Katalog

arlamentodan • Görüşülmesine geçen hafta başlanan SHP önergesi üzerinde konuşan DYP sözcüsü Hasan Namal, 1988'in enflasyonda şampiyon olacağını, özal'ın da "zampiyon" olarak anılacağım söyledi. ANAP grubu adına konuşan Erol Zeytinoğlu, muhalefete "Siz hiç enflasyon var diyen başbakan gördünüz mü? tşte benim başbakanım söylüyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP'li Hikmet Çetin ve 26 arkadaşının enflasyonla ilgili olarak Meclis araştırması açılmasını öngören önergeleri genel kurulda ANAP oyları ile reddedüdi. Başbakan Özal'a övguler yağdıran ANAP grubu sözcüsü Erol Zeytinoghı, muhaJefef sözcüleri tarafından, "yagcılık"la ithal edilirken, SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, ANAP'ın halktan güvenoyu almadan iktidar olduğunu belirterek "Siz balkla azınlıktasııuz. Seçimin gaiibi ANAP degil, Seçim Yasası'dır" dedi. Görüşülmesine geçen hafta, genel kurulda başlanılan önerge üzerinde DYP grubu adına konuşan Hasan Namal, 1988 yıbnın enflasyon şampiyonu olacağım, Başbakan özal'ın da "zampiyon" olduğunu savundu. Namal, enflasyonun nedeninin 24 Ocak kararlan olmadığını belirterek ekonomisi sağlıklı giden ülkeyi ANAP iktidannın sağlıksız halegetirdigini söyledi. Namal, enflasyonun kara bulut gibi çöktüğünü kaydederek, " S z laüe Devri'ni yasıyorsunuz. Vatandaşın sırtından çağ atlıyorsnnoz" biçiminde konuştu. ANAP grubunun görüşlerini açıklayan Erol Zeytinoflu, Başbakan özal için övücü sözler söyledi. "Siz hiç enflasyon var diyen bir başbakan gördünüz mu? Benim başbakanım var diyor" biçiminde konuşan Zeytinoğlu, muhalefetin trajedik senaryolar yazarak oy istediğini, ancak Türk milletinin oyuna gelmediğini CUMHURİYET/7 SHP'nin enflasyonla ilgili araştırma önergesi ANAP oylarıyla reddedüdi BetülUncular •HakkıErdem •Canan GedîksFarukBildirici ORTRE 'Ozal 88'in zampiyonu olacak' savundu. Halkın açlık edebiyatına iltifat etmediğini, ANAP'a güvenini yenilediğini kaydeden Zeytinoğlu, enflasyonun Nikaragua'da yüzde 1200, Yugoslavya ve İsrail'de üç rakamlı olduğunu, Türkiye'de ise yüzde 40'lar ve yüzde 50'ler düzeyinde bulunduğunu anlattı. Zeytinoğlu, savaş yıllannda görulmeyen enflasyonun 1979'da yaşandığını ve fiyatlann yükselmesine enflasyon tellallannın neden olduğunu öne sürdü. Zeytinoğlu, "29 Kasun'da milleti kandıramadınız. Bunlardan vazgeçin. Bu onergeyi verenler Türkiye tarihinde hiç milli irade ile iktidar oldular mı? Ortadireğin çekttği sıkıntı ihtiyaclann genişlemesinden kaynaklanıyor" dedi. Zeytinoğlu, bu tur önergjlerle iktidann yıpratılamayacağını, hukümetin ekonomik konulara büyük bir vukufla hâkim olup tedbirleri zamanında ve en iyi şekilde aldığinı da sözlerine ekledi. Sataşma gerekçesi ile söz alan önerge sahibi SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, ANAP sözcüsünün bu kadar ciddi bir konuya bu şekilde yaklaşması karşısında başka bir iktidan beklemek gerektiğiein ortaya çıktığına dikkat çekti. Türkiye'de halktan güvenoyu almadan iktidar olan tek partinin ANAP olduğunu, Türkiye'de yüzde 36 oyla hiçbir partinin iktidar olmadığını belirterek, "Siz balkta azınlıklasınız. Aanlık iktidansınız. Bunu bilerek konulara yaklaşın. Yoksa siz zarariı çıkarsınız" dedi. ANAP sözcüsüne yanıt veren Çetin, CHP'nin bile yüzde 44 oy almasına karşın tek başına iktidar için gerekli çoğunluğu sağlayamadığına dikkat çekti. Çetin, iktidann Türkiye'yi bunalıma götürdüğünü de sözlerine ekledi. önerge sahiplerinden SHP'li Kenan Süzer sözlerine "Bu Mecliste sagcdar da obcakür. soicular da otacaktır. Ama yagcılann olmadığı bir meclis elbetle olacaklır" diye başladı. Süzer, hükümetin geniş kitleleriyoksullaştırdığını, halkın pahalıhk denizinde boğulmak uzere olduğunu bildirdi. Göruşmelerin tamamlanmasından sonra enflasyon konusunda Meclis araştırması açılması ANAP'lılann oyları ile reddedüdi. DYP'liler de araştırma açılması yönünde oy kullandılar. 'Özal'dan iyisi 3 var mı? ANAP Eskişehir Milletvekili Erol Zeytinoğlu, TBMM'de dün yaptığı konuşma nedeni ile muhalefet tarafından, "yagcılar kralı" ilan edildi. Zeytinoğlu, konuşmasında Başbakan'a övgüler yağdırdı ve "iilkesinde enflasyon olduğunu kabul eden büyük bir devlet adamı" diye niteledi. Enflasyonun varlığını kabul etmeyi bile ustün bir özellik olarak gören Erol Zeytinoğlu, kısa bir süre öncesine kadar Marmara Üniversitesi'nde iktisat dersleri veriyordu. Prof. Erol Zeytinoğlu, politikaya atılma hevesini ANAP'tan milletvekili olarak giderdi. Ancak, ANAP'ıan ikinci sıra milletvekili adayı olunca Eskişehir'deki bazı yerel gazeteler, Zeytinoğlu'nun adaylık için önce DYP'ye başvurduğunu ve orada kabul görmediğini öne sürduler. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in sınıf arkadaşı olması Zeytinoğlu'na ANAP'tan milletvekili adaylığı yolunu açtı. Buna bir de Eskişehir Sanayi Odası Başkanı ve amcazadesi Yavuz Zeyfinofiu'nun desteği eklenince Zeytinoğlu politikaya daha kolay girdi. Başbakan Turgut Özal'ı surekli eleştiren ve "Özal'a muhalif olmakla tanınan. ulusal sanayileşmeden yana" Yavuz Zeytinoğlu'nun, Erol Zeytinoğlu'nun ANAP'a girişinde "Zeytinoğlu grubu"nun mali çıkarları açısından yarar gördüğü belirtılıyor. Zeytinoğlu grubunun sahibi olduğu Esbank'ta yönetim kurulu üyeliği yapan Erol Zeytinoğlu, öğretim üyeliğini sürdurürken bir yandan da ANAP'lı Bakırköy Belediyesi'nde damşmanlık yaptı. DYP grubunda konuşan Süleyman Demirel, TV'deki zakkum programım eleştirdi ve bu olayla Vuralhan konusunun örtülmesinin mümkün olmadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) DYP Genel Başkanı SuJeyman Demirel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini açıklarken TV'deki zakkum programım büyük bir sorumsuzluk olarak niteledi. Vuralhan olayının zakkumla örtülemeyeceğini kaydeden Demirel, bakanın kendisini savunma olanağının iktidar tarafından verilmediğini vurguladı. DYP lideri, önümüzdeki gunlerde TRT konusunu Meclise getireceklerini belirterek, "Bir ulkede haber teketi varsa, devleti işlelmek zordnr. Bugun haber lekeli vardır ve bu tekd iktidann eündedir" dedi. TKTrün gayri ciddi olaylarla işgal edildiğini savunan Demirel, zakkum konusuna değinerek şunlan söyledi: "TRT, nasıl olur da bilim kunımlanna, üniversitelere danışmadan zakkumu çare olarak ülkeye yayar? Keşke bir Türk hekimi kansere çare bulsa. Ama bunun alundan bir şey çdHMvmca bakalım ne rapacaksıınz? Ümif verdiğlniz insanlar ne olacak? Bu büyük bir sorumsDZİuktur. İcatlar bazen lesadüfen olur, ama ciddiligi üzerinde kesin kanıya varmadan ve olayı ber lürlu haberin önune alıp vatandaşlan once umide, sonra umitsizlige kaptırmaya kimsenin hakkı yoktur. Vuralhan olayını zakkumla da örtemezsiniz. Medis kursusunden kaçırarak da zan altından kurtaramazsınız. tktidar beratı ziramet kaidesini kaçınmştır. Kendisini savunma imkanı bırakmadılar." Konuşmasında bütçe konusuna da değinen DYP Genel Başkam, milletvekillerinin komisyon görüşmelerini izlemeleri gerektiğinı bildirdi. 1988 bütçesinin hem bütçe hem de plan kavramından uzak olduğuna işaret eden Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütçeden 10 triiyona yakın para, borç ve faiz için ödenecek. Devletin tüm hesaplannın bnrada toplandıgı da meçhul. Resmi agızlar 'bu yıl yatırım yok' diyoriar. Yatınm yoksa üretim de yok. Vatandaş bağıracaktır, 'sırtımızda tas çekelım, ama Allah için iş bulun' diye. Devlet büyükleri 20 yıl oncesinden kalma elsül ıbrikasını gezryorlar. Türkiye, önümüzdeki gunlerde para luüıguun içinde olacaktır. Ffl hastalıgı vardır. Eller kollar büyüyor. ama sağlıklı degil. Bütçe fil hastalıgı gibidir." Cumhurbaşkanı'nın gezisı ile ilgili haberlerin, TVde derneklerle ilgili haberlerin yanında gösterilmeye başlandığım ve ekrana sadece alkışlann yansıtıldığını belirten Demirel, "Onda feryat vardır. Gazetelerde de ba feryadı görmüyornz. Haik, i ş bulun, taş taşıyalım' diye bağınyor. SanId 1946'dasırm" biçiminde konuştu. Gazetelerdeki ILO haberinde ABD işçisinin saatte 30 mark, Alman işçisinin 27 mark, Türk işçisinin ise 1 marktan aşağı ücret aldjğımn yazıldığıru anımsatan Demirel, Türkiye1 nin, ne kadar gösterilirse gösterilsin pembe olmadığını söyledi. Demirel, "Bir ucu Habeşistan'da, diğer ucu Beiçika'da yaşayanlar gibi insanlar oiaâuz. Bu uçorum olamaz" dedi. Demirel, bir avuç insanın mutluluğu için yönetimin olamayacağını, 50 milyonun mutlu olması gerektiğini de kaydederek seslerini duyuramadıklan için isyan ettiUerini bildirdi. Vatandaşın haber alma hakkına engel olunduğunu da savunan DYP lideri, kâğıt fıyatlan yüksek olduğu için gazete fiyatlannın yüksekliği nedeniyle 2.5 milyon insanın gazete alabüdigıni, bazı gazetelerin ise çalışanlann fedakârlığı ile ayakta durabildiklerini de vurguladı. Demirel, milletvekillerinden, kimsenin menfaatini takip etmemelerini istedi. Ancak, kamu hizmetlerinde başvurulann geri çevrümemesi gerektiiini söyledi. Demirel, "Bu başvurnian ilgili makamlara intikal eftirin. Mahalefetsek, bu memlckette misafir degfliz ya" diye sözlerini tamamladı. Demirel: Zakkuııı olayı sorumsuzlıık rüşmeleri millete olduğu gibi aksettırilmesi gerektiğine dikkat çekti. Demirel, "TRT milletin sesi olabUmeIkNr. Türk vatandaşı tek laraflı şartlandınlmamaİMhr. Ülkede ne olup bittigini radyo ve TV'den dognı oterak öğreoebUmelidir" dedi. Grupta söz alan Genel Başkan Yardımcısı Mehraet Dülger TRT'yi iktidann etkisinden çıkarmak için tedbirler aunmasıru, icraaun içinden programına karşı Mecliste grubu olan partilerin güçleri oramnda konuşma hakkına sahip kılınmasını onerdi. Dulger, TRT'nin ayn bir kanalla Meclis çalışmalnnı naklen vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Grup sözcüsü Murat Sökmenoglu, Milli Savunma Bakanı Ercan VDralhan'ın peşinin bırakılmaması gerektiğini ifade ederek, DYP üyelerinin Milli Savunma Komisyonu'ndan çekilmesi gerektiğini de bildirdi. Murat Sökmenoğlu, partisinin geçen yasama döneminde TRT konusunda verdîği MJCÜS araştırması önergesine karşı vıkan hükümetin TRT ile ilgili yolsuzlukların incelendiğini ve kısa bir süre sonra açıklanacağını ifade etmesine karşın, hükümetin olayı örtbas ettiğine işaret etti ve TRT'den hesap sorulmasını istedi. ULÎS Asansördeki buluşma SHP'li Cüneyt Caover'i "ptk seven" Başbakan Turgut Özal, Canver'le asansörde karşılaştı. Özal, Canver'e asansörde hatırım sordu ve aralannda kısa bir sohbet oldu. Canver'in Başbakanla aynı asansöre bindiğini gören gazeteciler, Canver'e sohbeti sorunca, yanında bulunan SHP Grup Başkanvekili Deniz Baykal atıldı ve "MİT konusundaki araştırma önergesine imza almış" dedi. Canver, uzgun bir ifade ile bir düzeltme yaptı: "İmza alacaktım, ama Başbakamn yanında heyula gibi Mehmet Keçeciler vardı. İmza istemeye cesaret edemedim." Çayeılar ve yagcılar SHP'den önerge üstüne önerge ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, partisintn yasama çalışmalarını anlattı. lnönü, idam cezalarının kaldınlmasına ilişkin bir yasa önerisi hazırlandığını söyledi. tnönü denetim çalışmalannın sürdürüldüğunü söylenen MİT raporu ile ilgili olarak verilecek Meclis araştırma önerisinin dışında Ziraat Bankası'nın durumu ile Anadolu BankasıEmlak Kredi Bankası'nın birleştirilmesine ilişkin Meclis araştırması isteyeceklerini bildirdi. SHP grubunun dünkü toplantısında söz alan Genel Sekreter Fıkri Sağlar da yurtdışı gezisi hakkında bilgi verdi. Köln'de yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında söylediği savlanan sozleri kullanmadığını belirtti. Ankara milletvekili lbrahim Tez ise SHP'nin sendikalar, meslek odaları, dernek ve kooperatifler gibi sivil toplum örgütleri ile ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. "Olası iktidarımızın yönetici kadroları yetiştirilmelidir" diyen Tez, "Parti toplumu görebilecek, algılayabilecek şekilde berraklaşmalıdır" diye konuştu. Fuat Atalay da bir konuşma yaparak Diyarbakır Askeri Cezaevi'ndeki açlık grevinin 8. gününu doldurduğunu söyledi. "idarenin buradaki insanlann tükenmesine göz yumduğunu" belirtti. (Fotoğraf: Haydar ÖztürkAA) ANAP milletvekili Ercüment Konukman'ın "ANAP'U çayeılar ve sagcılar var" demecini okuyan Dışişleri Komisyonu Başkanı Vehbi Dinçerler, Konukman'a "Yagcılar kategorisini unutmuşsun galiba" uyansında bulundu. Bunun uzerine Konukman da, "Evel bizim çayeılar va yagcılar biriesip slratejik hedeflere saldınyorlar ve böylece bazen bu hedefleri işgal ediyorlar" dedi. Dinçerler, "Peki yagcılar *e sagcılar biıieşirse, ne olur" deyince, Konukman gülerek, "İşte o zaman felakeı olur. O zaman ortaya paycılar çıkar" biçiminde konuştu Zakkamcu 9 ya Meclis desteği Zakkumla kanseri tedavi etüğini öne süren Dr. Ziya Özel, TBMM'nin ANAP'lı Başkanvekili Halim Aras ile yakın arkadaş çıktı. Aras, Özel ile Kayseri Lisesi'nde yatılı okuduklannı kulislerde anlatırken, ANAP'lıları zakkumla tedavi için ikna çabasında idi. Aras Özel'i şöyle anlatıyordu: "Kayseri Listsi'nd* biriikle okuduk. Benim yakın arkadaşımdır. O, bursla okudu, ben babamın parası ile... Baba parası ile okudugumuz için biz haylazdık. Ziya Özel ise çok çalıskan bir ogrenci idi. Doktor olunca, biliyorum. 1012 saat uyumadan bir ilaç üzerinde çalıştı. Para için bu işi yaptıgıru inanmıyorum. İnsallah sonuç olumla olur." SöYLESt Tekirdağlı dediğin rakı dağıtır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP'ın "meslegini tanımiayamayan miHetvekilT Ali Rıfkı Alasever milletvekılleri arasında Tekirdağı rakısı dağıtmakla ün kazandı. Gaziantep milletvekiüeri seçmenlerinden fıstık ve baklava hediyeleri alırken, Atasever'e de seçmenleri Tekirdağ rakılan getiriyor. Iki dönemdir milletvekilliği yapan Rıfkı Atasever, ANAP'm sakin milletvekillerinden birisi. Muhalefetin son gunlerde Mecliste ekonomi için "kara bir taMo" çizmesinden yakınan Atasever, aynı zamanda "meslegini Unımlayamayan bir milletvekili" 1983 seçimleri aday listesinin yayımlandığı Resmi Gazete'de mesleği "tekniker" olarak beürtılen Atasever, 1987 seçimleri aday listesinde ise "teknisyen" oluverdi. Milletvekili seçildikten sonra 17. dönem Meclis albümünde yer alan yaşam öyküsünde, mesleği "Aunanya'da yol, $u, köprü mühendislikmimaruk" olarak ifade edilen Atasever, meslegini kendisi de tek sözcükle anlatamıyor. "Almanya'da tahsil yaptun. Hessen böl 3lecliste Tekirdağ rakısı dağıtmakla ün kazanan ANAP Tekirdağ Milletvekili Ali Rıfkı Atasever'in mesleği, 1983 seçimleri sırasında "teknisyen" olarak belirtiliyordu. 1987'de ise "mimar" oldu. Atasever, "Ben Almanya'da okudum ve bitirdiğim mühendislik okulunun Türkiye'de karşılıgı yok" diyor. gesinde okuduğum münendislik okulunun karşılıgı Türkiye'de yok. 19551956'da okudum, ama o dönemde bunun Türkiye'de karşılıgı yoktu. Bu Hessen eyaİetinde miraar olur" diyen Atasever, mesleğinin Türki>'e'deki adını araştırmadığını dile getirirken, "Almanya'da çahştıgı şantiyelerde seflik yaptıgını ve güzel para aldıgraı" söylemeden geçemiyor. Rıfkı Atasever'e gore seçmenleriyle iyi ilişki kurmasının ve onlann sorunlanyla ilgilenmesinin en önemli ölçüsü Meclisteki telefonunun faturasının yüksek gelmesi. Atasever, milletvekilliği görevini tam olarak yap tığını şoyle örnekJiyor: "Kapım seçmenlerime ber zaman açıklır. Bir ornek vermek gerekirse; Meclisteki lelefonuna kaç para geldi diye Aydın Güven Gürkan'a sordum. 68 bin lira gelmiş. Başka millelvekillerine de sordum. Yine en kabadayısı 68 bio lira ile Gurkan idi. Benim telefona geldi, 1 milyon 380 bin lira. Demek ki seçmenle en çok gönisen benim. Kanımca millelveküligi görevini Mecüste ve seçim bölgesinde tam olarak yapmış bir kişiyim. Atasever'ia telefondan başka aiuntısı da var. Şimdi milletvekili seçüemeyen bir baska partiden arkadaşının 6 milyonluk senedine imza alnus. ? eski milletvekili borcunu ödeyemediginden Atasever'in her ay maaşından 600 bin lira kesiliyormuş. A.NAP'ın seçim işleriyle gorevli başkan yardımcılığı görevini de sürdüren Atasever'in 1960'lardaki bir ideali de Çorlu'ya tramvvay getirmekti. Ancak Atasever, o tarihlerde önerdiği projeyi belediye başkanuıa anlatamamıştı." Gaziantep railletvekillerine seçmenlerinin surekli fıstık ve baklava hediyeleri getirdiğinin belirtilmesi üzerine Rıfkı Atasever, "Bana da bazı seçmenlerim biriki şişe Tekirdağ rakısı getiriyor. Benim içki ile anun iyi olmadığı için, bunlan milletvekili arkadaşlanma dağıtıyonım" biçiminde konuşuyor. Atasever, "Aksanta olmamakla birlikte, girtiği kokteyllerde biriki kadeh içki içmek zorunda kaldıgım" da dıle getiriyor. Rıfkı Atasever "MülervekJli olarak iki dönemdir Mecliste yaptıgınız önemli bir çalışmayı anlatabilir misiniz?" sorusuna, şu yanıtı veriyor: "TBMM Disişleri Komisyonu'nda ve Avnıpa Konsey i Tanm Komisyonu'nda üyeyim. Konsey üyesi olarak ö>ünebilecegim tek şey, gerçi Bulgaristan konusunda konuşmalar da yaptım ama Lizbon toplantısında bir sonraki toplantının Antalya'da yapümasım teklif ettim. Özellikle sosyalist ulkeler ve Yunanistan buna karşı çıklıysa da, tek tek üyelerle diyaioga girdim ve oylamada 1416 nisanda loplantının Antalya'da yapılması kabul edildi. Bu bir miHi görevdir, benim için bir gunır meselesidir." Bundan sonra tesbih ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler. Sağlık Bakanı Bülent AkarcalTnın sigarayı bırakma çağnsma uydu. "Mubarek cuma gecesi saat 01.30'da son sigarasını içen" Keçeciler, 3 gundur sigara paketine el sürmüyor. Keçeciler çok alıştığı sigara yerine artık tesbih kullamyor. Keçeciler, kuliste sürekli tesbih elde dolaşraasını şöyle açıklıyor: "Sakın yanlış anlamayın. Sigarayı bıraktım, tesbibe daha çok düştum. Elimde tesbihle dolaşmamın başka bir anlamı yok." Aeemi bakan SHP Tekirdağ milletvekili Enis Tütuncü'nün "Acemi Başbakamn ekonomiyi acemi bakanlara teslim eltigi" biçimindeki sözleri, Devlet Bakanı Yusuf Özal'ı kızdırdı. Tütüncü'ye yanıt vermek üzere Meclis kürsüsüne gelen özal, milletvekillerinin şaşkın biçimde su içişini izlediğini görünce bir açıklama yaptı: "Sık sık su içiyorum çtinkü yüksek tansiyon ilaclan abyonım. Oniar fazla su içmeme neden oluyor." ANAP meclis grubu kişilik savaşında AMAP grup yönetimi, genel merkezin ve milletvekillerinin hazırladıklan yasa önerileri üzerinde aynntılı inceleme yapıyor. Grup başkan vekili Taşçtoğlu, "Biz imza makinesi değiliz, altına imza atacağım teklif i inceletirim" diyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Meclis grup yönetimi ANAP Genel Merkezi'nin" ve ANAP'lı milletvekillerinin hazırladıklan yasa önerileri üzerinde aynntılı hukuksal inceleme yaparak, "kişilik savası" vermeye başladı. ANAP Grup Başkan Vekili Mükerrem Taşçıoğiu. "Altına ben imza atıyorum. Altına imza attıgım teklifleri inceletirim" dedi ve ANAP Genel Merkezi'nin hazırladığ; yerel seçim yasa önerisinde bazı "tereddüileri" olduğunu söyledi. ANAP Genel Merkezi'nin ve partili milletvekillerinin hazırladıklan yasa önerileri geçen dönem ANAP grup yönetiminden "hiç incelenmeden hemen imzalanarak" geçiyordu. Ancak, bu donem, grup başkan vekilleri ve ANAP grup yöneticileri yasa önerilerini, üzerinde aynntılı hukuksal incelemder yaptırdıktan sonra TBMM Başkanlığı'na gönderme konusunda ilke kararı aldılar. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet KececUer'in de yer aldığı bir grup tarafından hazırlanan yerel seçim yasa önerisi Başbakan özal'ın "Bir iki gün icinde Medis Başkanlığı'na verecegiz" demesine rağmen, ANAP grup yönetiminde 10 günü aşkın bir süredir bekletildi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan PebJivanh'nın hazırladığı, TBMM'de bekleyen ölüm cezalanna ilişkin yasa önerisi de yaklaşık 1 haftadır ANAP grubunda inceleniyor. ANAP Grup Başkan Vekili Mükerrem Taşçıoglu, ANAP grup yönetimi olarak yasa önerilerini ayrıntılı bir biçimde incelemek konusunda bir ilke kararı aJdıklarını belirtti. Taşçıoğlu, "Biz burada imza makinesi degiliz. Zaten, grup iç hızugünde de kanun tekliflerinin inceienecegi yoiunda bir büküm var" diyerek, yasa önerileri konusundaki tavnnı açıklığa kavuşturdu. Kendi işini kendi gördü TBMM NATO Komisyonu Başkanlığı'na getirilen eski Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, komisyonun toplantısını üyelere du^rma görevini bizzat üstlendi. Yavuztürk, eline tebeşiri aldığı gibi ANAP kulisindeki tahtaya komisyonun 17 şubat tarihinde ilk toplantısını yapacağım yazdı. Yavuztürk d?ha sonra, muhalefet kulisindeki kara tahtaya yöneldi. DYP'li Sökmenoğlu, Yavuztürk'ün elinde tebeşirle tahtaya yaa yazdığını görünce derhal müdahele etti... "Amın Sayın Bakan lülfen zahmel elmeyin. Biz yazanz." 'Devlet Denetleme Kurulu neler yupti?' ANKARA (Cumhunyet Burosu) SHP Adana milletvekili Cüneyt Canver, Devlet Denetleme Kurulu'nun bugüne değin yaptığı inceleme ve araştırmalar ile bunların sonuçları konusunda bir soru önergesi hazırladı. Cüneyt Canver soru önergesinde, Devlet Denetleme Kurulu'nuıı Cumhurbaşkanlığma bağlı bir kuruluş olmakla birlikte, Başbakamn ve Meclisin denetımi altına girdiğini anımsatarak, "Koruİ bugüne degin hangi kurum ve kuruluşlarda. ne gibi inceleme >e araştırmalar yapmıstır? Sonuçlannı açıklar mısınız?"dedi Cüneyt Canver, Başbakandan. "kunılun yönetiminin hukuka uygun, düzenli >e verimli bir şekilde yunıtülmesini ve gelişlirilmesini saglamak açısından katkılan olup olmadığı" yolundaki düşüncelerini de açıklamasıru istedi. Cezalarda sıkıyönetim arttırunına son verüsin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Edirne milletvekili Erdal Kalkan, 1402 sayılı sıkıyönetim yasasının bir maddesinin kaldırılarak, sıkıyönetim kapsamındaki suçlara verilen cezalann antınlarak uygulanmasına son verilmesini içeren bir yasa önerisi hazırladı. Erdal Kalkan'ın hazırladığı yasa önerisi, 1402 sayılı sıkıyönetim yasasımn 17/1. maddesinin yürürlükten kaldınlmasını öngorüyor. TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa önerisinin gerekçesinde, yürürlükten kaldırılması istenen maddenin anayasaya aykın olduğu ve cezalann uygulanmasında eşitsizliğe neden olduğu gorüşü savunuldu. Gerekçede, "Sıkıyönetim döneminde işlenen devlete karşı suçlara ve devlelin guvenliğini elkikyen kaçakçıhk suçlanna sıkıyönetim mahkemelerinde yapılan yargüamalar sırasında verilen cezalar, bu yasa hukmune göre antınlarak uyguianmaktadır. Bu maddeye gore, Türk Ceza Kanunu'na göre saptanan ceza, üçle birden yanya kadar arttınlıyor. Aynı suçlu DCM'de ya da genel yargıda yargılanuken, aynı arttınm yapılmıyor. Bu hükmü sıkıyönetim mahkemeleri de anayasanın eşitlik ilkesine aykın buluyor" denildi. ASA ONERİSI Mecliste dün Stopaj kalksın SHP Tekirdağ milletvekili Enis Tü' (üncü, zirai kazançlarda stopaj yönteminin kaldınlmasını içeren bir yasa önerisi hazırladı. Enis Tütuncü'nün TBMM Başkanlığı'na verdiği yasa önerisi, zirai kazançlarda stopaj uygulamasını tamamen kaldırıyor. Gelir Vergisi Yasası'nın bazı maddelerinin yürürlükten kaldınlmasını öneren yasa önerisinde, "asgari vergi uygulaması da stopaj yöntemi ile birlikte vergi sisteminden" tamamen çıkanlıyor. MİT raporu... ANAP grubu, Başbakan TUrgut özal'ın önemli randevulan nedenıyle loplanamadı. öğle saatlerine kadar sessiz olan ANAP kvlisi özal'ın Meclise gelmesiyle birden hareketlendi. SHP ve D YP genel başkanlan, her konuya değindikleri konusmalarıyia parti grup toplantılannda kulisteki hareketliliği sağlayamadılar. Kulislerde gün boyu "zakkum" ve "M/Traporu" ağırlıklı konusmalar yapıldı. Zakkumcu doktora hak verenler çok azdu TRT yöneticileri, Meclis kulislerinde de zakkumcu doktor yayını ile ağır elestihlere uğradılar. M/T raporunun kulis sohbetlerine yansıyan en renkli bölümü ise "Damat Asım Bey'in kaçırılmasıyla" ilgiliydi. Genel kuruida Türkiye'de enflasyon olmadığını söyteyerek parti yönetiminin gözüne girmeyı amaçlayan Erol Zeytinoğlu, daha kiirsiiden inmeden ANAP kulisinde suçlanıyordu. Konuşmayı dinlemeye tahammül edemeyen bazı A NA P'lılar, Zeytinoğlu 'nun göze girme hevesinin llhan Aşkın'ı bilegeride bıraktığını söylemekten kaçmmadılar. Ulastırma Bakanı Pakdemirli'nin Adnan Menderes Havaalam ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, insana verilen değeri anlatıyordu. Pakdemirli, tzmir'in hava trafik kapasitesinin az olduğu gerekçesiyle "Menderes Havaalam 'na ILS radar sistemi öngörülmediğini" söyledi. Pakdemirli'ye göre bu havaalanına "saatte 12" uçak miyordu. RT tartısması DYP grubunda TRT konusu tartışılarak TBMM Başkanjığı'na TRT hakkında gend görüşme açılması için önerge verilmesi kararlaştınldı. Söz alan Genel Başkan Demirel, TRT'nin rejim önunde engel olmaktan çıkanlması gerektiğini belirterek, TRT'nin her zeminde özellikle TBMM'de yapılan tartışmaJarı, gö T NDEM 9> Meclis Genel Kurulu'nda bugun SHP'nin radyasyonla ilgili Meclis araştırması Önergesi var. • ANAP grubu saat 10.00'da toplanıyor. • Bütçe Komisyonu'nda tasarruflann teşviki tasarısı görüşülecek