Katalog

17 ŞUBAT 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Rauî Denktaş: Iruk, yeni bir tanker vurdu LEFKOŞA (AA) Irak savaş uçaklannm Körfez'de yeni bir "süper tanker" vurdukları bildiriliyor. Irak resmi haber ajansı INA, Irak savaş uçaklannm önceki akşam Iran kıyüan yakınmda çok büyük bir deniz hedefıni vurduklarmı belirtti. Ajans, bir Irak askeri yetkilisinin, "Irak, Iran petroiü taşıyan araçlara saldırmaya devam edecektir" dediğini duyurdu. FKÖ, İsraü'i tehdit etti FKÖ tarafmdan yayımlanan bildihde "şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak' dendi. Arafat'ın yardımcısı Abu lyad, sabotaj yapılan feribot yerine yeni bir gemi kiralayacaklarım söyledi. LEFKOŞA (AA) Filistin Kurtuluş Örgütü, Limasol'da 3 FKÖ yetkilisinin öldürülmesı ve "dönüş gesi"ne yapılan saldından dolayı tsrail topralclan dışındaki Israil hedeflerine saldırarak misillemede bulunacaklarını açıkladı. FKÖ tarafmdan dün Lefkoşa'da yayımlanan bildiride, "Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacaktır" denilerek, "tsrail topraklan dışındaki İsrail hedeflerine saldırmamak volundaki Kahire Deklarasvonu'na sadıktık, ancak artık bunun tek taraflı olarak sürdürulmesi manüklı ve olanakb degUdir" ifadesi kullanıldı. Yaser Arafat, 1986'da Mısır'ın başkentinde yaptığı gezi sırasmda, FKÖ nun 1969'dan bu yana uyguladığı politikasını bırakarak, Filistin gerillalarının tsrail dışındaki Israil hedeflerine saldırmayı durduracağını açıklamıştı. Lefkoşa'daki bir FKÖ yetkilisi de Israil'e karşı nasıl bir misiUemede bulunacakları yolundaki bir soru üzerine, "Çok çesidi olasılıklar var. Çaresiz degiliz" dedi. Arafat'ın yakın danışmaru Abu lyad (Salâh Halaf), Limasol'da bombalı sabotaj sonucu hasara uğrayan Sol Phryae yerine bir başkasını kiralayarak İsrail'e gideceklerini söyledi. Kıbns Rum polisi ise, Limasol'da servislerinin, 14 şubatta Oç Filistinlinin öldürülmes ve 15 şubatta da sol Phryne gemisine yapılan sabotajla ilgili soruşturma yaptıklanm beürtti. Öte yancjan, FKÖ lideri Yaser Arafat, İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze'ye "derhal mavi bereUlerin gonderilmesini" istedi. Arafat, Torino'da yayımlanan Stampa gazetesine Tunus'ta verdiği demeçte, bu isteğinin, "İsrail askerlerinin vahşice ve sürekli saldınlanna maruz kalan Balı Şeria ve Gazze halkının yaşam ve haklannı korumayı hedef alan >erel komıtelerin hazırladığı 14 maddelik plana" dayandığını söyledi. Orgutunün "kurtanlan her yurt toprağında bir Filistin devleti kurnlmasına" ilişkin 1972 tarihli Kahire bildirgesine sadık kaldığını belirten Arafat, tsrail'in "sözde kaygılanm" gidermek için tsrail ile mustakbel Filistin devleti arasındaki sınınn BM askerleri tarafmdan denetlenmesini kabule hazır olduğunu da kaydetti. Arafat, " B M gücüniin sadece sının degil, müstakbel doletimiz anırlanrun içini de kontrol etmesini kabul edebiliriz" dedi. Bu arada Rum yönetimi sözcüsü, dün resmi bir açıklama yaparak geçen pazar günü Limasol'da üç yabancı uyruklunun ölümune neden olan bomba olayı ile Solfrini feribotuna bombalı saldında bulunulmasını kınadı. Rum sözcu, " H e r iki terör eylemınin faiUerinin adalet huzuruna çıkanlrnası ve olavlann açıklığa kavuşturulması için polisin yogun uğraş verdifcini" de söyledi. Tüm Israil hedeflerine misillemede bulunulacak KipHyanu nun seçümemesi "yeni bir umut" K.ipriyanu'yu uzlaşmaz olarak niteleyen Denktaş, diğer adayların, adada iki toplumun varlığını ve soruna bir çözüm bulunması gerektiğini kabul ettiklerini söyledi. İZZET RLZA YAL1N LEFKOŞA KKTC Cumhurbaskanı Rauf Denktaş, Rum başkanlık seçiminin ilk tunında Spiros Kipriyanu'nun yenilgiye uğrayarak yarış dışı kalmasının, Kıbns sorununun çözumü için " y e n i bir umut yarattıgım" bildirdi. Denktaş, AFP'ye verdiği özel demeçte, 10 yılı aşan süreden beri Rum yönetiminin liderliğini yapan Spiros Kipriyanu'nun, "uzlaşmaz" bir kişi olduğunu belirtti ve ikinci tura kalan diğer iki aday Glafkos Klerides ve Yorgo Vasiliu'nun, adada iki toplumun varlığını ve soruna bir çözum bulunması gerektiğini kabul ettiklerini anımsattı. Bu yaklaşıma rağmen, Klerides ve Vasiliu'nun gönişlerinin hâlâ Türk görüşlerinden çok uzak 'olduğunu vurgulayan Denktaş, yine de görüşleri birbirine yaklaştırmak için temasların başlayabileceğini ifade etti. KKTC Cumhurbaşkam, Türk ve Yunan başbakanlannın, ocak ayında Isviçre'nin Davos ketinde yaptıkları görüşmeyle başlayan TürkYunan yakınlaşmasıoın, Kıbns sorununun çözümüne de yardımcı olacağını söyledî, "Ancak Tiirkiye, Yunanistan ya da Avrupa Toplulugn (AT) ile sorunlannı çözümlemek için, K ı b n s Türklerini feda ecmeyecektir" şeklinde konuştu. Öte yandan Güney Kıbrıs'ta, on yıllık başkanlık yapan Spiros Kipriyanu'nun kaybetmesiyle sonuçlanan Rum başkanlık seçimlerinin ikinci tur sonuçlarım Spiros Kipriyanu ile Vasos Lissarides'in seçmenlerinin tutumu belirleyecek. Kipriyanu'nun, genel başkanı olduğu Demokratik Parti (DlKO) yetkılıleriyle, ikinci turdatıangı adayın destekleneceği yonunde karar alması vej'a partilileri oy kullanımında serbest bırakması bekleniyor. EDEK Genel Başkanı Vasos Lissarides de "İkinci lurda nasıl davranılacagını yelkili kurullarıyla görüşecegini" açıkladı. Buna karşılık Lissarides'in yüzde on poıansiyele sahip örgutünun kararını çoktan verdiği ve AKEL destekli bağımsız aday Yorgios Vasiliu'dan yana ağırhk koyacağı bildiriliyor. Seçimlerın ilk turunda yüzde 27,29 oy alan ve 2.80 oy fijkıyia ikinci tura kalma şansim VoLsıliu'yakapfırarr Kipriyanu'nun partisinin sağcı olduğu ve EOKA'cıların da desıeğini görduğü düşünülürse, DlKO oylarının Klerides'e kayabileceği, bunun ise Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun mudahalesiyle kesinleşebileceği söylenebilir. Sosyalist EDEK'in oylarının Vasiliu'dan yana olduğu ileri surulmekle beraber. Lı^sarides ile Papandreu arasındaki ıdeolojık birliğin de, Lissarides'in aldığı 9.22 oy oranının bir bölümunu etkilevecefii de varsayılabilir. Sağ, merkez ve merkez sol oylarla birlikte EOKA ve Batı desteğinin güçlendirdiği Klerides'in, AKEL'in oylanna mahkum olan Vasiliu'yu yenik düşürebileceği bir onam bulunuyor Güney Kıbrıs'ta. 9 DimADABUGUN ALt StRMEN Sufi Atina'da AIDS'li Türk ATİNA (AA) Atina'daki Koridalos Cezaevi'nde bulunan Recep Yogar adlı Türkiin, Yunanlı bir arkadaşı ile fırar ettiği bildiriliyor. Polis açıklamada uyuşturucu madde kaçakçılığmdan bir süredir tutuklu bulunan, ancak AIDS virüsü taşıdığı belirlendiği için cezaevi hastanesine sevk edilen Recep Yogar'm (32), yine AIDS'li hücre arkadaşı Argiris Drakos ile önceki giin kaçtığı belirtildi. Göney Kıbns'ın limasol limamnda sabotaıa uğrayan dönüş gemisi Sol Phyme'nın tamırının en az bir hafta sureceğı bıldinlıyor (Fotoğraf AP) önceki gün öldürülen 3 FUistinlinin, Limasol'a Sol Phryne feribotunu kiralamak amacıyla görüşme yapmaya geldiklerini bildirdi. Polis, feribota düzenlenen sabotajla, 3 Filistinlı'nin bombalı bir saldında oldürülmesinin "birbirine bağb iki olay" olduğunu belirtti. Rum pohsi öte yandan feribotta meydana gelen patlamanın, geminin su altında bulunan bolmesinde me>dana geldiğinı ve açılan gedikıen yakıt deposuna su dolduğunu açıkladı. Gemiye çıkan AFP muhabiri ise, açılan gediğe geminin içinden ulaşmanın mumkun olmadığını bildirdi ve geminin tamirinin en az 6 gun sureceğini kaydetti. Yunanistan hükümeti, 131 Filistinlinin İsrail'e geri götürülmesi amacıyla kiralanan "dönüş gemisi"ne Limasol limamnda yapılan sabotajı kınadı. Yunan Hükümet Sözcusu Yannis Rubalis, bu tur terör eylemlerinin, sorumlulan insanlığm gözünden duşürdüğünü söyledi. "Doniiş gemisi"nin yolculuğunu destekleyen 11 kişüik bir İsrail heyeti dun sabah Atina'ya gelerek yolculuğu hazırlayan Filistinlilerle temasa geçti. Heyette uç lsrailli parlamenter de bulunuyor. Kıbns Rum Hukumet Sözcusu Pelros Vdskarides, basına yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum Güvenlik Demjanjuk davasında bir iddia Süperlerden karşılıklı jest KöRFEZ S N H ^ V ^St^^^m KUDÜS (AA) İkinci Dünya Savaşı sırasmda Alman işgali altındaki Polonya topraklarında yüz binlerce Yahudi'nin öldürülmesinden birinci derecede sorumlu olduğu iddiasıyla yargılanan John Demjanjuk'un avukatı, "Müvekkilinin suçlanmasma Sovyet İstihbarat Servisi KGB'nin bir tertibinin sebep olduğunu" ileri sürdü. Avukat Yorant ŞefteU iddia makamının suç kanıtı olarak kullandığı, Demjanjuk adına hazırlanmış toplama kampı yöneticisi kimliğinin, KGB tarafmdan, Demjanjuk'u Sovyetler Birliği'nden kaçtığı için cezalandırmak amacıyla uydunılduğunu iddia etti. D. ALMANYA ABD Körfez'deki• • •• •• gucunu azaltıyor WASHINGTON (AA) ABD Savunma Bakan Yardımcılarından Rkhard Armitage, şu anda Körfez bölgesinde bulunan uçak gemisi Iow» ve iki refakat gemisinin, geri dönmek uzere hareket ettiğini bildirdi. Armitage, bir grup gazeteciye verdiği demeçte, Iowa'nın yerine yeni gemı gönderilmeyeceğini belinti. Böylece ABD'nin Körfez'deki savaş gemisi sayısı 17'den 16 gemiye düşecek. Mayın tarama helikopterleri taşıyan Okinıwa gemisi ile amfibi çıkartma gemisi Portland'm da bu ay sonuna doğru Körfez'den ayrılacaklarını söyleyen Armitage, bu gemilerin yerine Trenton amfıbi çıkartma gemisinin gönderileceğini kaydetti. Körfez konusundakı ABD politikasuun değişmediğini vurgulayan Armitage, şöyle dedi: "Körfez'de, Amerikan bayragı taşıyan gemileri koru ma görevimiz degişmemiştir. Bolgede. Iran tarafmdan oluşturulan mayın tehdidinin ustcsinden gelerek, yetenegimizi kamtladık. Aynca, »aldınya ugradıgımız takdirde Sovyetler fuzeleri sökmeye başladı BERLİN (AA) Sovyetler Birliği'nın, Demokratik Almanya'da konuşlandınlmış orta menzilli SS12 nükleer füzelerini sökmeye başladığı bildirildi. Demokratik Almanya haber ajansı ADN tarafmdan verilen haberde, 'Berlin'in kuzeyinde bulunan Neubrandenburg yakınlarındaki füzelerin okulme işlemlerinın tamamlandığı imhaedilmek uzere Sovyetler Birliğinegötürülecekleri belirtildi. Ajans, bir Sovyet yetkilınin, "Silahsızlanma bizim birimimizde başlıdıgıiçingururlu)uz"şeklindekonuştuğunu bildirdi. ADN, bir gnıp Demokratik Almanyalı basın mensubunun fuze üssünü gezmelerine ve Sovyet yetkililerle göruşmelerine izin verildiğini de kaydetti. ABD ve Sovyetler Birliği liderleri aralık ayında VVashington'da yaptıkları görüşmede orta menzilli füzelerin imha edilmesini kararlaşurmışlardı. 1NF olarak bilinen anlaşma henüz ABD Senatosunca onaylanmadı. Muhalefet lideri öldürüldü KOLOMBO (AA) Sri Lanka muhalefet lideri Vijaya Kumaranatunga, diin kimliği belirlenemeyen silahlı kişilerin saldırısı sonucu öldü. Aynı zamanda ünlü bir sinema oyuncusu olan sol görüşlü Halk Partisi'nin lideri Kumaranatunga'mn, başkent Kolombo 'nun 6 kilometre dışındaki evinde uğradığı saldırıdan sonra kaldırıldığı hastanede öldüğü bildirildi. 1971 yılının mayıs ayında Cezayir yönetiminin ileri gelenleri Filistin Konferansı için başkentte toplanmış olan yazarlar, sanatçılar, bilim adamları ve gazeteciler onuruna kentin denize bakan binalarından birinin bahçesinde parti veriyorlardı. Latin Amerika'dan Çin'e kadar birçok ülkeden gelmiş kişiler ilginç bir topluluk oluşturmuştu. Bir ara lımandaki gemilere dalmışım. Biri kolumu dürttü ve "Sizi Kaid Ahmed ile tanıştırayım" dedi. O günlerde Cezayir'in ikinci adamt olan Kaid Ahmed, Türk olduğumu öğrenince hemen soruyu yapıştırdı: Siz neden Atatürk'le birlikte İslamiyeti bıraktınız? Yaklaşımı beni şaşırtmıştı. Yok dedim, yanılıyorsunuz, biz İslamiyeti bırakmadık. Ülkemiz halkının yüzde 99'u Müslümandır. Ama dedi, Laiklik... "Bakın dedim, İslam sizin dininiz ve kültürünüz, bizim ise dinimiz. Ama biz bin kültürün toprakları üzerinde yaşıyoruz. Neden İslam kültürü ile birlikte topraklarımızın geçmiş öbür zenginliklerini de kucaklayıp özümsemeyelim? Neden yalnızca topraklarımızın tarihinin bir bölümü ile sınırlı kalalım? Laiklik bize, islamı da kucaklayan, bu kültür zenginliğini ve demokrasi ile özgürlüğü sağlayacak en iyi yöntemdi, onun için benimsendi." Kaid Ahmed yanıtımdan hoşnut kalmadı. Belki de günümüz Türkiyesi'ndeki Türkİslam sentezi akımı onun çok daha lazla hoşuna giderdi. Emperyalizme karşı savaşmış, ilerici diye nitelenen, ama aynı zamanda baskıcı bir yönetımin yiğit ve tutucu kişisı olan Kaid Ahmed'e laiklığin niteliğini anlatabilmek olanaksızdı. İşin garibi, ülkemizde zaman zaman kendini içtenlikle laiklikten yana görenlerin bağnazlığı karşısında insan "bu ne biçim laiklik?" demek durumunda kalıyor. Dublin'de yapılacak Eurovision yarışmasının Türkiye elemelerini kazanan MazharFuatÖzkan üçlüsünün "Sufi" adlı parçası karşısında gösterilen kimi tepkiler de iste bu türden. Parçada Sufi sözcüğünün bulunması ve belki de, güftenin tasavvuf düşüncesinden etkilenmiş olması karşısında kimileri "Eurovision'a 'tekke şiiri'yle gidiyoruz" türünden tepkiler gösterdiler Mazhar Alanson, bu durumda kendilerini savunmak zoründa kaldı, tarikatla ilişkıleri olmadığını ileri sürdü. Dogrusu bu bir bardak suda koparılan fırtına karşısında üzülmemek elde değil. Laık bir ülkede insanlar nasıl sanat yapıtlarının dine uygun olmasına zorlanamazlarsa, dinsel motifieri içermemesi için de zorlanamazlar. isteyen maödeci görüşü yansıtan bir parçayla katılır yanşmaya, isteyen de tasavvuf düşüncesini öven, yücelten bir parçayı seçer. Laiklik ülkemiz için hem demckrasinin ve özgürlüğün hem de kültür zenginliğimizin önkoşuludur. Hem dinsel bağnazlığın baskısının hem de dine karşı baskının karşıtıdır. Yaşadığımız toprakların tüm tarihsel ve kültürel zenginliğh ne sahip çıkmak ister ve bizi geçmişimizin yanlız bir bölümüyle sınırlamaya, dinsel baskı altına sokmaya çahşan akımlara karşı savaşım verirken geçmişte yurdumuzda boy atmış tasavvuf düşüncesini, onun yolunda yürüyen Yunus Emre örneği büyük sanatçılarımızı görmezden mi geleceğiz? Türkiye'de dinin devlet eliyle baskı aracı haline getirilmesine, zorunlu din derslerine, milli eğitimin laiklik karşıtı akımların güdümüne sokulmasına, devletin bütün köşebaşlarının tarikat pazarlıklarıyla ele geçirilmesine karşı çıkmak, demokrasimizin de ozgürlüğümüzün de, çağdaşlığımızın da "onsuz olmazı" kuşkusuz. Ama bu doğrultuyu izlerken dine karşı baskı uygulamak, insanlara inançları ve düşünceleri yüzünden yeni sansürler getirmek, başka bir bağnazlığın, başka bir baskının tuzağına düşmek demektir ki, iyi niyetle laiklik adına bile olsa, bir kez bu kapana kısılındı mı, artık o andan başlayarak davranışımızla laiklikten beklediğimiz sonucu kendimiz baltalamış oluruz. •,, "Sufi"nin kanımızca hiç de önemli bir yarışma olmayan Eurovision'a katılmasını kendi kültür zenginliğimizin çok küçük bir örneği olarak görmek, laiklikten ödün vermek değil, tam tersine laikliği özümsemek demektir. 7İFGANİSTAN ' EVE DÛNÜŞ" Oemokratık Almanya'da Neubrandenburg yakınlarındakı üste bulununan SS12 fuzeleri sökülerek yok edılmek üzere SSCB'ye yollanıyor (Fotoğraf Reuter) karsılık verecegimiz konusundaki kararlılıgımızı ve yetenegimizi de gösterdik." ABD Savunma Bakan Yardımcısı Armitage, Irak savaş uçaklan ile Amerikan gemileri arasında son zamanlarda yanlış saldırı olaylannda artış görulmesı üzer' ıe, bu hafta Bağdat 'a bir grup Amerikalı askeri danışmanın Irak savaş uçaklan ile ABD donanması arasında koordinasyonu sağlamak uzere gideceğini duyurdu. Yeşiüer yine atakta BATI BERLtN (AA) Federal Almanya Yeşiller Partisi Berlin Teşkilatı, yürurlükteki Yabancılar Yasast 'nın iyileştirilmesi amacıyla ülke çapında imza kampanyası başlatacak. Parti eşkilatı adına açıklama yapan Yeşiller Milietvekili Sevim Çelebi Gottschiich, kampanya sonunda toplanan imzaların 29 nisanda yapılacak Federal Içişleri Bakanlan Konferansı 'na sunulacağını söyledi. Sovyetler Birliği fran'a Şevardnadze: SODA SANAYİt A.Ş. YÖNETİM KURULU BASKANLIĞINDAN BİLDİRİLMIŞTİR Şirketimizin 1987 yılı dönemine ait Olağan Gend Kurul Toplantısı 18 Mart 1988 Cuma gunu saat 11,30'da lçel Vilayeti Mersın Kazası, Kazanlı Bucağında bulunan Şirket merkezınde aşağıdakı gundem maddelerıni gorüşmek üzere toplanacaktır. Sayın pay sahiplerimizın yukarıda belırtilen gun ve saatıe bizzat veva yetkiye haiz temsilcileri vasıtası ile toplantıya teşrifleri rica olunur. ambargoya hazırız İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe ile Moskova'da görüşen Sovyet Dışişleri Bakanı "tran'a silah ambargosu çalışmalarını hızlandırmaya hazırız " dedi. SODA SANAYİİ A.Ş.'NİN 18 MART 1988 TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI GÜNDEMİ 1 Toplantı Di\an Heyetinin seçimı ve Başkanlık Divanının Toplantı Zaptını imzaya yetkili kıhnması için karar alınması. 2 Yonetim Kurulu ve Denetçi Raporlannın okunması, 3 Şirketin 1987 yılına ait Bilanço^e Kâr/Zarar hesabının okunması. muzakeresi ve tasdiki, kânn dağııımı hakkında karar alınması, 4 Yönetim Kurulu uyeleri ve Denetçilerin yerine seçim yapılması, yıl içinde istifaen aynlan Yonetim Kurulu Uyeleri ve Denetçilerin yerine yapılan secimin onaylanması, 5 Yonetim Kurulu u>eleri \e Denetçilerin ucreılerinin tesbiti, 6 5 Mılyar liralık tahvıl ve finansman bonosu çıkarılması için Yonetim Kurulu'na yetki verilmesi 7 Yönetim Kurulu Üyelerine T.T.K. 334.cu ve 335.cı maddelerinde mevzubahıs iznın verilmesi, 8 Şirket Sermavesinin, Sabit Kıymetlerin yeniden değerlendirilmesi sonucu oluşan fondan 16.000.000.000. (Onaltımilyar) TL. arttırılması hakkında karar alınması ve şirket esas mukavelesinin 6. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi. ESKİ ŞEKİL Madde 6 Sermaye Şirketin sermayesi 48.000.000.000. (Kırksekizmilyar) Turk Lirasıdır. Bu sermaye her bıri 1.000. (Bin) lira nominal değerde hamiline \azılı I. Tertip 17.000 000, II. Tenip 11 000 000, III. Tertip9.750.000, IV. Tertip 10.250.000 olmak uzere toplam 48.000.000 paya bolunmuştur. Yönetim Kurulu'nun kararı ile pay senetlerı mudeaddit payları ihtiva eden kupurler halınde bastırılabilir. Eskı sernıayenin 11.000.000.000. (Onbirmilyar) Turk Liralık kısmı nakden ödenmiş olup, 17 Milyar Turk Liralık kısmı 2791 ve 3094 sa>ılı Kanun'larla değişik Vergi Usul Kanunu'nun geçici 11.ci maddesi hukumlerine gore amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesi sonucu oluşan değer artış fonlarından eklenmiş ve bu kısma ısabet eden hisse senetleri ortaklara payları oranında bedelsız olarak dağıtılmıştır. 9.750.OO0.O00. (Dokuzrr.ilyaryediyüzellımilyon) Turk Lirası T.T.K'nun 146151 ve 451 'inci maddeleri hukumlerine gore hazırlanan 23.5.1986 günlü Ortaklar Olağanustu Genel Kurulu'nda oybirliğıyle onaylanarak 5.6.1986 gün 1529 sayılı Türkıye Ticaret Sicili Gazetesı'nde tescil edildiği ilan edilen Birleşme Sozleşmesi ve ayrıca Mersin Asliye Mahkemesı'nin 24.4.1986 gun ve 1986/285 sayılı kararı ve Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.10.1986 tarih 1986/129 sayılı karanna göre Kromsan Krom Bileşikleri Sanayı ve Ticaret A.Ş.'nin tum aktif ve pasifiyle kül halinde devir alınması nedeniyle arttınlan tutar olup, bu kısma isabet eden Hisse Senteleri Kromsan ortaklanna Kromsan hisseleri yerine geçerli olmak uzere verilmiştir. Bu kez antınlan I0.250.0O0.0O0 (Onmilyarikiyuzellimilyon) Türk Liralık sermayenin 186.697.920. (Yüzseksenaltımilyonaltıyüzdoksanyedibindokuzyüzyirmi) Türk Lirası portföyumuzde bulunan iştirak hisselerinin satışından doğan kârlardan karşılanmış olup, Kurumlar Vergisi Kanunu'na 2970 sayılı Kanun'un 6. ncı maddesi ile eklenen ve 3239sayılı kanunun80'inci maddesi ile değiştırilen geçici 10'uncu madde hukumlerine göre; 10.063.302.080. (Onmilyaraltmışuçmilyonüçyüzikibinseksen) Türk Liralık kısmı ise vine V.U.K.'nun 3094 Sayılı Kanun'la değişik geçici 11'inci maddesi hukumlerine gore amortismana tabi iklisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesi sonucu oluşan değer artış fonlarından, Sermayeye ilave edilerek Hısse Senetlerı ortaklara payları oranında bedelsiz olarak dağılılacaktır. YENtŞEKİL Madde 6 Sermave Şirketin sermayesi 64.000.000.000. (Altmısdörtmilyar) Türk Lirasıdır. Bu sermaye her biri 1.000. (Bin) lira nominal değerde hamiline yazılı İ. Tertip P.000.000, II Tertip 11.000.000, III. Tertip 9.750.000, IV Tertip 10.250.000 ve V. Tertip 16.000.000 olmak üzere toplam 64.000.000 paya bölünmüştür. Yonetim Kurulu'nun kararı ile pay senetleri mudeaddit payları ihtiva eden kupurler halinde bastırılabilir. Eski sermayenin 11.000.000.000. (Onbirmilyar) Türk Liralık kısmı nakden ödenmiş olup, 27.063.302.080. (Yirmiyedimilyaraltmışüçmilyonüçyuzikibinseksen) Turk Liralık kısmı 2791 ve 3094 sayılı kanunlarla değişik Vergi Usul Kanunu'nun geçici 11 'inci maddesi hukumlerine göre amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlenmesi sonucu oluşan değer arıış fonlarından eklenmiş, 186.697.920. (Yüzseksenahımilyonaltıyuzdokşanyedıbindokuzyüzyirmi) Türk lirası portföyümüzde bulunan iştirak hisselerinin artışından doğan kârlardan karşılanmış olup, Kurumlar Vergisi Kanunu'na 2970 sayılı kanunun 6.ncı maddesi ile eklenen ve 3239 sayılı kanunun 80.ci maddesi ile değiştırilen 10'uncu madde hukumlerine göre eklenmiş ve bu kısma isabet eden hisse senetlerı ortaklara payları oranında bedelsiz olarak dağıtılmıştır. 9.750.000.000. (Dokuzmilyaryediyuzellimilyon) Türk Lirası T.T.K'nun 146151 ve 45l'inci maddeleri hukumlerine göre hazırlanan 23.5.1986 günlu Ortaklar Olağanustu Genel Kurulu'nda oybirliğiyle onaylanarak 5.6.1986 gun 1529 sayılı Turkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil edildiği ılan edilen Birleşme Sozleşmesı ve ayrıea Mersin Asliye Mahkemesi'nin 24.4.1986 gun ve 1986/285 sayılı kararı ve Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.10.1986 tarih 1986/129 sayılı karanna gore Kromsan Krom Bileşikleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin tum aktif ve pasifiyle kul halinde devir alınması nedeniyle arttınlan tuıar olup, bu kısma isabet eden Hisse Sentelerı Kromsan ortaklanna Kromsan hisseleri yerine geçerli olmak uzere verilmiştir. Bu kez arttınlan 16.000.000.000. (Onaltımilyar) Turk Liralık kısmı ise yine V.U.K.'nun 2791 ve 3094 sayılı kanunlarla değişik geçici 1 l'ınri maddesi hukumlerine gore amortismana tabi ikıisadi kıymeılerin yeniden değerlenmesi sonucu oluşan değer artış fonlarından. sermayeye ilave edilerek Hisse Senetleri ortaklara payları oranında bedelsiz olarak dağıtılacaktır. Sovyet askerleri tümüyle çekılınceye kadar savaşı sürdüreceklerinı açıklayan müca hıtler bı r saldırnm planını yapıyorlar Nazilerin İtalyan kıyımı VARŞOVA (AA) Nazilerin, 1943 yılı ekim ayı ile 1944 yılının mart ayları arasında, Polonya'nın Deblin kenti yakınlarmda tutsak aldıkları binlerce İtalyan askerini öldürdükleri Polonya yetkililerince resmen doğrulandı. Polonya'daki Nazi Savaş Suçlarını Soruşturma Komisyonu'nun, italyan sorunları ile ilgili uzmanı Jacek Wilczur, Varşova'da basına yaptığı açıklamada, komisyonun elinde Deblin yakınlarmda yaklaşık 10.000 İtalyan askerinin öldüruldüğünu kanıtlayan yazılı belge ve kayda geçirilmiş tanık ifadeleri bulunduğunu bildirdi. MOSKOVA (AA) Güvenlik Konseyi'nde tran'a silah ambargosu konulmasına karşı çıkan Sovyetler Birliği, tutumunu değiştirerek, bu konuda bir karar çıkarılması yolundaki çalışmalan hızlandıraıaya hazır olduğunu bildirdi. SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze. bu açıklamayı resmi bir zi>aret içın Moskova'da bulunan ingiltere Dışişleri Bakanı Geoffrey Hone ile görüşmesi sırasmda yaptı. İngiliz kaynaklarımn bildirdiğıne göre, İranIrak savaşının aynntılı bir şekilde ele alındığı görüşmede, Howe, BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin Iran'a silah ambargosu uygulanması konusunda çıkacak karar için "birlikte çalışmalannın" öneminden soz etti. Şevardnadze de, "Sovjetler Birliği'nin istenildiği anda böyle bir karar doğnıltusunda o> kullanmaja hazır olduğunu" bildirdi Şevardnadze, bu yoldaki çalışmalan hızlandınrken, bir taraftan da "Buna paralel olarak bazı girişimlerde bulunulmasını islediklerini" belirtti, ancak bu girişimlerin neler olduğunu söylemedi. Şevardnadze, BM'nin ağustos ayında kabul ettiği 598 sayılı ateşkes kararının uygulanmasını sağlamak amacıyla "Polilik vediploınalik faaliyetlerde bulunmanııı gerekli olduğunu" vurguladı ve Korfez'e yabancı guçler yerine, BM gin u gonderilmesi önerisini yineledı Güvenlik Konseyi'nin diğer 4 daimi uyesi olan İngiltere, Fransa, Çin ve ABD. geçen eylülden bu yana, 598 sayılı ateşkes karannı kabul etmeyen Iran'a karşı silah ambargosu konulmasında ısrar ediyor, ancak Sovyetler Birliği bu ısrar karşısında çekimser kalıyordu. Iraırdan Afganlı mücahiüere şantaj Hizbiİslami örgütü, Iran'ın kendilerineIrak'a karşı savaşmaları için baskı yaptığını, silahlarına ve Stinger uçaksavarfüzelerine el koyduğunu açıkladı. Dış Haberler Servisi Afgahistan'da Sovyet işgaline karşı savaşan mücahitler ile Iran'ın arasının açıldığı bildiriliyor. AA'mn Fransız Basın Ajansı'ndan aktararak verdiği habere gore, Afganistan'daki en buyük mucahit gruplardan olan Hizbi İslami, İran'ın mucahitlere Irak'a karşı savaşmaları için baskı yaptığını öne sürdü. Hizbi İslami orgütunün Başkan Yardımcısı Din Muhammed, Pakistan'ın Peşaver kentinde duzenlediği bir toplantıda yaptığı konuşmada, Iran dinı lideri Humeyni'nin Afgan mücahit gruplanndan birinin "İran ifin feda edilmesi" emrıni verdiğini söyledi. Din Muhammed, Afgan mucahillerinin bu emri reddetmesinden sonra tranlıların, Afgani^tan sınınndaki Kleşhed kentinde bulunan Hizbi İslami burosuna el koyarak buraya kendi adamlarını yerleştirdığini bildirdi. Din Muhammed, "Bundan böyle İran'da Hizbi İslami'vi lem»il .eden hiç kimse yoklur" dedi. Örgutün lideri Yunus Halis de Din Muhammed'in sözlerini doğrulayarak İran'ın Hizbi İstami'ye ait silahlara. özellikle de Stinger uçaksavar füzelerine el koyduğunu vurguladı. Öte yandan Iran Başbakanı Mir Hüse>in Musavi, Sovyet askeri gücünün Afganistan'dan çekilmesinden sonra bu ülkede tanı anlamıyla bağlantısız bir hukumet kurulmasını istediklerini söyledi. Iran haber ajansı İRNA'ya göre, Tahran'da bulunan So v yet Dışişleri Bakan Yardımcısı Vladimir Petrovskiy ile görüşen Musavi, Sovyet birliklerinin Afganistan'dan kesin olarak çekileceği şeklindeki resmi açıklamanın İran'da memnunlukla karşılandığını belirtti. Ajans, göruşmeye katılan Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Muhammed Beşareli'nm de Petrovskiy'e, Sovyet birliklerinin Afganistan'dan çıkmasından sonra bu ülkede yönetimin Amerikan yanlısı güçlerin eline geçmesine engel olunmasına iran'ın da destek vereceğini söylediğini kaydetti. Bilindiği gıbi, SSCB lideri Mihail Gorbaçov, Pakistan ile Kabil yönetimi arasında gelecck ay Cenevre'de yapılacak dolaylı gorüşmelerde anlaşmaya varılması halinde mayıs ayında bu ülkeden çekilmeye başlayacaklarını açıklamıştı. ABD'den nükleer deneme fVASHINGTON (AA) ABD, bu yılın "açıklanan" ilk yeraltı nükleer denemesini yaptı. ABD Enerji Bakanlığı, Nevada çölünde 550 metre derinlikte gerçekleştirilen lenemenin yarattığı sarsıntmm 150 km uzaktaki Las Vegas'ta hissedildiğini belirtti. Bu deneme, bir Sovyet heyetinin Nevada'daki deneme bölgesini ziyaretinden üç hafta sonra ve Cenevre'de ABDSovyet nükleer deneme görüşmelerinin başladığı gün gerçekleştirilmiş oldu. Yazılarınız daktilo edilir. 166 06 10