Katalog

20 ARALIK 1988 CUMHURtYET/13 Mardiırtfe 24 kişi yakalandı DİYARBAKIR (Cumhurivet) Mardin'de yasadışı orgut üyesi oldukları bildirilen 5 kişi ile bunlara yardım eden ve yataklık yapan 24 kişi yakalandı. Olağanustü Hal Bolge Valiliği'nin açıklamasına gore, guvenlik kuvvetleriııce sürdurulen aramalar sırasında, orgüt mensuplarının barındıkları 1 sığınak da ortaya çıkanldı. Sığınaklarda vapılan aramalarda 1 roketatar, 3 roketatar mermisü tamburalı otomatik tufek, 2 kalaşnikof, 3 tabanca ele geçirildi. Adana'da ise batık çek ve senet tahsil etmek, oto kurşunlamak suçlanndan aranan yasadışı THKPC Dev Yol örgütü üyesi Hasan Sezer'in yakalandığı bildirildi. Sezer'le ona kimliğıni vererek sahte kimiik ve pasaporı çıkarmasını sağlayan Rasim Metin Eroz tutuklandı. Eurovision Seçici Kııruiu çalışmalarına başladı ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) 6 mayısta îsviçre'nin Lozan kentinde dıizenlenecek olan 34. Eurovision Şarkı Yarışması için Turkiye ekmelerine katılacak eserleri belirlemekle görevli Seçici Kurul çalışmalannı dün Ankara'da başlattı. Seçici Kurul 193 parça arasından 8'ini seçecek. Furovision Turkiye elemelerine katılacak 16 eserın geri kalan 8'i daha once sipariş yoluyla belirleıımişti. Finalde yarışacak eserleri seslendirecek sanatçılann seçimi de söz konusu kurul tarafından yapılacak. Eurovision Şarkı Yarışmasının Turkiye jürisine katılmak için başvuru süresi 2 ocakta sona eriyor. Ataturk Kültur Sitesi'nde bulunan 500 kışilik salon Zonguldak Valisı Saim Çotur tarafından törenle açıldı. Çevre düzenlemesiyte birlikte 300 milyon liraya mai edilen anıtın 110 mityon lirası anıt yaporma komitesince, geriye kalan bölümu de Ereöli Betediyesi'nce karşılandı. Yapımmı Prof. Huseyın Gezer'in ve çevre duzenlemesini de Mimar Sinan Üniyersıtesi öğretim üyesi Prof. Mehmet Çubuk'un gerçekleştjrdikierj Ataturk Anıtı'mn bir benzerinin bulunmadıgı belirtülyor. (Fotoflraf: Nihat Can) F r 6 I JlIP lJ P H t S lU l lIr iV f tllilllt l Ereğli H Ataturk Alam'nda kmt CIPfl I f C AUI tI I f A U yap ^ n ia nü ü e Anıt ile T o n İ C İ T O I / f İ Uluslararası Davis KupasTnı Federal Alman teI c n l o İ V C J İ I nisçilerin kazanması ülkede büyük sevince yol açarken Federal Almanya Cumhurbaşkanı Richard Von VVeizsacker de tenısciterte birlikte bu murjuluğu paylaştı. Kupayı alan Federal Alman tenis takımı, (Soldan saga) Borns Becker, Cart Uwe Steeb, Pilic Kuahnen Jehlin ve Cumhurbaşkanı VVeizsaecker görülüyor (Fotoğraf: Reuter) Yağmurun getirdikleri K yoğun yağışlar. sokağa şemsiyesiz çıkmayı olanaksız kılıyor. Şemsiyeli insanlar zaman zaman ilginç görüntuler oluşturuyor (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI ISisli Vadi'de başarı yolu (Baştarafı 1. Sayfada) ri, aslında çok sıra dışı olaylar değil. Ancak büyük isimler de işin içindeyse ve olay ortaya çıkarsa üzerinde duruluyor. değil. Iki tahta çubuğun yardımıyla kâsedeki pirinci mideye indirmek bir Japon için goz açıp kapamak kadar doğal bir alışkanlık. Ayrıca bütun bereket sembollerinde pirinç başrolde. Böylesine yaşamlanyla bütünleşmiş olan pirinci Japonlar kendileri üretiyorlar ve hiç değilse bu temel gıda maddesinde dışa bağımlı olmak istemiyorlar. Ne var ki sanayinin hemen her dalında verimlilik rekorları kırarak dunya pazarlarına egemen olan Japonlar, pirinç uretiminde aynı başanyı gösteremiyoriar. Buna karşılık pirinç ureticileri geleneksel olarak çok güçlü bir baskı gruDu oluşturuyor Japonya'da. LDP milletvekillerinin yarısı bu "tarım lobisi"nin etkisi altında bulunuyor ve sonuçta Japon hukümeti dunva rıyatlarının altı katı bir fiyat odeyerek ureticiden pirinci satın alıyor. Bu sübvansiyonun malıyeti bu yıl için 560 milyar yen (4.4 milyar dolar) dolayında. Bu büyük subvansiyondan yararlanan pirinç ureticileri ayrıca toprağm son derece değerli olduğu Japonya'da muazzam bir alaru işgal ediyor ve daha verimli kullanılmasıru engelliyorlar. Sorunun akıla çözümu, Japonya'nın pirinç üretimini gıderek azaltmasını ve dısandan ucuz pirinç ithal etmesini gerektiriyor. Bu yapılabildiği takdirde bir taşla birkaç kuş vurulmuş olacak. Birincisı, ABD gibi, Japonya'mn çok onem verdiği bir ülkenin gönlu alınmış olacak ve Japonya bir korumacılık ithamından daha kurtulacak. tkincisi, Japonya pirinç ithal etmekle bir anlamda toprak da ithal etmiş olacak ve pirinçten boşalan arazi, toprak üzerindeki büyuk baskının azalmasına olanak verecek. Tarım kesimine sağlanan büyuk sübvansiyon azalınca, kentlilerin hayat standardının yükselmesi için yeni olanaklar doğacak. Bunlar hep "kokusaika", yaııi dışa açılma sürecinin de gereklerı, ama LDP'nin hemen her hizbınde guçlu uzantılan olan "tanm lobisi"ni hiçe sayarak bunu gerçekleştirmek hiç de kolay görünmüyor iktidar partisi için. "Pirinç reformu" vergi reformuyla birlikte LDP'nin geleceğini en fazla tehdit eden konu olarak dikkatı çekiyor. Dışa acılmanm diğer bir gereği olan, yabancı işçilere çalışma izni verilmesi konusunu da bunlara eklemek gerekiyor. Lsrail baıişa yanaşacak (Baştarafı l. Sayfada) kenti Kahire'de yaptığı temaslan tamamlayan FKÖ lideri Arafat, dün sabah Avusturya'nın başkenti Viyana'ya geldi. Arafat, Viyana'ya varışında yaptığı kısa basın toplantısında, "İşgal allındaki toprakiardaki FUistin ayaklanması (intifada) sürecek". dedi. lsrail'in, BM ve Ortadoğu'da barışı içtenJikle isteyen tüm ülkeler aracılığıyla bu çabalara katılmasını isteyen Yaser Arafat, BM'de geçen hafta yaptığı konuşmaya lsrail tarafından tepki gösterilmesine şaşırmadığını ifade etti. Arafat, "lsrail, kendisi için banşın geri kalan her şeyden daha önemli olduğunu anlayacaktır" diye konuştu. Viyana'da, Avusturya Başbakanı Franz Vranitzky ve Dışişleri Bakanı Alois Mock ile gorüşen Yaser Arafat, Cumhurbaşkanı Kurt VVaJdheim tarafından da kabul edildi. 1979 yılında FKÖ liderini resmen kabul eden ve 1980 yılında örgüttin Viyana'da büro kurmasına izin veren ilk Batı ülkesi olan Avusturya, BM'de geçen hafta yapılan tarihi konuşmadan sonra Arafat'ın ziyaret ettiği ilk Avrupa ülkesi olma özelliğini de taşıyor. Bu arada FKÖ lideri Yaser Arafat, örgütün Avusturya temsilcisi Davud Bereket'i, "büyükelçi" düzeyine çıkardığını bildirdi. Arafat, Viyana'da dun Başbakan Vranitzky ve Dışişleri Bakanı Mock ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, Bereket'in, bundan böyle "böyıikelçi sıfatını haiz olacağını" açıkladı. Dışişleri Bakanı Mock da Arafat'ın bu kararının Avustur>'a 'arafından kabul edildiğini, ancak FKö temsilcisinin "akredite" olmayacağını belirtti. AP'nin, Yugoslav haber ajansı Tanjug'a dayanarak verdiği habere gore FKÖ lideri Arafat, bugün Avusturya'dan Yugoslavya'nın başkenti Belgrad'a geçecek. Arafat, Yugoslavya Devlet Başkanı Raif Dizdartviç ile Ortadoğu'daki son gelişmeler konusunda görüş alışverişinde bulunacak. Öte yandan AP'nin haberine göre işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde cuma günü lsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaralanan bir Filistinli dün sabah öldü. FUistin kaynaklarının açıklamasına göre Bcdr Esat Karnıda (23) adındaki Filistinli genç, başından yaralanarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Karrada'nın ölümüyle birlikte cuma günkü olaylarda ölenlerin sayısı 7'ye, intifadanın başlangıcından bu yana ölen Filistinlilerin sayısı da 327'ye yükseldi. İşgal altındaki Gazze Şeridi'nde de mülteci kamplanndaki Filistinlilerle Israil askerleri arasındaki çatışmalarda 22 kişi yaralandı. Öte yandan Israil'de, Likud Cephesi ile Işçi Partisi, koalisyon hükümeti kurma konusunda anlaşmaya vardılar. SEKAHa umut ışıgı SJEJL4 grevinde 105. gün dolarken, görüşmelerin odak noktasım ücret zammının hesabmda primlerin göz önüne alımp alınmayacağı oluşturdu. dikası yetkililerini bakanlık makamında kabul etti. Yaklasık 1 saat 15 dakika süren göruşmeden sonra Selüloztş Sendikası Genel Başkanı tsmail önay, bakan tmren Aykut ile görüşmelerini sürdüreceklerini belirtti. önay, "105 günInk grev, böyle biriki saatlik göriişmelcrle neticelenmez. Biriki gün içinde Savın Bakanla devamlı gönışmelerimizi surdurecegiz" dedi. tmren Aykut'un SEKA grevi ile yakından Ugilendiğini kaydeden Önay, "Genel bir göriişme oldu. Hiçbir maddede berbaagi bir ilerlememiz yok. Göriışmelere devam edilecek" diye konuştu. tsmail Önay'ın verdiği bilgiye gore; lmren Aykut ile yapılan görüşmede, primlerin ücret zammı hesabmda göz önüne alımp alınmaması yine odak noktasım oluşturdu. Selüloztş Sendikası yöneticileri, primlerin ücret zammı hesabına katılması halinde, ücret zammının yüksek göründüğünü bildirerek primlerin ücret hesabı dışında tutulmasını istediler. tmren Aykut bu öneriye karşıhk, S E K A r i n i n Politikacıbürokratişadamı işbirliği "Japon mucizesi"nin belirleyici özelliklerinden biri olan politikacıburokratişadamı uçlusu arasındaki uyum ve işbirliği de işte bu sisli hava içinde gelişmiş. Japonya'da buyuk sermayenin ust örgütü durumundaki Keidanren'in ekonomik işbirliği bölumu direktör yardımcısı K. Nagamatsu ile sohbeti ilerlettikten sonra soruyorum: "Ekonomik kararlar oluşturulurken iş âleminin göruşu ahnır mı? Almacak önlemlerden iş âlemi nasıl haberdar olur?" Nagamatsu, biraz da Japonlara özgü bir yarım tebessumle cevaplıyor: "tşin bir resmi yanı var, çeşitli konseylerde, iş âleminin temsilcilerinin de katıldığı çeşitli toplantılarda, ekonominin hedefleri, alınacak önlemler falan tartışılıyor tabii. Ama daha önemli olan, perde gerisinde yapılan temaslar. lşadamlanyla politikacılar arasında perde gerisinde yapılan göriişmeler, konsültasyonlar. İşin bu yönünü görmeden ne olup bıttiğini anlamak zor" Anlaşılan iş âlemiyle, önde gelen işadamlarıyla politikacılar ve bürokrasi arasında öyle bir ilişkiler ağı kurulmuş ki bu düzen içinde işadamının herhangi bir politika değişikliğine hazırlıksız yakalanması çok zor, varılmak istenen hedefe doğru yönlendirilmesi ve yönelmesi ise oldukça kolay. "Japon Parasının Tırmanan Gücü" adlı ilginç kitabın yazarı Aron Viner, işadamıpolitikacıbürokrat arasındaki eşgüdümlü çalışma düzenini, geleneksel Japon kukla tiyatrosu "Bunraku"ya benzetiyor. "Bunraku"yu diğer kukla üyatrolarından ayıran özellik, her kuklayı üç kişinin oynatması. Aynı kuklamn değişik parçalarını uyumlu bir biçimde oynatmak için her üç kuklacının, yılların deneyimiyle kazamlmış bir eşgudüm içinde davranmalart gerekiyor. Bu başanldığında kuklaları oynatanların niyetlerini dt aşan bir hareket yeteneği kazanıyor. "Dekorasyonda çagdas boyut,, ANKARA (Cumhuriyet Büro,su) SEKA grevinin 105. gününde taraflar arasında dün yoğun lemaslar yapıldı. Selülozlş Sendikası yöneticileri Kamutş ve Bakan tmren Aykut ile ayrı ayn görüştüler. Bakan Aykut da SEKA Genel Müdurü Sabahattin Yalınpala'yı Ankara'ya cağırarak kendisini dinledi. SEKA'daki ücret zammının hesabmda primlerin göz önüne alımp alınmaması dünkü görüşmelerin odak noktasım oluşturdu. Bakan Aykut ve AA'run haberine göre, iki par Selülozlş yöneticilerinin bugün ti, halen başbakanlık görevini yü öğleden sonra yeniden bir araya rüten İzak Şamir baskanlığında gelmeleri bekleniyor. yeni bir hükümet kuracaklar. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Ayru kaynaklar, Şamir ile Pe Bakanı tmren Aykut'un çağrısı res'in, Batı Şeria ve Gazze'de, üzerine geçen cumartesi günü 1989 içinde en az 5, en çok 3 yeni Başbakan Vekili Kaya Erdem ile yerleşim birimi kurulması konu görüşen Selüloztş Sendikası yösunda da görus birliğine vardık neticileri dun ilk olarak Kamutş lannı ifade ediyorlar. Bu konu, Genel Sekreteri Naci ÖnsaJ ile bir iki parti arasındaki en önemli gö toplantı yaptılar. Kısa süren toprüş ayrılıklanndan birini oluştu lantıdan sonra Selüloztş Sendikaruyordu. Likud, işgal topraklann sı Genel Başkanı tsmail Önay, işda yılda en az 10 yeni yerleşim bı çilerin üretime bağlı olarak aldıkrimi kurulmasını istiyor. ları primlerin, ücret hesabınadahil edilmemesini Kamulş'ten istediklerini belirtti. Önay, istekleri olan net 300 bin liradan dönüş yapmadıklannı, yeni önerilerinin ise Kamutş tarafından kabul edilmediğini bildirdi. Sendikacılar kanadında bu gelişmeler olurken Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı tmren Aykut da SEKA Genel Müdürii Sabahatrin Yalmpala'yı Ankara'ya çağırarak son durum hakkında bilgi aldı. Dun öğleden sonra yapılan ve bir saati aşkın toplantıya ilişkin açıklama yapılmadı. Yahnpala da "Sayın Bakan cagırdılar" demekle yetindi. tmren Aykut, Yahnpala ile görilşmesinden sonra saat 18.00 sıralarında bu kez Selüloztş Sen yetkilüerinin SEKA ışçıle« t e ıkısının yüzde 15 oranında prim aldıklarını kendisine aktardıklarını söyledi ve primlerin ücret hesabı dışında tutulması isteminin, ücret zammının daha da yükseltilmesi anlamına geleceğini ifade etti. tsmail Önay, "bunun üzerine biz, 1 ocak tarihine degin bir çözüme ulaşılamazsa, Uk toplu sözleşme taslagını geri çekerek yeni ücret zammı isteklerini kapsayan yeni bir taslak verecegimizi Sayın Bakana ilettik" diye konuştu. Ismail Önay, TBMM'de Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı bütçesi görüşüleceğinden, bugün tmren Aykut ile bir göriişme yapmalarının zor olduğunu da kavdetti. u SSK işçi temsilcisinden öneri ISüper' aylıgı dondunıLsıuv SSK işçi temsilcisi Enver Toçoğlu, borçlanarak süper emekli olanlann maaşlannın dondurularak yeni emekli olacakların maaşlan ile eşitlenmesini istedi. ANKARA (Cumhuıiyet Bürosu) SSK Yonetim Kurulu'nda işçi temsilcisi olarak görev yapan Enver Toçoğlu, şu anda borçlanarak süper emekli olanlann maaşlarırun bir noktada dondurulmasını önerdi. Toçoğlu, borçlanarak süper emeklilerin emekli maaşlan ile süper emeklilik kademelerinden yeni emekli olacakların maaşlan esitleninceye kadar, borçlanarak süper emekli olanlann maaşlannın dondurulmasından yana olduğunu söyledi. Toçoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin Süper Emeklilik Yasası'nın yalnızca borçlanarak süper emeklilikten yararlanmayla ilgili geçici 5. maddesini iptal ettiğini anımsatarak, bu hükmün 31 Ocak 1988 tarihinde görevini sona erdırdığini belirtti. Toçoğlu, iptal sonrası yeni düzenleme konusundaki kişisel görüşlerini şöyle açıkladı: "Gcçid 5. madde 31 Ocak 1988 tarihinde fonksiyonunu famamla. dıgına göre, yeni bir yasal düzenlemeye gerek yokrur. Ancak ortada adaletsiz bir uygulama var. Ocak ayında yürürlüğe girecek olan 128 katsayıya göre alt tarafta çausanlara verdiğimiz zam miktarı 27 bin lira, süper eıneklilere verdiğimiz zam miktan 129 bin lira olacak. Zaten var olan adaletsizlik, ber katsayı arOşmda katlamalı olarak yükselecekür. Bunun düzeltümesi gerekir. Borçlanarak süper eraeklilikten tavan göstergeden yararianan bir kişinin eline 34 bin lira yakacak yardınıı ile 607 bin 440 lira gececektir. Şo anda süper emeklilik göstergesinden halen prim odeyerek ileride emekli olacaklara, emekli maaşı bağlama oranı yüzde 50'dir. Burada bir adaletsizlik vardır. Bu durumda, borçlanarak süper emeklilerin maaşlan 607 bin 440 lirada dondurulsun. Aşağıdaki yüzde 50 uzerinden maaş baglanacak olan emekliler ne zaman 607 bin liraya gelirlerse, bu eşitlik sağlandıktan sonra borçlanarak süper emeklilerin de maaş bağlama oranlan yüzde 50 göz önüoe alınarak arttınlsın. Böylece, borçlanma suretiyle süper emekli olmuş kişiler de mağdur edilmez, diğerleri d e . " Liberal Demokratik Parti Bu uyumun sağlanmasında, Japonların tarihlerinden gelen danışma uzlaşma geleneklerinin de büyük payı var her halde. Japonya'yı otuz yılı aşkın süredir yönetme başansını gösteren Liberal Demokratik Parti'nin "sisli vadi"deki egemenliğini de gene bu özellikleri hatırda tutarak açıklamak gerekiyor. Liberal Demokratik Parti (LDP) 1954 yıhnda Demokratik Parti ile Liberal Parti'nin birleşmesiyle oluşmuş, ama aslında daha fazla sayıda grubun ya da hizbifî, iktidarı paylaşmak için oluşturduklan bir koalisyon niteliği taşıyor. Bu hiziplerin her birinin hangi toplum kesimlerini, hangi çıkar gruplannı temsil ettiğini anlamaK son derece zor. Bu soruyu yönelttiğim, konunun uzmanı sayılan kişilerden de merakımı giderecek bir cevap alamadım. Galiba bu hizipler, Japon tarihine damgasını vurmuş olan feodai birimler gibı, gıiçlü liderlerin çevresinde oluşmuş, iç içe çıkarlan temsil eden politik gruplaşmalar. Zaman zaman bu hizipler arasmda ciddi çekişmeler de oluyor, ama sonunda gene anlaşıp uzlaşarak iktidarı ellerinde tutmaya devam ediyorlar. Bugün Japonya'run gundemindeki en önemli sorulardan biri LDP'nin geleceğiyle ilgili: Acaba çeşitli grupların çıkarlarını kendine özgü biçimde dengeleyerek bugüne kadar iktidarda kalmayı başaran LDP, şimdi Japonya'nın gündeminde birinci sıraya yukselen "uluslararasılaşma" ya da dışa açılma sürecini de ayru başarıyla yönlendirebilecek mi? Yoksa, Japon toplumunda önemli değişiklikleri gerektiren bu dönüşum süreci LDP'yi de sarsacak, yeni politik oluşumlara yol açacak mı? Hürriyet Ajansı'nda sözleşme HAU3JEN VE AKKOR CAM APUKLER Hajber ÇAGDAŞ AYDINLATMA SISTEMLERI Spotlar,Aplikler, Lambaderler BANYO AKSESUARLARI DEKORASYON MİMARİ Proje,tasarım ve uygulama Haber Merkezi Turkiye Gazeteciler Sendikası ile Hü4riyet Haber Ajansı arasındaki toplu ış sözleşmesi dun imzalandı. I Ocak 1989 tarihinden gecerlı olan sozleşme ile çalışanların ucretlerine birinci yıl için ilk 250 bin liraya yıizde 100, kalan bolume yuzde 65 ve seyyanen 100 bin lira zam yapıldı. İkinci yıl ise yuzde 10 refah payı zammı ile yüzde 40 oranında zam ve enflasyon arıışlarının ücretlere yansıtılması kararlaştırıldı. Yeni sözleşme sosyal haklarda da artış sağlıyor. DAĞULAR PROJE TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARETA.Ş. Bu arada Etap Marmara Oteli île Toleyis arasındaki toplu iş sozleşmesi gorüşmeleri de anlaşmayla sonuçlandı. Verilen bilgiye gore Etap Marmara'da çalışanların ucretlerine birinci yıl için yüzde 70 oranında zam yapıldı ve seyyanen 1400 göstergenin altındaki nor30 bin lira verildi. tkinci yıl ücret mal emeklilere de bir hak tanınıp zammı ise yuzde 45 olarak belir tanınmaması konusunda da Enlendi. ver Toçoğlu, şu görüşlere yer verdi: Ondulin'de anlaşma Pirincin önemi Bu noktada gözleri, Japonlann geleneksel gıdası pirince ve güçlü "tarım lobisi"ne çevirmek gerekiyor. Pirinç, Japonya'da yasamın ayrılmaz bir parçası. Japonların kahvaltı sofrasında pirinç baş köşede, bizdeki ekmeğin yerini tutuyor. öğle ve akşam yemekierinin pirinçsiz düşunülmesi de mümkün BAYIUKLER VERILECEKTIR MERKEZ Büyvkdere Cad No 3 Şımşek Apt. Kat 2 Şışlı Istanbul Tel. 148 36 09 147 53 13 Fax 1483582 Telex dagy 28214 MAĞAZA VE TEŞHIR GALERiSI Akkavak Sok. No 16/1 80200 Nışantaş, Istanbul Tel. 130624849 FABRIKA Eskı Buyukdere Cad. Nıspetıye Cad No 30/1 Hoşdere Cad No 208/2 1. Levent Istanbul Guzeltepe Çankaya/Annara Akyol Sanayı Sıtesı Tel 1685824 Tel 14051 68 4. Levent Istanbul Tel 164 32 61 169 12 25 Ahmet Kurt'un haberine göre, Izmit'in Maşuk köyünde kurulu Ondulin Fabrikası'nda grev kararı kaldırıldı ve sözleşme imzalandı. Selulozlş Sendikası ile işveren arasında dün gece vanlan anlaşma, işçilerin birinci yıl saat ucretlerine 1350 lira, ikinci yıl ise yuzde 65 artı enflasyon farkı verilmesini öngörüyor. Sosyal yardım paketi de 1 ve 2. yıl için 750'şer bin lira olarak belirlendi. "Uygulama aşagıya kademeli olarak indirilebttir. Ancak SSK bu yiikü kaldırabilir mi? Mesela, SSK'nın ödedigi sosyal yardım miktan 791 milyar lirayı bulacak 1989da. Eğer 791 milyar lira konusunda devlet yardımı yapılmadıgı sürece bu işin gerçekleştirilmesi çok zor. Çünkü, sosyal yardım zamlan çok büyük bir yük getiriyor. SSK'nın devlet tarafından desteldenmesi kanaatindeyim."