18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLERİN DEVAMI 30 ARALIK 1988 Öğretim üyelerinden Başbakana dilekçe Yönetim Zaafı gede bırakabilecek bir rote soyunmaktadır. Şöyle bir anımsayalım: Bir pazar günü, bir kamu bankasının çalışanlarının adına yapıldığı öne sürülen bir açıklama. banka genel müdürlüğünden basına dağıtılabiliycr; açıklamada iktidar partisinin ve hükümetin üyelerine ve bankacılık sistemine dönük ciddi suçlamalar yer alıyor; bankanın genel müdürü istifa ederken, bu açıklamanın vartığını kabulleniyor; ve böylesine bir olay, sanki hiçbif şey olmamışçasına, Başbakan'ın tek bir demeciyle geçiştirilmek isteniyor... Burada da bir yönetim zaafı uç vermiyor mu? Her zamanki gibi kamuoyunun duyarlılığı küçümseniyor ya da kamuoyunun unutkanlığına bel bağlanmıyor mu? Bir başbakan yardımcısı, bir başbakan vekili, Horzum olayı nedeniyle son derece ağır suçlamaya hedef oluyor; bunun üzerine "ya o, ya ben" diyor; isteği gerçekleşiyor, ama o kişiyi bu kez karşısında "Horzum olayı"ndan da sorumlu "Başbakanlık Başdanışmanı" sıfatıyla buluveriyor... Daha başka soru işaretleri de var zihinlere takılarv. Parti yönetimi, olan biteni içine sindirebilmiş midir? Bir partinin, kendi siyasal iktidarını denetlemesi açısından acabadurum nedir? Böytesi bir denetimi partinin yürütebil(Baştarafı 1. Sayfada) diği söylenebilir mi? Başbakanlık konutunun dar çevresi mi belirleyicidir, yoksa parti yönetimi mi? ErdemŞemiler krizi, bu sorularla ilgili olarak da ANAP'ta ister istemez bir güven bunalımının daha uç vermesine yol açmıştır. Yönetim anlayışındaki zaafiyetin, hükümet içi ilişkileri de olumsuz yönde etkilediği dikkati çekiyor. Bakanlar Kurulu üyeterinin özel söyleşilerindeki duygu ve düşünceleri, bir kurum olarak hükümetin, Başbakanlık konutu karşisındaki yeri ile işlevini yer yer tartışmalı kılmaktadır. Bir parti kendi iktidarını denetleyemez duruma düşerse; bir hükümetin kurum olarak varlığıyla başbakan arasındaki ilinti tartışılabilir hale gelirse; bir başbakan yardımcısı. görevden alınmasını istediği bir devlet bankası genel müdürünü karşısında "Başbakan Başdanışmanı" olarak görürse; devlet ve parti arka planda kalırken a/te ön plana çıkarsa... Ne olur? Hiç kuşkusuz kıyamet kopmaz! Ama yara içten ice işlemeye devam eder; iktidar sahibini de her geçen gün daha çok zayıflatır. Her yanı mutlaka aydınlığa kavuşturulması gereken Horzum olayı ile ErdemŞemiler krizi bir de bu açıdan ele alınırsa, herhalde herkes için yararlı olacaktır. Ucret artışı için Özal'a başvurdular Ortadoğu Teknik, Hacettepe ve Gazi universiıelerine bağlı 100'den fazla öğretim üyesi Özal'a dilekçe verdüer. ANKARA (ANKA) Ortadoğu Teknik, Hacettepe ve Gazi universıtelerinc bağlı 100'den fazla oğretım uşcsı Başbakan Turgut Özal'a ım/alı dilekçe vererek ucretlerinin antınlmasını istediler. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye gore, öğretim gorevlileri dilekçelerinde, öğretim elemanlarının aldıklan ucretlerin fonksiyonlarını yerine getirmekten uzak olduğunu savunarak, bir araştırma gore\lisınin elıne 217 bin, doçentin 513 bin ve profösurn 619 bin lira geçtiğini bildırdiler. Öğretim uyeleri bu maaşlarının kitap, dergi ve gazete gibi zorunlu gereksınımlerin yanı sıra bir yüksek lisans tezinin ya da doktora tezinin yazım ve basım malıyetini bile karşılamadığını belirttiler. Öğretim uyeleri ayrıca, öğretim üyelerinin lojman, kreş, kent içi taşıma ve yazlık dinlenme kamplan gibi sosyal olanakları bulunmadığını bildirdiler. İnönü'den ziyaret SHP Genel Baskanı Erdal inönü dün sabah gazetemizi ziyaret ederek (soldan sağa) Yazı ı»1C(. ,V,UUu.> ..^ „,.„, ".ensın, Genel Yayın MudürumCız Hasan Cemal, gazetemiz yazarlanndan Oktay Akbal ve Fusun Ûzbılgen ile bir saat sureyle sohbet ettı. 'PartilerKöşk için uzlaşmah9 (Baştarafı 1. Sayfada) yerleştirmek, herhangi bir seçim için onu gozardı edemeyiz. Bunun için bunalım yaratmak yanlış olur" diye konuştu. Her seçim için yasaları değiştirmenin yanlış olduğunu vurgulayan Inönü, Anayasanın değiştirilerek cunıhurbaşkanının görev süresinin uzatılması yolundaki onerilere katılmadığını da belirtti. SHP'nin ve ANAP'ın yerel seçimlerde, il genel meclisi seçimlerinde oy oranlarını korumaları halinde cumhurbaşkanlığı seçiminin ANAP'ın oyları ile yapılmasına razı olup olmayacaklannı soran cumhuriyet yazarlarına da İnönü şu yanıtı verdi: "Cumhurbaşkam seçimi ayn bir şey. Yerel secimle ilgisi yok. tkisini seçim sonucuna göre birbirine bağlamak yanlış. SHP tepkisini göstereoektir, ama onun dışında benim söjlediğim ilkelere dayanmalı." Inonu, uzlaşma olmazsa bunalım çıkmasın diye ANAP'ın tek başına cumhurbaşkam seçmesine razı mı olacaklan yolundaki bir soruya da şu karşılığı verdi: "Bunu böyle söylersem 'lşte Özal'ı seçmek istiyor' diye yorum yapılıyor. Onun için yerel seçimi cumhurbaşkam seçiminden ayn düşunmek lazım. Tabii yerel seçimin sonucu o anlamda etkileyccektir. Özal'ın niyeti yok uzlaşmaya, o 'kendimiz seçenz' diyor. Seçer seçer, ama bu arada tabii normal bazı demokrasilerde olmayan bazı huzursuzluk işaretleri de var, bu tavırlar kamuoyunu rahatsız ediyor. Laiklige karşı davranışlan nedeniyle ANAP içinde de herkes Özal'a o> vermez deniliyor. O açılardan onemli olacak yerel seçim sonuçlan. Bir defa bunalım yaratmamalıyız. Cumhurbaşkam seçüecek diye niye bunalım olsun yani?" SHP'nin yerel seçimler için adaylannı onseçim ile belirlemesinin genel kural olduğunu da anlatan Inonu, bu ılkeden bazı yerlerde vazgeçilebileceğini, ancak teme ilkenın onseçim olduğunu kaydetti. Önseçimin tüzuğe gore genişletilmiş delegeler tarafından yapılacağını da belirten Inönu, milletvekili seçimlerinde yapılan önseçimin tum üyelerin katıhmı ile yapıldığını, bu noktada eleştırilerin üye yazımında toplandığını hatırlattı. Genişletilmiş delege sisteminin bu tur mahalli guçlerin uye yazımını etkilediği yerlerde daha az etkili olacağını hatırlatarak şöyle konuştu: "Buna karşı çıkanlar da bazı yerlerde bakıyorlar adaylara ve 'Bunların hiçbirini halk seçmez' diyorlar, o zaman işte 'Orası merkez yoklamasına alınsın' diyorlar. Tabii merkez yoklamasına alınınca da halkın seçeceği garanti dcgil. Bu nedenle merkez yoklamasının belli bir usulü ve sorumloluğu var. Adaylann daha iyisi bizim elimizdeyse merkez yoklamasına gitmenin anlamı var.." Inonu, İstanbul'da iyı adaylar bulunduğunu ve bu iyi adaylar arasında onseçim yapmanın önem kazandığını da vurguladığı sohbette Ecevit'in aday tespitinde işbirliği onerisi için bir değerlendirme yapmak istemediğini kaydetti. İnönü, ANAP adaylarına karşı DYP ile SHP'nın işbirliği konusundaki önerilerle ilgili olarak da SHP ve DYP'nin ayn karakterde partiler olduğunu ve bu konuda bir gelenek de bulunmadığını hatırlattı. İnönü, son kamuoyu yoklamaları uzerinde goruşlerini açıklarken yerel seçimlerde il genel meclisınde ANAP'ın oy yitirmesi durumunda ne olacağına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: "Tabii demagoji ber zaman yapılır. Yüzde 35'i yuzde 65'letı yuksek gösterdikten sonra. Hem de mühendis olarak. Mctliste bunu soyledigi zaman son olarak (bravo doktor) diye bağırdı birisi. Fahri doktor olarak işte ancak bu kadar hesap olur." Ecevit'in politikayı bırakmasının ardından şımdi yeniden genel başkanlığa gelmesinin söz konusu olduğu hatırlatıhnca da tnönü şunları söyledi: "Herkes belirli bir görev yapıyor bu son 45 senedir. gönıyoruz. Sayın Ecevit de bize muhalefet ediyor. Biz ne zaman one çıkıyoruz o zaman o da geliyor ve bizim başanlı olamayacağımızı söylemeye başlıyor." tnönu, yerel seçımlerle ilgili olarak ANAP'ın TRT'yi istediği gibi kullanarak goruntulü propaganda yaptığını da kaydetti ve bu konuda yeniden TRT'yi uyardıklarını anlattı. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında verdiği demeci, Cumhuriyet Gazetesi'nin doğru yazdığını, ancak bir gazetecinin başlığı saptırarak verdiğini kaydeden tnonu, ikjnci kez bir basın toplantısında ne demek istediğini açıkladığı halde bu konuda gerekli düzeltmenin yapılmadığını söyledi. SHP iktidara gelirse enflasyon konusunda çok farklı bir politika izleyeceğini. bugünkü enflasyonun hükümetin isteğinden kaynaklandığına inandığını kaydeden Inonu, "Eğer hukumet istese enflasyon oranını indirir. İsrail nasıl indirdi?" dedi. Dış politika konulanna değinirken tnonu, Başbakan'ın son ABD gezisine değindi, oradaki konuşmalarını çok kaygı vericı bulduğunu ve Özal'ın bu tutumunun Turkıye'yi ABD'nin "dumen suyuna soktuğunu" soyledi. "Özal kendisini Amerikan politikasını destekler bir havada gösterdi. Daha once gittiklerinde bu kadarını yapmıyordu" diye konuşan tnonu Özal'ın Ermeni meselesini önemsememesini yanlış bulduğunu, Bush ile görüşmesinde siyasi konuları ve ıki ulke arasında tartışma çıkaran konuları dile getirmemeye çahşmasını yanlış bulduğunu anlattı. Ortadoğu ile ilgili konularca Özal'ın Turkiye'nin Amerikan çıkarlarını korumaya yardımcı olacağı anlamında sozlerinı okuduğunu da hatırlatan İnonu, şöyle konuştu: "Yani Türkiye'yi ABlİ çıkarlarının yardımcısı pozisyonunda gostermeye başladı, bu yanlıştır. Yani vaktiyle Filipinler'in yaptığı bir şey; Marcos kendi iktidarını devam ettirmek için Filipinler' ŞEMİLER OLAYI SHPMeclis araştırması istedî Erdem: Gelişmeleri izlemiyorum Eşi ile birlikte Abani'îa dinlenen Kaya Erdem, "Gelişmeleri izlemeye çahşmıyorum, gazeteleri de pek fazla okumuyorum" dedi. FARUK BİLDİRİCİ Emlak Bankası Genel Müdürlüğü'nden istifasına değin uzanan krizin kahramanlarından Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, "Gelişmeleri izlemeye çalışmıyorum" dedi. Abant'ta eşiyle birlikte dinlenen Erdem'in konuşmama karannı Başbakan Turgut Özal'ın ANAP Merkez ABANT Bulent Şemiler'in Karar Yönetim Kurulu'nda yaptığı değerlendirme de bozamadı. Kaya Erdem ve eşi Sevil Erdem, karlarla kaplı Abant'ta geçirdikleri uçüncu gunde de zamanlannın çogunu otel odasında geçirdiler. Kaya Erdem, Cumhuriyet muhabirinin, "Gelişmeleri izliyor musunuz?" sorusuna, "Hayır, izlemeye çahşmıyorum" yanıtını verdi. "Ama gazeteleri okuyorsunuz" ammsatması üzerine Erdem, "Onları da pek fazla okumuyorum" dedi. Erdem, "malum konu" olarak adlandırdığı Şemiler krizi konusunda değerlendirme yapmayacağını ifade etti. Erdem, Cumhuriyet muhabirinin ısrarlı sorularına, "Kimseye bir şey söylemem mümkün değil" şeklinde konuştu. Ekonominin vönetimi konusunda Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal ile aralarında anlaşmazlık olduğu yolunda haberler yayımlanan Kaya Erdem, "ekonomi konusunda da yöneltilen sorulan yanıtlamayacağını" belirterek, "Hiçbir şey konuşmayacagım. Ne ekonomi ne siyaset. Bir gazeteciyle konuşmaya başlarsam. obur gazeteciler de buraya gelir. Ama şimdi rahatım" şeklinde konuştu. Erdem, Cumhuriyet muhabirinin Başbakan Turgut Özal'ın onceki gün yapılan ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında Şemiler'in Horzum olayını araştırmaya devam edeceğinı söylediğini belirtmesi üzerine yine yanıt vermedi. Özal'ın değerlendirmelerinin de suskunluğunu bozamadığı Erdem, Abant Golü kıyısında yanm saat kadar süren bir yuruyüş yaptı. Eşi Sevil Erdem ile el ele yürüyüş yapan Kaya Erdem'in "durgun" olduğu gozlendi. Kaya Erdem, yılbaşını da Abant Turban Otel'de geçirecek. Aynı otelde yılbaşını geçirecekler arasında Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, ANAP İstanbul railletvekilleri Ferruh Ilter, Cavil Kavak ve tbrahim Özdemir de bulunuyor. ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) "Şemiler olayı"nın rahatsızlığı ANAP Meclis Grubu'nda sürerken, SHP'nin bu konuda haarladığı Meclis araştırma önergesi dün TBMM Başkanlığj'na verildi. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, "Olayın Kemal Horzum'a nzanan boyullan var" dedi. Önergeyi hazırlayan SHP Içel Milletvekili Fikri Saglar, "Meclis araşlırraası açılırsa. olaya adı karışan milletvekülerinin adlannı da kıirsiiden (ek tek açıklayacağız" diye konuştu. ANAP MYK'nın onceki gunkü toplantısında Mustafa Taşar'm "Emlak Bankası çalışanlan" inızasıyla yayımtanan bildıri ve Bülent Şemiler sorununu gundeme getirmesi uzerine konuşan Devlet Bakanı Yusuf Özal şunlav\ soyledi: "Ben tetkik ellirdim. Şemiler, istifa edince infial duyan iki banka müfettişi. bu bildirivi yazmış. Onların istifalamıı aldım. Bunda Şentiler'in bir suçu yok." SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, Sağlar'ın hazırladığı araştırma önergesinin TBMM BaşkanhğYna verilmesi dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, Şemiler'in istifasının ekonomik, ticari ve siyasi boyutları olduğunu öne sürdü. Çetin, "Günlerdir bakan, genel müdür ve bazı milletvekillerinin karşılıklı iddiaları ve suçlamalan vardır. Başbakan'ın oglunun, ailesinin dogrudan ve dolaylı tutumlan. davranışlan var. Olayın Kemal Horzum'a uzanan boyutları var. Yargıya intikal elmiş \onleri ve boyullan var"dedi. Hangı olaylann gerçek, hangilerinin gerçek dışı olduğu konusunda kamuovunun da yeterli bilgisi olmadığını, yetkililerin bu konuda yeterlı açıklama yapmadığını kaydeden Çetin, "'Çok yonlu, çok boyutlu ve karmaşık olan bu olaya TBMM'nin el kovmasının zorunlu olduğuna inanmaktayız" dedi. Kıratîıoğlu 10 milyon tazminat ödeyecek Özal'a 'pişkin, uianmaz' demişti n > hovle vapmıslı. büyük bir devV letin uydusu değilse bile yardımcısı gibi davranmak rolunıi benimsemiş gonındu. Benim kaygımı azaltan şey Özal'a Amerikalıların da giivenemeyecekleridir. Yani bugun bu havayı veriyor, ama yann bir şey istedikÖğretim uyeleri Başbakan'a leri zaman katiyen bu iş olmaz di sundukları dılekçelerinde ücretleyebilir. Bu havayı veriyor, ama rinın arttırılmasını isterken şu son derece tehlikeli bir hava. önerilerde bulundular: "Gosterge rakamlan değiştirileO da işte borç dunımunun ve ekonominin kendisini getirdiği rek araştırma görevlilerinin zor verin ortaya çıkardıgı bir ha 600'den 1200'e, yardımcı doçentva. Bu da ABD ile olan ilişkileri leritı bin 200'den 2 bin 400e, domiz açısından son derece tehlike çentlerin 1650'den 3 bine, profesörierin 1950'den 3 bin 500'e ve üç li." yıllık profesörlerin ise 2400'ten 4 İnonü, AT konusunda hükü bine yuksellilmelidir. Ödenekler metin tam uyelik başvurusunu ve de buna paralel olarak arttınlma1993'ten önce bu yolda görüşme lıdır. Gosterge ve ek gostergenin lerın başlatılmasına ilişkin politi kalsayıyla çarpımı sonucu bulukasını desteklediklerini söyledi, nan tutar uygulanan ödenek yuzşoyle devam etti: desinin araştırma görev lilerinde "Avrupalılarla temasianmızı 55'ten 80'e, Dr. araştırma gorevbiliyorsunuz. Kandırma konusun lilerinde 60'tan 90'a, yardımcı doda onlar da hiçbir şekilde aşağı çent, doçent ve profesorlerde ise kalmıyorlar. Şimdi söyledikleri 95'ten 150'ye yukseitilmesi gereki'Çok işimiz var sizinle uğraşama >or." vız.' Bu tabii doğru da, sonradan Oğretım uyeleri dilekçelerinde da 1993 basında biz tek devlet ol ayrıca konut kirası, yabancı dıl \e duk, sizinle ilişkilerimizi bo)le ele eğitımoğretim tazminatı odenmealmamız lazım divcbilirkr. Onun sinin diğer kurum ve kuruluşlariçin muzakerelerin başlamış olma dakı esaslara göre \erilmesi dilesı bizim için çok onemli." ğinde bulundular. Boyner'e TUSIAD (Baştarafı I. Sayfada) kök'un TUStAD Başkanlığrnı bırakacağını açıklamasının hemen ardından aynı gün toplanan ağır toplar, Dinçkok'un Başkan Yardıması Cem Boyner'in başkanlık koltuğuna oturması konusunda görüş birlığine vardılar. Bu eğilim, Dinçkok'un onceki gün TUStAD Başkanlığı'ndan ayrılacağını basına açıklamasından birkaç saat sonra belirdi. onceki gün saat 17.00'de TÜSİAD'ın merkezinde çok dar kapsamh bir toplantı yapıldı. Toplantıya Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, Başkan Ömer Dinçkök, Nejat Eczacıbaşı yurt dışında olduğu için onu temsilen oğlu Bülent Eczacıbaşı, Feyyaz Berker yurt dışında olduğu için onu temsilen ortağı Nihat Gökyiğit ve İzmirli TÜSÎAD üyelerini temsilen Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar katüdılar. Toplantıda Dinçkok'un Başkan Yardımcısı Cem Boyner'e başkanlık teklif edilmesi konusunda goruş birliğine varıldıktan sonra bu onerinin TL'SÎAD Yüksek tstışare Konse\i Başkanı Sakıp Sabancı tarafından Boyner'e goturulmesi kararlaştırıldı. Ve bu gorevı yerine getiren Sabancı'mn dün sabah Cem Boyner'e teklifte bulunduğu belirtiliyor. Konuyla ilgili göruşlerine başvurduğumuz Cem Boyner, TÜSIAD Başkanhğı konusunda bir tekhf aldığını doğrulayarak '"E>et bir teklif aldım. Şu anda duşunu>orum" dedi. TUSİAD'da başkanlık görevine 1987 >ıh basında başlayan Ömer Dinçkok'un 3 yıl sureyle bu gorevi surdurmesi ve koltuğunu 1990'da Cem Boyner'e bırakması konusunda TÜSİAD'ın ağır topları arasında zaten görüşbirliği vardı. Cem Boyner'in "evet" demesi kuvvetli bir olasılık olarak değerlendirilirken "Ani bir teklif de olsa, her şeye rağmen çok yadırganmayan ve bir yıl önceye alınmış bir teklif" deniyor. TÜSİAD başkanlığı için kendisine tekhf yapılan Cem Boyner, Türk tekstil piyasasının en köklu ve lider kuruluşlanndan Altınyıldız Şirketler Grubu'nun Yünitme Cumhur Kurulu Başkanı. tkinci kuşak saniyici olan 1955 dogumlu Cem Boyner, 1974 yılında Robert Ko tstanbul Haber Servisi DYP Nevşehir Milletvekilı ve Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratîıoğlu, Başbakan Turgut Özal'a hakaret ettiği gerekçesiyle 10 milyon lira manevı tazminat odemeye çarptınldı. Kıratîıoğlu, 24 Ağustos 1988 tarihınde yaptığı bir basın toplantısında Özal hakkında, "Pişkin, utanmaz, zurnacıbaşı, cser hırsızı, yalanci, akılsız, mıinafık, aşağılık" gibi sözler söylemişti. Şemiler bir Bu sözlerin basında yer almasından sonra da Özal, avukatları aracılığıyla, Kıratlıoğlu'nun kendisine hakaret ettiğini belirterek 100 milyon liralık manevi tazminat davası açmıştı. Kıratlıo|lu, Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, basında da çıkan sözleri söylediğini ifade ederken, amaanın hakaret etmek olmadığını, yalnızca eleştirmek olduğunu bildirmişti. Mahkeme Başkanı Dursun Özaydın, davayı dün sonuçlandı(Baştarafı I. Sayfada) rarak Kıratlıoğlu'nun dava konudürlük binası ise banka çalı su sozleriyie Başbakan Özal'a haşanlan vakfına 10 miUar liraya karet ettiğinin sabit olduğunu bildevredilmişti. Dun alınan karar dırdi. nden mezun oldu. 1979 yılında babası Osman Boyner'in yonettiği Altınyıldız Şırk.;tler Grubu'nun kuruluşlanndan Alboy Ayakkabı Sanayi ve Ticaret'te göreve başladı. Şu anda Altınyıldız Şirketler Grubu Yurutme Kurulu Başkanı olarak Beymen, BM Club, Beneıton, Beymen Çarşı mağazalar zincirinin yönetim sorumluluğunda da bulunan Cem Boyner, tngilizce ve Almanca biliyor. Cem Boyner TÜStAD'a 1977 yılında üye oldu. Babası Osman Boyner'in 1986 yılı basında yönetim kurulunda boşalttığı sandalyeyi devralan Cem Boyner, 1987 basında Ömer Dinçkok'un başkanlık donemiyle birlikte TÜStAD Başkan Yardımcılığı'na seçildi. Üniversitesi İşletme Fakültesi' lej'den, 1978 yılında Bogaziçi ŞARLO Philipp Soupault Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğiııhtanbııl la birlikte, bankanın üç taşınmaz malı toplam 70 milyar liraya devredilmiş oldu. "Bilanço duzellme o~perasyonunu"nun bir gereği ola rak satışların en geç bugun akşama kadar tamamlanması gerekiybr. • Emlakbank'ın komşusu Alarko Jiolding, banka mulkiyetindeki •70 bin metre karelik bir arsa için İ 3 milyon dolarlık fıyat önerdi. Alarko Holding yöneticilerinden cdinilen bilgiye gore kuruluşun «\lkent Sitesi'ne bitişik arsası için i'ürutülen ilişkiler yaklaşık bir yıldır suruyor. Alarko, bu arsa uzerine 170 konut yapmayı planlıyor. Şirket, konuyla ilgili olarak Tekfen Holding'le temaslannı surduruyor. Projenin banka desteğiyle yurutulmesi öngörülüyor. Şemiler'in son üç gun içinde bankanın 70 milyarlık üç taşınmazını satması, banka yönetim kurulu ve banka üst yöneticileri arasında tepkilerle karşılandı. Özellikle Ankara'daki eski genel müdurluk binasının satışının tartışıldığı yönetim kurulu toplaniısı sırasında, Bulent Şemiler'in kendisine karşı çıkan bir yönetim kurulu üyesine "Seni damşman yapacağım, göreceksin giiniinii" diye bağırdığı öğrenildi. Şemiler'e yapılan muhalefetin ikı noktadan kaynaklandığı kaydedildi. Buna ğöre, kararlara karşı çıkan yönetim kurulu uyeleri ve ust yoneticiler, bilançonun bu tür satışlarla dengelenmesini istemiyorlar. Tartışmalann kızıştığı eski genel müdüriuk binasının satışı toplantısında ise "Bankanın genel mü(iürlüğünün veniden Ankara'ya götürulmesini engelliyorsunuz" biçimindeki eleştiriler sert bir biçimde dogrudan Şemiler'e yöneltilmişti. • Öte yandan, Emlakbank'ın Gehel Müdür Yardımcısı Günay Devrimci'nin Ataköy'deki 45 milyarlık araziyi satın alan şirketlerflen Ankara İmar AŞ'ye genel pıüdür olarak atandığı öğrenildi. Günay Devrimci ile ilgili kararnaİtıenin bugün Resmi Gazete'de yayımlanması bekleniyor. EN DEĞERLİ ARMAĞAN KİTAPTIR YENİ YILDA . SEVDİKLERİNİZE k C kj% ÜYELİĞİ **.***. A R M A Ğ A N C.K.K. AYRICALIKLARINDAN ONLAR DA YARARLANSIN CK.K. ÜYELİK FORMU Adı, Soyadı: Doğum Tarihi: öjSrenimi: Medeni Dunımu Mesleği: Adresı: C Bekar H Evli çocuksuz C Evli çocuklu VEFAT Müteveffa Hamide Göktulga ile Dr. Fahri Celal Göktulga'nın kızı, Kaniye Göktulga, Müteveffa Semiha, Hadiye Candan'ın kardeşi Kadri Celal, Hayri Celal, Sırn Celal, Mihriban, Süleyman Bahri Atamer'in yeğeni, Müteveffa Müzeyyen Güçmen, Niyazi Güçmen'in gelini E D { N HATİCE HÜL\A GÜÇMEN Hanımefendi 29.12.1988 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 30.12.1988 cuma günü ikindı namazmı muteakip Moda Camii'nden kaldınhp Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilecektir. Allah rahmet ejlesın. Cumhuriyet Kitap Kulübü Kadıköy Temsilciliği Moda Sineması Kültür Merkezi MODA KAFE MÜZİK DİNLETİLERİ 31 Aralık '88 cumartesi • MEHMET GÜRGÜN (gitar) • UGUR USTAOGLU (flüt) Her cumartesi 18 30 Ocretsız. EŞt KADRİ GÜÇMEN OĞULLARIHEP GÜÇMEN ALİ GÜÇMEN Yukanda kimliği yauh kişiyi C.K.K.'ne uye yapmak istiyorum. Giriş ödentisi olan 10.000 TL./40 DM 148794 nalu posta çek hesabma yatmldu Çek fotokopisi ektedir. Parayı Yatıranın Adı, Soyadı: Üye No: * Parayı uye yaptığımz kişınin adıyla göndenıuz TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aşağıda özellikleri belinilen kapalı zarf ile teklif alma yöntemindeki ihale ile ilgilenenler, ihale dosyasını tSKl GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİCARET İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞl'NDA görebilir ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesine yatırarak alabilirler. İsteklilerin şartnameye uygun hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplannı ihale tarihinde saat 11.00'e kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne giriş, tarih ve numarasını içeren alındı makbuzu karşılığında teslim etmeleri gerekmektedir. Teklif zarflan saat 14.00'te İhale Komisyon Başkanlığı'nca açılacaktır. İHALE GEÇİCİ DOSYA İSKİ NO: İŞİN ADI KEŞİF BEDELİ TARİHİ TEM1NAT BEDELİ 1 Adet kesintisiz güç 636.000.000 13.1.989 19.080.000 200.000 kaynağı Not: 1 Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz2 İSKİ 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 'na tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediğine kısmen veya tamamen vapmakta uygun bedelin tesbit ve takdirinde serbesttir. ADRESİ: İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı 34410 AKSARAY/İSTANBUL TEL: 588 38 00 (35 Hat) TELEX: 23923 ISL'tr FAX: 588 38 83 Ehliyetimi kaybeıtim. Hukümsuzdur. BlLGE AKDEM S E K E R HASTALARINA Ücretsiz "Beslenme Rehberi" ve Bedava Reform Diet Numunesi! Şirketimiz. şeker hastalarına yardım için. tanınmış Diabetik Uzmantarına hazırlattığı Beslenme Broşurünu ve talmanız. tanımanız için Nutrasweet'li Relorm Diet Set çeşitlerinden bir içecek numunesini sizlere ücretsiz olarak gönderebilmektedir. Bunun için açık adresinizle birlikte 150 TL'lik posta pulunu zaria koyup adresimize gondermeniz yeterlidir. ATOM KIMYA SAN. ve TIC A.Ş. Buyukdere Cad. No. 8. Maslak/lstanbul 1988'E YAY Yakup tiim müdavimlerinin yeni yılını kutlar VAZİYETLERİ T.5605 MAdBRÖZCÜNMÜZİKYAPIM^/Z/M^^/i^SUNAR HALK MÜZİĞİ VE DEYİŞ SEVENLER Yakup2 Restaurant, Asmalımescit Caddesi, 35/37, Tünel. Tel: 149 29 25 Makıne Muhendisi 586 72 38 Bayanlar, çocuk bakarak IngiIİZLe oğrenmeyi ^ ~ Pairlik yaparak gerçek leştirebilirsiniz. 1158 53 42 4213 68 67 SATILIK ARSA Sangazi \s. I.ojmanlarına ! yelişmeden; 200 m . (15 milyon TL.) Tel: 513 57 92 SAHİBt>DE\ lngiltere'de AUPA1R organizasyonu TEK A.Ş. (1) 362 39 59362 40 % Askeri hu\\ıyetımi ka>bellım. Hukumsüzdür. SAMİ AYD1NOĞLU deyişleri güzel söytüyor Bu sese kulak verin... Yönetmen: Hüseyin Fırtına MAJÖR PLAKÇ1LIK T^l 5U ÖJ. )2 K. ASLI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle