28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 1988 CUMHURİYET/5 HAYVANLAR ISMAIL GVLGEÇ İtalyan yazar Umberto Eco'nun ilk romanı "Gülün Adı" 24 dile çevrilmiş ve 9 milyon satmıştı. Eco'nun ikinci romanı "Foucault'nun Sarkaa" da ondan aşağı kalmadı ve ekim aymdan bu yana ttalya'da 400 bin sattı. "Foucault'nun Sarkaa" şu sıralar harıl harıl yabancı dillere çevriliyor. 'Sarkac? 400 bîn sattı Dünya edebiyatında Umberto Eco cinneti Kültür Senisi "Gülün Adı" adlı romanından sonra "Foucault'nun Sarkaa" adlı yeni romanıyla ilgileri bir kez daha üstünde toplayan Umberto Eco'ya göre, ABD'de başarı kadar basarılı hiçbir şey yok, Italyanlaı için ise hayat daha karmaşık. "ABD'de" diyor Eco, "Sofuca bir başarı ahlakı ve mitolojisi var. Orada başanlı olan iyidir. Latin ülkelerinde, Katolik ülkelerde ise başanlı bir insan bir günahkârdır. Püriten ülkelerde, başan Tann'nın comertliğini gosterir. Katolik ülkelerde ise kınnız Tann'nın sîzi sevdiğinden ancak acı çekmişseniz emin olabilirsiniz." Ama New York Tiraes'tan Clyde Habennan'a baküırsa, Tann, son zamanlaıda pek acı çekmemesine karşın Eco'yu seviyor. Eco'nun sekiz yıl önce yayımladığı ilk romanı "Gülün Adı" bütün dünyada olay yaratmış, saygın bir bilim adamı olan Eco'yu bir aııda dunyanın dört bir yanında "çok satan" bir yazar yapmıştı. Nitekim, beyazperdeye de aktarılan "Gülün Adı", 24 dile çevrilmiş ve yaklaşık 9 milyon satmıştı. Umberto Eco'nun ikinci roma 1 milyoR 600 bln sadrtc olmr Umberto Eco da. kıtaplarınm satın satırına okunmadığı kanısında. Ama Eco'ya göre, "Gülün Adı" 8 milyon satmış olsa bu 16 milyon potansıye! okur demek. En karamsar tahminle bunlann yiızde 10'u kitabı satın satınna okumuş olsa, 1 milyon 600 bin okur eder. Eco. "Eh 1 milyon 600 bin dost bir yazar icın çok fena olmasa gerek" diyor. nı "Foucault'nun Sarkacı" da "Gülün Adı"ndan aşağı kalmadı ve ttalya'daki en çok satan kitaplar listelerim allak bullak etti. Eco'nun Milano'daki yayıncısı Bompiani'nin yetkililerine bakılırsa, kitap piyasaya verildiği ekim ayından bu yana 400 bin sattı. "Foucault'nun Sarkacı"nın, ttalya'daki en çok satan 10 kitap listesine girebilen her kitaptan kabaca yüz misli daha fazla sattı6ı belirtiliyor. Gerçi "Foucault'nun Sarkacı" Italya'da ekim ayında yayımlandı, ama ttalyan gazetderi daha geçen yaz "Eco cinneti"ne tutulmuşlardı bile. Yaz bovunca ltalya'nın onde gelen gazeteleri, Eco'nun o sıralar daha yayımlanmamış olan yeni kitabının içeri|ini okurlanna aktarabilmek için yarışa girdiler. Tabii Eco da kitabın konusu hakkında hiçbir şey söylememekte direterek bu çılgınhğa epey katkıda bulundu. Ve "Foucault'nun Sarkacı" İtalyan kitabevlerinin vitrinlerinde belirir belirmez, ttalyanlar kitabı kapıp evlerine götürrnek için kuyruklara girdiler. Ancak bu "Umberto Eco çılgınuğı"ndan kuşku duyanlar da yok değildi. Nitekim, İtalyan toplumbilimci Francesco Alberoni, ülkenin en saygın gazetelerinden Corriere della Sera'da, "Insanlar Duyurhkh bir dünyu GÜVEN TURAN Can Göknil'in hemen bütun sergileri, bir izlek (tema) çevTesinde oluşur. Kimi zaman bu, bütün bir sergiyi kapsar, kimi zaman birden fazla izlekle çıkar karşımıza. Birden fazla izlek kullandığı zaman bile Can Göknil'in çalışmalan butuncül bir öbek oluşturur. Bu nedenle de kolayca resimli kitaplar yaratmaya gidebilmiştir. Her sergisi, gerçekte, öyküsü "yazısız" bir yapıt değil midir? Oysa bu sergisinde izlek yok. Öykü yok. Anlatımcı bir yaklaşım yok. Daha "resiııısel" bir sergi bu. Nesnelerin daha doğrudan, daha kendileri olduklan resimler var bu sergide. Nesneler, Can Göknil dunyasınm bildik nesneteriyle karşı karşıyayız gene. Gene çiçekler var. Gene hayvanlar var. >fe gene "seren" insanlar var. Hayvanlan seven insanlar. Hayvanlanna sanlmış, onlarla bir araya gelmişler, Can Göknil, sevginin bir başka boyutunda da çiçekleri getiriyor. Burada dikkatimizi çeken, hayvanlann tarumlanır olmasına karşın (kedi, ördek, at, zurafa gjbii çiçeklerin tanınılanır olmayışı. Belki bunun için, Can Göknil, çiçek resimlerini bu sergisinde çokluk, suluboya yapmış. Işte bu noktada, Can Göknil'in resim tekniklerine de bakabiliriz. Uzunca bir süredir Can Göknil, özellikle boya kullanıyordu ve boyayı, neredeyse röliyef izlenimi verecek kadar kalın bir tabaka üzerinde uyguluyordu. Resme sık sık, yüzeyden kabartıyla bir üçüncü boyut duygusu verecek şekilde nesneler yapıştınyor, onlan boyuyordu. örneğin, çiçek motiflerini, çiçek biçimi bezlerin üzerini boyayarak elde ediyordu. Bu sergide sadece bir tek resimde (kedi resminde) kabartılı bir teknik kullanmış. özellikle çiçeklerin ağırlık taşıdığı suluboyalannda, neredeyse Uzakdoğu sanatlarında görülen boya dağılmasıyla olüşturulmuş çiçekler var. Bir reıık lekesi, birkaç çizgiyle oluşuyorlar. îzlenimcileri de anımsatıyoT bu titreşimli, dağıldı dağılacak fıgürler, ama izlenimciler de onlan büyük ölçüde Uzakdoğu sanaundan almışlardı. Resimlerin bir köşecikierinde Karabeyaz Kuş ve Pembe Begonya Can Göknil'in Bebek Kile Sanat Galensı ndeki resım sergisi 17 aralıkta açıldı. Göknil'in 15 Ocak 1989a kadar açık kalacak sergisinde, 1987'de yaptığı "Karabeyaz Kuş ve Pembe Begonya" adlı çalışması da yer alıyor. yer alan o küçük Japon mühürü de Can Göknil'in Uzakdoğu sevgjsini belirliyor. Üstelik resimlerde tamamlayıcı bir öğe de oluyor sanatçının admı taşıyan bu muhür. Can Göknil, pastel bir dizi kuş resmiyle de yeni bir çalışma sunuyor. Çevreden yalıtılmış, illustrasyon yanı ağır basan bu çahşmalar, belki de Can Göknil'in daha sonraki bir sergisinde izleyeceğimiz çalışmaların ilk çentiği. Bir başka "ilk" daha var bu sergide: Bir özgun baskı denemesi. Hiç akla gelmedik bir yöntemle gerçekleştirilmiş bir çalışma. Kısacası, Can Göknil'in bu sergisi, bir yanıyla sanatçının bundan önceki sergilerde getirdiği çizgileri kullanırken bir yandan da yenilikler denediği bir ozellik taşıyor. Sanatçının yumuşak, duyarhklı dünyasrna girebilmek için, son derece albenisi olan bir sergi. Can Göknil resimlerini Kile Sanat Galerisi'nde sergiliyor Eco'nun kitabım içinde ne oldugunu tam olarak bilmeden alıyorlar" diye yazdı. "Büyük bir bekleyiş sonunda çıktığı için satın alıyoriar, tıpkı aya ilk insanın gönderilmesi ya da büyuk futbol finalleri gibi." Ama "Foucault'nun Sarkacı"nın Italya'daki satışı hâlâ çok iyi. Kitabın öteki ülkelerde de çok satacağına ilişkin her türlü belirti var. Nitekim "Foucalt'nun Sarkacı" şu sıralar harıl harıl yabancı dillere çevriliyor. Usteîik bu çeviri işi epey uzun sureceğe benziyor, çünku Eco'nun yeni kitabında ortaçağ şövalyelerinden bilgisayarlara, Musevilerin Kutsal Kitabının batıni tesfirlerinden 1960 tarzı başkaldınya, filozof Karl Popper'dan gizemciliğe, tannbilim ve feminizmden Woody Allen'a kadar ne ararsanız var. Bu arada "Foucault'nun Sarkacı"nın Foucault'su, 19. yüzyıl Fransız fızikçisi Jean Bernard Leon Foucault. Ciroskopu bulan ve dunyanın ekseni üstünde dönüşünü göstermek için 1851'de ağır bir sarkaç kullanan Foucault. "Peki kitabınızda ne anlatıyorsunuz?" diye soranlara, "Sonınuzun yanıtı, 500 sayfalık romanımdır" diyor Eco. "Daha kısa bir yanıtun olsaydı daha kısa bir roman yazardım." Sonra da romanı yazmak için yaptığı araştırmanın, son 8 yılının büyük bir bolümunü aldığını ve büyücülük konusunda 2 bin kitaplık bir kütüphane oluşturduğunu ekliyor. 1971'den bu yana Bologna Universitesi'nde oğrencilerine işaretleri ve işaretlerin anlamlannı anlatan Eco, Faucault'nun sarkacını ilk kez 36 yılönce Paris'te bir muzede sergilenirken görmüş: "Foucault sarkacına ilk baktığınızda, bizim hareket ettigimizi, ama sarkacın asılı olduğu noktarun hareket etmediğini duşunüyorsunuz. Dolayıayla orada. mutlak olanın, Tann'nın ya da dilediğiniz herbangi bir şeyin imgesini göruyorsunuz. Ama eleştirel bir kafanız varsa, dunyanın bu tek sabit noktasına baktıktan sonra, dilediğiniz yere bir Foucault sarkacı koyabiteceğinizi fark ediyorsunuz. Böylece 'kendi' sabit noktanızı nereye koymak istediğinize karar vermek size kalıyor. Bu nokta üzerine birçok roman yazabilirsiniz. Tuhaf olan, bunu daha önce kimsenin düşunmemiş olması." PİKNİK PtYALE MADRA Bir adım daha .attı va durdu. HIZLI GAZETECİ SECDETŞES GELSİN, PİSERLEI? .. KALA0AUK UEPIMlZ AVRl AVRl VERİCEEZ. &EN VAU Hfıfl YARPtMClSlY/M ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI Umberto Eco. "Foucault'nun Sarkacı"nın sinemaya aktarılması için en azınden beş teklif almış, ama ilgilenmemiş. Ilgilenmeyişinin bir nedeni, 1986'da çevrilen "Gülün Adı" filmi. Ama filmi beğenmediğinden değil: "Anladım ki, 'Gülün Adı'nı sonradan alanlar kitabı filrae göre okudular. Bir kitabın filmi hemen yapılırsa, film kitap için bir filtre yerine geçiyor. Şöyle bir 20 rıl beklemek daha sağlam. Ya da ben öldükten sonra çevirsinler." Insanların, Eco'nun kitaplannı satır satır okuyup okumadıklan kuşkusuz birçok kişinin aklına takılan bir soru. Nitekim Eco kendisi de kitaplannın satılmasının ille de insanlann onları satın satınna okudukları anlamına gelmediğini söylüyor. Ama bunu pek dert etmiyor da. Eco'ya kalırsa, edebiyat tarihinde "okunma>an büyük kitaplar"ın sayısı hiç de az değil. Sozgelimi, James Joyce'un, Marcel Proust'un bazı kitapları. "Ama yine de" diyor Eco, "Gülün Adı 8 milyon satmış olsa, bu 16 milyon potansiyel okur demektir. En karamsar bir tahminle, diyelim bunlann yalnızca yüzde 10'u kitabı bütünüyle okudu. Bu da l milyon 600 bin okur eder. Eh 1 milyon 600 bin dost, bir yazar için çok fena olmasa gerek!" AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GLRSES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ £TA ör9ahı ARIKAN 20 Aralık FRANKÖNUN[BAŞ8AKANINA [ 1913 'TB BUGÛN, IGPANYA BAÇgAKANI BLANCO 8İZ SUIKAST SOHUCU ÖLMÜŞTİt. ÜÇ H/IP7# C*/C£, KENDiLEetUE y£rtC£LCi SUSU VE&EN IKI HJÇİ, MAD&D'İN BıH SotCAĞINDAkı SOOR.UM KAT7A1I ICıa4lJ*ylf* EV SAHiBıNE, BıR YAPir ÜZ£&AJPe ÇAUÇACA<L4eM SÖytEM/ÇTİ.ASCWM yAPACAKLAHl ıŞ, ORAOAN SOKAĞ/N ALTrMA &İ/Ç TÛMEL MZ/P GÜÇLÜ BIR BOMBA yE&LSŞrrıztoeKrı. VE &UNU fZINPEN GEÇE/S/ceN, UZAKTKAI KJJMANÖAYIM PATÇ SAĞLANMCA, SU/fcASr SAŞARILMtŞ OLU CO'NUN ARABASl BİB&INANISİ TEPESİNEUÇAAJÇTlj/ iyi e/LiyoisDu. oroMOB/L HER SAgAH O SO&4K7AK/ KrLfSEYE rAM BOMSAHIH G/'mĞMf ÜZE Y K A O P 1 K R E D İ N S E R 6. YIL İstanbul Fotoğraf Günleri Külrur Servisi 4. İstanbul Fotoğraf Günleri'nin son günlerine yaklaşırken geriye 26 aralıkta Türkiye Emlak Bankası Galerisi'nde açılacak olan Macar fotoğrafçı Istvan Toth'un "Anlar" isimli fotoğraf sergisi, 5 dia gösterisı ve paneller kaldı. Yar\n Fotoğraf Dernekleri 5. Uluslararası Fotoğraf Yanşması saydam bolümu gösterisini saat 19.00'da Fransız Kultür Merkezi salonunda, Ara Güler'in dia gösterisini 24 aralıkta Yapı Endustri Merkezi'nde saat 19.00'da, 25 aralık saat 15.00'te ise Aimanya'dan bir fotoğraf kulübü olan "Club 66"nın dia gösterisini Yapı Endustri Merkezi salonunda izleyeceğiz. 28 aralıkta ise Ergun Çağatay'ın dia gösterisini saat 19.00'da Fransız Kultür Merkezi'nde, Savaş Ay'ın dia gösterisini 29 aralık günü saat 19.00'da izleme olanağını bulacağız. 24 aralıkta Yapı Endustri Merkezi'nde 12.00'de başlayacak olan ilk panelin konusu, "1988 yılı Fotoğraf Değerlendirmesi". tbrahim Akyürek, Sanıih Rifat, Gultekin Çizgen, İçel Fotoğraf Amatorleri Derneği İFAD'dan bir temsilcinin katılacağı panel saat 15.00'e kadar sürecek. Aynı gün, aynı salondaki ikinci panelin konusu ise "Basında Fotoğrafın Kullanım Değeri". Savaş Ay, Orhan Şahin, Ergin Konuksever ve Özdemir Gürsoy'un katılacağı panel saat 16.00'da başlayacak. 25 aralık pazar günü ise "Nesnel Gerçekçilikten Sanatsal İmgeye" konulu son panel, saat 12.00'de başlayacak. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyel 20 Aralık 1928 motörler seyyahlar ıçın bagaj mahalli ve saireyi ihtiva etmekte, şömendüferden daha süratli bulunmakta ve yolculan daha ucuz nakletmektedir. Ankara tstanbul yolu tanzim edilirse, bu mesafe 8 saatte katolunacaktır. tleride bu yataklı motörler servisinin Mısıra kadar temdidi mütasavverdir. Bu teşebbüs ftile inkılap ederse şömenduferlere kuvvetli bir rakip çıkacak demektir. Hamdi Bey buna cevap vererek ' esas iıibariyle böyle bir takrir vermenin bütçe müzakeresi esnasmda doğru olmadığını ve bunun Zahire Borsası heyeti idaresinde görüşulmek icap ettiğim söylemiştir. Bundan sonra Oda bütçesinin müzakeresine geçilmıştir. İdare heyetinin Odanın bütün sualatını tenkıt eden raporu hayli münakaşayı mucip olmuştur. Raporda Oda meclisi azasından olan hesabat ve muamelat müfettişleri de raporda tenkit edilmıştir. Bunun üzerine müfettişler kendı işlerini yaptıklarınt ileri sürmüşler Oda azasının da bu tenkitlere iştiraki halinde istifa edeceklerini bildirmişlerdir. Liman Inhisarı Müdürü geldi Liman tnhisar Şirketi Umumi Müduru Hamdi Bey dunkü ekspresle Avrupa'dan şehrimize gelmişür. Hamdi Bey dün istasyonda kendisini karşılayan bir muharririmize seyahatı hakkında şu izahatı vermıştir: ' Avrupada, Cenova, Anvers, Marsilya, Rotterdam, Pire, Doisberg limanlannda tetkikatte bulundum. Bilhassa Pıre limanı üzerinde tetkıkat yaptım. Bu tetkikat en çok liman idareleri ile limanlardaki lesisat, romorkör ve liman vesaiti işlerine aitti. Pire limanında yaptığım tetkikate göre bu liman hakkmdaki iddiaları bir az mubalağalı gördüm. İstanbul limanına ait işlerden hemen hiç birini Pire limanı almamıştır. Piredeki bugünkü şeraıt her noktai nazardan tstanbul limanmdan daha mükemmel değildir. Gerek aktarma miktarı, gerek limanın faaliyeti henuz tstanbul derecesınde değildir. Avrupadan mütehassıs celbi v.s. hakkında hiçbir mukavele yapmadım. Liman işlerinin tevhidi ve bir müdüriyet tarafından idaresi hakkında malumattar değilim. Mamafi liman işlerinin tevhidi mutlaka lazım ve mecburi olan bir meseledir. Bunun şekil ve sureli hakkında malumattar değilim. Esasen liman şirketi en fazla hissesine hukümetin sahib olduğu bir müessesedir. Benim fıkir ve kanaatime göre, liman işlerinin bırleştirilmesı çok muvafık olacak ve bu suretle liman işlerinin daha asri ve muntazam bir şekilde idaresi temın editecektir. Burada şirket muamelatım tetkik ederek bir iki güne kadar Ankaraya gideceğim. Hamdi Bey, Sırkeci isıasyonunda Liman Şirketi ruesası ile Tütun tnhisar sabık Müdurü Seyfi Bey ve bazı ahibbası tarafından istikbal edilmişıir. Vuslat Gecesi Yapı Kredi Sanat Geceleri devam edıyon Şebi Aruz'un ardmdan Sohbet. Şiir, Musikı. Sema Celalettin Çelebi Konya Büyükşehir Belediyesi Sema Grubu İstanbul Türk Klâsik ve Tasavvuf Musıkîsi Topluluğu Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu. Beyoğlu 23 Aralık 1988, Saat 20.00 Davetiyelerı aşağıdakı adresten sağlayabilirsiniz. Fihnden istifade Film artık perde üzerinde gösterilen bir eğlenmeden ibaret kalmıyor. Şimdi filmden başka sahalarda da istifade olunuyor. İngilterede film dansta atılan katvelerm ve yapılan hareketlerin doğru olup olmadığı hususunda ölçıi olarak kullanılmaktadır. Londrada bir dans salonunda yapılan dansların doğru olup olmadığını anlamak için yavaş dansedenlerin yanlış hareketleri bu suretle keşfolunarak düzeltilmektedir. Deve güreşleri tstanbul Tayyare Cemiyeti şehrimizde deve güreşleri tertibine karar vermiş ve bunun için de tzmir Tayyare Cemıyetine müracaat etmıştir. Gelen cevapta tzmır Tayyare Cemiyeıinin bır heyeti idare içtimaı aktederek bu hususu temin edeceği bildinlmiştir. isühbaratımıza nazaran 50 zeybek ile miktarı kafı deve Seyrisefainden temin edilecek hususi bir vapur ile şehrimize getirilecek ve sokaklarda dolaştırıldıktan sonra stadyomda güreşler yapılacaktır. Sansarynn Hanı Sansaryan Hanı davasmm rüyetine dun de devam edilmiştır. Birinci Hukuk haciz kararı vermişti. Vitayet vekilleri dün hanın "Yedi Adli"ye teslimini talep etmişlerdir. Bu talep tetkik edileceğinden mahkeme başka bir güne talik edilmıştir. Yatakh Motörler Londra Viyana arasında ıslemekte olan Carban denilen ve büyük otobusleri andıran yataklı motörlerin Viyanadan tstanbul \e Ankaraya kadar temdidi için mezkur şirket tarafından hukumete müracaat edilmektedir. Bu yataklı Yapı Kredi Ftekiam ve HalKla lltşkıler Bolum Başkanlığı Beyoğlulstanbul Te! 144 37 32 YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" Ticaret Odası Meclisı dun oldukça hararetli bir ıçtıma aktetmiştir. Riyasete Şerifzade Sureyya Bey gelmiş Ticaret ve Zahire borsasıyla Odamn butçesi münakaşa edilmişıir. Varıdat ve masraf bütçeleh aynen kabul editmıştir. Bütçede 27.129 lira fazla varidat olduğu anlasılmıştır. Asımzade Nuri Bey dermayan ettiğı bir teklifle önumüzdeki sene Avrupa borsalarına tetkikat için bir heyet gönderilmesini ileri sürmüştür. Tiearet odasında ADLER Y \ Z I \\ \ k i \ •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle