23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Estonya'da "hükümranlık", Litvanya'da "daha fazla özerklik" kararlarından sonra Sovyet Yasama Komisyonu, yeni Halk Meclisi'nin üye ülkelerde denetimini azaltacak bir öneri getirdi. Azerbaycan'da Azeriler ile Ermeniler arasmda çatışma çıktı. Sahıbi. Cumhuriyet Maibaacıfık ve Gaz«ecılıi Türk Anonım Şirkeıı adına NMUT N«di • Genel Yayin MUdürfl: H u u Omat, Müessese Mitdunl: Eauac Upklıgil, Yazı Ijlerı MUdtlrü: Okıy G o m d n . • Haber Merkczı Müdüru Vlkm B«ytr. Sayfa Duzenı YOnetmem: Ali ACM, # Temsıkıler ANKARA Vıtcm Do*ın, İZMİR: Hikmc) Çrtinluyı. ADAN* Otal Başlaagıç tsıanbul Haberleri Eriua Akyıtdu, Dış Haberler Ergan Balcı, Ekonomı OagH Tdriın, Külııir Cctal L'sirr. Spor Danışmanı AMnlkMİir VnrebnM, Düzellme Refik Darb**, BıhmEğılım. Şahiı Alpay, IşSendıka. Şaluu KeteKİ, Yurl Haberlcrı Ncctiel Dotan, Dızı Yazılar K m a Çalışku, # Koordınalör Ahmet korafaaa. • MaJı Işkrr: Erol Eriıat, # Muhasebe Bajeat Y»wr • BuıçePlanlama. Scvgj An» # Rcklam Ayjt Tona. Ek Yayinlar Hnlyı AkyoJ # Idarr Hmstrm G«rtt, Işleıme. Omttr Çriik, Bılgılşlem Nail Inal. n v* Yayan Cumhunyn MatbuaJık ve Guelecıltk TA Ş Tttrk Ocafı Cıd N/41 Ca4alo|hı M334 l,ı PK 24*liUnbul Tel 512 Oî 05 (20 haı). Telt» 2224* F u (I) 526 60 72 0 Burolar Aakum: Zıya Gokalp Blv InkıUpS So 19'4. Trl 13Î II 4147. Teta 42344 F u (4) U3 II 4IM28 • hmir. H Zıy. Blv 1)52 S2'3. W 13 12 30 Tttex 52359 F u (51) 13 12 30 • : Inonu C«d 119 S No 1 Kaı 1. Ttl 1I455OII9731. Ttl« 62155. F u (71)32J05« TAKVtM: 23 KASIM 1988 Imsak: 5.23 Günes: 6.53 öğle: 11.55 Ikindi: 14.25 Akşam: 16.47 Yatsı: 18.12 MoskovaVlaıı Baltıka ılıııılı bakış mngrad Sovyet Yasama Komisyonu, merkezi hükümetin cumhuriyetler üzerindeki yetkisini arttıran tasanyı yumuşattı Portekiz heyeti bugün geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TürkA T Karma Pariamentosu Komisyonu 'nun yeniden kurulmasıyla TBMM ile Avrupa Pariamentosu ilişkilerinin canlanması beklenirken, Avrupa Pariamentosu Başkan Yardımcısı Portekiz milletvekili Rui Amiral'in, beraberinde Portekizli milletvekilleri Carlos Pimenta ve Manuel Pereira ile bugün Türkiye'ye geleceği bildirildi. A T'nin yasama organı konumundaki A vrupa Pariamentosu 'nun liberal grubu, milletvekillerinin Ankara'da yapacaklan kapsamlı görüsmeler sırasında, Türkiye'nin A T'ye tam üyelik basyurusu konusunda çeşitli incelemelerde ve gö'rüş alışverişinde bulunacaklan belirtildi. A teşle oynamayın Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, her halde 'Sovyet imparatorluğu'nun dağılması tehlikesiyle uğraşmak zorunda kalan ilk Kremlin yetkilisi değildir. Bağımsız bazı ülkelerin Sovyet etkisine sokulması veya doğrudan ilhak edilmesınin etkileri hâlâ surüyor. Özelde, Baltık cumhuriyetleri huzursuzdur. Göreceli olarak daha gelişmiş yerler olan Estonya, Letonya ve Litvanya, Gorbaçov reformlarını milliyetçi taleplerini dile getirmek için kullanıyorlar. Baltık cumnuriyetlerinde ve Sovyetler Birliği'nin diğer yerlerinde en çok arzulanan reform da daha fazla özerkiiktir. Sovyetler Birliği'nde reformların önündeki en büyük güçlük şurada yatıyor: Bir komünist ülkede eğer reformdan söz ediliyorsa, bu merkezi gucü azaltmak ve bölgesel ya da kişisel açılmayı sağlamak amacıyla kilitleri açmak anlamına gelmelidir. Amerikalılar için bu olay, 30 yıldan daha eski bir gecmişi olan Macaristan deneyini anımsatır bir özellik taşıyor. ABD'nin açmazj şudur: Doğu Avrupa ülkelerinin bağımsızlık ve özgürlük özlemlerini desteklemek bir noktadan sonra Sovyetler'in misitlemesine yol acabilir. Böyle bir durumda da VVashington bu ülkelere yardım edemez. Bu nedenle ABD, Dogu Avrupa ülkelerindeki özgürlük isteklerini nereye kadar destekleyeceğini iyi hesap etmelidir. Gorbaçov ve Batı, ateşle oynamamalıdırlar. (1920 Kasııru ren Litvanya Pariamentosu ise halkın sert elestirilerine hedef oluyor.Geçenhafta başkentVUnins'ta yaklasık 10 bin kişinin katıldığı protesto gösterisinde Litvanya Pariamentosu, Estonya'yi arkadan vurmalda suçlanmıştı. Vilnins'ta önceki gün de parlainentoyu protesto etmek için 10 dakikalık "sembolik grev" uygulandı. Reuters'e bilgi veren Ermenistan Haber Ajansı'nın bir (Armenpress) muhabiri, Nahicevan ve Kirovabad'da çatışmalar çıktığı ve yaralananlar olduğu yolunda haber aldıklannı da kaydetti. Baku'den ise, çatışmalar hakkında bir haber gelmedi. Ancak, Azerbaycan Haber Ajansı'nın bir sözcüsü, beş gündür, yüzbinlerce Azerinin, Bakü'de protesto gösterileri yapmakta olduğunu bildirdi. Sözcü, Azeriler'in, Özerk Kabarağ bölgesinde, Ermeniler'in yapacaklan bir inşaat projesini protesto ettiklerini kaydetti. DlŞBASIN POLONYA SSCB Baltık cumhuriyetleri ESTONYA Nüfus: 1.530.000 (1985) Başkent: Tallin ; Yüzölçiimü: 45.100 km LETONYA (LATVİYA) Niifus: 2.604.000 (1985) Başkent: Riga 1 Yüzölçümü: 63.700 km LİTVANYA Nüfus 3.570.000 (1985) Baskenl: Vilnius 1 Yüzölçümii:65.200 km diğer cumhuriyetlere oranla daha sert bir tutum içinde görünüyor. Bu konuda Moskova ile Estonya arasında henüz bir anlaşma sağlanamamış durumda. Nitekim, anayasa değişikliği önerilerinin yumuşatılmasını tavsiye eden Yasama Konseyi, aynı kararında Estonya'nın hükümranlık ilan etmesini kınamaktan da geri kalmadı. Yasama Konseyi, Estonya Parlamentosu'nun kararının 1977 tarihli Sovyet Anayasası'na aykırı olduğunu belirtti. Estonya örneğini izlemekten kaçınan ve daha esnek bir tutuma gi Dtş Haberler Servisı Moskova, Baltık cumhuriyetlerinden esen "özerklik" rüzgârına karşı daha esnek bir tutuma girdi. Genel Sekreter ve Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un Sovyet Anayasası'nda yapılacak değişikliklere ilişkin önerilerini inceleyen "Yasama Komisyonu", kurulması öngörülen yeni "Halk Medisi"nin yetkılerinin kısılmasını tavsiye etti. Yasama Konseyi, böylece anayasa değişikliklerinin merkezi yönetimin yetkilerini arttıracağını öne sürerek, bunlara karşı çıkan Baltık cumhuriyetlerine taviz vermiş oluyor. Bu arada Letonya (Latviya) Pariamentosu dünkü toplantısında Moskova ile kendi savunduğu fikirler arasında bir "orta yol" izleyerek, cumhuriyet anayasasında daha fazla özerklik yönunde defişiklik yapılması konusunu görüşmedi. tstonya, Letonya (Latviya) ve Litvanya cumhuriyetleri anayasada değişiklik önerilerine, cumhu Hormonlu et savaşı BRÜKSEL (AA) Avrupa Topluluğu'nun (A T), gelecek yılbaşmdan itibaren ABD'den yapılacak hormonlu et ithalini yasaklama kararı, iki taraf arasında sürtüşmelere yol açıyor. AT ile ABD'nin ticaret görüşmectleri, konu üzerinde geçen hafta sonu Bhiksel'de yaptıklan toplantıda da görüşbirliğine varamadılar. ABD'de Beyaz Saray Ticaret Temsilcisi Clayton Yeutter yaptığı açtklamada, "AT'nin hormon yasağını kaldırma yolunda henüz bir işarete rastlayamadık" şeklinde konuştu. ABD tarafı, AT'nin uygulamasıyla ABD'li çiftçilerin yılda 150 milyon dolar zarara uğrayacaklannı belirterek, "misilleme yapılabileceği" konusunda da uyarıda bulundu. Estonyanın başkenti Tallin'de meclis, tarihi hükümranlık kararını alırken, kılisede destek içın toplanan Estonyalılar. riyetlerin yetkilerinin azalacağı ve tum takınarak hükümranlık ilamerkezi yönetimin gücünün arta nından kaçmmış, ancak anayasa cağı gerekçesi ile şiddetle karşı çı değişikliği önerilerinden bazılanna karşı olduğunu açıklamıştı. kıyorlardı. Anayasa değişikliği önerileri 29 Geçen hafta Estonya Cumhuriyeti Pariamentosu, aldığı kararla, kasımda Yüksek Sovyet'te (Sovyet anayasa değişikliklerine karşı ol Pariamentosu) görüşülerek oya duğunu açıklamış ve "hükümran sunulacak. lık" ilan etmişti. Parlamentonun Esnek bir üslup karanna göre Sovyet yasaları bundan böyle, ancak Estonya ParlaSovyet Komünist Partisi orgamentosu'nca onayiandıktan son nı Pravda'nın haberine göre, Yara cumhuriyette uygulanacaktı. sama Komisyonu, ayrıca anayasa Estonya Parlamentosu'ndan bir değişikliği önerilerinde kullanılan gun sonra toplanan Litvanya Par Iisanı da yumuşattı. iamentosu ise daha esnek bir tuÖrneğin, Ulusal Konsey'in Sovyetler Bırliği'nin yapısı konusunda karar verme yetkisine ilişkin tümce "daha esnek bir üslupla" tekrar kaleme alındı. AP'nin haberine göre Pravda, Yasama Komisyonu'nun tavsiye ettiği değişikliklerin, cumhuriyetler in hukümran haklarırun genişletilmesi amacına yönelik olduğunu bildirdi. Ancak bu hukümran haklann kapsamının ne olacağı Baltık cumhuriyetleri ile Moskova arasında ateşli tartışma konusu olmaya devam ediyor. Özellikle Estonya bu konuda Azerbaycan'da çatışma Öte yandan Azerbaycan'da da başkent Bakü ile diğer bazı kentlerde Azeriler ile Ermeniler arasında çatışmalar çıktığı öne sürüldü. Afrodisias'ta tarihi eser mafyasına darbe 19 kişinin gözaltına alınıp 9'unun tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonda sadece piyonlar yakalanmadı, mafya zincirinin tüm halkalan ortaya çıkarüdı. Operasyonda toplam 136 parça eser ele geçirildi. MUSTAFA BALBAY İZMİR Tarihi eser mafyasırun Denizli kanadına önemli bir darbe vuruldu. Afrodisias yakınlarındakj Ataeymir kasabasında yapılan kaçak kazı sonrasında gerçekleştirilen operasyon sonucu sadece kazıyı yapanlar değil, bu işin "tkarttiyle" uğrasanlar da yakalandı. Tutuklanan 9 kişiden birinin Burdur Müzesi'nden "koJeksiyonca" belgesi aldığı ortaya çıktı. En iyimser tahminle ancak dörtte birlik bir bölümü ortaya çıkanlmış bulunan Afrodisias antik kenti bölgesinde yapılan kaçak kazıda 136 parça eserin gün ışığına çıkanldığı öğrenildi. Kaçakçılardan alınan bu eserler Afrodisias Müzesi'ne verildi. Aydın tl Jandarma Aiay Komutanlığı, Karacasu Jandarma Bölük Komutanlığı ve müze yetkililerinin bir ihban değerlendirmesi sonucu ortaya çıkarttıklan kaçakçıhk olayında son bir ay içinde 19 kişi gözaltına alındı. Olayın bütün yönleriyle açığa çıkması için Izmir, Aydın, DenizJi, Burdur ve Kütahya'da çalışma yapıldı. Olayın gelişimi şöyle oldu: Ataeymir Köyü Bağyurdu mevkiinde bir anıtmezarda kazı yapan kaçakçılar ortaya çıkan eserleri bölgeye yakın baska bir yerde saklıyorlardı. Bu konuda bir ihbar alan jandarma, kaçakçılar, tarihi eserlerin bü bölümünü sakladıklan yerden alırken baskın düzenleyerek 10 kişiyi yakaladılar. Bulunan eserlerin en değerlisi olduğu sonradan saptanan bir altın madalyonun kasım ayı başında Tavas'ta Mehmet Tülek'e satıldığı öğrenildi. Jandarma tarafından gözaltına alınan Tülek, madalyonu Gölhisar'da Hüseyin Aksoy'a sattığmı açıkladı. Afrodisias Müze Müdttrü Semih TiUay ve bir jandarma ekibi Gölhisar'a giderek Hüseyin Aksoy'un evinde arama yaptı ve altın madalyon ortaya çıktı. Aksoy, iandarmaya koleksiyoncu belgesini gösterdi ve suçsuz olduğunu, bu altın madalyonu da Mehmet Tülek'in "hediye" olarak getirdiğini söyledi. Ancak Aksoy, Burdur Müzesi'nden aldığı koleksiyoncu belgesinde tarihi eserleri Gölhisar'a bağlı Uylupınar köyündeki evinde saklayacağını belirtiyordu. Oysa madalyon Gölhisar'daki evinde bulunmuştu. Jandarma, Aksoy'u "kimlerle temasa geçeceğini" saptamak uzere önce gözaltına almadı. Bu süre içinde Aksoy Burdur Müzesi'ne giderek "mazerel" bildirildi ve koleksiyoncu belgesinde gösterdiği adresi altın madalyonun bulunduğu yer olarak değiştirdi. Bu arada Aksoy'un Kütahyalı sarraf Mehmet Temizeller ile de ilişki içinde olduğu ortaya çıktı. Konuya yakın çevrelerce "koleksiyoncu kisvesi altında tarihi eser kaçakçılığı yaptığı" öne sürtilen Hüseyin Aksoy geçen cuma günü tutuklanarak cezaevine kondu. Mehmet Temizeller ile ilgili olarak da gıyabi tutuklama kararı çıkanldı. Olayla ilgisi göriilüp halen tutuklu bulunanların adlan şöyle: YeterDemirel, tsmail Altınöz, Osman Çelebioğlu, Mustafa Demirel, Veli Durmaz, Behçet Yetkin, Mehmet Tülek, Cemil Kalaycı, Hüseyin Aksoy. Operasyon ^uuucu, kaçak kazıda ortaya çıkanlan 136 parça eserin dökümü şöyle: Bir altın madalyon, bir kadın bustü, iki altın küpe, 43 gümüş ve bronz sikke, bir yüzük tası, cam koku şişeleri, damga ve mühürler, topraktan yapümış kandil ve kap. Eserlerin geç Roma, Hellenistik dönem ve Bizans dönemine ait olduğu belirtildi. 19 kişinin gözaltına alınıp 9'unun tutuklanmasıyla sonuçlanan son operasyonun birçok olayda olduğu gibi sadece piyonlann yakalanması değil, zincirin tüm halkalannın ortaya çıkarılmasıyla sonuçlanmasının mafyanın Denizli bölgesindeki kanadına önemh' bir darbe olduğu belirtiliyor. Bu arada koleksiyonculuk belgesinin ardına sığjnan kişilere karşı da uyanık olunması gerektiğini belirt tiler. Prof. Aksoy: BakanJıklar biliıııe kıılak vermiyor ANKARA (AA) Eczacıbaşı Cumhuriyet Dönemi 2. Tıp Ödülü sahibi Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgı'nı "bilime kulak vermemek"le suçladı. Prof. Dr. Aksoy, araştırmalarından örnekler verirken, 1960'lardan sonra ayakkabıcılar gibi "benzen" kullanılan meslek gruplarında ağır kan hastalıklan saptandığını bildirdi. 1974 yılında ilk kez, benzenin kesin olarak lösemi (kan kanseri) yaptığını ispatladığıra belirten Aksoy, "bunu ABD'nin çok ünlii bir kan mecmuasında yayımladım. Bu yazı, ülkemizde hiçbir akis yapmadıgı balde, dünyada buyük yankı nyandırdı" dedi. Benzen değerinin işyeri ortamında, milyonda 10 PPM'den (PerPartikül) fazla olması halinde kanser riski oluştuğunu kaydeden Aksoy, "Yayınım üzerine ABD Çalışma Bakanlığı, işyerlerindeki benzen degerini 10 PPM'den 1 PPM'edüşürdü" dedi. Aksoy, Türkiye'deki değerin hâlâ 2025 PPM olduğunu belirterek, " B u değer çagdışıdır. Avrupa iilkelerinde 5 ile 10 arasmda veya l'dir. Bizim de acilen düşürmemiz gerekir. Bu konuda sayısız yazılar yayımladık. Fakat bir türlu Çalışma Bakanlığı bu kararı almamışnr" şeklinde konuştu. Aksoy, şimdiye kadar Istanbul'da yalmz 60 lösemi vakası belirlediğini, diğer kanser türleriyle birlikte bu sayının 8082'ye yükseldiğini ifade etti. Aksoy, Istanbul'da yaptıklan son araştırmada, yapıştırıcılarda ve işyerlerindeki benzen değerlerinin, normalin çok üstünde çıktığını bildirdi. Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, daha sonra şöyle devam etti: "Batı ülkelerinde bilime kulak veriyorlar. Bizim Sağlık Bakanlığımız, birçok konuda uyanlara dahi önem vermiyor. Orak hücre anemisini saptadıktan sonra önlem alınması için, 1957'den beri, Sağlık Bakanlığı'na öneriler götürdük. Cevap vermedi, hiçbir şey yapmadı, pratiğe geçmiş uygulamada bulunmadı. Buna karşın, aynı öneriyi Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeli'ne ilettik, söylediklerimizi orada uygulayarak birçok tıbbi facia>i önlediler." İsraiVde eşeğe gösaltı KUDÜS (AA) tsrail'de, Kudüs kentinin doğu kesimindeki Silvan bölgesinde bulunan polis karakolunda bir eşek dünden bu yana gözaltında tutuluyor. Bölgedeki AFP muhabirinin bildirdiğine göre Zeytin Dağı'nda eşeğiyle giderken bilinmeyen bir nedenle yere düşen ve bunun üzerine sinirlenerek eşeğini dövmeye başlayan bir Arap gencine Israil askerleri müdahale etti. Kızgın eşek ise tsrail askerlerini çiftelemeye ve ısırmaya başladı ve bir süre sonra da iki tsrail askerini "safdışı" etti. Diğer askerler tarafından daha sonra sakinleştirilen mücadeleci eşek, yakmdaki bir karakola götürülerek gözaltına alındı. Uzay mekiği 'pahak hata'mı? Dış Haberler Servisi SSCB'de uzay programımn yöneticiliğinden bir süre önce istifa eden Roald Sagdeev, ülkesinde ve ABD'de yürütülen "uzay mekiği" çalışmalarının "pahalı bir hata" olduğunu savundu. Bu programlarm, gelecekte çok az bilimsel yararı olduğunun görüleceğini belirtti. g b e r hız kazanan ve dışa açılan kültürel faaliyetlere bir yenisi daha eklendi: Fotoğraf. Paris'te açıian bir sergide ilk kez resmi haber ajansları TASS veya APN kaynaklı olmayan Sovyet fotoğraflan yer aldı. SSCB'de Baltık ülkeleri Estonya, Litn o s t l a bera vanya, Letonya dışında fotoğraf, bir sanat olarak henüz kabul görmuyor. Paris'te "Biraz Gülumseyin Lütfen" başlıklı sergide Sovyet insanının son 20 yıllık gündelik hayaöndan kesitler sunuluyor. Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesinin haberine göre, Pavel Krivtsov'un "Afganistan'da Yaralanan Askerler" adını taşıyan bu fotoğrafı da 1987 yılında çekilmis. Zehirli atıklara ıduslararası denetim AT çevre sorumlusu ClintonDavis, zehirli atıklar sorununun yerel değil, uluslararası önemde bir sorun olduğunu vurgulayarak, "Ancak 'bazı' AT ülkeleri çevre konusundaki AT hükümlerini uygulamıyor. Onları Avrupa Adalet Divanı'na vermek istemiyoruz" şeklinde konuştu. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Avrupa Komisyonu'nda çevre, nukleer güvenlik ve ulaşım konularından sorumlu olan Stanley Clinton Davis, zehirli atıkların, gizlice denizlere atılarak elden çıkartılmasının hem yasadışı, hem de ahlak dışı bir eylem olduğunu söyledi, "Bu, sadece yerel önemi olan bir konu değil, uluslararası önemi olan bir konudur. Uluslararası bir toplantı yapılması yönünde Birieşmiş Milleller Çevre Programı'ndaki eğilim de güçlenmektedir" dedi. Cumhuriyet'in, "Karadeniz'e, AT üyesi bir ülkeden kaynaklandığı söylenen zehirli atıklann gizlice alıldığı iddialanna karşı, AT üyesi olmayan Türkiye'nin ne gibi önJemler alabileceği" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Clinton Davis "AT dışında kalan ülkeleri ilgilendiren konularda. hükümetlerarası ikili yaklaşımlar gerekmektedir. AT tarafından ortaya konan hükümler. hükümetleri bağlar, AT üyesi olmayan ülkeler, ancak karşılıklı sözleşme imzalayabilirler. Sözleşmeler ise baglayıcı değildir" dedi. ClintonDavis, AT hükumlerinin, üye ulkeler tarafından kabul edilerek ulusal hukukla bağdaştınlması gerektiğini vurgulayarak "bazı ülkelerin, bu işlemi yapmayı geciktirdiğini" söyledi. hirli atıklarla nasıl baş edileceğine ilişkin olarak AT tarafından kabul edilmiş hükümler vardır. 1 Ocak 1987'den itibaren bu hükümlerin u>gulanması gerekiyordu. Bazı ülkeler bunları yürürlüge koymadılar" dedi. Sadece AT ülkelerinin, yılda 2 milyar ton atık ürettiğini, bunun büyük kısmının zehirli olduğunu söyleyen yetkili, "Bu atıklan kurtulmak fevkalade masraflıdır. Bir kısım sanayici, bunlan gölürüp 3. Dünya Ülkelerine bırakma egilimi içinde. Bazı ülkelerin de bunu kabul ettiğini görü>oruz. Oysa düzgün biçimde elden gecirilmeden zehirli atıklann atılıp gitmesi çevre bakımından fevkalade kötu sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle de bu konuda çok ciddi, kararlı ve uluslararası nitelikte denetim şarttır" şeklinde konuştu. Avrupa Komisyonu çevre sorumlusu Davis'ten çözüm önerisi Sarp Kapı'da türizm rüzgârı tstanbul Haber Servisi Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında önümüzdeki yıldan itibaren kara turizminin Sarp sınır kapısmdan hareketleneceği bildirildi. Dün Istanbul'da bir basın toplantısı yapan SSCB'nin ABD, Asya ve Türkiye turizm sorumlusu Anatoli P. Patrow, "Sarp kapısmdan iki ülke arasmdaki turiz/nin gelişmesi için gerekli tedbirleri planlıyoruz." dedi. "Bu konuda kimseyi Avrupa Adalet Divanı'na vermek istemiyoruz. Bu. son seçenektir. AT hukümlerine uyma konusunda 'bazı' hükümetler nezdinde çok çaba harcıyoruz ve onlan hukuku uygulamaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu. Çevre Sorumlusu ClintonDavis, "Ze Atina, 'Rodos' krlzini kilitledi Dün Bruksel'deyapılan NATO toplantısında Atina'nın son Ankara önerilerini de reddetmesiyle Rodos Adası'nın silahlandırılmışlık statusünden kaynaklanan bunahm çözümlenemedi. HADİ LLUENGİN BRÜKSEL "Da\os ruhuna" ve Ankara'nın son "uzlaşma uvertürune" rağmen, NATO bunyesinde Türkiye ile Yunanistan arasında hukum suren "Rodos krizinde" dun tam bir kilitlenme oldu. Taraflar, beklenildiği gibi, birbirlerinin 1988 1989 dönemi askeri harcamalarını kapsayan NATO altyapı bulçesi 39. dilimıne daha önce getırdikleri vetoyu kaldırmadılar. Dun Bruksel'de gerçekleşen NATO Konseyi sırabinda. Ankara temsilcisi Buyukelçı Tugay Özçeri, Türkiye'nin, Yunanistan'ın alt\apı bütçesinde yalnız Rodos projesine "çekince" getirdiğini hatırlatarak, Atina'nın da Türkiye konusundaki genel vetosunu geri almasını ve boylelikle hiç olmazsa, butun ittifak ülkeleriTurkıye ise aslında fazla askeri bir değeri ol nin altyapı butçesinden yararlanmasına imkân mayan, ancak Atina için hukuki bir sembol sağlanmasını istedi. taşıyan bu tür bir finansmanın, anlaşmalar uyarınca Ege'de silahtan anndırılmış adalar Bu Turk inisıyatifi, altyapı bulçelerinde yalarasında olması gereken Rodos'taki stalüko nız kısmı "çekinceler" kalması durumunda. değışiklığinin N AIO mrafından kabul edilme diğer reddedilmemiş projelerin butce komissi anlamına geleceğini bildirmiş ve Yunanis yonlarında onaylanabılme formulunün mevtan'ın sunduğu genel projede Rodos'a ilişkin cut olmasından kaynaklandı. Fakat Atina sozbolume "çekince" koymuştu. Batı komşumuz cusu, ilk "çekinceyi" Türkiye'nin koyduğunu ise buna misilleme olarak hiçbir gerekçe gos ve hukumetinin bunu "olumsuz bir siyasi jest" termeden, Türkiye'nin 39. dilim altyapı but olarak algıladığını bildirdi \e genel vetonun geri çekilmeyeceğini duyurdu. çesıni vetolamıştı. tiılındıği gıbı, iki taraf arasında mevcut vetolaşma surecı, Yunanistan'ın Rodos Adası'ndakı bir uçak sinyalızasyon vericisini (TACAN) kendi savunma harcamalarına dahil etmesı ve bunun finansmanının da NATO taratıııdan karşılanmasını istemeye başlamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle