Katalog

Cumhuriye! Bakan Kalemli'den yeni önlem Sahibı: Cumhuriyet Maıbucıhk ve GantecUik Türk Anonım Şirketı adına NwHr N«di # G«nel Yayın MttdUrü: H a u Ceauü, Müessesc Müdürü: Eninc UfaUifil, Yazı Ijlerı Müdunl: Oluy GÖMBSİB, • Haber Merkezı Muduru Yılçıı Bajvr, Sayfa Dtlzeni Yönetmenı Ali Acar, 0 Temstlcıler ANKARA Yılç» D o f u . İZMİR: Hiknci ÇMiıkıjm. ADANA: Cttal B«$İMf.ç. Islanbul Haberlen: Erkn AkyıMu, Dış Haberler Efcnn B*kı, Ekonomı Ccagiz Turtun, Kultur: Cttal (jsttr. Spor Danışmanı AMulkadir Yacttnıu. Düzehme Refik Durin*. BılimEgııım Şahin Alp». lsSendika Şakna KdoKi, Yun Haberlor Nccdtt Dogao. Dizı Yaalar: Kcren Çalışk», # Koordınatör Ahmtt Koraban, • Malı Işler Erol trk.t, # Muhasebe: Bileal Vtatr • BüıçcPlanlama: Sevji A ı u • Rcklam A Tonıa. Ek Yayınlar Huly» Akyol % tdarc: Hııstyin Garrr, Işleıme. Ontcr Çelik. BılgıIşlem. N*U t u l ftiM/ı vr Konııı Cumhunycı Matbucilık « G ı z n e a l ı k T A Ş Turk O c ı j ı C«d 39/41 Ca|ak>tlu 343J4 Isı PK 246lsunbul Td 512 05 05 (20 hat). Telra 22246 F u (I) 526 60 72 0 Burolor A a k ı a : Zıya GOkalp Blv Ink.lap S S o 19/4. Td 133 II 414\ Tete» 42344 F ı * (4) 133 II 41,428 # I ı m l r H Zıya Bl% 1352 S 2 ' 3 . Td 13 12 30 Tdex 52359 F ı * (511 13 12 30 "" : l n o n u C a d 1 I 9 S N o I Kau l. Tel 11455O11973I, Tdej 62155, F « (71132JO5* TAKVIM: 6 KASIM 1988 Imsak: 5.06 Güneş: 6.33 öğle: 11.52 lkindi: 14.36 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.23 Greviyle, modasıyla Paris Eskieser cezasında eşelmobil KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE Eski eser kaçakçılığmda para cezası, eserin değerine göre artacak. Askerlerin eğitiminde eski eser konusu da işlenecek. Polis radyosu bu konuda yayın yapacak. Dedektör kutianımma önlem araştırılacak. Kazı izinleri daha iyi denetlenecek. Dalış yerleri yeniden belirlenecek. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA Içışleri Bakanı Mustafa Kalemli, eski eser kaçakçılığının önlenmesi için, yakalanan eserlerde değeri kadar nispi para cezası uygulamasının gündeme getirıleceğini so\ledi. Askerlerin eğitimlerı sırasında yararlanılan "Askerin El Kitabı"na, eski eser konusunun dahil edilmesi için Milli Sa\unma Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulacağını belirten Kalemli, Polis Radyosu'nun eski eser kaçakçılığı konusunda devreye sokulacağını bildirdi. Mudurluğü ile Eski Eserler ve Muzeler Genel Mudurluğu'nün ortaklaşa olarak yılda en az iki kez kurs düzenlemesinin ongorulduğünü kaydeden Kalemli, önemli sınır kapılarında gorevli emniyet ve gumrük personelinin eğitimı için Eski Eserler ve Muzeler Genel Mudürluğu'nce seminer grubu oluşturulmasının uzerinde durulduğunu ifade etti. Toplantıda. TRT Kurumu'nca eğitici programlann hazırlanması, ayrıca uyarıcı spotlarla vataııdaslann konuya ilğisinin canlı tutulması için çalışılacağını bildiren Kalemli. "A>nı vayın sisteminin Polis Rad>osu için de düşünülmesi, sınır kapılarında eski eserlerin vurtdışına çıkanlmasının suç oluşturduğuna ilişkin u>arıcı nitelikte yazılar yazılması ve giriş beyannamelerinde bu ibarelere yer verilmesinin de kararlaştınldığını" vurguladı. O ne güzel grevcilerdi öyle, çocuklarım omuzlarına almışlar, şarkı söyleyerek geçiyorlardı, Paris'te trafık durmuştu, herkes onları seyrediyordu. Panter derili sokak palyaçosu yine oradaydı, sokaktaküere şok şakalar yapıyordu. Moda mı? Modasız Paris olur mu? NECLÂ SEYHUN ~ Kalemli, bir süre once Içişleri Bakanlığı Musteşarı Vecdi Gönül'ün başkanlığında yapılan ve Adalet, Dışişleri, MaliyeveGümrük, Kültür \e Turizm Bakanlıkları ile Emnıyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı temsilcilerinin katıldığı, "Kültür Kultur varlıklarmı bulanlar ile ve Tabial Varlıklan Kaçakçılığı yakalavan kamu görevlilerine venın Önlenraesi" konulu toplan rilmesi gereken ikramiyelerin arttıda alınan sonuçları Cumhuri tırılacağını anlatan Kalemli, "V'ayet'e açıkladı. Emniyet Genel kalanan eserlerde kı\meti kadar nispi para cezası u>gulamasının mevzuat hükümlerine dahil AKTID uyarısı edileceğini" soyledi. Buna gore kaçırılan parçanın değeriyle birlikte eeza da "eşelmobıl" (oynak merdiven) sistemiyle artacak. Kalemli, eski eser kaçakçıhğının önlenmesi amacıyla, toplantıda alınan diğer kararları da şöyle sıraladı: "Arastırma, inceleme, sondaj, kazı ve define arama izni alan şahıslann çalışmalannın 2863 sayılı B.ECEVİT ~ yasa hukumlerine gore hassasivetle konlrol edilmesi için ilgili ANTALYA Turizmde 1989 kuruluşlann uvarılması. anlaşmalannın yapıldığı şu gün Dalışa yasak bölgelerin teslerde, turistik tesislerin dikkat piti ve Bakanlar Kurulu karart edeceği konuların başında "çif çıkartılması için Eski Eserler ve te rezervasyon" olayının geldiği Müzeler Genel Mudurluğü ile Sabelirtildi. hil Guvenlik Komutanlığı'nın koAkdeniz Turistik Otelciler ve ordineli çalışma vapması için bir Işletmeciler Derneği AKTİD alt komite kurulması, Başkanı Ali Berberoğlu, çifte re Define arama işlerinde kulzervasyonun (overbooking) tu lanılan ve vurda girişi ve yurtiçinrizme yeni soyunmuş ve yeni ısın de satışı serbest olan dedektör ve maya başlamış Turkiye için hiç teknik cihazların, alım ve satımıde iyi olmayan reklamlara neden nın kontrol altına alınıp alınamaolabileceğini belirterek "Çifte re yacağı hususunda Maden Tetkik zervasyon geçmiş senelerdeki Arama Enstitüsu ve Enerji \e Tadikkatsizlikler nedeni ile ülke bii Kajnaklar Bakanlığı ile >azışmizde ne >azık ki ilk defa orta ma yapılması ve konunun araşya çıkmıştı. Hiçbir turizmcinin tırılması, arzu etraediği bu olayın bıraktı Ait olmadığı ülkelere kaçak gı izler yeni yeni silinmeye başolarak götürüldüğü tespit edilen lamışken lekrar hortlamasına kültür varhklannın. Dışişleri ve izin vermemeliyiz" dedi. Kültür ve Turizm bakanlıklarınAcentelerin kendi aralarında ca takip edilerek iadeleri için çayaptıkları kontenjan rekabetini lışmalar >apılmasına devam edilyurt dışı tanıtımlarında kullan mesi, avrıca bu çalışmalara yarmaları gerektiğini, otelcilerin de dımcı olması yonünden vakalakendi aralarında yatak satma re nan eski eserlerin belgelendirilkabetini, tesis, kalite ve servis mesi Belediye, Karayollan, K6> hizmetinin yükselmesinde yapmaları gerektiğini söyleyen Ber Hizmetleri. Devlel Su İşleri gibi beroğlu, Kültür ve Turizm Ba hafriyat ve inşaat alanlarında fakanlığı'nın denetiminin çözum alivet gösteren kuruluşlann bu konuda duyarlı hale getirilmesi." olmadığını belirtti. Once buvük bir şaşkınlık, bir duş kınklığı. Sonra Fransız turistlerin hepsini bir gülmedir aldı. Nasıl almasın?.. Sokaklannda çorapsız, kısa kollu kıyafetlerle dolaşılan Paris'in sonbaharla yaz karışımı o inanılmaz güzellikteki havasını bırakıp, bir haftalık tatilden yararlanarak rüya şehri İstanbul'a geliyorlardı. Uçaktaydık. Ataturk Havalimam'na doğru alçalıyorduk ve hostes hoparlorden müjdeyi veriyordu. tstanbul'da bizi bekleyen soğuk, rüzgârlı, yağışlı bir havaydı. Hava sıcaklığı da 8 derece!.. 22 derece bir sıcaklığı az once Paris'te bırakmıştık oysa... Sinema kuyruklan Geride bıraktığımız gerçekten inanılmaz bir şeydi. Yazla sonbahar arasında... Yeşilli, sanlı, kırmızılı bir saltanat süruyordu dört bir yanda, çiçeklerde, ağaçlarda... Ne inanılmaz bir tadı vardı; rıhtımlarda, ağaçhkh yollarda yürumenin, parklarda, dört bir yana serpümiş banklarda dinlenmenin. Geceleri, kaldırım kahvelerinde hiç bitmeyecekmişçesine uzayan sohbetler... Sonra Champs Etlysee'de o sinema kuyruklan... Ucu bucağı bulunmaz o sinema kuyruklan. Vitrinlerin ışığında bin bir baştan çıkarıcı şey. Giysiler, aksesuarlar, mücevherler, kokular... Renk İstanbul Haber Servisi Gazetemiz 1931 Turkiye Guzeli "Naside Saffet Esen" dıin Suadiye'deki evinde vefat etti. 1911 yılında tstanbul'da dünyaya gelen Naşide Saffet henuz 20 yaşında genç bir ilkokul öğretmeniyken gazetemizin duzenlediği Turkiye guzellik Hayat duruyor yanşmasına katdmış, 28 güzel arasında büyük oy Yollar kesiliyordu, hayat durufarkıyla birincıliği elde yordu. Taksiler, otobüsler, işlemietmişti. Daha sonra yordu. Metrolar yavaşlatılmış bir Fransa'mn baskenti Paris'te seyir duzeninde saatte bir ancak geliyordu. Gelince de arabaların yapılan Avrupa guzellik açılan kapılarından içeri girmek yarışmasında da Turkiye'ye ne mümkun... Içerdekiler dışarı dordüncülük getiren Naşide dokulüyor, sonra onlar gene yerSaffet Esen uzun zamandan lerine tıkışıyor ve tek yolcu alamaberi rahatsız olarak evinde dan arabalar geçip gidiyordu peş tedavi gormekteydi. 77 peşe. yaşında ölen Naşide Saffet'in cenazesi bugün Güzel bir yaz sonuydu Paris'te. Zorlukları ile kolaylıkları ile Şişli Camiinde kıhnacak gecesi ile gündüzü ile guzel... Mo öğle namazından sonra dacılar da 89 yaz koleksiyonları Edirnekapı Şehitliği'ndeki ile ayrı bir hava katıyorlardı guaile mezarlığmda toprağa zelliğe... verilecek. DİOR Christıan Dior'un 89 bahar koleksıyonundan bir KIMIJAMA Japon modacı Yasunobu Fukushima'nın örnek. Çiçek desenlı genış pılili etek, v yaka bluz ve yün siyah çızgili beyaz pamuklu bir bahar kıyafeti. "fantezi" örgü hırka, 30lu yılların şapkasıyla tamamlanıyor. beyaz yaka dekolte sınırında Kollar japone. renk, boy boy şışelerde... Kuyruktakileri eğlendirip para toplayan o hokkabaz da gene oradaydı. Az buçuk değiştirmış numarasını. Once bir bavulla geliyor oraya. KaJdırımın üstune koyuyor bavulunu. Başlıyor herkesin gozünun onunde soyunmaya... Ceketini çıkarıyor önce, sonra gomleğini. Sonra pantolon sonıa çorap ve pabuç. Hepsini tıkıyor bavulun içine. En sonunda sıra dona geliyor. Ama onu da çıkarınca, Adem baba%ibi kalmıyor ortaiıkta. Üstünde vucuduna sımsıkı yapışık baletlerinkıni anımsatan bir mayo elbise var. Ayak bileğinden boynuna dek. Uzun kollu. Bir tür benekli deri. Çangal çungal bir panter bozuntusu bu çelimsiz kuçuk adam. Ve başlıyor numaralarına. Bacaklarfcı, kollarını düğüm topak ediyor, elleri üstunde yürüyor, garip, akrobatik gösterisinin sonunda da kasketine para topluyor. Kimi Türk modasına özenmişti, kimi Aztek. Uzun etekler, bol paçalı, pijama havasında pantolonlar, 1930 yıllarının şıklığı... Bol bol çizgiler.bol bol puanlar. Guzeldi. Modacı da güzeldi, grevi de havası da güzel.. Gerilerde kaldı. Bir hafta boyunca berbat gitti lstanbul'da havalar. Tatil için yazı bırakıp kışa gelen Fransız turistler ne yaptılar, ne ettiler bilemem. Evli evine, koylu koyüne döndü sonunda. Şimdi hepimizin payına düşen kış. Yaz, artık anılarda!.. Sonra değiştiriyor numarayı. Vakit çok, kuyruk uzun... Bavulundan bir lastik maske çıkarıp geçiriyor suratına. Bir ihtiyar cadı maskesi... Kınş kırış iğrenç bir yuz, yarısı dokulmuş kazma dişler, dazlak başın ıki yanından sarkan beyaz yapış yapış saçlar.... Sonra bekliyor a\ını bir köşede. Dalgın dalgın gelen birini durdurup bir şey soruyor birden, ya da konuşa konuşa giden bir çiftin omuzuna dokunuyor neşok!.. Her seferinde bir çığlık, bir kahkaha, bir şamata!.. Gelip geçenin ödünü patlatmanın bedelini kuyruktan topluyor. Geceler, gunduzler, gezintiler, grevler, moda gösterileri... Badem kadar çocuklarım omuzlarına oturtup yürüyen grevci babalar, pusetlerinin içinde bebeklerini de greve katan annelerle ne ilginç grevcilerdi onlar... Sloganlar, şarkılar, turkülerle yürüyorlardı... 1931 Türkiyv Güzeli öldü Bostancu dönüş hazırlığında LONDRA (Cumhuriyet) 6 yıldır tngiltere'de siyasal sığmmacı olarak yaşayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DtSK)'na bağlı Genelİş Sendikası'ndan Nafiz Bostancı, gelecek ay Turkiye'ye döneceğini açıkladı. Bostancı, "Doğduğum ülkede yaşama hakkımı kullanmak için ülkemedönüyorum" dedi. Turizm 89'da çifte rezervasyon yaşanmamalı ABD'nin yarısı saııdığa gitmiyor Kamuoyu yoklamalanna göre 8 kasımdaki seçime katılma oramnın çok düşük olması bekleniyor. ABD'deki en güncel tartışma "ekonomik gerileme" ve "ABD'nin dünya üzerindeki yeni rolü" konulannda yürütülüyor. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK 8 kasımda yapılacak ABD başkanlık secimlerinde Amerikan seçmenlerinin yarısından çoğunun oy kullanmayacağı tahmin ediliyor. Oy kullanacak her iki seçmerıden biri ise kendi partisinin adayını "yetersiz" bularak aslında "başka birini tercih ettiğini" söylüyor. Ancak bu "başka biri" yok. Ortada yalnızca Bush ve Dukakis var. Kamuoyu yoklamalarının ortaya koyduğu bu tablo seçim çalışmalannı "ABD'de gelmiş geçmiş en sıkıcı kampanya" olarak niıcleyenleri haklı çıkarıyor. Amerika'da esen bu "düşkırıklığı" havası iki sembolik olayla pekişti. The VVashington Post gibi saygın bir gazetenin seçime bir hafta kala "hiçbir adayı desteklemediği, çunkü her iki adavın da çok yetersiz" olduğu şeklindeki başyazısı seçmenin nabzsnın nasıl attığını gösteriyordu. Chicago'da dünyanın en yüksek binası olan Sears Tower'i Japonların satın alacağı haberi ise ABD'de son zamanlarda yoğun biçimde tartışılan " A B D geriliyor mu?" konusuna yeni malzeme oluşturdu. Adaysızlık, iki partinin temsilcilerinin "vetersizliği" gibi bir açıklamanın yanı sıra özellikle akademik çevrelerde ABD'nin 20. yuzyılın sonuna doğru "yaşanan gerilemesinin bir uzantısı" olarak Kamuoyu yoklamalannda ABD'nin "gerileme" içinde olduğu Amerikan seçmeninin son derece bilinçle izlediği bir olay olarak ortaya çıkıyor. Yapılan anketlere cevap verenlerin uçte ikisi ABD'nin bugün diğer bazı milletlerden daha kotü bir ekonomisi olduğu kanısında. Aynı sayıda seçmen ekonomik gucun askeri üstunlükten daha önemli olduğunu düşünüyor. Ayrıca çoğunluk "artık eski günlere dönüş olmadığı" goruşunu paylaşıyor. ABD salı günkü seçimlere işte boyle bir ortam içinde giriyor. Bu nedenle kampanya boyunca iki partinin adayı "kişisel bir farklılık ve karizma" göstermekten çok, oy toplayacağı grupları hesaplayarak "kiiçük konular çevresinde oluşan bir strateji" izlediler. Çıkar gruplannın boyutlarına ve oy sayılanna bakmaksızın, "az >a da çok" demeksizin hepsine ulaşmaya çalışan adaylar açısından, bu kampanyanın en fazla uzerinde konuşulan koııuları şunlardı: "Vergüendirme, kürtaj, uyuşturncu, ceza sistemi, savunma." Bireysel başvuru hakkı tartışıldı ANKARA (ANKA) Avrupa Komisyonu'na "bireysel başvuru hakkı" Türk ve yabancı hukuk adamlan tarafından tüm yönleriyle tartışıldı. tnsan Hakları Derneği (tHD) tarafından düzenlenen "38. Yılında Avrupa tnsan Hakları Sözleşmesi" konulu sempozyum, dün sona erdi. Sempozyumun dünkü oturumunda sabah tsviçre Hukukçular Derneği'nden Av. Peter Huber "bireysel başvuru hakkı" konusunda deneyimlerini ve Türkiye'nin sözleşmeye koyduğu çekinceleri, Muzaffer Sencer ise "hak ve özgürlüklerin korunması ve bireysel başvuru hakkı "nda görüşlerini anlattılar. Belediyv işçileri protestosu tş Sendika Servisi Eyup Belediyesi'nde çalışan işçiler, önceki gün başlattıkları protesto eylemlerini dün de fazla mesai yapmayarak sürdürdüler. Bu arada Eyüp Belediyesi'nden yapılan açıklamada yaklaşık 700 işçiye sözleşmeden doğan ikramiyelerinin yarın, diğer haklannın da hafta sonuna kadar ödeneceği bildirildi. Ekonomik vaat ABD ekonomisinin en sancılı iki konusu bütçe ve ticaret açığı ile ilgili olarak iki aday da kampanya boyunca "dişe dokunur" bir şey söylememeyi başardı. Buna karşm Bush 1980 ve 1984'te Reagan'a kesin zafer sağlayan "vergüendirme" sözünü verince Dukakis'i çaresiz bıraktı. Dukakis buna itiraz etmeyi denediyse de en sonunda "lafı ağzında geveleme>i" yeğledi. Ancak Dukakis "adaletli vergi sistemi" teziyle yıne vergilerde bir artıştan yana olduğunu hissettirdi. Bush hükümetin aile, işsizlik ve sağlık yardımı konusundaki rolunu azaltmaya yonelik politikalara devam edileceğini belli ederken Dukakis daha mudahaleci politikaları savundu. Ekonomi aslında bu kampanyanın en az konuşulan konuları arasındaydı. BUSH ZAFERDEN EMİN Cumhuriyetçi başkan adayı Georg Bush. seçime 3 gün kala, zaferden emin bir biçimde "Yeni ABO başkanı" havasıyla geziniyor. Kamuoyu yoklamalanna göre Dukakis hâlâ 7 puan gende. (Fotoğraf: Reuter) nitelendirılmekte. Geçen yıl içinde bu konudakı akademik çalışmalar kitap listelerinin birinci sıralannı oluşturdu. Yale Üniversitesi'nden Paul Kcnncdv'nin yazdığı "Buyük Güçlerin Yükselişi ve Çöküşü" adlı kitap bunlardan biri. Çalışmaların basit bir rnesajı var: " A B D dunyadaki diğer buyük güçler gibi ekonomik ve teknolojik başarılarja egemen bir konuma yukseldi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra özellikle valırımlarını askeri alanda guçlenmeye harcavan ABD, 1945 sonrasında egemen güç haline geldi. Savaştan yaklaşık yarım yuzyıl sonra ABD bugün artık egemenliğinin gerektirdiği deniz aşırı taahhülleri yerine gelirecek gucte değildir. Giderek de daha \etersiz kalmaktadır." Kennedy'nin çalışması bir anda hem Amerikan politika kurumları, stratejik orgutleri hem de seçime katılan partiler arasında popüler oldu. Demokrat ve Cumhuriyetçiler arasında ayrı ayrı "gerileme" teorisini inceleyen gruplar oluştu. Ayrıca eski guvenlik danışmanı Brzezinski, Federal Reserve'un Başkanı Alan Greeııspan gibi politika belirleyiciler bağımsız gruplar halinde "gerileme" teorisini incelemekteler. Bu gruplar sık sık tartışmalarına Paul Kennedy'yi davet ederek çalışmasını inceliyorlar. Kennedy küabında "Marshall Planı'nı biz yarattık, butün düıı>anın bankeri olduk, NATO'yu biz kurduk. guvenlik muttefiklerimizi oluşturduk, şimdi bu çağ artık sona ermektedir" di\or. BUgisayur virüsü yukalandı Dış Haberler Servisi ABD'nin aralarında savunma bakanlığı ve büyük arastırma merkezlerinin de bulunduğu birçok kurulusun bilgisayar sistemini tehdit eden virüsün bulunarak zararsız hale getiriidiği açıklandı. Bilgisayar virüsü olarak adlandmlan programlar, girdikleri bilgisayarlann hafızasına yerleşip, bozucu etki gösterdikleri ve bağlantılarla da yayılabildikleri için tehlikeli sayılıyorlar. TV'de ilaç reklaım yapılmaz Sağlık Bakanı Nihat Kitapçı, ilaç fıyatlarınm serbest bırakılmasma karşı olduğunu belirtirken, "Fiyatlar daha da yükselir" dedi. Kitapçı, •TV'de ilaç reklamına da karşı çıktı. >i gerektiri)orsa onu yapanz. İlacın hammaddesinin yüzde 75'i ithal ediliyor. Kur değişikliklerinden dolavı fivatlarda farklılıklar oluyor. İmalatçılann içinde bulunduğu durum budur. İlaç fi>atlanyla ilgili kanun gucünde kararnanîede ilaca nasıl fiyat verileceği belirANKARA (Cumhuriyet Burosu) Sağlık lilmiş. İlaç üreticilerine yüzde 15 kâr haddi ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, ilaç lanınmış. Onun üstunde kâr elmeleri mümfiyatlarının serbest bırakılmayacağını soyle kun değil. Bu, Malive ve Gümriik Bakanlıdi. Kitapçı, "Serbesl bırakılırsa, ilaç fiyalla ğı'nın uzmanlannca denetleniyor." rı daha da pahalılaşabilir" dedi. Doktorlann ilaç ureticilerinin yuzde 15 oranındaki kâr ilaçlan iyi tanıdıklannı belirten Kitapçı, TV'de haddinin üzerine çıktıklarında, kendilerine Tıilaç reklamı yapılmasına karşı olduğunu yat verilmediğine dikkat çeken Kitapçı, "Bubildirdi. güne kadar yapılan denetlemelerde bunların İlaç firmalarının, ilaçların reçetesiz satılmakâr hadlerini hesap etliğimiz zaman toplam sı ve reklamının yapılması, ilaç fiyatlarımn \uzde 6 civarında kalıyor. Yani yüzde 15'in serbest bırakılması konusundaki istekleri olallında olduğu belirleniyor. Zaten yüzde 15'in duğunu söyleyen Kitapçı, Cumhuriyet'e yapüzerine çıkamazlar" diye konuştu. tığı açıklamada, "Biz ülkenin yararı neyse, o n u y a p a n z " dedi. Konunun, geçen günlerİlaç fiyatlannın tamamen serbest bırakılde lstanbul'da yapılan Uluslararası tşadam masının bazı koşullara bağlı olduğunu bildilan Derneği'nin toplantısında da gündeme ge ren Kitapçı, "Türkiye'de, o şartların oluştutirildiğini, toplantıya bakanlık elemanlarının ğu kanaalinde değilim" dedi. Avrupa'da da da katıldığını anlatan Kitapçı, şoyle konuştu: yalnızca uç ulkede ilaç fiyatlannın serbest b\"Arkadaşlarımız bu konuda bize bilgi ge rakıldığına dikkat çeken Kitapçı, sözlerini şoytirdiler. Biz ülkenin vararı, bilim, teknik ne le sürdurdü: "Dünya kültürüne hâkimiz" şinden koşan Jackion'ı reddedip kaçıyordu, ta ki kucaklaşana dek. Stern'in haberine göre birden ABD ve Avrupa'nın tanıdığı Tatyana ani şöhrete kavuşunca, Jackson'ın ekıbinden silindi ve Avrupa turnesıne alınmadı. Ancak uzun bacaklı, bale ve dans eğitimı görmüş Tatyana Thumbtzen'm Vogue ve EUe dergilerine kapak olduktan sonra silinmeye niyeti yoktu Şimdi müzik dersi alan Tatyana yakında sahneye çıkmaya ve videokaset yapmaya hazırtanıyor. Sesi mi?.. Tatyana, dış paketin önemli olduğunu, ses aksaklıklarını modern tekniğin gıderdığın1 toktan Cyrenrnışduumda. onu, Michael Tatyana'nın yükselişi Herkes The WayTatyanaJackson'ın You Make Me Feel" (Beni Duygulandırışın) adlı videohit'inde tanımıştı. p€ "Serbest bırakılırsa ilaç fiyatları daha da Bu arada Başkan Ronald Reapahalılaşabilir. Fijatları serbest bıraktığınız gan, ABD'nin tüm dünyanın orzaman, ilaç üreten firmalar >a ilaç üreterek nek aldığı bir ulke durumunda veva ithal etmek suretiyle rekabete girecek. kalmasını temin etmek amacıyla ilaçlar bize, bugunkünden 45 misli daha pa tum halkı Cumhuriyetçilere oy halıya malolacak. • • vermeye çağırdı. Başkan, AmeriKitapçı, ilaç firmalarının, reçetesiz satüa kan kültürünün dünyayı hâkimibilecek ilaçların kapsamının arttırılması yö yeti altına aldığını belirtti. nündeki istekleri konusundaki düşüncelerini Teksas eyaletinin Mesquite kenise "Haslaların zararsız olarak kullanabile tinde konuşan Reagan, "ABD cekleri ilaçlar varsa, herhangi bir yan etkisi dunya larihinde tum dünyanın izolmayan ilaçlar varsa, bunlar olabilir. Ama lediği ve örnek aldığı bir ulke olbunun dışındakilerin reçetesiz satılması mum du. Tüm ulkeler demokratik olukün değil. Bir hekimin kontrolü olması gere yor. Bizim ekonomik reçetemiz kiyor. Birçok ilacın >an tesiri var. İlacın, he dünyaya model oldu" dedi. kim kontrolunde verilmesi esastır" diye özetledi. Reagan konuşmasını şoyle surdurdu: İlacın satışının reklamla sağlanmasına gerek olmadığını da kaydeden Kitapçı, "Ben he"Amerikan kultürü ve teknolokimlerimizin ilaçlan i>i tanıdığını, içindeki jisi tüm dünyayı hâkimiyeti altıhammaddeleri çok ivi bildiklerini duşünüyo na aldı... Dallas televizyon dizisi rum. Onun için ne kadar reklam yapılırsa va ve IXsne>land'dan başlayıp Discoptlsın, bu işi bilen bir adamı elkilemeyeceği verv've kadar... Tüm dünya bize ni, reklama gerek olmadığını düşünüyorum. bakıyor ve bizi izliyor. Evet, lum Yani ilacın durumunu hekim bilir" dedi. dunvj ABD've imreni\or..." ErganVde açhk grevi Haber Merkezi Ceyhan Özel Tip Cezaevi'ndeki açlık grevi dün sona erdi, Ergani Cezaevi'nde ise Diyarbakır'dan gönderilen 16 siyasi tutuklu açlık grevine başladı. Açlık grevleri Adana E Tipi Cezaevi'nde 4, Şanlıurfa Cezaevi'nde ise üçüncü gününu doldurdu. Eskişehir Cezaevi'nde 30'a yakın tutuklu ve hükümiünün çeşitli cezaevlerine nakledildiği öğrenildi.