18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef MNAV TARTISMASI Sahıbı: Cumhurıyeı Maıbaacılık ve Gazeıecılık. Turk Anonım ^ırkelı adına Nulir Nadi 0 Genel Yayın Mudııru H « n Cemıl, Muessese Muduru Kmine Uşakhgil, 'la/ı Işlen Muduru: Okı> Goıunsin, 9 Haber Merkezı Muduru V«lçın Ba>er. Sayfa Duzenı Yonetmenı Ali \cmr. 9 Temsıkıler: ANKARA Dojiaıı. IZMİR Hikmn Çelinkayı. ADANA Crlal BaşlıngK. Kıanbul Haberlerı Eriıan Ak>ıMız, D15 Haberier Ergun Bakı, Ekonomı Ongiz Turtıan, Kultur: Ceial Lslrr, Spor Damsmanı AMalkadir V K t l n u . Duzelıme Reflk Durbaş, Araşıırma: Şahin Alpıy, IjSendıka Şukran Ketcncı, >ur[ Haberlerı Necdet Dogan, Dızı Yazılar Kercm ^altşkan. 0 Koordınator Ahmet Konılsaa. • Malı lşler: Erol Erkul. • Muhasebe Buknl Yrntr # ButçePlanlama Stvgi Anın # RekUm Torun. Ek Ya\ınlar Hal»a Ak>ol • Idare Haseyin Gıırer, Işlelme Onder ÇHik, Bılgılslem Nail Inal. Baıan ve Yavan t umhunyci Matbaacılık ve Oazciecıiık T A.S. Turk Ocagı Cad 39/41 Cagalogju 14334 l« PK 246htanbul Tel 512 05 05 (20 hall, Tclcı 22246 Faj (I) 526 60 72 0 Burolar Aakan: Zıya Gokalp Blv Inkılap S No 19 4. Tel 133 114147 Tele* 42344 Fax (4) 113 1 41 428 • Iznur H Zı>a Bl» 1352 S2/3. Tel 13 12 30 Telex 52359 F « (51) 19 53 60 A Vlau: Inonu Cad 119 S * ] Kat 1. Tel 114550119^'!. Telex 62155 Faj (71)328 056 TAKVIM: 18 ARALIK 1988 Irasak: 5.44 Guneş: 7.16 Öğle: 12.05 İkindi: 14.24 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.11 Yeni sistem yeni mezunu esas alıyor ÖSYOt yetkilileri, yaptıkları araştırmalar sonucunda, eski mezun öğrencilerin yeni sistemden yüzde 7 oranında kötü etkileneceklerini belirttiler. Buna göre katsayılarla uygulanan sistemde, eski mezunların yüzde 7'si daha üniversite sınavlarında başansız olacak. TUNCAY ÖZKAN ANKARA Üniversite giriş sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili tartışmalar buyıiyor. Anadolu ve Fen liselerinden sonra, normal liselerden mezun olan ve üniversiteye gıremeyen öğrenciler de sistemin adaletsizliğinden yakınıyorlar. ÖSYM tarafından yapılan araştırmaya gore, yeni sınav sisteminde mezun öğrenciler, okuyanlara oranla yuzde 7 daha başansız olacaklar. öğrencilerin başarılarında kişisel yetenekleri değil, yeni sistemle getirilen katsayı uygulaması etkili oluyor. Başan ortalaması 80 olan yeni mezun bir öğrenciyle, başarı ortalaması 50 olan eski mezun bir öğrenci arasındaki katsayı eklenmesi sonucu doğan puan farkı 53'u buluyor. Bakanlık yetkilileri, yeni sistemle getirilen duzenlemede amacın "okuyanı leşvik. okulu teşvik" olduğu göruşünu savundular. Yeni sınav sisteminde, okuyan öğrenciyle mezun öğrenci arasındaki büyuk puan farkına değişik katsayılann uygulanması yol açıyor. Yeni uygulamada "haziran dönerni" mezunu olan yeni mezun ile eski mezun arasında başan notları aynı da olsa 24 puanlık bir fark ortaya çıkıyor. Başan notları 60 olan her iki öğrenciden eski mezunun başan katsayısı 0.70 ile çarpılırken, yeni mezun öğrencinin başan ortalaması 0.110 ile çarpılıyor. Sonuçta her iki mezun arasında 24 puan fark ediyor. Başanlı bir yeni mezun ile, orta derecede başanlı bir eski mezun arasındaki fark ise, 53 puana kadar çıkıyor. Başan ortalaması 80 olan yeni mezunun ortalaması 0.110 ile çarpılırkeıı, başan ortalaması 50 olan eski mezunun ortalaması 0.70 katsayıyla çarpılıyor. Sonuçta eski ve yeni mezun arasındaki fark 53 puana kadar yukseliyor. ÖSYM yetkilileri, yaptıkları araştırmalar sonucunda eski mezun öğrencilerin yeni sistemden yüzde 7 oranında kötü etkileneceğini belirttiler. Buna göre katsayılarla uygulanan sistemde, eski mezunların yuzde 7'si daha üniversite sınavlarında başarısız olacaklar. Bakanlık yetkilileri, eski ve yeni mezun öğrenciler arasındaki uygulamarun amacırun "okulu ve okuyan ögrenciyi teşvik" olduğunu belirtiyorlar. Üst düzey bir bakanlık yetkilisi konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Şimdi ilk bakışla bu, sistemin bir haksızlıgı olarak göziikebilir. Ancak bunun anıacı, okul dışıııda dershanelere kaymış bulunan öğrenci ve egitimin lekrar okula çekilmesi istegidir. Burada belki çok az bir eski mezunun hakkı yenmiş olacaktır. Çünkıi üniversite sınavlanna başvurup yerleşen eski mezunlarla yeni mezunların oranları vürJe 34 ile birbirlerine denk." 3 Türk. 1 Alman ynngında öldü KÖLN (Cumhuriyet) Federal Almanya'nm Bayern eyaletindeki Schwandorf kentinde dort katlı bir binada cuma gecesi 01.00 sıralannda meydana gelen yangında 3 'u Turk, bırı A Iman 4 kişi oldu, biri ıtfaıyeci olmak üzere 5 kişi de yaralandı. 4 Türk ailesinin yaşadığı binada geceyansı meydana gelen yangmın kundaklama sonucu çıkmış olabileceği • belirtiliyor. Turizme ilgi yetersiz İstanbul Haber Servisi Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Ferit Epikmen dün duzenlediği basın toplantısında Külıur ve Turızm Bakanlığı'nın çalışmalarını eleştirerek bakanlığın konuya daha fazla ilgi göstermesini istedi. Epikmen, "Turizm sektörü hemen hemen sıfıra yakın bir destek görüyor ve Türkiye yurtdışında yeterli biçımde tanıtılamıyor" dedi. TÜRSAB adına Uluslararası Seyahat Acenteleri Birliği Yönetim Kurulu üyelığine seçilen Nihat Böytüzün de bakanlığtn uluslararası turizm alamndaki gelişmelere ilgisiz olduğunu öne sürdu. bastıran soğuklar yuzünden öldü. Soğukların diğer ceyianlan etkilememesi için çalışma yapıldığı bildirildi. Bilınçsiz ve zamansız avlanmalan sayılanmn oıdukça azalmasına yol açan ve 1982 yılında çevresi tel örgulerle çevnli 260 dekartık bir arazi içinde koruma altına alınan ceylanlann sayısı, yapılan çalışmalar sonunda 250'ye yukselmişti. Ceylanlar için ayrıca 1983 yılında 1200 Ceyianpınar Tarım koruma Ceylanpınar'ın ceytanlan altında bulundumlan Işletmesi'nde3'ü erken Ceyianlaruan dekarlık bir alanda ağaçtandırma yapılmış ve ceylanlann buraya ahnmalan kararlaşnnlmıştı. Erken bastıran soğuklardan diğer ceylanlann etkilenmemesi için Ceylanpınar Tarım Işletmesi Müdurtüğü'nce çeşitti çalışmalar yapılıyor. Işletme Müdürü ismail Demirci, koruma altındakı ceytanlann kısın soğuk, yaz aylarında ise sıcakian etkilendiklerini, bunu önlemek için bulundukJarı alanda doğal göruntüyü bozmayacak biçımde koruma setlerı ve çukuriar yapacaklannı ve bu çalışmaların ilkbahara kadar tümüyle tamamlanacağını söyledi. (Fotoğraf: Hüseyin Deniz) ''Arkadaşım Şeytan"Faust efsanesine, biraz da Türkiye'nin gerçeklerine dayanan birfllm eytana iş kalmaymca Filmde eşlerini aldatan kocalardan, hayatlarmı yalan üzerine kuran insanlara varmcaya dek ruhlarım şeytana satan pek çok insan, zarnanla şeytanın denetiminden çıkıp kendi çapında birer şeytan oluyor. cak bir turlu istedığı ölçüyu tutturamıyor. Bekâr evinde biraz düzen istediğinde çok titiz, biraz romantizm istediğinde aşırı duygusal, bir parca entelektuel olsun dediğinde bilgıç ve ukala bir kadın buluyor karşısında. Şeytan da sonunda başarısızlığını kabul edip "Erkek olsa tultunırdum, ama bu kadın. Dengevi tutturmak çok zor" deyip işin içinden sıynlıyor. Atıf Yılmaz bu kadın tiplemeleri yüzunden kadınlardan tepkı alabileceğinden kaygılanıyor ve bir parça korktuğunu itiraf ediyor. Ama aslında film setindeki en sakin, en rahat insan da o. "Arkadaşım Şeytan" ekibi filmin son sahnesini, yani şeytanın melekleşerek uçması sahnesini haarlarken, birazdan uçacak olan Ali Poyrazoğlu oldukça tedirgin görünuyor. Poyrazoğlu gerçi "Hiç korkmuyorurn" diyor, ama Cihangir'deki yedi katlı apartmanın balkonunda küçük bir vinç işlevi Uygulama \anlıştır KONUK YAZAR Atıf Yılmaz'ın yönettiği, Ümit Ünal'ın senaryosunu yazdtğı filmde Mazhar Alanson, Yaprak Özdemiroğlu ve Ali Poyrazoğlu başlıca rolleri üstleniyorlar. Filmin müzikleri de MazharFuatÖzkan'm. ANNA TURAY tnsanları doğru yoldan ayırmak, yeryuzune duşmanlık ve kotülük tohumları saçmak için ortalıkta dolaşan şeytan, kendisine durmadan "pabucunu ters giydiren" bırileriyle karşılaşırsa ne olur? Hırsızı ve dolandırıcısı, ruşvetçisı ve hayalicisiyle dunyada gerçek bir "kıyamet" goruntüsünun yaşandığını, kutsal kitaplardaki kıyametin artık hiçbir anlamının kalmadığını gorür, bu dunyada kendisine yapacak hiçbir iş bırakılmadığını, insanların şeytandan daha şeytan olduğunu anlar, çekip gitmeye karar verir. Çozüm yolunu, cehennemde sıradan bir memuriyetle uğraşmakta bulurken, Tanrı da yeryüzündeki bu kadar üçkâğıtçı arasında şeytanın iyi bir melek olabileceğine inanır ve onu, bembeyaz kanatlar takarak yanına alır. Bir sinema filozofu, Jean Epstein'ın dediği gibi, sinema "dıiş ve fantezileri yorumiama sanatı", film "diişsellik için en gerçek ortam" olduğuna göre şeytanın dünyadaki bu son demleri pekala sinemayı aktanlabilir. Bunun için senaryoyu Ümit Ünal yazar, yeni ve değişik tarzlar denemekten korkmayan, cesur bir usta Atıf Yılmaz yönetmenliğini üstlenir ve böylece daha önce "Hayallerim, Aşkım ve S«n"i gerçekleştiren bu ıkili, fantastik öğelerle bezeli yeni bir filmde bir kez daha buluşmuş olurlar. Sonuçta "Arkadaşım Şeytan" filmi biraz "Fausl" efsanesi, biraz Türkiye'nin gerçekleri, biraz ahlaki bunalım ve yoziaşma, bir tutam da fanteziden oluşur. "Arkadaşım Şeytan "da zevke ve bilime susayan, bu yüzden ruhunu, kendisine 24 yıl hizmet etmesi karşılığmda şeytana satan Dr. Faust'un yerine, başarısız ama ünlü olmak isteyen Fatih var. niimu var. Bu garip şeytanı canlandıran Ali Poyrazoğlu setin en esprili kişisi. Balkonda cekilecek sahnede uşutmemek için "Ben hemen eve gidip yün donumla fanilamı alayım" diyen Poyrazoğlu, gidip döndükten sonra homurdana homurdana binlerce kaz tüyünün bir strafor üzerine yapıştınlmasıyla oluşmuş kanatlanru takıyor. Oldukça ağır ve rahatsız edici bir kanat bu. Yine de espri yapmaktan geri kalmıyor sanatçı. "Pasaport alamayan sanatçılar için yılın modasını lanse ediyorum. Pasaport alamıyorlarsa kanat takıp uçsunlar" diyor. Filmin muziklerini de Fuat ve Özkan'la birlikte Mazhar Alanson hazırlamış. Göriintü yönetmenliğini Erdal Kahraraan üstlenirken Deniz Türkali de konuk oyuncu olarak rol almış. "Arkadaşım Şeytan"ın sanat yönetmeni ise Metin Deniz. Kutman topraga veriliyor İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Izmir'de önceki gün ölen tiyatro ve sinema sanatçısı Hüseyin Kutman'ın cenazesi bugün Alsancak Camii'nde kılınacak oğle namazından sonra Hactlarkırı mezarlığında toprağa verilecek. Devlet Hastanesi'nde kalp krizi sonucu yaşamım yitiren Hüseyin Kutman, çok sayıda filmde rol almış, Dormen ve Nisa Serezli Tolga Aşkıner tiyatrolarında çalışmış, televizyonda yayımlanan Kumar ile Keşanlı Ali Destanı'nda oynamıştı. Evli ve iki çocuk babası olan Kutman, Periban Abla dizisinin oyuncusu Perran Kutman ile 1972 yılında evlenerek sekiz yıl evli kaldıktan sonra 1979 yılında ayrılmıştı. AYHAN KALEBEK Eğilimde Ölçme ve Değerlendirme Uzmanı Üniversitelere girişte okul başarısırun etkisinin arttınlması kararı, haklı olarak öğrencilerin tepkisine yol açtı. Üniversitelere oğrenci seçerken, merkezi bir sınavın sonuçlarırıa ortaoğretımden de bir puan eklenmesi, gorunurde, okul yıllarında başanlı olan oğrenciye bir avantaj gibı. Sornut orneklerden yola çıkıldığında durum hsç de böyle değil. öğrencinin kendi yıl sonu başan onalamasının dışında arkadaşlarının not ortalamalarından etkılenen, aynı yıl sonu başarısına (Arkası 15. Sayfada) "Orta Öğretim Başan Puanı", TüRBAN mankenlerden biri canlanıp Fatih'le birlikte onun evine gider, üzerindeki gelinliği yırtarcaiina çıkanp 10 yldır bu anı beklediğini, hemen gerdeğe girmeleri gerektiğini soyler... Fatih'le manken kızı ıçine alan bu "şeytan uçgeni"nde film boyunca çeşitli olavlar gelişir, muzik yapımcılarından holding patronlarına, eşlerini aldatan kocalardan hayatlarını yalnızca yalan üzerine kuran insanlara varıncaya dek, ruhlarını şe>tana satan pek çok ınsan zamanla şeytanın denetiminden çıkar, her birı kendi çapında birer şeytan olur! Auı "kadın filmleri yonctmeni"ne çıkan Atıf Yılmaz, bu çızgisini "Arkadaşım Şe>tan"da da Yaprak Özdemiroflu'nun canlandırdığı manken kızla sürdürüyor. Faust'un yerli versiyonu sayılabilecek Fatih, şeytandan aldığı guçle manken kızı istediği kişiliğe sokabileceğini düşünüyor. An goren "dolly" aygıtına bağlanırken "Çok boşluğa getirmevin, su koyveririm haa" demekten de geri kalmıyor. Sonra ekliyor." Vatan sağolsun. herşey sanat ugruna". Povrazoğlu geçen yıl sergilediği "Hoşçakal İstanbul" ovununda son bölumde Hezarfen Abmet Çelebi'yi canlandırdığını, tiyatro sahnesinde uçtuğunu söyluyor ve sözlerini şöyle surduruyor: "Tıpkı Hezarfen Ahmet Çelebi gibi bizde uçmak isteyenlerin kanatlannı keserler. Gelenek budur. Yaratıcı insanlann, yeni şeyler yapmak isteyenlerin alternatif yaşam biçimleri geliştirenlerin kanatlan, yerleşik ahlak kurallan yuzünden kesilir, tiiyleri yolunur." Ancak bu filmdeki uçuş biraz farklı. Şeytan başarısızlığa uğradığı, kimseye şeytanhk yapamayacağı için uçup gidiyor. Zaten şeytan da epeyce farklı. Takım elbisesı, yeleği, papyonu ve şapkasıyla oldukça levanten bir göru Yunan gemisi, gözetim altında İZMtR (AA) Kaçak kürk taşıdığı ihbarı üzerine gözetim altına alman Yunan bandıralı "Erossos2" adlı gemi ile ilgili soruşturma sürüyor. İzmir DGM Savalığı, dün akşam sanıklardan gemi sahibi E. Filipou ile geminin kaptanı Angelidis Simeon ve gemide bulunan yüklerin sahibi Ksenefon Dukas'ın ıfadelerini aldı. Rektörler: Giyim özgürlüğii ohun Türban konusunda görüşlerini açıklayan üniversite rektörleri, genel olarak kılık kıyafete kısıtlama getirilmesini istemiyorlar. ANKARA (AA) Üniversite rektörleri turban konusunda görüşlerini acıkladılar. Hacettepe Üniversitesi Rektorü Prof. Dr. Yüksel Bozer, perşembe akşamı TV'de yayımlanan, turbanbaşortusu konusunun ele aTındıgı acıkoturuma rektörlerin katılmamış olmasının konunun daha genış kapsamlı tartışılmasını engellediğine işaret ederek şunları söyledi: "Dini inanç nedeniyle kimsenin giyim ve ibadetinde, hiçbir kimsenin hak ve yetkisi olraadıgı hususu kesindir. Ancak dini inanç dikkate alımrken bunun yanında veya arkasında mevcut olabilecek bazı gerçekleri görmezden gelmek veya 'dini inanç'ın arkasına gizienmek dognı mudur?" Istanbul Teknik Üniversitesi Rektoru Prof. Dr. tlhan Kayan kılık kıyafetin her yerde serbest olmasının gerektiğini savunarak, "Devlet kanun ve yönetmeliklerle bu ise karışmamalı. Bugıine le Du ışe karışmamaıı. ttugune kadar yönetmeliklerle ve kanunlarla kılık kıyafet duzenlenmeye çalışıldığı için ist^smar edildi. Bundan sonra bu konuda herhangi bir kısıtlama getirilmesini istemiyorum" diye konuştu. Prof. Kayan, dini ibadet için öğrencilerin isteği üzerine kişisel ibadet yapabilecekleri bir yer sağlayabileceklerini, ancak bunun hiçbir zaman toplu ibadet merkezine çevrilemeyeceğini söyledi. Mimar Sinan Üniversitesi Rektoru Prof. Dr. Gündiiz Gökçe, kılık kıyafette hiçbir kısıtlamaya gidilemeyeceğini belirterek, son yönetmeliğin durutnu düzelteceğini kaydetti. Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Işın, sorulan kişisel görüşleri oiarak yanıtlarken, turbanın çağdaş bir kıyafet olmadığını, ancak giyim özgurluğunün de bulunduğunu söyledi. Prof. Işın, laik bir ülke olan Turkiye'de, üniversitelerde mescit açılmasından yana olmadığını kaydetti Selçuk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Cenap Tekinsen de, YÖK'ün kararını ve kanun hukmunu saygıyla karşıladıklannı kaydederek, "Çiinkü isteyen öğrencinin dini inançlan gereği başını örtebilmesi, opkı isteyenin açabilmesi gibi laikligin bir gereğidir" diye konuştu. Prof. Tekinsen, çağdaş kıyafetten, Turk toplumunun genelde benimsediği Aiatürk ilke ve inkılaplarına ters düşmeyen bir kıyafeti anladığmı belirterek, üniversitelerinde bugüne kadar bu konuda bir sorun çıkmadığıru söyledi. Rektör Vekili, üniversitelerinde eğitim ve öğretim birimleri civarında cami ve mescit de bulunduğunu bidirdi. ODTÜ Rektör Vekiü Prof. Muharrem Timuçin, Rektör Prof. Dr. Ömer Saatçioğlu yurtdışında bulunduğu için açıklama yapamayacağını bildirirken, yönetmelik değişikliğinden önce, yönetmeliğe göre yasal işlemlerin yapıldığını söyledi. Çevre ve deterjan İSTANBUL (AA) TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nce dün düzenlenen bir toplantıda, çevre ve deterjan konusu ele alındı. İTU Çevre Mühendisleri Bölümu Çevre Teknolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Olcay Tünay, "Deterjanlarm Çevreye Etkileri" konulu konuşmasında, biyolojik arıtma tesisleri kurulmadan deterjanlarda aktif madde olarak "lab" kullanılmasınm çevre suları için daha tehlikeli olduğunu söyledi. "Arkadaşım Şejtan" filminde, zevke ve bilime susayan, bu yüzden ruhunu kendisine 24 yıl hizmet etmesi karşılığında şeytana satan Dr. Faust'un yerine Fatih var. Fatih, başarısız, ama unlu olmak için yanıp tutuşan genç bir müzisyen. Amacını gerçekleştirebilmek için ruhunu isteyen şevtanla 10 yıllığına bir sozleşme yapar. Hacopulos Pasajı'nda bir gelinlikçi vitrininin onunde gerçekleşen bu sozleşme sırasında oteki dukkânlarda yer alan müzik aletleri hareketlenip kendi kendilerine çalmaya, vitrindeki mankenler ise 10 yıldır beklenen an Birdenbire canlanan mankenlerden biri (Yaprak Özdemiroğlu). Fatih'le (Mazhar Alanson) birlikte onun evıne gıder, üzerindeki gelinlidans etmeye başlar. Bu arada ği yırtarcasına çıkarıp 10 yıldır bu anı beklediğını, hemen gerdeğe girmeleri gerektğini söyler Olaylar gelısır Yargıtay onayladı ANTALYA 2. BASIN SEMPOZYUMU Gazeteciler g^, ısun hakkı IstanbuVun • • %^ıQY¥W\ÇXH , I j i Basına baskdar sürüyor r Kozmetik ürünlerine zam Gazeteciler Cemiyeti Yargıtay kararını, Ankara Valiliği, TRT ve Basın Yayın Genel Müdürlüğü 'ne bildirdi. Oktav Ekşi: Hayali ihracat yapanlar yargı Hasan Cemal: Turkiye'de Batıh anlamda basın 'önüne zor çıkarılırken, gazeteciler daha çabuk fözgürlüğü vardır diyemeyiz. Batıh anlamda f demokrasilerde her türlü fikir serbesttir. Fikirle şiddet l/tutı r 'tutuklanıyor.Cezaevlerinde 22 yazı işleri müdürü 'bulunuyor. Aldıkları toplam cezalann tutarı 2 bin 242 fnasıl ayırt edilebilir? Türkiye'deki tutuklugazeteciler ve ybulu f 'yıl. İstanbul mahkemelerinde sanık gazeteci sayısı "yazı işleri müdürleri şiddet eylemi yaptıkları gerekçesiyle 1984'te 302, 1985'te 362, 1986'da 420,1987'de 509 oldu. mahkum olsalardı şimdiye kadar tahliye olacaklardı. genelde gazetetere guvensizlik hâkimdir. Çunku gazeteci kendilerine söylenenleri deği! daha çok söylenmeveni veya neden söjlenip neden söylenmedigini araştınr. Bu basının gorevidir. Bunu yerine getirdiği sürece de gerek iktidarlarca gerek muhalefetçe de stmpativle bakılmavacakür" biçiminde surdurdü. Hasan Cemal, "Türkiye'de Batılı anlamda basın ozgürlüğü vardır diyemeyiz" dedi \e ABD'de Nixon'ın istifa etmesine neden olan Watergate olayını \e Turkiye'de de Mehraet Ali Birand'ın "Apo röportajı" nedeniyle Milliyet Gazetesi'nin dağıtılmadan toplatılmasını örnek gosterdi. Sendıkaların siyaset yapmalarına izin verilmesi gerektiğini söyleyen Hasan Cemal sovle konuştu: "Fikirle şiddet eylemi natil ayırt edilebilir? Balılı anlamda demokrasilerde her türlü fikir serbesttir. Şiddeti savunmak da fikir olduğu için suç değildir. Türkiye'deki tutuklu gazeteciler ve yazı işleri mudurleri eğer şiddel eylemi yaptıklan gerekçesi)le mahkum olsalardı şimdiye kadar tahliye olacaklardı." Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, konuşmasında hayali ihracat yapanların yargı onune zor çıkartıldıklarım anımsattı, gazetecilerın daha çabuk tutuklandıklaıını anlattı. Ekşi, İstanbul asliye ve ağırceza mahkemelerindeki sanık gazeteciler sayısının 1984'le 302. 1985'te 362, 1986'da 420, I987'de de 509 olduğunu aktardı ve gazetelerin tirajlarında artışın fazla olmadığını soyledı. Basın Konseyinin işlevlerini orneklerle aıılatan Ekşi, hukumetin basını kısıtlayıcı yasa onerilerini anlatıp, zaten vatandaşa kapalı olan devletin daha fazla kapatılmaması gerektiğini söyledi. Izmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri, gazetelerin gorevlerinin doğru ve gerçek haber vermek olduğunu söyledi. Sivri, bazı gazetelerin haber değeri olmayan olayları yazdıklarını vurguladı ve gazetelerin haberlerle tırajlannı arttırmak Verine lotaryalarla tiraj arttırma yönune gitmelerinı eleştirdi. "Basının güvenilirligi" konusunda konuşma yapan Ankara Gazeteciler Cemiyeti 2. Başkanı Nazmi Bilgin de sermayenin Babıâli'ye sahıp olma isteğinde bulunduğunu söyledi ve gazetelerde aynı olayların farklı şekıllerde haber olarak değerlendirildiğini Ornek \ererek anlaıtı. Sempozyumdan sonra yapılan panelde konuşan FIJ Yönetim Kurulu uyesi Ümit Gurtuna. basın özgurluğunün tek başına bulunmadığını, basın ve ifade özgurluğunün olduğunu söyledi. Hürriyet Haber Ajansı Genel Muduru Taner Atilla da Anadolu muhabirlerine saldırıların son zamanlarda arttığını açıkladı. Daha sonra sempozyuma katılanlara ve paııelistlere sorular yöneltiidi. Oğleden sonra ise, Antalya Devlet Guzel Sanatlar Galerisi'nde "Dunu, Bugunu ile Antalya ve Turk Basını" konulu sergi açıldı. Akşam ise geleneksel "Basın Balosu" Talya Otel'de gerçekleştirildi. İstanbul Haber Servisi Istanbul Gazeteciler Cemiyeti, "ismini kullandığı" gerekçesiyle Ankara Gazeteciler Cemiyeti'ne karşı açtığı davayı kazandı. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17 Şubat 1988 tarihinde, "Davaanın iddiası sabit gönildüğiinden davalı cemiyetin 'Gazetecıler Cemiyeti' ismini kullanmasının menine" şeklindeki kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nce 20 ekim tarihinde onanarak kesinlik kazandı. Yargıtay'ın kararı İstanbul Gazeteciler Cemiyeti tarafından Ankara Valiliği, TRT Genel Mudurluğu, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Basın Ilan Kurumu Genel Mudürlüğu'ne bıldirildi. ANTALYA (Cumhuri.vel) Antalya Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlencn 2. Basın Sempozyumu dun yapıldı. Uluslararası Basın Enstitusu Yürütme Kurulu üyesi Genel Yayın Müdürumuz Hasan Cemal, "Basın Özgürlüğii ve Demokrasi" konulu konuşmasında "Basın görevini yerine getirdiği sürece senıpatiyle bakılmayacaktır" dedi. Basın Konseyi Başkanı ve Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oklav Ekşi de cezaevlerinde 22 yazı işleri müdurunun bulunduğunu hatırlattı ve aldıkları toplam cezalann tutarının 2242 yıl olduğunu söyledi. Hasan Cemal, "Gazeleciler mtızır yaralıklardır" diye başladığı konuşmasını, "Gazeteler ve gazetecilerin diın>ada dahi sempalik göruldıiklerini söyleyemem. Bir de ANKARA (ANKA) Kozmetik ürünlerine yüzde 4954 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. Doğu Anadolu Bolgesi içinde yer alan 8 ilde ise kömür fiyatlarında ortalama yuzde 20 indınme gidildi. Şampuan, krem, tıraş losyonu, saç boyası ve deodorant gibi kozmetik fiyatlarına yapılan zam oranı yüzde 4954 arasında olurken, kömür fiyatlan Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan 8 ilde ortalama yüzde 20 düşüruldu. İspanyu'da yeni grev dalgası MADRİD (ANKA) tspanya'da uçak bakım ve onarım işçilerinin Noel ve yılbaşı döneminde greve gidecekleri bildirildi. Uçak İşçileri Sendikası ASETMA yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, ispanyol Havayollan Iberia yoneticileriyle yapılan görüşmelerin uyuşmazlıkla sonuçlandığı kaydedıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle