23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBA T 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAIL CUMHURİYET/5 A TTİLA TOKATLI'NINARDINDAN Unutulmaz heyecanlar LEYLA PAMİR Sevgili Attila'yla dostluğumuz 1957'de Erdem Buri'nin evındeki toplantılarla ve eğlenceli bilgi oyunlanyla başlamıştı. Erdetn'lerde, Kemal Tahir'in evindeki heyecanlı toplu söyleşilerde, Hal; dan'un (Taner) ilk Devekuşu Kabare çalışmala rında ve daha sonra evleriınizde unutulmaz parlaklıklan, heyecanlan ve dostluklan paylaştık. Çeşitli hayat safhalannı beraberce yaşadık. Çok güldiık ya da çok üzüldük. Anılarımız sayılamayacak kadar çok. En parlak sohbetlerimiz ve iletişimlerimiz Selahattin Hilav'ın da katıhmıyla Tolstoy, Dostoyevski'den başlar Maraqis de Sade, Mavakovski, Aragon ve Nanm üzerinden geçerek Metin Eloglu'na vanrdı. Attila bize eşsiz şiir çevirilerım okurdu. Selahattin Hilav Attila düo'sunun doğaçlama diyaloglannda birbirlerine atıp tutluklan soyut ve uçucu duşunce toplannı ve buradaki zekâ, mizah ve parlaklığı belleklerden silmeye imkân yok. Bize sadece biraz dürtuklemek ve bu eforiye iştirak etmek kalırdı. Sevgili eşi Durcan da bize bu havayı hazırlamaya her zaman hazırdı. Kimi zaman bana "Ku, sana bir şeyler okuyayım" der, "Binbir Gece Masallan" ve "Gargantııa" uyarlamalanndan ya da son romanından bazı bölumlcr okurdu. Bir de bakardım ki beş altı saat geçmiş, bu dil zenginliklerine, zengin ve keskin mizah duygusuna dalıp gitmişim. Ne yazık ki, bu saalleri bir kez daha yaşamak mumkün değil. Her zaman zarif ve candan, kimi zaman kıs kıs gülerek yanıtlayan sevgili Attila, değeri bu toplumda bilinmemiş, unutulmaz bir arkadaşımızdı. BU MEREPİ İCEN iJMLAFlA KAlAcA&ız P İ K N t K PtYALE MADRA BJGUNKl C(ZGÜ R0MAJİ7A ) BULVIUS aLSJMtAC QBI ' ' bNÜNLA HIZLI GAZETECİ SECDKT SKS SEFERE ÇIKTıK ÇlKAU BAŞMPA £<SİK OL»ÜPi Yürekte açılan uçurum MUZAFFER BUYRUKÇU Bundan 10 gun önce Altila Tokatlı'yı görmüştüm düşumde: tkımiz de Beyazıt camisinin arkasındaki sulan, canlı hayvanlann kıvranmalanndan oluşmuş bir havuzda yıkanmıştık yaralanmızı sagaltmak için. Havuz karanlık, dipleri soğuk, Atilla Tokatlı hüzunlüydü. Uyanınca tasalandım, "Yoksa ölüyor mn?" dedim ve ölüm hakkında düşünmeye başladım. "Birisi ölnnce ölekier bir kez daha kendilerinin ölecegini anımsarlar ve sarsdıriar" cümlesinden başka bir şey gelmiyordu aklıma. Attila'yla ilgili anılar kıpırdıyordu boyuna. Cağaloglu'nda karşılaşmıştık, hastaneye yatmadan bir ay önce. Çok sevdiği ve onu kullanırken mutlulukların doruklanna çıktığı, yaşamdaki bilinmeyen bütün noktalardan sızan tatlarla büyiılendiği içkiyi, dort ay içmemeye karar vermişti. Sirkeci'ye doğru yürürken ilk tanıştığımtz yıllardan söz ediyorduk. Attila Tokatlı, Seiahattin Hilav, Hiiseyio Baş uzun süre kakkklan Pans'ten yeni bir edebiyat anlayışı, yenı bir kültür zenginligi ile gelmişlerdi. Ve bizim kusağın dadandığı meyhanelere girmişlerdi. O vakit görmuştük birbirimizi ve sevmiştik, bir iki sözcükle, bir iki bakışla, bir iki espriyle dostluğumuzun temelini atnustık. Varlığının her zerresiyle kanının akışıyUu kol ve bacaklarıyla gülen ve billur kadehlerin çınlayışım anımsatan tertemiz kahkahalarını özgün resimler gibi belleklere kazıyan adam, artık yaşamımın önemli bir kaynağıydı. Tanıdıgım en efendi, en kibar, en saygüı (kadın.lann ellerini öperdi), en zeki (zekâa şimşekler yağdırıyor, tembel, uyuşuk sayılan beyinleri bile harekete geçiriyordu) ve en kültürlü arkadaşlanmdan birisiydi. tlişkilerimiz rastlaşmalarla sürüyordu. Ve rastlar rastlamaz da o gün anlamlanıyor, büyüyor, sınırsızlaruyor, yedi rengi altüst eden renkler üretiyordu. tşte o gün Sirkeci'ye doğru inerken "Dostlugu baaa (anımJar rmsın Attila?" dedim. Bıyığının ucunu kıvırdı ve "Dostiuk, sana hoşgddin derken yuziİBid aydmlatan sevinçtir" dedi. Ve dostluk, Attila dostu ölünce yaşayanın yüregjnde açılan ve hiç kapanmayacak oian derin uçurumdur. Bir gün buluşmak ve gülmek üzere. Düşünce adamıydı CEMAL SÜREYA Düşünce adamıydı. Sabahattio EyuboghıVedat Günyol çizgisinden sonra özgül koşullanyla HüavTokatlı çizgisi paralel bir işlev taşır. önce savaşçıydı Attifa Tokailı. Sonra hızlı değismeler karşısında sanatçıfılozof tavnyla boy gösterdi. Attila Tokatlı deyince, çok soyut, ama çok anlamh bir söz geliyor akla: Kişisel beğenisi bir başına Türkiye ortalamasında oynama yaratabilen bir kişi. Demek istedigim, bir yaşama biçimi beğenısidir. Sıradan kişilerc sevecenlikle bakardı. Ama sıradanlığı çatlatarak ortaya çıkmış lumpen iş ve devlet adamlarından tiksinirdi. tşbölümü diye bir şey varsa Türkiye düşünce hayatında, en ön sıralarda yer alması gereken biri. 30 bin sayfalık bir çalışma yaptı. lmzasıru taşıyan kitapların sayfalan yan yana getirilirse, Altmdağ'dan Çankaya'ya kadar genij bir alanı kaplar. Yine de söz gelimi, TV'de toplumu ile tanıştınlmadı. ÇİZGlLÎK KÂMİL MASARACI Dev bir makine DEMtR ÖZLÜ Gençken Paris'e ilk defa gittigmde, Asaf Çiyillepe'ye uzun, çok guzel bir mektup yazmıştı. Asaf da mektubu, saklaraam için bana verdiydi. O zaman çok ilgi görmüş olan "Kaçak Aşıklar" filminin genç aktrisi Odile Versols ile de tamşmış. Genç kadın Fransa, Türkiye üzerine çok guzel şeyler anlatıyordu. Yirmi beş yıl sonra, mektuplan biriktirdiğim tahta asker bavulunda, bu mektubu aradığımda yarısını buldum. Attila'ya söylemiştim, o da "Bu mektubu bana buisana" demişti. Şimdi Asaf da, onun eski arkadaşı Atti de dünyamızda değiller. Fransa'dan döndukten sonra, Türkiye'de aydınlara layık görillen şeyleri yaşadı. Dev bir makine gibi Türkiye koltürüne hizmet etti. özlemle gözlerinden öperim genç yolcu! Hegel'in Felsefe Tarihi Dersleri'ni de bitirmiş miydin? AĞAÇ YAŞKEN EĞÎLÎR KEMAL GÖKHAS Hareket köşkleri işlev kazanıyor OĞUZ SOYDAN Dolmabahçe Sarayı'm bütiinleyen yapılar icinde iki ayrı yapı olarak yer alan hareket köşkleri, Osmanlı tmparatorluğu'nun son dönemini simgeleyen tarihi mirasırnızm parcası oltna özellifi yanında, yenı bir işlev kazartmayolunda. 1. Harefcet Köjkü'nde Japon ressam Hozan Matsumoto'nıın. türtlnde geniş ilgi uyandıran "ÇS'ni Marekkebi" resim sergisinin ardından uluslararası boyutta düzenlenen ilk sergi oltna özelliji taşıyan ve Fransa'da sanat alarandaki nesnelligi ortaya koyan, Ote yandar, da Doğu kavramının kapsadıgı şiirselligı ve duşünselligi yorumlayan "SO'Iİ Vülarda Fraasu Sanaü" sergisi izlendi. /talyan ressam Aflessio ş •esi'nin îtalya ve ABD'deki ki. 5İsel sergilerinden sonra 1. Hareket Köşkti'nde dOzenlenen, geneide yaglıboya tabloiann, aynca seramik ve bronz figürlerin yer aWığı eserleri iceren sergisi befeni topladı. Yine 1. Hareket Köşkü'nde, jubat ayı başmda düzenlenen Mannheimiı yedi sanatçıruD, yedi ayn teknikle gelijtirdiği eserlerden oiuşan sergi de süresini doldurdu. fstanbul'un kültör yajamımn tarih ve doğa bütünlügü içinde ^elışmesir.ı saglayan katkılann yeni girişimler getirmeani difiyo îngiltere'de "Muhteşem Süleymari'a eklenen yeni sergiler Türkler ve Türk nıodası EDİP EMfc ÖYMEN LONDRA tngiltere'nin sayılı müzelerinden Cambridge Universitesi Müzesi "Fltzwfllianı"da acüan Tiirkler ve Türk Modası" sergisi ile Londra'da Kraliyet Mimari Enstitüsü'ode (RIBA) açılan "Mimar Sinan" fotoğraf sergisi, "Muhteşem Süleyman" sergisi kapsamındaki etkinliklere kauldı. Bunlann yanı sıra Cambridge Universitesi Kütüphanesi'nde de bir başka sergi ilgi çekmeye devam ediyor. , "FitrwilJlam Museum"da açılan "Türkler rt Türk Modas" sergısinde, Osmanlı süsleme sanatından örneklerle, Avrupa'da Osmanlı sanaundan esinlenilerek yapılmış sanat eserleri yer alıyor. Müzenin Uygulamalı Sanatlar Bölümü Başkanı Robln Crighton, Osmanlı eserlerine "nazire" olarak yapılmış çini, dokuma, oya işleri ve porselenlerin bazılarının ilk kez depodan çıkanlacagını söyledi. Çoğu Atina ya da Iskenderiye yoluyla Ingiltere'ye getirilmiş olan ve müzeye intikal eden dokuma ornekleri "asitsiz" özel koruma kâğıtlarından çıkartılarak sergileniyor. Eldeki 250'den fazla örnekten pek azı gösterilebilecek. En ilginç parçaJar ise 19. vüzyıl baslannda Avrupa'da kartpostal gibi satılmak üzere yapıldığı anlaşılan suluboya çizimler. Parçalarda sucu, bekçi, tulumbacı, imam, muhallebici gibi çeşitli meslek erbabı görülüyor. Resimlerin arkalanndaki açıklamalar kurşun kalemle ve Rumca yapılmış. Üniversite kitaphğındaki diğer sergide ise Ingiltere ile Osmanlı tmparatorluğu arasındaki yazışmalar, yol fermanlan, berat, harita, gravür ve kitaplardan ömekler var. İlginç parçalardan biri, 1698'de Cezayir Dayısı Hasan Bey'den 3. WHUam'a yazılmış bir mektup. Cezayir Dayısı, konsolosun yalancı ve düzenbaz olduğundan, atandığından bu yana tngiliz ticari faaliyetinin zarar gördüğünden şikâyetle geri çekilmesini istiyor. Dikkat çeken bir diğer eser ise 16. yüzyıldan kalma bir "portojan" haritası. Her iki serginin hazırlanmasında emeği geçen, Cambridge Universitesi öğretim üyesi Profesör Metin Kunt bunu, "cografya ve haritaalık çok geltsmeden yapdduş, özdiade deniıcüerin kullandıgı, Ege deoizhü gösterrn bir ttmiym haritas" diye tanımlıyor. Profesor Kunt, serginin önemini, "Avrupahlann Osmanlılar hakkında yazdıklan, 16. yüzyıldan kalma, çogu Latince, en eski kitaplardan ömekler var. Bu bakımdan ikili bir sergi. Hem Avrupahlann Osmanhlara baiaşı hem de Osmanlılann Avrnpa ik iUşkBerlnde kullan TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAX 27 Şubat ILGİNÇ BİR RASLANT/:GÛLER ISE GÜL6ŞÇL İ94?'DE SU6ÜAJ, TÜ/&C f&RitCATÜGÜNÜN EN BAÇTK GECSA/ f CEMAL HADİIS. GÜLER, 4S YAŞtNDA KANÖLDÛ. SUSSA 'OA /&ESİA* ÖĞ&EVMENİYtCEN 192B İSTANBUL'A GİDEEEK "AKLŞAM"GA2.ETESI'*/£>£ t& Z/KATtİ/Ç. ÇJZAşfEyE SAÇCAMIŞTTt. Bu DALDA KlSA SÜfSEDE SÜyÜAZ A$AA*A GÖS7E/BE/V CEA4AL A/AOİR YARATTTGl riPLEeLE VE ÖZeUİİCLE DE "AMCABEY* LE(sacM) İISİ 7OPIAM/Ç77. 2T. DÜNYA SAI/AÇ/ S/&A StUDA G/tSOİĞİ *CUMHUBİYErnGAZE7ESf "UDE EN VEMİMLİ YtUA&UI yAÇAMtÇn.JL&İNÇ gİR HASLAAtVVLA, 1347'DE AWI GÜA/ DOĞAN /SMA/L GÜLGEÇ fSEı İÇİNDEKİ GENÇ USVUAgpAN BİfZiDiR. CUMHURİYET GAZE7E SikDE SÛR.ÛÛRu{JĞLİ "HAYYANLAGn' VE"/NSAA/O OA/UM euyüt: gEGEA/l 77DPlAyAN M/2AH A/VlAY/pM 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Porseten S)rik 14. yüzyıl dıklan belgtler kuçük capU ama etkili bir sergide bir «rada" seklinde özetliyor. Londra'da yeni açılan "Mimar Sinan" fotograf sergisi ise Sami Güner'in renkli 60 fotoğrafından oluşuyor. 11 marta kadar acık kalacak sergi kapsamında, 1 martta profesör AbduOah Kuran, RIBA'nın "geleoeksel sah konferanslarT'ndan birinde Mimar Sinan'm sanatı hakkında bir de konferans verecek. Kraliyet Asya Tarihi Kurumu Başkanı Geoffrey Goodwin, izlenimlerini "Simurta 30 yıldır Ugiliyim. Beni hala hayrette bırakıyor. Isıgı nasıl kullanmış? Bunu camilerinde izUyorsunuz. Önce Mihrimah camisi ışığı goz kamaftınyor. SeUmiye'deki ışıgın kalitesi ise tamamen farkta. Bu ayarlamtyı nasıl yapıyordu? Bu nasıl bir teknikti? Sinan, tam bir Röoesans sanatçtsıdır. Tek bir sabr yazmamış, ama bUtiin eserleri onun adına konuşuyor" seklinde aktardı. 27 Şubat 1938 ellerini sıktıktan sonra köşklerine gittiler. Reisicumhur A tatürk, bugün öğleden sonra, Elen Başvekili ve Balkan Antantı Konseyi Reisi M.Metaksası, Yugoslavya Başvekili M.Stoyar Dinoviçi ve Romanya Hariciye Müsteşan M. Commeni birbiri ardına kabul etmişler ve nezdlerinde ayrı ayrı uzun müddet alıkoymuşlardır. 19381988 sosyalist partisinin kurulduğu tarihi Burgerbrau salonunda nasyonal sosyalizmin ilamnın on sekizinci yıldönümünü tesid etmiştir. Münih mıntıkası nasyonalsosyalist şefi Adolf Wagner "yarın şüphesiz bütün hüsniniyet sahibi insanlann ümidi olacak olan Führer" diye sitayişkar sözler söylemiştir. Hitler de bir nutuk söyliyerek, Alman müstemlekelerinin iadesini istemiş, bazı ecnebi gazetelerin yalanlarını lakbih etmiş ve Almanyada Yahudi tahrikçiler aleyhinde tedbirler alacağını beyan etmiştir. Atatürk Ankarada Ankara 25 (Telefonla) Cumhur Reisi Atatürk bu sabah saat 9.45 de şehrimizi şereflendirdiler. Başvekili Celal Bayar, Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya, Ulu önderi, Gazi istasyonunda karşüamışlardı. Ankara istasyonunda ise başta Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Renda bulunduğu halde Büyük Erkanıharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak, Vekiller, Mebuslar ve Vekalet ileri gelenleri tarafından selamlanmış ve bir kıta asker ihtiram resmini ifa eylemiştir. Aynı trenle eski Başvekil' tnönü, eski Sıhhıye Vekili Refık Saydam ve Cumhur Reisimizin maiyetindeki diğer zevat ta şehrimize geldiler. İstasyon hmcahınç kalabalıktı. Ankaradaki yüksek tahsil gençleri de büyük bir kütle halinde Büykü Önderi karşılamak için istayona gelmişlerdi. Halk, Şefîmizi hararetli tezahüratla karşıladı. Atatürk, çok beşus bir çehre ile karşılayıaların ayrı ayrı tüe müstemleke Münih 25 Hitler, dün taraftarlarile birlikte nasyonal Giilhane Festivali kapsamında 10 dalda sanatyanşması 4 İstanbul Büyükşehir Belediyesi 'nce gerçekleştirilecek Gülhane Sanat ve El Sanatları Festivali kapsamında 10 dalda sanat yarışmalan düzenlendi. Kültür Servis İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce 10 Haziran 3 Temmuz 1988 tarihleri ara«nda gerçekleştirilecek Gülhane Sanat ve El Saatları Festivali kapsamında çeşitli sanat ve kültür yarışmalan düzenlendi. yarışmalann bütün dallannın konusu "Gdzel İstanbul" olarak belirlendi. Isunbul Büyükşehir Belediye Başkanı BedrelUa Dalan, 1988 Gülhane Etkinlikleri'yle ilgili olarak yayımlanan broşürde, "Gülhane Sanat ve El Sanatlan Festivali kapsamında 10 dalda ödüllü yansmalar düzenlemiş bulunuyoruz. Yanşmalann buttin dallannda konu>u Güzel tstanbul olarak betirlemekle, meydana getirilecek yapıtlann Gülel İstanbul imajı ile bagdaşacagını Vmit ediyorum" dedi. Festival kapsamındaki yanşmalann seçici kurulları şu adlardan oluşuyor: Resim yanşması: Erhan Işözen, Prof. Mustafa Aslıer, Doç. özer Kabaş, Hamit Kınaytürk, Yalcın Sadak, Suna TanaJuy, Sezer Tansug, Prof. Dr. lsmail Tunalı, Çiğdem Simavi. Özgün baskıresim yanşmas: Bayram Dalay, Prof. Mustafa Aslıer, Doç. lsmail Avcı, Prof. Ali Teoman Germaner, Doç. Dr. Semra Germaner, Prof. Ergin Inan, Doç. özer Kabaş, Prof. Süleyman Saim Tekcan, Coşkun Şenyurt. Heykef ve rölyef yanşmas»: Füsun Merter, Prof. Tamer Başoğlu, Prof. Ali Teoman Germaner, Prof. Dr. Gündüz Gökçe, Hamit Kınaytürk, Prof. Zühtü Müritoğlu, Prof. Dr. Bülent Ozer, Prof. Dr. lsmail Tunalı, Çiğdem Simavi. Seramik yanşması: Seher Sezer, Doç. Dr. Ateş Arcasoy, Doç. Beril Anılanmert, Prof. Sadi Diren, Füreya KoraJ, Prof. Dr. Belkıs Mutlu, Oürol Sözen, öğr. Oor. Ahmet Yamaner, Çiğdem Simavi. Afl» yarışması: Reha Arar, Yurdaer Altmtaş, SKRPOCAM '88 YARIŞMALARI TESLİM SÜRESİ UZATILDI.. Bu yıl "Özgün Yaratım" ve "Reklam Amaçlı Hediyelik Eşya Tasanmı" dallannda açılan Serpocam Seramik Yarışmalarının 1 Mart 1988 olan son teslım süre'st 15 Mart 1988e uzatıldı. Yanşma Komıtesi bu yıl toplam ödül tutarı 7.500.000.TL. olan her iki dala gösterilen ılgının yoğunluğu ve yanşmacılardan gelen ıstekler doğrultusunda hareket edılerek surenın uzatıldığını belırttı Bılındığigıbı, "Özgün Yaratım" dalına katılacakyapıtlar, MS.0. Resim ve Heyket Muzesı'ne. ' Reklam Amaçlı Hediyelik Eşya Tasanmı" dalına katılacak yapıtlar ise İstanbul Odakule ExpoCenter da kurulu AFEKS Yanşma Sekreterlığıne teslım edılıyor. "Reklam Amaçlı Hediyelik Eşya Tasanmı" dalına katılacak olup da, yapıtmı ömeklemek ıçm olanağı olmayanlara bu dalı fınanse eden GORBON SERAMİK kuruluşlannm Gebze dekı fabrıkasında bir atelye aynlmış bulunuyor Bu olanaktan yararlanmak ısteyenlerın bir an önce başvuruda buiunmalannın.yararlı oiacağı belırtıldı. Ayrıntılı Bilgi için AFEKS LTD. nln 143 42 30 149 77 74 nolu telefonlarına başvurabilirsiniz. Aük lamşma konusu Güzel IstaııbuP llhan Bilge, Bülent Erkmen, Mengü Ertel, Zeynep Karafakioğlu, Sadık Karamustafa, Erkal Yavi, Ufuk Biıen. Hat yanşması: Atanur Oğuz, Prof. Dr. Ali Alparslan, Prof. Dr. Ekmeleddin Ihsanoğlu, Prof. Kerim Silivrili, Doç. llhami Turan, Uğur Derman, Hasan Çelebi, Muammer Ulker, Erhan Sungur. Karikartir yanşması: Bedrettin Dalan, Behiç Ak, Tekin Aral, Semih BalcıoğJu, Erdoğan Bozok, Ferruh Doğan, Ali Ulvi, Tan Oralî Coşkun Şenyurt. Fotoğraf yanşması: Fatma Karaali, Doç. Dr. Ataman Demir, Engin Çizgen, Dr. Reha Günay, Sami Güner, Sabit Kalfagil, Halim Kulaksız, Doç. Tunç Tüfekçi, Aliye Simavi. öykü yanşması: Osman Çağlar, Füsun Akatll, Demirtaş Ceyhun, Vedat Günyol, Tarık Dursun K., Aslan Kaynardağ, Zeyyat Sclimoğlu, Hilmi Yavuz, Akgün Tekin. Şiir yanşması: Bedrettin Dalan, Füsun Akatlı, Mehmet Başaran, Cevat Çapan, Vedat Günyol, Tank Dursun K., Aslan Kaynardağ, Hilmi Yavuz, Akgün Tekin. Yapım ve Genel D«âıtım ADA Vayıncıhk ve Mütik Tic. Ud. Ştı S S K Işhanı 2 Çarşı No 12 Kmlay AMKARA Tel. 1324272 GLİSERtN ŞATIN ALINACAKTIR 1) Müessesemiz ihtiyact için 100 ton gliserin satın almacaktır. 2) Bu konuyla ilgili sartname Mflessesemiz Ticaret Müdürlüğünden temin edilebilir. 3) Şartnamemize göre hazırlamlacak kapalı teklif mektuplanrun en geç 14 Mart 1988 Pazartesi günü saat 15.00'e kadar Müessesemizde bulundurulması gerekmektedir. 4) MQ«sesemiz 2886 sayılı kanuna tabi degildir SÜMERBANK GEMLİK SUNİ tPEK VE VtSKOZ MAMÜLLERİ SANAYtt MÜESSESESt GEMLİK Basın: 13316
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle