18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı t umhunvet Malbaaalık \e Ga/etecılık Turk Anonım >ırkelı jjınj Nidir Nadi # GeneHann Muduru Hasın Omal. Muessese Muduru l.mine L'şakllgil, Vajı Işlen Muduru Oka> lionrıiNİn. £ Haber Merke/ı Muduru Valçın Bayer. Sa\fa Du?enı >oneımenı Ali Acar. 0 TemsıUılcr •\Nk\RJ\ »alçın Dojan. İZMİR HiLmel (,rlınk.>a \O\\\ t'etal Bajlanjn İManhul Haberlerı hrhan Ak>ıldı/. l>ı> Habcrler Frcnn Bftlrı. I kınKimı ( tn%u Turtıuı, Kullur C'clal l'strr, Spor Djnı^mjnı Abdulkadır \ucelman, Du/elıme Krfik Durbs^, Ard>lıımd ^ahin Alpay. l> Sendıka *>ukran ketrncı. Vurl Habtrlerı Necdel l)o£an, l)ı/ı Ya/ılar Kemn < alı>kan. 0 Koordırıalnr Ahm«1 , kıırohan. % Mjlı Ijkr hrot Krkul. # Muhasebe Buknl VeiKr 9 BuKC l'Unlama Srvjı Anın 9 Kcklam \>>* Tıırun. I k >.tvınlar Hul>a Ak>ol 0 Idarc Husc^İR (»uırr. Uletnu Onder ^'rlik. KılgıHlcm Natil Inal. Knjıı vv >&M«ı ( umhurryrt M a l b u ı ı l ı k vrf jarciccılık I A ^ •urk (Aagı ( ad 39/41 r agaloglu 14114 IM FK 24ft Isunhııl Icl 512 «5 05 (20 halj Tclc» 222V. U * (I) 526 W> ^2 # HunAar Ankare: /ı>4 f '<ıkjlp Hlv InkılapS N« 1V/4 ttl 133 U 4I4. Telejı 42344 \*% <4| H l II 41,42c # Irmır II /ıya Hlv I V 2 S 2 1 . lel 13 12 30. Ma 52359 fax 151ı IV 53 S0 9 Aıbna. lımnıı < au m s N 1 Kjı 1 Icl II4SS0I•IT'll Tete» (>2I55. f a ı (71) 32* 05« TAK.V1M: 12 ARALlk 1988 Imsak: 5.40 Guneş: 7.12 Oğlc 12.02 Ikindı: 14.22 Ak>am: 16.43 Yatsı: 18.09 F16'lar için IngiltereABD mücadelesi LONDRA (AA) Türk hukümetinin F16 savaş uçaklanna yerleştirilecek Elektronik Karşı önlem (ECM) sistemlerinin seçiminde Marconi Şirketi'nin ürettiği Zeuss sistemini benimsemesi halinde ingiliz hükumetinin Türkiye'ye çok geniş kapsamlı bir "ofset paketi" sunacağı bildirildi. Dünyaca ünlü Jane"s Defence Dergisi'nin bu haftaki sayısında yer alan Nick Cook imzalı bir habere göre, 160 adet F16 savaş uçağına yerleştirilecek 350 milyon dolar tutanndaki elektronik karşı önlem sisteminin seçiminde Türk hükümetini etkileyebilmek amacıyla en iyi fınans paketini bulmaİc için İngiliz Marconi Şirketi ile Amerikan Loral Şirketi arasında kıyasıya bir mücadele sürüyor. Türk Hava Kuvvetleri'nin üç yıllık bir çalışma ve araştırması sonucu, sistemlerin, dört yabancı şirketin ürettikleri arasından seçilmesine karar verildiği belirtilen haberde, bunların İngiltere1 den Marconi savunma sistemle ri, ABD'den Loral elektronik sistemleri, ABD'den General Instrument Şirketi'nin "ALR80" sistemleri ile yine ABD'den Dalmo Victor Şirketi'nin "ALR69/AL126B/ALI162" sistemleri olduğu kaydedildi. Jane"s Defence Dergisi, kasım ayında ABD Hava Kuvvetleri'nden bir grup üst düzey yetkilinin Ankara'ya yaptığı ziyaret, Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın da Kendi doğru'larının izinde Genç yazarlardan birkaçını okudum. Yabancı yazarların etkisi altında kalmışlar, onlara benziyorlar. Hiçbir şey söylemiyorlar. Dünya görüşleri de biçimden öteye geçmiyor. 1940 kuşağının verimli kalemi Burhan Arpad 6 Mevlana Kongresi KONYA (A A) Büyük Türk duşünürü ve şairi Mevlana Celaleddin Rumi'nin 715. otum yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenleri, Konya'da devam ediyor. Milletlerarast katüımh 3. Milli Mevlana Kongresi de bugün başlıyor. Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi'nce düzenlenen kongre uç gun sürecek. Rektör Prof. Halil Cin, kongrede 5 7 yabancı, 31 bilim adamının Mevlana'nın hayatı, eserleri, görüş ve düşünceleriyle ilgili bildiriler sunacaklarım söyledi. PORTRE / R ARPAD 1 6 0 adet F16 savaş uçağına yerleşıirilecek elektronik karşı önlem sistemlerinin seçiminde Türk hükümetini etkileyebilmek için İngiliz Marconi ile Amerikan Loral şirketleri mücadele ediyor. TDK'dan ödül 191O'da Mudanya'da doğdu. Orta ticaret mektebindeki öğreniminin (1927) ardından, uzun süre memurlukla yazarhğı bir arada yürüttü. Edebiyatın çeşitli dallannda ürünler verdi, tiyatro eleştirileri yazdı. Birkaç yıl da yayıncılıkla uğraştı. 1947'de gazeteciliğe başladı; Memleket, Hürriyet, VaUn «azetelerinde muhabir ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Köse yazarlığına Vatan Gazetesi'nde başladı. Uzun yıllardır serbest yazar olarak çalışıyor; 1978'den bu yana Cumhuriyet'te haftalık köşe yazılan yayımlanıyor. geçen hafta Washington'daki temasları ardından bu kez devreye ALPAY KABACALI Amerikan WestinghouseITT Şirketi'nin dev reye girdiğini kay"Kafka, Turki>e')e Fransa dederek şu görüşlere yer veriyor: üzerinden geldi. İkinci Dünya Sa"Amerikan \VestinghouseITT vaşı sonlannda Fransa'da un kaŞirketi'nin ABD Hava Kuvvetlezanmaya, etkin olmaya başla>ınri'ndeld F16'lar ile deniz kuvvet ca Fransızca bilen arkadaşlarca lerinin taktik savaş uçaklan için Tiırkçeye çevrildi." planladığı kendinden konımalı Karşılıklı oturalı beş dakika bile Oykü, gezi (Gezi Günlnğii adlı elektronik kanştırıcı (ASPJ) heolmamış. Ben ilk sorumu yoneltnüz imal edilmemiştir ve gelişim kitabıyla 1%3'te Türk Dil Kurumu meye hazırlanırken Burhan halindedir. Bu nedenle diğer şirÖdülü'nü kazandı), tiyatro yaşamı ve Arpad, Kafka'ya kadar uzanmış. ketler 'ASPJ'yi kendüeriyle rakip eleştirisi, roman alanlannda birçok Teybin düğmesine bastım. O, koolarak görmüyoriar." yapıtı, anıları (Hesaplaşma, 1976), nuşmasını sürdürdu: makalelerini derleyen kitapları Amerikan Loral Elektronik "Kafka'nın kitaplannın bugün Sistemleri Şirketi'nin Türkiye'ye Burhan Arpad Bizim 1940 neslinin bir özejliği vardır. Çoğu yayımlandı. Aynca pek çok yabancı övüle övüle bitirilemeyen tekduönerdiği RapportIIl sisteminin ya memur, ya taşrada öğretmen, ya Sait Faik gibi işsiz guçsüzdü. yazarın ürünlerini Türkçeye çevirdi. ze dünyası, bir toplumsal gerçekçekici bir finans paketi ile özenten yola çıkıyor; ilerlemiş bir ka bir dunyanın silah ya da ordu gu kutlama löreıılerini gormiiş, o he mal... Giinün birinde birisi kalkdirildiğine dikkat çekilen haberpitalizm içinde daraşmalık bir bu ciiyle Budapeşle')e kadar dayan jecanı dujmuşumdur." de, tngiliz hükumetinin de devtı. '40 Kuşağı' dedi. Yeri yurdu, rokral havası veriyordu. Var olan dığını gorüyor. İşte o koşullar, reye girdıği hatırlatılarak şöyle İşte o ortam içerisinde, sonra dergisi olmayan bir kuşak... Yalbir toplumu, kafasında hayaller antitiyalro'. 'absurde' (uyumdeniliyor: nız okunın desteği vardı." kurarak yeniden yaratır Kafka; suz) tiyatro gibi arayışlan, gerçe dan "1940 Kuşagı" olarak adlan"Marconi Şirketi, İngiliz hükiiDergi sözu edilince, Ocak 1940 dırılacak edebiyatçılar yetişiyor: sağlıksız bir dünyası \ardır. küstucülüğü one çıkarıvor. Bunroetinden de güçlü bir destek alTürkiye'de heraen kabul edildi... lar Fransa için benzeri toplum ve "Bizim 1940 neslinin bir özet Nisan 1940 arasmda dört sayı çıdı. tngiliz hükumetinden aldığı Ionesco da öyle oldu, o da Fran kultür duzeninde ülkeler için ola liği vardır. Çoğu ya kiiçük me kan lnanç'ı soruyorum. Derginin destekle Marconi, Türkiye'ye sa'dan geldi... Böyle bir eğilim ğan. Tam 'tahlil'ini sosyologlar mur, ya taşralarda öğretmen, ya "müessisi" (kurucusu) Burhan Harrier savaş uçaklanna monte var. Batı ülkeleri herhangi bir ya yapsın..." Sait (Faik) gibi işsiz güçsuzdü. Bir Arpad'dır, sayısı 15 kuruştur. edilmiş entegre 'Zeuss' elektronik Inanç ayda bir çıkar, "sanat • fizan benimseyince, o yazar bizde karşı önlem sistemlerinin yüzde Gelelim 1940'lar Turkiye'sine. bağlantılan >oktu. Yedi Meşale' kir aktualite"ye yer verir... de tutuluyor." ciler gibi birlikte davranma filan 100 Türkiye'de uretilmesi dahil Burhan Arpad'a göre o yıllarda, 'çok büyük bir ofset paketi' öne"Humanist fikirleri vermek Bu yazarlann tkinci Dünya Sa bütun ekonomik yoksunluklara da sozkonusu değildi. Orada buriyor." vaşı sonrası Fransası'nda geçerlik karşın, sağlıklı bir toplum yapı rada, durtüyle, istekle yazmaya amacıyla çıkanyorduk. Aynı zabulmasını, Fransa'nın o dönem mız vardı. Edebiyat alanına giren başlamışlardır. Mektuplaşarak. manda biçimine de özen gösterir"Aktif" ve "pasir' diye bilinen deki ikilemiyle açıklıyor Burhan ler bir "ara nesil" dendi; Meşru tanışarak birlikteliği surdürrnuş dik. Kuşe kapaklıydı, dizgi basiki ayn işlevi olan bilgisayarlı tıyet'ten Cumhuriyet'e geçiş çağı lerdir. Tuhaf bir nesildir bu. Me kısı o zamanki tekniğe göre çok Arpad: elektronik karşı önlem sistemle"Burjuvazisi parlak zamanlar nı yaşamıştı bu kuşak... Sonra, sajla, bildiriyle, inkârla, kavgay temizdi. tlk sayısını 3 bin basük. ri, uçağın düşman radanna >akayaşamış, burjuva kültürünü doru "Cumhuri>et'in onuncu yıl şen la. gürültüyle ilişkisi yoktur. Te Bu, büyük bir tirajdı. Dergi tutullanması halinde elektronik dalgaguna ulaştırmış Buyuk Fransa' lıklerinin çoşkusu... Orkestralar. ker teker adlan duyulmuştur. Bir du, dördüncü sayı 4 bin basıldı.... lar yayarak düşman radarını kageride kalmışü. Bu kadar kültür operalar... Havai fişekler, fener Sabahattin Ali çıkmıştır, bir Ke Ancak, beşinci sayı matbaada nştırarak parazit yaratıyor ve lu bir toplum, kendi burjuva dü alaylan... Şarkılar sokaklarda... mal Bilbaşar, bir Samim Koca kaldı. Beyaz Zambaklar Ülkeuçağı radarın takibinden kurzeninin ortadan kalktığını, yeııi Vepyeni bir toplum... Ben de bu göz, bir Sait Faik, bir Orhan Ke sinde' başlıklı bir yazı yazmıştım. tarıyor. Stalin'in Finlandiya'vı işgalini hafifçe eleştiren imzasız bir yazı. Bu yazı yüzunden, dergiyi birlikte çıkardığımız arkadaşla kavga ettik. İmtiyaz onun uzerinde olduğundan, bir daha çıkmadı. Çıksaydı, daha da yararlı olabilirdi." Burhan Arpad'ın yayıncılığı da var. Salâh BirsePle birlikte kurdukları ABC Kitabevi'nin "20. Yiizyıl Dünya Edebiyatı" serisinde lstrati, Sılanpaâ, Joseph Roth, Duhamel, J.Haşek'ten çevıriler yayımlanır. Türk Yazarları dizısinde ise Ziya Osman Saba'nın ve Necati Cumah'nın şiırlerı, İhsan Devrim'in oykuleri, Nurullah Berk'in Sanat Konuşmalan, Aşot Madat'ın Sahnemizin Değerleri, Faris Erkman'ın buyuk gurultuler koparan En Büyük Tehlike'sı çıkar. Birkaç yıl sonra Arpad Yayınevi'ni kurar. Onu da kapatıp gazeteciliğe başlar. Ama çevirı çalışmalarını uzun yıllar surdürür, virminin uzerinde kitap çevirir: "Okuyup sevdiğim, topluma yararlı olacagına inandığım kitaplan çevirdim. Dört yazar alalım. Bir Thomas Mann, liberal ekonominin, sosyal demokrat kafanın donıktaki yazarlanndan. Bir Anna Seghers var, o, inançlı bir sosyaüst. Ama edebiyatçı prizmasından gecirerek anlatıyor. Bir Remarque var, sonuna kadar antifaşist, antimilitarist. Bir Stefan Zweig, bambaşka bir açıda. Bunlann ortak nitelikleri, humanist olraalan." Anlaşılacağı gibi, Burhan Arpad, Batıdan etkilenmeye karşı değil: "Çeviri edebiyat olmadan dünya edebiyatından soz edilemeyeceğine göre dünya edebiyatının sağlam örneklerinin çevrilip >ayımlanması, sağlıklı bir Türk edebiyatı için gerekli. Bütün sorun, seçmek. Toplumumuzun koşullarıyla o toplumun koşullannı karşılaşnrarak doğruyu bulmaya çahşmak." Buna karşılık, gunumüzde kimi genç yazarların yanlış etkiler altında olduğuna inanıyor: "Ad vermeyeyim", diyor. "Birkaç yazan okudum. Üsluplan, anlatımlan ilginç. Belkî çok güzel yazıyorlar. Ama, işte o kadar... Bence resim de edebiyat da bir şeyler söyler. Oysa bunlar hiçbir şey soylemiyorlar. Yabancı dil bildikleri için kendi dillerinden ya da çevirisinden okudukları ürünlerin etkisi altında kalmışlar, onlara benziyorlar. Biz, o toplumlar değiliz. 1950lerin, 60'lann toplumu da degiliz... Birtakım hastalıklar yaşandı. Hasta toplumun özürleri edebiyata da yansıyor. O bakımdan, fazla bir şey söyteyemiyorlar. Dünya görüşleri de biçimden öteye geçmiyor." Uzun yıllar gazetecilik yapan, muhabirlikten koşe yazarliğına kadar basınm çeşitli kademelerinde çalışan Burhan Arpad, gazetecilerin sosyal guvenlikten yoksun, kötü koşullar altında yaşadığı yılları uzun uzun anlatıyor. "Ama, gazeteciliğin heyecanı da vardı o yıllarda... Bazı mesleklerde durmadan vermek gerekir, vermek kazandınr. Gazetecilik de bunlardandır." Arpad'ın eylemli gazetecilik dönemine ilişkin en ilginç anısı, îkinci Dünya Savaşı'nın unlü casusu Çiçeron'u ilk kez keşfedip Vatan'da açıklaması olayı. Bir Alman gazetecisinden aldığı bilgi kırıntılanndan yola çıkarak İstanbul adliyesinde "sahte sterlin" davasından yargılanan İlyaza Bazna'nın gerçek kimliğini, yani unlu casus Çiçeron olduğunu ortaya koyuyor. Cumhuriyet okurları, Arpad'ın, haftada bir yayımlanan "Hesaplaşma" köşesinde en çok "yok edilen Istanbul" uzerinde durduğunu bilirler. Konuşmamızda da söz, dönüp doiaşıp bu konuya geliyor. Arpad, duyarlılıkla ele aldığı "İstanbul yağması"nı şoyle temellendiriyor: "Osmanlılar, yerleşik ve üretken yaşamamış. Ganimetler almış, baç almış, bunlarla geçinmiş... Bir talan düzeni bu. Bugun de aynı anlayış yünırlükte. Herkes 'avanta' peşinde. Hayali ibracat bunun bir versiyonu. Me burjuva. ne üretici olabilmişiz. Bunun sonu nereye varır. bilemiyonım. Sosyologianmız 'Asya tipi uretim biçimi' diye kafa yoracaklanna, Turkive'nin şu gerçeğini görseler de bunun uzerine tartışılsa!" AIDS için soru önergesi ANKARA (AA) SHP tzmir MiHetvekili Neccar Turkcan, Banu takma adıyla geçimini hayat kadını olarak sağlayan Eva'da AIDS bulunduğunun açıklandığını ve bu kadının şimdi kayıp olduğunu bildirerek, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı'ya kadının aranması için ilgililere emir verip vermediğini sordu. TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi veren Türkcan, bu kadının temas kurduğu kişilerin isimlerini açıklayacağını söylediğini hatırlatarak, bu konuda sağlık müdürlüğüne herhangi bir liste verip vermediğınin bildirilmesini istedi. Oğrenci argosu ANKARA (AA) Toplumda, her kültür grubunun kendi sözcük dağarcığı ile gelişen argo, ozellikle üniversite gençliği arasında sürekli yenileniyor. Argo kullanınıı, okulların durumuna ve özelliklerine, kız ve erkek oğrencilere göre değişiyor. Kız öğrenciler, beğendikleri erkekler için "ılik gibi oğlan", "Alain Delon şubesi" deyişlerini kullanırken, beğenilmeyen erkekler, ' Boris Karloff", "yalı kazığı" gibi adlarla anılıyor. Çeşitli okullardaki öğrenciler arasında "kelek atmak, fırçalamak, uçmak, göçmelerde olmak, sefilleri oynamak, iribe girmek, tüyo vermek " gibi argolar sıkça kullanılıyor. Gonzales, destek mesajı gönderdi MadricTden AT selamı Resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan lspanya Savunma Bakanı Serra'mn, 1 ocakta AT dönem başkanlığmı üstlenecek olan İspanya Başbakanı Gonzales'ten tam üyelik başvurusu konusunda destek mesajı getirdiği öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) ispanya'Başbakanı Felippe Gonzales'in Başbakan Turgut Özal'a Turkiye"nın AT'ye başvurusu konusunda bir mesaj gonderdiği öğrenildi. 4 gunluk resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan İspanya Savunma Bakanı Narcis Serra kanalıyla gönderdiği mesajında Gonzales'in, I ocakta başlayacak İspanya'nm, AT Dönem Başkanlığı döneminde tam uyelik başvurusu konusunda Türkiye'ye destek vaat ettiği bildiriliyor. lspanya, AT Dönem Başkanlığı'nı Yunanistan'dan devralacak. Gonzales'in mesaj ında aynca 6 ay sürecek olan İspanya donenı başkanlığı sırasında TurkAT Ortaklık Konseyi toplantısının gerçekleştirilmesi için gerekh çabayı harcayacaklannı da ifade ettiği kaydediliyor. Öte yandan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ile lspanya Savunma Bakanı Serra arasında onceki gun yapılan resmi goruşmelerde ikili konular ele almırken, savunma sanayiinde işbirliğinin ön plana çıktığı bildiriliyor. Bu çerçevede Serra'mn aynca İspanya'run Casa uçak fırması adına bir girişimde bulunduğu ifade ediliyor. Narcis Serra'mn Başbakan Gonzales'ten getirdiği sozlu mesajı onceki gun Başbakan Ozal'a ilettiği bildiriliyor. Serra Ankara'ya gelmesinden hemen sonra Başbakan Özal tarafından kabul edilmişti. Avrupa Topluluğu'nun Akdeniz kanadı ulkelerınden biri olan İspanya'nm desteğinin Türkiye açısından buyuk onem taşıdığı ifade ediliyor. AT işlerinden sorumlu Deslet Bakanı Ali Bozer bu konuda temaslarda bulunmak uzere geçen gunlerde Madrid'e gitmişti. Öte yandan Ercan Vuralhan ile lspanya Savunma Bakanı Serra arasında onceki gun yapılan resmi goruşmede savunma sanayiinde işbirliği konusu on plana çıkarken, ozellikle uçak sanayii alanında işbirliğinin uzerinde durulduğu kaydedıliyor. Serra'mn Casa fırması adına yaptığı girişim de bu çerçevede değerlendirilıyor. Casa, hava kuvvetleri ıçın alınması planlanan nakliye uçaklan projesıne başından beri ilgi gosteren şırketler arasında yer alıyoı. Nitekim Serra'yı Turkiye've getıren Casa tıpi nakliye uçağı konusunda onceki gun Esenboğa Havaalanı'nda askeri ve sivil yetkılılerc bir brifing verilmişti. Serra'mn salı gunune kadar surecek ziyareti sırasında Kayîeri L'çak Fabrikası'nı gezmesi de gO7İemcilerce bu çerçevede değerlendiriliyor. Bolşoy'un buz atağı Buz revüsünde Sovyetter, ABD'ye meydan okumaya hazırlanıyor. Yeni bir anlayışla yeniden düzenlenen Sovyet)er*in 'Buzda Bolşoy" ekibı, 1989 ocak ayında Avrupa tumesıne çıkan ABD'nin ünlü "Buzda Tatü" revüsü ile boy öiçüşecek. Frankfurter Allgemeine'nin haberine göre Bolşoy Buz Revüsü'nün başına eski Avrupa şampiyonu Igor Bobrin getirildi. Birçok dünya şampiyonluğu bulunan eşi Natalia Bestemıanova ile birlikte Bobrin, şimdi Bolşoy'da yeni bir "sanat sınavına" hazırlanıyor. Bu ünlü ikilıden Bestemianova, Batı'da buz pateninden revüye geçen eski şampiyonlar gibi daha çok para. daha çok seyahat amacını taşımadığını soylüyor ve "Kendimi ilk kez sanatçı olarak da kanıtlayabileceğim" diyor. Elena Walowa, Oleg Wasiliew, Kira ivanowa gibi ünlü Soyyet paten şampiyonlan da yeni ekipte yer alıyor. Bolşoy, turneoe Charlie Chaplin'e gönderme yapan "Sessiz Sinema" ve "20 yy. Fausfu" adlı eserteri buzda sahneleyecek. Bolşoy'un ABD'nır» "Buzda Tatil" revüsüne karşı başanlı olup olamayacağı ise önümüzdekı yıl belli olacak. Genetik danışma merkezi ANKARA (ANKA) Sakat doğabilecek bebeklerı anne karnında teşhis ve tedavi edebilecek, ailelere gen hastalıkları konusunda danışmanlık yapacak bir merkez kuruldu. Anadolu Üniversitesi bünyesinde kurulan merkez, sakat bebeklerı anne karnında teşhis edebilecek. Gerekirse, bu gibi zihinsel ve bedensel sakatlığı olan bebeklerin "erken dönemde" kürtaj yoiuyla doğumunu önleyebilecek. Anadolu Üniversitesi Rekıörlüğü genetik hastalıkları, doğum öncesi tam ve biyoteknoloji uygulama, araştırma merkezinin kuruluşuna ilişkin karar, Resmi Gazete 'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kocatepe Camisi altında AIDS tartışması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aykut'un açılış konuşmasını yaptığı 'AIDS'in Değerlendirilmesi' panelinde konuşmacılara "AIDS'ten ölen şehit sayılır mı? AIDS, Allah'ın bir lütfu mudur? Müslümanlar AIDS'ten korkmalı mıdır?" gibi sorular soruldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hekimler Birliği Vakfı tarafından düzenlenen "AIDS'in değerlendirilmesi" panelinde Muslümanların AIDS'ten korkmaması gerektiği belırtilerek, "Kuran'da AIDS'in 1970'li yıllarda orta\a çıkacağının bildirildiği" ifade edıldı. Açılışı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut tarafından yapılan panelde, AIDS'in kliniği ve tedavisi, "bağışıklık" 'Müslümanlar AIDS'ten korkıııasuv yönü, sosyal ve psikiyatrik yönü ile AIDS ve Kuranı Kerim müeyyideleri gibi konular tartışıldı. Kocatepe Camisi'nin altında bulunan "Diyanet Vakfı Konferans Salonu'nda" düzenlenen panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Cemal Gezen (AIDS Yüksek Kurul üyesi) Prof. Dr. Murat Duraan, Yard. Doç. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Dr. Ahmet Coşkun katıldılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut panelin açılışında yaptığı konuşmada AIDS'in son 10 yılda ortaya çıktığını ve hızla yavıldığını belirtti. Aykut, "Türkiye Avrupa ülkeleri arasında sonlarda yer almaktadır. AIDS Türkiye'ye lurizm ve yurtdışındaki işçiler aracılığıyla girmiştir. Türkiye'de halen 49 taşıyıcı tıasta bulunuyor. 15 hastadan 10'u öldu "dedi. AIDS Yuksek Kurul uyesi Prof. Dr. Cemal Gezen AIDS virusünü, "Viriislerin en güzeli ve nazlısı" olarak nitelendirdi. Gezen virusun grip gibi bulaşmadığını ve in Yunanistari'da kadın general ATÎNA (AA) Yunan ordusundaki kadın subaylara general rütbesıne yukselme şansı doğdu. Yunanistan Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan bir kararname, askeri hastanelerde çalışan kadın subaylann tuğgeneralliğe kadar terfi edebilmelerinin yanı sıra, tümgeneral rütbesinden emekliliğe sevklerini öngörüyor. Kararname aynca Yunan ordusundaki kadın subay sayısmın da arıtırüması imkânım getiriyor. sanlığın tamamını bir anda tehdit etmediğini vurgulayarak şunlan dile getirdi: "Müslümanlar AIDS viriisünden korkmamalı. AIDS Hazreti Musa zaraanından bu yana bilinmekledir. 1971'li yıllarında ortaya çıkacağı konusunda Kuranı Kerim'de Nem Suresi 71 ayette bilgi bulunmaktadır. Özel bir hesapla 1971'de ortaya çıkacağı tespit edilmiştir. AIDS viriisü öpüşmeyle insanı hasta edecek miktarda geçmez. " Sorular kısmında yöneltilen "AIDS ve kanserden ölenler şehit sayılır mı?" sorusuna Prof. Cemal Gezen, "Şehitlik Allah yolunda ölmektir. Böyle bir hastalıkta bu durum soz konusu olmadığı için şehit olunulmaz" yanıtını verdi. "AIDS Allahın bir lütfu mudur?" sorusuna yanıt veren Dr. Cemal Gezen, "İnsanlara bir uyan olduğu için lutüftur" dedi. "Müslüman AIDS'ten korkmalı mıdır?" sorusuna ise "Ha>ır korkmamalıdır" yanıtını verildi. önce Jcaydı iyj ha.1 l fılan getmn l nıifus sureti kametpaJı s&nedı Anti k kent beton altında Akbük'ün turizmciler tarafından keşfi 1978'de başladı. Ancak yapılaşma 1983'ten sonra hızlandı. Bölgede üç "çok yüdızlı" otel kuruldu. de u h n p edilmiş durunıda. Ustelik bugune dek ulaşabılmış escrMİLAS Romalı filozof Ate ler de yok olma tehlikesiyle karşı nıanus'un anlamğına gore, İ>on karşıya. yalı denizciler M.Ö. 350 yıllarınAkbuk'un luıizmciler tarafında deniz yoiuyla Teichiussa kendan keşfi 1978 yılında başlıyoı. tinegeldiklerinde, kentın büyükAncak yapılaşma 1983 yılından luğunden ve yapı tarzından oylesonra hızlanıyor. Bolgede uç "çok sineetkılcnmısler ki, "yabancılar yıldızlı" otel, aynca 5 7 yapı koülkesine" geldıklerini sanarak operatili kuruluvor. Boylece gukorkup kaçmışlar. zelliğiyle lyonyalı denizcileri buKarya uygarlığının en eski yer yuleyen antik Teichiussa kenti gileşim merkezlerınden bıri olarak derek beton allında kalıyor. gosterilen Mılas'ın Akbuk Koyu'ndekı anlık Teichiussa kcnAııtık kcnl alanı l/ıniı 2 numatınin katıntıları son yıllardaki hızlı ralı Kultur vt Tabıat Varlıklarım yapılaşma yuzundcn öncınlı olçıı Koruma Kurulu tarafından ancak OLCAY AKDENIZ Bugün, İstanbul'un yok olmaktan kurtanlması söz konusu olunca, iki kişinin, Buyukşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ile T.Turing ve Otomobil Kurumu Başkanı Çelik Gülersoy'un adla1988 yılı şubat ayında tecil edili rı anılıyor. Burhan Arpad'ın bu yor ve "koruma"ya alınıyor. An iki ad uzerindeki goruşleri: cak bu larihten sonra gerçekleş"Çelik Bey için iki görüş one tirilen araştırmalarla, SİT alanı kapsamındaki eserlerin hızla yok sürülüyor. Yaptıklanna 'fantezi' diyenler var. Geniş bir kesim ise edildiği saptanıyor. yaptıklannı olumlu buluyor. Ben Bolgede ars>ıırma yapan Al de bunlardanım. Çelik Bey şehirci man Arkeolog Walter Voigtlan değil, mimar değil. İstanbul'da der, "Burası Karya uygarlığının büyümüş ve kimi goruşleri benimen eski yerleşim bölgesi. Hatta semiş olmasıyla iyiniyeti birlesiYunanistan'daki uygarlıklardan yor. Birçok şe>i kurtanyor. Öledaha eski bir geçmisi var" diyor ki ise yıkıyor, İstanbul'u yok edive toprak yuzey:nebeyaz mermer yor!" parçalannın harçsız biçimde üst Burhan Arpad'ın evinden ayrıüste dizilmesiyle yapılmış nıezar lırken kulağımda şu cumleleri ların dunyanın başka hiçbir yerin yankılanıyor: de gorulmediğine dikkat çekiyor. "Ben namuslu olmaya çalışan Didim'den Akbuk'e kadar olan bir yazarıın. Hikâye de yazarım. bölgede aynca neolitik doneme ve roman da, koşe yazısı da... Röeski tunç çağına ail 10 yerleşim purtaj da yaparını... Yeler ki >amerkezinin sapıandığını da belır zarltgımı sürdürürken kafamdaki tıvor. doğrulara dayanayım." KayserVnin çeşmeleri KA YSERİ (UBA) İç Anadolu 'nun tarihi eserler açısından zengin şehirlerinden biri olan Kayseri 'de son yirıni yıl içinde 500 tarihi çeşıne yok oldu. Kayseri Anıtlar ve Rolove Mıiduru Öıner Yörukoğlu Kayseri'de Roırıa, Selçuklu, Osmanlı ve çok az da cumhuriyet döneminde yapılan 200 kadar tarıhsel özelliğe sahip sokaktan 50 'sinin 20 yılda yok olduğunu söyledi. Yörukoğlu, 196O'lı yıllarda Kayseri'nin merkezi su şebekesine bağlandığını hatırlaıarak, bunun sokak çeşmelerinin onemini azalttığtnı one siırdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle