27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yıklik modelınden f arkh olan > an, çağdaşlaşma de\ , rımının değıl, bıtışık ıkızler halındekı dındevlet bı leşımını ay ırma ışının farklı bır ayırma ey lemı olmasından ılerı gelır Bu ayırma olmadan neçağdaş devlet kurulabılır nedesıvasalolmayanbırdınolabılır O ancak bır teokrası olabılır Bunun ne îslâm ne de Os manlı geleneğınde bulunmadığını gormuş bulunuy oruz Goruluyor kı, teokratık devlet goruşu, çağdaş laşma surecıne karşı sonradan çıkmış yenı bır ıdeolojıdır Otekı Islâm ulkelerınde de bovle bır eğılım doğmuştur kı hepsının kaynağı ıkı kez tanıştığımız Cemalettını Efğam'nın çağdaş dunvaya karşı dın bırhğıne dayanan sıyasal bırlık göruşune davanır Bınncı eleştınnın yanıldığı nokta, sovut bır layıklik kavramına day anarak Fransız laicisme'ını, onun modelı sanmasıdır HınsUyanhk dalları ıçınde devlet guçlerıy le en çok çatışma durumuna duşen Katolık Kılısesı olmuştur Vatıkan'ın dunyasal gucu çok aşınmış olmakla bırlıkte, bır cumhurıyet dev letı olan Italya'da geleneksel concordatuzlaşmasınakarşın kılıse nın devletın hukuk (özellıkleaılehukuku)veeğıtım alanlarınakanşmaeğılımıbugunbılegorulur Fransa'da Buyuk Devnm'den berı layıklik ılkesı surelı olarak sıyasal çatışma, çok zaman seçım konusu olur Amenka Bırleşık Devletler Anayasası devlet dını kabul etmedığı haldeoradakı Katolık Kılısesı'nın toplum yaşamındakı yerının sınırlarını belırleme sorununun, bu dev letın yuksek mahkemesıne kadar gıttığı olur Her dev let bulunan yerde bunlann Islamlıktan ayrı olan tarıhsel koşulları vardır Soyut bır lav ıklık ılkesı yoktur, ancak ınsanlann duny a yaşamlanv la dın ınançlarırun etkı derecesı arasındakı ılışkılenn varattığı sorunların çeşıtlılıklerı vardır Ruhanı bır kıbseotontesı Islâmlığa tum yabancı bır kav ramdır Bır Musluman, "kılıse'' dendığı zaman onu camı gıbı bır ıbadet yen sanır İslamlıkta ruhanı bır dın bırlığı otorıtesımn gehşmemış olması îslam hukukunda yasal, sıyasal dın kurallarının bulunmayışında da kendını göstenr Osmanlı sıstemınde Halıfelık. XVIII yuzyıl sonlarına kadar sıyasal gucun, sultanlığın (gazılık, fatıhlık, mumınler emırlığı gıbı) hononfik (unleyıcı) bır unvandır Kavnarca Andlaşmasıyle Rus dev letıne Osmanlı Ortodoks Hırıstıyan lannın koruyuculuk hakkı tanınmasına karşılık ola rak, Osmanlı hukumdarına Halıfe olarak Kırım Muslumanları uzerıne ruhanı bır yetkı tanınmıştı Daha sonra, Fransa v e Ingıltere de egemenhkler altına al dıkları Muslumanlar uzenne Halıfenın ruhanı yetkılennı tanımışlardır Fakat bu yetkı bıle Hınstıyanlıkta olduğu gıbı bır ruhanı yetkı olmaktan çok şerıat so runlarına munhasır ve daha çok fiktıf kalan bır yet kıolmuştur AncakXIX yuzyılınıkıncıyansındaruhanı değıl, sıyasal nedenlerleOsmanlı Halıfelığı'nde dunya Muslumanlarının ruhanı başkanı olmak gıbı havalı bır nıtelık gorulmuştur Ittıhadı Islam ıdeolojısının temelınde bu ınancın bulunduğunu bılıyoruz Buvuk sıyasal olaylar karşısında bu yetkıye davanılarak gırışılen ev lemler hep boşuna olmuştur Ruhanı Hılafet ıdeolojıst, toplum yaşamının bazı yanlannda değışmeler oluşuna karşılık otekı bazı y anlarda değışmeler olmav ışının bır urunudur Değişen ıle değışmeyen ıkılığı dennleştıkçe bınncının dunva ışlen, ıkıncının dın ışlen olarak ayrılışırunTanzımat'takıbelınşlerınıgorduk KanunuEsası'ınyapılışı ıle Islam devletı goruşunun ılk kez olarak y asal bırtemel dekazandığını gorduk Cumhurıyet done mıne kadar da bu surmuştur Ulusal Bağımsızlık Savaşı zamanındabıle "devlet saltanatla, saltanat hılafetle, hılafet saltanatla durabılır" goruşu yalnız Mehmet Akıfın Kurtuluş Savaşı'nın gerçekleştıreceğını sandığı bır Islam devletı ıdealınındegıl, ayru zamandaorneğın Hındıstan'dageleceğın Pakıstan'ının ılk ıdeologu olan şaır Muhammed Ikbal'ın îslam dev letı goruşunun detemehdır (Ikbal, Ataturk'u Halıfe Omer 'e benzetır) I slam dev letı ıdealıne karşı bağımsızlık savaşı geçıren Musluman uluslann gehştırdığı devletler bır dın dev letı değıl, bır ulus devletı olabılme çabası ıçıne duşmuşlerdır Bır ulus bırlığı olmayanlarda ıse ne gerçek anlamında bır ulus devletı, ne de bır dın devletı kurulabılmıştır Bunun en aşırı örneğı Pakıstan'dır Bırulus bırlığı olmadığından lavık bır dev let kurulmadığı gıbı bır Islam devletı de gerçekleştırılememıştır " Yukanva bır parçasını aldığım bu değerlı yapıt once Ingıhzce olarak yazılmış, Turkçesı ıse ılk kez 1973'teBılgı Vavınevı'ncebasılmıştır ÖnenıliBir ToplıınıhiliıiK»iıııizi \ ilirdık MELİH CEVDET AND A Y Eskı y ıllar Ankara'smdan tanıdığım, duşun adamı nıtelığı ıle unutamadığım, yapıtlanndan her zaman yararlandığım bılgınımız toplumbılımcı NıyazıBerkes'ıgeçenhaftavıtırdık Yalnıztoplumbılımcıler ıçın değıl, her av dın ıçın olumsuz bır kav nak olarak kalacaktıronunvapıtları, sanırım Benbuhafta buradakı y erımı, anısına bır saygı sunusu olarak onun "Turkıy e'de Çağdaşlaşma" adlı buyuk vapıtından bır bolume bırakıj orum ''Göruy oruz kı, çağdaşlaşma sorunu çerçevesı ıçınde layıklik sorunu Hırıstıv anlıkta olduğu gıbı sadecebır dev let v e kılıse otorıtelerı ayırımı v a da bu alan lar arasında bır uzlaşma sorunu olmaktan daha genışbır sorundur İslamlıkta tek vada bırçok kıbse otontelen olmayışına karşılık onda dınsel rutehk v erılen bırçok kurallann dunyasal duzenın sıvasa, hukuk, eğıtım, halk geleneklerı ıçıne karışmış bır durumda olması gıbî farklı ıkı durum vardır Hınstıvanlıkta hangılerının ruhanı otonteyle, hangılennın dunya sal otorıtelerle ılışkılı olduklan bellıdır islamlıkta boyle değıldır Bırçok Musluman bazı eylemlenmn hangı alanın eylemı olduğunu bılmez (Dınulerde) Soyut bır layık goruşu besleyenlerde görulen bır yanlış anlayış, bır de geleneksel olçulere dın nıtelığı vererek v e onların dun va ışlerıy le ılışkı lennı gızleyerek toplumun sıvasal, hukuksal v e eğiîsel kurallarının dışından, onlardan ozgur, otonom bır ozel varlıkları olduğu goruşu aneak Islâmlığa ozgu olan bu > anı kav rav amamaktadır Bu > uzden cum hurıy etın "layık'' ükesıne karşı olan eleştın ya da ey lemler, bu ıkı goruşten bırıne dayamr Burada bu ıkı goruşu açarak onun karşısında asıl sorunun teokratik de\ let ıle demokratik devlet arası seçme y apma sorunu olduğunu goreceğız Sozunu ettığımız goruşun bırıncısınegore ana> a sa> agıren layıklik ılkesının kendısı lay ıklığe karşıdır Ikıncı goruşe gore de oyledır, fakat başka gerekçeler le Bunların her ıkısınegörelayıklik, devlet ıledının a> rılrnası ıse o halde dın nasıl devlete kanşmayacaksa, devletın de dıne karışmaması gerekır Ikıncı göruşe gore, \ukarda anlattığımız sıyasal, hukuksal, eğıtsel sınırlandırmalar dın ozgurluğunu sağlamayı değıl, dıru kaldırmay ı guder Hem tslâmlığın yaşaması, hem layıklik ılkesı dının bunlardanozgur, otonom (kendınebuyruk)olmasını gerektırır Bundanoturu, bu goruşte olanlar (kı bunların Islam dınının tanhsel çerçe\ esı ıçınde ıstedıklerı şev ruhanı bır otonomı olmaktan çıkar, daıma teokratık bır de\ let kurmaeğı lımını gostenr) ta başta cumhurıyet rejımının dındevlettutumunukızılhk.komunıstlıkyadadınsızlık gıbı şev lerle bır tutmuşlardır Bu ıkı goruşun ıkı dayanağı bırbırını tamamlar gıbıdır Bırıncı eleştırının dayandığı varsayım şudur "Gerçek lavıklık, devletın dın ışlerınekarışmaması demektır " Ikıncı goruşun dayanağı ıse şudur "La vıklık Islamlığı vıkmatutumudur " Bırıncıyı savunan (Kenan Oner, Alı Fuat Başgıl gıbı) hukukçularla, ıkıncıyı savunan şerıatçılaragöre layık devletın, dını kendı ozerklığıne bırakan devlet olması gerekır Bovlece eskı lıberal Batıcı göruşle "lslamı devlet" goruşu aynısonuçtabırleşıyor Herıkısınegöredecumhunvetın layıklik tutumundakı dunya gucunu kısıtla\an kurallar layıklığeaykırıdır Dıştan tutarlı gozuken bu ıkı görüşun altında bır \ anılmav la bır > anıltma y atar Bırı, bırbınnden ayrılması soz konusu olan dev letle dının tanhsel özellıklennı gormemekte, ötekı dın dışı sıyasal amaçlarla bunu ortulu tutmaktır Burada ayrılmalan soz konusu olan devletle dın, Batı modelındekı ayn tutulan cısmanı v e ruhanı otorıteler nıtelığınde değıldır Batı la Sızı... PENCERE 30 ARALIK 1988 Gece Uyandım Karanlık Başucumdakı lambanın düğmesıne bastım Işık Saat kaç? Uç Kımı zaman boyle oluyor, neden bılmem, gecen ın bır vaktınde uyanıyorum Okumanın tam sırası Eşref saatı Yanımdakı rafa koyduğum kıtaplara bakıyorum, rasgele bırını çekıyorum "Polıtık Göçmenler" Hazırlayan Ahmet Abakay; önsoz Haluk Gerger, Amaç Yayınlan'nda çıkmış Ilk sayfalan karıştırıyomm, sonra ' Içmdekıler" bolumune bakıyorum Cüneyt Başbuğ Oya Baydar, Y&vuz Çızmecı, Ayşs Coşkun, Ketnal Baysal, Melıke Demırağ, Şanar Yurdatapan, Tarık Zıya Ekıncı, Aydın Engın, Halıt ErĞem, Ahmet Erol, Gultekın Gazıoğlu, Sadık Gelır, Haluk Tan Ipekçı, Ahmet Kaçmaz, Mehmet Karaca, Zekı Kılıç, Zulâl Kılıç, Cemal Kıral, Bena Onger, Yaşar Özcan, Aydın Şenesen, Yücel Vfeşı/göz'un 12 Eylul'le bırlıkte yurt dışına çıkarlarken yaşadıkları oykülerı, duyguları, duşüncelerını ıcerıyor kıtap • Haluk Gerger, duyarlı ve ıçerıklı onsözüne Tahsın Saraç'ın bır şıırını almış 'Suskun bır sızı gıbıdır Guz sonu tüten ocaklar Türkıye buyuk ve buyük ve sonsuz Içımdekı özlem kadar Turkıye bır uzak pınar Her gece uykuma akar" 65'ıncı sayfada Tarık Zıya Ekıncf nın Dıyarbakır'dakı oyküsü başlıyor Ekıncı uzman hekım Şımdı Parıs'te çalışıyor Nıçın yurt dışında? Anlatıyor Okuyorum Okudukça gırtlağıma bırseyler tıkandı Soluğum kesıldı Yureğım kalktı Tıkandım Oysa yıllardan ben ışkence ve zulüm oykulerını yaşaya okuya yureğım nasırlaştı sanıvordum Savaş sırasında olume şartlanmak ve umursamazlığa sarmak gıbı bır şeydır bu Işkence mı' ? Zulum m ü ? Artık mızahını yapıyoruz Pekı neden altust oldum? Neden m ı ' Çunkü Tarık Zıya Ekıncı, onca zulme, vahşete, ışkenceye karşın yurtseveriığını ve ınsanlığmı kDruyabılmış, ışkencecılerıne bıle ınsanca bakıyor, ınsanca anlatıyor ' bır başka er daha geldı Sağ elı şışmış Bana 'doktor, bu elıme ne tavsıye edersın?' dıye sordu Ona ılaç yazdım, verdım ve sağ elını bır süre kullanmaması gerektığını soyledım Adam bırden kukremeye başladı 'Ne demek kullanma ulan hayvan' Yanı sen bana artık dayak atma mı dıyorsun, eşssoğlu*' Ornekler şunu ortaya koyuyordu O erler tumuyle ınsanlıktan çıkmış, kurt köpeklen gıbı olmuşlardı Eğıtılmış kurt köpeklerı gıbı Ne söylenmışse, ne programlanmışsa, onlan yerıne getıren, vatanı kurtarmak ınancı ıçınde olan ınsanlardı Bır ınsan ınsanlıktan ancak bu kad^ar çıkartılabılırdı" Kıtabı elımden bıraktım Işığı söndurdum Karanlıkta duşunuyorum Eğer bugün yaşadıklarımızı, cezaevlennde ve başka ışkencehanelerde olan bıtenlerı es geçıyorsak, ınsanlığımızdan kuşkulanmalıyız Butun bu olan bıtenler, hıçbır zaman sılınemeyecek, hıçbırı kullenmeyecek, bugun yaşananlar yarın hepımız ıçın utanç kaynağı olacak, ınanıyo> rum kı yaşananlardan en başta " ben, sen, o, hepımız sorumlu * * yuz, çunku yeterınce dırenemedık karşı koyamadık, korktuk, çekındık, üstümuze gelmesınler dıye sustuk Saraç'ın dızelerı bıçak gıbı saplandı yureğıme "Suskun bır sızı gıbıdır / Guz sonu tuten ocaklar" Karanlıkta sızı, ınsanın gözeneklerıne kıdemlı bır romatızma gıbı ışlıyor, kalktım perdeyı açtım pencereyı de Tanyerı ağarıyor m u ' Okumaya başladım OKTAY AKBAL EVET/HAY1R "Türkçe Sözlük" Konusunda... OKURLARDAN TVnin çocuk yayınları TRT televizyonunca hazırlanan ya da yabancı ulkelerden satın alınarak yayımianan "Çocuklar Için" programlan genelükle olumlu gorulmekte, beğenilmektedır. Ancak bunlardan kımüeri ozellıkle çızgı fîtmler duş (masalj turunden de ote, deyun yerınde ıse 'saçmasapan' oykü goruntulendir. Urkunç yaratıklann çıkardtklan sesler değıl çocuklan, buyuklen bıle urpertmektedtr. Ne gereğı var boylesı seruven çizgı filmlermın dış alımına ve gosterımıne. Eğitsel açıdan bunlar ve benzerlen çocuklanmıza ne kazandırabılır! Buyuklere sunulan vurdukırduı, cınayeth filmler az mı gehyor! Hele bu filmlerin Turkce seslendırmelennde kullanüan "argo" deyımlere, sozcuklere ne dıyelım? Bu çırkın, kaba, sovgulu sozcukler oylesine sık kuUanılıyor kı kuçukleri değil, anababaları, yaşlüarı çileden çıkanyor. Bunlardan ornekler venp bir bir saymaya, yazı dıline çevırmeye ve okurlara bır kez daha duyurmaya gonlum razı değıl. Televızyondan once, çocuklar bu tur argo sozcuklerı sokaktan eve getınyorlardı. Şımdı devletın bu konuda ozgur televızyunu sayesinde anababalannın yanında ozgurce, gulerek, duygulanarak oğrenîyorlar! Neredeyse artık bır eleştm, yergı konusu bıle olmuyor. "Bunlar toplum yaşantılarında da var" demek yeterlı bır savunma olur mu? TRT'de bu konulan bilen, anlayan bır psıkolog, bır uzman yok mudur? Varsa, goruşlerım, duşuncelennı açıklasalar da bizler de oğrensek dıyoruz. KEMAL ÜSTL\ Kadıköytstanbul muhtaç kımselenn yararına halk hamamları açtlmıştı. O donemde ıdare, ISKt gıbı bo\ le sık sık zam yapmıyor \e yalnız su parası alıyordu. Şımdıkı gıbı su parası+ atık su parası (Kanalızasyonvergısabıt bakım ucretısavaç kırası) gıbı bır koyundan bırkaç post çıkarma yollarına gıdılmıyordu. Ve boylece buyuk bır haksızlık ıcraatt baslatmış oluyor. Ovsa depoların hacmını saptayıp, depozıto ışlemıyle, daırelenn kontrol sayaçlarını de\reye sokarak hem bugune kadar suregelen geçımsızlıklen onlemıs ı e hem de y enı zam uygulamasına meşruıyet kazandırmıs olur. NURETTIS HOŞGOR Iscanbut ADTKYK adlı devlet daıresıne bağlı Turk Dıl Kurumu son günlerde ıkı cıltlık bır Turkce Sozluk ' yayımladı Sayın Omer Asırn Aksoy un yâzdığı gıbı yenı Dıl Kurumu hazıra konmak ıstemış, eskı Dıl Kurumu nun Turkce sozluğunu kendı yapıtı ımıs gıbı yenıden bastırmış ama bırçok sozcuğün yazımmı değıştırmış kımı Turkce sozcukler yerıne Osmanlıcalannı koymustur Işın daha uzucu yanı kendısını eskı Dıl Kurumu'nun 'devamı sayması ve yenı baskı' ıle eskı Turkce Sözluğü duzeltıyormus gıbı bır durum takınmasıdır Başkasının yapıtını tahrıf ederek kendıne mal etmekten ba&ka bır sey olmayan bu davranışın adını sız soyleyın' Geçenlerde TVde bu yenı sozluk tanıtıldı Bılmeyenler, ADTKYK nın yenı bır Turkce sozluk hazırlatıp bastırdığını sandılar Cunku bu sozluğun ılk kez 1945'te basıldığı söylenmedı Oysa daha 1936'da Alaturk yenı kusaklar ıcın çağdaş bır sozluk hazırlanmasını ıstemıstı Turk Dıl Kurumu nun 51 Yılı adlı kıtapta bu konuda soyle denılmekte ' TDK, Turkce sozıuk hazırlama ısıne 1939 da yenıden eğıldı Maras Mılletvekılı Hasan Resıt Tankut sozluğun genel planını hazırlamıs Alı Canıp Yontem de bu ısı ustune almıstı Yontem1 ın hastalanması uzerıne sozluk hazırlama gorevı Gazıantep Mılletvekılı Dr Mehmet Alı Ağakay'a verıldı Ağakay sozluk calısmalarına yenı bır yol cızdı Turkce sozluğun amacı bırıncı cıltte şoyle belırtıldı 'Turkce sozluk bugun hıçbır yabancı tesır veya ozentıye düşmemek sartıyla yazılan yazılarda ve soylenen sozlerde gecen yabancı kelımelerle bırlıkte dılımızde kullanılmakta olan veya kullanılacağı umulan Turkce kelımeler ıcın basvurulacak bır kaynak olmaktan baska bır sey değıldır'' Sozluğun 1945'te çıkan ılk baskısında 23 bın sozcuk bulunuyordu Bunların ancak 11 bın kadarı Turkceydı 1955'te ıkıncı baskısı çıktı bunda sozcuk sayısı 24 bıne ulaşmıstı Yıllar ıçınde sözluk calısmalan ılerledı Turkce sozluğun her yenı baskısında sozluk sayısı arttı Eskı Turk Dtl Kurumu'nun kapanıs yılı olan 1983 te yayımladığı 7 baskıda sozcuk sayısı 38 bın ıdı Onsözde Atatufk un actığı yolda buyuk bır cosku ıle calısan kurumumuz her yenı çabasında O nun gosterdığı amaca bıraz daha yaklasmanın kıvancını duymaktadır Her yenı calışmamız yenı atılımlarımız ıçın bırer dayanak olacaktır Hep daha yetkını, daha tyıyı daha eksıksızı bulmaya, ortaya koymaya çalışacağız" denılmekteydı Oysa sımaı yenı kurumcular yıllar suren calısmalarla ortaya çıkarılmıs yedı kez basılmış her yenı basımında yenı ekler, yen^calısmalarla zengınlestırılmıs Turkce Sozluk un yenı basımınıpıyasaya cıkarmıslardır Ama bunu kendı cabalarıyla gercekleştırmısler gıbı bır ovunme ıcındedırler1 Oysa gorulduğu gıbı 'Turkce Sozluk 1936 dan 1983 e kadar surdurulen bılımsel calışmaların urunudur Yenı kurumcular ıse bu guzel calısmayı bır yandan benımsemısler ama ote yandan da kendı keyıflerıne gore yozlastırmaktan da cekınmemıslerdır Turk Dıl Kurumu son yonetım kurulu toplantısını Eylul 1983'te Ankara'da yaptı Cezaevınde olduğum ıcın bu tanhsel toplantıyâ katılamadım 12 Eylul un olusturduğu Danısma Meclısı nde benımsenen bır yasa ıle Ataturk un Dıl Kurumu 1 983 ten sonra ortadan kaldırıldı, Ataturk un vasıyetı cığnendı ortaya bır devlet daıresı olan ADTKYK çıkarıldı Tam beş yıldir ne dıl ne tarıh ku1 rumları var Ortadakı nıcbır yararlı ıs yapmayan yapamayan bır devlet daıresıdır Kendınden once ortaya konulmus yaratılmıs yapıtları bozarak yozlastırarak kamuoyuna sunmaya calısan bır garıp kurulus1 TDK nın eskı genel yazmanı Cahıt Kulebı Ataturk un TDK yı hangı amacla kurduğunu soyle anlatıyor TDK herhangı bır unıversıtenın enstıtusu gıbı statık, donuk degıldı Bunu Ataturk boyle dOzene koymuştu Ataturk ıstemıstır kı TDK her zaman devrımCf bır anlayısla kendı kendısını yenılesın Ataturk ısteseydı TDK'yı D*l ve Tarıh Coğrafya Fakultesı nın bır enstıtusu halınde kurardı O zaman donardı Dıl Kurumu Hıcbır zaman gecmısdonemlerdekı calısmalarını yapamazdı Turkce Sozluk un yenı baskısı kolay yoldan hazıra konma becerıklılıgıdır Aynı zamanda başkasının basardığı ısı yozlastırmanln da belırgın bır orneğı sayılmalıdır 1948 Mavıs ında Hacıbektaş'ta başlavan >aşama seruvenı 1987 Aralık avında Hamburg'da noktalanan sevgılı eşım, çocuklarımm babası, ılerıcı ve demokrat oğretmen Nazım Ustamız en fazla bır vıl surer yırmıncı asırlarda / olum acısı" demıştı bır şunnde O>le değıl Ben bu acrsı omrum boyunca du>acağım, ama değerlı arularını amacm doğrultusunda gerçekleştırmek ıçın vılmadan valışacağım Rahat uvu sevgılı oğretmemm ve azız ISKI zammı Yıllar oncekı Sular Idaresı beda\a denılecek denlı az bır ucretle ıatanda$a hızmet lerıyordu. Tıfus salgınında \e daha sonralan 7,5 kurusa Benzer değil, aynısı ERDENÇ ITLDmiM'ı kaybetmış bulunmaktayız Dostlarına \e aılesıne başsağlığı dılenz. Arkadaşımız SBF'DEN ARKADAŞI OKTAY ERAYDIN A R T I B A R CA F E Ortakoy de Yenı bır soluk, Vazgeçemeyeceğınız bır ortam Pazartesı, Salı Çarşamba Cengız Macıt ıkılısı Dığer gunler Utkan Rez 159 35 78 Muallım Nacı Cad No 70 K 3 Ortakoy / ISTANBUL • Dığer havayollannın Fırst Cbss koltuğu • Turk Hava \ ollan nın Business Class koltugu BarRtstuııranl KEMAL DURUCAN dostum SEVIM DLRLC\> KAYIP Dokuz Eylul Unıversıtesı, Guzel Sar.atlar Fakultesı oğretım görevlısı değerlı meslektaşımız, onurlu ınsan, ornek eğıtımcı ürih'e uçarken... Cenevre/AbuDabi/Dubai yada Karaçi'ye uçarken... TürkHava Yollan'nın "Business aass"ını tercıh edin. Neden mi? Çünkü bu hatlarda THY, başka hıçbir havayolunda bulunmayan bir imkan sunuyor. Business Class biletinizle, sizi First Class koltuğunda, First Class konforunda ağırlıyor. z Üstelik, genış gövdeli, modern, yepyeni Airbus'larından biriyle uçuruyor. Sıcak, güleryüzliı servisiyle. Şimdi karşılaştınn; sizi Business Class biletiyle, First Class konforunda uçuran başka havayolu var mı? OĞLEAKSAM JOE'S INTERNATIONAL MUTFAK AÇIK SALAT ve MEZE BUFE BONFILET CAFE DE PARIS FOUNDUE BOURÖUIGONNE SPAGHETTI GARIBALDI TUZDA LEVREK ÇOCUK MENUSU Y1LBAŞI OZEL MUZ1K PROGRAMl Rez. lel: 149 68 95 İSTİKLAL CAD. ODAKULE >ANI HÜSNÜ TEKİN'i kaybettık Aılesıne ve tum dostlarına başsağlığı dılenz DOKUZ EYLUL UMVERSİTES1 GUZEL SAN4TLAR FAKULTESt SAH>E VE GORUNTU SA\ATLARI BOLL'VIU LÂLE BOZOVA (YAZGAN) ıle TURK HAVA YOLLARI " Sizınle birhkte, daıma daha vuksekkre MUZAFFER YAZGAN Evlendıler Istanbul 29.12.1988
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle