlere "kahraman" imajı verilmemesi de dıkkat çekıyor Sovyet Rambola?ı y ^K WASHINGTON (AA) ABD Başkanı Ronald Reagan Kongre'ye sunduğu uyuşturucu maddelerle uluslararası alanda yapılan mücadeleyi konu alan bir raporda, uyuşturuculann Avrupa ve ABD'ye ulaştınlmasında Türkiye'nin "önemli bir transit jolu" durumunu koruduğunu öne sürdü, Dışişleri Bakanlığı'nca hazırlanan rapor "ulustararası uyuşturucu maddelerin kontrol stratejisi" adım taşıyor. Raporda Türkiye'nin alkolo id ürünlerı ile yasadışı eroin üretimi ve afyon ekimini önlemekte etkıli olduğu kaydediliyor Ancak Türkiye'nin, uyuşturuculann Avrupa ve ABD'ye ulaştırıJmasında önemli transit güzergâhı olmaya devam ettiği öne sürülüyor. Raporda yasadışı yerli üretimi sıkı kontrol altında tutan Türk polis ve jandarmasının lran, Pakıstan ve Afgamstan'dan uyuşturucu maddelerı önleme konusundaki çabalanm antırması gerektiği vurgulamyor. Ülke içerisinde uyuşturucu trafiğini önlemede başarısız kalan ABD, hazırladığı 41 sayfa tutan bu raporla uyuşturucu trafiğini önleyeme>en bazı ülkeleri "kara listeye" alarak ekonomik darbeler vurmakla tehdit ediyor. Uyuşturucu maddelerle mücadelede etkili çaba göstermedikleri öne sürülen birçok ülkeye verilmekte oian yardımların Kongre'de yarı yarıya azaltılacağı, uluslararası finans kuruluşlarından kredı almalannın da ABD tarafından engelleneceğı açıklanıyor. Bu alanda özellikle Panama, Afganıstan, Surıye ve tran'ın adları veriliyor. Surıye'nin Lübnan'ı kontrol altında bulundurması nedeniyle bu ülke üzerinden yapılan kaçakçılıktan da sorumlu olduğu ıddia ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle