Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 16 MART 1988 Uğur Mumcu'nun, Vuralhan davasındaki ifadesinin tam metni: Seks tacirlerinden zırlılı araç abndı revlileri ile ilgili mal bıldirimi Yasası'nın 3. maddesi "Sosyal yasantısı bakımından geliri ile uygun olduğu kabul edihneyecek harcamalar"dan söz etmektedir. Bir otele iki ay için 15 milyon TL. ödeyebilen bir devlet memuru hakkında ilgili yasanın uygulanması gerekir. B) AKTÜRK tNŞAAT ŞtRKETİ: 1. Yakınma dilekçesi ile iddianamede, 7.1.1988 tarihli yazımda Vuralhan'ı destekleyen başka şirketlerden de söz ettiğim bir suçlama konusu olarak yer almıştır. a) 9 Şubat 1988 tarihli yazımda, Aktürk Inşaat Şirketi saniplerinden Ömer Aktürk'ün yeraltı dünyasının unlu adlarından Dündar Kılıç ile ortak şirketi olduğunu yazmış; Vuralhan'ın bu holdıngin yazıhanelerinden birini "Karargâh" olarak kullandığını açıklamıştım. b) Bu konuyu araştırmak için hem Aktürk tnşaat Ortaklan hem de Vuralhan ile görüştüm. Bu ilişki, hem Aktürk Inşaat Ortakları hem de Vuralhan tarafından ayrı ayn doğnılandı. c) 9 şubat günlu yazımda, Dündar Kıhç'ın Emniyct Genel Mudürlüğu Kaçakçılık, Istihbarat ve Harekât Başkanlığı'nca alınan 7.4.1984 günlü ifadesinin 5/8 sayfalanna yollama yaparak, Aktürk tnşaat Ortaklanndan Ömer Aktürk'ün Dündar Kılıç ile "Mebas" adlı bir şirkette ortak olduklarını yazmıştım. d) Vuralhan, TBMM'de bu olayı yanıtlarken, Aktürk Inşaat Şirketi'nin ortaklannı sıralamış ve bu "Gönüldaş" şirketin ortaklan arasında Dündar Kıhç'ın adının bulunmadığıru söyledikten sonra, çok acemice bir saptırma örneği vererek, "Burada ben Dündar Kıhç'ın adına rastlamadım. Sayın iddia sahipleri onu nereden bulmus, çıkarmışlar, bilemiyorum" diye sormuştu. (TBMM, incelenmemiş tutanak, U.2.1988 S: 190) Vuralhan'ın bu sorusunu yarutlamak üzere, Dündar Kıhç'ın sözünü ettiğim ifadesini mahkemenize sunuyorum. Umanm, Bakan, bundan sonra böyle saptırma çabalanna girmez. 2. Aktürk tnşaat Ortaklan ile Vuralhan arasındaki bu yakınlık hangi olaya dayanmaktadır? a) Aktürk .nşaat, SSCB Büyukel^iliği memur lojmanlan inşaatını üstlenen muteahhit şirkettir. b) "Mütekabiliyet" diye bilinen "karşıhklılık" ilkesi gereğince Sovyetler Birliği'ndeki Bü>ükelçiliğimizin memur inşaatlan ile Sovyetler Birliği BUyükelçiliği inşaatlan arasında ilgi söz konusudur. c) Aktürk Inşaat Ortakları ile Vuralhan bu görüşmeler nedeniyle tanışmtşlardır. Seçimlerde Vuralhan'a araba veren, bir milli halter sampiyonlanndan bir devlet raemurunu da "muhafız" olarak görevlendiren şirket, işte bu Aktürk şirketidir. d) Bu tanışıklığm seçim propagandasında bır mali desteğe dönüşmesi, devlet memuru için bir "memur ahlakı" sorunudur. Sayın Yargıç; Dava konusu yayınları niçin yaptığunı anlatmak için "TİTAŞSchucaÖztur" şirketleri konusunda kısa ve özlü bilgiler vermem gerekir. ne teslim edilrruştır. e) Dr. Schutte Milliyet gazetesinde Bülent Zarire otelde seks âlemlerinin video çekiminin yapüdığım anlatmıştır. 0 CumhurbaşkanlığVna alınan ve Cumhurbaşkanı tarafından camı çatladığı için geri gönderilen zırhlı araç da bu şirket aracılığı ile alınmıştır. Sayın Yargıç; Dışişleri Bakanlığı zırhlı araç ve gereç alımından önce bu iki seks taciri hakkında en küçük bir soruşturma bile yapmamıştır. Bu ülkede "güvenlik soruşturması" yalnızca sosyalist görüsler sahipleri ile lslamcı çevreler için geçerli bir yöntem midir? Devletin en duyartı kesimlennc girip çıkan Dr. Schutte ve Thienen devlete ne gibi bir guvence verrru$lerdir ki, bir hademe alımında bile işletilen "güvenlik soruşturması" bu iki seks taciri için gerekli görülmemiştir? Türkiye Cumhuriyeti devletine, bu iki seks taciri ile ticari ilişki kurmak yakısır mı? Muhafazakâr bir partiden milletvekili ve bakan olan bir eski dıplomata, bu iki seks taciri ile aynı şirkette ortak olması, muhafazakâr çevrelerce "son bağımsız Müslüman Türk devleti" diye anılan devletimizde, alkışlanacak, öv'ülecek ve örnek alınacak bir davranış mıdır? Sayın Yargıç, ben, bir gazeteci olarak, bütün bunları belgeleyip sergilediğim için "Sanık", Vuralhan da bu olaylar zincirinde yeraldığı için milletvekili, bakan ve davamızda da müdahil olacak. Bu sözleşmeyi de mahkemenize sunuyorum. f) Erkan Vuralhan'ın iki Alman ortağırun Türkiye'ye gelememeleri üzerine, maden ocağı Kamil Gebeloğlu'ndan Orhan Çekiç tarafından kiralanmıştır. g) Bu ilişki zincirı içinde Orhan Çekiç, Kâmil Gebeloğlu'na milyonlarca liralık senetler imzalamıştır. Bu senetlerin fotokopilerini de mahkemenize sunuyorum. 2. ERKAN VURALHAN: Erkan Vuralhan ile kardeşi Ercan Vuralhan Orhan Çekiç ile "Gizli iş ilişkileri" içindedirler. DatakorDatakomOrhan ÇekiçErkan ve Ercan Vuralhan Ajlan Akıncı gizli iş iliş.kileri kurmuşlardır. Bu ilişkilerin açıklanması, sanınm, müdahil vekilleri için de şaşırtıcı olacaktır. Bu yüzden, Ercan Vuralhan'ın müdahil olarak duruşmalara katılmasını kendisi için bir zorunluluk olarak görüyonım. "Maddeli hakaret" gerekçesi ile dava açanlann hukuksal sonuçlara da katlanmaları gerekmektedir. lamalan gerekir" demekteydi. (TBMM, Tutanak dergisi, B: 8. 13.1.1988, 01, S: 400) Yazdığım her saünn kanıtlanması için 481. maddenin 1 ve 3 fıkralan gereğince ispat hakkı istiyorum. 481. maddede aynca, "hakikatı maddenin ispatı talebı. muşteki özel bir soruşturma ve yargılama usulune tabi" olsa bile söz konusu olaylann mahkemece inceleneceği yazılıdır. 481'inci madde, ispat hakkını kural haline getirmiştir. (Dönmezer Sulhi. Ceza Hukuk Özel Kısım, S: 239) Bu konunun aydınlanmasında "Kamu yaran" yoksa başka konuiar da hiç yoktur. Dışişleri Bakanlığı'na alınan zırhlı araç ve gereçler ile Vuralhan'ın ilişkilerini kamtlamak için mahkemenizden "ispat hakkı" istiyorum. Böylfce Vuralhan'ın dava konusu yazılarda söz konusu edilen ilişkileri, müdahil olarak katıldığı dava nedeniyle de olsa yargı önüne gelmiş olacaktır. tek hangi belge ve olgulara dayandığını gösteriyorum. Şikâyet dilekçesi ve iddianamede ise bu belge ve olguları çürütecek tek bir belge, tanık ya da kanıt sunulmuyor, daha doğrusu sunulamıyor. Dışişleri Bakanbğı'na alınan zırhlı araç ve gereçler ile ilgili yazılarım nedeniyle Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Istanbul Cumhuriyet Savcüığına verdiğı 13.1.1988 gunlu ve Ankara Yenimahalle Savcılığı'na verdiği 26.1.988 tarihli yakınma dilekçeleri sonucunda hazırlanan iddianame ile suçlanarak yargılanıyorum. Sorguma başlanmadan önce çok önemli saydığımız bır noktayı belırtmek ıstcrim. Ercan Vuralhan'ın "Milli Savunma Bakanı" olarak imzaladığı 13.1.1988 günlü yakınma dilekçesi "... Bu şikâyet nedeniyk gere&ini lakdir ve ifaanı rica ederim" dıye son bulmaktadır. Sayıa Yargıç; Hukukta bıçım, koşullanna göre davanın özünü belirler. Bu dilekçeyi veren Milli Savunma Bakanıdır. Vuralhan'ın "rica" ve "arz" sözcüklerinin "askeri yaztşmalardaki" anlamlannı bilmemesi duşünulemez. Bakan, Bakanhk hiyerarşisindeki herhangi bir görevliye yazdığı yazıyı "emir niteliğinde" olduğu için "rica ederim" dıye bitırir. Ancak, savcılıklara başvurunun biçimi ve koşulları vardır. Savcılıktan "talep" edılir, "rica" edilmez. Bu tur yazışmalarda "rica" doğrudan doğruya "emir" anlamına gelir. tstanbul 1. Ticaret Mahkemesi, 5.10.1987 gün ve 1987/3646 sayılı karannda, avukatlann dilekçelerinde sonuç ve istem bölümünde "rica ederiz" sözcüklennin kullanılmalarını "Tiırk ulnsu adına hükum kunna >etkisine sahip mahkcmeye hitap biçimi gözelildiginden usule uygun göriılmediginden" gerekçesi ile dilekçeyi işleme koymamıştır.. (tst. BD. Temmuz Ağustos 1987, S: 559). Milli Savunma Bakanımn yakınma dilekçesinde kullandıği "emir" niteliğindeki "rica ederim" sözcüklerini kullanmak, "bilgisizlik" değilse, "özensizük", özensizük degilse savcüıklara ve mahkemelere karşı "saygısızlık"tır. Bu nedenlerle, Sayın Mahkemenızden, "™Gereginin takdir vt ifasını rica ederim" diye biten 13.1.1988 tarihli yakınma dılekçesının işlemden kaldırılmasını ve savcüara "emir nileHgindeki" bu dilekçe yerine "Usule uygan btcimde" yazılacak bir yenı dilekçe ile başvuru yapılması gereğınin Bakan Vuralhan'a bildirilmesinı talep ediyorum. Sayın Yargıc; Ercan Vuralhan, bu yayınlar nedeniyle savcıhk ve mahkemelere başvuruda bulunmuştur. Başvurulardan ikisi Hukuk Mahkemelerine, Üçü de Savcıhklaradır. Hukuk Mahkemesıne ılk başvuru Yenimahalle Asliye Hukuk Yargıçlığı'nadır. Ikinci başvuru Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nedir. Vuralhan ve Vekilleri, hukuk davalan için Ankara Yenimahalle Asliye Hukuk Mahkemesi'ni yetkilı görürlerken, nıcin taraflar ve konusu aynı olan ikinci davayı Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine açıyorlar? Vuralhan ve avukatlan, Ankara Yenimahalle Cumhuriyet Savcılığı'na, tstanbul Cumhuriyet Savcılığına, son olarak da Ankara Cumhuriyet Savcılığına başvurdular. Bu çeşit başvurulardan Vuralhan ve avukatlannın ya yetki konusunda bir karar veremedikleri ya da kendilerine göre uygun karar verecek mahkeme aradıklan kuşkusu doğmaktadır. Birınci olasılık gerçekse, bu, hukuksal bilgi eksikliği sonucu olabılir. İkinci olasılık gerçekse, o zaman, bu tutum yargıçlara duyulması gereken saygı ile bağdaşmaz. Biçimsel gıbı görünen, ancak aşlında, davamızın özü bakımından çok önemli olan bu iki noktayı mahkemenin "ttkdirierine" sunuyorum. Yayınlann haber niteliğini taşıması: Dışişleri Bakanlığı Idari ve Mali lşler Daire Başkanı Ercan Vuralhan, Başbakan özal ile yakın ilişkiler kurduktan sonra önce Riyad Büyukelçisi oluyor; daha sonra da yine Başbakan özal tarafından Ankara Milletvekilliği için aday gösteriliyor. Yanptay 4HD'nin 16/12/1978 gün ve 9149 e. 12048 karar sayılı karannda, basının görevirun yalnızca günlük haberleri bildirmek olmadıgı "...bunlan tartışma, gorüşunu açıklama, onama y* da kınama ya da eleştirme bakkım"da kapsadığı belirtildikten sonra, şu görüşlere yer veriyor: "..Basın bu arada (kamu yaran, geael cıkar gtregi) aynca kendilerini genis olçude kamunun ilgi ve dikkatine sunmuş kişileri« (ornegin buyuk yazariar, sanatçılar, artisler vs.) ozdlikle kamo gorevlileri ve kamuya malolmuş >oneticileri, politikacılan da izleyip. bunlann özel yaşanülannı ya«üann elverdigi olçüde kamuya yansnmakla görev lidirier." Ercan Vuralhan, Dışişleri BakanhğYndaki bütttn ahmsatımlardan sorumlu bir dairenin başkanıdır. Başbakan özal'ın yurtdışındaki örtülü ödenek harcamalanndan da sorumlu olan Vuralhan'ın milletvekili ve bakan olmasından sonra basının kendisini eleştirmesinden doğal ne olabilirdi ki? Yargıtay 4HD'nin 18/2/1980 gon 666 esas ve 2007 sayılı karannda basının kamu gücünü elinde tutanlar üzerinde toplumun denetitn aracı olduğu kaydedilmektedir. Dışişleri Bakanlıgına alınan zırhlı araç ve gereçler ile ilgili her satınm Vuralhan ile ilgili "haber niteliği" taşır. Yargıtayımız, bir yayının haber niteliği taşıyıp taşımadığını belirlemek için iki ölçü kullanır. Bu iki ölçü: A) KAMU YARARI AMACI B) TOPLUMSAL İLGtDİR Hukuk açısı: 1. Ceza Hukuku Sayın Yargıç; Ceza hukukunda kast "Bir suçu bilerek ve isteyerek işleme iradesi" olarak tammlanır. Ceza Yasamızın 45'inci maddesi, "Cürümde kastın bulunmaması cezayı kaldırır" der. Hakaret ve sövme stıçlannda da "özel kasıt" aranır. (özek Çetin, Türk Basın Hukuku, S: 194) Yerli ve yabancı hukukçular da hakaret suçlarında "özel kast" aranması gerektiği düşüncesindedirler. (Erman Sahir, Hakaret ve Sövme Curümleri, S: 134136) Dava konusu yayınlann tek bir amaa vardır. Bu amaç, gerçeklerin ortaya çıkartılmasıdır. Ayla Akıncı Orhan Çekiç'in şirketine ortaktır Ercan Vuralhan'dan boşalan Dışişleri Bakanlığı tdari ve Mali lşler Daire Başkanlığı'na eski Frankfurt Başkcnsolosu Uğurtan Akıncı atanmıştır. Uğurtan Akıncı'nın eşi Ayla Akıncı, "Datakom" şirketinin kurucu ortaklanndandır. 29 Mart 1984 gunlü Ticaret Sicili Gazetesi'ni de sunuyorum. Yayın konusu olan bu ilişkilerdir. Bu gerçeklerin yayınmı suç sayacak hiçbir hu Çelik yelekler kurşun geçiriyor Schuca şirketi, güvenlik alanında uzmanlaşmış bir şirket değildir. Bu yüzden, bu şirketin sattığı çelik yeleklerin kurşun geçirdikleri, MUnih'te yapılan bir denemede ortaya çıkmıshr. TtTAŞ Şirketi ve Vuralhan: TtTAŞ: 1. TtTAŞ (Turizm Endüstrisi ve Tesisleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi) 9 aralık 1979 tarihinde 2 milyon 100 bin lira sermaye ile Ankara'da kurulmuştur. a) Şirketin kurucu ortaklan arasında zırhlı araç ve gereç alımlarında görev alan Bonn Büyükelçiliğimiz Kançılarya memuru Osman öznur'un oğlu lbrahim Öznur ve yeğeni Muzaffer Ataman da bulunmaktadır. Şirketin Ticaret Sicil sayısı 48106'dır. b) 2 milyon sermaye ile kurulan şirket, Ticaret Bakanhğj'nm 13.5.1982 gün ve 1982/483 sayılı karan ile sermayesini 30 milyon TL'ye çıkarmıştır. c) Şirket, sermayesini 2 milyon TLtten 30 milyona çıkanrken, iki Alman ve zırhlı araç ve gereç alımı daire başkanı Vuralhan, şirkete ortak olmuşlardır. Dr. Schutte ve Thienen adlı Almanlar, TİT.\Ş'a 300 bin mark ile ortak olmuşlardır. (Milliyet, 30 Ocak 1988, Bülent Zarif, Schuca olayının perde arkası). d) Vuralhan, şirkette 79 sayı ile ortak olmuştur. 85'inci sırada Reiner Schutte ve 86'ncı sırada da Henrkh Thıenen'in adlan yer almaktadır. (Ticaret Sicili Gazetesi, 2 Şubat 1984) e) Ercan Vuralhan'ın eşi, bir süre TİTAŞ şirketinde çalışmıştır. Bengü Vuralhan'ın TİTAŞ'ta çalıştığını gösterir SSK belgesinı mahkemenize sunuyorum. 2. TİTAŞ Şirketi, bugün 3.000.000. 000 TL. sermayeli bir dev şirkettir. SCHUCA ŞtRKETİ: 1. Schuca Şirketi, Düsseldorf Ticaret ve Sanayi Odası'na 31.12.1982 tarihinde kaydolmuştur. Şirketin kuruluş sermayesi, 50 bin marktır. Kurucuları, Dr. Reiner Schutte ve Henrich Thienen'dir. a) Bu şirketin danışmanlığı ile Alman "H. Und S Fahrzeugbau" sirketinden 1983 ve 1986 yıllannda dört adet zırhlı araç alınmıştır. b) Schuca GmbH sirketinden 6 ekim 1982 larihinde yapılan bir sözleşrae ile 1000 adet çelik yelek satın alınmıştır. c) Bu alım ve satım işleri sonuçlandıktan sonra, Dr. Schutte ve Thienen, 16.1.1986 tarihinde şirketi bir başkasına devretmişlerdir. 2. Görüldüğu gibi, Alman şirketi, Turkiye"ye zırhlı araç ve gereç alımı için kurdurulmuş, bu iş bittikten sonra da şirket bir başkasına devredilmiştir. Schuca şirketinin kuruluşu, Dışişleri Bakanlığımıza zırhlı araç ve gereç satımından sonra dev; n, olay üzerinde niçin bu kadar durduğumuzuhiçbir yorumu gerektirmeyecek açıkhkla ortaya koymaktadır. Yasaya Aykındır Schuca şirketi ile Dışişleri Bakanlığı arasında zırhlı araç ve gereç alımlarının yapıldığı tanhlerde yürürlükte olan "Artuına, Eksıltme ve İhale Kanunu"nun 4. maddesi, Vuralhan'ın bu ahmları yapan komisyonlarda görev almasını yasaklamaktaydı. Kanunu bilmemek özür sayılmaz. ÖZTtR ŞtRKETİ: 1. Öztur kuruluşu (Öztur Turizm tşletmeleri ve Ticaret A.Ş.) 24 Temmuz 1979 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde duyurulan bir anonim şirkettir. a) Şirket ortakları arasında, silah araç ve gereç alımmda görevli Bonn Büyukelçiliğimiz eski Kançılarya memuru Osman Öznur'un eşi Urfiye Öznur ve oğlu lbrahim Öznur ve yeğeni Muzaffer Ataman da bulunmaktadır. b) TİTAŞ şirketi ile aynı adreste kurulan Öztur, Antalya'da Sidelya Tatil Köyunü işletmektedir. TİTAŞ şirketi ile Öztur şirketi bazı ortaklan aynı kişilerdir. c) Dr. Schutte ve Thienen'in öztur ile de ilişkileri bulunmaktadır. Dr. Schutte ve Thienen Seks Tkareti yapan iki seks taciridir. 1. Dışişleri Bakanlığı'na zırhlı araç ve gereç satan Schuca Şirketi'nin iki onağı Dr. Schutte ve Thienen, Düsseldorf la seks oteli işleten iki porno taciridir a) Bu iki Alman, Düsseldorfta "ClupHotel Dei Eule" adlı bir sek> oteli işletiyorlar. b) Otel, "Die EuleRestaurantionsbetriebe GbmH" adlı şirketçe işletiliyor. Ratingon Ticaret Sicili'nde HRN 1522 sayı ile kayıtlı şirketin sahipleri Dr. Schutte ve Thienen'dir. (Uğur Mumcu, Curahuriyet, 21 Ocak 1988) c) Happy Weekend adlı bir pomo derginin 14. Jahrg. Nr. 332'inci sayısmın 91'inci sayfasında Turkçesı "Baykuş" olan seks otelinin adresi porno fotoğraflaria birlikte yeralmaktadır. d) Bu porqo dergi de göstermektedir ki, koskoca Dışişleri Bakanlığınm büyükelgliklerimizin ve diplomatlarımızın can güvenlikleri iki seks tacıri Gazetemiz avukatlan Okay Gonensin ve yazanmız Uğur Mumcu Milli Savunma Bakanı Ercan Vurairıan'ın Yazı işlen Mudurumüz aleytıtenne açtıjjı hakaret davasını kalabalık bir gazeteci grubu iztedı Duruşmada. gazetemıan avukatlan (soldar sağa) Adil Özkol, Turgut Kazan, Vural Ankan, Gülçın Çaylıgıl ve FıKret Ikiz ı'eGönensınveMumcugöruluyortar. Yazılar ve iddianame: Vuralhan ve mali destekçileri: A) TRAKYA DÖKÜM SANAYt VE TtCARET A.Ş. 1) Yakınma dilekçesi ile iddianamede, Vuralhan' ın Büyük Ankara Oteli'ndekı hesabının "Trakya Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş!' tarafından odenmesinin, "asılsız ve kasıtlı" olarak yazıldığı ılerı sürülmektedir: a) Vuralhan ile kendi ısrarlı başvurulan üzerine, 17 Aralık 1987 gunü Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Yalçın Doğan ile birliktc Washington Restoranda yemek yedik ve yemekte Dışişleri Bakanlığı'na alınan zırhlı araç ve gereçler konusunu göruştük. Bu arada, kendisine "Ankara Oteli'nde hesabının kim odiıyor? diye sordum, aldığım yanıt, "Bir yakınım" biçimindeydi. b) Konuyu Buyük Ankara Oteli ile Trakya Döküm Sanayi ve Ticaret A.ŞMe de araştırdım. Gerek Ankara Oteli, gerekse Trakya Dökum Şirketleri'nden aldığım bilgi, 13 milyon liralık hesabın Trakya Döküm Sanayi Şirketi'nin muhasebesinden çıkıp, Ankara Oteli kayıtlanna girdiği yolundaydı. c) Bu bilgileri aldıktan sonra, 20 Aralık pazar günü saat 18.15'te Vuralhan'ı kalmakta olduğu Büytlk Ankara Oteli'nin 1006 numaralı odasmdan teİefon ile arayarak "Niçin bana dognıyu soylemediniz? Otel paralannızı ödeyen Trakya şirketi degil miî" dıye sordum. "Evel" yarutıru aldıktan sonra, Vuralhan, iki kişiyi araya koyarak, bu konuların yazılmamaa ricasında bulundu. d) "Kim destekliyor?" başlıklı yaa, 22 Aralık 1987 tarihinde yayımlandı. Bu yazının yazıldığı saatlerde Vuralhan Milli Savunma Bakanı olarak atanmıştı. e) Yeni Bakan, 22 aralık gunü açıklama göndererek, "Aralarında derin dostluk üişkisi" bulunan Trakya Dökum yetkilisı Bedii Ensari'mn "otel masraflannı odemek için bır jest yapmak" istediği, ancak bu jesti "kabul" etmediğini ve masraflan kendisinin ödediğini bildirmiş, bu yazışmalan da dava dosyasına sunmuştur. 2) Vuralhan. 25.12.1987 tarihli faturava bakarsanız, otel* 15 milyon 658 bin 865 TL. odemistir. a) Son beş yıldır bakanlıkta Daire Başkanlığı yapan ve yedi sene dış görevde bulunan bır devlet memurunun, Büyük Ankara Oteli'nde 15 milyon liralık hesap ödemesi, başhbaşına düşundürücü bir konudur. b) Dava dosyasına konulan yazışmalann olayın basına yansımasından sonra yazılmış senaryo urunleri olduklan daha ilk bakışta anlaşumaktadır. Bir milletvekili adayının hotel harcamaları bu adayın bir yakınınca ödenebilir. Bu, o aday ile adayın yakını arasındaki bir konudur. Aday, hesabının baskası tarafından ödenmemesini istiyorsa, o zaman bu yakınma başvurur "hesabı ödeme" der. tş bu kadat basittir. c) Dava dosyasına konulan yazışmalara göre, sözde, Vuralhan otel müdürluğüne başvuruyor, "otel masraflannın başkalarınca ödenmesine kesinlikle izin vermeyeceğini" bildiriyor; Ankara Oteli de Trakya şirketine başvurup, Vuralhan'ın "borcunu kendisi ödeyeceğini bıldirdiğinden ve de ödediğinden" der ve "otel muhasebesine bir yetkilinizi gondermenizi ve evrakınızı almanızı" ricasında bulunur. Geri alınması istenen "evrak ne evrakıdırî" Trakya Döküm Sanayii ve Ticaret A.ŞT niçin Vuralhan'ın otel harcamalannı odemek isterler? Nasıl bir başvurudur bu? Fatura tarihi 26.12.1987 olduğuna göre, otel müdüriyeti 18.12 1987 tarihli yazısında hangi paranın ödendığınden söz etmektedir. 3) Vuralhan, TBMM'de U.2.1988 günü yaptıgı konuşmada, bu tür "yardımların partili gönuldaşlar" tarafından yapıldığını, bu yardımlan yapanlara "şükran borçlu olduklanru (TBMM TD 8.B. 13.1.1988, 401)" söylerken, (TBMM, B21, incelenmemiş tutanak S 189) kendisine onur \eren böyle yardımlaşmalar ile ilgili yayınların "onur kıncı" olduğunu ileri suren dilekçelerle savcılıklara başvurmaktadır. 4) Kaldı ki, 9^.1988 gun ve 2871 sayılı kamu gö Mahkeme heyeti Yararımız Uğur Mumcu, Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Akören Kandur ve yargıç Osman Şirin'den kurulu Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde savunmasını yapıyor. Mumcu, Ankan kardeşlerle Istanbul Adlıyesı'ndela duruşmaya Uğur Mumcu'nun avukatı olarak katılanlardan ANAP kurucusu ve eski Malrye Bakanı Vural Ankan m kardeşi, eski milletvekili Turkan Ankan da gelmıştı Mahkeme sonunda Uğur Mumcu, Ankan kardeşlerle göruluyor (Fotoğraflar: Erdoğan Köseoğlu, Alı Tevfik Berber. SOIeyman Sarılar) Türkçesi 7 Şubat 1988 günlü Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Münih Satış Dairesi'nin 23.5,1984 günlü raporunda bu Schuca şirketince üretilen yeleklerin kurşun geçirdikleri saptanmıştır. Bu ekspertiz raporunu mahkemenize sunuyorum. Aynı şirket aracılığı ile CumhurbaşkanlığYna alınan zırhlı araçlann camlarının kendiliğinden çatladığı \e arıza yaptığı anlaşılmış, bu yüzden Cumhurbaşkanı Evren tarafından ilgili şirkete gen gönderilmiştir. Sayın Yargıç; Yakınma dilekçesi ile iddianamede, Ercan Vuralhan'ın kardeşi Erkan Vuralhan ve arkadaşı Orhan Çekiç ile ilgili yayınların da suç oluşturdukları ileri sürüluyor. 1. ORHAN ÇEKİÇ: a) Orhan Çekiç, Ercan Vuralhan^ın yakın arkadaşlanndan biridir. b) Orhan Çekiç Dışişleri Bakanlığı'na "Prime" marka bilgısayar satan bir şirkette satış müdürluğü yapmıştır. Satıcı Çekiç, Bakanhk adına alıcı da Ercan Vuralhan'dır. c) Orhan Çekiç, Datakom ve Datakor idlı şirketlerin kurucu ortağıdır. Datakor şirketinin ticari ilişkiler nedeniyle doğan borçları yuzunden bir alacaklı şirket ile Ercan Vuralhan goruşmuş ve borç bu görüşmeden sonra ödenmıştir. Vuralhan, o tarihte, bakanlıkta gorevlidir. Bu ilişkiyi, ilerde her turlü kanıtla ortaya koyacağız. e) Ercan Vuralhan'ın yurtdışında yaşayan kardeşi Erkan Vuralhan biri Alman biri de İsviçreli iki ortağı ile birlikte Çanakkale'de işletme hakkı satın alırken Orhan Çekiç ile "komisyon ücret sozleşmesi" ımzalamıştır. kuk kuralı yoktur. SAFEGUARD ŞİRKETİ: Amerikan Safeguard Şirkeıi'nden 1982 yılında 41 tane zırhlı araç alınmıştır. a) VV'ashington Büyukelçiliğimiz Hukuk Danışmanı Avukat Michael W. Beasley, verdiği raporda bu şirketin batmakta olduğunu bildirmiş; bu uyarıya rağmen yine de bu şirketten alım yapılarak, moda deyiş ile 'şirkel kurtanlmış"tır. b) Bu şirketten alınan araçlar bozulmuş; onanlmalan bakanhk için sorunlar yaratmıştır. Bu konuyu da kanıtlayacağız. tspat hakkı: Ceza Yasası'nın 481'inci maddesi "Tecevüz olunan şahsın" kamu gorevlisi olması ve "isnaı ettiği fül memuriyete ve>a görduğu kamu hizmetine taalluk" etmesi koşullarında, "fıilin sıhhati" konusunda sanığa ispat hakkı olanağını vermektedir. Ayrıca aynı maddede "isnaı olunan fiilin ispatında kamu yaran bulunması" halinde de ispat hakkının kabul edileceğı yazılıdır. Prof. Dr. Sulhi Donmczer'in de dedigi gibi.. "Matbuat idare edenlerin kusurtannı aleni olarak ifade ve neşretmelidir. (..) soylenen şe>in hakikal oldugunun ve vazılanlann takdire şayan bir maksatla kaleme alındıgının, yoksa bir kötuliik ve garaz maksadıyla kaleme alınmış olmadıjının" kanıtlanması için gazeteci>e ispat hakkı verilmesi gerekir. (Dönmezer Sulhi, ispat hakkı ve 5334 sayılı kanuna Samım Gönensay'a armağan, 1955. S. 155) Bakan Vuralhan da TBMM'de 13.1.1988 günü yaptığı konuşmada "Doğal olarak, iddia sahiplerinin ıddıalarını ileri surdüklerı çerçevede kanıt Bu amaçla yola çıkıldığı için Devlet Denetleme Kurulu'nun olaya el koyması istenmiştir. Devlet Denetleme Kurulu "Araştırma ve Inceleme" yapar. "Soruşturma görevi, Teftiş Kunıllan ve Memurin Muhakemati gereğince oluşacak ilgililerce yapılabilir. (Mumcu Uğur, Türk Hukukunda Memurlann Yargılanması, AHFD, Cilt XXVIII, Sayı 12, S: 145 VD) "Muhakkik" görev sırasında ve görev nedeniyA) KAMU YARARI AMACt Yargıtay 4HD'nın le suç işlediği konusunda güçlü belirti ve kanıtlar 23/6/1977 günü ve 10844 e. 7295 karar sayılı kabulunan memurlann bu eylemlerini soruşturmak rannda "Fikir ahşverişine iUsldn yayının her şeyiçin memurin muhakemati hakkında yasa gereden önce ideal bir amaç, diger bir dejişle kamu ğince, görevlendirilen soruşturmacı demektir. yaran gutmesi gerekir" denmektedir. Konunun başından beri "soruşturma" değil Dava konusu yayınlarda "kamn yaran amacı" "araştırma" ve "inceleme" yapılmasını istedik. açıktır. Benim, Vuralhan ile geçmişte hiçbir tanıOlay konusunda hiçbir önyargı ile yayın yapmaşıklığım, hiçbir "husnmctim" söz konusu değildir. dığımızm kanıtlarından biri de Dışişleri BakanlıBugüne kada.r, söz gehşi, uyuşturucu madde ve sigına alınan zırhlı araç ve gereçle ilgili "inceleme" •lah kaçakçıhğı ile terör örgütleri arasındaki ilişkiyapılmasını istemiş olmamızdır. leri belgeleyip yayımlarken nasıl kamu yaran amacı Prof. Sahir Erman, Hakaret ve Sövme suçlan güttüysem, bu yayınlarda da kamu yarannı en başile ilgili y.pıtında bu konuda şunlan yazıyor. ta gelen amaç bildirn. Okuyalım: Seks tacirlerinde Cumhurbaşkanına zırhlı araç "...Y»ni failin magdunın şerefine tecavuzu istealınması gibi bağışlanmaz aymazlığın eleştirilmemiş bulunmak lazım gelir. Böyte bir iradenin mevcndiyeti için de failin istihdaf e>1edigi gayeyi araş sinin kamu yaran amacı taşıdığı bellidir. Diplomatlanma terör örgütlerınden korunmaları için bnnak ve bo>le bir tecavuzu gayesinin takip edilzırhlı araç ve gereç ahmları ile ilgili kuşkulu nokmediginin subutu halinde suçun teşkil etmedigini talann gün ışığma çıkartılması ve olayın devlet çakabul eylemek muktezidir. Hakarttamiz bir soz, pında araştınlmasını istemek "kamu yaran" amaa screfe tecavuz gayesiyle sarfedilmedifii. hasmanc taşımıyor da seks tacirleri ile ortak şirket kurmak Mr maksatla soylenmedigi takdirdt, klmsenin /tmı kamu yaran amaa taşıyor? ıcfini Ihlal etmez." (Erman, 139) Bunları sormak hakkırruzdır. Gazetici olarak deHakaret suçlannda "Animus Iniurandi" deniğil. "Fikri hür, irfanı hiir, vicdanı hıir" >untaşlar len "özel kast" kanıtlanmadıkça sanık cezalandıolarak da bu konulan tartışmak hem hakkımu rılamaz, hem de devletimız ve ulusuma karşı yerine getirErman aynı >apıtında, kamuoyuna bilgi verme mekle yükumlü olduğumuz görevimızdır. amacının "tahkır kasnnı ortadan kaldına" bir neYargıtay, bu eleşürilerin hukuksal çerçevesıni de den olarak tanımlamaktadır. (Erman, S. 144) çiziyor. Yayınların bir bütün olarak ele alınması, DışişBu eleştiriler, scrt, kıncı ve kişiyi küçük düsüleri Bakanlıgına alman zırhlı araç ve gereçler ile riıcü olabilir mi? ilgili yayınlann "Kamuoyunu aydınlatma" amaEskilerin deyişi ile gerek "ilmi" gerekse "kazai cıyla yapıldığını kanıtlamava yetecektır. içtihat" bu soruya şu yanıd veriyor: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 1.2.1965 gün Eger bu yayınlarda kamu yaran amacı gudülve E.9654127 ve K965/14 sayılı karannda "bir yamiişse e\et... zının aşağılama kastıyla yazılmış olup olmadığını Bu eleştiriler, sert ve kıncı da olabilir. Yargıtay anlamak için o yazının tüm olarak ele alınması hukuk kurallan gereğidır; salt bir bölümünün ele alı 4HD'nin 8/7/1977 gün ve 3518 esas ve 7947 sayılı karannda eleştirilerin nesnel olması, doğru bir nıp tümceler üzerinde durarak bir somıca varüması doğru değildir" denilmektedir. (Odyakmaz Nev amaca yönelmesi koşullannda, kişilik haklanna saldırı olsa bile sorumluluk doğurmayacağı ilkesi zat, Uygulamalı Türk Ceza YasasıCeza Infaz Yabenimsenmiştir. (Karahasan, S: 1237) (özek Çesası, S. 484) tin, Türk Basın Hukuku, S: 241) Gerek davacı gerekse savcıhk, bu yayınlann hanÖyleyse ben niçin suçlanıyorum? gısinde, hangi sözcuk ve paragraflar ile Bakana haGerçekleri belgeleyip yayımladığım için... karet edildiğini göstermiş değüler. Genel njtelemeDışişleri Bakanlıgına alınan zırhlı araç ve gereç ler ve yargılarla hakaret suçu kanıtlanmaz. alımındaki kuşkulu noktalar aydınlansın dediğim Hukuk "Teknik" bir konudur. için... Suçun kanıtlanması için Vuralhan'a "hakaret kastı"mın kanıtlanması ve "özel kastın" ortaya çıToplumsal ilgi: kartılması gerekir. Ne böyle bir kastım var ne de dava konusu yaYargıtay 4HD 7/10/1976 gün ve 9972 E. 8341 zılarda hakaret suçunu oluşturucu ifadeler... E. sayılı karannda toplumsal ilgi yaratıcı yayınMaddi ve manevi unsurlar ile oluşmuş bir suç larda "...Niteliği bakımından kişiüge dokunsa biolmadıkça, kimse cezalandınlamaz. le gercegi ve yapdması gerekenin japılmaması olaAmacım, kamuoyunu böylesıne önemli, böyle yını yarattığından" tazminatı gerektirmeyeceğine sine duyarlı bir konuda aydınlatmaktır. Vural karar vermiştir (Karahasan, S: 1235) han ile aramızda bir "husumet" yok ki, "hakaret Yerli ve yabancı mahkeme kararlan, basının bir kastı" ile yayın yapmış olayım. "kamu görevi" yaptığını kabul ederler. Basın, ytlk1 Amaç, kamu yarandır; amaç, Dışişleri Bakan lendiği bu kamu görevi nedeniyle, hukümeü eleşlığı'na alınan zırhlı araç ve gereçler konusunda ka tirir. Hükumet üyelerinde, toplumsal ilgi odaklamuoyunu aydınlatmaklır. şır. (Kılıçoğlu Ahmet, Doç. Dr. Şeref Haysiyet ve özel Yaşama Basın Yoluyla Saldırıdan Hukuksal Özel hukuk: Sorumluluk, S: 130131) Basın, toplumsal ilgınin yoğunlaştığı siyaset Sayın Yargıç; adamlarını eleştirir. Gerekirse, bu siyaset adamYargıtay kararlan, basın özgürlüğünün kişisel ları ile ilgili belgeler yayımlar. (Zevkliler Aydm, haklar ile çatışması halinde ne gibi yollar izleneDoç. Dr. Kişiler Hukuku, Gerçek Kişiler S: 341) cegini göstermektedir. Yargıtay 4HD'nin 26.12.1977 gun ve 1976/9260 Basın özgürlüğü, ne zaman ve hangi koşullarE. 1206 sayılı karannda basının "Genel yararlan da kişilik haklarından üstün tutulur? ilgitaıdiren" yayınlar yapmak, yönetıcileri "gerYargıtayımız bu konuda şu ilkeleri getiriyor. Di çege u>gun bilgiler ile donatmak, yöneücileri etesyor ki: tirmek ve uyarmak" gibi görevler ile yükumlü ol1. HABERİN GERÇEĞE duğunu behrtmektedir. (Kılıçoğlu, S: 131) UYGUN OLMASI: 3. GÜNCELLİK: Dışişleri Bakanlığı'na alman zırhlı araç ve ge• Yargıtayınuzm belirlediği bir başka ölçü de günreçler ile ilgili bütun yazılarım gerçeklere dayanıcelliktir. Kamu yaran ve toplumsal ilgi koşullanyor. Gerek şikâyet dilekçelerinde gerekse iddiananı taşıyan haberlerde, güncellik koşuluna da uyulmede bu yayınlann "gerçek dışı" olduğunu kanıtmuşsa bu durumda bu yayın sorumluluk dolayıcı bir tek belge sunulamamıştır. Yazılar somut ğurmaz. olgulara ve belgelere dayanıyor, şikâyet dilekçesi Milli Savunma Bakanı ile ilgili yayınlarım günve iddianame ise soyut gerekçelere dayanıyor. celdir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 19.2.1977 gün ve Türk kamuoyu, Vuralhan'ı ve Vuralhan'ın Dı10412 esas ve 1515 sayılı karannda "haberin gerşişleri Bakanlığında Daire Başkanı olduğu döneçeğe uygunluğu" ilkesi şöyle anlatılıyor: me ilişkin eylem ve işlemleri öğrenme ve bilme hak"...Basın özgürlüğünün amaa. kamuyu ilgilenkına sahiptir. Kamuoy.ı bu bilgileri nereden ve nasıl diren işlerde gerçeğe uygun olarak haber venneyi öğrenecektir? "Halkın haber alma hakkı" bu ansa^lamaktır. Basın yolu ile bir kjmseye karşı itham lama gelir. lar ileri süriilürken dayandıklan olajlann doğru 4. OLÇÜ: olması gerekir. Öyle ki, gazetecinin, yayımladığı Yargıtay 4HD 21/4/1972 gun ve 2833 E. 3665 olaylann doğruluğunu araştırma odevi vardır. (...) K. sayılı karannda, yayınlarda, "objektif, genel ölHaber, gerçeğe u>gun olup olmadıgı arastınlarak, çü ve sınırlar içinde" kalınması gerektiğini vurgugerçege uygun oldugu olçüde >s>ımlanmalıdır..." lamıştır. (Karahasan, Mustafa Reşit, Sorumluluk ve TazmiDava konusu yayınlar. nesnel olgu ve belgelere nat Hukuku, 1981, S: 1224) dayanmaktadır Dışişleri Bakanlığı'na alınan araç Yargıtay bir başka (4HD, 27/10/1977 gun, 12048 ve gereçler ile ilgili yayınların kamuoyuna yansıesas, 10174 karar sayılı) karannda basın özgnrlütılmasında ölçü, somut olgu ve nesnellik olmuştur. ğünün demokrasilerde niçin gerekli olduğunu, "kaOlayın aydımatılması için Devlet Denetleme Kun u karan" gerektiren koşullarda bu tür yayınlarulu'nun göreve çağnlması yayınlardaki kamu yann niçin gerekli olduğuna ilişkinolayımıza da ışık ran amaı.». olduğu kadar, bu yayımlardaki ölçütutan şu değerlendirmeye yer vermiştir. yü de ortava koymuştur. "... Sayıca bıiyuk, geniş, bu>uk toplumlarda, bu bilgiyi sunuşun kitle haberieşme araçlanyla yapılacagı, tartışma>a Hverişli ortanu da hiir haber Eleştirme hakkı: leşmenin sagla>acagı kıışku gotürmez (..) Zira buBilimsel öğreti ve Yargıtay kararlan, olaylann günkü rejimimizde o>tan ile devlet yonetimine ka"incelenmesi ve eleştiri"sini basının görevleri aratılan vatandaşın ve dolayısıyla onlann oluşturdusında sayar. (Kılıçoğlu, S: 131, özek, S: 246, Kagu kamuoyunnn bilinçlendirilmesi, seçimlerde ter rahasan, 1233) cih hakkının kullanılabilmesi, bu yol ile etkili deYargıtay 4HD 26.12.1976 gün ve 9260 E, 12506 netimin yapılması ancak bu şartın tahakkuku ile K sayılı karannda basının eleştiri görevi şöyle tamumkıindur." (Karahasan, a.g.e, S: 1225) nımlanıyor: Yargıtayımızın benimsediği ölçü, "haberin ger"Çeşitli sonınlarda kamuoyunu düşunmeye sevçek olup olmadığY'dır. Eğer, "haber gerçek" ise kedecek tarzda tartışmalara açmak, onu toplumo zaman bu yayın sorumluluk doğurmaz. (4HD. sal ve siyasal oluşumlar özerinde dogru >e gerçe24/3/1987 Gün 3578 E. 3908 K) ğe yakın bilgilcrle donalmak. yönetıcileri elestirOlayımızdaki bütün yayınlar belgelere ve olgulara dayanıyor. Ben sanık olarak, bu yayınlann tek (Arkası IS. Suvfadai