Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 KASIM 1988 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Yugoslavyn 'da çalkantı PRİŞTİNE (AA) Yugostavya'nm özerk Kosova bölgesinin eski Komiınist Parti lideri Azem Vlasi, Kosova Parti Prezidyumu üyeliğinden istifa etti. Kosova KP lideri Bayan Kacusa Jasari de dün daha önce Prezidyum Başkanlığından istifa edeceğini açıklamıştı. Vlasi'nin istifası konusunda bir açıklama yapan Bayan Jasari, Kosova KP Merkez Komitesi üyesi de olan Vlasi'nin artık Prezidyum 'daki görevini sürdürmeyeceğini söyledi. Yugoslavya Federal MP Prezidyumu, bir sure önce merkez komitesi üyelerinin Prezidyum 'da görev yapmamalarını kararlaştırmıştı. Bu arada Kosova'nın başkenti Priştine'nin 50 km kuzeyindeki Titova Mitrovica kurşun madeninde, yaklaşık 4 bin Arnavut maden işçisinin, Jasari ve Vlasi'nin istifalannı protesto etmek amaayla grev başlattığını bildirdi. Türkiye'nin Filistinlsrail politikası Baîıda değişik yorumlara yol açtı Ankara, ABD'yi şaşırttı Waldheim'ın ziyareti ve Filistin devleti konulannda Türkiye'nin "Batıdan farkh" bir politika izlemesi Washington'da ilginç yankılara yol açtı. Bazı yetkililer, "Türkiye'ye, İslam dünyasının zengin ülkelerinden belirli vaatler mi var" diye soruyorlar. UFUK GULDEMIR VVASHINGTON Avusturya Cumhurbaşkanı Kurt VValdheim' DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Sorumlusu Kim Olacak? Turkiye'de cezaevleri kaynıyor, açlık grevleri birbirini izliyor. Eğer yetkililer harekete geçmezlerse, önümüzdeki günlerde ardı ardına ölüm haberlen alacağız. Cezaevlerindeki yaşam koşullarının duzeltilmesi ıçın girişilen açlık grevleri ölümle sonuçlanırsa, bu genç insanların yaşamlannı yitirmelerinin sorumlusu kim olacak? Sorunun yanıtını bulabilmek için olayın özüne ınmek gerek. Eğer cezaevlerindeki açlık grevleri haklı nedenlere dayanmıyor, salt politik bir eylem olarak, salt bir güç gösterisi için yapılıyorsa, bu açlık grevlerine karar verenler sorumlu olacaklardır. Acaba bugün söz konusu olan durum bu mudur? Türkiye'nin cezaevlerini ve bu kurumlardaki uygulamaları bilenler, açlık grevindekılerin istekıerıne kulak verenler gayet rahatlıkla göreceklerdir ki siyasi tutuklu ve hükümlüleri ölumü bile göze alabilecek bir eyleme iten nedenler, hapishanelerde her uygar ülkede uygulanan kuralların uygulanmasını istemekten başka bir şey değildir. İnsanların özgürce okuyup yazmalarının engellenmesi hiçbir • yasada yok. Hapishanelere kitap, gazete sokulmasının yasaklanması, daktilo makinesinin alınmaması gibi davranışlan, devletın yetkilılen hangı gerekçelere dayandırıyorlar? Acaba egemen olan düşünce, "Zaten dışarda da istendiği gibi okunup yazılması sakıncalı, içerde hiç izin vermeyiz, olur biter" düşüncesi midir? Yine aynı bıçcmde, tutuklu ve hükümlülerin, kantınden alışverış etmelerinin önlenmesi ve kantine hapishanenin gerçekten yetersiz olan beslenme koşullarını bir ölçüde olsun hafifletecek mallann alınmaması da "Turkiye'de insanlar dışarda da kötü besleniyorlar nasıl olsa, içerde de kötü beslenmelerinde bir sakınca yok" düşüncesinden mi kaynaklanıyor? İnsanların ziyaretçileri ile veya aralarında ıstedıkleri dilden konuşmalarının engellenmesi de içerde ve dışarda aynı baskının egemen olması için mi yapılıyor? 1 Agustos Genelgesi ve ona dayanan uygulamaları, böylesi çarpık bir mantıkla savunmak olanaklı, ama o zaman. içinde yaşadığımız toplumun demokrasiyle yönetildiğini, çağdaş olduğunu ileri sürmek olanaksızlaşıyor. Devlet, hapse tıktığı insanlara, insanlık onuruna ve uluslararası antlaşmaların getirdiği ölçütlere aykırı davranırsa terör uyguluyor demektir. Bugün hapishanelerimizde bu terör uygulamasının yapıldığtna tanık olmaktayız. Bu uygulamaya bir an önce son verilmez ise ölümler birer cinayet olacak ve bu cinayetlerin sorumiuluğu da uygulamada direnen yetkililerin omuzlarına yüklenecektir. Sayın Adalet Bakanı gereksiz bir inatla direnmeden 1 Ağustos Genelgesi'yle bugün yürürlükte olan uygulamadan vazgeçerek, içerdekilerın elden geldiğince ınsancıl koşullar altında yaşamalarını sağlamaya çalışmalıdır. Eğer cezanın amacı, gerçekten ileri sürdükleri gibi "ıslah", kişiyi düzeltme ve iyileştirme ise yapılması gereken şey de o kişiye insanlık onuruna uygun davranmaktır. Yoksa insanları sürekli baskı altında tutup en doğal yasal haklarından da yoksun bırakırsanız, devlet eli ve hapishane marifetiyle kin yumağına dönüşmüş insanlar yaratırsınız. Bu yanlışa düşmemek ve genç insanların ölümlerinden sorumlu olmamak gerekir. Eskişehir Cumhuriyet Savcısı Sayın Uğur ibrahimhakkıoğlu1 nun dünkü gazetelerde çıkan açıklamasında ileri sürdüğü, hükümlü ve tutukluların görevlilere manevi işkence yaptıkları görüşüne ise katılmak olanaksızdır. Bir ilımızin hapishanelerinden sorumlu bir kişinin olaya bu şekilde yaklaşmış olması ise son derecede üzücü ve endişe vericidir. Konuyla ilgili olarak âna muhalefet partisi SHP'ye de birkaç sözümüz var: Turkiye'de temel hak ve özgürlüklerin savunucusu olduğunu ileri süren bu parti, acaba neden hapishanelerimizdeki içler acısı durum karşısında bu denli duyarsızdır? Eğer yanlış davranışlardan, kışkırtmalardan, haklı olarak uzak durulmak isteniyorsa, böyle bir sonuca varmanın yolu; gösterilecek tepkinin, ızlenecek yöntemın parti yetkili organlarınca saptanmasından ve örgüt disiplinıyte bu kararlara uyulmasından geçer, tepkısizlikten değil. Temel insan hakları sorunlarına duyarsız kalan bir parti, yarın hangi yüzle ve nasıl bir seçenek sunarak geniş topluluklardan oy isteyecektir? Hep birlikte el ele verip gençlerimizin ölmelerini önlemek insanlık görevidir. Bu sonucu sağlamak için çok, ama çok az zaman kalmıştır. İmn, SSCB'yi suçluyvr TAHRAN (AA) Iran resmi haber ajansı IRNA, SSCB'nin İran'daki rejim karşıtı Halkın Mücahitleh adlı örgütü silahlandırdığmı öne sürdü. Ajansın Tahran 'da yaytmlanan Tehran Times gazetesine dayanarak verdiği haberde, SSCB'nin başta Halkın Mücahitleri olmak üzere İran 'daki rejime karşı olan örgütlere heın askeri yardımda bulunduğu, hem de bazı gizli bilgiler verdiği iddia edildi. Ülkenin güneydoğusundaki Belucistan eyaletinde yaşayan bazı kabilelerle Sovyetler arasındaki ilişkileri, bu iddialara kanıt olarak gösteren ajans, Tahran'ın Moskova ile olan ilişkilerinde daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. ın Turkiye ziyareti ertesinde Ankara'mn Filistin devleti konusunda aldığı "islekli" tutum, Washington'da ilginç yankılara yol açtı. Amerikan yönetimi Türkiye'nin bu kararlarının ne ölçüde "bir grafiği terasil ettiği" konusunda çeşitli yorumlar yapıyor. Bunların içinde en ilgınci, "söz konusu grafikte seyreden bir Ankara" ve "soğuk savaş baskısı altında olmayan bir Washinglon'ıın" onüraüzdeki günlerde TürkAmerikan ilişkilerinde yeni bir perde açılmasıra sağlayacak bunalıraları engellemekte başarısız kalabileceği. Hafta başından itibaren bu konuda yaptığımız görüşmelerde çizilen senaryolar >oyle: 1 Bir yetkili, VValdheim'ın ka bulü ve ertesinde Filistin konusunda "pek rastlanmavan bir hızla" alınan kararı kendi bakış açısıyla eleştirirken, "Araplar bu hızla KKTC'yi tanısaydı belki haklı olabilirdiniz" sozcükleri ile değerlendiriyor. Fakat asıl çarpıcı olan; Turkiye ve Başbakan Turgut Özal'ı yakından tanıvan bu yetkilinin "Batı>a ragmen" \Valdheim ziyareti ve Filistin'in hızla tanınmasını birbiriyle irtibatlaması. "Irend" sözcüğünu teleffuz etmesi. Bu yetkiliye gore Turkiye'de bilinçaltı edildiği için çoğu zaman dışardan göriılmeyen, arna hep var olan bir antisemitik duygu var. Bu duygu zaman zaman "içgudusel" biçimde beliriyor. Çoğu zaman "aklın engeline takılıyor." Ömeğin, bu yetkiliye göre Başbakan Özal, Waldheim'a kendisi adına randevu verilmiş olmasına tepki göstererek bizzat emir verip görüşmeyi iptal KORKUT ÖZAL uyandırıyor. ABD de kuşku ettirmiş. Aynca Ozal. "Amerikan Yahudi lobisi ile ilişkileri en iyi olan ve bu lobinin öneminin en fazla farkında olan ilk Türk Başbakanı." \ etkili, "O>sa bunlara 3) Amerikan yönetimi mensupkaı>ın Özal'ın, Filistin devletinin tanındığını bizzat açıklayacak ka larının gündeme getirdiği bir baş 2 Amerikan vunetiminden bize vansıyan izlenimler içinde bir başka ilginç nokta da Özal'ın neden boyle da\randığına tam bir teşhis koyamamış olmalan. ".Neden Papa'dan daha Katolik?" ve "Türkiye'nin böyle davranmakta çıkan nedir?" diye soruvorlar. Bir yetkili. "Özal'ın Balıya Turkiye'yi yapısal değişikliklerden geçen, insan haklanna savgılı, uluslararası rekabele dayalı efconomisi olan bir demokrasi olarak pazarladığını, oysa zaman zaman bir Üçüncii Dünya tilkesi kadar Batıja uyumsuz davrandığım" ileri surüyorlar ve bunu "Özal hükümetinin Batija dönük duygulannın samimiyetini sorgujamakla" kullanıyorlar. Korkut Özal'ın bir süreden beri bu çerçevede sık sık Washington"da adı teleffuz edili>or. Sorduklan soru şu: "Türkiye'ye İslam dünyasına mensup zengin ülkelerden belirli vaatler mi var?" hemen ardından ekliyorlar: "Tek damat. iki düğünde birden dansedemez." dar istekli davranması. kararının ka nokta da Filistin devletinin tabilinçli bir si>asi lercih olduğunun nınmasının Ankara'daki FKÖ temsilciliğini büyükelçilik düzeyida göstergesidir"diyor. KONUK YAZAR Mtilteci Filistinliler nasıl sığacak? MICHEL NAUFAL BEYRUT Bağımsız bir Filistin devletinin ilanını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in güvenüir ve tanınmış sınırlara sahip olma hakkını öngören 242 ve 338 sayılı kararlarına bağlamakla, FKÖ, 1974'te benimsemiş olduğu hedeflerini diplomatik bir dille gözden geçirmiş oldu. Boylece ilk kez, resmen Arapİsrail çatışmasını siyasal yoldan çözme fikrine katıldı. 1974'te Filistin ülusal Konseyi kabul ettiği lOmaddelik programının 3. maddesinde FKÖ'nün. kurtarılacak her Filistin toprak parçasında devlet kurma niyetine yer verilmişti. Yeni Filistin stratejisi, bir sürgün hukumetinin şimdiye dek FKÖ'nün gördüğü işlevi yerine getirmesini ongoıuyor; şu farkla ki FKÖ silahlı mucadele yürüten bir kurtuluş hareketi olarak silahlı mücadeleye ağırlık verirken hükumet daha çok uluslararası diploraasiye öncelik taruyacak. Ne var ki 1988 yılının sonuna yaklajılan şu sıralarda siyasal gözlemci, 21 yıllık İsrail işgalinden sonra pazarlık temeli olarak toprakların Ürdün ve Mısır'dan bir Filistin örgütune geçiyor olmasından ancak şaşkınlık duyabilir. Kaldı ki bu geçiş de kâğıt üzerinde, çünkü bu paylaşım önerildiğinde istenmemişti şimdi ise o topraklar İsrail'in işgalinde ve o paylaşım yenilenmeye hazır değil. Aslında İsrail'in üstü örtülü da uluslararası mutabakata kesin olarak katılmakla, Filistinliler aynı kamuoyunu kendilerinin de Israilliler kadar kaderlerini ozgurce belirleme hakkına sahip olduklanmn kabul edilmesini umuyorlar. Belki de bazıları Filistinlıleri işgal altında ıken bağımsızlıklarını henuz erken ise de odenecek bedelin çok ağır olacağı ongorülebılir. Aslında bir çozum bulunması için en çok sıkıştıranlar sürgündeki Filistinlilerdir. Kuveyt ve Crdün'deki bazıları bulundukları toplumlarla butunleştilerse de büyuk çoğunluk hâlâ kamplarda yaşıyor. Geri dönecek Filistinlilerin sayısı I milyon dolaylarında. Balı Şeria'nın beş bin kırr toprağına bun'arın nasıl sığabilecekleri yanıtsız bir soru. FKÖ'nün kabul ettiği pavlaşım toprak sorununu çozü\or, ama halkın sorununu çözmüyor. Bir an önce çözüme ulaşılması için FKÖ'yü en çok sıkıştıranlar mülteci kamplarında yaşayan Filistinliler. Ote yandan Yaser Arafat da FiSayıları bir milyonu bulan bu 2 listin ulusal hareketinin bugune Filistinlilerin ileride beş bin km 'lik Batı değin aldığı en rizikolu kararı albulunuyoı. En rizikolu, Şeria'ya nasıl sığacakları henüz askıda mışCezavir Bildirisi'yle FKÖ çunku kenkalan bir soru. dini. ABD yöneliminin eline bıolarak tanınması ve 1947'de taksim planının (Filistin'de iki devlet kurulması planı) uygulamaya geçirileceğinin ilanıyla erişilmek istenen hedef, FKÖ'nün soruna siyasal bir çözum bulunmasını içtenlikle istediğini kanıtlamaktır. israil'in tanınan ve güvenilir sınırlara sahip bir devlet olması yolunkutladıkları için "saftorozluk"la suçlayacaklar. Başkaları, askeri üstünlük ve yayılmacılığın uluslararası hukuku boş bir söz haline getirdiği bir çatışmada BM Güvenlik Konseyi kararlarına katılmış olmalannı bağışlamayacak. Cezayir kararlarının diplomatik plandaki etkisini ölçmek için rakmış oluvor: ABD yönetimi acaba İsrail'in tezine uymayı sürdürerek FKÖ'yü yine İsrail'i yıkmayı hedef alan bir terör örgutu gibi mi görecek, yoksa İsrail'e baskı yaparak onu odünler vermeye rpi zorlayacak? Dramatik bir kumar. Arafat tüm presüjini, siyasal geleceğini ve FKÖ'nün yazgısını ınasaya sürmuş bulunuvor. Acaba kazanabilecek mi? ne yükselteceği. Oysa İsrail ile ilişkilerin bunun altında bir seviyede kalacağı. Bir yetkili, "Turkiye bugune kadar hep dengeli hir polilika yurüllü. Dtnue şimdi bozuldu" diyor ve bir bakıma \Vashington'un İsrail'in de aynı düzeyde temsili için Ankara'ya telkinlerde bulunabileceğinin işaretini veriyor. 4) Fakat NVaslıington'da bize yansıyanlar içinde en ilginci bu gelişmelerin TürkAmrikan ilişkilerinde açabileceği yeni perdeye ilişkin. Senaryoya göre İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün önceki gün, "Türkiye'nin içgüdüsel davrandığı" yolundaki açıklamasında kullandığı "içgüdüsel" sozcüğu, İsrail'in uluslararası platformda izleyeceği politika hakkında ipucu veriyor. israil, Filistin devletinin mumkün olduğunca az ulke tarafından tanınmasını sağlamak için bir faaliyet yürütecek ve bu çerçevede tanımış olan ulkeleri de eleştirecek. "Içgüdüsel" sözcüğü bu eleştirinin karakterini anlatıyor. Turkiye, koyu bir İslam ülkesi olsaydı, "içgüdüsel" olarak bu karara karşı çıktığı söylenebilirdi. Turkiye, bir Arap ülkesi olsaydı yine "içgüdüsd" davrandığı ileri sürulebilirdi. Her ikisi de gecerli değil. O halde Turkiye örneğinde "içgüdüsel" sözcüğu antisemitik duygular; anlatmak bakımından kullanılmış olabilir. Sözcü bunu kastetmiş olabilir. Demek ki İsrail, Filistin devletinin tanınmasını önleme arayışları içinde bu silaha da başvurabilecek. Turkiye açısından bu, tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Nitekim daha geçen hafta Kaliforniya'da yapılan bir Türk gününe katılacaklarını bildirmiş olmalarına karşın yerel Yahudi liderleri Waldheim'ı gerekçe göstererek katılmadı. Şimdi Filistin devletinin tanınmış olması ve İsrail sözcusunün bunu kendine göre açıklayış tarzı da var. İşte TürkAmerikan ilişkileri bu bakımdan önümüzdeki günlerde ilginç gelişmelere sahne olabilir. 5) Tabii sahnelerden birinin Amerikan Kongresi olması olanak dahilinde. Ocak ayında işbaşına gelecek George Bush, kampanya sırasında Ermenilere soykırım karar tasarısının geçmesini destekleyeceğini, geçerse onaylayacağını ve hatta Türk liderleri ile dunya Ermeni cemaati liderleri arasında bir diyalog kurulmasını teşvik edeceğine söz verdi. İsrail'in el altından antisemitik olmakla suçlayacağı bir Turkiye, Amerika'da bu tehdidi göğüslemekte guçlük çekebilir. Marcos ağır hasta HONOLULU (AA) Eski Filipinler Diktatörü Ferdinand Marcos 'un ağır hasta olduğu bildirildi. Eski Filipinler diktatörünün sozcüsü, Marcos'un, bu nedenle ABD Yüksek Mahkemesi'nin yabancı bankalardaki hesap kayıtlarını, el yazısı örneğini ve parmak izini vermesi yönündeki isteğini yerine getiremeyebileceğini belirtıi. Marcos'un hastalığının ne olduğu sorulan sözcü, "Ayrınrı veremeyeceğini", ancak doktorların, Marcos 'un dizlerindeki kalsiyum birikmesi nedeniyle yürümekte güçluk çektiğini söylediklerini kaydetti. TWA\ Filistin'i tanıynn ülke sayısı 3Ve yiikseldi Dış Haberler Servisi Cezayir'de salı günu ilan edilen bağımsız Filistin devletini tanıyan ulkelerin sayısı 31'e yükselirken TBMM, Filistin Ulusal Konseyi'ne (FUK) bir kutlama mesajı gönderdi. Filistin devletini tanıyan ülkeler arasına dün Nikaragua, Sudan Burunei, Afganistan, Katar ve Cibuti de katıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Charles Redman ise, "Bağımsızlık ilanına ilişkin kararın barış sürecine bir katkısı olmayacağını, Filistin devletinin İsrail'i kesin bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tanıması gerektiğini" söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas'da "Ülkesinin Filistin devletini danımasının ilke olarak zor olmadığmı ancak topraklan kesin olarak belli olmayan bir ülkeyi tanımanın Fransa'nın uygulamalarına aykın bulunduğunu" açıkladı. TBMM, bağımsız Filistin devletinin kurulması dolayısıyla, Filistin Ulusal Konseyi'ne (FUK) bir kutlam? mesajı gönderdi. Mesaj şoyie: BUGUN Beyoğlu'na gelin, Bodnım'u birlikte yaşayabm... Brezilyu'da seçim SAS PAULO (AA) Brezilya 'da önceki gün yapılan belediye seçimlerinde, ilk defa ülkenin en büyük kenti olan San Paulo belediye başkanlığına, Solcu İşçi Partisi'ne (PT) mensup bir kadın seçildi. San Paulo Belediye Başkam seçilen Luiza Erundina'nın, bir işadamı olan rakibi Paulo Maluf'u seçimlerde geride bıraktığı bildirildi. Maluf Brezilya'yı, 19641985 yılları arasında yöneten askeri rejime yakmlığıyla tanınıyor. Gorevi: TWA ile uçmak. Farkı... T\X'A uçaklannda uçarak yaşamlannı kazanan btrgrup ınsan var. Görevlen: Aynen bir yolcu gibi davranmak. Farkları: Gözlenılemek... Uçuş öncesinde ve uçuş süresınce notlar almak... En ince ayrıntıya kadar. "PvVA tarafrndan özel olarak görevlendirilen bu kişilerin bir yolcu gözüyle hazırladıklan raporlar TNX"A'da en yetkili kişiye ulaşır... Şirketin başarısının olaylara yolcu gözüyle bakmaktan geçtiğine inanan Başkanına. "PvV'A ajTiı özenle başlattığı İstanbulFrankfurtNew York seferlerinde de, hizmetin en iyisini, konforun mükemmelini sunuyor. Istiklal Caddesı, Hava Sokak, No: 12/1 Beyoğlu istanbul Telefon.151 18 93 Macar lider tspanyu'da MADRİD (AA) Macaristan Başbakanı ve Sosyalist İşçi Partisi Genel Sekreteri Karoly Grosz, ulkesinin Avrupa ile bütünleşme sürecini güçlendirmesi gerektiğini söyledi. Resmi bir ziyaret için İspanya'da bulunan Grosz, Başbakan Felipe Gonzales ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ' 'A vrupa 'da birbirine bağımiılığın giderek güçlendiği bir dönemde farklılıkları değil, bütünleşme sürecini güçlendirmek gerekir" dedi. Grosz, Macaristan hükümetinin Avrupa ile yalnızca polıtik ilişkileri değil, kültürel ve teknolojik ilişkileri de geliştirmek istediğini vurguladı. For the best of America. Sefer Gunleri CumACumarieitPazaTPıızarteii Scuıt: 07.25 Yer: Atatürk Haıalimanı Rotu htanbulfrankfurtîseu York ve Amerikanm lOC'den fazU şehrine beklemesiz ba0ai" RezenasyrırUtovıız için. Turkiye Genel Sattş AcetUamtz M H f t u r İstanbtd . <h 134 5.İ 27 134 5J 69 134 5.» 12 tzmir . 01, 21 SJ «6 Ankara : (4) 118 2C 15 118 5/ 48 \a da kendı seyabat acentanaı araymvc. 21 87 13 "Tarihten kaynaklanmış kar1 NE DED1K KT 1 rilDIZLAR CEZINı(?«EN deslik bağlanyla. her zaman umu 2 SENS<2LlClMİN 5ARKISI 2 P|$MAN DEClLIM 5 8IR A$K RUVASl î SEN CİDISCE dunu ve acısını paylaştığımız Fia CENNET YCH.U & ALLAHIM YETER 5 AŞKtN DA VALAN lislin halkının gerçeklestirdiği ba 5 DUfKHJRUN ŞU 2AMANI 6 FASRtKA KI21 ğımsız Filistin devletini kutlanz. Ortadoğu'nun işgallerden, ierörBeklenen kaset çıktı. den ve savaştan kurtanlacağı günTüm kaset ve platcçılarda lerin, bu önemli adımına ve aynı doğrultudaki tüm banşçı girisimlerinize başarılar dileriz." v« Mâıih Tic. Ltd. SH. ' V C 5 8/ \ 3 532? Un»apon.IST Je 5!3 00 64 Bülenl Ecevit, bağımsız Filistin devletinin öncüsü ve önderi olarak nitelediği Yaser Arafat'ı kutladı. Ecevit, mesajında şu görüşlere yer verdi: "Aziz Kardesim Yaser Arafat, Filistin Ulusal Konseyi'nin son larihsel toplantısında bağımsız Filistin devletinin ilan edilişi dolayısıyla sizi kutlarım. Türkiye'nin yeni devleti ilk tanı[ IÜWN UIRHÜSÛ R UYAN GB. GÛZLEBM ' yan ülkeler arasında yer almasınNEDfMJİR LIZUNESHSATC dan mutluluk ve kıvanç duydum. 8BİDÛNERIMG0NÛIDÛNMEZ AÛT HAUYHAVASt SAMDKU FOTOfiRAf Cesur Filistin halkının karartı çaANALAR DEölRMEN BAŞINDA VURDULAfl SENI balanyla ve sizin akılcı önderliğinizle, bu kararın siyasal alandaTüm plâk re Jusetçüerde ki ve loprak konusundaki yasal ^Yayıncıbk v . Müzik Tic. Ltd. Şti. hedeflerine de yakında erişilmesini diliyor ve umuyorum. Boylelik y i . M . Ç . 5. Bl. No; 5322 UnkopamİST. Tel.: 513 00 64 le, Ortadoğu'da, bir barış, özgür lük ve gelişme çağı açılmasınıı TÜRK KALP VAKFI kolaylaşacağı kanısındayım. Filis Laboralu.a' floniger tin halkına mutluiuk, özgürlük v. refah ve şahsen size de mutlulul M u a y a n * «• Kootrol İçin ve surekli başarı dilerim." Tel '75 2 45 • '48 •$ 56 DÜNDEN BUGUNE NEVZAT KARAKIS Ölüm git öte KALBİNİZİ KORUYUN 1