18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISMAIL GCLGE CUMHURtYET/5 Modern meddah Rüstem Batum'un gösterileri ocak ayında başlıyor Rüstem Batum'un Şişli Tiyatrosu'nda sunacağı "iki Ters Bi Düz Laflar" adiı gösteri, ABD'deki "standup comedy"lerin bir benzeri. Bu tür gösteri sanatçılannın ortak özelliği, sahnede tek başlarına olmalan. Bu tür gösterilerden gelen ünlüler arasında Wöody Allen, Billy Cosby, Mel Brooks, Coluche, John Belushi gibi adlar var. ANNA TURAY Freud'dan konkene, enflasyondan soyulmuş sosise , orgazmdan organzaya, arabeskten libidoya, ihracattan hayal gücune, Hegel'den spora, menopozdan metafiziğe, benlik bunalımından senlik bir meseleye, kısacası absürdden absürde uzun ve keyifli bir gezinti... Bolca "iki ters bi düz laf", çeşit çeşit çeşitleme, her konuda "fîkirleme" var. Rüstem Batum'un "standup comedy" gösterisi bu. "tki Ters Bi Düz Laflar" başlığıyla ocak ayından itibaren Şişli Tiyatrosu'nda (Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Tiyatrosu) sergilenecek. "tki Ters Bi Düz Laflar" bir tıyatroda sergilenecek, ama aslında bir "oyun" değil. Rüstem Batum "Şovmenlik, tiyatroculuk ve sunuculuk karışıını bir şey" diye nitelendiriyor ve bu "fikirlemeler"i "standup comedy" olarak adlandmyor. "Standup comedy" özellikle ABD'de yaygın olan bir gösteri türü. Batum'un tanımıyla guncel olaylara absürd bir mizah anlayışıyla yaklaşan, sdz ağırhklı olmakla birlikte müziğin, taklidin, illuzyonizmin, mimin ve jonlörlüğun de sıkça kullanıldığı. izleyiciyle sohbet ha İki ters bi düz laflar "standup comedian" olarak başlayan V\oodv Allen. Fransa'da buna paralel olarak gelişen akımın temsilcileri ise "cafe thealre"lardan yetişen Coluche, Thierry Le Luron, Guy Bedos gibi isimler. . Hepsinin ortak özelliği sahne l de "tek başına" olmaları. Bazen bir mikrofonun ardında. bazen de KIM mikrofonsuz. Ama hep tek başına. "Standup comedian"lann en önemli ozelliklerinden biri de buyuk bir çoğunluğunun kendi deneyimlerinden ve güncel olaylardan yola çıkarak şovlannı kendilerinin yazmalan. Rüstem Batum, çok sevdiği ve sık sık ızleyerek sonunda uygulama aşamasına geldiği bu tarzın gelişimini ve ozelliklerini de çok yakından izlemış. Brüksel'de dort yıl sınema ve televizyon yapımcılığı ve yonetmenhği eğitimi, Los Angeles'ta tiyatro ve fotoğraf eğitimi goren Batum. 19761988 yılları arasında Avrupa, Amerika ve Turkıye'de reklam filmi, sinema ve televizyon filmleri yapımcı ve yonetmenliği de yapmış. Ayrıca oyunculuk, gazetecilik, fotoğrafçılık gibi işlerle de uğraşmış. KIME DUM DUMA BEHIÇ AK y kabmıyorv? ha ? Kırknıyeater, l h hârkes Şlşler elinde, laf öriıyor Bugunierde Sışlı Tıyatrosu nun yalnızca gecelerı değıl gunduzten de dolu Göstensınm hazırlıkları ıçınde olan Rüstem Batum. bazen örgu sışlen elinde, bazen de şışlerı olmaksızm "ıkı ters bı düz" laf örüyor Gösteri önümüzdekı ay seyırcı karsısına çıkacak vasında gerçekleştirilen hızlı tempolu, televizyon skeci, kabare ve tiyatronun kanşımı bir "one man show" veya "modern meddahhk". "Standup comedy'ler daha çok komedi kuluplerinde ve televizyonda sergileniyor. ABD'deki unlü televizyon sunucularının, si Cahide'nin ayakkabısında şampanya Yönetmenliğını Ziya Öztan'ın yaptığı 'Cahide" adlı TV dizisinın çekımleri surüyor. Pera Palas'ta çekilen balo sahnesınde, ünlü tiyatro oyuncusu Cahide (Hale Soygazi) ile Cahide'nin hayranlarından olan eski bir tiyatro oyuncusu Macit (Muşfık Kenter) karşı karşıya geldiler Şubat ayında ekranlara gelecek olan dızının bu bölümünde çılgınlıklarıyla tanınan Macit'in, Cahide'nin zarif ayaKkabısından şampanya içişıni seyredeceğız. (Fotoğraf: Lale Filoğlu) nema ve televizyondaki komedyenlerin birçoğu "standup comedy"lerden gelme. Bunlar arasında Bill Cosby. Mel Brooks, Eddie Murphy, Dan Ackroyd, John Belushi gibı isimler de var. Bu isimlerin şüphesiz en ünlüsiı siBatum, kimi zaman bir gazetenemaya geçmeden önce sanat ha de okuduğu haberden, kimi zayatına New York'taki kulüplerde man yaşadığı bir olaydan yola çıkarak yazdığı minik skeçleri bifleştirip butünleştirmiş ve böylece "İki Ters Bi Duz Laflar"ı oluşturmuş. Başlangıçta elinde bulunan 100 kadar skecin sayısını 30'a düşürdükten sonra yeniden oturup her birini 2O'şer, 30'ar kez yeniden yazmı>. Skeçlerin nerede HIZLI GAZETECİ V£CDE7\SE\ başlayıp nerede bittiği fark edilmiyor. Geçişler bazen son derece belirgin, bazen tam tersi. Batum çoğu kez ayakta dolaşarak, bazen sahneden salona atlayıp seyircilerin arasına dalarak, küçük aksesuarların yardımıyla bir rolden ötekine geçiyor ve izleyiciyle sohbet havasında fikirlemelerini anlatıyor, oynuyor. Bugunierde Şişli Tiyatrosu'nun sahnesi geceleri olduğu gibi gündüzleri de anıa biraz daha farklı bir biçimde dolu. Bu sahnede Öp Beni Neriman'dan Mukaddes Abla'ya, Hegel'den Bülent Ersov'a pek çok kişiye resmi geçit yaptı p j 7 C n trr ti.ftr nyor Rüstem Batum. Bazen orgu V L £ ' V ' 1 İ J İ J V *AM1L şişleri elinde, bazen de şişleri olmaksızm "iki ters bi düz" laf örüyor. Tek kişilik gosterinin provalan ise iki kişilik. Rüstem Batum'un eşi, tiyatro sanatçısı Tilbe Batum onun hem izleyicisi hem yardımcısı hem suflöru hem de eleştirmeni. Gösteri önumüzdeki ay izleyici önune çıkıncaya kadar günduzleri Şişli Tiyatrosu'nun bomboş salotıunda şiş sesleri yankılanmava devam edecek. "Anlatmak istediğim şeyler var ve bu şekilde cıkıp anlatarak tatmin olacağımı sanıyorum" diyor. "İki Ters Bi Düz Laflar"da politikadan sekse. psikolojiden ekonomiye, televizyondan aile ilişkilerine, futboldan reklamlara sayısız konuyu ele almış Batum. Sözün yanı sıra müziği, taklit, illuzyon ve mim unsurlarını da goste PİKNİK PtYALE MADKA risinin çeşitli bölumlerıne serpiy Dı'ye kcdıye bağırtlı. tirmiş. Muzik olarak kullandığı "Hasbinallah Rock'n Roll" şarkısı gibi, "absiırd" olmak koşuluyla her türlü şey yer alabiliyor bu gösteride. Ama vlcdanı rahat ctetjildı'. ^slında bu kediyi sevi/ordu. U Â S A B 4 r, MAHAK.4U MÜZİK SETİ BURAK ELDEM Akdenizli bir ses Ve Ayşegül Aldinç / Ayşegul Aldinç (Kent) Yaklaşık sekiz yıldır müzik çalışmalarını arahksız sürdüren, bu arada Modern Folk Üçlüsu ile birlikte Eurovision Şarkı Yarışması'n da Türkiye'yi temsil eden Ayşegul Aldinç, uzun bir bekleyişin ar dından geçen aylarda ilk kasetini yayımladı. Görüldüğü kadarıyla da hem genç izleyiciden olumlu tepkiler aldı, hem de hayli istikrarlı bir satış grafiği çizdi kaset. Kimi parçalar için hazırlanan klipler de televizyonda sık sık gösterildi. Tum bunlar, "ilk" olma özelliği taşıyan bir kaset çalışması için dikkati çeken olumlu göstergeler. öte yandan Atilla Özdemiroglu, Timur Selçuk ve Banş Manço gibi önemli bestecilerin yapıtlarını içermesi de kaset adına artı puan. "Güzel ses", şarkı olayını sıcak ve benimsenebilir kıl mak için tek başına yeterli bir unsur değil; ama kuşkusuz vazgeçilmez bir önkoşul. Şarkıya asıl yaşam veren ise, "güzel"in otesinde, ayırt edici özelliklere sahip, "kişilikli" bir ses. Herhangi bir korodan rastgele seçilecek bir koristin de sesı mutlaka guzeldir; aııcak kişilikli sese oldukça seyrek rastlanır bilindiği gibi. tkinci önemli nokta da o kişiliğe elden geldiğince uyum sağlayacak, bütünleşecek bir tarzın belirlenmesi ve o doğrultudaki parçaların seçilmesidir. Ayşegul Aldinç'i dinlerken ister istemez bunun önemini bir kez daha düşündüm. Hem güzel bir sesi var AJdinç'in, hem de gerçekten kişilikli. Yumuşak, duyarlı, kırık; tipik Akdenizli sesi. Üstelik yorumları da oldukça profesyonelce. Ne var ki kasette yer alan parçaların tamamım göz önüne aldığımızda, söz konusu "Akdeniz kişiliği"ne uyum gosteren, kendi içinde tutarlı bir seçime rastlayamıyoruz. Her şeyden önce toplam on bir besteciden on iki şarkı yer alıyor ki, bu bile net bir çizgiden söz etmemizi engelliyor. Bir de ustune düzenlemelerde Garo Mafyan'dan beklenmeyecek hir sıradarüık ve "piyasa tavn" eklenince hayıflanmamak elde değil. Oysa "Kara Sevda", "Gözlerin Su Yeşili" ve "Gülbeyaz" o kadar guzel ki, aynı doğrultuda seçilecek besteler ve daha ozgün, daha dinamik düzenlemelerle son derece çarpıcı olabilirdi bu kaset. Yine de 1988'in dikkate değer çalışmalanndan biri olduğunu belirtmek gerek. Ayşegul Aldinç de yakın gelecekte Türk pop müziğinde ağıruğını iyice hissettireceğine ilişkin sinyaller veriyor. Film müziği Buster / Soundtrack (WEA/MMY) Yetmişli yılların kalburüstü topluluğu Genesis'in Gabriel'den sonraki beyni Phil Collins, müzisyenliğinin yanı sıra oyunculuğuyla da adından söz ettiriyor şu sıralar. Yönetmenliğini David Green'in yaptığı, başrollerini Phil Collins ile Julie VValters'ın ustlendiği "Buster", bitirmekte olduğumuz yılın belki de üzerinde en çok konuşulan filmi. "Kendi halinde", esprili bir soyguncuyu canlandırıyor Collins "Buster"da. Ama "meslek hayatı" hiç de parlevizyon şirketleri tarafından du lak değil; yaşamındaki tek olumdak uçuklatıcı rakamlar önerile lu unsur da her şeyin üzerinde sevrek kovalanıyor, sayısını şu an diği kansı (Julie Walters). Günün tahmin edemediğırn kadar dergi birinde yeri yerinden oynatacak, ye kapak oluyor ve Nelson Man tarihin en büyuk tren soygununu dela'nın yetmişinci yaş günü tö gercekleştiriyor. Ne var ki, işler reninde "They Danced Alone" ile hiç de beklediği gibi yürumuyor on binlerce kişiyi ağlatıyor, biz ve... "Buster", doğal olarak mukasetini daha yeni elde ediyoruz. ziği ön planda kullanan bir film; kullandığı tum parçalan içeren bir (Bu arada "uyanık" davranıp kaset de geçenlerde yayımlandı. ceplerini dolduran kimi korsanların niteliksiz kayıtlarını saymaz Phil Collins'in yanı sıra Dusty sak tabii.) Yine de, ne denli geç Springfield, Gerry And, The Paolursa olsun, "Nothing Like The cemakers ve SonnyCher ikilisi de Sun"ı dinlemek büyük bir zevk; seslendiriyor kimi parçalan. Özelseksenlerin dunyasına, bir suredir likle "A Groovy Kind Of Love"ı unutulmuş o bildik romantizmi mutlaka dinleyin. taşıyan, çok özel bir "Sting Leezeti". Eric Clapton, Mark Knopfler, Branford Marsalis ve Andy Summers'ın göz ardı edilemeyecek katkıları bir yana, başından sonuna dek dinleyiciyi tutsak alan Phil Collins Julie VValiert duygu anaforuyla, tam anlamıyla "Sting dehası"nın urünu bir albüm. "Durnıadan yağacak yağmur, durmadan / Ağlar gibi bir yıldız / Durmadan söyleyecek yağmur, durmadan / Çok kınlganız biz / Çok kınlganız" diyen "Fragile"dan, ruhsal durumu ayın hareketleriyle iç içe bir seyir izleyen "lunatik"lere yönelik "Mister Monn'a dek, insanı beıızersiz "iç yolculuk'Mara çıkaran bir "hümanist manifesto". Yoksa "Nothing Like The Sun"ı hâlâ dinlemediniz mi? AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKKAS GLRSES TARIHTE BUGUÎN TARİHTE BLGLS 18 Aralık İNSAN HAKU\R/ YARGIL4NIYOR!. 8UĞUN, UNLÛ StYASET SlLlMCİSl PA/A/E (TAHMS PEYM) , YAYtASLATTtĞı "İNSAN ür "(T&E /et6vrs ot MAN) ADU ' Ey 6(YASfMOA yA&GtLANMAYA 8AŞLAMhlGlLTEeE'OE PO&UP YET(ÇEN PAfM£y TASENJAMlU FGANKLIM 'fKJ ÖWEHt£( UZERlNE AME&ttcA 'YA GfTMİŞTI ÖZELUfCCE AME&'&H/ ICOLOMfLEISlMfM BAĞfMStZLtĞt /ÇlM ETKIL/ yAz/i/J/S YAZMIŞ, BU tODMUM (JMLU "£ASDUYU"(COMMOfiJ OEI/RıMI ÜZE/S//IJE "Pe/IAISA'DAk:/ DEI/ff/ULE /L GtU OUŞUHCELE/Z" KiTABtfJI YAZMtŞ, ARPI İEME SEÇf/SME*: AMAC/YLA 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 18 Arahk 1928 I3USTI:I? Hâlâ dinlemediniz mi? Nrthing Like The Sun / Sting (A and M / Topkapı) Her şeyi biraz gecikmeli yapıyoruz Turkiye'de. Adam bir buçuk yıldır dünyayı birbirine katıyor, konser organizatörleri ve te gelmemıştır. takarrür etmiştir. Bundan sonra ispirtolar her yerde Bu kararnamenin serbestçe satılacaktır. Cenubi Amerikanın iki tatbikatından sonra ispirtolar Muskirat tnhisarı L'mumi hükümeti arasındaki kapalı kap ve şişeler içinde Müduru Zekai Bey dün bir gerginlik nihayet harbe olarak satılacaktır." muharririmize bu hususta müncer olmuş ve Bolivya demiştir kt kıtaatı Paraguay En iyı mCstabzarat isühkamaiına hucuma " Ispirto badema içki ve başlamıştır. satılan her yerde serbestçe satılacak ve bittabi fiatı da Muhtelif menbalardan gelen tezyit olunacaktır. Gerek telgraflara göre, bu eczacılar, gerek halktan her muhasamata ait haberler istiyen bu mahallerden Lugandaki Cemiyeti Akvam istediği kadar ispirto meclisinde memulun fevkinde alabilecektır. alaka uyandırmış, meclisin bu meseleye dair mukerraratı 150 Eczacılar için cari olan karne bin Isviçre franklık telgraf üsulu reffedilmıştir. Eczacılar keşidesini icap ettirmiştir. da bu mahallerden istedikleri BolivyaParaguvay kadar ispirto alabilirler. Fakat ihtilafmdan dolayı Cemiyeti bu husustaki kararname Muskirat tnhisar tdaresince Akvam meclisinin Pariste ispirto fiatlarının arttırılması henüz Maliye Vekaletinden fevkalade bir içtima aktetmesi muhtemel gorülmektedir. Diğer taraftan iki memleket arasındaki muhasamatın başlaması üzerine Cemiyeti Akvanun bir hava donanmasma malik olmasına ihtiyaç hastl olduğu ve bu hususta beynelmilei tayyareciler cemiyeti reisi Elofford Herman ismındeki zengin Amerikalınm Cemiyeti Akvam Meclisine bir proje verdiği bildırilmektedir. Mııharebe Ispirto fiatları artıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle