Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30ARALIK 1988 * * • • CUMHURİYET/15 , Moskova bembeyaz Kışı kar altında geçiren Moskova'da çocukların en çok sevdikleri oyun kızak kaymak. Kuçük Alaxandre ile Dimıtri, anneleri alışveriş ederken Kalinın Caddesi ndekı bir kılıse önunde bu oyunun tadını çıkarıyorlar. (Fotoğraf. REUTER) TürkSen olayma Denktaş el koydu İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denkıaş, Kıbrıs Türk Işçi Sendikası Federasyonu TürkSen'deki gelişmelerle ilgili olarak kendisine yapılan başvuruları sürekli olarak incelediğini ve hükümele aktardığını açıkladı. "Dış ülkelerden Kuzey Kıbrıs'a sendikalara baskı uygulandığı yönünde haber ve soruşturmalar gelmeye başladığım" söyleyen Denktaş, "bunun, KKTC'nin lehine olmadığım, hükümetin bu konuda aktif rol oynadığı yönündeki iddiaları Başbakan Derviş Eroğluna ilettiğini" de kaydetti. Kü|tür Bakaniığı ta VİIUI UUUIU rafmdan törenle da V ğıtılan "Tiyatro Başan Ödülleri"nden "Onur Ûdülü"nü almaya hak kazanan Nedret Güvenç'in, ödül dağıtımı sırasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Tıyatrosu'nda sahneienen "Günden Geceye" adlı oyunda rolü olduğu için, ödülü, daha sonra Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gurün tarafından, seyircilerın huzurunda verildi. Gencay Güriın, "Günden Geceye" oyununu izlemeye gelen 580 kişinin önünde Nedret Güvenç'e ödülünu verdi Kamar'ın araştırması Halk, TRTnin solcularm eline geçtiğine inanmıyor Haber Merkezi "TRT'nin solcular tarafından ele geçirildigi" yoiundaki iddialara karşılık yapılan bir kamuoyu yoklamasında, halkın bu iddialara inanmadığı belirlendi. Kamar Kamuoyu Araştırma Anonim Şirketi'nin kasımın son haftası ile aralık ayının ilk haftasında Turkiye"de 12 ilde 1535 kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre halk, TRT'nin solcular tarafından ele geçirildiğine inanmıyor. Halka, "TRT'de solcu bir kadrolaşma olduğunu, yani TRT'yi solculann ele geçirdiğini düşünüyor musunuz?" diye sorulduğunda. "Evel" yanıtı verenlerin oranı sadece yuzde 7.8 oldu. Noel mutluluğu 3 yaşındaki Rosana Espinosa, Noel hediyesi olarak aldığı bebeğini kucağından hiç bırakmıyor. Rosana, ABD'deki 170 Nikaragualı göçmenden biri. Dünyada ve ülkesınde olan bitenden henüz habersiz patlamış mısır, şekerleme ve oyuncaklar onu mutlu etmeye şimdilik yetiyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI Süperlerin güven şoku (Baştarafı 1. Sayfada) ayrıca Daruştay'da dava konusu olan ve süper emeklilere de normal emekliler kadar sosyal yardım zammı verilmesine ilişkin Danıştay kararına yol açan bir boşluk da, emekliler aleyhine sayılabilecek bir hükümle dolduruldu. Kararname, Bakanlar Kurulu'na sosyal yardım zamlannı, normal işçi emeklilik göstergesi ile süper emeklilik göstergesi tablolanndaki derece ve kademelere göre birbirinden farkh olarak saptama konusunda yetki verdi. Bakaıılar Kurulu, böylece bir emekliye fazla, bir emekliye az sosyal yardım zammı verebilecek. nu yanıtlarken, "Kararnameyi, çalışanlann haklannın konınması ve haksızlıkların giderilmesi açısından inceliyoruz. Hukuk komisyonunun incelemesi sonunda konu gnıpta da degerlendirilecek. Biz olaya eşitlik ilkesinin konınması ve emeklilere, yaşam koşullanna uygun maaş verilmesi açısından yaklaşıyoruz" şeklinde konuştu. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Selvi de kararnameyi ayrıntılı olarak değerlendireceklerini belirterek "Göriilen o ki, başta yapılan yanlış, yeni yanlış ve haksızlıklarla duzeltilmeye çalışılıyor" dedi. Selvi, şunlan söyledi: "Eşitliği hiç dikkate almayan yeni uvgulama, hem süper emekliiere, hem de yıllardan beri sorunlannın çözünıunu bekleyen öteki tüm emeklilere hiçbir olumlu katkıda bulunmayacaktır. Sorunun gerçekten çözümlenmesi için izlenecek yol, yıllardan beri üretimleri ve vergisi ile ülke ekonomisine katkıda bulunan tüm emeklilerin yaşanan bu ekonomik koşullarda emekli aylıklannı yükseltmektir. Ekonomik gelişmeye en kısa sürede uyum sağiayabilecek bir sistemdir. Anayasa Mahkemesi'nin süper emekliliği iptal etmesi, iktidar tarafından bir vesile yapılarak tüm sosyal güvenlik sistemimiz ve SSK'daki tüm olumsuzluklan ve haksızlıkları giderebilecek bir çözüme ulaştırmasını sağlamalıydı. Bu çıkmaz da göstermekledir ki, sosyal güvenlik sistemimiz en kısa süre içerisinde saglıklı bir hale getirilmeli, parça parça olan kurumlanmız bütunleştirilmelidir. Eğer biz kararnamenin iptali isteğinde bulunursak, ön planda tutacağımız, eskiden beri mücadelesini verdiğimiz, tüm emeklilerin aylıklarının insanca yaşayabileceği bir düzeye yükseltilmesi ve eşitsizligin saglanması olacaktır." maaşı da yapılacak merdivenli bir sistemle belli oranda artsın. Sayın Aykut bize 'İnanın hayatımın en sıkıntılı günlerini yaşıyorum' dedi. Haklıydı. ama bu çözüm değildir." Toptan öderhe yaparak süper emekli maaşı almaya hak kazanan emekliier, maaşlarının normal emekliler keııdilerine yetişinceye kadar dondurulması karşısında büyuk bir şaşkınlığa düştuler. Uygulamanın iptalinden sonra kendilerini mağdur etmeyecek, uygulamayı daha da yaygınlaştıracak bir çozüm beklediklerini söyieyen çok sayıda emekli, yeni kararnameyle bir guven şokuna girdi. Kararnameyle mağdur duruma düşenlerden bir çoğu Bakan Aykutun "Toptan ödedikleri parayı bankaya yatırsalardı. bugün aldıklan maaştan daha düşük faiz alırlardı' sözune büyük tepki gösterdiler. Benzer durumdaki 'süper mağdur'lar adına konuştuğunu söyieyen Anmet Gerçin adlı bir emekli 'Ben o dönemde arabamı sattım ve 5 milyon lira topladım. Ancak o zaman sattığım araba şimdi 12 milyon lira. Bu, büyük bir haksızlıktır, arkadaşlar toplanıp mahkemeye başvuracağız' dedi. Bir başka grup emekli de 'İnsanlar süper emekli olabilmek için o dönemde evini barkını saltı, bu ise yalırdı. Bu duruma düşecegimizi bilsek bunu yapar mıydık? Kim, tek güvencesi olan evini satıp da faiz almak için bankaya yatınr? Bu. insanlara cebren tasarruf yaptırmaklır" dediler. Sözleşmeli SHP Genel Sekreteri, FinansKulüp toplantısında konuştu statüsüne Baykal: Enflasyonu SHP düşürecek yeni vade ANKAKA (Cumhurivet Bürosu) Anayasa Mahkemesi'nin sözleşmeli personel kararnamesini iptal eımesi üzerinc hükumet. KİT'lerde hizmet akdi ile çalışanların sözleşmeli statüye geçirilmesi süresini 31 Aralık 1988'den 31 Mart 1989'a kadar uzattı. Bakanlar Kurulu'na gerektiğinde, bu sureyi 31 Mayıs 1989 tarihine değin uzatma yetkisi verildi. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı verdiği 308 sayılı sözleşmeli personel kararnamesinin geçici 4. maddesi, KİT'lerde toplusözleşme kapsamı dışında hizmet akdi ile çalışan yonetim personelinin en geç 31 Aralık 1988 tarihinde sözleşmeli statüye geçmelerini öngörüyordu. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına karşın, bazı KİTL ler, bünyelerinde toplusözleşme kapsamı dışında hizmet akdi ile çalışanlara bu hüküm gereğince 31 Aralık 1988 tarihine kadar sözleşmeli statüye geçmeleri için baskı yapılmıştı. Resmi Gazete'de dün yayınlanan kanun hükmunde kararname, yine KtT'lerdeki genel müdur, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, müessese müduru kadroları ile kamu bankalannın birinci derece şube müduru düzeyinde boş bulunan kadrolarının 31 Aralık 1988 tarihi itibarıyia iptal edilmesine ilişkin hukumdeki bu tarih 31 Mart 1989 olarak değişririldi. Yine bu konuda Bakanlar Kurulu'na bu sürenin 31 Mayıs 1989'a değin uzatılması konusunda yetki verildi. Yeni kanun hükmunde kararnamenin ilgili maddesi şöyle: "308 sayılı kanun hükmunde kararnamenin geçici maddesinin 2 ve 4 numaralı fıkralarında yer alan 31.12.1988 tarihleri, 31.3.1989 olarak değiştirilmiştir. Bakanlar Kurulu gerektiğinde bu süreleri 31.5.1989 tarihine kadar uzatmava \etkilidir." Ekonomi Servisi SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, yuksek enflasyonun iktidarın hatalarından kaynaklandığını, SHP'nin bu enflasyonu düşürecek ciddi hazırlıklar içinde olduğunu söyledi. Merkez Bankası bağımsız olmadan da sıkı para politikası izlenebileceğini ve enflasyonun düşürulebileceğini belirten Deniz Baykal Merkez Bankası'nın siyasi iktidardan bağımsızlığına karşı çıktı. Baykal. imtiyazlı ozel finansman kuruluşlarının yeniden ciddi bir duzenlemeyie ele alınması gerektiğini ifade etti. İstanbul'da duzenlenen Finansal Yöneticiler Derneği'nin (Finans Kulüp) aylık toplantısında konuşan Deniz Baykal, 1980 sonrası ekonomisini değerlendirdi. SHP'nin olası bir iktidarında neler yapacağını anlattı. Ekonominin bir numaralı sorunu olarak enflasyonu gördüklerini anlatan Deniz Baykal. bu enflasyonun nedenı olarak büyük boyutlara ulaşan iç borçlanmayı, verj,i gelirlerinin bilinçli şekilde azaltılmasını gösterdi. İç borçlanma yoluyia elde edilen kaynakların kamu yatırımları yerine, kamu yonetiminin gereksinimlerine harcandığını kaydeden Baykal, bu borçlanınanın yüzde 140'lara varan bir maliyetİe yapıldığını ve enflasyonun önemli kaynaklarından birini oluşturduğunu soyiedi. İktidarın bu hatasını anladığını ve geçen yılki butçe rakamına varan iç borçlanmayı dövize endeksli senetlerle konsolide etmeye hazırlandığını belirten Baykal, "Bn kadar iç borçlanmaya giden bir iktidarda. bu iç borçlan konsolide etme ve gelecek iktidara devretme hakkını görmüyoruz. Durum konsolide elme aşamasına gelır>e, SHP tavrını daha etkin şekilde ortaya koyacaktır" dedi. SHP Genel Sekreteri Denu Başkal. bu iktidar doneminde bilinçli bir şekilde vergi azaltımına gidıldiğini ve bunun da vergi gelirlerini duşurdüğünu söyledi. Bunun faturasını butçe açıkları \e dolayısıyla yüksek enflasyonla odendiğini vurgulayan Baykal, şimdi iktidarın vergi politikasını değiştirdiğini ve "demonte edilen verginin" yeniden "monte edilmeye" başlandığını kaydetti. Baykal, enflasyonun duşurülme. si için vergi gelirlerinin arttınlma. sı, bunun için de halen vergi po, tansiyeli bulunan devlet tahvili ve Hazine bonolarına vergi konulması, hısse senedi geiirlerinin ver, gilendirilmesi gerektiğini söyledi. Emeklilerin tepkisi SHP, inceliyor SHP, süper emeklilerin aylıklarını dondujan kanun hükmündeki kararnameyi incelemeye aldı. SHP, inceleme sonunda gerekirse kararnamenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. SHP Gnıp Başkanvekili Hikmet Çetin, kararnamenin eşitsizliği gidermek isterken yeni eşitsizlikler getirdiğini bildirerek "inceleme sonunda gerekirse eşilsiziik ve emeklilerin yaşam koşulları dikkate alınarak Anayasa Mahkemesi'ne gidebiliriz" dedi. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi de kararnamenin eşitlik ilkesini hiç dikkate almadığını belirterek yeni uygulamanın super emeklilere de öteki emeklilere de hiçbir olumlu katkıda bulunmayacağını söyledi. SHP Grup Başkanvekili Çetin, süper emeklilikte yeni düzenleme konusunda Cumhuriyet'in sorusu Uyarı yîne kıılakardı onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyi saglanması, böylece, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkelerinin gerçekleşmesine elverişli ortamın yaratılması gerekirken, itiraz konusu madde ile bir grup sigortalının yaşam düzeylerinin ötekilere oranla çok farkh bir biçimde yükseltilmesi yoluna" gidilmiş olması, anayasanın 10. maddesinde yer alan "eşitlik" ilkesine aykınlık oluşturur. Hukuk devleti ve sosyal devlet ilkeleri aynı amaca hizmet etmektedir. Çağdaş toplumda bu ilkeler kişi güvenliğini koruyucu işlev görürler. Hukuk devleti ilkesi kişiyi hukuksal ve siyasal, sosyal devlet ilkesi ekonomik ve sosyal bakımdan korumaktadır. Bu iki ilke 1961 ve 1982 anayasalannın 2. maddelerinde "sosyal hukuk devleti" kavramı altında birleştirilmiştir. Anayasa Mahkemesi, bu ilkelerin, birçok kararında eşitlik ilkesine dayanarak uygulanmasını sağlamıştır. 23.5.1972 tarihli kararında, "Anayasanın 2. maddesi uyannca, Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Toplumsal dengeyi ve gerçek eşitligi sağlamakla yiikümlu devlettir" (AMKD, 10, s.412) demektedir. 18.3.1976 tarihinde aynı ilkeyi daha açıklayıcı ve anlaşılır şekilde belirtmiştir. "Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitligi, yani sosyal adaleti ve böylece toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Çağdaş uygar görüşe göre ve anayasanın temel yapı ve felsefesine göre gerçek hukuk devleti, ancak toplumsal devlet anlayışı içinde ise bir anlam ve değer kazanır ve hukuk devletinin amaçedindiği kişiliğin korunması ve toplumda sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin saglanması yoluyla gerçekleşebüir" (AMKD. 14. s.106). Yüksek mahkeme, kamuoyunda "süper emeklilik" olarak bilinen 3395 sayılı yasanın 17. maddesiyle 506 sayılı yasaya eklenen geçici 5. maddesini iptal ederken, 1961 Anayasası'nın yurürlük sürecindeki tutumunun bir tekrarını 1982 Anayasası'nın yurürluk sürecinde çok açık bir haksızljğı onlemek amacıyla tekrarlamak zorunluluğunu duymuştur. Geçici 5. maddenin iptal edilmesinin hukuki sonuçları tartışma konusu olmaktadır. Anayasa Mahkemesi, geçici 5. maddeyi iptal ederken, yeni düzenlemenin hangi içerikte olması gerektiğine ve dolayısıyla bunun sosyal hukuk devleti ile uyumlu olabileceğine ilişkin anayasal siyasal organlara açıkça bir mesaj vermektedir: Aynı kuruma bağlı emekliler ve Türkiye düzeyinde değişik kuruma bağlı emekliler arasında himaye edilemeyecek farkhlıkların yapılmaması. Bu mesaja uygun olmayacak içerikteki düzenlemelerin anayasanın 10. maddesinde yer alan "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sımfa imtiyaz tanına (Baftarafı l. Sayfada) samlı bir değerlendirmeye tabi tutulmakta; çabalar, yeni model arayışları etrafında yoğunlaşmaktadır. Türk sosyal güvenlik sistem ve politikalarını başka yöriıngelere oturtmak, yeni ve çözumu guç sorunların tohumlarını atmak anlamına gelecektir. 2000'Ii yıllann sosyal güvenliği, pragmatik çözümlerle değil, bir bütün içinde yeniden değerlendirilmeli, çağın gerek ve özlemlerine yanıt verebilecek düzeye getirilmelidir. İvedi çözüm bekleyen sorun fınansman sorunudur. Clkemizde olduğu gibi, sadece işçi ve işverenlerden alınan ve sosyal sigortaların biricik mali kaynağını oluşturan primler. sosyal güvenlik sistemlerinin finansmanında çok yetersiz kalmaktadır. "Süper emeklilik" gibi kısa dönemli ve kısır arayışlar, sorunu daha da karmaşık hale getirmiştir. Kapsamlı bir model arayışına vakit geçirilmeden başlanmalıdır. Sosyal güvenliği sağlamak, devletin anayasal yukumlülüğüdür. Bu yukumlülüğün gerekleri yerine getiıilerek ulusal bütçeden sosyal güvenlik kurumlarına pay aynlması; doiaylı ya da dolaysız vergi gelirlerinin bir bölümunun sosyal güvenliğin finansmanına aktarılması düşünülebilecek çözüm yollan arasındadır. Sosyal güvenliğin etkinliği, örgütsel butünlüğü kaçınılmaz kılar. Ülkemizde görüldüğü gibi değişik sosyal güvenlik kurumlarının varlığı, sunulacak hizmetin etkinliğini ortadan kaldırırken, bir yandan da sosyal korumada eşitlik ilkesini zedelemektedir. Örgütsel bütünlük, sosyal sigorta tekniklerinde butünlüğü de içerir. Tek bir ulusal koruma sistemi içerisinde tüm bireylerin bütünleştirilmesi ve giderek sosyal koruma standartlarının birbirine yakınlaştırılması, sosyal devlet ve eşitlik ilkeleri açısından kaçınılmaz hale gelmiştir. Sosyal güvenlik bu yönüyle, ulusal gelirin hakça dağıhmını ve sosyal adaletin bir aracı olma işlevini de yerine getirmiş olacaktır. Oysa, Türkiye'de bu ilkelerden her geçen gün biraz daha uzaklaşılmaktadır. Bu olgu, Türk emeklilik sisteminde de gözlemlenmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin süper emekliliği iptalinin ardından hukümetin çözum olarak süperlere verilen maaşı dondurmasına buyük tepki doğdu. Emekliler, getirilen bu çozümun durumu daha da karmaşıklaştırdığını öne sürerek hakiarını almak için mahkemeye başvuracaklarını söylediler. İşçi Emeklileri Derneği Başkanı Orhan Vardar dondurmanın çözüm olmadığını, diğer emeklilerin durumunun da kademeli olarak düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Vardar Süper Emeklilik Yasası'nda bir eşitsizlik olduğunu dernek olarak baştan beri söylediklerini anımsattı ve görüşlerini şöyle açıkladı: "Hükümel. bizim uyanlanmıza karşın yasayı çıkardı. Peki, bu yasadan yarariananlar giinah mı işledi? Hayır. Bu bir müzayedeydi, parayı veren süper emeklilikten yararlandı. Şimdi bunu dondurdum demek hukuk devleti kurallanyla bağdaşmaz. Biz Sayın Aykut'a geçen hafta gittik, göriişlerimizi anlaltık. Dedik ki: 5060 bin süper emekiinin yanında 1 milyon 200 bin normal emekli var. Onlardan her biri ne kadar verebilecekse versin. durumu biraz düzelsin. Örneğin 2 milyon verenin Süper emeklilerin maaşlannın maaşı o oranda. 3 milyon verenin normal emeklilerin maaşlan ile eşitleninceye dek dondurulması uygulaması, bazı teknik sorunları da beraberinde getirdi. maz" ilkesine ve dolayısıyla 2. Örneğin, borçlanarak süper maddede belirtilen sosyal hukuk emeklilik hakkından yararlanan devleti prensibine aykın olacaktır. bir kısım emekli toplam 4 milyon Yasama orgam öngörülen süre 200 bin lira ödeyerek, süper emekiçinde boşluğu doldururken, sade lilik göstergesinin tavanı olan 6400 ce bir sosyal güvenlik kuruluşuna gösterge üzerinden maaş almaya bağlı olanlar arasında değil, deği başladı. Buna karşılık 4 milyon şik sosyal güvenlik kuruluşlarına 200 bin lira yerine, bundan daha bağlı olanlar arasında yuksek enf düşük bir toptan ödeme yaparak lasyon ekonomisi surecini de göz süper emekli olanlar ise, 6400'den önünde tutacak içerikte bir düzen daha düşük göstergelerden super leme getirerek sosyal hukuk dev emekli maaşı aldılar. leti gereklerine uymalıdır. Sonuç olarak diyebiliriz ki toplumsal dönüşümün, sosyal ilerlemenin aracı durumundaki sosyal güvenlik, belirtilen anlamıyla algılanmalı, desteklenmeli ve geliştirilmelidir. Çağdaş bir toplum, yarın endişesinden kurtulamamış, kendi yazgılanna terk edilmiş insanlarla inşa edilemez. Gelecek yüzyılın sosyal güvenliği, kuramsal bir oluşuma değil, gereksinmelere ve sosyal koruma özlemlerine, ulusal dayanışma ilkesi çerçevesinde toplumsal bir yanıt getirme yeteneğine dayanacaktır: bu yeteneği gösteremeyen toplumlann çağı yakalamaları da olanaksızdır. Sosyal koruma, aynı zamanda bir sosyal uyum sistemidır; toplumsal yarar açısından işlevini yerine getirmesi, ekonomik \e politik ayrılıklar ne olursa olsun, yeterli bir sosyal uzlaşımın varlığını gerekli kılar. Karar, açık bir eşitsizlik gerekçesiyle, sosyal hukuk devleti ilkelerine aykınlığa dayanarak verilirken yürürlüğe giriş tarihi, Resmi Gazete"de yayımından itibaren 6 ay geciktirilmiştir. Bu geciktirmenin gerekçesi de belirtilmiştir. "İtiraz konusu geçici 5. maddenin iptal edilmesiyle maddenin düzenlediği alanda doğuracağı boşluğun kimi sigortalıların sosyal güvenlik haklan yonunden neden olacağı sonuçlar kamu düzeniyle kamu yararını doğrudan etkileyecek nitelikte" bulunarak iptal edilen yasa hükmunun bir sure daha sosyal adalete (eşitlik ilkesine) aykırı olsa da uyguianmasına izin verilmiştir. Esasen 6 aylık bir surenin tanmması ve bu süre içinde yeni bir düzenlemenin yapılması zorunluluğunun belirtilmesi bir uyan mahiyetindedir. Boşluğun doldurulmaması halinde, kamu düzeni istikrarsızlığına neden olunmasının sorumluluğu yargı organı konumunda olan yuksek mahkemenın değil, siyasal karar organlarına ait olacaktır. Yapılmış olan yeni düzenleme Anayasa Mahkemesi kararına tumü ile ters düşmektedir. Anayasa Mahkemesi karan, yoklukta değil varlıkta eşitlik öngörmüştur. Kanun hükmunde kararname ile süperleri dahi yoksullaştırma yoluna gidilmiştir. Katsayıyı dondurmak, ayrıca sosyal güvenlik sistemimize de aykın düşmektedir. KHK ile süperlerin de muktesep haklan ellerinden alınmış olmaktadır. 6 Zamlar, enflasyonun gerisinde kalmah' ANKARA (Cumhurivet Bürosu) Turkne Işveren Sendikaları Konfederas\onu (TİSK) Başkanı Halit Narin, enflas\onun önlenebilmesi için kamu ve ozel sektör tarafından yapılan zamların enflasyonun gerisinde kalması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Kenan E\ren'ı Çankaya Koşkü'nde ziyaret eden TlSK Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin ve yuruıme kurulu üyeleri 45 dakika suren bir göruşmeden sonra gazetecilere açıklamalarda bulundular. Goruşmede enflasyonun konusunun gündemine gelip gelmediği yoiundaki bir soruyu yanıtlayan Halit Narm şoyle konuştu: "Ben enflasyonu konuşmavan bir işveren daha bugüne kadar görmedim. Enflas>on her gun konuşulan bir konudur. Enflas>onun konuşulması değil, enflasvona karşı alınacak çareler daima dile getirilir. Entiasyondaki çarelerin bir tek izahı >ardır. O da. ure TİSK üyeleri Evren'i ziyaret etti timin fazlalıgı ekonominin daha guçlü hale gelmesi, enflasyona karşı yegane mücadele silahıdır. Ve her türlu zam ister devlet kesiminden. ister özel teşebbüsten olsun. her zaman enfiasvon rakamının gerisinde kalmalıdır." Cumhurbaşanına, 1992'ye kadar AT konusunda Türk sanayiinin neler duşünmesi gerektiği ve Avrupa'daki görüşmeleri ile ilgili bilgi verdiklerini de kaydeden Narin, "Ortak Pazar'la. Briiksel'de yaptıgımız konuşmalar ile Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Mitterrand'a arzettigimiz deklerasyon konusunda kısa bir malumat arzettik. 1992 yılında lek pazar felsefesinde dünyada yeni bir güç doğduğunu ve Turk ekonomisinin de bu yaklaşım içinde yer alması gerektiği hakkındaki inlibalanmızı aktardık. Turkive'nin ücretter konusunda geldiği noktayı >e bunun ekonomi>e ne şekilde yansı>acağı vönunde görüşlerimiıi açıkladık" dedi. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baftarafı I. Sayfada) ri de, yani 1 milyon 200 bin emekliyi de süper emekliler gibi borçlandırmak üzerinde durduk. O zaman. onların toplam 45 milyon lira ödemesi gerekecekti. Normat bir emekli insan. bu parayı nereden bulacaktı, bu bir sorun yaratırdı. Bir kısmı yatırabilir, bir kısmı yatıramazdı. Yeniden bir eşitsizlik doğardı. Yeni emekli olacaklar ne olacaktı? AYKUT İkinci engel buydu işte. Bundan sonra emekli olacaklar da hemen borçlanmak zorunda bırakılacaktı. Üçüncü engel de diyelim ki bir milyon 200 bin normal emekiinin hepsi parayı buldu, borçlandı ve yatırdı. Bunun toplamı 5 trilyon 200 milyon lira ediyor 1989'da. Bu toplanan paranın 1989'da 4.5 trilyonu hemen geri ödeniyor. 1990'da 5 trilyon 600 milyon. 1991'de 7 trilyon 600 milyonu geri ödeniyor. Toplanan 5 trilyonu geçiyor, ödenecek olan hızlı bir biçimde artıyor. Bunu SSK'nın karşılaması ımkânsız. SSK'nın durumu yetersiz. Şu anda hangi noktada SSK? AYKUT SSK'nın bütçesı üç trilyon. Alacaklarının toplamı bir trilyona yaklaşıyor. Onların tamamını toplasak bile, altından kalkmak yine de imkânsız. Ama, şimdi süper emekli olanların durumu dondurulunca onlara bir haksızlık yapılmış oldu. Onlar 45 milyon lira ödedıler. Zarara uğradılar değil mi? AYKUT Süper emeklilerden toplam 243 milyar lira toplandı, yani şımdı emekli aylıklarında artış yapılmayacak olanlardan... Ama, onlara halen ödenen 345 milyar lira. Dolayısıyla, onlar yatırdıkları parayı faıziyle geri almış oldular. Şunu söylemek istiyorum. Onların bir kaybı yok. Devlet bazı insanlara diyor ki gelin süper emekli olun... Bazı insanlar bu haktan yararlanıyor ve aradan birbuçuk yıl geçtıkten sonra aynı kişilere, Sizin hakkınız donduruldu' deniyor Devletin güvenilirliği zedelenmiyor mu? AYKUT Bu noktada Anayasa Mahkemesi 'Bu işi durdurun' dıyor. Ama, altı ay tanıyor size, düzeltin diyerek aynı zamanda... AYKUT Yaptığımız hesaplar ortada. Başka türlu düzeltilmesi imkânsız. Devlete saygınlık ve güven? AYKUT Başlangıçta yanlış yapılmış. Başbakan da bunu sık sık söyledi bana. Baştan yanlış yapıldığını... Aslında, süper emeklilik sosyal güvenlik anlayışına ters. Bazılanna ayrıcalık tanmması baştan ters. Sosyal güvenlik kavramı baştan yanlış yorumlanmış. Başbakan da 'Hissettim bu ışte yanlışlığı' dedi birkaç defa. Bundan sonra ne olacak? AYKUT Normal emeklılerle süperlerin eşitlenmesi beklenecek. Ne kadar sürecek bu? AYKUT İkiikibuçuk yıl sürecek. Ama, kademe kademe eşitlenmiş olacak. Mesela, en alt düzeyden süper emekli olanların aylıklar; temmuz ayında eşitlenmiş oiuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanıAykut, kararı böyle savunuyor. Üstelik, "başlangıçta yanlış yapıldığını" kabul ediyor. Bir anlamda "zararın neresinden dönersek, kârdır" görüşüne sahip. Çok dikkat çekici bir nokta, Özal dönemindekı kadar, hiçbir dönemde yayimlanan yasalar ya da kararnameler Anayasa Mahkemesi'nden dönmüyor. Çünkü, yasalara istenildiği yazılıyor, insanların haklan ınce ince düşünülmüyor. Ortaya "süper formüller" atılıyor. Toplum, bu "süper formüller" peşinde koşuyor. Tıpkı "süper piyango, süper ihracat teşviki" gibi. Ardından. anayasa ve hukuk kuralları açısından terslık çıkınca ve yasalar tek tek hukuk duvarına çarpınca, "Daha önce yanlış yapılmış" deniyor. Başlangıçta iyi düşünülmeden, topluma "süper düşünceler" aşılamak sevdasıyla yola çıkılıyor, sonuçta insanlar hayal kırıklıklarına uğruyor. Devlete güven her geçen gün azalıyor. Günün birinde, "bir yanlışlık yapılıp" herhangi bir devlete savaş açılsa, ne olacak?.. Siyasal iktidarlara düşen, her türiü olasılığı hesaplayıp yola çıkmak değil mi? EYÜBOGLU EGİTİM Gİ KURUMLARI'NDAN TEŞEKKÜR Kurumumuzun yeni yaptırmış bulunduğu Eyüboğlu Eğitim Kampüsü'nün açılışını Cumhurbaşkanımız Sayın KENAN EVREN adına bizzat gelerek yüksek huzurlanyla eğitime açan Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Sayın TAHSİN ŞAHINKAYA'ya İstanbul Valisi Sayın CAHİT BAYAR'a İstanbul Mill? Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü Sayın ŞENER BİRSOZ'e Sayın MEHMET KIRAN'a Üsküdar Belediye Başkanı Ümraniye Kaymakamı Sayın NECMETTİN ÖZTÜRKe Orpaş Yönetim Kurulu Başkanı T.E.K. Müessese Müdürü Sayın VEFA KÜÇÜK'e Açılış törenimize telgraf göndererek bizleri onurlandıran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın RAMAZAN DOĞRAMACI'ya Sayın MUSTAFA TOLON'a Sayın FAHRETTİN KURTa YILD1Z ÖNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÖ'ne Özel Öğretim Kurumlan Daire Başkanı Sayın NECDET ÖZKAYA'ya T.R.T. ve BASIN1MIZIN DEĞERLİ MENSUPLARINA ayrıca açılış törenimize katılarak mutluluğumuzu paylaşan tüm dostlarımıza Sanayicilerimize ve halk;mıza en samimi duygularla teşekkürümüzü sunarız. EYÜBOGLU EĞİTİM KURUMLARl YÖNETİM KURULU ADINA Süper emeklilik ve Anayasa Mahkemesi karan Anayasa Mahkemesi'ne göre en üst göstergede bulunanlarla diğer göstergelerde bulunanlar arasında güvenlik hakkı yönünden çok farkh durumlar yaratıldığı vurgulanarak: "Anayasanın, cumhuriyetin nitelikleri arasında yer verdiği sosyal hukuk devleti dayanaklarından birini oluşturan sosyal güvenlik kavramının içerdiği temel esas ve ilkeler uyannca toplumda yoksul ve muhtaç insanlara devletçe yardım edilerek onlara insan ERDAL EYÜBOGLU RUSTEM EYÜBOGLU