18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN 8 Y Y B 8 Y 8 B B B K B Y K B K K B 14° 2° 8° 3° 12° 8° 12° 1° 2°6° 5» i° 8° 5° 8° 4° 8 4° 8° 12° 3° 8° 3° 4" 4° 7° 0° 8° 4° 1° 5° 12° 4» (P8° 8°1° 7° 1° y 13° 6" DiyarDak' B 10° 3°Man« Adans B 5° 5° K Maras B 7° 1° Eane leıeoroloıı Genel Mğdüriuju nden alııun Mei p bilgıye gfa. yurdun kuay « dotiusu parçati Y 6° 3° ErjınCan K 2°5° Metan Adıyarnan çok bukitKı. Orta « Doju KaraMne. Iç AmB 4° 5" Erîurgm K J Afyon dob'nun dogusu. Daju AUene ile. DoOu « B 8° 3» Muş K 8° AOrı G i M Ml g C ) C ş 00 y * 8 8° 1° GazıanteD Y 10° 4°NıOc)e g Ankjra Y 8° 5°Ofdu le parçak s Mutkı geçecek. yafetar Iç AnaY 14° Antakya dokı'nun doOuaı. Ortt ve DoQu Karadmz'in 6 13° 4° Gimüstıane Y 4° 2° Rue Antalya 2° Hakkân V 0° 8° Samsjn < tosMari h Ooftı AnMokı'nın kuay ve doY 6° Artvın B B° 4° Surt OutMdı M ı l a r « k > 4 n w ve t K dfier yerB 15° 2° Ist>aft3 tylın knfe rtour şMnde DHat H H SCAKB 8° 0° IstanOul B 6° 1°Sınop Bahtes» 2° \m,ı B 12° 1°Sıvas UÖ: SnwnB I * deftittk o t m ^ a c * RÛ26 8° aıeck GAR: Kıaey vt doOu yfcHeftten hafif. arasına K f> 5° Kare Y •8° !«• lefcırdaO Btngai orta tamm. yurdun bmtasimlerindenKUVK f 5°Kastamonu B 4°4° Trateon Brtte «tttct mcak. Oenalerde yıide ve poytaaoan 2. Ese. ltomanwBabKaradefM(ieyryer25ıla3m«r«dolayın<laola Bokı B 5° 7°t° luncelı 35. Egt. M v m n w BHı Kmderizte 67 cak. Van GOu'nde l a a . çok bulutlu. kartt larışık yajmurtu getecek. ruzB 8° 0° Kır«â*ı 8 5° 4" UşaK l u n a M . saafe KW1. Ege, Marmara vc Baa gâr kuay ve doju »önlerien haM arasıra orü taıvvene e*c»k.oötoçük B V tFKonya B 5°3° Van K n t M t t e 2 M 3 deno m i t « a tstcet DEdalgal, g*us uatt{|ı 24 km dotayında oücak Y 6° !°Kutalıya B 7° 2° Yozgat MZ:ttıMVdalgat.Egc.Mınnm*8al>KaDerutı 8 11» TMaötya 10° 2°Zon«uKUt ndeniztlt kaba (talgılı. Alga yulscW«i 1 ıla *açm Bbulutlu Ggünest Kkarl, Ssot YyaJmurlu HABERLERtN DEVAMI DÜNYADA BUGÜN 17 ŞUBAT 1988 MEHMED KEMAL POUTIKA VE OTESI Sendika Ne Demektir?.. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, kısa adıyla DİSK, beş imzalı bir formalite ile 'kapatıldı' denince, kapatılmış mı oldu? Eğer öyle olsaydı, bugün yüzbinlerce işçinin temsilcisi olan kişiier halkın oylarıyla Meclise girebilirler miydi? Abdullah Baştürk'ün dediği gibi, işkence yapanlar, sindirmek isteyenler nerdeler, işçiler nerdeler? İşkenceciler, 'işkence yok, işkence yapılmadı' diye köşe bucak kaçarlarken işçiler gene fabrikalarda, tarlalarda, işlerinin başındalar. Fabrikalar, tarlalar, işler onlarsız olmaz. Ama beş imza i!e her şeyi çözümleyecekierini sananlar unutulurgider. Belki verdikleri acı, döktürdükleri gözyaşı unutulmayacaktır. Gene Abdullah Baştürk'ün konuşmasından şu sözleri alalım: ".. Davutpaşa'yı, Metris'i gördük. İşkenceyi, hucreyi, beton ve demiri, zindanları yaşadık. İşçi sınıfı düşmanlannın işçileri horlama çabalarına tanık oldnk. Ama gene demokrasi ve DİSK Ukelerini savunuyoruz." Kimse yadsımasın, şu ortada dönen, dolanan bütün işlere karşın ülkede demokrasi yoktur. Demokrasi işlemiyor. Demokrasi gündemdedir. Çünkü ülkenin üstüne bir karaltı çökmüş hâlâ kalkmıyor. Tıpkı Başkent üstüne çöken kömür dumanı gibi. Eski kararlar perde ardında işliyor. Milli Emniyet raporiarı ile insan avcılığına gene çıkılıyor Demokrasi ve insan haklan başta gelir. Ülkenin bütün demokratları nasıl insan haklarmın işlemesine ve demokrasiye muhtaçsalar, bunlar kalkmadıkça başkalan da muhtaç olacaklardır. İnsan haklan ve demokrasi herkese gereklidir. Bir ülkede insan haklan ve demokrasi yoksa bunu özleyenler soluksuz kalabilirler. İlhan Selçuk arkadaşımızın dediği gibi, insan haklan herkese gereklidir. Bugün insan haklannı çiğneyenlere de, muhtaç olduklarında gereklidir. Her dönemde, her iktidann dümen suyunda giden işçi federasyonları vardır. Onlar ne kapatılırlar ne mahkemeye verilirfer ne zindana atılırlar ne betonlarda yatırılırlar. Her zaman bir elleri yağda, bir elleri baldadır. Baskı ve zulüm iktidarlarına, ödünç bakan bile verebilirler. İşçinin sendikal haklannı kısan yasalara oy da verirler. Sonra bunu baskı altında yaptıkla«nı bile soylerler. Ama herkes bilir ki işçi haklarmın gerçek temailcişi değildırler. • DİSK'İ içine sindiremeyen bir rejim hiçbir zaman demokrasi dfegildir. DİSK yoksa, orada demokrasi de yoktur. vardır diyenler yjlan soylerler. DİSK'i daha işin başında nelerle suçlamadıItf. Bunlann arasında Meclisi kapatma gelir. Oysa Meclisi DİSK kjpatmadı. Beş kişi biraraya gelerek Meclisi de, siyasal partilei de kapattı. Anayasayı rafa kaldırdı. Demek kimmış Meclisi kspatan? Kimmiş anayasayı rafa kaldıran? Her şeyi değiştiren, başka kılıkiara sokan kimlermiş? Bunlann hepsi belli oldu. Bugün işçiler gerçek sendikalanndan yoksundurlar. Demokraıiden yoksundurlar. Siyaset yapmadan yoksundurlar. Parabtbalan siyaset yapabilir, işçiler yapamaz. İşçiler demokratik olırak haklannı arayamazlar. Ülkede gerçek demokrasi yok ki ansınlar. DİSK'e, kapıları açılarak demokratik haklan verilmiyor. Her döiemin dümen suyunda giden sendikacılar ortaya çıkarak DBK'in demokratik haklannı savunmuyorlar. Hâlâ tavşana kaç, ta:ıya tut politikası izliyorlar İşçiler açık ve kapalı sendikalarırda siyaset dışı bırakılmışlardır. Bir yanda işveren dolu dizgiı siyaset yaparken bir yanda işçiler sendikalarında siyaset yaoamamanın acısını çekiyorlar. Kimse de, "Böyle sendikacıIricmıoiur?" diye sormuyor. Hadi beş imzalılar bir yerlerden aldıklan esinle bunu böyle yapma zorundaydılar. Peki, bugünün demokrat görünenleri yanlışlığı neden düzeltmiyorlar? Neden gerçek sendikal hakların alınması savaşımı verilmiyor? "Ben işçidenyanayım" dıyen siyasetçiler var. Böyle mi işçiden yana olunur? Başti>k'ün şu sözlerini alalım: "DISKbir umut olarak yaşıyor. Çünkü o, emek ve demokrasi demektir. Sendika özgürlüğü ve grev hakkı demektir. Düşünce ve yaşa/TB özgürlüğü demektir. İşçi sınıfmın onuru ve geleceği demektir.' Demokasinin gülleri açtığında bunlann hepsi olacaktır. Hapıshanela boşalacak, işkenceler kalkacak, gözyaşlan dinecek, insan naHan yetkinligi ile işleyecektir. Her şeyin başı, her zaman derrokrasi... K«Mre« Washinglon Y 6° Zunh S 5° ARDINDAKI DEE\M:Maddeninne GERCEK olduğunu bilmiyoruz (Baştarafı 1. Sayfada) Sıradan bir yurıtaşın da bilebileceği gibi doktorlar hasta tedavisinde her maddeyi ilaç diye kullanamazlar. Böyle bir başıboşluk tıp alamnda önüne geçilemeyecek anarşi ve trajediler yaratır. tlaç, çeşitli bilimsel deneylerden ve aşamalardan geçtikten sonra oluşur. Dünyada ve ülkemizde geçerli kural budur. Kansere karşı başıboş zakkum tedavisini bugün onaylayan kişi, insanı kobay yerine koymaktadır. Böyle bir yaklaşımın ne kadar tehlikeli olduğunu yinelemeye gerek var mı? Bir hastalığa karşı kullanılan maddenin ilaç kavrammm çerçevesine girebilmesi için gerekli süreçler, özel ve resmi denetlemeler bütün dünyada saptanmıştır. Bilimin geçerli olduğu alanda siyaset yapılması çok sakıncalı bir gidişe kapı açabilir. Gerek televizyon yönetiminin gerek Sağlık Bakanlığı 'nın bu alanda çok tedbirli ve ihtiyatlı olmaları gerekir. Kansere karşı zakkum tedavisi konusunda bir referandum düzenleyip her mahalleye seçim sandıkları koymak ve halkm verdiği oylann sonucuna göre karara varmak neyaztk ki olanaksızdır. Ama televizyonun yayımlarına, kimilerinin söz ve yaztianna bakarsamz. bu alanda demokrasi geçerliymiş gibi bir sanıya kapılıyoruz. Ülke yönetiminde bir türlii benimseyemediğimiz demokrasiyi kanser ilacını saptarken kullanmak, bu yolda yaya kaidığımızı göstermekten başka bir işe yaramayacaktır. • * * NE NE KADAR ZAMLANDI? Ürüniin adı Gı<ia EtBahk Kurumu kıyma (kg) EtBalık Kurumu kuşbası EtBahk Kurumu biftek Piyasada kıyma Pirinç (kg.) Ayçiçekyağı (kg.) Makarna (kg.) Margarin (250 gr.) . • SEKsüt pastörize (1 lit.) SEKyoğurt (yarım kilo) Seyyar sütçüde süt (kg.) Ekmek (1 ad.) Simit (1 ad.) Piliç (kg.) AEG1300 buzdolabı AEGLavalux çam.mak Arçelik351 lüks buzdolabı Arçelikşanzıman. çam.mak Arçeliksüper elekt.süp Arçelik213 56 ekr. TV ITTMeta 56 ekr TV ITTMeta P/S video Toshiba 56 ekr. TV Philips 56 ekr. TV TofaşDoğan otomobi! TofaşŞahin oıomobil Renault 12 TX Opak ;.., Renault 12 TSW metalik MANAŞ klimalı otobüs Otomarsan0303 teşviksiz Demirdöküm radyatör Demirdöküm şofben Sümerbank BOnyan halı/m1 Sümerbank makine halı/m1 Sümerbank lsparta halı/m1 Sümerbank Ladik halı/m' Sümerbank Hareke halı/m1 Gümüşsuyu halı/süper/m1 Gümüşsuyu halı/norm./m1 Yılbası Şimdiki Zam fiyatı (TL) fiyatı (TDonnı 1» 2.150.. 2.450.. 2.750.. 3.800.. 600.. 900.. 550.. 260.. 350.. 350.. 350.. 130.. 100.. 1.800.. 2.600 3.100 3.500 4.200 .1.200.. .1.250. ...600. ...320. ...420. 450. 500. 150. 200. 1.900. ..21 .26 ...27 ..10 .100 ...40 ...10 ,..20 .20 ..29 ..43 ,..15 .100 ...6 Her gün yeni (Baştarafı J. Sayfada) rına yapıian zamlan şöyle özetlemek mümkün: Gıda maddekri: Yıl başının hemen ardından EtBalık Kurumu'nun et ve et ürünlerine yüzde 2127 arasında zam yapmasının ardından piyasada da fiyat hareketlenmesi yaşandı. Piyasada da kıyma ve çeşitli et üriinleri fıyaü ortalama olarak 3800 liradan 4200 liraya kadar yükseldi. Aynı olay sütte de meydana geldi. SEK'in (Süt Endüstrisi Kurumu) süt ve süt ürünlerine yüzde 2029 zam yaptığım açıklamasının ardından seyyar sütçüler de sütün litre fıyatını yüzde 43 arttırdılar. Yeni zamlarla SEK'in litrelik pastörize süt Tıyatı 350 liradan 420 liraya, seyyar sulçünün sattığı sütün litre fiyatt ise 350 liradan 500 liraya cıktı. En temel gıda maddesi sayılan ekmeğin adet fiyatı yüzde 15*lik zamla 130 liradan 150 liraya çıkarken, yağ ve bazı bakliyaı ürünlerinde görülmedik fiyat artışlan yaşandı. Yağ açığının belirgin hale gelmesiyle başlayan sıkıntı ve spekülasyon ortamı sonucunda ayçiçek yağının kilo fıyatı yüzde 40 arttı. Toptancı piyasada 1250, peıakendede ise 1500 lira civanna yaklaşan fiyatların yıl sonuna kadar 2000 lirayı bulacağı tahmin ediliyor. Pirinçte ise ithalata getirilen fon uygulaması, fiyatlan tırmandıran başlıca etken oldu. Elinde pirinç bulunduran tüccar her gün yeni fiyat istemeye başlayınca pirincin kilo fiyatı yüzde 100 artarak 600 liradan 1200 liraya fırladı. HükUmetin temel gıda maddelerinden yüzde 3 KDV alınmasına ilişkin karanrun uygulanmaya başlamasıyla da piyasada fiyatlan n "fırsal bu fırsatür" yaklaşımıyla önemli ölçüde arttınldığı gözlendi. Yüzde 3 KDV, tüketiciye ytizde 10'lann üstünde fiyat artışlanyla yansıdı. Dayanıklı tüketim mallan: Başta buzdolabı, şofben, çamaşır makinesi gibi beyaz eşya ürünleri olmak üzere, otomobil ve birçok otomotiv ürününün fiyatı yüzde 627 arttınldı. Derairçelik ürünlerine yıl başmdan önce yapıian zamlan ve diger girdilerdeki anışı gerekçe gösteren Uretici kuruluşlar fiyatlanna çoğunlukla bir defada yüzde 20'lerin üstünde zam yaptılar. Otomobile Tofaş'ın yaptığı yüzde 22'lik zam son yıllann rekorunu kırarken, buzdolabında fıyatlann tabanı 300 bin lira, çamaşır makinesinde yaklaşık 400 bin liradan, renkli TV'de 700 bin lira, otomobilde ise 5 milyon liraya yükseldi. lnsaal malzemeleri: Başta çimento, kum olmak üzere seramik, klozet, lavabo gibi viırifiye ürünlerine yapıian zamlar ücretlilerin konut sahibi olmalannı daha da güçleştirdi. Artan maliyetlerle, kooperatifler üyelerinden her ay daha çok para istemeye başladılar. DETAM Başkanı Sevim Büyükdevrim, Özel'in kendilerine hülasamn formülünü vermediğini belirterek "hülasamn içeriğini bilmiyoruz" dedi. Toplantıda zakkum yapraklarmın zehirli özelliği hatırlatılarak vatandaşlar uyarıldı. Haber Merkezi TRTnm "Mkkum otayını" başlattığı ilk gunden bu yana Op.Dr. liya Özel'in destekçisi durumunda görünen, ancak bilim adamlarınm karşı çıkışlanyla deney sonuçlânnda geri adımlar atmaya başladığı gözlenen tt) Deneysel Tıp Araştırmalar ve Uygulamalar Merkezi (DETAM) Müdürü Prof. Sevim Büyiikdevrim dün lstanbul'da bir basın toplantısı düzenledi. Ziya Özel'in (merkeze hangi nedenlerden olduğunu halen çözemediği bir gerekçeyle) eldeki hülasanın formülünü vermediğini belirten Prof. Sevim Büytikdevrim, "Kanser tedavisi Ue ilgili verdiğimiz sonuçlar, bizim kullandığımız tiimör tipi açısından uyguladığımız deney koşullannda geçerlidir" dedi. Toplantıda sözünu ettiği "balb/c" adı verilen farelerde öldürücü dozun denendiğini, (LD^j) bu dozun 0.8 mililitre olarak hesapladıklannı vurgulayan Büyükdevrim, "Peki bu dozun içinde kaç milignun etken madde va|dır?" sorusunu ise "İşte bütün mesele bu. Hülasamn hangi maddeyi içerdiğini, cinsiai ve içindeki miktartannı bümiyoruz. EBmizdekı dozu 60 defa düşürerek farelerdeki sonuçlan ölçüyoruz" şeklinde cevaplandırdı. Toplanlıda DETAM'ca NQ' maddesini tanıtıcı bir makale hazırlandıgı, bu makalenin yurtiçi ve yundışında tanınmış dergilere yollanacağı bildirildi. Prof. Sevim Büyükdevrim, basın toplantısında eldeki hülasanın 60 defa düşurulmesı halinde farelerde tümör gelişiminin yüzde 100 oranında engellendiğini, yasamda kalmanın ise yüzde 50 oranında olduğunu vurgulayarak, "Aocak olüm oranıada hiçbirinin tümonın etkisiyle geFcekleşmedigini belirtmek isterim" dedi. Balb/c farelerinde denenen 0.8 mililitrelik dozun insana uygulandıği takdirde toksik olmayacağına da değincn Büyükdevrim özetle şunlan sflyledi: "N.O'nun kanser üzerine etkileri tarafımızdan farelerin Ehrlich ascites tümöründe denenmiştir. İlk vapılan çalışmalarda kullanılan doz nedeniyle hiçbir etki bulunamamıslır. Fakat şu sıralarda sözü edilen bazı çalışmalarda olduğu gibi, bu aşamada karar verseydik madde etkisizdi diyebilirdik. Ancak yüzde 50lik sonuçlardan sonra çalışmalanmızı çeşitli yönleri ile halen sürdürmekteyiz." Toplantıda "Özel'in kendisinin de ifade ettiği gibi 1500 hastada bu hülasayi dene>«rek kobay şekline sokulması konusunda ne diişünüyorsnnuz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "S«yın Özel Panorama programında da belirtildigi gibi mahkemeye çıkmış, hülasayı lerminal ölüm halinde dunımdaki hastalarda denediğini belirterek. haslalannın şahitligiyle beraat etmiştir. Aynca biz kendisinin destekçisi değiliz. Sadece lareler üzerinde bize verilen hülasanın etkilerini araştınyoruz. Sanınm iki ay içinde calışmalanıruz ynyın aşamasına gelecektir." Prof. Büyükdevrim, elde edilen extrenin toksik (zehirli) olmadığını ancak söz konusu extrenin hazırlanması için kullanılan zakkum bitkisinin zehirli etkisi olduğunu belinerek, vatandaşları uyardı. Büyükdevrim zakkum yapraklanndan elde edilecek solisyonlann son derece tehlikeli sonuçlar yaratabileceğini vurguladı. : Davanıklı t&kettaı M İ I a n Temlzlik nranleri 438.000. ..22 359.000... 355.000... 440.000. ..24 343.000... 430.000. ..25 308.000... 385.000. ..25 260.000. ..27 205.000 ..10 870.000 791.000 ...6 713.000 756.000 .18 886.000 750.000 .10 805.000 732.000 .13 765.000 862.000 ..22 9.365.000 7.666.000 7.269.000 ...22 5.930.000 ..15 6.065.000 6.970.000 ..17 6.642.000 7.655.000 122.304.000 . 150.752.000 ..23 135.500.000 . 154.500.000 ..14 .12 29.550 33.875 111.500... 129.500 ..16 ..13 95.000... 107.500 ..II 29.400 26.500... 67.700 ....9 62.000... ..16 162.000 140.000... ..12 252.000 225.000... 31.130 ..15 27.100... .19 22.400 18.'800... 600... 535... 235... 150... 1.000... 6.250 6.900... 6.028... :27.700... 60.700... 21.400... 5.750... 27.600... 6.750... 52.640... 48.160... 6.000... 358... 378... 278... 3.000... 780 690 270 180 1.250 7.000. 8.000. 7.000. 33.350. 71.100. 26.100. 6.400. 29.800., 8.750. 58.240. 53.200. 7.600. 384.. 404 304 3.250 41.900.. 77.550., .2.250.000.. .4.000.000. .1.315.000.. ...636.000.. .2.084.544.. 1.980.000 1.597.000 1.774.080 22.000 80.000 .30 .29 ..15 .20 ..25 ,..12 .16 .16 ..20 ..17 ..20 ..11 ....8 ..30 ..11 ..10 ..27 7 7 9 8 ....9 ....9 ....5 ...13 ....6 ...6 .110 .102 ...68 ...63 ...57 ...60 laşaat •talcemelerl Alo 275 gr. toz deterjan Omo 260 gr. toz deterjan Hacı Şakir banyo sab. (Ad.) Selpak mendil (adel) Selpak tuvalet kâğıdı Çanakkale sera.düz/ex./m! Çanakkale seramik uzay/m' Kalebodur fayans beyaz/m1 Toprak Ser. 40x50 lavabo Toprak Ser. klozet Serel 40x50 lavabo EGA kısa musluk ECA banyo bataryası Plastik boya 3.5 kg Dökme çim. (ton) Portland çim. (lon) Kum m3 Normal benzin (lit.) Süper benzin (lit.) Gazyağı motorin (lit.) Tüpgaz (12 kg.) Zakkum çare mi? (Boftarafı 1. Sayfada) Deney hayvanlannda denenir. Bu deney dönemine (birincf basamak) denir. Bu dönemde etkisi görülürse bilimsel bir kunılun İ2ni ve hastalann onayı ile hastalarda kullanılarak, denenebilir (ikinci basamak). Yalnız kanser konusunda hayvan deneylerinin bir özellığini vurgulamak isterim. Nedeni kesin belli ve tek nedene bağh hastalıklarda deney hayvanlannda hastalığı aynen insanda görülene benzetmek olasıdır. (Farede şeker hastalığı veya tüberküloz yapmak gibi). Kanserde ise neden belli olmadığından ve muhtemelen birden fazla etken söz konusu olduğundan ne kadar yakiaşılsa da üısandaki kansenn tam benzeri deney hayvamnda yapılamamaktır. Bu gerçeğin uygulamadaki bir sonucu da şudur: Halen kanserde etkisi kabul edilen ilaçlar deney hayvanlannda mükemmele yakın etkinlik sağlar iken, hastalardaki uygulamada başarı çok daha az oranda ve sınırlı kalmaktadır. Bugün için kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar da iki ana grupta toplanır. Birinci grup, kanserli hücrelere doğnıdan etkili hücre öldürficüler (sitostatikler). İkinci grup ise hastanın veya deney hayvanının bağışıklık (immüne) gücünü coşturarak, kamçılayarak dolayh yoldan etkili olan maddeler (immünomodülatör ve stimülatörler). İşte tartışılan zakkum özünün de bu tür bir madde olduğu iddia edilmektedir. Bu dolaylı etkileri nedeni ile de, birinci gruptaki sitostatiklere yardımcı olarak kullanılmaktadırlar. Konumuz zakkum Ue ilgili tartısmalarda açıklık kazanmayan noktalara gelince: Bu madde canlıya zehir (toksik) etkisi yapıyor mu, yapmıyor mu? Maddeyi öneren Dr. Özel bitkinin tümünden bir öz hazırlamıştır. Hastalanna da bu özden vermektedir. İşte Cerrahpaşa Farmakoloji Anabilim Dalı'nın deney hayvanlannda zararsız olduğunu saptadığı bu özdür. Bu karar incelenen örnek ile sınırlıdır. Bitkinin tümünden elde edilen bu özün, kimyasal saflaştırılması sonucu ortaya çıkacak maddenin kimyasal yapısı ise değişiktir. Bu olay bir çiçeğin kaynatıldığındaki kokusu ile parfümün yoğun kokusu arasındaki farka benzetilebilir. İşte Panorama progranunda bilim adamlannın zakkumdan saflaşunlan maddelerin zehirli olduğu konusunda haklı itirazlan, bu farktan kaynaklanmaktadır. Görüleceği gibi gerçekte bir çelişki yoktur. Fark, kimyasal yapı ve yoğunluk sorunundan doğmaktadır. Sözü edilen maddenin gerek laboratuvar gerekse hastada denenen şekli saflaştınlmış şekli değildir. Gelelim bu ümit ve iddia karşısında Ulkemizde kanser tedavisi ile uğraşan klinikçilerin ilk günden beri bu olaya neden ümitle bakmadıklan konusuna: 1) 1974 yüında sunulan şeldi Ue hayvanlara toksik olmadığı saptanan madde, son günlerdeki urtışmalarda açıklandığı üzere hastalann da onayı ile Cerrahpaşa'da (50), Çapa'da (21), Ankara Onkoloji Hastanesi'nde (50) ve Hacettepe'de de hastada denenraiş ve olumlu bir etki saptanamamıştır. 2) Daha ilk günden bu maddenin bir immünomodülatör olabileceği düşünülmüştü. (Nitekim iddia sahibı de bugün bunu belirtmektedir). Kanser tedavisinde yardırncı ilaç olarak kullanılan ve immünomodülatör oldukları kesinlik kazanmış birçok ilacın (Bestatin, Lentinan, Levamisole, Coumarin, OK432) uygulamada faydalan çok sınırlı kalmaktadır. v . •*+»* Görüleceği üzere Dr. özel'e 19741976 yıllan arasında herkes yardım etmiş, ancak sonuçlarm başarısızlığı karşısında uygulamadan vazgecilmiştir. Bu açidan hastaları gözlemiş olan biz kanser uzmanlan ikinci basamak deneyi (hastada deney) başansızlıkla sonuçlanmış bir olayda; tekrar birinci basamak deneyine (laboratuvar deneyi) geri dönülmesindeki mantıgı anlayamıyonız. 3) AKM'deki basın toplantısında yurtiçinde deneyi yüriiten DETAM 1000 farede çalışıldığını söylerken, sonradan bu sayının 30 ile sınırlı oldugunun anlasüması, bu farelerin yarıya yakınının öldüğünün ve neden öldüklerinin bilinmediğinin belirtilmesi de güven sarsıcı olmuştur. Televizyondaki Panorama panelinde bu madde hakkındaki en önemli bilimsel destek, yurtdışından, maddenin canlıya zehirli olmadığı ve tümör eritici etkisinin varlığının doğrulanması gösterilmiştir. Hayvan deneyindeki anti tümoral etkinin varbgı aynen kabul edilse bile, bunun insandaki kanser hastalığında da aynı sonucu vereceği anlamını taşımamaktadır. Yukandaki bilgi ve gerçekler ısığında kanseri tedavi eden uzmanların karamsar beyanlanran nedeni "ön yargı" değil, yıllarca önce denedikleri bu maddenin, esas önemli nokta olan uygulama sonuçlannı bilmeleridir. Televizyondaki Panorama paneline kanser teda.n uzmanlanndan kimsenin davet edilmeyişi, bazı noktaların bulanık kalmasına neden olmuştur, ancak bu tutumu tartışmayı görev saymıyorum. Sorunu özetlersek bundan sonraki çalışmalann sürdürülmesine karşı değilim. Bu çalışmalar sonucunda zakkumdan bağışıklık kamçılayıcı bir ilaç elde edilmesi de olasıdır. Bu ilaç da bugünkü yüzlerce kanser ilacmın yanında yer alabilir. Ama bu, kansere çare ve en etkili sihirli ilaç bulundu anlamını taşımaz. tşte televizyondaki ilk sunuş biçimi ile kamuda uyandırılan bu ümit yanlıştır. Program sonunda kamunun ümidi o denli coşkulu olmuştur ki, tepkinin de bu coşkuya uygun olması tabiidir. Akarvakıt Çeşltll " Lassa oıo lastiği 38.300... Lassa kam. las 71.130... Etibank alüm.ton 2.150.000... Etibank Blister bak 3.500.000... SEKAl.ham. kâğ. 5560 gr 1.25O.OOO... SEKAgazete kâğ. 5154 gr 600.000 PETKİMPolietilen (ton) 990.976... PETKİMPolietilen yük.yoğ 981.120... PETKİMPVC 949.760... Polipropilen 1.296.400... Ayakkabı 14.000... Çizme .' 50.000... Futbol OzaFa bağlanıyor Spor Servisi Başbakan Turgut özal'ın hazırlatığı ve önumuzdeki günlerde Meclie sunulacak kanun tasansına göre lutbol, Başbakanlığa bağlanıyor. Ba;bakan gerek görürse 350 dolayınd» genel kuml üyesinin seçtiği fedffasyon başkam ve üyelerini görevduı alabilecek. Tasanya göre, profesjonel kulüpler isterlerse şirkelleşebikcek ya da bir şirkete kiraya verileVilecek. Htr türlü anlaşmazlık mahtemeler yefine federasyon tahkim kurulunda çözülecek. Kulüplerin maç gelirleri de her türlü vergi dısmda kalacak. Futbola da el atan Başbakan Turgut özal, haurlattıgı "Türkiye Fulbol Federasytnu kuruluş ve görevleri hakkında kanun tasana" önümüzdeki günlırde Mecliste görüşülecek. Dün Bjşbakan Turgut özal tarafından açıkanan tasanya göre 50 yıldır Beden Tefciyesi Genel Müdürlüğü'nün yönettği futbol, Başbakanlığa bağlanıyor. Kanun tasansuda Futbol Federasyonu yönetim ve ran kurullanmn seçimi için yaklaşık35O kişilik bir genel kurulun oluştırulması öngörülüyor. Bu genel kunlda 1. lig profesyonel kulüplerindn üçer, 2. ligden ikişer ve 3. ligden birer temsilciyle, Futbol AntrenörlerDerneği. Türkiye Spor Yazarları lerneği, Amatör Spor Kulüpleri Kjnfederasyonu. Futbol Hakemleri Dernegi başkan ve yürutme kurulları üyeleri, en az 50 kez milli olmuş eski futbolcular yer alıyor. Bu genel kurulun seçeceği yönetim kurulunda, 1. lig kulüpleri temsilcüerinden beş, 2. ligden dört, 3. ligden üç üye bulunuyor. Dört yıl için göreve gelen federasyon kurullan Başbakan'ın gerek görmesi durumunda görevden almabiliyor. Federasyonun gelirleri arasında Türk Sporu'nu Teşvik Fonu'ndan ayrılacak paranın yanında Spor Toto ve Loto'dan kulüplere verilen ödentinin %20'si, kulüplerin maç gelirlerinin %10'u, statlardaki reklarn gelirlerinin %25'i, kulüplerin TRT naklen yaymlanndan aldıklan gelirlerin Vt 10'u yer alıyor. Aynca kulüplerin maç gelirlerinin tümü her türlü vergi dışında kalıyor. Tasanya göre her türlü uyuşmazhkta ıdari ve adli mahkemelere gitme yolu kapatüırken sorunlann federasyon tahkim kurulunda çözülmesi benimseıuyor ve bunun için kulüplerden adli ve ıdari mahkemelere başvurmayacaklarına dair taahhütname isteniyor. Kulüplerin profesyonel takımlannı şirketlere devredebileceği ya da kiraya verebüeceği yeni bir degişiklik olarak kanun tasansında yer alırken ilk genel kurul toplantısının da 1988 yılı mart ayının ilk haftasında yapılması öngörülüyor. TİSK: Zam yapacağız öte yandan çahşanlann aylık ve ücretlerinden yüzde 2 oranında kesinti yapılmasını, işverenlerin de buna yüzde 3 oranında katkıda bulunmasını öngören "çalışanların tasarruflarının teşvikine dair kanun tasansı"nın yasalaşması halinde doğacak yüzde 5 oranındaki ek külfetin tamamı halka fatura edilecek. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkan Vekili Refık Baydur, tasanrun yasalaşması halinde işverenlere yüzde 5 oranında yeni bir yük getireceğini bildirerek, bunu telafi için ürettikleri ürünlerin fıyatlarına toplam kesinti oranında zam yapacaklarını açıkladı. Zakkum Borçlam borçla ödeyeceğiz (Baştarafı 1. Sayfada) rını kaynatıp içince yaşamından oldu.Dünkendileriyle görüştüğümüz İzzet Şakacı'nın yakınlan bir hayli üzgündüler. Eşi Sabriye Şakacı konuşabilecek durumda değildi. Oğlu Semih Şakacı ise önceki gece 23.00 sıralannda meydana gelen olayı şöyle anlattı: "Babamda özellikle emekli olduktan sonra astım ve kalp yetmezliği hastalığı başgösterdi. Birçok kez doktora götürerek kendisini ledavi ettirdik. ilaçlar aldık. Biraz da yaşUlığı nedeniyle pek iyUeşme görülmedi. TRT'nin gecen gün zakkumla kanserin tedavi edüdiği yolundaki haberi hepimizi çok etkilemişti. Babam da ikide bir 'zakkumla iyileşeceğim' diye söylenip dunıyordu. Biz hiç ciddiye almanustık. Dün (önceki) akşam biz fark etmeden dtşanya çıkmış ve kendi yetiştirdiği zakkum çiçeğinin yapraklannı toplamıs. 'Baba bunlan ne yapacaksın' diye sorduğumuzda 'kaynatıp içeceğim ve iyileseceğim!" dedi. Semih Şakacı, babasına yapraklan kaynatıp içmemesi için uyarıda bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "On beş dakika sonra mutfaklan dışanya cıktı. Bir çay bardağının içine doldnnnuş kaynallığı suyu. Hatta 'sizler de için' diye bize ısrar etti. Keadisine engel olmak isledik. ama olmadı. Öte yandan, Yusufpaşa'da meydana gelen bir başka olayda ise kemik iliği kanseri olduğu bildirilen Mehmet Erl:i, aynı yöntemle zakkum çiçeğinin yapraklannı kaynatıp içince ağır şekilde zehirlendi. İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Servisi'ne kaldınlan Erkişi'nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. «3SSf tfgSSBSgü ^.^5, ,o^Su ^V^I*«rrtfS3^33* i *^!e'eçen s e t v e . . • X98İ O88 ^ , feta*»* ÛP enc>s . > * ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bu yıl içinde ödenmesi gereken toplam 7 milyar 265 milyon dolar tür tanndaki dış borç faizi ve anapara taksitleri için 5 milyar dolarhk yeni dış borçlanma yapılması gerektiği bildinldi. Hazine ve Merkez Bankası uluslararası piyasalardan 2 milyar dolar anyor. Verilen bilgiye göre, bu yıl toplam 2 milyar 950 milyon dolar tutannda faiz, 3 milyar 900 milyon dolar tutannda anapara taksidi ve 415 milyon dolar tutannda da IMF ödemesi yapılacak. Yetkililer, faiz ödemelerinin cari işlemler hesaplan içerisinde finanse edilecegini, 3.9 milyar dolar tutanndaki anapara ödemesi ile cari işlemlerde beklenen 1 milyar dolarhk açığın ise yeni borçlanma ile kapatılacagını belirttiler. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarbği'nın yaptığı programa göre, 5 milyar dolarhk dış borç ihtiyacırun 3 milyar dolarhk kısmı hazır durumda. Müstesarhğın verilerine göre bu tutann 1.4 milyar dolarhk kısmı yürüyen proje kredileriyle, 1 milyar dolarlık kısmı bindirilmiş faizlerle birlikte kısa vadeli dresdner hesaplanndan, 500 milyon dolarhk kısmı orta vadeli dresdner hesaplarından, 200 milyon dolarlık kısmı da net yabancı sennaye girişimlerinden karşılanacak. Geri kalan 2 milyar dolarhk dış borç için henüz kesin bir bağlantı gerçekleşmediğı, ancak bu konuda da görüşmeler yapıldığı bildirildi. Yetkililer, 2 milyar dolarhk dış finansrnan ihtiyacırun bir bölümünün Cofinansman kredileriyle, bir bölümünün Avrupa lskan Fonu kredileriyle, geri kalan bölümünün de para piyasaları kredileri ve tahvil ihraçlarıyta sağlanacağını kaydettiler. Futbolumuz Ozallaşıyor (Baştarafı 1: Sayfadcl lunıuz, bundan böyle Başbakanlığa bağh bir kurum olarak çsğ atlayacak. Amaç bu, ancak ortaya lonulan taslak yer yer eksik ve boşbUarla dolu. Hatta çoğu maddelem çeşitli yorumlarla çok kısa süre sonunda deforrne edileceği apaçık 6rıada. Önce şunu belirtelim M, futbolun çeşitli bürokratik engellerden arındırıldığı bu yasa tasarısı bugüfle^kk görev yapan federasyo.nların forınaHte şikâyederine son vere*k nitelikte. Bir bardak çayın hesalını yapan bürokralların yerini artıkdoğrudan doğruya Başbakanlık alatak ki, bu da futbolu organize edentre büyük bir rahatlık geıirecektir. İkinci önemli konu, b» tasannın yasallaşması durumunda kulüpler. futbol takınılarını kendi luracakları bir şirkete veya bir başka kuruluşa kiraya verebilecekler. Oysa bugüne dek Dernekler Yasası'n» tabi olan kulüpler. tek kuruşluk tic»reı yapamadıkları için taşıma suyla değirmen döndürür gibi şuradan buradan sağladıkları teberru veya borçlarla yaşamlarını sürdürmekteydiler. Bu yasa, kulüplere ticaret hakkı verdiğine göre bundan böyle kulüpler de gelir ve gider tablolannı daha ciddi biçimde değertendirmek zorunda kalaeaklardır. Ve labıı Başbakanlığa bağlanmanın bir başka rahat yönü de Türk Sporunu Teşvik Fonu'ndan dilediği gibi yararlanma olanağıdır. Ancak bu yasanın maddeleri arasındaki boşluklar, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne bağh amatör futbol federasyonunun konumu, işlerliği ve kıymeti harbiyesinin ne derecede olacağı, FlFA'nın kimi kabul edip etmeyeceği zihinlerde henüz netleşmemistir. Açık olmayan bir başka konu, kulüplerin hâlâ Dernekler Yasasfna, kuracakları şirketlerin ise Türk Ticaret Yasası'na bağlı olmalarıdır. Kulüp yönetimlerinin çalışma sisteminde kuşkusaz kanşıklıklar yaratacaknr. Çünkü yasa, kulüpleri demek olarak kalmak ya da şirkel olmaları konusunda serbeşt bırakmtştır. Bu da sistemdeki zincirin gelecekte kopmasına neden olabilecektir. Tamamen futbol çevrelerinden seçilen genel kurulun seçeceği yönetim kurulu ve başkanın, gerektiğinde Başbakan tarafından görevden alınabilnıesi ise lutbolumıızun özelleşeceği kadar Özallaşacağını da vurgulamaktadır. Mumcu'ya (Baştarafı 1. Sayfada) ralhan hakkındaki yaymlarda "sıfan ve hizmeti dolayısıyb" hakaret edildiği öne sürülüyor. Ercan Vuralhan'ın şikâyet dilekçesinden alıntılar yapıian iddianamede yazanmız Uğur Mumcu ile yazı işleri müdürümüz Okay Gönensin'in TCY'nin 273. ve 480/124. maddeleri uyarınc» cezalandınlmalan isteniyor. Davaya önümüzdeki günlerde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle