14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
arlamentodan. CUMHURİYET/J Betül Uncular •HakkıErdem •CananGedik • Fanık Bildirici DYP ve SHP'nin, bankanın alacaklarıyla ilgili ortak araştırma önergesi görüşülmeye başlandı 'Anadolu Bankası iflasa sürüklendi ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda SHP'li Abdülkadir Ateş ile DYP'Ii Köksal Toptan ve arkadaşlannın verdikleri Anadolu Bankaa'mn Türkiye Emlak Kredi Bankası ile birleşrrreden önceki durumuyla ilgili Meclis araştırması açılması önergesi görüşülmeye başlandı. Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt özal, bankanın 1987 yılı hesaplarına göre 194.1 milyar lira alacağı bulunduğunu doğrulayarak, bu alacakların tamamının temınatlı olduğunu savundu. Devlet Bakanı Özal, 1980'li yıllarda en önemli gelişmenin bankaalık sektöründe olduğunu belirterek, kalkınma için bankaalık sisteminin çağdaş ve modem bir yapıya kavuştunılması gerektiğini söyledi. Özal, 4 Şubat kararları ile enflasyonun kontrol altına alınması ve tasarruflann özendirilmesinin amaçlandığuu belirterek, bu kararlar sayesinde bankaalık sektörünün risk alma durumunun sırurlandırıldığını savundu. Devlet Bakanı Özal, Anadolu Bankası'nın 1984 yılında 23.4 milyar lira olan özkaynağının 1987'de 50.1 milyar liraya yükseldiğini vurgulayarak şoyle konuştu: "Bankanın sermayesi arttınlarak mali bünyesinin güçlendirilmesi sağlanmıştır. Mevduatlannda önemli arbşlar olmuştur. Anadolu Bankası'nın henüz kesinleşmemiş 1987 hesaplanna göre, alacagı 194.1 milyar liradır ve bunlann tamamı teminatlıdır. Bankanın kredi değerliligi artmış ve uluslararası bankalardan 40 milyon dolar kredi almıştır. Anadolu Bankası'nın 1987 hesaplanna göre 15 milyar lira kar etmesini bekliyoruz." Özal, Anadolu Bankası ile Emlak Kredi Bankası'nın bırleştirılmesinin "giiçlerin birleştirilmesi" anlamı taşıdığını, aynca Avrupa Topluluğuna bankaalık sektörünü güçlü bir biçimde sokmanın hedeflendiğini anlattı. Özal, bu nedenlerle Konutbank'ın durumuyla ilgili Meclis araştırması açılmasına karşı olduklarını bildirdi. ra ortaya çıkan sorunlarla ilgili Meclis araştırması önergesi üzerinde DYP grubu adına konuşan Aykon Dogan, çift pasaportlu genel müdurlerin icraatlarını eleştirerek, "Türkiye'de adam yok muydtı? Bu harika çocuklar bankalan batırddar" dedi. özai hukumetlerinin bankaalık sektörünün itibannı sarsıa bir politika izlediklerini ve banka genel müdürlerinin akıl almaz icraatlarının sonucunda batart bankalann kurtanlmaya çahşıldığına dikkat çekti. Doğan, sürekli değiştirilen faiz ve kredi politikasına bankaalık sektörunün bir türlu ayak uyduramadığını, bankaalık sektörünün içine duştüğü bunalımın sorurrüusunun hükümet olduğunu söyledL Hisarbank, İslanbul Bankası, Odibank ve öğretmenler Bankası tasfıyesinin devlete maliyetinin 400 milyar lirayı aştığını anlatan Doğan, şöyle konuştu: "Şimdi ise de> let Anadolu Bankası'nın iflası ile karşı karşıyadır. Bu iflas Emlak Kredi Bankası ile birleşlirilmesi şeklinde takdim edilmiştir. Gerçek olan, Anadolu Bankası'nın balışıdır. 1984 >ılı başında bir güç sanki bankajı batırmaya karar vermiş, döniişü olmayacağı baştan bilinen kredi işlemlerine hi7 verilmiştir." Aykon Doğan, 1985'te ilk kez kredi açılan iki firmaya bu krediler açılmadan önce meydana gelen olaylan Başbakanlık Denetleme raporundan okudu. Anadolu Bankası'nın 19841987 arasında kademe kademe iflasa sürüklendiğini bildiren Doğan, "Banka kaynaklan a^ırlıgı 28 firma olmak üzere 130 firmaya insafsu bir şekilde dağıtılmıştır. Banka yönetimi Merkez Bankası kaynaklanm da sorumsuzca israf etmiştir" dedi. Doğan, tstanbul Kuçükbakkalköy'deki Haane"ye ait Karaman Çifıliği ismi ile bilinen arazinin geçen yıl 20 milyar lira gibi sembolik bir bedelle Anadolu Bankası'na devredildiğini, bu arsamn kısa bir süre sonra kredi ile satıldığını ve banka bilançosunun hayali olarak güçlendirildiğini anlattı. Doğan, yeni banka yönetiminin bu arsayı ESKA inşaat şirketine verdiğini ve kamunun bundan hiçbir menfaati olmadığtnı, yalnızca iktidara yakın ESKA şirketinin ödullendirildiğini savundu. Aykon Doğan, bankayı iflasa sürükleyen yönetimin Konutbank'ı nere>e göturebileceğini de sorarak, Meclis araştırması açılması gerektiğine işaret etti. TBMM Genel Kurulu'nun çalışma 1 süresi bittiği için Anadolu Bankası nın durumu ile ilgili Meclis araştırması önergesinin göruşulmesine önumuzdekı hafta salı gunü devam edilecek. Öte yandan DYP Elazığ milletvekili Ahmet Küçükel ve arkadaşlan tarafmdan verilen Doğu .e Güneydoğu Anadolu bölgelerinın kalkınmasına ilişkin genel göruşme açılması önergesi, ANAP çoğunluk oylarıyla reddedildi. TBMM Genel Kurulu'nda Doğu ve Güneydoğu için genel göruşme açılması önergesinin öngöruşmeleri 7 /DYP Milletvekili Aykon Doğan, "Devlet, Anadolu Bankası'nın iflası ile karşı Doğu ve Güneydoğu için genel görüşme açılmasına ilişkin önergenin görüşülmesi + 1 karşıyadır. Bu iflas, Emlak Kredi Bankası ile birleştirilmesi şeklinde takdim sırasında, SHP Hakkâri Milleivekili Cumhur Keskin "Yöre halkına gözdağı " " " . . . . . vermekiçin elinize aldığımz sopayı bırakın. Olaylara ekonömik çözüm getirin" dedi. Tftedilmiştir, Gerçek olan Anadolu Bankası'nın batışıdır.". dedi. ne devam edildi. SHP grubu adına konuşan Hakkâri milletvekili Cam1 bur Keskin, özal hükümetinin ka kınmada onceliklı yörelerde polisiye tedbirlere öncelik verdiğini belirterek, "Yöre halkına gözdağı vermek için elinize aldığınız sopayı bırakın. Olaylara sosyoekonomik çözümler getirin" dedi. DYP grubu adına konuşan Elacğ milletvekili Ahmef Küçükel de Doğu ve Güneydoğu halkımn yöredeki dogal zenginUklerin "fukara bekçisi" olduğunu belirterek, "Güneydoğu Anadolu Projesi şündiden 10 yıl gecikmiştir" dedi. Tartışmalardan sonra genel görüşme açılması isteği, ANAP'lılann oyiarıyla reddedildi. DYP'nin görüşti ~ DYP ve SHP'li milletvekillerinin genel kurulda birleştirilerek görüşüIen Anadolu Bankası'nın Emlak Kredi Bankası ile birleştirilmesinden son Karnu bankalan denetimi sorunlu Bütçe Komisyonu üyesi Ziraat Bankası raportörleri Genel Müdür Ulusoy'la bankanın denetim yöntemini tartıştılar. Milletvekilierine sunulan klasik raporda bankanın alacaklarının 1981'den bu yana 7 kal arttığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 8 kamu bankasının geçtniş yıllara ilişkin hesap ve işlemlerinin Bütçe Komisyonu'nda denetimi, tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ziraat Bankası'nın raportörleri dün banka Genel Mudürü Coşkun Ulusoy'la yaptıklan görüşmede denetim yöntemini tartıştılar ancak bir sonuca varamadılar. Raportör milletvekilierine bankanın verdiği klasik raporlarda, 1981'den bu yana bankanın alacaklarının 7 kat arttığı ve ticari kredilerde zirai kredilere oranla artış olduğu görüldü. Banka eski genel müdürlerinden Bütçe Komisyonu Başkanı Kemal Akkaya, 11 Mart 1988 günü Başbakanlığa bir yaa göndererek, 3346 sayılı yasa gereğince raportör üyelerin geçmiş yıllara ilişkin bankaalık faaliyetleri hakkında inceleme yaparak birer rapor düzenleyeceklerini belirtti. Yazıda hazırlanacak raporların komısyonda goruşulme günunden en az 2 gün önce ve 150 adet çoğaltıimış olarak komisyon başkanlığında hazır bulundurulması da istenmişti. Komısyonda Anayasa Mahkemesı'nce iptal edilen ancak gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlanmadığı için halen yürürlukte bulunan 3346 sayılı yasa uyarınca denetimleri KtT'lerden alınarak Bütçe Komisyonu'na verilen bankalann denetlenme yöntemleri tartışma konusu oldu. Muhale/et partilerine mensup milletvekilleri, bankanın hazırlayacağı bilgi içeren raporlara raportör olarak imza atmayacaklarını belirttiler. Komisyondaki tartışmalardan bir sonuç alınamayınca, ANAP'Iı raportörlerle SHP'li raportör Enis Tütüncü ve DYP'li raportör Tevfik Ertüzön dün saat 13.30'da Ziraat Bankası'na giderek Banka Genel Muduru Coşkun Ulusoy'la görüşme yaptılar. Ulusoy'un geçmiş donemin hesaplannın bugun denetime tabi tuıulması konusunda bazı sıkıntılar içinde bulunduğu izlenimi edinildi. L'lusoy, raportörlere bankanın 1982198319841985 ve 1986 yıllanna ilişkin bilançolarmı ve klasik bilgileri içeren raporlannı verdi. 6 raporda da ticari kredilerde zirai kredilere oranla artış olduğu ve bankanın muhtelif alacaklannın 1981'den bu yana 7 kat arttığı raportövlerce saptandı. ANAP'Iı İstnail Şengiin, komisyonun denetim değil, inceleme yapacağıru belirtti. Bazj ANAP'Iı raportör ler de müşteri hesaplarına girilemeyeceği görüşünu dile getirdiler. ANAP'h Şengün, Genel Mudur Ulusoy'dan Komisyon Başkanlık Divanı'nca kararlaştınlan rapor formu ve içeriğini belirten bir rapor haarlamasını istedi. tçerikte kuruluşun tarihçesi, görevleri, teşkilatı, sermayesi, faalıyeti, bilançosu, kâr ve zarar durumu ile görüş ve öneriler bulunuyor. PöRTRE Emektar maliyeci' Doğan "Çocukluğum tslamköy'de geçti. Kendimi bildim bileli Sayın Dcmirel'i tanınm. Onun çlfl sürdügünü, tariadan a\nk otu topladıgım gördüm. Bayramlarda babamın elini öptügünü hatırlanm" diyerek özgeçmişini anlatmaya başlayan DYP Isparta Milletvekili Aykon Dogan bürokrasiye uzun yıllar emek veren bir maliyeci. Kendi deyişi ile "drvlctc hizmet etmis olmaktan, bu ugurda saçlannı agartnuş ve dökmiiş olmaktan" çok mutlu olan Doğan, 1960 yılında hesap uzman yardımcısı olarak girdiği bakanlıkta, iki kez Gelirler Genel Müdurlüğü görevini yaptı. örnek aldığımız Batı ülkelerinde önemli bir makam olan bu görev, tngiltere'de parlamemo ABD'de Yüksek Mahkeme kapılannı otomatıkman açarken Doğan, özal iktidarınca tenzili rütbe ile müsteşar muavinliğine atandı. 1967 yılında bakanlıkça gönderildiği Paris'ten doktora diploması ile dönen Aykon Doğan'ın yoğun çalışmaları arasında mesleki konularda yazdığı 5 kitap var. Dogan, KDV'yi uygulayan ilk ülke olan Fransa'da bu konuda yaptığı araştırmaları iki ayn kitabında toplamış. A>Tica Paris'te gördüğü ve çok benimsediği "vergi idaresioin bügisayara baglanması"nı 1975 yılında uygulamaya koymuş. 1978 yılı onalarma kadar sürdürdüğü Gelirler Genel MüdürKıgu görevinden, Brüksel'e atanan Doğan, AT Türkiye Daimi Delegasyonu'nda maliye ve ekonomi başmüsavirliğı yaptı. 1982'de Ulusu hükümetinee yeniden Gelirler Genel Müdürlüğü'ne getirilen Aykon Doğan'ın, kalbi bakanlıktaki arkadaşlanyla birlikte atıyor. "Eski görijnümü yoksa da'' diye başladığı sözlerini "yetenekli, fedakâr, cefakâr, çok değerli elemanlarla dolu" diye sürdürüyor. Ve Maliye Bakanlığını devlet yönetiminde potansiyel bir güç olarak görüyor. SHP'den Filistin'e destek S H P grubu, tsrail'in Filistin halkına karşı giriştiği dayak politikası konusunda genel görüşme açtı. Görüşme sonucunda SHP'nin konuya ilişkin bildiri yayımlaması kararlaştırıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP grubunda daha sonra lsrail'in Filistin halkına karşı giriştiği dayak politikası konusunda genel görüşme açıldı. Göruşmenin sonucunda da SHP'nin bu konuda bir bildiri yayımlaması kararlaştırıldı. Konuyu gündeme getiren Gaziantep milletvekili Mustafa Yılmaz, İsrail'in Filistin'deki soykınmı ABD'nin koruma ve himayesinde surdürdüğünü savundu. Yılmaz, lsrail'in ırkçı ve faşist saldınlarının artarak sürdüğünu ifade ederek, "tsrail terörestiriyor. Yaptıklan Hitler'in ve Mussoiini'ninkkıden geri kalmıyor" dedi. SHP'nin çok geçmeden bir eylem türü saptaması gerektiğini bildıren Yılmaz, "Benira gözümde artık Israil devleli diye bir devlet yok. Israii bir Yahudi (eror örgıilüdiir" diye konuştu. Mustata Yılmaz, hükümetin de olaya böyle bakması gerektiğini ve diplomatik ilişkilerini temsilcilik düzeyine indirmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, sözlerini "Hatta bu deviel acımasız ve insanlık dışı da\ranışlannı sürdürmesi halinde diplomatik ilişkilerimiz askıya alınmahdır. Kurtuluş savaşı vermiş Tiirkiye'yt faşist ve emperyalist guçlere karşı böyle tavırlar >akışır" diye lamamladı. Ankara mil'etvekih Tevfik Koçak da Filistin sorununun temelinde ABD emperyalizmınin yattığını, ABD'nin emperyalist çıkarları doğrultusunda Filistin halkımn haklı davasını sürekli engellediğini söyledi. Koçak, "1940'br Avrupası'nda Hitler'in yaptıklanm aratacak biçimde Filistin halkına kalliam ve baskı uygulayan tsrail'in arkasındaki en büyük guç Yahudi sermayesimn kontroiü aitında hulunan ABD emperyalizmi ve onun Avrupa'daki yandaşlandır" şeklinde konuştu. Adana milletvekili Cüneyt Canver, Ankara milletvekili Rıza Yılmaz ve Diyarbakır milletvekili Fuat Atala> da SHP'nin Filistin davasına sahip çıktığını göstermesi için cyleme geçmesini istediler ve bir bildiri yayımlanması yanında çeşitli kentlerde mitingler yapılmasını istediler. Genel Başkan Erdal Inönü ise, milletvekillerinin eylem çağnlan karşısında "Endisey* kaptlmayın, biz bu konuda snskun kalmadık. Boş da durmuyoruz. Siyah celenk koyduğumuzu unutmayalım" dedi. tnönu, gerekirse SHP'nin Filistin'i desteklediğini gösteren bir bildiri yayımlanabileceğini belirtti. Konuşmalardan sonra SHP grubunun tsrail'i kınayan bir bildiri yayımlaması, bildiriyi de Genel Başkan Erdal înönü'nün kamuoyuna açıklaması kararlaştırıldı. Ayrıca, TBMM'nin de bu konudaki düşunceierini dünya kamuoyana bir bildiriyle duyurmasını sağlamak amacıyla Meclis danışma kuruluna öneri götürülmesine karar verildi. SHP Grup Yönetim Kurulu, yeni vergiler getiren vergi paketinin Mecliste görüşülmesi sırasında engelleme kararı aldı. Grup Yönetim Kurulu'nun dünkü toplantısında yasanın çıkışının engellenmesi görüşüldu. Engellemek amacıyla tasarı maddeleri üzerinde 500 adet önerge hazırlandığı öğrenildi. Bilindiği gibi, tasarının tümu uzerindeki görüşmeler geçen hafta tamamlanmış ve ilk iki maddesi kabul edilmişti. Tasarı bugun Mecliste görüşülmeye devam edilecek. RUPTA GENEL GORUSME İnönü'den ÖzaKa SHP Genel Başkanı Inönü, işçilerin protesto eyleminin, adeta kendiliğinden oluşan bir eylem olduğunu belirterek, "Bu eylem iktidann vurdumduymaztıgı karşisında iscinin çaresiz olmadığını gösterdi. Bu, iktidara çok anlamlı bir derilir" dedi. tnönu, şöyle konuştu: "Bu uyanyı gör^ıemezlikten gel mek, bunu küçumsemek. bununla alay etmek. Sa>ın Başbakanın ne yaptıgının farkında olmadığını göstermekten başka bir şey degildir. Aslına bakarsanız Sayın Başbakan bugünlerde o kadar gayri ciddi demeçler verdi ki, artık hiçbir sozünü ciddiye alma imkfinı kalmadı. İç politikada olsun dış politikada olsun Sa)in Başbakanın sözlerini ciddiye almak, hepimiz için imkansız hale gelmiştir. Adeta karanlıkta ıslık çalar bir hali vardır. Kendisine cesaret vermeye çalışıyor. Ama vatandaşlann bugunku dertleriyle hiç ilgisi olmayan, insanlan gutduren, ama pek çoğumuzu da kızdıran demeçler veriyor." Inönü, Başbakan özal'ın demeç\eri üzerinde durmamak gerektiğini belirterek, "Ama iktidardaymışız gibi bugünkü dertleri sıkıntılan çozecek hareketleri, düzenlemeleri getirelim diyorum" dedi. Inönü, SHP'nin çalışma hayaııyla ilgili yaptığı çalışmanın bunun en iyi örneği olduğunu kaydetti. Demirel DYP grubunda konuştu: Doğan her bebeğin 40 milyon borcu var DYP Genel Başkanı her vatandaşın sırtında 1 milyon lira borç bulunduğunu, bu durumun ülkeyi idare edenler için utanç verici olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, ANAP'ın içine düştüğü bunalımdan ve çaresizlikten kurtulmak için 12 Eylül öncesine dönülmesi silahından yararlandığını söyledi. Demirel özal'ı 12 Eylül öncesinin hesabını yapmaya çağırarak, "Millet 15 Mart 1988 günü senin \akana japışmıştır, hesap ver"dedi. Demirel partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada, hafta sonunda katıldığı Polatlı \^e Düzce gezılerindeki izlenimlerini anlattı. Milletin bugun sesini çıkaramamasının "Ejderha kapıda" korkusundan kaynaklandığını savunan Demirel, milletin bu korkuyu ve haksızlığı anlar hale gelmek üzere bulunduğunu, geçen hafta 1.5 milyon işçinin yemek yemeyip ülkeyi yönetenlere kaşlannı çattığını bildirdi. Demirel, DYP kongrelerindeki canlıhğı vatandaşın yavaş yavaş korkudan sıynlmasrun isareti olarak değerlendirdi. Eıüı yakında 10 bin liraya çıkaçağı görilşünü yineleyen DYP lideri, Türkiye'de her çocuğun 40 milyon lira borçla doğduğunu, her vatandaşın sırtında 1 milyon lira borç bulunduğunu ve bu durumun ülkeyi idare edenler için utanç verici olduğunu anlattı. Hiçbir dönemde 200 gram et için vatandaşın birbirini çiğnemediğini de vurgulayan Demirel, "Türkiye'yi yönetenler, pembe Türkive'de oturmaya devam ediyoriar." dedi. Curnhurbaşkaru'nın haberlerine TRT'de ön sıralarda yer verilmemesini de eleşu.en Demirel, hükümetin bunaldığını, hukümet başkanımn yazlığında güç gösterisi yaptığını savunarak, şöyle konuştu: "Buna güç. un>an, şöhret düjkünlügu derler. İflasa giden adamın üstu başı duzgündür. tki kişi kaşlannı çatmıslar, sonra el sıloşmışlar diye kimseye Nobel vermezler. Adaylık birgün sonra suya düşmüş, halk bu haberle biriki gün oyalanmıştır. Kenl savaslannının durdunılmasını kim istemez? Sekiz yıl süren savaş ne senin demenle başlanuştır, ne de demenle biter. Türkiye bunlara dar geliyormuş gibi tranlrak'ı da idare etmeye kalkıyoriar. Şu düştüğümuz duruma bakın. Hukümet bu kadar hafife alınamaz, kuçültülemez, ayıptır." Demirel, Türkiye'nin 12 EylüDe ilgili olarak ipotek aitında kalamayacağını, 12 Eylül öncesinin hesabının yapılması gerektiğini söyledi. Demirel "12 Eyhıl'ii bunlar mı yaptırmış? Bize bazı şeyleri söyletmek istiyorlar. Türkiye bu ipotegin aitında kalamaz. 12 Eylül öncesi idare iyi değil idiyse. bugun hükümetin başı olan zat, bizim yammızda niye çalışmıştır. Bu asalete sığmaz" dedi. KuLİS SHP'de koalisyon Kurultay oncesı "sol grup" ve Baykaleılar diye iki gruba ayrılan SHP milletvekillerinin kuüslerdeki sohbetleri değışik çağrışımlara yol açıyor. Dün TBMM kulisinde sol gruba mensup olduğu büinen bazı milletvekilleriyle Deniz Baykal ve kendisine yakın milletvekillerinin birlikte sohbet ettiğini gören bir gazeteci "Ne o koalisyon mu var?" diye sormaktan kendini alamadı. Ancak. Muğla Milletvekili Tufan Dogu yanlarından uzaklaşan gazeteeiye "SHP'de aynlık jok ki, koalisyon olsun. Biz hepimiz biriz" diye seslendi. SHP\vi içmek TBMM'de milletvekillerinin zamanlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri kulislerde zaman zaman içecekler uzerine de espriler uretilıyor \e yeni çeşniler ortaya konuluyor. ANAP kulisinde çaycıyı çağırıp "Ver bir ANAP" demek, tarçın, elma, limon ve ıhlamurun karışımından oluşan sıcak bir içecek istenmesi anlamına geliyor. Şimdilerde yenı bir içecek bulundu. Bir limon oraleti ve yanında sıkılmamış bir limon parçasının adı " S H P " oldu. Şimdı sıra DYP'\i içmekte. D Y P G e n e l B3 kam ^ Süleyman Oemırel. Başbakan Turgut Ûzal'ı 12 Eyiül y oncesı ve sonrasmı tartı$maya çağırdı Demirel. genel kurul çalışmaları sürerten. kuliste' 12 Eylülben sonra Milli Guvenlik Konseyı kararı ile göndenlrJikten Zincırbozan AsKerı Kampı'ndan arkadaşı. kapatılan CHP'nın grup başkanvekillerinden Metin TOzun ile bir süre sohbet etti. Demirel. gazetecilerir Grup konuşmanızda Ozal'ı bir anlamda 12 Eylül'ü tartışmaya çajırdınız" sorusunu yanıtlarken, Türkıye'nin "12 Eyiül korkusu"ndan anndırılması gerektiğini söyteyerek. şöyle konuştu: "12 EylCıi. 12 Eyiül öiyeceğine gelsın Meclis kürsüsünde tonuşsun. tamşalım Televızyona açıtoturuma gelsin, tartışahm Gelsin söylesin. bizde cevap verelım 12 Eyiül'u (cullanmaya hakkı yoktur 12 Eylul korkusundan Turkıye'yı çıkarmak lazım. Ûrtüyu kaldıralım. örtüyü" (Fotoğraf Haydar ÛzturkAA) 7inCirhfl72tll BÜTÇE SS KOMÎSYONDÂ Sabaneı> a feda ANAP Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoglu, Sakıp Sabana'nın "ikramı" niteliğinde ki yönelim kurulu koltuğuna oturmadan vazgeçti. Taşçıoğlu'nun Akbank Yönetim Kurulu üyesi olduğu TBMM'de duyulunca, bazı ANAP'lılar kazan kaldırdılar. "Bu kadan da fazla. Açıkça bir boldingın arkasında olmak son derece >anlış" fısıltıları kulaktan kulağa yayılınca, Taşçıoğlu, uzıintuden kendisini odasına kapattı. Taşçıoğlu, ANAP'lılann tepkileri üzerine goreve baslamadan Akbank Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etti. Dd aîleden bîrine telefon MJlaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli bakanlığm bütçesinin komısyonda görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada yıl sonuna kadar her iki aileden birine telef on hizmet ı göıürmeyi amaçladıklarım söyledi. dun L'laştırma Bakanlığf nın bütçesi gorüşuldü. Ulaştırma Bakanı Pakdemirli, komisyonda yaptığı konuşmada, kalkınmışlığın temel göstergelerinin en önemlismin çağdaş ulaştır< ma ve haberleştne sistemlerine sahip olunup olunmadığı olduğunu bildirdi. Ulaştırma BakanlrgTnın 1988 mali yılı yatırımlarının 180 milyar 885 milyon lira olduğunu anlatan bakan. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, 1988 yılı sonuna değin her iki aileden birine teleforr götüruleceğini belirterek, "Hedefimiz her aileye bir telefondur" dedi. Pakdemirli, 1988 yılında 1. öncelikli yatırım sektorünün, ulaştırma ve haberleşme kesimi olacağını söyledi. TBMM Bütçe Komisyonu'nda yatırım programının 1.7 trilyon lirayı aştığını bildirdi. Hızlı bir kalkınma hamlesi içinde bulunan ülkemizde sanayi, ticaret ve turizm kesimlerinin geliştirilmesinde önemli rol oynayan ulaştırma tesislerinin süratle tamamlaüarak hizmete ginnesinin önem taşıdığmı vurgulayan Pakdemirli, yurtiçi taşımacılığı ve taşımacılıkta sigorta sorunlarına da çozüm getirmesi beklenen kara ulaştırması yasa tasarısının yakında Başbakanlığa sunulacağını anlattı. Bugun ne karayollan ne de demiryollarınm yeterli olduğunun söylenemeyeceğine işaret eden Ulaştırma. Bakanı. IstanbulAnkara hızlı demirvo Yunan turist patlaması bekleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Tunzm Bakanı Tmaz Titiz. 1988 yılında Ingilizler başta olmak üzere Almanya ve Yunanistan1 dan gelen turist sayılannda büyük artışlar beklendiğim bildirerek, "1988 yılında Yunan turist patlaması olabilir" dedi. Davos'taki toplantıdan sonra Yunan turist sayısmda büyük artışlar olduğunu vurgulayan Titiz, bu yıl Yunanistan'a gidecek Türk turist sayısmda da patlama gerçekleşebileceğini söyledi. Titiz, dün TBMM'de bir basın toplantısı duzenleyerek, geçen yıl Türkiye"ye gelen turist sayısı ve turizm gelirleri konusunda bilgi verdi. Gelişmiş ülkelerde, ülkeyi ziyaret eden yabancı turist sayısından çok, turizm gelirlerinin önemli parametre oluşturduğunu bildiren Titiz, geçen yıl Türkiye"ye gelen tunst sayısmın 2 milyon 855 bin 546'ya ulaştığını anlattı. lu projesinin sadece korunması arnacıyla bütçeye ödenek konulduğunu bildirdi. 22 martta açılacak Tunus hattı ile THY'nin sefer noktasmın 59'a çıkacağını, gerekli izinlerin alınmasından sonra Newyork, Moskova, Pekin, Tokyo, Sydney hatlannın açılmasına çalışılacağını ka\deden Pakdemirli, "ANAP iktidannın haberleşme sahasına verdiği büyük önem bu sahada çağ atlamamı/ı sağlamış bulunmaktadır" dedi. Pakdemirli, 1988'de telefon santrallarının yaklaşık 6 milyon hat kapasitesine erişeceğini, yıl sonuna kadar yaklaşık 2 aileden birine telefoh getirmiş olacaklarmı bildirdi. Bakan, 3. uydu haberleşme yer istasyonunun bu yıl içinde hizmete verileceğini de sözlerine ekledi. Mecliste dün Gruplarda hareket Uzun suredir kendi iç sonıntarıyla uğraşan SHP, dünkü grup toplantısında vergi tasanlarını engelleme kararı alarak, "daha etkin muhaUfet" tçin iik atağım gerçekleştirdi. DYP grubunda Süleyman Demirel her zamankinden çok daha canlıydı. Demirel, an arda espriler yaparak özal't eleştirdi DYPgrubu, Demirel'in konuşmasını keyif.e izledi. Muhalefel gnıplanndaki bu hareketlilik öğleden sonraki geneHcurul loplaniısma yansımadı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin sorunlan için genel görüşme açılmastm isteyen önerge görüşulürken, SHP'lilerin büyük bir bölümü kuliste oturmayı yeğledi. ANAP'lılar ise her zamanki gibi gOrüşmelere ilgisiz kaldılar. Konutbank'ın durumu için Meclis araştırması açılması önergesi görüşulürken de ANAP'hlann bu ilgisizliği sürdü. Devlet Bakanı özal kürsüde konuşvrken, Mustafa Tasar, Uğur Ener, Kemal Karhan, Avni AkyoU Vthbi Dinçerler, Ercüment Konukman yanlarma Baymdırlık ve Iskân Bakanı Safa Giray'ı da alarak, genel kurul salonunun arka stralarmda sohbet ettiler. Neşeli olduğu gözlenen gruptan zaman zaman yükselen kahkahalar ANAP'lılann zaten olmayan ilgisıni arka sıralara yönelttL Geç saatierde oturumun sonuna doğru Mustafa Tasar'ın arka sırada uyuduğu dikkati çekti. Tasar, muhalefetin uyarısı üzerine uyandı ve genel kuruldan ayrıldı. Konutbank'ın durumuyla ilgili Meclis araştırması önergesini belki de en fazla dikkatle izleyen, Amerika'dan Anudclu Bankası'nın başına getirilen Bülent Şemiler'dı. Şemiter, uycLıı;, konuşmalanm dikkatle not aldı. Tasarılara ANAP .süzgeci . . ^ AİVAP grup yönetimi hükümetin hazırladığı bazı önemli yasa tasarılannıh, doğurabileceği sıkıntılan gidermek amacıyla, önce ASAP grubunda tartışmaya açılmasmı kararlaştırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP grup yönetimi, hükümetin hazırladığı bazı yasa lasarılarında gruburı göruşünun alınmaması nedeniyle ortaya çıkacak sıkıntılan n önüne geçmek için tasarılara grup süzgeci uygulanmasını kararlaştırdı. ANAP Grup Yönetim Kurulu'nun bu kararı, dün toplanan grupta benimsendi. Kamuoyunu yakından ilgilendiren ve geniş yankılar yaratacak nitelikteki tasarılar öncelikle ANAP grubunda tartışmaya açılacak. Tasarılar ANAP'lılann gorüşleri doğrultusunda düzeltildikten sonra Mecliste görüşülecek. ANAP grubu dün haftalık olağaıı toplantısını yaptı. ANAP Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoğlu, A\rupa Konseyi Siyasi Komitesi'nin Brüksel'deki toplantısı ile ilgili olarak gruba bilgi verdi. Avrupa Parlamentosu'nun 21 ocak tarihli kararını esefle karşıladıklannı anlatan Taşçıoğlu, bu kararla Türk hükümetinin gerçek dışı bazı ithamlar aitında tutulduğunu söyledi. Taşçıoğlu, raporda 1980 yılı sonuna kadar Turkiye'de 50 idam cezasının infaz edildiği, Özal hükümeti zamanında da 2 idam cezasının infazınm gerçekleştirildiğinin anlatıldığına dikkal çekerek bu rakamlann gerçek olmadığını kaydetti. Toplantıya ka tılan ANAP Bitlis Milletvekili Kâmran Inan ile birlikte bu rapora itiraz ettiklerini anlatan Taşçıoğlu, Dışişleri Bakanlığı ile birlikte raporun her maddesine bir yataıt hazırlayacaklarını ve bunu Avrupa Parlamentosu uyelerine dağıtacaklarını kaydetti. Taşçıoğlu, Iranlrak savaşının sona erdirilmesi için Kamran Inan tarafından hazırlanan karar suretinin toplantıya sunulduğunu, bu raporda iki ülkeye silah satışının durdurulmasının istendiğini söyledi. Taşçıoğlu, bu karar suretinin benimsendiğini bildirdi. ANAP grubunda aynca, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, boşanmaları kolaylaştıran ve basına yeni bazı kısıtlamalar getiren, Medeni Kanunda değişiklik tasansı ile ilgili bilgi verdi. Ulaştırma Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alan ANAP Aydın milletvekili Nabi Sabuncu, "Telefon ücrellerinin bir hayli pahaiı olduğunu" söyledi. Almadan \ermenin valnızca Allah'a mahsus oiduğunu belirten Sabuncu, vasat bir ailenin telefon ücrelinin altından kalkabilmesinin, onun en tabi hakkı olduğunu bildirdi. ANAP Çorum milletvekili Ünal Akkaya ise, "Başbakan. Tiirkiye çağ atladı derken. öyle sanıyonım ki. soykmek istediği konu PTT hizmellerinde sağlanan gelişmelerdir" diye konuştu. Akkaya, partizanlığın girmediği konulardan birinin PTT olduğunu söyledi. SHP Tekirdağ milletvekili EnBTütüncü de, "GAP, tamamlanmasından sonra muazzam bir ekonömik aktivite >aratacaktır" dedi. Tutüncu, Doğu Akdeniz'de buyuk bir liman yapılması gerektiğini vurguladı. UNDEM • Meclis genel kurulunda bugün çok sayıda yeni vergi getiren vergi paketinin görüşülmesine devam edilecek. • Adalet Komisyonu'nda pişmanlık yasa tasansı ek alınacak. 9 Anayasa Komisyonu'nda olağanüstü hal bölge valiliği ile ilgili kararnameler görüşülecek. • Butçe Komisyonu'nda Kültur ve Turizm Bakanlığı bütçesi ele alınacak. • Tarım Orman ve Koyişleri Komisyonu'nda küçük çiftçi borçlannın taksite bağlanmasını öngören vasa onerisi götüşülecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle