18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 1988 * * • * CUMHURİYET/13 Plak içinde kokain Uyuşturucu kaçakçılığı yapmak amacıyta bugüne kadar sayısız yuntem deneyen insanoğlu bu kez de plaklardan yararlanma yoluna gitti. Londra'nın unlü Heathrovv havalimanında yakalanan büyük miktarda kokainin, 6'şar gramlık bölümler halinde uzunçalariann arasına yerleştirildiği ortaya çıkarıldı. (Fotoğraf: AP) DGM'de yargılanacak Yunanlılar Bacakoğlu 5. kez kazandı İstanbulHaberServisiGörme özürlu Hale Bacakoğlu, TV'de canlı olarak yapılan "Banko" yarışmasinda beşinci kez birinci olarak unvanını korudu. Bacakoğlu, 15 sorudan yalnızca Tiirk Halk Müziği ve dünya sinemasıyla ilgili soruları yanıtlayamadı ve2 milyon 584 binlira kazandı. BöyleceBacakoğlu'nunbugünekadarTRT'den kazandığıparatuıan 10 milyon lirayı gecti. Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Semra Özal da yarışmaya konuk olarak katıJarak soru yöneltti. Özal bu arada Bacakoğlu'na vakfm müşavirliği görevini önerdi, ayrıca üzerine konulduğu yazıları görme özürlülerin kullandığı alfabeye ceviren bir cihaan iki gün içinde kendisine verileceğini bildirdi. Bu arada kimliği belirlenemeyen bir kişi Kuruçeşme stüdyolanna bomba konulduğunu ihbaretti. An cakihbarasılsızçıktı. ATtNA (AA) Başbakan Andreas Papandreu, DGM'de perşembe günü tutuksuz olarak yargılanacak 4 Yunanlı ile Ugüi olarak önceki akşarn, Türkiye konusundan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kapsis ile görüştü. Papandreu'nun, söz konusu Yunanlıların ülkelerine dönüşlerinin sağlanması amacıyla yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldığı bildirildi. Yaklaşık 20 gündür Türkiyetfe bulunan 4 Yunanlının ülkelerine geri dönüşlerinin sağlanmasıyla ilgili çalışmalann koordinasyonunu üstlenen Kapsis, önceki gün Türkiye*nin Atina Büyükelçisi Nazmi Aluman ile de bir görüşme yaptı. Atina Haber Ajansı (ANA) göriişmenin, Kapsis'in daveti üzerine gerçekleştiğini be lirtti. ili maları bugun başlıyor. İ temsilcisii ve emeMi öğretmenler ile KKTC'den İl öğretmen temsilcileri bugün Ankara'ya gelecekler. Kutlamalar, MEGS Bakanı Hasan Celal Güzel'in TV'den yapacağı konuşmayla başlayacak. Ûgretmenler, yann Başöğretmen Ataturk Anıtı'na çelenk koyacaklar. Bakan Guzel başkanlığındaki heyet de Anıtkabir'i ziyaret edecek. Evren, il temsilcisi ve daveti öğretmenlerle bir yemek yiyecek. Fotografta, önceki gün Istanbul'da düzenlenen 'ajmhurryete Işık Veren ilk Öğretmenler İçin Onur Günu"ne katılan Guzel, emekli öğretmenlerle görulüyor. (Fotofiraf: AA) Öğretmenler günü ğ g şytet y Londra'da "Roger tavşanı kim ı ç g fl i g l i i imn a z a sına katılan Prenses Dıana, daha sonra verilen partide, filmin kahfamanı Roger tavşan kılığına giren bir oyuncu ile neşeli dakikalar geçirdi. (rotoğraf: Reuter) TÜSİAD anketi: Özal sınıfta kaldı (Bastarafı 1. Sayfada) dır. Mesela biz 6 ay önce, 36 ay önce, yani hep faîzler yüksek diye bağırmışız. Ama faizler düşecegine yukselmiş... Neden? Çiinkü diyalog verimsiz... Korkuyonım ki sonunda fatura sisteme çıkacak, sistemde hatayı bulacaklardır. Halbuki mutluluğun rauskası, hürriyetçi demokratik sistem içinde liberal ekonominin uygulanmasıdır. Mutlulugun bu yoldan geçtigini Gorbaçov bile görmüştiir. Hayır hayır, sistem dognı, tamam, tastamamdır. Belleme sürecinde agır yanlışlar yapılmaktadır" dedi. Daha sonra söz alan Yönetim Kurulu Başkanı ömer Dinçkök ise konuşmasında ince ve nüanslı bir üslup içinde Özal hükümetine ciddi eleştiriler yöneltti. Bugünkü ekonomik yapıda dengelerin zorlanarak bozulduğunu ve pozitiflerin yanı sıra negatiflerin de arttığmı kaydeden Dinçkök, "Bir diger ifadeyle bünyedeki akyuvarlar alyuvarlan yutraaktadır. (...) Artık enflasyon oranı o ölçüde artmıştır ki, adeta hava kiriiligi gibi teneffüs ettigimiz havaya bile kanşmıştır" dedi. Belediye hizmetlerinin yerine getirilmesinde enflasyonun da imzası bulunduğuna dikkati çeken Dinçkök, "Kaynaklanmızın üstünde iş yaptık, bülçe açıgı büyüdü. lç ve dış borçlanma yoluyla ek kaynak saglanmasına ragmen enflasyonu coşturduk. Şimdi bu akıntıda rota tutturamıyoruz" şeklinde konuştu. Dinçkök konuşmasında daha sonra şu noktalara değindi: • Önemli olan, pembe beklentiler yerine bugünün gerceklerini kabul etmek ve kararian ayaklanmız yere basarak alabilmekür. Bunun aksi, bizleri büyük bir yanılgıya itecektir. Bariz belirtilere ragmen ekonominin gerçeklerini gözardı etmek, fırtınayı kabulleıımemek olur. • Bugünkü uygulamalarla TÜStAD'ın savunduğu sistem arasında temel farkülıkJar bulunmaktadır. Bugüne kadar yaptığımız açıklama, araştırma ve hükümetle tertip edilen toplantılarda konuları açıklıkla dile getirmekten kaçınmadık. Ama alınan sonuçların umut verici olduğunu söyleyemeyiz. • Genel tutum sürdüriildügü takdirde 1989'da sanayide çaresiz kalan firmalann sayısı artacaktır. • Bundan bir yıl önce ekonomik sonuçlan olumsuz kılan referandum ve genel seçimleri arkarruzda bırakarak 1988 yıüna hazırlandık. Ekonomide birçok olumlu beklentiyi gönüllerimizde taşıyor, hayallerimizde canlandınyorduk. Alınan sonuçlar umutlanmız doğrultusunda olmadı. TÜStAD olarak görevimiz gereği, inandığımız objektivite ile durumu dile getirdik. • 1989 yıh için gerçekci olursak, sıkınblann devam edecegi belirgin olarak görülmektedir. Ümidimiz, katlanılacak sıkınu ve fedakâriıklann, iyiye giden bir ekonomi için olmasıdır. Dinçkök'ün ardından Yüksek Iştişare Konseyi Başkanlık Divanı'nda yer alan Şahap Kocatopçn, "diğer üyeleri yüreklendirmek ve konuşmayı açmak" için ilk sözü aldı ve 'Hepimiz' Asiye nasıl kurtulur?' diye düşünüyonız. Atatürk'iin tstiklal Savaşı'nda yaptıgı gibi bugün de ekonomide gelinen nokta, ancak bir istiklal savaşı ile ve milletçe birieşme ve fedakârlıkla kurtulabüir" dedi. Kocatopçu bu çerçevede iş âlemine de, işçi kesimine de fedakârlıklar düştüğunü, işçi kesiminin lüzumsuz grevlerden kaçınrnası gereğini dile getirdi. Garih, TÜStAD'ın, öngördüğü politikayı kamuoyuna doğru iletmesi gerektiğini belirtti. Garih'in ardından hükümete yakınhğıyla biünen Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Asım Kocabıyık söz aldı ve Üzeyir Garih'i yürekten destekledigjni belirterek şöyle dedi: "Çok garip bir tesadüf, ama benim söyieyeceklerimin aynını Üzeyir bey benden önce söyledi. Hangi devirde böyle sorularla bir anket yapılsaydı, bu sonuç çıkardı. Son 23 aydır bu iktidann yetkilileri ekonomik politikayla ilgili pek çok çareler ifade ettiler. Bunlann hangileriyle mutabıkız, hangileriyle degiliz?" Ataköy'de açılan alışveriş merkezi Galleria'nın büyük ortağı Bayraktarlar Holding'in Yönetim. Kurulu Başkanı Hüseyin Bayraktar ise konuşmasında "Acaba ben mi yanlış anladım. İki başkan da konuşmalannda diyalogdan çok. söz ettiler. Ama ben sanıyorum ki bizlerin bu hükümetle diyalogunda bir sıkıntı yoktur. Bize düşen görev, daha az yalınmla daha çok istihdam saglayacak turizm projelerioe ağırlık vennektir" dedi. TÜStAD üyelerinden Üstiin Çevik ise TÜStAD'ın hükumeti eleştirmek yerine, tam aksine, marttaki yerel seçimlerde beyaz oy vereceğini kamuoyu önünde açıklayarak hükümete destek çıkmasmı, böylelikle rahatlayacak olan hükümetin seçim ekonomisine gtrek kalmadan kampanyasını yürüteceğini ve bunun sonucu olarak da enflasyonun düşeceğini söyledi. "Türkiye'nin ne istiklal harbine ne de olağanüstü hal uygulamalanna ihtiyacı vardır" diyerek sözlerini sürdüren Çevik, "Biz TÜSİAD olarak hükumeti eleştirerek 2 cevrenin eiine koz vermekten başka bir şey yapmıyoruz. Bunlardan biri içteki sosyalist ve komünistler, digeri de dış âlemdeki düşmanlanmızdır" dedi. Hükümete genel olarak karşı olan, ama her nedense bu toplantıda "sessiz" kalmayı yeğleyen TÜSİAD üyeleri Çevik'in bu konuşmaları üzerine dayanamayıp kendi aralarında eleştirel konuşmalar yaptılar. Bu arada bir TÜSİAD üyesinin "Çok talihsiz bir konuşma" dediği duyuldu. Daha sonra söz alan TÜSİAD üyesi Kamnran Sertel, TÜSİAD'ın 1979*da gazete ilanlanyla hükümete karşı çıkışının "TÜSİAD için ideolojik açıdan bir ölüm kalım meselesi" olduğunu, bugünse ortada böyle bir durum olmadığını kaydetti TÜSİAD eski başkanı Ali Koçman ise Türkiye"de enflasyonun nedeninin ekonomik değil siyasi olduğunu ve ülkemizin liberal ekonomi uygulayarak bu denli yüksek bir enflasyonla hem de demokratik sistem içinde varlığını sürdürme başarısmı gösteren tek istisna olduğunu vurguladıktan sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün önemli olan, acaba Türkiye ekonomik meselelerini demokratik düzen içinde çözme başansını gösterebilecek midir? Siyasetin enflasyonla olan göbekbağı kesilebilecek midir? Biz TÜSİAD üyeleri olarak yönetimi alabildigine hırpalamak ve alaşagı etmek isterken. eger ortava çok makul ve mantıklı nedenler koyamazsak, söylediklerimiz polemik altşverişinden ibaret kalır. Ben bütün zoriuklara, yüksek enflasyona ve diyalog noksanlığına ragmen mevcut hükümetin karar mekanizmasının başındaki sayın başbakana tüm eleştiri ve rezervlerimizi sakh tutarak, destegimizi devam ettinnemiz gerektiğine inanıyorum." Hafta sonundaki Sanayi Konseyi toplantısının hareketli geçmesinde payı olan TOBB Sanayi Konseyi Başkanı ve TÜSİAD üyesi Şinasi Ertan ise bu konuşmalar üzerine söz alarak, "Bugünkü TÜSİAD toplantısına pek şaşbm. Ankette hükümetin poliD'kalannı ancak TÜSİAD üyelerinin yüzde 5'i destekliyor. Ancak bugünkü konoşmalarda arkadaşlanmızın çogu TÜSİAD'ı neredeyse ANAP'ın bir yan kunıluşu haline getirmeyi teklif ettiler. Gecen gün bir gazetede hükümetle diyalog kurabilecek yumuşak kişiler aranıyordu. Sanınm bugünkü toplantıda bu tür insanlar fazlasıyla bulunmuştur" dedi. Bu konuşmalann ardından yeniden kursüye gelen Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Dinçkök, işadamlarırun ikişerüçer kendi aralarında yaptıklan konuşmalarla bugün bu kürsüden söylenen sözlerin farklı olduğunu ima ederek, "Bu tür toplantılarda bazı görüşlerin ifade edilmediğini ve ifade edilemedigini görmüş bulunuyornm. Burada konuşan 16 TÜSİAD üyesinin konuşmalannı yönetim olarak degerlendirecegiz" diyerek sözlerini ve toplantıyı noktaladı. Muhalefetten petrol zammına sert tepki PETROL ZAMLARI Benzın Süper Gazmotorin Fueloil Tüpgaz (12) HABERLERİN DEVAMI TürkIş'te 'dur bekle' 12ekin 22 kasm 600 650 660 700 440 490 240 240 4500 5000 tnönü: Zammın nedenini açıklamak lüzutnunu bile duymadılar. Daha bir ay önce böyle operasyonlara gerek olmayacak demişlerdi. Demirel: iki ay içinde benzine 100 lira zam geldi. Her ay benzine 50 lira zam gelecektir. Buna göre benzin martta 1000 lira olacak. gün 1 milyar 775 milyon lira alınacak. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, dün sabah akaryakıta yapılan zarnmı sert bir dille eleştirerek, yenı bir zam dalgası başlatıldığını söyledi. tnönü, dün grupta yaptığı konuşmada, petrol ürünleri zammı ile ilgili olarak şöyle dedi: "Yüzde 8 ile 11 arasında zam yine gelmiştir. Nedenini açıklamak lüzumunu bile duymuyoriar. Belki diyecekler ki yine Türk parasının degeri dolara göre düştü. Daha 1 ay önce yeni bir şok operasyonu geçirmiştik ve ondan sonra 'böyle operasyonlara gerek olmayacak paramızın değerini kurtardık' demişlerdi. Göriiyoruz ki 1 ay bile dayanmadı. Gene aynı hikâye, gene Türk parasının degeri düşüyor ve gene zamlar devam ediyor. Gene vatandasımız butün bu sıkıntılara katlanmak, bu politikamn yanlışlarını ödemek zorunda. Köklü bir önlem ahnmadıkça, gerçegin ne olduğu söylenmedikçe, bundan kurtuluş yoktur. Bütçe müzakerelerinde bu politikamn yanlışlannı, halkımızın bekledikierini, bizim ne yapacagımızı bir kere daha anlatacagız. Temele inen önlemleri almak, ekonomiyi yeniden saglıklı bir gelişime kavuşturmak, yayılmakta olan grevlerin nedenine inmek konusundaki göruşlerimizi butçede anlatacağız." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Akaryakıt fiyatlarına 40 gün aradan sonra yapılan yüzde 811 oranındaki zam dünden itibaren yürürlüğe girerken, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'den sert eleştiriler geldi. Demirel, "Anlaşılıyor, her a>' benzine 50 lira zam gelecek" dedi. tnönü de "Petrol zammının nedeninin açıklanmak gereginin bile duyulmadıgını" soyledi. Petrol ürünlerinin fiyatlarına dunden itibaren geçerli olmak üzere yapılan yüzde 811 oranlanndaki zammın fonlara ve bütçeye kaynak sağlayabilmek amacıyla yapıldığı belirlendi. Son dönemde petrol ithal maliyetlennde önemli bir artış olmadığj, aksine, Türkiye'nin eylül ve ekim aylannda son iki yılın en ucuz fiyatı üzerinden petrol ithal ettiği bildirildi. Petrol ürünlerine yapılan zammın bir yıllık yükünün 650 milyar lira dolayında olduğu hesaplandı. Zamla vatandaşın cebinden her Demirel DYP Genel Başkanı Demirel de Meclis grubunda akaryakıt zammını eleştirirken şöyle konuştu: "Basınımız bugün 100 liraya 10 gram et alındıgını, Türk işçisi ve köylüsünün içine duştüğü durumu dile getirmektedir. iki ay zarfında benzine 100 lira zam gelmiştir. Benzine her ay 50 lira zam gelecektir. Buna göre mart ayında benzin 1000 lira olacaktır. Akaryakıta gelen zamlar, başka mallara intikal edecektir. Türk parası yanndan itibaren yeniden değer kaybedecektir." KARADUMAN: Hayaü ihracatçı hapse atılsın ö z a l : Hayali ihracatçıya hapis cezası getirirsek, ihracatçıyı ürkütürüz. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP grubunda hayali ihracat eleştirilerek, adalet İcomisyonu gündeminde bekleyen hayali ihracatçıya hapis cezası öngören tasarının TBMM Genel Kurulu 'nda görüşülmesi istendi. Başbakan Turgut Özal, hayali ihracatçılara hapis cezası getirilmesine karşı çıkarken, TBMM eski başkanı Trabzon Milletvekili Necmettin Karaduman, "Para cezasında ısrarlı olursak hayali ihracatçılara arka çıktıgımız izlenimi kaçınılmaz hale gelir" dedi. Başbakan Turgut Özal, ihracatın arttığını belirterek hayali ihracatçıya hapis cezası getirilmesi halinde, ihracatçıların ürkütüleceğini savundu. Trabzon Milletvekili Necmettin Karaduman, grupta gündem dışı söz alarak yaptığı konuşmada, hayali ihracatçılara para cezası yenne hapis cezası getirilmesi ile ilgili yasa önerisinin uzun bir süredir Adalet Komisyonu'ndan Genel Kurul'a indirilmemesini eleştirdi. Hayali ihracat yolsuzluğuna kanşanlann, aracılık edenlerin ortaya çıkarıünasım ve acımasızca cezalandınlmalarını isteyen Karaduman, bu konunun grupta karara bağlanmasını önerdi. cak komisyonun kabul ettiği metnin Genel Kurul'a indirilmemesinin hayali ihracatçılara para ce' zası verilmesi düşüncesinden kaynaklanması halinde bunun hata olduğunu, hem kamuoyu hem de ANAP cephesinden hatalı olduğunu kaydetti. Kaçakçıhğın men ve takibi hakkında yasa ile kaçakçılara hapis cezası verüirken, 3450 sayıh yasa değişikliği ile hayaü ihracatçılara para cezası düşünülmesinin ceza hukukunun objektiflik ilkesi ile bağdaşmayacağına dikkat çeken Karaduman, şöyle devam etti: ketin kaJdıracagı bir şey degil. Yani hayali ihracatçılara hapis cezası getirirsek, vergi kanununda da hapis cezası getirmemiz gerek. Bunu kaldıramayız. thracabmız artıyor. Hapis cezası getirirsek ihracatçıyı ürkütürüz" dedi. Yılbaşından itibaren ihracatta vergi iadesinin kaldınlacağmı belirten Özal, konuşmasım şöyle sürdürdü: "Boylece hayali ihracatın nedenlerinden biri de ortadan kalkmış olacak. Biz, ekonomik suça, ekonomik ceza verilmesinden yaoayız. Dünyamn başka ülkelerinde de hayaü ihracat yapılıyor. Genel ithalat rakamlan ile, ihracat rakamları birbirini tutmuyor. ltbalat rakamları daha az gözükuyor. Bu da hayali ihracat yapıldıgım gösterir." Başbakan özal, ANAP grubunda ekonomik sorunlara değinirken, önümüzdeki yü enflasyonu düşüreceklerini bildirdi. özal, "Enflasyonu düşiiriirsek muhalefetin elinde koz kalmayacak. Bu sefer de 'taban fiyatlanm arttınn, işçilere, öğretmenlere daha fazla verin" diyecekler. Bizi enflasyonu arttırıcı yollara itmeye çalışacaklar" diye konuştu. Özal, denetimlerin arttınlmasından sonra vergi tahsilatının arttığını da kaydetti. özal, geçen yıllara oranla daha fazla vergi alındıgını belirtince, Istanbul Milletvekili Dogancan Akyürek'in yerinden, " O zaman 4 senedir niye denetim yapıimıyordu" dediği duyuldu. Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcehe Alptemocin de Karaduman'ı yanıtlamak üzere kürsüye gelerek hayali ihracatın hukuki bir konu olduğunu ve bakanlığının yetkisi dışmda olduğunu söyledi. Alptemocin, hayali ihracatın sadece KDV açısından bakanlığını ilgilendirdiğini belirterek, "bu iş planlamanın işidir" diye konuştu. Alptemocin, 45 milyar dolarlık ihracat yapıldığını, bunun içerisinde 125 milyar liralık bir bölümün hayali ihracat olduğunu savunarak, bakanlığında incelemenin sürdüğünü, gelecek hafta bu konuda önemli acıklamalar yapacağını sözlerine ekledi. Özal, TBMM'den ayrıhrken de gazetecilerin "hayali ihracat ile ilgili tasanyı Genel Kurul'a indirecek misiniz?" şeklindeki sorusuna, "üzerinde daha çalısmamız lazım. O kadar basit bir yasa degil" yanıtını verdi. Özal, bir başka soru üzerine Türk parasını koruma mevzuatında hapis cezası olduğunu, ancak bu cezayı kaldırdıklarını söyledi. Özal, "ekonomik suça, ekonomik ceza verilmesinden yana olup olmadıgının sorulması üzerine de", "hayali ihracatın tarifi yok" demekle yetindi. Dd perdelik senaryo (Bastarafı 1. Sayfada) Senaryonun, özal yönetimini olumsuz değerlendirme açısından en çarpıcı unsuru, perde açılmadan dağıtılan ve TÜStAD anketinin sonuçlannı özetleyen nottu. Anketin sonuçlan özal için epeyi can sıkıcıydı. Toplantıdan önce dağıtılan bu anket sonuçlanna bakanlar ve bazı TÜStAD üyelerinin toplantı öncesindeki günlerde dile getirdikleri havayı bilenler, perde açılınca neler olacak diye merak etmeye başlayabilirlerdi. TÜStAD Yüksek Istişare Konseyi Başkanı Sakıp Sabancı'nın ve Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Dinçkök'ün, herhalde üyelerin görüşlerine tercüman olmak üzere yaptıkları konuşmalarda da bugün ekonomide çekilen sıkıntıların piyasa ekonomisi modelinden değil, bu rnodelin bu hükümet elinde hatalı uygulanmasından kaynaklandığım belirten ve çeşitli konularda hükümetin icraatını eleştiren ifadeler yer alıyordu. Sıra Yüksek tstişare Konseyi üyesi işadamlarının görüş belirtmesine gelmişti. tlk sözü alan Şahap Kocatopçu'nun, "Asiye nasıl kurtulur?" sorusunu ortaya atraası, "Ekonominin ve demokrasinin kurtulması için bir İstiklal Savaşı'nın arifesinde oldugumuzu" söylemesi ve "bütün kesimlerin ve bütün partilerin göriiş birliğine vararak acı reçeteyi uygularaası" önerisini getirmesi heyecanı biraz daha arttırdı. Kocatopçu'dan sonra söz alan birkaç üyenin çeşitli konulardaki görüşlerini belirtmeleri, senaryonun ikinci perdesini birkaç dakika geciktirdi. ikinci perdede rollerinin hakkını veren, hatta yer yer rol oynadığını fazlaca belli eden oyuncular vardı. "Ben hükümet sözcüsü değilim, ama bu anket kamuoyuna nasıl yansıyacak?", diye endişesini dile getirenler, "Bu anket hangi dönemde yapılsa sonuç farklı olmazdı, biz hep aglanz zaten" diyenler, "Önümüzdeki yerel seçimlerde ANAP'ı destekleyeceğimizi peşinen Uan edeüm", diyecek kadar ölçüyü kaçıranlar vardı. Bazı diğer üyelere göre de Özal hükümetinin ekonomik dengeleri bozan uygulamaları olmuştu, ama bu uygulamalara, seçmenin hükümet üzerindeki baskısımn yol açtığı unutulmamalıydı. Hükümet kuşkusuz eleştirilebilirdi, ama bunun hükumeti incitecek biçimde olmamasına özen gösterilmeliydi. Hükümete açıkça cephe almayı gerektirecek bir ortam ise hiç yoktu, zira bu hükümet 1979'daki Ecevit hükumeti gibi TÜSİAD'ın ideolojik tavnna düsman bir hükümet değildi. Toplantı öncesinde bazı basm mensuplarına takılarak, "Beklediğiniz maytaplar patlamayacak, boşuna umutlanmayın" diyen Sakıp Sabancı, toplantı sonrasında yaptığı konuşmada, "Bakın hiç bir şey oldu mu?" diye sorarak sanki memnuniyetini îfade ediyordu. Galiba senaryo başanyla sergilenmiş, TÜSİAD hükümete cephe alıyor görüntüsünü vermeden bir uyanda bulunmuştu. Evet, bugünkü koşullarda hükümete ciddi eleştiri yöneltmenin işadamlan için ciddi bir maliyeti vardı. Başlarına ne geleceği belh' olmazdı. Peki, ama koşullar bu kadar ciddiyken ciddi eleştiri yöneltmemenin de bir maliyeti yok muydu? Bu enflasyon, bu faizler, bu gelir adaletsizliği sonuçta yalnız ekonomiyi değil, siyasal rejimi de lahrip etmez miydi? Etmesine ederdi tabii, ama yüksek enflasyon altında ve yüksek faizlerle yaşama şansı olanlar gene TÜStAD üyesi büyük işadamlan değil miydi? Her türlü siyasi rejimde fazla zarar görmeyen, itibanm koruyabilenler onlar değil miydi? Demokrasinin askıya alıııdığı dönemlerde de açık kalabilen tek dernek TÜSİAD değil miydi? Galiba şu koşullar altında Özal'ı açıktan eleştirmenin maliyeti eleştirmemenin maliyetinden daha fazlaydı. Bu açıdan bakınca dünkü senaryoya fazla şaşmamak gerekiyordu. Ne uygun, ne miimkün "Bir yandan kaçakçılara hapis cezası verilirken, hayali ihracat kaçakçılanna para cezası öngöriilmesi bir çelişkidir. Ekonomik suç kavramı üzerinde duruimamalıdır. Ceza hukukunda ekonomik suç kavramı yoktur. Aynca meselenin kamuoyu ile ilgili cephesi üzerinde durmak lazım. Demokratik bir toplumda yaşıyoruz. Kamuoyunda oluşan eğilimler görmezlikten gelinemez. Bunlara sırt çevirmek ne uygun olur ne de mümkündür. Basında ve TV'de yapılan yayınlarda hayali ihracat konusunda kamuoyunda büyük bir hassasiyet dogmuştur. Eger hayali ihracatçılara para cezasında ısrarlı olursak, hayali ihracatçılara arka çıktıgımız izlenimi kaçınılmaz hale gelecek, bu da aleyhimizde kullanılacaktır. Hayali ihracatçılara para cezası verilmesinde ısrarlı olunmaması uygun olacaktır. Komisyondan çıkan şekli ile aynen kabulü uygun olacakür. Gnıptaki pek çok arkadaşımızın benim görüşümde olduğunu sanıyorum. Ancak bu konudaki egilim degişik. Eger bizleri ikna edecek sebepler varsa ve bunu yetkililer açıklarsa memnun olurum. Konu grupta görüşülmeli ve burada karara baglanmalı. Komisyondaki rapor bir an önce Genel Kurul'a intikal ettirilmelidir. Son söz grubundur." (Baştarafı 1. Sayfada) Toplantıda, özellikle kamu kesimindeki sözleşmelerin son aşamince mi yoksa komisyonca mı üstlenilmesi gerektiği gibi konu masının yerel seçimlerin yapılacağı man ayına denk getirilmesi gö • lar ele alındı. ruşünde sendika başkanlan birleşAnkara Cumhuriyet Bürosu tiler. nun haberine göre Türktş'in dünGerek 1989'daki toplusözleşme • kü toplant.s.ndan sonra Genel , e r > g e r e k s e , 9 8 8 d e s ü r e n grevler: Başkan Şevket Yılmaz, goruşme W n ; ^ l l n H a l uygulanacak o ortak gi^ konusunda ı w l l l a n a c a k ^ k lerde sendika lıderlennın toplu rişimlerin eşgüdümünü sağlamak sözleşmelerin yürütülmesi ve sonuçlandırılmasında eksiksiz bir itIş Yönetim Kurulu üyeleri ile bir; tifakla birliktec vve ortak Ihareket 7 " . u " " K l c "'.', l a l " " kaç diğer sendika başkanı görev edılmesıne karar verd.kieriniac.k^J A n c a k b u ^ o r a i s y o n u n ladı. Yılmaz şu açıklamayı yaptı. ' K ne zaman, nasıl bir yöntem izle"22 Kasım 1988 tarihinde toplanan kamu kesiminde yenilenerilmedi. cek toplu iş sözleşmeleriyle ilgili "Devam e v l e r d e k | Türktş'e baglı 26 işkolu sendika dayanışma" için g r e v d e . sının genel başkanlan, toplu iş ki işçilere parasal sözleşmelerinin yürütülmesi ve so sı önerisi üzerinde duruldu. Bu . . . . , .. . .. .. nuclandinlmas.ndaeks.ksub.ritT ü r k . J ş . i n eylül 1987'de t.fakla b,rl.kte vevermişlerdir. ortak hareket H a l k Bankas.'nda açt.H grev yaredilmesine karar Bu konuda çalışmalara aralık dım fonuna daha fazla para yatısız devam etmek üzere ortak bir rılması için kampanyalar açıimakomisyon oluştunılmuştur. Bu sı gündeme geldi. Bu arada, grev karann uygulama şekli ayrıntıla yapılan işyerlerinde ve illerde, kon ve yüriitülecek ortak stratejisi misyonun belirleyeceği zaman ve de ittifakla tespil edilmiştir. Ka türlerde bazı toplantılar yapılabirann hayata geçirilecek uygulama leceği de dile getirildi. aşamalan sürekli ve belirli aralık Z o n g U İ d a k ' t a a ç l l k larla kamuoyuna açıklanacaktır. o r p v , : Devam eden grevlerdeki dayanış M£ ma ve 29 Kasım 1988 tarihinde Zonguldak'ta taşkömürü mabaşlaması kararlaştınlan Zongul denlerinde çalışan 45 bin işçinin dak TTK grevi uyguianacak ortak grevine bir hafta kala, şube düzegirişimlerin içinde yüriitülecektir. yinde yönetici ve işçilerden oluşan Sıkıntı içinde bulunan Petkim iş 22 kişilik bir grup hükümete uyan çisinin de destekçisi oldugumuz niteliğinde 48 saatlik açlık grevi eylerni başlattılar. unutulmamalıdır." • ' Şevket Yılmaz gazetecilerin so Genel Madenlş Sendikası Merrularına ise yanıt vermekten kez Şube Başkanlığı'mn öncülüğünde girişilen açlık grevi eylerni kacındı. hakkında bilgi veren şube sekreteri Zeki Kefeli, "KamuSen sözleşme göriişmelerinin başladıgı tarihten bu yana uzlaşmaz ve diretmeci bir tutumla toplu iş sözleşmesini grev aşamasına getirmiştir. ANKARA (Cumhuriyet Bü Bunu ve Başbakan Turgut Özal'rosn) Başbakan Turgut Özal, ın 'Gerekirse maden ocaklarını vergi kaçıranlara hapis cezası ol kapatırız' sözlerini protesto için madığını belirtirken, usul yasa uyan amacıyla açlık grevi eylemismda vergi kaçıranlara 3 yıla ka ne girişilmiştir" dedi. dar hapis cezası verilmesinin önIşyerinin merkez servisinde çagörüldüğü belirlendi. Ancak ha lışan 450 atölye işçisi de dün öğle pis cezası yasada olmasına kar yemeği yemeyerek, açlık grevi eyşı n bueune kadar uygulanama lemindeki arkadaşlarmı destekledt. diklerini açıkladüar. Vergi kaçakçılanna hapis cezası öngören Vergi Usul Yasa SEKA'da açlık grevi ~ sı'nın 359. maddesi şöyle: SEKA'da grev 78. gününü dol"Madde 359 (30 Aralık dururken Selüloztş Sendikası KoI980'de yürürlüğe girdi): 344. caeli şube yöneticilerinin hükümemaddenin 16. benllerinde yazılı tin tutumunu protesto etmek için fiilleri işleyenler hakkında 345. önceki gün başlattıkları açlık gremaddede \ azılı vergi cezaiarın vi dün de devam etti. dan ayn olarak 3 avdan 3 yıla Devlet Bakanı Adnan Kahveti kadar hapis cezası ile bu kadar sendika yöneticilerinin açlık gremuddet ücaret. sanat ve meslek vi ve hükumeti uyan eylemleri icrasından mahkumiyele huk üzerine dun yaptığı açıklamada, mohınur." "Biz de işciye istedigi mali imkânlan saglamanın arayısı içindeyiz. tşçinin istegini biz de çok makul görüyoruz" dedi. 3 yıl hapis Gölçük'te işçiye küfreden subay görevden alındı ÎNGİLİZC£ ÖĞO&NECEĞİM DfVE ZAMAMINIZI VC PAKAKİIZI p Gayri meşru kazanç Hayali ihracat konusunun son günlerde ülkenin güncel konusu haline geldiğini vurgulayan Necmettin Karaduman, Başbakan Özal'm geçen grup toplantısında, "gayri meşru kazançlar elde edildiği" yolundaki sözlerine de işaret etti. "Bu, toplumun ayıbıdır, yüz karasıdır, ama böyle olması hayali ihracat konusuna bugün müsamaha ile bakmamızı haklı kılmaz. Bunlann mutlaka karşısına çıkılmalıdır" diyen Karaduman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayali ihracat konusu son zamanlarda büyük boyutlarla kamuoyu önüne geldi. Bu konu biran önce bütün yönleri ile aydınlıga kavuşturulmalıdır. Bu konnda ne gibi önlemler alınabilecegi üzerinde durulnıalıdır. Açıklık politikası iktidarı güçlendirecektir. Hayali ihracatçılara hak ettikleri ceza süratle verilmelidir. Böylelikle kamuoyunun beklentilerine en güzel cevap veriiecektir. Bu konuyla ilgili bakan tarafından gruba en kısa zamanda gereken açıkîamalar yapılmalıdır." Konuşmasında daha sonra Adalet Komisyonu'nda bekletilen yasa önerisine değinen Karaduman, hayali ihracatçılara komisyonda hapis cezası verilmesinin uygun görüldüğünü anlattı. An Garih'in tepkisi Kocatopçu'dan sonra MESS Başkanı Bahri Ersöz'ün Avustralya'daki işçiişveren dayanışmasını, Tekfen Holding sahiplerinden TürkSovyet İş Konseyi Başkanı Nihat Gökyigit'in Sovyetler Birliği'nin de nasıl rekabete dayalı bir ekonomik sisteme geçtigini anlatan konuşmalarmın ardından Alarko Holding sahiplerinden Üzeyir Garih'ten TÜSİAD yönetimine ilk eleştiri geldi. Anket sorularının TÜSİAD yönetimi olarak kasıtlı biçimde negatif cevaplar alınacak şekilde sorulduğunu ima eden Garih, "Bu tür sorular benim şirketim için de sorulsaydı şirketimin perfonnansı da kötü çıkardı. Sorular öyle sorulmuş ki, cevapların olumlu olması mümkün defil" dedi. "Ben hükümet sozcusü değilim. Ama kamuoyunu yanlış yönlendirebileceğimiz endişesini taşıyonım. Acaba TÜStAD gerçekten bunu mu isti. yor?" diyerek sözlerini sürdüren İNĞİLTEPE'NİN SECKİN DİL 0KULLAR1M BÜTÛN VIL İNĞOJZCE İngiliz Lisan Okulları Danışma Merkezi Cumhuriyet Cad 173/1B Elmadağ Istanbul 80230 Hilton Otelı karşısı Tel (1) 148 39 77148 79 43 Tlx 27498TUSMTRFax (1)1329729 Gölcük Tersanesi'nde çalışan 4500 işçinin dört gün süre ile yemek boykotu eylemine konu olan işçilere küfür olayı çözüme bağlandı. Harplş Sendikası Gölcük şubesi yöneticileri, işyeri temsilcileri ile komutanlık işverenleri arasında yapılan uzun görüşmeler sonunda işçilere ikinci kez ağır küfürler ederek hakaret eden subay hakkında dün soruşturma açılması karannın alınması ve görevinden uzaklaştınlması üzerine 4500 işçi 4 gündür sürdürdükleri yemek boykotu eylemine dün son verdiler. Ancak son anlaşmadan haberi olmayan Istanbul Halıç Askeri Tersanesi'nde çalışan 1200 işçi dün Gölcük'teki arkadaşlanru destekleme niteliğinde yemek boykotu eylemi gerçekleştirdiler. Vuralhan'ın müjdesi Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Harplş Sendikası üyelerine ek zam vermenin formüllerini aradıklannı belirterek, "40 bin civanndaki Milli Savunma Sanayiinde çalışan işçilerimize şunu söylüyorum: Hayal edilen ücretten daha güzelini 1989 martında yapacagımız toplu sozleşmede vermek karanndayız. Bu altın bir sözleşme olacaktır" dedi. Ercan Vuralhan, Harplş Sendikası'nın Trakya ve Çorlu Şube yöneticileriyle önceki gün Çorlu'da bir araya geldi. Sendikacılar, bakana, "Bu söyledikleriniz işçi lehine gerçekleşirse, size rainnettar kalırız. Şu anda 40 bin işçinin ortalama maaşı 120 ile 130 bin lira arasındadır. Takdir sizindir" dediler. Bir sendikaa da, Bakan'a "Aman Bakaolıktan aynlmadaa bu sözleşmeyi siz imzalayu" deyince, Vuralhan güldü. Özal tersini savundu Başbakan Turgut özal, Karaduman'ın elestirilerine yanıt verirken, vergi yasalannda vergi kaçıranlara hapis cezası getirilmediğini belirterek, "Hayali ihracatcdann hepsine ceza getirirsek, vergi kanunlannda da hapis cezası getirmemiz gerekir. Vergi vermeyenleri hapse mi atalım? Bu meseleyi düşünmemiz gerekir" dedi. Özal, hayali ihracatın daha çok belgelerde tahribat yoluyla yapıldığını ifade ederek, vergi kaçakçılanna hapis cezası getirilmediğini kaydetti. özal, "Bu, memle Bayanlar çocuk bakarak lngilizce ögremneyi AuPairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. I. 158 53 42 4. 213 68 67
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle