19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 KASIM 1988 DİŞ Maldivler'de rehineler LONDRA (A A) Hint Okyanusu 'ndaki Maldiv Adaları'nda, başarısız bir darbe girişiminde bulunan paralı askerlerm, kaçarken yanlarına aldıklan rehinelerden ikisini öldürdükleri bildirildi. BBC'nin, darbecilerin kaçmak için el koyduklan geminin kaptanına dayanarak verdiği haberde, iki rehineyı gemide öldüren darbecilerin, gemideki diğer kişileri de ölümle tehdit ettiklerini duyurdu. AfganistanVJa yeni bunahm Dış Haberler Servisi SSCB'nin Afganistan'dan asker çekme işlemini sürpriz bir kararla askıya alması, dünyada geniş yankı uyandııdı. Sovyetler Birliği, askerlerini çekmeyi ABD ve Pakistan'ın mucahitlere yardım etmesi yüzünden askjya aldığını öne surerken, başta ABD olmak uzere birçok ulke Sovyetler'i bu tutumundan dolayı kınadı. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Afganistan'daki temsilcisi iyimserliğini koruduğunu belirtiyor. Afgan rnücahit ittifakının lideri Burhanedden Rabbani de Nevv York'ta yaptığı açıklamada, gösterilen gerekçeyi "bahane" olarak niteledi ve "Ruslar çekildikleri takdirde, kukla Kabil rejiminin ayakta kalamayacağını biliyorlardı" diye konuştu. Sovyetler'in çekilmeyi askıya alma kararı önceki gün açıklandı. Dışişleri Bakan Yardımcısı, çekilmeye Afgan mücahitlerinin saldırılannı gerekçe olarak gostermişti. Sovyet Dışişleri Birinci Yardımcısı ve Afganistan Büyükelçisi Yuli Vorontsov da dün yaptıgı açıklamada, Afganistan'daki askerlerini çekmeyi ABD ve Pakistan'ın mucahitlere yardım etmesi yiızünden askıya aldıklannı söyledi. Vorontsov Kabil'de Afgan parlamenterlerle yaptığı konuşmada ABD ile Pakistan'ı Afganistan ile Pakistan arasında imzalanan ABD ile SSCB'nin garantör ülke olarak imza koyduklan Cenevre anlaşmalarını tehlikeye atmakla suçladı Anlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunan Vorontsov, "ABD \e Pakistan bizi dolandmyor. Barış islediklerini söyleyen bu ulkder rejim aleyhtarlannı modem süahlarla donatı>or. Böylece Cenevre antlaşmalanna bir darbe vunıjorlar"dedi. ABD Başkam Ronald Reagan, SSCB'nin Afganistan'daki askerlerini geri çekme işlemini askıya alma karannın, kendisini hayal kınkhğına uğrattığını soyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sozcüsü Charles Redman da Sovyet birliklerinin çekilmesinin durdurulmasını "kaygı verici" olarak nitelendirdi. Sözcü, "ABD >onetimi olarak mucahitlere daha önce verdigimiz sözleri yerine getireceğiz" dedi ve 7 partiden oluşan Afgan mücahit ittifakının başkam Burhaneddin Rabbani'nin, çarşamba gunu Başkan Ronald Reagan ile Dışişleri Bakanı George Shultz tarafından kabul edileceğini bildirdi. Pakistan, Sovyetler'in Afganistan'daki askerlerini çekmeyi askıya almalarından kaygı duyduğunu bildirdi. Pakistan Dışişleri Bakanı Şahabzade Yakup Han, bugun yaptığı açıklamada, geri çekilme işleminin durdurulmasıyla, SSCB'nin Afganistan'a yeni silahlar vermesini, "Durumu kötuleştiren gelişmeler" olarak niteledi. Çin Halk Cumhuriyeti de SSCB'yi askerlerinin geri çekilme işlemlerini ertelemek için "bahaneler" aramakla suçladı \e Cenevre anlaşmalarının "içtenlikle" uygulanması dileğinde bulundu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sozcusü, AFP'ye telefonla yaptığı açıklamada, "Pekin, Afganistan'daki son gelişmelerden kaygı duyroaktadır ve SSCB'nin öngörülen tarihte tüm birliklerini çekerek Cenevre anlaşmalannı içtenlikle ujgulamasını dilemektedir" dedi. SSCB askerlerinin Afganistan'dan çekilmeleri, Pekin'in SSCB ile ilişkilerini normalleştirme surecinin tamamlanması için öne surduğü uç şarttan biri olduğu için Pekin'i doğrudan ilgilendiriyor. Gozlemciler, Çin'in SSCB'nin askerlerini çekme işlemlerini durdurma kararına bu kadar çabuk tepki gostermesinin nedenini Çin1 in Afganistan'daki Sovyet askerlerinin çekilmesine özel bir önem AFGANİS1AN1M BELİRSİZLİK 15 mayısta Cenevre Antlaşması uyarınca başlayan çekilme işleminin önceki gün vermesine bağlıyorlar. durdurulması kaygı uyandırdı. Sovyet birliklerinin tamamının 15 şubatta Afganistan'ı terk etmiş olması gerekiyor. Asker çekme işlemini askıya alan Sovyetler'e tepki büyük Thatcher ekonomi dersi verdi EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Varşova'da pazara gitti. Üzerinde göz alıcı yeşil paltosu ve siyah kalpağı ile koyu gri kalabalık içinde bir anda goze çarpıyordu. Özellikle tıka basa mal doldurulmuş raflar önünde reçeller hakkında bilgi aldı. Manavdan da elma tarttırdı, kesekâğıdını lngiliz görevlilerden birine verdi. Her yerde güvenlik kordonunu yok sayarak halkın elini sıktı, onlarla konuştu. Polonyalılar "Demir Leydi"ye bayıldılar. Hele Gdansk'a giderek Dayanışma hareketi lideri Lech VValesa ile Dayanışma'nın "kalesi"nde goruşen ilk Batılı başbakan olmasına... Bir Polonya gazetesınde cuma günu yayımlanan bir kamuoyu yoklaması, halkın yuzde 52'sinin Thatcher'a "dostane" hisler duyduğunu gosterıyordu. Geçen yıl ise bu oran ancak yuzde 25 kadardı. Polonya halkının duyduğu "dostane" hislere, Polonya hükümetinin de katıldığını söylemek güç. Polonya hükümeti, daha önce hiçbir Batılı basbakana, Lech VValesa ile Gdansk'ta görüşme izni vermemişti. Goruşmeler hep Varşova'da dışişlerine ait bir binanın bir salonunda gerçekleşmişti. Başbakan Tnatcher ise Polonya'yı sadece İngiltere değil, Batı ittifakı adına ziyaret ediyor gibiydi. Polonya'nın muazzam dış borçlarırun bir çözüme kavuşturulması, örneğin ertelenmesi, Thatcher'ın bir işareti ile mumkun olabilecekti. En azından Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi kuruluşlar, Thatcher'ın gözlem ve Fıkirlerini göz ardı edemezdi. Ama bunların Polonya yönetiminin beklentileri boşa çıktı Tunus'ta af TUNUS (AA) Tunus Devlet Başkam Zeynel Abidin Bin Ali, işbaşına gelmesinin birinci yıldönümü yaklaşırken çıkardığı afla aralannda siyasi tutuklular da bulunan 2200 kişiyı serbest bıraktı. Tunus Resmi Haber Ajansı TAP'ın habenne gore, tslam Hareketi adlı örgütün 79 üyesi, 9 solcu ve 1987 yılında darbe planlamak suçundan tutuklanan 183 kişiden 70'i de af kapsamına ahndı ve adi suçlardan tutuklananların cezalannda da indirim yapıldı. Ajans, affın "cezaevlerindeki siyasi tutukluları çıkarmak, ulusal uzlaşmayı güçlendirmek ve yeni Tunus'un kurulması için herkesin katkıda bulunabilmesini sağlamak" amacıyla ilan edildiğini duyurdu. PAKISTAN Siyaset kızışıyor Benazir Butto'nun annesi Nusret Butto'ya önceki gün başarısız bir suikast girişiminde bulunuldu. 16 kasım seçimleri için kampanyalar sürüyor. İSLAMABAD (AA) Pakıstan'da 11 yıl sonra siyasi parti esasına göre yapılacak ilk parlamento seçimleri yaklaşırken, ülkede siyasi atmosfer ısınmaya başladı. Ülke çapında veya yöresel 70'in üzerinde siyasi partinin katılacağı 16 kasım seçimleri öncesinde gerçek rekabet Benazir Butto liderliğindeki Pakistan Halk Partisi ile sağdaki eski Başbakan Muhammed Han Cuneco'nun Pakistan Müslüman Birliği Partisi'nin de yer aldığı 9 partili "İslami Cumhuriyet İttihadı" arasında yaşanıyor. Pakistan Halk Partisi lideri Benazir Butto'nun annesi Begum Nusret Butto'ya önceki gün kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından ateş açıldığı, ancak Butto'nun saldırıdan yara almadan kurtulduğu bildirildi. Buttolar'ın Lahor'daki Multan Havaalaru'na gittiği sırada düzenlenen saldırının sorumluluğunu henuz üstlenen olmadı. Gözlemcilere göre şu anda, seçimlerde en çok oyu alması beklenen Pakistan Halk Partisi'ne karşı ortak hareket eden dokuz partili sağ ittifakın liderleri, son bir haftadır duzenledikleri mitinglerde, Pakistan Halk Partisi'ne karşı "Kâfirliği temsil etmekten ABD, SSCB ve Hindistan gibi düşmanlarla işbirliğine kadar" çeşitli suçlamalarda bulundular. Afgan mücahitlerinin yoğun olduğu Peşaver kentinde hafta içinde sağ ittifakın duzenlediği mitingde konuşan, Cemiyeti Ulema tslam (JUI) lideri Mevlana Sami Ul Hak, 16 kasım seçimlerinin "tslamı temsil eden IJI ile kâfirliği temsil eden PPP arasında bir mücadele" olacağını ve IJI'nin kesin zaferiyle İslamın galip geleceğini, sosyalizm ve komünizmin Pakistan tarihine ebedi olarak gömüleceğini savundu. Aynı mitingde konuşan Cemaati tslam (JI) Partisi lideri Kazım Huseyin Ahmed de PPP'nin seçim kampanyasına ABD, yahudi lobisinin ve özellikle Yahudi asılh senatör Stephan Solarz'ın yardım ettiğini, Pakistan Halk Panisi'nin ülke duşmanlan SSCB ve Hindistanla da işbirliği içinde olduğunu savundu. Diğer sağ liderler de bir Müslüman ülkenin kadın başbakanı olamayacağı, PPP lideri Benazir Butto'nun "Paris kulüpleri"nde buyuduğünü ve ulkeye ihanet edeceği göruşlerini savundular. Geçen hafta yurt gezilerine başlayan ve Pencap eyaletine yaptığı başarılı turdan sonra Sind eyaletinde mitinglerini sürdüren Benazir Butto, sağ partiler ittifakını "eski diktatörlüğün devamı" olmakla suçladı ve Halk Partisi iktidannın "halkın, yoksulların ve emekçilerin iktidan" olacağını söyledi.' JSRAIL Işçi Partisi huzursuz Dış Haberler Servisi Salı gunu yapılan İsrail genel seçinılerinden sonra Likudile sağcıve dinci partiler arasında koalisyon pazarhklan surerken Işçi Partisi'nde huzursuzluk başgösterdi. Işçi Partili Savunma Bakanı îzak Rabin, seçimlerde alınan sonuçlardan dolayı Işçi Partisi lideri Şimon Peres'i suçladı. Rabin, Işçi Partisi'nin seçimde uğradığı sandalye kaybını son zamanlarda işgal altmdaki topraklarda lsraillilere yönelik şiddet eylemlerindeki artışa bağlamamak gcrektiğini söyledi. Rabin başarısızlun nedeninin partinin seçim öncesi gösterdiği performans duşuklüğünde yattığını söyledi. Işçi Partisi lideri Şimon Peres ise Rabin'e verdiği yanıtta "terörizmin aşırı Yahudi akımlarını beslediğini" söyledi ve oy kaybımn bu etkene bağlı olduğu yolundaki göruşünü yineledi. 1984 seçimlerinde 44 sandalye kazanan Işçi Partisi'nin Knesset'teki sandalye sayısı önceki gün açıklanan resmi sonuçlara göre 39'a düştü. hiçbiri gerçekleşmedi. Başbakan Thatcher, ekonomik mesajını siyasal bir kılıfa soktu. "Deneyimler gostermtştir ki, halk eğer kişisel ve siyasal özgürlüğe sahipse, ancak o zaman onurlu bir şekilde daha yıiksek gelişme hıa, gerçek girişimciUk, daha çok gayret ve reforma daha çok heves gösterir. Butün bunlar, eger daha çok fıkir özgürlüğü, dernek kurma özgürlüğü, özgür ve bağımsız işçi sendikası kurma hakkı ve Helsinki Sözleşmesi tarafından öngonilen bütün diğer yiikümlulükler yerine getirilirse gerçeklesir" dedi. Ingiltere'nin, Batıya yakacağı ışığın rengi ancak bu toplantılarda Polonya hükümetinin takınacağı tavra bağlı olacak. Eğer Dayamşma hareketi ile "gerçek" bir diyalog kurulursa, tngiltere Başbakanı da General Jaruzelski'ye söylediği şu sözleri "kuvveden fıile" çıkartacaktır: "İngiltere pratik yöntemlerle >ardıma olabilir. Lluslararası Para Fonu ile bir programı destekleyerek, kredi açarak, borçlan erteleyerek, yabnmlan teşvik ederek, ortak girişimlere kalkışarak ve halklanmız ve hukumetlerimiı arasında akla gelebilecek her konuda teması arttırarak." Ote yandan Polonya'da kapatılanDayanısmaSendikası'nın lideri Lech Walesa, hükümetle muhalefet arasında yapılacak "yuvarlak masa toplantısı"nın onundeki engellerin giderılmesı için Ehşişleri Bakanı Czeslaw Kiszczak ile göruşmeyi kabul etti. Walesa, dün yayımladığı bildiride, Kiszczak ile yapacakları görüşmenin gündemini de "yuvarlak masa toplantısı"nda görüşulecek konuların oluşturacağını bildirdi. Mitterrand bugünkü referandumda halkı oy kullanmaya çağırdı PARİS (AA) Fransa'da, Irkçı Ulusal Cephe'nin Genel Sekreteri JeanPierre Stirbois, dün sabah geçirdıği bir trafık kazasında öldü. Polisin açıklamasma göre, Stirbois, Dreux kentindeki bir mitingden otomobiliyle Paris'e dönerken, başkente 50 kilometre kala, bir virajı alamayarak ağaca çarptı. Genel sekreter, kaza yerinde can verdi. Stirbois'nın, otomobilinde yalnız olduğu bildirildi. Stirbois öldü lfeni Kaledonya'nın kaderi oy sandığında SABETAY VAROL PARİS Cumhurbaşkanı François Mitterrand önceki akşam radyo ve TV kanallarından halka hitap ederek bugun yapılacak referandum için sandık başına gitmeye davet etti. Metropol Fransasına uçakla 28 saat mesafedeki "Yeni Kaledonya" Takımadaları'nın geleceğini belirleme amacı taşıyan bu referandumu bekleyen başhca tehlike, katılma oranının çok düşük olması... Yıl başından beri altı kez oy kullanan seçmende, sandık başına gitme konusunda büyük isteksizlik gözleniyor. Son il genel meclisi seçimlerinde kırılan katılma oranı düşüklüğu rekoru bu isteksizliğin bellibaşlı göstergelerinden biri. Ancak, Fransızları bugünkü oylamada yurttaşlık görevlerini yapmaktan alıkoyacak en önemli neden bu değil. Bundan önce yapılan çok sayıda sondaj, Fransızların Guney Pasifik'teki bu eski Fransız sömürgesinin geleceğinden kendilerini sorumlu görmediklerini ortaya koydu. Referandumun, bağımsızlığa "evet" mi, yoksa "hayır" mı türünden basit bir soruyu yanıtlama yerine, bağımsızlık yandaslarıyla karşıtları arasında imzalanan bir anlaşmayı halkoyuna sunma amacı taşıması da olası katılma oraru düşuklüğü için başka bir neden.. Söz konusu anlaşma geçen aylarda, Başbakan Michel Rocard'ın onayak olmasıyla bağımsızlık yanhsı FLNKS (Kanak ve Sosyaüst Ulusal Kurtuluş Cephesi) lideri Jean Marie Tjibaou ile bağımsızlık karşıtı Avrapalı nüfusun temsilcisi Jacgues Lafleur arasında imzalanmıştı. "Matignon Anlaşması" olarak arulan ve bugünkü referandumla halkoyuna sunulan bu metin 1998 yılında Yeni Kaledonyahların "self determinasyon" oylamasına git Sih saldırm: 51ölü ŞANDİGAR (AA) Hindistan'm Pencap eyaletinde, bağımsızhk isteyen Sih militanlarınca önceki gün düzenlenen saldırılarda, 51 kişinin öldüğu bildirildi. Pplis yetkilUeri tarafından bugün verilen bilgiye göre, Hindistan 'ın önemli bir sanayi merkezi olan Ludhiana kenti yakmlanndaki bir köye Sih militanlar tarafından önceki gün düzenlenen saldında 16 tanm işçisi öldü. Polis dün Pencap eyaletinde gerçekleştirilen diğer saldırılarda ise 8 kişinin öldüğünü bildirdi. 1şte bizim ansiklopedimiz TURKIYE DIYANET VAKF1 MtTTERRAND Oylamaya katılım oranının düşük olmasından çekiniyor. mesini öngorüyor. Anlaşmanın dikkat çeken en büyük özelliği, en az on ynldan berı adalarda yaşayanların 1998 referandumunda oy kullanabilecek olması.. Fransa'da bazı sağ kanat partileri bu hükmün Fransız anayasasına aykırı olduğunu vurguluyorlar. Matignon anlaşmalarımn diğer bir özelliği de tum Fransızların onayına sunulacak olması idi. Bu koşulun nedeni olarak ada statüsünün şimdiye dek yedi kez değiştiği gösteriliyordu. Başka bir deyişle, parlamento yedi kez adanın geleceğiyle ilgili yasa çıkarmış, bu yasalar şimdiye dek uygulama alanı bulamamıştı. Halkın doğrudan oyuyla onaylanan bir yasanın diğer yaslara oranla daha büyük ağırhğı olacağı düşünülüyor. Asırı Sağ Ulusal Cephe Lideri Jean Marie Le Pen ve örgütü referandumda "hayır'Mann kazanmasını arzuluyor. Jacques Chirac'ın partisi RPR halkı oy kullanmamaya çağırdı. Ana muhalefet partisi seçmen grubunu on yıllığına bloke eden hukmün anayasaya aykırüığını savunan kesimin başında gelmekle birlikte "hayır" demenin, iki topluluk arasında ilk kez vanlan bir anlaşmayı sabote etmek anlamına geleceğini ifade ederek bu karara vardı. ANSİKLOPEDÎSÎ Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi'nin yayımlanmaya başlaması üe milletimiz kendi kültürünü güvenilir bir kaynaktan öğrenme imkânıru bulacakür. Bugüne kadar Türkiye'de yayımlanan ansiklopedilerin çoğunluğu Batı kaynaklı tercüme eserlerdi. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, telif bir ansiklopedidir. Arük bizim de eksik bilgilerimizi tamamlayacak, yanlış bilgilerimizi düzeltecek, bilmedilderimizi öğretecek bir ansiklopedimiz var! ISLAM D • D • Güney Kore'de gösteriler SEUL (AA) Güney Kore'nin başkenti Seul'de çok sayıda gösterici ile polis arasında dün çatışma çıktı. Olaylarda ölü ya da yaralı olup olmadığı hakkında bilgi verilmedi. Binlerce göstericinin, eski Devlet Başkam Çun Du Van 'ın evine doğru ilerlemek istemeleri üzerine olaya polisin müdahale ettiği ve daha sonra göstericilerle polis arasında çatışma çıktığı kaydedildi. 22.000 madde 1000'iaşkınmüellif lSilimdah Konulara tslâmî ve ilmî bakış Tercüme değil, telif bir ansiklopedi... Konulara İslâmî açıdan bakarak, milletimizin doğru bilgi edinme ihtiyacına cevap vermek ve İslâmî konularda ilmî araştırma yapanlara yardımcı olmak maksadıyla hazırlanan Türkiye Diyanet Vakfi islâm Ansiklopedisi'nde. İslâm dini ile ilgili terimler, İslâm tarih, kültür ve medeniyetinin önemli şahıslan, yerleri, eserleri ve olaylan A'dan Z'ye işlenecektir. Türkiye Diyanet Vakn İslâm Ansiklopedisi'nde yer alan maddeler, eskiyeni, yerliyabancı yüzlerce kaynak eser titiz bir çahşma sonucu uzmanlarca taranarak seçilmiştir. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Türkiye'de ve Dünya'da kendi sahasında orijinal bir kaynak eserdir. Doğruyu bilmek ve öğrenmek sizin hakkımz, çocuklannıza öğretmek de görevinizdir. Bu kaynak eseri evinizde siz de bulundunın. TDV İSLAM ANStKLOPEDlSl "OKUYUCU KART1" İNDİRİMLİ ÖZEL ABONE tSTEK FORMU Bu kuponla 20 300 lıra cxleyerek TDV İslâm Ansıklopedısı'ne bir yıliık abone olabılirsınız Dılersenız 20 000 lırayı ıb taksıtte de oaevebılırsınız Adım . . Sovadım Mesleğım Adresim " . Ya$tm ' . YuNANİSTAN Yeni Cezayir başbakanı CEZAYtR (AA) Cezayir Devlet Başkam Şadli Bincedid, Sağlık Bakanı Kasdi Merbah 'ı yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi. Cezayir Haber Ajansı 'nın bildirdiğine göre, Bincedid, dün sabah kabine üyeleriyle yaptığı toplantıda, yeni hükümet kuruluncaya dek günlük işlerin yürütülmesini istedi. Koskotas skandalı PASOK'u kanştırdı şimşeklerinı üzerine çekerken, kendi taraftarlan da 'bu skandalATİNA Yunanistan Başba lara bir açıklık getirilmesini' iskanı Andreas Papandreu şu gün temeye başlamışlardı. Nitekim, lerde gerek hükümet gerekse ik Koskotas'ın bankasına 'el kondu! tidardaki sosyalist PASOK içinde gözlenen bazı 'karışıklıklan' Mal ve mülku de bankada süren gidermeye çalışıyor. 69 yaşında araştırmalann sona ermesine kaki Yunanistan Başbakanı bundan dar bloke edildi. Koskotas'a yurtiki ay önce Londra'ya kalp ame dışına çıkma yasağı kondu. Kos1 liyatı geçirmeye giderken, Atina kotas bu arada sahibi olduğu Gida bir 'boşluk" hissedilmeye baş rit Bankası'nın yönetim kurulu lanmıştı. Bu iki ayhk süre içinde başkanlığından 'geçici' olarak Yunanistan'da büyük bir skandal görevinden alınırken, "Grammi" patladı. Bu öyle bir skandaldı ki, adlı yayınevinin yönetim kurulu siyasi boyutlanyla, basın savaşıy başkanlığından da kendi isteği la ve ekonomi üzerindeki etkin üzerine "istifa" etti. likleriyle, 'başsız' kalan PASOK Ancak Koskotas olayının bu hükümetini 'çelişkiye' düşurmuş denli buyük yankılar uyandırmatü. Skandal olayının başrolunde, sı, sosyalist PASOK hükümetini genç banker, yayınevi sahibı ve 1981'den bu yana iktidarda olduOlimpiakos Futbol Kulubu Baş ğu dönem içinde belki de en kanı Yeorgios Koskotas oynuyor 'kritik" aşamaya getirdi. Koskodu. Bu iki ayhk süre içinde Yu tas'ın bazı hukumet üyeleriyle ve nanistan'da büyuk yankı uyandı en önemlisi devlet kuruluşlarıyran ve birbirine zinrirleme bağlı la 'bazı parasal alışverişlerde" buolan bir çok skandal olayları gün lunduğu yolundaki söylentiler ışığına çıktı. PASOK hükümet PASOK hükümetini daha da zor uyeleri, muhalefet partilerinin durumda bıraktı. STELYO BERBERAKIS ABD^den soykırun sözleşmesine imza CH1CAGO (ANKA) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 9 Aralık 1948 tarihinde onaylandıktan sonra, ABD'nin o zamanki başkam Harry Truman tarafından da imzalanan "Uluslararası Soykırım Sözleşmesi" 40 yıl aradan sonra Başkan Reagan'ın onayladığı uygulama karanyla yürürlüğe girdi. TDV islâm Aroklcoedısı ne abone olma* ısttvcxum D FasıkOI Q Cit Luffer Mm^bel'rtTıer urHjcr^a^^î • »fione tedelını 120 000 Tl ı PTT suöesıne . '1988 tanhnde 324353 notu nesa&ınıza vatıraım Cefeğtnm yaptlmasını ncj edenm G Ai»ne oeaeiınm1k taksıdını (10 000 TL PTTsubes»ne / /1988 tarihınce Î24355 nolu hesaanıza vatırdım Cen kalan 10 COC lıravı 51 Ara'ık 1988 tanhne kaöar göndermevı 'a anhut edt>rxüm Cereğınn vBPi'f^asfnı nca eoenm Lıfen Lutfen bu lornu P K 970 Sırkecı ISTANBUL adresıne gdnöennz Klodfarer Caddes No 14 Suüanahrrat 34400 ISTANBUL Teı 513 06 70516 22 23 5'6 22 30
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle