Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Gand MuduriuOünden ainan MtfeorotaH bipyt gin, yırtun hattastmtariparçat ç<* tndutkı, **»«. M v m n , Eg«. Bab AMeniz. iç /madolu'mın htta He M> Kndoıtz »a** t g n o k . Vkftfte gvaikh yıCnıur. Inkyı h l ç EgaUı yOta* Mmtori ile Bm Kand^ ı * w l c Aradokı'nun b * bairrtennde kam lonpk p t m u n * k* pMkrt otook. Bu •*• ılı yurdun < ve doOu hniınMnık sdatı satfarinde y«r yw as gAriUec*. H M SOKUâ: B » Mtgtferifltoto t r a «ttak. dofrı bau»Wııı«d> ise Mraz m h c * . HÛ26M: GOnıy v» taC y M n k n ora kuvvam. yudun MUmlirtnliknwliotoAMKak.De10 km. yıfe «an denMenmtale p f e anntı 13ton.ıMaynto DuturenMıştfttaUsKt ludurtıı 35, znıun zsnun cak. Mn g H M i h M ; parcat tmlutlu gecacelc Ruzglr guney «• bat y«n87 tamakıfc, s a j * 1021, afitan aman M l « 1 l ( f e k G t ü H « « k d l l 2833 deriz n» hota asecek. DEMZ: Muk Munu« OAI luçuk ıttgak otaok «. yarprkata dalg* olacak. M g ı yükstkDtnbi 101.2. y» y»r 2 5ta4 m t * . gfrft; uzatttiı öutuOu HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN B 15° 5»0iyart»lgr B 8°4» Manisa 8 8° 3°E*ı» Y 8° FKMaraş B 4"*> Enincan S P12»Mefsin S «•• S 5° W^rtm««r K Y 8°4»Gsia*p B e*r>N*)e B 16" FGiTBSun B 12* <°Sumu«h«ııeS 4» 12°Ka B «• PHaUdrt S 2° 9° Samsurı Y 11» 4° tspam Y 8° t° SSrt B 7° 1 Isonbul B S* 2°Sinap B 4° 0 ° b n r Y 10° 3°S«U B 1° 8* Kasavnonı K 0° 8» Kı»s«l " 7° 2»Kırtdarel 9» 3"Kon»a S r 8 ° Kütatıyı 8° 3>Maatya K 2° 8° TatEDn S f * Tunee* B 8" 3»Uşak B m Y 25 ŞUBAT 1988 DÜNYA'DA BUGÜN Amman Aüna BaOdal Barratona Basel 90 2» B 10° T BW P B 8° 2* s fy*> S 2» 8° B 3» 0° 4» 1° 3° 0° e°4° Bom Bir 2» Bruksel Budaneşk Canevre 2» 8° Zonğufcta* 7» 2» S» P 1°8" S» 3» 2° 8° r>8° 8» 3" Kahlre. Cıdbe Dubayi Ftmkfurt Y B Y B B Y Y K Y Y K Y Y B B 4° 13° 10° 15° 11° 6° 6° 3° 8° 5» 3° 7° 16° 17° Sme !•*"«* ast f *f •»* A ıcık B MuOu K kart S ss» Y »»0 u'»J KaNrc Kopenhag K r Y 7» Mln B 13° laltoşa Hetanki Y 5» B »4° K 8° 8 17» Lanngrad K 4° B 6° Londn B 11» Madmj Y 12° Milano K 4» Montrul MostaM K 3» ttuıtfı Y 4» NnrYbtK Y 1» B 4° Osio B 7» Pans K 3° Prao B 17° Rtyad Y 14» Roro Y 5° Sofyı B 14° Şam B 8° HAnv B 13° Tuna K 2° Y 11» K 1° B 9° Zürtt Y 8° MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Kalem Tutan Eller... Necdet Üruğ'a, "Geçmiş olsunr dedim; "Daha geçmedU" yanıtını Vasiliu ABD'den destek arıyor İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA Güne> Kıbrıs'm yeni başkanı Veorgios Vasiliu'nmı seçilir scçilmez ağız değiştirmesi ve Kipriyanu'>ii bile aratacak denli uzla^rnaz bir dıl kullanması Kuzey Kıbns Türk Curahuriyeti devlet ve hükumet yetkililerinee "Kipriyana'nun yırattığı çıknuza yeniden giriş" olarak değerlendirilmeye başlandı. Vasiliu'nun geçen pazar gecesi başkan seçildiği bellı oldukıan sonra yapügj ilk açıklamayı, önceden hazırlanmış bir yazüı metni okumasına rağrnen "ihtiyatla" degerlendıren ve "zafer sarhoşlugn" olarak yorumlayarak uzlaşmaya "açtk kapı" bırakan KKTC liderliği aynı yöndeki demeçlerin daha da ağırlaşarak sürüp gitmesi üzerine tutumunu sertleştirdi. Rum liderinin, son olarak, AP'ye verdiği demeçte Türk askerlerinin Kıbns'tan çekilmesi için ABD'yi Tttrkiye'ye baskı yapmaya çagırnıası, KKTCde Vasiliu'ya ilişkin olarak son birkaç gündur yapılan olumsuz değerlendirmeleri daha da arturdı. Bununla birUkte, KKTC liderliği "iyi niyetinin bir göstergesi" olarak "Vasiliu'nun gerçekleri görmesinin beklenmesi" gerektiğini düşünüyor. Bunun için de "belirii bir süre tanımak" niyetinde. Vasiliu, makul bir süre geçip de hâlâ şimdiki uzlaşmaz ve gerçeklerle bağdaşmayan tavnnı sürdürmekte ısrar ederse Türk tarafı yeni bir durum değerlendintıesi yapıp yolunu yeniden belirlemekte kendinı serbesı sayacak. Vasiliu'nun, KKTC tarafında "sognk doş etkisi" yarattığı resmen açıklanan ve "gaflet", "ssvunnlmaa siirdürülen Kipriyanu siyaseti". "EDEK suyuoda açıklamalar" olarak tanımlanan söz ve tutumlan şu beş noktada toplanıyor: 1. Güney Kıbrıs Rum başkanlığına seçilmesınin hemen öncesinde sosyalist EDEK'e yazdığı mektupta, '"Türk asker ve göçraenleri adadan çckflmeden ve üç özgnrlök nygnlanmadan herhangi bir anlastna imzalamayacagı" yolunda Gcnel Başkan Vasos Ussaridcs'e güvence verdiğinin öğrenilmesi, 2. Seçim sonrası ilk deraecinde, Rum radyo ve televizyonundan, "Türk asker ve göçmenlerin adadan çekilmesini, bütün göçmenlerin evlerine dönme hakkı ve üç temel özguıiuk ile insan haklannı saglayacak adil ve kalıcı bir çözümü elde etme arzo ve gücüne sahip otdugunu" soylemesi, 3. Kıbns Türklerini Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tebaası sayması, 4. BBC'nin Rumca programında "ber şeyden önce Kıbns Cumhuriyeti cumhurbaşkanıyim. Kıbnslı Rnmlann, Kıbnslı Türklerin ve öteki Kıbnslılann cumhurbaşkanıvim. Türk lideri Denktaş'la Kıbns c»mburbaşkanı olarak göriişüıüm" sözleri, 5. AP'ye verdiği demeçte, "Ttrk askerierini Kıbns'tan çekmesi için Amerika'nın Türkiye ye baskıda bnlunması" çağrısını tekrarlaması. KKTC yetkililerin, Vasiliu'nun bu noktalarda toplanan görüşlerine gösterdikleri tepki, Rum tarafında "sahte devletlen Vasiliu'ya ilk abşlar" olarak degerlendiriürken, Türk tarafının görüşleri, Rum basınında, "esit koşullarda görüşmek btiyoriar" başlıklarıyıa yansıtıldı. ANKARA'tfan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) mış benzer malları" ekleyin, alın size; Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Türkiye'deki aylık ve yıllık fıyat artışlannı hesapladığı endeks çıksın ortaya. Devletin iki kuruluşundan birinin, Devlet istatistik Enstitüsü ile birlikte Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın fiyaf artışlarına temet olarak aldığı rnallar, işte yukarda sayılan mal guruplanndan oluşuyor. Bu ürünlerdeki aylık fiyat değişimlerine dayanarak, Türkiye'de "devletin iki kuruluşundan biri" fiyat artışlannı hesaplıyor. Hayır, artık hesaplamıyor. Çünkü, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı "Dünden itibaren fiyat artış hesaplannı tutmaktan vazgeçiyor". Hazine tam elli yıldır, yani 1936 yılından bu yana hesapladığı "fiyat endekslerini' düzenlemeyi bırakıyor. Bundan sonra "devlet adına", sadece Devlet istatistik Enstitüsü fiyat endekslerini hesaplayacak. Hazine devre dışı kalacak Aslında, olay fiyat endekslerıne dönük olarak sadece Hazine'nın devre dışı kalması değil. Koskoca bir tarihin, "fiyat artışlarmda geriden gelen ve ileriye dönük gelişmeterin" de kökü kazınmış oluyor. Hazine, fiyat artışlannı hesaplarken yukarıda sayılan ve benzeri ürünleri endekslerıne dahil ediyor. Bunlann tümü 89 mal. Yani, 89 üründeki fiyat oynamalarını hesaplayarak endeksler oluşturuyor Hazine. Mallar öylesine eski ve artık öylesine kullanılmaz ki, fiyat artışları gerçeği yansıtmaktan uzak düşüyor. Orneğm, ayakkabı pençesi mi kaldı artık?.. Kım idare lambası ile aydınlanıyor bugün Türkiye'de?.. Isınmak için mangal kömürü kullanan kim?.. İdare lambası yerine örnegin ampul bu endekslerde yok. Bırakin ampulu, kiralar yok fiyat artış hesaplarında, kiralar, ki el ve yürek yakıyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesi türünden beyaz mallar yok aynı endekslerde. Benzin, rnazot yok. Margarin yok. Güncel yaşamın ayrılmaz parçasına dönüşmüş olan bu mallar en1 dekslerde olmadığı halde, Hazine nin fiyat artış rakamları yine de çok yüksek çıkıyor. Demek, yaşamın parçasınadonüşen bu ürünler endekslere girse, fiyat artışları kimbılir hangi "resmi rakamlara" oturacak?. Ama tüm bunlar geride kalıyor. 1938 yılından bu yana, tam elli yıldır fiyat hareketlerinin ızlendiği endeksler tarihe kanşıyor. Özal bu endekslerin yaşamına son veriyor. Fiyat hareketlerine engel olamayınca, bu hareketleri gösteren endeksleri ortadan kaldırıyor!.. Fiyat hareketlerinin kâğıda dökülmesini yasaklayarak enflasyondan kaçmak. gözleri gerçeğe yummaktan başka bir ise yaramıyor. Fiyatlar ve dış borçlar... Her ikisi de Ozal'ın "korkulu rüyası". Endeksleri yayımlatmak bir yana, hazırlatmaktan bile vazgeçen Özal, enflas' yondan böyle kaçmayı düşünüyor. Ya dış borçlar?.. Ondan kaçış olanakları daha sınırlı. Çünkü dış borç rakamları sadece Türkiye'nin elinde değil. Türkiye'nin borç aldığı hemen her bankanın elinde "Türkiye1 nin dış borç tabtosu" var. Onun için dış borçlardan kaçış o kadar kolay görünmüyor. Elli yıldır hesaptanan fiyat endekslerı tarihe karışıyor. Çok kişinin gozunden kaçan, ayrmtı gibi gelen, ama çok önemli bir karar almış oluyor özal, fiyat endekslerini yasaklayarak. KKTC'nin bakış açısı KKTC kanadının, Vasiliu'nun ilk açıklamalannın hemen sonrasındaki tutumu ise şu noktalarda ozetleniyor. 1. Vasiliu, Kipriyanu'nun işleri çıkmaza sokan siyasetini aynen benimsediğini söylemektedir. EDEK ve Kipriyanu'nun oylarını koparabilmek için bunu yapmışsa yine olduğumuz yerde sayacağız. 2. Bunu seçim sarhoşluğu içinde ve sırf seçimi kazanmak için bir taktik olarak kullanmışsa bunu da bekleyip göreceğiz. 3. Kıbrıs soriınunda iki taraf, daima iki tarafın lideri olarak görüşmüştür. Hiçbir taraf, kendi unvanını öteki tarafa empoze etmemiştir, edemez. 4. Kıbns'ta iki halk, iki yönetım bulunuyor. Siyasal açıdan eşit iki halkın lideri veya esit iki politik birimin cumhurbaşkanı vardjr. Görüşmeler, siyasal eşitlik ilkesiyle söz konusudur. 5. Vasiliu'nun tüm Kıbns'ın cumhurbaşkanı olduğunu ileri sürmesi, görüşme yollarını tıkayacak, görüşme ve uzlaşma olanağım ortadan kaldıracak, görüsmelerin ertelenmesine yol açacaktır. Vasiliu, seçim öncesinde, "29 Mart Belgesi'nm yurcımedigini, yüniyecegine de inanmadığım" söylemişti. Uruğ: Ozal'ın açıklaması müphem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Necdet IJnıg, "MİT raporu"yla ilgili olarak Başbakan Turgul Ozal'ın yaptığı açıklamanın "müphem" olduğunu söyledi. "Raporda adlan geçen insanlar nasıl aklanacaklardır? Bunun açıklıga kavuşması gerekir" dedi. MlT raporunda adı geçen Necdet Üruğ, Cumhuriyet muhabirinin, "Başbakanın son açüdamastnı nasıl yorumluyoRunuz?" biçimindeki sorusuna şu yanıtı verdi: "Sayın Başbakanın açıklamasıadan raponın MİT'ten nasıl sızdıgı, nasıl sızdınldığı ve kim tarafından sızdınldığı üzerinde daha çok dunıldagu anlaşılmaktadır. Herhalde tabkikat o istikâmette gelişmektedir. Gayet tabii bu raporda ilham edilenlerden biri olarak, benim için nasıl sızdınldığı degil, bu raponın muhtevasraın gercek olup olmadıgmın tahkiki ebemmiyet kazanmaktadır. Raporda adlan geçen insanlar nasıl aklanacaklardır? Sayın Başbakanın beyanında bu husus sarih olarak oria>a konmas degildir. Müphem kalmaktadır. Bu yöndeki, yani rapordaki ithamlann gercek olup olmadığı hususunun da gayet dikkatle, acil olarak araşlınlması büyük bir ihtiyaç olarak ortada durmaktadır." Üruğ, Cumhuriyet muhabirinin, "Sizin yeni bir başvurunuz olacak mı?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Hadiselerin gelişmesine göre olacak tabii. Zaten bir basvunıyu ben çoktan yapmış bulunuyorum. Ama henüz daha bu başvunıma cevap verecek şekilde bir gelişme blmadı." •• •• (Baştamfı 1. Sayfada) lann çoğunun, Makarios'a karşı darbe sırasında Rumlar tarafından öldürüldügünü belirtti. Rauf Denktaş ile yaptığımız söyleside kendisine önce Türk ve Yunan başbakanlannın Davos'ta gerçekleştirdikleri zirvenin, Kıbrıs sorununu nasıl etkiledigini sorduk. Denktaş bu sorumuzu şöyle yanıtladı: "Türkiye ile Yunanistan'ın aralanndaki buzJan erilmeleri, ılımlı bir diyalog icerisine girmeleri. problemlerini diyalog yolu.Ma halle(me\i kabul etmeleri, hiç süpbesiz buradaki şoven Rum bderngini etkiler. Nitekim Yunanislan'ın ve Helenizmin her zaman yolundayız diyen bir Kipriyanu, Davos görüsmelerinde buzlann erimesiyle secimleri kazanamanuştır." Denktaş, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Türkiye ile Yunanistan'ın ne ölçüde katbda bulunabilecegi sorusunu yanıtlarken ise adeta her yana mesaj iletiyordu: "Eger samyoriarsa ki Türkiye ile Ynnanistan anlaşarak, 1959'daki gibi bir anlaşma modeli çıkanriar (1959'da Türkiye Yunanistan lngülere üçlü anlaşması olmuştu) ve getirirler bunu, Kıbns Türkleriyle Kıbns Rumlanna. tşle budur sizin anlaşmanız' derler veya diyebilirler. Bu, yanbş bir değerlendirme olur. 1959'da, Kıbns'ın somürge idaresinden kurtulması söz konusuydu. O sıralarda Rnm cemaati ile Yunanistan, 'lngiliz adadan aynlırken aman adayı taksim etmesin' korkusu içerisindeydiler. Bizde ise 'lngiliz adadan aynlırken aman ENOSlS'e kapıyı açık bırakan bir anlaşma empoze etmesinler' korkusu vardı. Onun için, o zamanlar ber iki taraf da anlaşmaya 'evet' dedi. Onak bir bagırnsızlıga evet dedik. Bugün, o durum yoktur. Bugün 2728 yıldır bagımsızb|ını sürdüren iki halk vardır. Bir halk 24 yıldır digerinin bağımsızlık haklannı yok etmek için ograşmıştır. O halk da bıınlan konıraoştur. Şimdi bunlara gelip de 'Sen verdigin mucadeleyi unut. Hepiniz yerli yerine gideceksiniz.. Rumlann icerisine dagılacaksınız, ben garanti ediyonım ki hiçbir şey olmayacaktır1 diyecek... Bunu, böyle bir şeyi Türkiye empoze edemez.. 'Türkiye, biz adada Türk askeri bırakmayacağız... Dünya istemiyor, biz de bırakmayacağız, biz anlaştık bırakıyoruz, gidiyonız.' diyemez. Şunu demek istiyorum, ne Türkiye ne de Yunanistan, halklarına kabul edemeyecekleri bir anlaşmayı pişirip yediremezler.. Bizim de bu pişinnenin içinde olmamız, ne girdi ne çıktı bilmemiz, tadı ne olacak gönnemiz, 'Güzeldir' dememiz lazım. Bu insanlar artık dıştan empoze edilen anlaşmalan kabul edemez. Kimse ettiremez." Kıbrıs baskı kabul etmez de ne oldu biliyorlar. örnegin bizi esir aldıktan sonra (Kıbnslı Türkleri), bazı insanlanmızın öldüriildüğü için yakınlannın yok edildigi için, resmi makamlara teslim etmek üzere aldıklan insanlan oldurdüklerini tespit ettik.. Ve biliyoruz... Ve bunu da kendilerine hem de komiteye, kayıplan araştıran komiteye söyledik açıkça.. 'Bu insanlar' dedik. 'bu dururoda olan Kıbnsh Turkler tarafından öldüriilmüştür. Bunlan görün de kayıp listesinden düşelim' dedik. 'Asla' dediler. 'Ölmüstür öldüriilmüştür şahitler beliıienmistir' dediğimiz halde kayıp listesinden çtkarmıyoriar. ÇÜBkü propaganda yapmak istiyorlar. 1974'te iki alay çarpıştt. Yunan alayı Türk alayına saldırdı. tki kamyon dolusu Yunan askerinin cesedini topariadık hududa getirdik. Karşı tarafa, Papadopulos'a ve belirii isimleri bilinen insanlara telefon etmek suretiyle, 'Alın, görün, tespit edin' dedik, reddettiler. O harbin içinde yapamazlarmış dediler. Birlesmis Milletler de büiyor, ben de biliyonım, benim yetkimle harekete geçmiştir. 'Verin ölüleri insanlara' diye.. Gönderdik, almadılar. Şimdi onlar da kayıp listesinde.. Bunlann hesabını sonıyariar. Bu yalanlaria kayıp kişilerin ailelerini kandırmak, üzmek, insanlığa yakısmaz. Bu insanlan bizim öldürdüğümüzü söyletmeye calışıyorlar. Biz de inadına 'Yoktur' diyonız. 'Kayıp yoktur' diyonız. *Siz' diyonız, 'Papasfelsos diye bilinen papazınıza sorun«z' diyonız.. Adam beyanat terdi. Bu papaz verdiği beyanatlarda Bana kamyonlar dolusu ölü getirdiler, toplu mezarlara takdis ettirip gömdürdüler. İçlerinde Türkler de vardı. Silab zoruyla bana gömdürdüler' demisti. Adam yerini söylüyor, ber bir seyini söylüyor. Kipriyanu ile ben görüştügümde 1979'oe kendisine dedim ki, bu 'Papafetsosun bildigi mezarlığı siz açtınız mı? tçinde ne var ne yok baktınız mı? İçinde Idnderin olduğunu büivor musunuz?' 'Biliyonız' dedi bana. "Isimleri lütfen verin misiııiz?' dedim. Listeden düşelim, eger isimleri listedeyse... İçlerinde Türk ve vardı... Türkleri tespit ettiniz mi?' diye sordum. 'Evet' dedi... Lütfen gönderir misiniz? dedim.. Biriesmiş Milletler'in önünde oldu bunlar.. O gün bugün kaç defa istedim, bana listeyi gönderin diye... Size soranm, bir tarafta 1619 isim kayıp... Bir Uraftan kamyonlar dolusu insanlar... Bunlan sen benden nasıl istersin, ben nasıl bulacagım... Sen o kendi gömdüklerine olsun bakamazsın. Ne yapanm ben?" Denktaş iki kamyon dolusu cesedi, hududa götürdüklerinde, alınmayınca gömdüklerini ve komiteye bu bügileri belge haiinde verdiklerini ancak bölgede kendisinden (presidentbaşkan) diye söz edildiğinden belgenin kabul edilmediğini söyledi. Ve belgeleri Birleşmiş Milletler'e götüreceğini belirtti. Protesto stirüyor tşSendika Servisi Işyerlerinde ücret yetersizliği ve işçi çıkarmalanna bağlı çeşitli protesto eylemleri sürüyor. Otomobillş Sendikası'ndan yapılan açıklamaya göre sadece son iki ay içinde işyerlerinden seçmeli olarak çıkanlan işçi sayısı bin civannda. Otomobiltş Sendikası Başkanı 11han Dalkıbç, işçi çıkarmalanmn, ge'nelde sendikalan, özelde Otomobiltş Sendikası'nı yıpratmak amacı ile yapıldığını söyledi: "Daha çok kitle sendikacılıgını savunan sendikalarda bu oluyor. Grev yapan sendikalan daha çok cezalandırmak diye niteliyonım bunu ben" dedi. Derilş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Munzur Pekgüleç de grevler sonrası deri iş kolunda işten çıkarmanın yoğunlaştığına işaret etti. İmzalanan sözleşme sonrası değışik işyerlerinden çıkanlan 500 işçinin işe iadesi konusunda etkili olamadıklanm vurgulayarak onak tavır alınmasını istedi. Derikot işyerinde önceki gün işten çıkanlan ve dün işyeri önünde prolesto eylemi düzenleyen işçilerin durumuna ilişkin dün olumlu bir gelişme olmadı. gününde taraflar anlaşmaya vardı. Ücret duzenlemesi isteyen işçilere her ay için belirii erzak yardunı yapılması karara bağlandı. Ek yardımın enflasyondan olumsuz etkilenmemesi için yapılacak erzak yardımı belirii bir para karşılığı olarak değil de belirii rmktarlar olarak saptandı. işveren, erzak yardımı uygulamasının hafta sonunda başlayacağını açıkiadı. tşten çıkarmalara işçiden tepki Özal: MİT (Baştarafı 1. Sayfada) ve bilahare günhik gazetelerde 'MİT raporu' olarak adlandınlan doküman üzerine Başbakanlıkça gerekli Ok inceleme derhal yaptırilmıştır. Anılan dokümanın Milli Istihbarat Teşkilatı'nın kademelerinden geçerek üst makamlara arz edilmiş resmi bir rapor olmadığı anlaşılmıştır. Sözö edilen doküman, bazı dokümanlafdan ve Mfrteki arşiv bilgilerinden yararlanılarak MİT'teki bir dairc başkanı tarafından hazıriannuş. resmiyet kazanmamış, gizli istihbarat bilgilerini ihtİMi eden 'ör. rapor' mahiyetindedir. Bu dokümanın hazırianması ve bunun MİT dışına sızdınlması, başta MÎT olmak üzere birçok makam, kunım ve kurulus ile her biri muhterem olan kişüeri zan altında bıraknus ve kamuoyunu da rahatsız elmistir. Bu durum karşısında MİT içinde idari inceleme ve sontşturma yaptınlmtş, bu gizli dokümanlann hazırlanışında ve ifşasında ihmal ve kusunı göriilen görevliler hakkında geregine tevessül olunmustur. Bu ön rapor mahiyetJndeki etül De ilgili olarak aynca daha etraflı bir tahkikatın Başbakanca yaptınlmasına karar verilmiştir. Diger taraftan 2937 sayılı kanuna göre, gizli olan bu dokümanlann ifşası suç teşkil ettiğinden. gerek ihmal ve kusuru olan görevliler gerekse ifşada bulunan basın organlan hakkında adli makamlarca da sonışturmaya başlanılmış bulunmakladır." YatağaıTda protesto Yatağan'da termik santral işçilerinin Çalışma Bakanı ve Türktş Başkanı'na yönelttikleri dilekçe gönderme eylemi bir haftadır sürüyor. Arkadaşımız Mustafa Gürkan'ın haberine göre Yatağan Termik Santralı ve KömUr tşletmeleri'nde çalışan 2000 işçinin huzursuzluğu sürüyor. Yardımlaşma kesintisi ve avanslann düşülmesiyle 15 şubatta aldıklan maaşlann "knşa döndügünü" söyleyen işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut'a ve Tüpktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'a, "mutemet dflekçesi" gönderme eylemini de sürdürüyor. Mutemet dilekçelerinin altına bordrolannın fotokopisini de ekleyen işçiler, "Bu maaşlarla nasıl geçinilir hesaplasınlar? Kesintiler sürerse maasımızı almayacağız, Sayın Aykut ve Yılmaz alsın" dediler. Tek Gıdatş Sendikası toplusözleşmeye yanaşmayan çay şirketlerinden Dosan ve Çaycılar A.Ş.'de grev karan aldı. Yaklaşık 35 bin çay işçisinin üyesi bulunduğu Türktş'e bağlı Tek Gıdatş Sendikası tüm fabrikalarda toplusözleşmelerini tamamlarken kendilerine farklı uygulama isteyen Dosan ve Çaycılar A.Ş. ile toplusözleşme süresinin dolması üzerine grev kararı aldı. Cezaevlerinde reforııı (Baftarafı 1. Sayfada) zaevlerinden sivil tutukeylerine devredilen kişiler hakkında sivil tutukevlerindeki infaz rejimi uygulanacak. Tasarıda yer alan gecici madde, sıkıyönetimin kaldınlmasından önce, sıkıyönetün askeri mahkemelerince tutuklanarak askeri cezaevlerine alınan kişiler için de yasa hükümlerinin uygulanması öngörüyor. Tasannın gerekçesinde askeri cezaevlerinin asker kişiler tarafından işlenen suç faüleri içinde kullanılmasının esas olduğu behrtilerek "Tasan, sıkıyönetimin sona erdigi tarihten itibaren, askeri cezaevlerinin en kısa sürtde esas fonksiyonlanna uygun olacağı göriişü ile hazırlannuştır" denildi. Sungurlu, diğer askeri cezaevleriyle ilgili tasarının kanunlaşmasıyla 5 askeri cezaevinin tamamen boşaltılmış olacağını ifade etti. lzmir Buca ve Adana Askeri Cezaevleri'nde bulunan sivil tutuklu ve hükümlüler daha önce başka cezaevlerine nakledilmiş, yalnızca Diyarbakır, Erzincan, Erzurum, lstanbul Metris ve Ankara Mamak cezaevlerinde sivil tutuklu ve hükümlü kalmıştı. Askeri cezaevlerinde 1310 sivil tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Ankara büromuzun haberine göre, hükümet cezaevlerindeki yaşam koşullarımn iyileştirilmesi için bazı düzenlemeler yapacak. Adalet Bakanı Oltan Sunguriu, cezaevi koşullarımn iyileştirilmesi konusunda hükümete yetki verilmesini öngören tek maddelik bir yasa taslağı hazırlandığını bildirdi. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoglu "Askeri cezaevlerinin sivilleştirilmesi gerekecek" dedi. Bakanlar Kurulu'nun önceki gün Cumhurbaşkanı Kenan Evren başkanhğında toplanarak askeri cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sivil cezaevlerine devredılmesine olanak tanıyan kanun hükmündeki kararnameyi kabul etmesinden ve söz konusu kararnamenin dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinden sonra bu konuda yetkili kılınan Bölge Valisi Hayri Kozakçıoglu, kararnamenin henüz kendilerine gelmediğini, ancak incelemelere başlandığını söyledi. Kozakçıoglu, sivil cezaevlerinin kapasite itibarıyla şu anda elverişü olmadığını belirtirken şöyle dedi: "Karamame benüz bana ulaşmış degil. Bu itibarla aynntılar hakkında bir şey soylejemiyonım. Ancak sivil cezaevleriııin kapasitesi smıriı. Yani hacimleri dolmuş dummda. Bu nedenle askeri cezaevlerinin sivilleştirilmesi gerekecek. Bn da yeni personel ve yeni duzenkme ister. Adalet Bakanhgı'nın yeni bir kadro açması gerekecek. Aynca askeri cezaevlerindeki bazı tutuklulann dünısmalan devam ediyor. Bunlan başka yere devrettigimizde mahkemelere götünip getirmekte bazı zoriuklar çıkabilir. Oiağanustu hal bölge kapsamına giren illerden Diyarbakır ve Elazıg'da askeri cezaevi var." PetroltşMn tepkisi Eczacıbaşı, Kartal Pimal ve Lüleburgaz Üzelli Kaset'te toplam 30 işçinin çıkanlmasına bağlı olarak başlatılan yemek boykotu ve iş bırakma eylemleri dün sona erdi. Petrollş Başkanı Münir Ceylan, çıkartılan hiçbir işçinin geri aiınmadığını, işverenlerin tek yanlı katı tutumlannı sü^dürdüklerini belirtti. İşçilerin iş güvensizliği içine sokuldukİanna işaret ederek, buna bir noktaya kadar dayanılabüeceğini, bu noktanın <şverenler tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini, yoksa faturanın yüksek olacağını söyledi. Bandırma Etibank'a ait Boraks Asit Fabrikası'nda çalışan 120 işçi dün sabah servis otobüslerine binmeme boykotu yaptılar. Baııdınna muhabirimizin haberine göre servis otobüslerini bekleme süresini protesto eden işçiler, fabrikadan şehre kadar olan yolu yürüyerek gittiler. Daha sonra Petroltş Sendikası ile işveren arasında yapılan görüşmelerde sağlanan anlaşma üzerine uygulamadan vazgeçildi. Petroltş Sendikaa'mn Bandırma Bagfas Gübre Fabrikası için sürdürdüğü toplusözleşme görüşmeleri ise uyuşmazlıkla kesildi. Uğur Mu/ncu"yla, "2000'e Doğru" dergisinde çıkan "MlTRaporian* nı tonuşuyorduk. Uğur: Gazetedlerte ilgili MlT raporian yayımlanmalı ki dedi, kknbtör nelerçıkar? Şimdiye dek llhan Selçuk açıklamadı. ilhan Selçuk'la ilgili bir dava dotayısıyla mahkemeye de yansıyan bir raporda şöyle deniyomnuş: "Içkikullanmaktaysa da, iptilö (düşkünlük) haline goürip getirmecüğl doğrulanamamştır" Olacak, yazılacak şey mi şu? Ama, ofmuş işte... MİT'te dosyarn olup olmadığını ne bileyim? Vardır herhalde! Ancak, Emniyet'teki bir dosyamda, neler yazılı olduğunu gözlerimle gördüm. Aşağı yukan şöyle deniyordu: "Sabuahdır.MemkMakyttoyaztenylatanınmıştıı: 1372 ytnda Turk Halk Kurtukış Ordusu'yla eyieme geçeceği haber altnmış, ancak herhangi bir bulguya rastianamamıştır 45 gün hapse mahkurn olmuştur... Görünce tüylerim diken diken oldu. Ne demek "memleket aleyhine yazılanyia tanınmak?" Kim varıyor bu yargıya? THKO ile birtikte eyleme geçöceğime ilişkin bir bulgu yoksa, saptanamamıssa, o tümcenin raporda yeri ne? 12 Martta sıkryonetim mahkemesince 45 gün hapis cezasına çarptınldığım doğru; onu da yatmadım. Neden "aabtkah" oluyorum? Yetkili şöyle demisti: Bunun için üzulmeyin; kendinl bilmezin biri bunlan yazmtş! Şlmd stz de (Uşan çıksanız, "05 "e telefon etseniz, benim için ağzmıza gelen söyleseniz, o da benim dosyama gireri Devletin bir güvenlik örgutunde boyHe şey olur mu? Bari "sabıkalı" sözcuğünü karaleyınl Gözümün önünde "sabıkalı" sözcügünü karaladı. Ama, neye yarar? Oraya da bir yerlerden gelmişti, aslında duruyordu belki, ne bileyim? Yetkili şöyle demisti: Siz bunu önemsemeyin. Biz yine size pasaport da vereceğiz. Bunu önemsemeyeceğiz. Ama bunu yok etmemize olanak yok. Siz ölunceye dek, bu sizin dosyanızda duracak... Geçenlerde M Sirmen yazdı, MİT ajanı bir eski gazetecinin yolladığı raporlaria fotoğrafları. MİT raporian, kişi hakkında dava açıldığında savcıyı yönlendirmek, yargıca "kanaaf vermek için, nasıl yargılarla süsleniyor, gördük. içeride, binlerce genç, nasıl sorgulamalar, raporlar sonucu yatryor? "2000% Doğru" dergisi, son yayınlanyla bir gazetecilik görevi yaptı. Son sayısında, bu raporlarla ilgili olarak basında çıkanlan özetlerken, llhan Selçuk'u, Yalçın Doğan'ı, Metin Toker'i, MOrntaz Soysafı, beni "susanlar" arasında saymış. Olabilir, kendi adıma bir şey demedim. Ama, özeltikle ilhan Selçuk için bunlan yazmamalıydı. Vazamamalrydı. İlhan Selçuk, basında haksızlığa uğrayan her gazeteci için, kalemini esirgemedi. "2000'e Doğru"nun hemen her toplatılışında, yazılar yazdı. Bir "fteocere"sinin başlığının "2000'e Doğru" olduğunu anımsıyorum. Gençler, binbir sınavdan geçmiş yazariara da haksızlık etmemeliler. Turgut Bey'in "MİT raporian" konusundaki açıklaması hiç de doyurucu degildi. Ne demek "MlT'ın dahili dokumanı?" Kimlermiş içeride böyle dokümanlar hazırlayanlar? Deginmeyecektim, ama haydi ona da değineyim; "öz Edeblyat Dostlan" adında bir sanat dergisi çıkar. Onun son sayısında Aklf Kurtuluş, yazısının girişinde şöyle diyor: ".. IMeksubaytar, oğretmenler ve mecburcu doktor'/ar, taşranm anonkn yuzleri. Hiçbirinin birbinnden ayıncı özelhği yok. Geçid oMuHan bir mekunda ve merkezlerinin uzağında birbihehyle çok çabuk dost oluyoriar. Omek olsun diye yazryorum; bir asteğmenin, Cumhuriyet Kltap Kulübu'ne üye bir kitapçıda son gelen kitapiara göz gezdirirken tanıştığı bir edebiyat öğretmenine, hem de 'sırılsıklam' aşık olabilmesi için, ikisinin de Nazım'ı çok sevmesi yeteriidir. İki asteğmenin sıkı arkadaşlığı nm 'objektrî kıstası', birinin kolunun aitmdaki Cumhuriyet gazetBSklr. S/rt diğerinden, önce 'Bakabilir miyim?' diye gazeteyl isteyecek, birkaç gün sonra da Mustafa Ekmekçfnin yazılannı konusacakJar. Türkiye'nin y ktn yıllardaki gozde deyimiyie demokrat, ya da 'sosyalist sosyete' yazanrmyazılanndakJlsimterdenkmkknitanryor?.. Böyiece bir 'muhabbet' baslayacak...." Akif Kurtuluş genç bir ozanmıs, tanımryordum. Beni kuçümsüyor besbelli, "Ankara rVoffan"nı kuçümsüyor. Olabilir elbette. Cumhuriyefe, ögretmenlere haksızlık etmesine katlanmam kolay değil! Dilerim, büyük bir yazar olur! Böyle sayrılıklardan kurtulur! Geçen hafta, cuma aksamı Ankara'da Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin geleneksel gecesi vardı. Orada Ankara, lstanbul, lzmir ile obur Anadolu gazetelerinde çalışıp ödül alan gazetecilere ödülleri dağıtıldı. TRT'den de, Davut Ytldız'ia, Sevim Cambaz'a ödül verildi. Basında Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin gecesi yer almadığı gibi, TV'de, radypda da yer almadı. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin özel onur ödülü, beni çok mutiu etti. ödül plaketinde, "Duşunce ve örgütlenme özgurlüğune katkısı nedeniyie" deniyordu. O gece, İki ödül daha verildi. Biri "işçinin Ahnteri" dergisinin, öbürü de "Gün" dergisinin ödülleri. "İşçinin Aiınten" dergisi ödül plaketinde "Mustafa Ekmekcfye, demokrasi ve banş savaşımına yapbğı değerli katktlar İçin" deniyordu. "Gün" plaketinde ise, "Duşunce ve örgütlenme özgurtuğu yotundaki çabalanndan doiayı" verikdiği belirtiliyordu. ödül alan öbür gazeteci arkadaşlarım da şunlardı: Guldal Kızıldemir, Nadire Mater (Söz), HutttiCevizoğlu (Hürriyet), Turk&n Buğdaycı, Ali Ekeyılmaz (Günaydın), Hasan Uysal (Cumhuriyet), Atilla Sertel (Güneş), Ramazan özturk (Sabah), O&man Arttarto/V (Bulvar), Engin Ardıç (Nokta), Celal Başiangıç (Cumhuriyet), Soner Gurel (Milliyet), Halil Nebiler (Cumhuriyet), Nezih Danyal (Gün), KamH Masaracı (Cumhuriyet), Ismail Dükel (Yeni Asır), Taşkın Şenol (Günaydın), Nebil Özgentürk (Günaydın), Davut Yıldız, Sevim Canbaz (TRT), Umut Çev* (Hürriyet), NuvH Tbkdemir (Cumhuriyet), Turgay Esmer Ofeni Asn), Halil Güner (Güneş), Munir Bağnaçık (Milliyet), Tayfun Baymdtr (Hürriyet), Bekir Başçı (UlusAnkara), Muzaffer Evlrgen (UlusAnkara), Cumhur K/hççnğlu (Mücadel^Siirt), umer Kapakk (GüneydoğuUrfa), Leyia Akbaş (Yeni Güney HaberAdana), Binay Kazan, Aklf Ualuy (OlayBurea), V)/maz Bozkurt (Ulus^nkara), Nuri Kayış (UlusAnkara), A«*7an Sungur (Karadeniz), Seyl Çelikkaya (Yozgat), Ali Savaş (Karadeniz), Fatma Yazıcı (2000'e Doğru), Celal DemirbUek (Hürriyet), Zeki Sarnl (Cumhuriyet), Çengiz Göktaş (Tan), Tuncay Özkan (Cumhuriyet), Cemil Oğerim (Bizim Ordu). Gece çok güzel geçmtşti, Arif Sağ turküler söyledi. Sağ'ın solak olduğunu bilmiyordum, orada gördüm. Sazı solak çalıyordu. "Kurbat 0/am Kalem Tutan EHere"yt de söyledi. Çok alkışlandı... verdi. Konunun arkasını bırakmayacağını söyledi. ' j DGM'den görevsizlik lstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, basında "MİT raporu" konusundaki yayınlarla ilgili olarak görevsizlik kararı verdi. Mahkeme, dosyayı tstanbul Cumhuriyet Savcüığı'na iade etti. tstanbul Cumhuriyet Savcısı Necdet Mengüç. DGM'nin görevsizlik karan üzerine, soruşturmanın lstanbul Cumhuriyet Savcıhğı tarafından yürütüleceğini, dosvarun hazırhk safhasında bulunduğunu bildirdi. Taksite darbe (Baştarafı 1. Sayfada) CihanGrundig yüzde 6'dan yüzde 8'e çıkardılar. Boyada Meges gönderdiği sirkülerle vade faizini yüzde 6'dan 9'a çıkardığını açıklarken otomobilde OyakRenault vade faizini arttıran ilk firma oldu. OyakRenault, şubeleri aracılığıyla yaptığı satışlara uyguladığı aylık faizi yüzde 5.5'ten 7.5'e, bayilere yaptıkları satışa uyguladıklan faizi ise yüzde 5'den yüzde Tye çıkardı. Tofaş ve Otosan'ın da aylık vade faizlerini arttırmaları bekleniyor. Sosyalîzmi (Baştarafı 1. Sayfada) menligini ve sınıf mücadelcsini öngörerek. işçiler devleti ve dlktatöriügü kurmayı amaçlamak suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, Siyasi Partiler Kanunu'na ve özellikle 78. maddesine aykın davranmak" olarak açıkiadı. Sosyalist Parti'nin tüzük ve programını da bu iddialanna kanıt olarak gösteren Çilingiroğlu, "Bir millet olarak yasayabilnek için demokrasiyie idare edilen bir yönethne sahip olmak zorunlugu Türk toplumunun mantıgına yerieşmiş ve ideali olmuştur. Demokrasiden ve cumhuriyetten vazgeçflemeyecegi gjbi başkaca bir çözüm de kabul edilemez" dedi. Sosyalist Parti'nin programından anırnsatmalar yapan ÇilingirogMu, partinin amacıru "işçi sınıfmın önderiigmde halk iktidannı gerçekleştirraek ve dunnaksızın sosyalizmin kumluşuna geçmek" olarak niteledi. Sosyalist Parti programında belirtilen demokratik halk iktidannın, işçi iktidarı, yani işçiler diktatörlüğünden başka bir şey olmadığını savunan Çilingıroğlu, "Demoknıtik halk iktidan deyiminin proletarya diktatörlügü oldugu programın içeriğinde kuşkuya meydan verilmeyecek şekilde belirlenmiştir. Sosyalist Parti ile bir sınıf partisi öngöriilmüş, işçiler devleti ve diktatörlügü amaçlanmıştır" iddiasında bulundu. Çılıngiroğju, Sosyalist Parti'nin amacının, anayasanın 14 ve Siyasi Partiler Yasası'nın 3 ve 78. maddelerine aykırı olduğunu öne sürürek kapatılmasını istedi. Anayasa Mahkemesi de Sosyalist Parti yöneticilerine, açılan davada yapacaklan savunmalannı hazuiayabilmeleri için 15 günlük bir süre tanıdı. VuPi'de durum Hanri Benazus'un yönetim kurulu başkanı olduğu İzmir Holding'in kuruluşlarından olan YuPi Tavukçuluk tşletmeleri'nde işçilerin büyük bir bölümüne iki aydır maaşlarının ödenmediği belirtildi. tşçiler, ücretlerini alamadıklan gibi çahşma yerlerinin de sık sık değiştirildiğini, adeta sürgün edildiklerini söylediler. Özal: Bu iş büyüktür Başbakan Turgul Özal, önceki akşam Ankara'da bir grup partili milletvekiline verdiği yemekte MtT konusuna değinerek "MTT olayına büyük önem veriyonım. Araştırma bitmeden acıklama yapmam" dedi. Başbakan bu konuda daha önce açıkladığı göriişlerini yineleyerek olayı araştırmaya devam ettiğini söyledi. özal, "Bu iş büyüktür" dedi. Başbakan Özal, dün de partisınin başkanlık divam toplantısmdan aynlırken gazetecılerin "MİT raporunu ysyımlayan gazeteler hakkında soruştunna açılmasına ilişkin" sorulan üzerine de şunlan söyledi: "Adli bir mesele ise adalet tecelli eder. Adalete berkesin inanmaa, güvenmesi lazım. Basın hem 'MtT raporu' diyor hem de MİT Yasasına bakmıyor. Hukuk danışmanlannızın biraz zayıf olduğu anlaşdıyor." TGS ek zamdan vazgeçti Türkiye Gazeteciler Sendikası olumlu yanıt gelmemesi Üzerine Gazete tşverenleri Sendikası'na yapmış olduğu "ek zam" istemini geri çekti. Yönetim kurulu adına dün yapılan yazılı açıklamada toplusozleşmelerin bitiş tarihinden önce prosedürün işletileceği ve sözleşme masasına oturulacağı bildirildi. Kayıplar Davos görüşmelerinden sonra gerek Atina'da gerekse Kıbrıs Rum kesiminde zaman zaman alevlenen kayıplar konusu, 23 mart tarihleri arasındaki buluşmada Türk ve Yunan başbakanlannın gündemine gelecek. Denktaş, bu konuyu "Rum ve Yunan ikilisinin, kapanması gereken bir sonınu açık yara haiinde tutması" şeklinde değrelendiriyor. Bu konuyu propaganda için kullandıkJanna inanıyor. Denktaş, "... Onlar benden daha iyi bilnıekteduier. Kayıp listedeki 1619 lusinin hajatta olmadıklannı bizden çok daha iyi bamektedirier" diyor. "Çünku, o Ustedeki kayıplann çogu. darbe (Makarios'a karşı) esnasında Rumlar tarafından öldürülmüşlerdir... Geriye kalanlann yüzde 80'i, yuzde 85'i askerdir. Ve çarpısarak olenlerdir. Nerede öldüUerini kendileri de bilir." dedikten sonra konuşmasmı şöyle sürdürüyor: Beymen'de anlaşma Beymen ve Altınyıldız'da 2800 işçinin yemek boykotu eyleminin 5. SSK Genel Müdürü (Baştarafı 1. Sayfada) bi hiçbir degişiklik yapmadım şimdiye kadar, ama bu gerekliydi" dedi. Bakan Aykut, SSK'da sorunlann çok büyüdüğünü ve başarısızlığın gözc çarptığını belirterek, "Sorunlann çok büyümuş oludgunu gördiim. Hem SSK hastanelerinde çok büyük soranlar oluşmuş, bem de SSK'nın kendi bünyesinde çok büyük soranlar oluşmuş. Bunlar görevden almak için yeterii deŞU mi?" dedi. Bakan Aykut, SSK Genel Müdürü Yağmur'un görevden alınması nedenine ilişkin, "Bunu dışandan bakan herkes anlayabüir, gortbilir" diyerek, şunlan söyledi: "SSK primleri hiçbir şekilde toplanamamış. Çok çeşitli sebepler ve bir de tabii benim bu sorunlan çözebilmem için uyumlu, benimle uyumlu çalışacak birisine ihtiyacım var. Esasen, zaten ben kimse için olumsuz düşünmüyonım. Ama bunu gerekli gördiim. Yani bunun gerekçesini herkes karsıdan bakınca göriir." Bakan Aykut, Fikret Yağmur'un yerine SKK Genel Müdürlüğü'ne kimin atanacağımn henüz belli olmadığını belirterek, konuşmasmı şöyle sürdürdü: "SSK kunımu çok önemli bir kunıluştur. İşçiler hastane kapılannda perişan dunımdadır. Bu olay vaktiyk bu kadar degildi. O bakımdan böyle bir degisikligin gerekli olduğunu gördüm. Aslında 2 aydır bekliyorum. Bakıyorum, acaba bu kadroyla düzeltme yapahilir miyim diye. Çünkü ben kimseyi görevden almak jstemem. Şimdiye kadar da hiçbir degişiklik yapmadım, öteki bakanlar gibi." Davos (Baştarafı 1. Sayfada) bildirildi. Bu arada Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Nazmi Akıman'ı dün sabah kabul ederek bir süre görüştü. Papandreu'nun daveti üzerine yapılan görüşmede, Türk ve Yunan başbakanlarımn Brüksel'de yapacaklan görüşmede ele alınacak konulann görüşüldüğü öğrenildi. Yunanistan Hükümet Sözcülüğü, PapandreuAkıman göruşmesinin "hava ihlalleri" olayıyla ilgili olmadığını açıkiadı. İki kamyon ceset "Askerleri savaşa gönderdiler, geriye gelmedüer.. Nereye gilti bunlar.. Esir aJınmıs degil.. Biliyoriar. Kaçanlar söylemişür. Pasu kurdular. nere Koç Holding kuruluşlarından Motör Ticaret de aylık vade faizlerini arttırdı. Çeşitli otomotiv ürünlerini pazarlayan firma faizini 7.5'ten 8.5'e yükseltti. Tekstilde ise başta kumaş olmak üzere birçok tekstil ürününe uygulanan faiz oranı genelde yüzde 5'ten yüzde 7'ye çıkarıldı. Alüminyumda Seydişehir Âlüminyum'un vade faizini yüzde 5.5'ten 8'e çıkarmasının hemen ardından Nasaş da faizini 8'den 10'a yükseltme kararı aldı. Hesaplandığında aylık faizlerdeki yükselmenin dayanıklı tüketim mallarının taksitli satışlannda geçerli fıyatları önemli ölçüde arttırdığı gözleniyor. Arçelik 401 buzdolabı eskiden geçerli yüzde 4'lük faizle hesaplandığında toplam fiyatı 90 bin lirası peşin, 13 ay vadeli olarak 662 bin liraya geliyordu. Aynı ürün yüzde 5.9'luk faizle yine 90 bini peşin 13 ay vadeli olarak 109 bin liralık bir artışla 771 bin liraya satın alınabiliyor. Gnındig 56 multi renkli televizyon eski faizden 125 bini peşin 13 ay vadeli olarak ve aylık 74 bin 846 liralık taksit ödemesiyle toplam 1 milyon 98 bin liraya mal oluyordu. Yeni faiz artışıyla aynı malın fiyatı yine 125 bin liralık peşinat, aylık 81 bin 846 liralık ödemeyle toplam 13 ayda 1 milyon 188 bin liraya çıkıyor. Piyasa ilgilileri, banka faizlerinin artmasının ardından firmalann kullandığı paranın maliyetinde önemli ölçüde bir artış olduğunu ve firma lann da bunu satışlanna uygulamak zorunda kaldı klarını belirterek "Faizlerdeki artış zaten bir ölçüde durgunlasan piyasaya büyük darbe vurdu. Salışlar çok azaldı. Artık daba az mal sipariş eder olduk. Faizlerin artısı tüketicinin ödeyecegi faturayı kabartırken satışlann düşmesi tehlikesine karşüık taksit süresinin 12 aydan 1416 aya çıkması olasıhgı var" dediler. Serbest dö'/iz piyasasının kalbi Tahtâkale'deki durgunluğa rağrnen, mark dışındaki tüm dövizler küçük çapta değer kazandı. Amerikan Doları dün 3 lira daha değer kazanarak 1310 liraya çıkarken, Federal Ahnan Markı önceki gün olduğu gibi 775 liradan satıldı. Serbest piyasa ile resmi kur arasındaki fark dolarda yüzde 10.1 ile 120.47 lira, markta ise yüzde 10.2 ile 71.96 lira oldu. Tahtakale'de dolar hafta başından bu yana 7, mark ise 8 lira değer kazanmış oldu. lngiliz Sterlini de dün 20 lira değer kazanarak 2320 liraya çıktı. öte yandan bankacılar ahnan önlemlerin şimdiye kadar, sandık altındaki dövizleri piyasaya çekemediğini belirttiler. tsminin açıklanmasını istemeyen bir bankacı para sıkıntısının had safhada olduğunu vurgulayarak, "Ahnan önkmlerie 2.7 trilyon Unlık emisyon hacminin 900 milyar lira azalnlması amaçtanmıstı. Bunun sonucunda bazı yastık altı dövizierio bozdunılması da amaclanmışn. Ama bu öıdemler şimdiye kadar sandıkaltı dövizleri çekmedi. Kredilenle de yavaşlama var. Bankalar kredi vermekten. fırmalar da kredi almaktan ç> kiniyoriar. Piyasa enleresan bir bekleyis içinde. Fiyal artışlan yavaşladı. Şimdi sadece inşaat sektöriinde değil, sanayi sektöriinde de durgunluk basiadı" dedi. Kapalıçarşı'da Cumhuriyet Altıru 500 iira değer yitirerek 129 bin 500 liraya düştu.24 ayar külçe altının gramı da 200 lira gerileyerek 18 bin 750 liraya düştü.