19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A VRUPA PARLAMENTOSU Cumhuriyet Sahıbı: Cumhuriyet Malbaacılık \e Gaıetecılik Türk Anonim Şırketi adma NıdirNtdi # Genel Ya>in MıidUrıl: Hısan Cemal, Mucssesc Muddrü: Eminc Usaklıgil, Yazı Işlerı Müdurü Okty Goaensia, • Habcr Merkezı Mudurü: Vıl(ia Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı: AB Acar, # Temsılaler: ANKARA YaJçın Dotan, İZMİR. Hikmel Çttinkıva, ADANA: O U I Başlıngıç. lstanbul Haberkri: Eriuuı Akyüdız, Dış Haberler. Ergıın Bakı, Ekonomi: Osman Utagıy, Külıür: OtaJ Üster, Spor Danışmanı. Abdulkıdlr YücelnMn, Duzclıme: Rcflk Durbtş. BilimEğıtım. Şahin Alpay, IşSendıka: Şnkran Ktftnci, Yurt Haberleri' Necdet Dogan. Dızı Yazılar Krrem ÇaJışkan, Bursa: Ltvent Gcnçelli, % Koordinaiör: Ahmel Konıkın, • MaJı Işler: Erol Erkul, • Reklam: Ay$« Tonın, Ek Yayınlar: Hiilya Akyol # Idare: Huseyin Gurer, Işleıme: Önder Çelik. Bilgılşlem: Nail ln«l. Bosan vt Yaym Cumhunytt Malbaaolık vt Guaedlik T.A.Ş Türk Ocafı Ctü 39/41 Ca|a]otlu 34334 Ist. PK 246lsunbul Td 512 05 05 (20 hal), T«te«: 22246 Fax: (1) 526 60 72 0 BUrolar Ankın: Zıya Göktlp Blv InkılapS No 19/4, Td 133 II 4147, Tefc» 42344 Fıx (4) 133 82 64 # tımlr: H. Zıya Blv 1352 S 2/3, Tcl: 13 12 30, TeİH 52359 F u : (51) 13 12 30 # Adın.: lnOnt] C»d 119 S No lKatl.Tel 114550119731. Tckx: 62155, F u (71)328056 TAKVİM 25 ŞUBAT 1988 İmsak:5.14 Güneş: 6.38 Öğle: 12.22 lkindi: 15.24 Akşam: 17.56 Yatsı: 19.15 Türkiye için ıhınh karar tasarısı AT Danışma Organı'na sunulan yeni Türkiye karar tasarısında, insan haklan konusvndaki hassasiyet tekrarlanmasına rağtnen, TürkiyeA T ilişkilerinde mihenk iaşı oluşîuran karma parlamento komisyonunun, sekiz yıl aradan sonra yeniden kurulabilme şansı arttı. HADİ ULUENGİN Rockefeller gitti İSTANBUL (AA) Dünyaca ünlü işadamlartndan Chase Manhattan Bankası Uluslararası Danışma Kurulu Başkanı David Rockefeller, dün özel uçağı ile tstanbul'dan ayrıldı. Zakkuma ABD'de olumsuz rapor ANKARA (ANKA) Dr. Ziya özel tarafından kanseri tedavi ettiği savıyla lanse edilen "No" adlı ekstrenin elde edildiği zakkumun Birleşik Amerika'da "ise yaramaz uıostatik" ilaçlar arasında yer aldığı bildirildi. Kanserli doku üremesini durdurucu etkileri bulunan ve tıp dilinde "stostatik" olarak tanımlanan çok sayıda madde ve ilaçlara ilişkin ABD Ulusal Kanser Enstitüsü 'nce yapılan araşttrmalarda, zakkumun da fareler üzerinde denendiği ve kullanılabilecek derecede oiumlu sonuç vermediği belirlendi. İ T M L N M n U A R Izmir'de Avcı Kurşun Fabrikası bahçesindekj hurda Alman akulen eritilmeyı bekjiyortar. F.AlmanyaTurkiye arasındaki hurda ticareti ilktezF Alman Yeşiileri tarafından gündeme getirildi. BRÜKSEL Turkıye'de demokrasi ve insan haklan, Ortak Pazar kurumlan arasında 12 Eylül'den bu yana Ankara'ya karşı "en tavizsiz" tutumu izleyen Avrupa Parlamentosu'nun gundemınde kaldı, fakat söz konusu parlamentonun iki taraf arasuıdaki ilişkılerde "rjonnalleşmeye" gitmesi eğüiroi dün ilk kez açıkhk kazandı. Bunun nedenini de AT danışma organına sunulan Türkiye konusundaki yeni karar tasansının, "nispcten yumuşak" bir içerik taşıması tcşkil etti. Böylelikle, AnkaraStrasbourg ilişkilerinde "nibenk t«jı" oluşturan "TürkiyeAT Karma Parlamento Komisyonu"nun (KPK), sekiz yıl aradan sonra, 1988 bitimine doğnı yeniden kurulabilme sansı arttı. Alman Sosyal Demokrat milletve Türkiye Kıbrıs'tan askerlerini çeksirf BRÜKSEL (CumhuriyeO Turkaskerlerinin geri çekilmesini talep edeıı ve adada bir çözüme gidılmesi için BM G«nel Sekreteri'nin gözetiminde toplumlararası görüşmeler başlanlmasını isteyen rapor, Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu'nun dün Bruksel'de yapılan oturumunda itirazsız kabul edildi Dün benimsenen raporun ana özelliğini Fransız millelvekili Coste Floret tarafından hazırlanan ilk metinde yer alan ve "iki toplumlu ve iki bOlgeli federatif bır devlet" öngören maddenin son anda rapordan çıkartılması oluşturdu. Yeni Demokrasi üyesi Yunanlı milletvekili Tzouniş tarafından verilen önergeyle gerçeklejen bu değişiklikten sonra, ilk başta "nispeten ilimli" bir içerik taşıyan rapor, BM gözetimindeki toplumlararası görüşmeler maddesi dışında, Ankara yaklaşımına tamamen ters düştü. kili Gerd Walier tarafından hazırlanan ve dün Bruksel'de parlamento siyasi komisyonuna üetilen bu karar tasansının temel özelliğini, Türkiye'deki son gelişmeleri "hem olumsuz hem de oiumlu" olarak yorumlaması teşkil etti. Ancak NValter, "normalleşmenin ana gostergesi" durumundaki KPK'nın asamah bir biçimde işlerlik kazanmasına ilk kez açık kapı bıraktı. Alman parlamenter, bundan oöyle Türkiye'ye yönellilecek eleştirilerin, kurumsal bir biçimde ve her iki tarafın milletvekillerinden oluşan KPK bunyesinde gerçeklesebileceğini çağnştırdı. Bunun için de taraflar arasındaki temaslann başlatılması ve tedricen KPK'nın kurulması önerildi. Rapor bölumü yazılmayan gerekçeli karar tasansında, Türkiye'de insan haklan, demokrasinin işleyişi, Kıln azınlıgın temel haklan, işçi ve sendika kuruluşlannın ozgürlüklerı konusunda "ciddi kaygılann ' oldu£u belinildi ve idam cezasının kaldınlması istendi. Ancak buna rağmen, seçimler ertesinde Türkiye'nin demokrasi yolunda önemli adımlar attığı vurgulandı ve mevcut eleştirilerin iki taraf arasındaki kurumlar bünyesınde dile getirilebileceği ifade edildi. Kıbns'ın bir bölümunün Türk askerleri tarafından işgal edilmiş olmasının da TurkiyeAT ilişkilerinde bir olumsuzluk faktöru oluşturduğu kaydedilen karar tasarısında, Ankara'nın AT'ye yaptığı tam üyelik başvurusunun Brüksel organlarında noımaJ süreci takip etmesi istendi. Türkiye'den ticarı bağlamda talep edilen başka bır istek ise Ankara'nın sınai ürunlerindekı ek gümrük vergisini kaldırması oldu. Karar tasansının, Türkiye ile Avrupa Parlamentosu arasındaki ilişkilerin normalleşmesine dair olan en önemli bolümünde ise aynen şu ifade yer alıyor: "Kasun 1987 sevimlerinden sonra, iki taraf arasında anlaşmalann ongördöfü ortakhk organlan, Tıirkiye'deki bu evrime iliskin diyalogu sardürmek için gerekli forumu oluştarmaktadırlar. Bu yuzden, birinci •şama olarak, KPK'nın yeniden işlerlik kazanmaana zemin nazıriamak için, Avrupa Parlamentosu Türkiye temas grubu ile TB.MM arasında temasiar başlıtılmalıdır." Almanyadan hurda akü rak Bu aküyu saAhü »ervettir: Almanya'dan akü ithaleden Yeşiller harşt: F. Alman Yeşiileri,zehirlisanayi nayideğerlendirilebılır. kanşürmayın. artığı ya da çöple Avcı Kurşun Fabrikası müdürü Cihat Kolcuoğlu "Bu atığı olduğu gerekçesiyle Türkiye 'ye hurda akü vepil bir servettir. İçindeki plakalan Bu alır, ceşitli yöntemlerden aküyü sanayi artığı ve çöple kanştırmayın. Bu bir ihracına karşı çıkıyorlar. İnsan vücudundaki kurşunçe kurşun haline getiririz.sonra külYani akü servettir, içindeki plakalan kurşun külçe haline anormal doğumlara yol açabilecek ölçüde üreten fabrikalann birçoğu da bizden alır kurşunu. getirip, yeni akü üretenlere satarız" dedi zehirlenmeye neden olabiliyor. Hurda aküyu nereden buluyor TIR ve gemilerle Izmir'e getiriliyor, plakalarından kurşun külçe yapılıyor KKTC'de basın davası LEFKOŞA (AA) KKTC'de bir basın davası daha 80 milyon TL. tazminatla sonuçlandı. Başbakan Derviş Eroğlu, Maliye ve Gümriikler Bakanı Mehmet Bayram ve tçişleri Bakanı Taşkent Atasayan'ın, "JaguarMercedes" başlıklt yazı üzerine Kıbrıs Postası gazetesi, gazetenin genel yaym yönetmeni tsmet Kotak ve yazar Sener Levent aleyhine açtığı dava dün karara bağlandı. MUSTAFA BALBAY tZMİR Avrupa Parlamentosu F. Alman Yeşıller grubunun gündeme getırdiği Turkiye'ye asitli hurda akü ihracatı aydınlandı. Hurda akuleri İzmir Karabağlar'da kurulu Avcı Kurşun Fabrikası'nın ithal ettiği saptandı. Daha önce TIR'larla getirilen hurdaların yanı sıra Federal Almanya'dan 18 şubatta Israil bandıralı Helena Waller isimli bir gemi ile 35 ton daha aku ve pil geldığı, bu malların konşimentosunun Avcı Kurşun Fabrikası sahibi Hasan Vavas'a ait olduğu öğrenildi. tki koleyner ile gelen aku ve piller halen .\lsancak limanındaki gümruklu sahada bulunuvor. Hurda aku nün içindeki plakalar çıkarılarak kulçe kurşun uretiminde kullanıldığj ortaya çıktı. Çukurova Üniversitesi'nee yapılan bir araştırmada kurşunun "anormal doğumlara neden olabilecek" ölçüde zehirleyici olduğu belirtildi. Alman Yeşiileri de zehirli sanavı atığı olduğu gerekçesiyle Turkiye'ye aku ihracına karşı çıkıyorlar. Açık alana dökulen akuler Karabağlar'daki Avcı Kurşun Fabrikasının yan tarafında buyuk bir harman oluşturmuştu. Kamyonlardan boşaltılan akülerin, yurtdışından ithal edilen hurda kurşunlar olduğu fabrıkadaki görevliler tarafından doğrulandı. Bir yetkili, Avcı Kurşun Fabrikası sahibi Hasan Yavas'ın hurda akulerin yurtdışından ithal edildiğıni, TIR'larla Turkiye'ye geldiğinı doğruladı. Alman Yeşil parlamenter Wolfgang V'on Nostitz ve Yeşil grubun çevre uzmanı Herman Verbagen, Bruksel'de yaptıkları açıklamada Turkıye'ye her hafta 15 TlR'a yüklenerek 150 ton aku ve pilin gönderildığini belirtmişler, bu zehirli artıkların Turkiye'ye gotürulmesini engellemek için Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun ne lur önlemler aldığını sormuşlardı. Yeşiller ayrıca, akü ve pillerin hammadde maskesi altında Türkiye1 ye sokulduğunu, oysa bu akülerdekı asitlerin temizlenerek kurşun üretilmesinin son derece pahalı bir teknik gerektirdiğine dikkat çekmişlerdi. Yurtdışından akü ithal ettiklerim doğrulayan Avcı Kurşun Fabrikası'nın Genel Mudurü Cihal Kolcuoğlu, akunün sokağa atılmaması gerektiğini, bir servet olduğunu söyledı. Kolcuoğlu konuya ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı: Kurşun ürcünek için'temel hammadde olarak hurda akıiyü kullandığınız one surulüyor, dogru mu? KOLCUOĞLU Evet aku, kurşun uretiminde en önemli hammaddedir. Akuyıi nasl degeriendiriyorsunuz, anlatır mısınız? KOLCUOCLL' Bizim için önemli olan akünun içindeki kurşun plakalardır. Hurda aküde bu plakalar belli ölçülerde yıpranmıştır, ama 'yeniden elde etme' ilkesine dayana A vrupah Sosvalistler îsveç SD Işçi Partisi SAP'nin ekonomik demokrasi ilkesi İsveç sosyal demokratları Olof Palme'nin ölümüne rağmen ülkede ve uluslararası planda, büyük itibar ve güçlerini sürdürüyorlar. SAP, son kongresinde partiye toplu katılım uygulatnasına son verdi. YAVUZ BAYPAR STOCKHOLM "Yeniden atağa kalkma zamanı geldi." İsveç Basbakanı ve Sosyal Demokrat Işçi Partisi'nin Genel Ba:kanı Ingvar Carlssoo, geçen sonbaharda yapılan SAP kongresinin 1990'lar öncesınde çizdifi hedefleri bu sözlerle özetliyordu. 2.5 milyona yaklasan üyesiyle lsveç'in en önemli siyasi örgütü olan, uluslararası alanda da gucünü koruyan SAP, bu yıl 18 eylülde yapılacak genel seçimlere, iktidarını korumak ve 1990'lar boyunca da sürdürmek umuduyla giriyor. bütçe açığımn azaltılması olarak beliriyor. Toresson, toplusözleşme göruşmelerinin ücretlerin enflasyon duzeyi ustünde gerçekleşmesi durunıunu onaya çıkarması halinde, kamu giderlerinde tasarrufa gidilebileceğini belırterek, LO'ya dolaylı uyarıda bulunmakta. Diğer üç hedef ise, sosyal refah, çe\Te kirlenmesi ve dış politika alanlarını kapsıyor. SAP'nin vaatlerı arasında çocuklu ailelere yapılan yardımın arttırılması, emeklilerin yaşam koşullarının düzeltilmesi, yeni bir okul reformunun başlatılması, zehirli kimyasal maddelerin tanmda yasaklanması, ülkeye göç etmiş olan yabancılann sorunlarının çozümüne ivedilık kazandırılması gibi maddeler var. SAP, dış politika konusunda ise son zamanlarda yeniden gündeme gelen "AT üyeligi" tartışmalannm kesin bir sonuca bağlanmasını istıyor. AT konusunda partinin çizgisi, topluluğa belli ölçülerde yaklaşmanın ve işbirliği kurmanın oiumlu olacağı, ancak özellikle işveren çevrelerinin dile getirdiği "AT iiyeiiginin" ulkenin tarafsızlığı ile bağdaşmayacağı yönünde. Buna karşın, lsveç'in AT'ye katılmasının zamamnın geldiğine inanan bir hizip de parti içinde oluşmuş bulunuyor. Toresson, ATyanlılanna karşı, partisinin karma ekonomi konusunda belirli ödünlere gidebileceği seçeneğini getiriyor. "Serbest piyasa koşullannın hafifletilmesinde ve sermaye akışının daha liberal kurallar içinde gerçekleşmeşinde bir engel görmiıyonız" diyor. Ancak gelir dağılımı ve yüksek vergi politikasmda köklu değişiklikler düşünülmüyor. "Ekonomik demokrasi" SAP'nin sloganı olarak gücünu korumakta. SAP, son kongresinde, Toresson'un deyişiyle "larihinin en önemli örgütsel degişimini" gercekleştirdi. LO'ya bağlı sendikalar, uzun tartışmalar sonunda alman karar gereğince, bundan böyle üyelerini toplu halde SAP'ye üye kaydedemeyecekler. "Toplu kalılım" diye adlandırılan bu olgu, >illardır antidemok 5A^ J sunuz? KOLCUOĞLU Çeşitli yerlerden bize getirirle;. ömeğin sizin arabamz var, yeni aku alırken eskisıni verirsiniz. lşte o kışi toplanan akuleri bize getirir. Yurtdışından da getiniigiııiz so>lenivor dogru mu? KOLCLOCLL Kim sö>luyor? Bu, bilinen bir konu, siz ithalat yapmıssınız. KOLCUOĞLU İki yıl önce mecbur kaldık. Bin ton ithalat yaptık. Hangi ulkeden yaptınız? KOLCUOCLU Şimdi bakm bu işin komisyonculan vardır. Biz hurda akü istediğimizi söyleriz, o komısyoncu bu işleri iyi takip ettiği için gelir 'size bu aküyu bulurum' der. Biz de odemeyi yapanz, getirir fabrikamıza teslim eder. Nereden getirdiğine bakmayız. Bize akü bulan sanıyorum Amerikan firmasıydı. Bu işin uluslararası takipçileri vardır. Hurda piyasası çok buyüktur. Adamlar binlerce ton hurdayı alır bir gemiye yükler ve muşten bekler. Bulunca gemiyi oraya göturur. Son olarak hurda aküyü nereden getirdiniz? 1992 olimpiyat maskotu Haber Merkezi Fransa'nın Albertville kentinde yapılacak olan 1992 Kış Olimpiyat Oyunları'nın maskotu seçildi. Kollannı uzatmış bir dağ keçisi grafıği olan olimpiyat maskotu, 25 yaşındaki genç grafikçi Michel Pirus tarafından çizildi. Dağ keçisi maskotu 1992 Kış Olimpiyatlan'nın yapılacağı Doğu Fransa 'daki dağlık Savoy bölgesini temsil ediyor. (Fotoğraf: Reuter) (Arkası 13. Sayfada ALMAN ÇÖPÜ Göltaş'ta protesto pikniği arasında yaJnız başma seyahat etmek giderek yaygınlaşıyor. "Der Spiegel"in haberine göre Batılı sanayi toplumlannda özBlNtde gyjj yç ^ ^ s ahibi kadınlar, seyahat şırkeüerinın duzenledikleri tael "kadın turlan"na büyuk ilgı göstenyorlar. Yaş ortalamalarının 35 dolayında olduğu ve çoğu küçuk kent ve kasabalarda yaşayan kadınlar, tekdüze aile yasantısından bır sure de olsa kurtulabılmek için. eşlennı ve çocukJannı bırakarak yalnız başlarına kadın gruplanna katılarak gezmeyi yeğliyorlar Yalnızca kadınlardan olusan gezî gruplannın erkeklere oranla, kültür agıriıkJı gezilere daha tazta ilgi gosterdiklenni ve kendi aralarında buyük bır uyum gosterdiklenni belirten tur düzenleyicilen, grup halinde ge2menın, yaJnız gezen bir kadına dış çevreden gelebılecek çeşiöi rahatsızJıklan da önledi jini, kadınlann grup içinde kendilerinı güven içinde hissettiklerinı belırtıyorlar. "Femınist turcular" özellikle SSCB'ye yapılan "glasnost" turlarına, Suriye, Fas. Türkiye gibi Dojju ülkElerine yapılan gezilere büyük ilgı göstenyorlar. Bayan gezgınler, gıttıklerı ülkelerdekı Kadınlann yaşam tarzlarıyla da yakından ilgileniyorlar. Kadınlar Ermenilere 'mavi boncuk' SABETAY VAROL PARİS 24 Nisan ve 8 Mayıs tarihlerinde iki tur şeklinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, Fransız politikacılan 300 bin kişiden olusan Ermeni topluluğunun oylannı almak üzere topluluğun hoşuna gidecek çıkışlara hız verdi. 1986'dan sonra TürkFransız yakınlaşmasının mimarı olmakla övü nen Başbakan Chirac'ın sağ kolu tçişleri Bakanı Charles Pasqua geçen gün bir Ermeni radyosuna verdiği demeçte TC yöneticilerinin "soykınmı" kabul etmeleri gerektiğini söyledi. Birkaç yıl önceki benzer açıklamalara oranla belli bir esneklik taşımakla birlikte Charles Pasqua'nın kullandığı ifadelerin, Fransız hükümetinin Türkiye ile ilişkileri düzeltme yönünde harcadığı çabalardan öturü Jacques Chirac'ın partisi RPR'den uzaklaşan Ermeni seçmenleri kazanma hedefine dönük olduğu anlaşılıyor. Pasqua'nın demeci uzerine görüştüğümüz Türkiye'nin Paris büyukelçiliğinden bir yetkili açıklamayı henüz görmediğini belirterek konuşmayı "Seçim kampanjası sırasında soylenmis TürkFransız ilişkilerini kötü yönde etkUeme gucii olmayan sözfcr" şeklinde niteledi. Yetkili, önceki yıllarda olduğu gibi Türkiye'nin "sıcagısıcağına" tepki göstereceğini sanmadığını ifade ederek "Yeri geldiginde uygun bir dille kendisine hatırlalılır" dedi. Paris'te yayın yapan FransızErmeni radyosu AYP'ye verdiği demeçte Jacques Chirac hükümetinin tçişleri Bakanı Charles Pasqua Türkiye ile Ermeniler arasıdaki yakınlaşmanm "Ankara'daki yöneticikrin o tarihle ülkelerini \tineten kişilerin bu soykınmdan sonımlu otduklannı kabnl etmeleri halinde" mümkün olacağını belirtti. Chirac'ın kampanyasmı yürüten bir numaralı parti lideri kabul edilen Pasqua sözlerini "Herkes kendi tarihinin sornmlulugunn üstlenmelidir ve biz kendimizi yargıç yerine koymamahytz. Tersine tarihin gercek yerini bulmasuıa yardımcı olmauyız" şekilnde surdürdü. Chirac'ın lideri bulunduğu parti RPR'nın önde gelen yoneticilerinden olan Charles Pasqua, sert ve eli sopalı içişleri bakanı konumuyla muhalefetin şiddetli tepkilerini çeken, karanlık ilişkileri olduğu öne sürülen bir kişi... Gene aynı RPR'nin "örgütlenme sekreteri" duzeyine yükselen Patrick Deveciyan'ın Pasqua ile olan yakın işbirliği de Fransız basınında sık sık dile getirildi. Deveciyan bilindiği gibi 1984'te görülen Paris'teki Türk Fransa Içişleri Bakanı Pasqua seçim nutkunda "soykınm"dan söz etti başkonsolosluğu baskını davası sanığı 3 ASALA üyesiıu'n avukatlığmı yapmış, Nokta dergisine verdiği bir demeçle Türk kamuoyunun tepkısini uyandırmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda sağ kanatta iki aday çekişiyor. Eski başbakanlardan Raymond Barre'la Başbakan Chirac'tan biri ikinci tura kalırken diğeri elenecek. Sondajlar iki sağ lider arasındaki farkın çok küçük olduğunu ve iki adaydan birinin diğeriyle mesafeyi açamadığını gösteriyor. Haber Merkezi Çeşitli yollardan giren Alman çöplerini protesto için İstanbul'dan "Doganın Özgur Çocuklan", Izmir'den "Gökkuşagı" isimli iki yeşil grup, 6 Mart 1988 pazar gunu Ispana Göltaş Çimento Fabrikası'nın onunde bir proıesto pıkmği ve sergisi yapacaklar. lkı yeşil grup, Alman çöpleri ile ilgili olarak onak bir duyuru da yayımladı. Bildirıde özetle şöyle deniliyor: "Türki\e>e ithal edilen çoplerle yeni bir tehlike ile karşı karsı>a kaldık: Dioksin. Kârlanna kâr kalmak isteyenler, insan saglıgını tehdit etmeyi goz önüne alarak Alman çöplerini yurda soktular. Bu çöpler gerçeklen bu kadar zararsızsa Almanlar neden tonuna 1000 mark odeyerek Dogu Almanya'va yolluyortar? Alman sanayii neden bu paralan cebine atıp çopünü kendi fabrikalannda yakıt olarak kullannuyor? Alman yeşiileri neden protesto için kunuvu AT gündemine getiriyorlar? Turkişe, Avnıpa'nın çoplugu degildir. Biz bu ulkenin doğasını ve insanlannı sevi>oruz. Bu nedenle bu olav karşısında sessiz kalamayız. Konuya duyaıiı olan kadınerkek, yaşlıçocuk herkesi protesto piknigine bekli>oruz." Radyolelevizyon Yüksek Kurulu ANKARA (AA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Başkanlığına yeniden Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen 'i atadı. Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu 'nun görev süresi 29 şubatta sona erecek olan dört üyesinin yerine atanan yeni üyeler açıklandı. Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu Başkanlığı'ndan verilen bilgiye göre, yeni üyelerin adlan ve üyelik için öneren kuruluşlar şöyle: Turgut Özakman (Cumh urbaşkanlığı), Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen (Bakanlar Kurulu), Prof. Mükerrem Berk (Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu), Ord.Prof. Sulhi Dönmezer (Yüksek öğrenim Kurumu) InfTvar Carlsson Seçim hazırhklan, sandıklann açılmasından tam 9 ay önce, SAP yöneticileri ile Merkezi Işçi örgütü'nun (LO) ortak toplantısı ile başladı. SAP ve LO üyesi 140 delegenin Hammarstrand kentinde yaptığı toplantıda bir konuşma yapan Ingvar Carlsson, seçimlerde çocuklu aileler ve emeklileri kapsayan sosyal refonnlann belirleyici rol oynayacagını vurgulayarak "Dayanısma ve sosyal adalet savaşımını sördnreceğiz. Önümozdeki böküınet doneminde ilk hedefimiz tam istihdamın saglanması olacaktır" şektinde konuştu. SAP'nin 1990'lar için belirlediği hedefler, Parti Genel Sekreteri Bo Toresson'a göre, 4 temel madde olarak toparlanmış bulunuyor. Ekonomik politikalar içindeki hedefler, işsizliğin ve enflasyonun asağı çekilmesi ile Askere prezervatif dersi Askerde verilecek aile planlaması eğitiminin 'nüfusun yarısının askerlikten geçmesi nedeniyle' Türkiye çapında başarı sağlayacağı ileri sürülüyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye'de aile planlaması konusunda askerlik sırasında verilen eğitimin arttırılması gerektiğı belirtilerek, "nüfusun yansının askerlikten geçmesi" nedeniyle bu eğitimin aile planlamasında Türkiye çapında bir başarı sağlayacağı ileri suruldü. Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Eğitim Merkezi'nden Jinekolog Opr.Dr. Saadet Yardım, "aile planlaması" konulu konferansında, Türkiye'de 15 yaşın altındaki evliliklerin giderek azaldığını anımsatarak, "30 yaşından buyük, 15 yaşın allında evlenme yüzde 20 iken, bu oran 2024 yaş grubunda yüzde 10, 1519 yaş grubunda ise yözde 4'tnr" diye konuştu. 50 yaşın altındaki kadınlardan yuzde 72'sinin gebe kalma rıski altında olduğunu vurgulayan Dr. Yardım, sözlerini şöyle sürdurdu: mayı istediğını \e bunun için daha rahatlıkla soru sorduklarını belirten Dr. Yardım, "Ancak yine de etkin vönlemlerin kullanılması oranı çok düşük" dedi. Son günlerde Turk erkeklerinın de prezervatif kullanmaya başladıklarını vurgulayan Dr.Yardım, şunları soyledi: "Prezervatifin yalnızca gebeliği önleyici bir yonlem olarak gorulme"15 vaşın alhndaki evliliklerin gimesi ve sunulmamaa lazım. Prezerdertk azalması, bence egitimden kayvatif cinsel yolla bulaşan frengi, bel naklanıyor. Aile planlaması konusu soğuklugu, mantar ve AIDS gibi tum yalnızca Saglık Bakanlığı ve şaglık hastalıklardan konıyucu bir yonlem kunıluşlanna kalmamalıdır. Ömeolarak görülmelidir. Bu yönden grgin, askerde de bu konudaki egitime dilirse. prezervatifin benimsenmesi de daha kolay olur. Türk erkeklcri önem verilse başan buyuk oranda arlar, çiınkü nüfusun yansı oradan ge arasında geri çekme vöntemi kullanılıyor. Ancak, ileride psikolojik boçiyor. Aynca konu basında ve fabrikalarda ele alınmah, işçilere egilim zukluklara yol açan bir yonlem olan geri çekme yerine, prezervalifin kulleı duzenlenmelidir." lanılmasının iercih edilmesini Kadınlann yüzde 80'inin korunoneririm." (Arkası U. Sayfada Yarın: Italyaa sosyal demokratları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle