27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/6 HABERLER YA7AR 27 KASIM 1988 Bayrampaşa Cezaevi'ndeki açlık grevi, bazı istekler kabul edilince sona erdi KONUK Varujan tutuldandı İSTANBUL (AA) Nişantaşı'ndaki Novum Butik'in sahibi Varujan Kumdagezer. altın ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddiası>laçıkarıldığı Istanbul Devlet Guvenlık Mahkemesi'nce tutuklandı. Kumdagezer, oğle saatlerinde Narkotik Şube'den alınarak Şişli Adliyesi'ne getirildi. Şişli Nöbetçi SavcılığTnca herhangi bir işleme tabi tutulmayan Varujan'ın dosyası, buradan Istanbul De\ let Guvenlik Mahkemesi'ne gönderildi. iDGM'de savcı tarafından ifadesi alınan Varujan Kumdagezer, daha sonra tutukJanması istemivle hâkim önüne çıkarıldı.Hâkimde savcının istemine uyarak, "Allın ve uyuşturucu kaçakçılığı yapügı" iddiasıyla Kumdagezer'in tutuklanmasını kararlaştırdı. Varujan Kumdagezer, tutuklama karanndan sonra, gazetecilerin, göruşünü sormaları üzerine, "Adalet bilir" cevabını verdi. Açlık grevînde 7. hafta İstanbul Emniyet Müdürü Ardalı: Üniversite öğrencilerinin yüzde 99'u huzur içinde İSTANBUL f \ (AA) tstanbul Emniyet, Müdüru Hamdi Ardalı, tstanbul'da unij versite öğrenci1 lerinin yüzde 99'unun huzur içinde öğrenimine devam ettiğini, geri kalanlann ise eski polis kayıtlarında adlan bulunan ve sürekli olayları gündemde tutmak issteyen kişiler olduklarmı söyledi. lstanbul'daki bazı güncel olaylarla ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulan yanıtlayan Ardalı, bu konulardaki görüşlerini iletti. Öğrencilerin içinde yer alan yüzde 1 'lik bir bölümün çeşitli pankart asma ve gösteri yurüyuşlerini düzenlediklerini belirterek "Molotof kokteyli atanlar da onlar, pankartlan asanlar da onlar. Belli birtakım örgutlere mensup kişilerdir. Bir bolümiınü yakaladık, bir bölümunu de yakalamak üzereyiz" dedi. Ih. i Kaçakçılık ve hayalı ihracat konulanna da deginen Emniyet Müdürü ArdaJı, 3 hostesle ilgili olarak da "Tahkikatın se>rine baglı. Gerekirse hostes değil, adı geçen herkes sorguya tabi tutulur" diye konuştu. Ardalı, Marmaris'te ortaya çıkanlan hayali ihracat olayı ile ilgili olarak aranan Turan Çevik'in Türkiye'de olup olmadığj konusundaki soruya da şu yanıtı verdi: "Yakalanmadıkça, sorgusu yapılmadıkça, nereye gittiğini büemem. Maceraanı sorgusunda öğreneceğiz. Gittiyse nasıl gitti, hangi kimlikle gitti. Yurldışındaysa bakacağız." Ardalı, Çevik'in tüm mallarını sattığı şeklindeki iddialara, "Bizde öyle bir bilgi yok" yanıtını verdi. Haber Merkezi Cezaevlerindeki baskıları ve 1 Ağustos Genelgesi'ni protesto amacıyla başlatılan açlık grevleri dun de yurt genelinde surdürüldu. Adalet Bakanı Mehmet Topaç cezaev lerinde halen 829 kişinin açlık grevi yaptığını söyledi. Bayrampaşa Cezaevi'nde 23 gündür suren açlık grevine dün son verildiği, ancak 300 kişiden 4'unün eyleme devam ettiği belirtildi. tstanbul'da İHD'nin bugun düzenleyeceği "Yaşama Hakkına Saygı" mitingi öncesinde izinsiz bildiri dağıttıkları gerekçesiyle yaklaşık 36 kişi gözaltına alındı. Adalet Bakanı Mehmet Topaç, AA'ya yaptığı açıklamada, dun sabahkı duruma göre cezaevlerinde 972 kişinin açlık grevinde bulunduğunu, ancak Malatya Özel Tip Cezaevi'nde 143 kişinin eyleKadıköy'de perşembe akşamı cezaevlerindeki uygulamalan ve 1 Ağustos Genelgesi'ni protesto me son vermesiyle bu sayının ıçin Söğütiüçeşme'den Altıyol'a kadar yüruyen yaktasık 500 kışıden ' korsan gösteri yaptokJan" 829'a indiğini belinti. Bakan, İsgerekçesiyle gözaltına alınan 49 kışı dun mahkemeye çıkanldı. Kadıköy 1 Asliye Ceza Mahkemesı'ndekı duruşmada 34 kişi salıverıldı. 15 kişi için tanbul Bayrampaşa Cezaevi'ndetutuklama kararı alındı Paşakapısı Cezaevı'ne gönderilen tutuklu öğrenciler şunlar: Hüseyin Durmaz, Alı Hıkmet Öztürk, Duzgün.Gökhan, Ismali Ögeki açlık grevinin sona ermesi koyik, Önder Özdemir, Zekanye Ozdınç, özcan Demir, Kenm Yalçıntepe, Yusuf Çimen, Atilla Hürmeydan. Orhan Özenç, Kenan Ozcan. Ahmet Dumlu nusunda kendisine bilgi gelmedive Ercan Tan. Tutuklananlardan Kadrıye Soydemınn ise Bayrampaşa Özel Tip Cezaevi'ne konulduğu bildirildi ğini; Amasya, Çanakkalc. Ceyhan ve Diyarbakır cezaevlerinde ise eylemin sürdüğünü bildirdi. vi yapan 70 kişiyi desteklemek açıklamada, 1 Ağustos Genelge lık grevini sürdürdüğü belirtildi. Bilgiç, Halil Kınk ve lsmail Tortnsan Hakları Derneği İstanbul amaayla çoğunluğunu Ege ve Do si'ni Uşak Milletvekili olan Ada Açıklamada kabul edilen istekler ker yattıkları devlet hastanesinde tedaviyi kabul etmemekte direniŞubesi'nin düzenlediği "Yaşama kuz Eylül Üniversitesi öğrencile let Bakanı Mehmet Topaç'a gön şöyle sıralandı: yor. Hakkına Saygı" mitingi öncesin rinin oluşturduğu 200 kişilik bir dereceklerini bıldirdiler. "Havalandırmaya biitun blokde 36 kişinin izinsiz bildiri dağıt gnıbun başlattığı açlık grevi de süEr^ani llçe cezaevinde diğer lar gün boyunca çıkacak, kitap maktan gözaltına alındığı bildiril riiyor. Açlık grevine katılanlar Mimarmühendislerin dergi habf rleşmc üzerinde sınırla cezaevlerindeki grevleri destekledi. Kadıköy'de 20, Mecidiyeköy dün sabah tnsan Hakları Derne açlık grevi ma olmayacak, ziyarel süresi bir mek amaayla baslatılan açlık grede 2, Çemberlitaş'ta 4, Beşiktaş ği'ne giderek destek istediler. Bu "Açlık grevini siyasi tutsakla saat olacak. Avukat ziyaretleri vi sekizinci gunüne girerken katıta ise 10 kişinin alındığı belirtil ziyaret sırasında derneğe gelen nn seslerini duvariann ötesine ta özel odada, masa başında yapıla lanların sayısı sekiz kişinin daha di. Çemberlitaş'ta gözaltına alınan SHP 11 örgütü'nden 3 kişilik bir şıyan TAYAD'da sürdürecekleri cak; dava ortaklan bir arada ka katılımıyla 17'ye ytikseldi. 10 kişi arasında avukat Kemal Ke heyet "Açlık grevi yapanlara ni" bildiren mimar ve muhendis lacak. Blok içi koğuş kapıları saG a z i a n t e p Özel Tip CezaeSHP'ye gelmemelerini söyleyin" leşoğlo da bulunuyar. önerisinde bulundular. ÎHD Sek ler yaptıkları açıklamada, "Tür bah sayımından TV kapanışına \i'nde açlık grevinde ağırlaşarak k o n y a Üç gün örice SHP il kiye cezaevlerinde yaşananlar, in kadar açık bulunacak, muzik alet mide kanaması tarusıyla hastaneye binasını işgal ederek, cezaevlerin reteri Mustafa Ufacık ise açlık sanhk onuru taşıyan berkesin kar leri cezaevi idaresi denetiminde kaldırılan Mostafa Singeç tedaviyi deki açlık grevlerini desteklemek gTevine katılanlan kendilerinin şı çıkmak zorunda olduğu bir bir yerde tutulacak bu şekilde tu kabul etmedi. ve cezaevlerindeki uygulamalan SHP'ye göndermediklerini, eyle noktaya gelmiştir" dediler. tuklulann kullanımına sunulacak. O v haa özel Tip Cezaevi'nde protesto için açlık grevine giden mi desteklediklerini açıkladı. AçDi>etli hastalara ozel yiyecek ge 150 tutuklu ve hukumlunün açlık lık grevine katılanlar ise Cezaevlerinde durum 16 kişiden 12'si tutuklandı. Tulecek ve idarede bulunan lahta grevleri 24. gününü doldurdu. tuklananlardan 10'unun öğrenci "SHP'nin Erzmnm, Konya gibi tstanbnl: Bayrampaşa Özel masalar bloklara dağıtılacak. Bu Mustafa Karasu, Zeynel Orduzu örgiitlerinin açlık grevini destekolduğu bildirildi. lediklerini anımsatmak isteriz. Biz Tip Cezaevi'nde 300 tutuklunun arada Vali Yardımcısı Necati De ve tzzet Baykal'ın sağlık durumSHP il yönetiminin başvurusu SHP'den hukuksal destek istiyo 23 gündür sürdürdüğü açlık gre velioglu da "açlık grevinin sona ları ciddiyetini koruyor. vinin sona erdiği bildirildi. TA ermesi mumkun araa bana lıenüz üzerine, parti binasına girerek rnz" diye konuştular. D i y a r b a k ı r 166 tutuklu ve YAD tarafından dün akşam ya hiçbk bilgi gelmedi" dedi. grevcileri çıkarmak isteyen guvenhükümlünün açlık grevi 1. günüL'şak Açlık grevlerini destek pılan açıklamaya göre tutuklular lik görevlilerine karşı gelen ve gösAdana E Tipi Cezaevi'nde 28 ne girerken eylemlerini ölüm oruteri yapan 16 kişi, Suçüstü Mah lemek amacıyla 4 kişi açlık grevi cezaevi yönetimiyle üç gün süren ne başladı. Hüseyin Coşkun, Ha göruşmelen sırasında bazı istek tutuklu ve hükümlünün açlık gre cuna dönüştürenlerin sayısı da kemesi'ne sevk edüdi. Mahkemc, 12 kişi hakkında, san Ateş, Şerafettin Can, Soydan lerinin kabul edilmesi sonucu ey vi 25. günune girdi. Mahmut Em 24'e yükseldi. E>eviet hast<inesine "Zabıtaya Mukavemet ve Top Yalçın adlı kişiler açlık grevine lemlerine son verdiler. Ancak tu gili. Yaşar Yaşar, Hacı Ali Bolat, kaldırılan M. Ali Çaplık ve Fuat lantı ve Gösteri Yüriivüşü Kanu başladıkları işyeıinde yaptıkları tuklulardan dördunün halen ac Salih Burcu, Abuzer Aslan, Rıza Deger'in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. nu'na muhalefet suçundan" tuG a z i a n t r p özel Tip Cezaetuklama kararı verdi. vi'nde 20 gündür açlık grevi yaD i y a r b a k ı r SHP il binasınpan 196 sol siyasi tutuklu ve hüda açlık grevi yapan 211 tutuklu kümlüden 51 'i dün akşam eylemve hükümlü yakımnın eylemi 29. lerini bıraktı. Greve katılanlara iki gününe girdi. Silvan SHP llçe ay mektup yasağı verildiği bildiBaşkam M. Zeki Budak, yonetim rilirken, bir tutuklunun da ağırkurulu uyeleri Hiisnü Türk, Nulaşarak. hastaneye kaldırıldığı öğrettin Yaşar ve Ismail Yalındal ile renildi. TekGıda lş Sendikası Silvan Şu\ a x i l l i E Tipi Cezaevi'nde 23 be Başkanı Mecit Amaç ve 19 üye kasitnda başlayan açlık grevi südün parti binasındaki açlık greviru\or. Hükümlüler 1 Ağustos Gene katıldı. nelgesi'nin kaldınlmasının yanı sıTureell tnsan Hakları Dernera cezaevine yeni taşınmanın geği Şube Başkanı Ali Özler, yönetirdiği sorunlann da cözümünü istim kurulu üyesi Hasan Demir, tiyorlar. Açlık grevine 40 hükümeski CHP Belediye Başkanı SiiJeylü katılıyor. man Kırmızıtaş ile yedi kişinin dernek binasındaki açlık grevi beBaca Kapalı Cezaevi'nde 4 tuşinci gününü doldurdu. tuklunun başlattığı açlık grevi de Ergani SHP llçe Başkanı Ma16. gunu dolduıdu. Tutuklular cit Gune> Diyarbakır SHP il bitek tek hücrelere konuldular. Bu nasında açlık grevinde bulunan arada önceki gün tutuklanarak tutuklu ve hükümlü yakınlannı ziBuca Cezaevi'ne konulan 26 tuyaret etti. Güney burada yaptığı tuklu yakını da açlık grevine başaçıklamada, "Insanca yaşama Istanbul'da dun de bir banka şubesine bomba atıldı. Fındıklı'dakı Akbank ladı.. hakkını alma yetkisi hiç kimseye Genel Müdurlüğü'nün altında bulunan merkez şubesine konan patlayıcı madde Kahramanıaaraş E Tipi verilmemiştir. Buraıicadeleyivesaat 20 30 sıralannda büyük bir gürültüyle patladt, banka şubesinin yan tarafındakı pencereye konulduğu sanılan Cezaevi'nde idaına mahkum 4 renleri destekliyoraz" dedi. bombanın etkısiyle camlar kırıldı, alçı tavanda yer yer çökmeler oldu. Patlayıcımn çok güclu ses bombası olduğu PKK'lının açlık grevi 12. gününü Nazilli \e Buca'da açlık gre belirtildi. Banka görevlilerı patlama sırasında içerde olduklarını ancak şüpheli hiçbır şey görmedıklennı söyledıler doldurdu. Alternatif politikalar1 Bolu'da yapılan "Türkiye Için Alternatif Politikalar" konulu Taksim toplantüarında, uzun yıüar valilik, belediye başkanlığı, bakanlık yapmış devlet adamlarından Necdet Uğur, kamu yönetimi ile ilgili yeni alternatif politikalar öneren bir bildiri sundu. Uğur'un bildirisini yayımhyoruz. NECDET UGUR 1950'lerde topiam 1.5 milyon olan öğrenci sayısı 12 milyonu geçmek üzeredir. Butun bunlar 1950*1» Türkiyesi ile 1980'ler Türkiyesi arasındaki yapısal farkı gösteriyor. 1980'ler Türkiyesi sanki ayrı bir ülke. Bir ülkede böylesine köklu değişimler başlayınca, o ulkenin siyasal yaşamını, ekonomik ilişkilerini, kamu yönetimini, eğitimini değişen koşullara göre yeniden düzenlemek kaçınılmaz oluyor. Oysa 19231950 arası dönemde oluşan yasal çatı, yönetim anJayışı, eğitim düzeni, iş ilişkileri hâlâ büyük ölçüde geçerlidir. Bu nedenledir ki yeni insanlarımız sanayi toplumunun koşullanna, yeni kentlilerimiz kent yaşamının gereklerine uyum sağlayamamışlardır. Bu nedenledir ki yarı sanayileşmişlik, yarı kentleşmişlik aşamasında kalmışızdır. Bunalımların gerçek nedenini bu yarım kalmışlıklarda aramalıyız. Toplumumuz ikinci büyük dönuşümunu demokratik sürece geçerken yasamıştır. Yasalanmız. yönetim ve egitim düzenimiz yukarıdan aşağıjn işleyen koyu merkezci totaliter bir sistemi yiiriıtmek için oluştunılmuflardı. Bunlan degistirmek geregi duvmadan demokrasimizi işletmek istedik. Sonunda topluma kök salmamış, yalnız yukanda, merkezde işleyen, kendimize özgü bir demokrasi kurduk... Dört beş yılda bir sandık başına gidip temsilcilerimizi seçiyor ve sonra tribünlere çekilerek onlan seyrttmeye başlıyoruz. Oysa demokrasi halkın, en alt birimden baslayarak parlamentoya kadar her aşamada yönetime katılmasıyla gerçekleşen, yaşama geçtiği oranda süreklilik kazanan bir yönetim biçimidir. Bizdeki gibi yaşanmadan seyredilen demokrasi uzun ömürlu olamıyor, sık sık kesintiye uğruyor. Üstelik her kesinti bin bir çile ve emekle oluşturulmuş birikimleri de alıp götürüyor. Böylesine gelgitler arasında sıkışan toplum, dönüşüm günlerinin üstesinden gelecek gücu kendisiiıde bulamıyor ve bunalımlar dönemi başlıyor. Istanbul'da 15 tutuklama " Yaklaşık on yıldır yoğun bir bunalım içinde yasıyoruz. Önceleri sokakta anarşi olarak gorunen bu bunalım, sonraları ekonomide anarşi olarak ortaya çıktı. Işin umut kırıcı yanı, bu süre içinde denenen çözüm önerilerinden soııuç alınamaması. Akla şu sorular geliyor: Bu çözüm önerilerinin hepsi de mi yanlıştı? Aralarında doğru olanlar hiç yok muydu? Vardıysa onlardan niçin sonuç alınamadı? Doğru çözümlerden tam uygulanmadıkları için sonuç alınamadıysa niçin tam olarak uygulanmadılar ya da uygulanamadılar? Bu sorulara yanıt ararken olaya değışik açılardan bakınca, acaba bunalımın görünen nedenlerinin arkasında ilk bakışta görunmeyen başka nedenler mi var, diye düşünmeye başlıyorsunuz. Ö zaman ilk gözünüze çarpan yapısal bozukluklar oluyor. Alınan nice karar uygulama sırasında ya tanınmaz hale geliyor ya da beklenen sonucu vermiyor. Her yeni olayda yalnız kamu kuruluşlarının değil, iş ve meslek kuruluşlarının da büyük ölçüde işlevlerini yıtirmiş oldukları ortaya çıkıyor. Bakanlıkların merkez kadroları ve illerdeki temsilcilikleri, yargı organları, guvenlik kuruluşlan, I Kent ve insan Kentlerde yaşayan insanlanmızın sayısı bizde yeni yeni topiam nüfusumuzun yüzde 50'sini geçmeye j başlamıştır. Oysa öteki ülkeler tam bir kehtleşme yolundalar. eğitim kurumları vb giderek her geçen gün yasaların ya da toplumun kendilerinden bekledikleri hizmetleri yapamaz duruma geliyorlar. Kimi yasalann tamamı, kiminin bir bölurau uygulanmaz olmuşlar. Artık kanıksamışız, umursamıyoruz. Herkes kendine göre bir yol buluyor. Kimileri sorunlanıu kendi kapalı dünyalannda geleneklerine, törelere dayanarak çözmeye çalışıyortar. Kimileri kaba kuvvete dayanarak, çıkarlan doğrultusunda, kendilerine özgü bir zor dunyası kunıyorlar. Kimileri de çaresızlik içinde katlanıyorlar, ama tedirginler, öfkeliler, tepki içindeler. Yapısal bozukluklann nedenini arastırdığınuzda karşımıza Türkivc'nin gecirmekte olduğu üç büyuk dönüşüme uyum sağlayamamış olması çıkıyor. Bunlar sanayi toplumuna, demokratik topluma, bilgi toplumuna dönüşüm sorunlandır. Hızîı nufus artışı, kentleşme ve sanayileşme 195O'li yıllardan baslayarak toplumumuzun üretim ilişkilerini, yasam biçimlerini, dünya görüşlerini etkilemeye başlamıştır. Bu nedenle 1950'li yıllardan bugünlere kadar Türkiye'de hızlı bir değişim yaşanmıştır: Nüfusumuz 1950*10x16 yaklaşık 21 milyondu, 1988'lerde yaklaşık 54 milyon olmuştur. Bu gündemimize 33 milyon yeni insan girmiş demektir. 1950'lerde yaklaşık 4.5 milyon insanımız kentlerde yaşıyordu. 1988'lerde yaklaşık 30 milyon insanımız kentlerde yaşamaya başlamışlardır. Bu 25 milyon yeni insanırruzın sahneye çıkmış olması demektir. 33 milyon yeni insanımıza ya da 25 milyon yeni kentlilerimize, aileleriyle birhkte yıllardır Avrupa'da yaşamakta olan 2.5 milyon gurbetçimizi de katımz. 1950'lerde tumü 24.5 milyon hektar olan tarıma elverişli topraklanmızın ancak 14.5 milyon hektarı işlenebilirken, artık tamamı işlenir olmuştur. Traktörlerin sayısı 1950'lerde 16 bin dolaylarından 1988'lerde yanm milyona çıkmak üzeredir. 1950'lerde koylerde elektrik oiması olağanüstu bir olaydı. 1988'lerde artık köylerin hemen hemen hepsine elektrik gelmek üzeredir. 1950'lerde 24 bin km. olan karayollanmız 1990'larda yarım milyon km'ye yaklaşacaktır. Bilgi toplumuna dönüşüm sorunu Biz, düşe kalka, bu iki dönüşüme uyum sağlamaya çalışırken ileri ülkelerde yeni bir gelişme başladı. Sanayi devriminden bilgi devrimine sıçramak istiyorlar. Bu nedenle de ekonomilerinde, üretim biçimlerinde, çalışma yöntemlerinde ve yasal duzenlerinde, kamu yönetimlerinde, eğitimlerinin içeriğinde koklü değişimler yapıyorlar. İkinci kez geri kalmışlar arasına girmek istemiyorsak, bu yeni oluşumu biz de ciddiye almak zorundayız. Karşılaştığımız sorunu yine sayılann diliyle açıklayalım: Kentlerde yaşayan insanlanmızın sayısı bizde yeni yeni topiam nüfusumuzun yüzde 50'sini geçmeye başlamıştır. Oysa öteki ülkeler tam bir kentleşme yolundalar. Örneğin, nüfuslarının Yunanistan'da yüzde 65'i, İspanya'da >ıızde 77'si, Almanya'da yüzde 86'sı kentlerde yaşamaktadır. Biz insanlanmızın sağlığı için yılda kişi başına ancak 6 dolar harcıyoruz. Yunanistan 160 dolar, Japonya 393 dolar, Almanya 635 dolar harcıyor. Biz yaslılık, işsizlik, hastalık vb. sosyal guvenlik harcamalarına bütçemizin ancak yüzde 5'ini ayınrken, Yunanistan yuzde 31'ini, ttalya yuzde 33'unü, Almanya yuzde 49'unu ayırıyor. Biz eğitime GSMH'mn yüzde 2.9'unu harcıyoruz. Oysa Portekiz yuzde 4.7'ini, Yugoslavya yüzde 4.4'unu, Suriye yuzde 6'sını, Bulgaristan yuzde 6.7'sini harcıyor. 1988'ler Turkiyesini 1950'ler Türkiyesi ile karşılaştınrken bize çok etkileyici görünen değişimimiz, bizden ileri toplumların bugünkü durumları karşısında ne kadar yetersiz kalıyor. Türkiye bir >andan yan kentlilik, yan sana\ileşmişlik, yan demokratlıklarını aşıp, sanayi devrimini tamaralamak, bir yandan da bilgi devrimine sıçramak zorundadır. Hem kendi içindeki hem dış dünya ile kendisi arasındaki bu arada kalmışlıklar Türkiye'de bunalım uretiyon SOSYETEDE KOKAIN PANKI Nuri Alço'nun itiraflarıyla gün ışığına çıkan kokain trafiği. Kimler içiyor? Kimler satıyor Nokta bu "beyaz" dünyaya girdi. • Nuri Alço: "Turan Çevik'e 150, Yaşar Aktürk'e 200, Adnan Sapmaz'a 50 gram kokain sattım." • Kokain trafiğinin babası Hacı Çapan'ı, yeğeni anlatıyor: "Bizim ailede uyuşturucu işi vapan olabilir." • Kolejli içicisatıcı bir işadamı: "Kokaini çektikçe vücut diriliyor. Yeter ki mal olsun." • Dr.Aktuna: "Tedavi olmak isteyen bize gelsin. Adını açıklamayacağız." ^"Neredeyse suçu bize yıkacaklar". N o k t a , iki yıl önce esrarengiz şekilde öldürülen Küçük Hikmet'in ailesiyle konuştu. ) Nokta, Devlet Denetleme Kurulu'nun hayali fındık ihracatıyla ilgili raporunu açıklıyor: Suçlanan firmaların ve borçlarının tam listesi. Lokman Kondakçı: "Vurgun vurup kaçtılar." ^Hale'ye özel Banko. N o k t a sordu, Özveren yönetti, Hale yanıtladı. \ ANAP'ta 227 idamlıâı asalım mı, asmayalım mı tartışması. A. Pehlivanlı: "Bize cellat diyenier var." BELGELERLE AÇIKLIYORUZ: NOKTA OLAYININ IÇ YUZU Beşinci yılında Türkiye'nin en etkili haftalık haber dergisinin tüm öyküsü • İnsanhaklarından politikaya, sağlıktan marjinallere, olay yaratan özel haberlerden cinselliğe... N o k t a kapaklarında Türkiye'nin 5 yılı • Kaderi N o k t a ile değişenler: İşkenceci polis, Bülent Ersoy, Adnan Hoca, Conolar ve diğerleri • Yazı işleriyle, teknik servisiyle bir derginin mutfağı • Ünlülerin değerlendirmeleri • Ve beş yılın unutulmaz gafları BUGUN CIKTI İtRECEK "Parayı pencereden sokağa atmak" Bırakın bu yarışı başkası kazansın! Siz pencerelerinize Isıca m takın. Yakıta daha az ödeyin... daha çok ıstnın. Kış geliyor... yarışı başlıyor!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle