19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 KASIM 1988 CUMHURİYET/B Dünyanın en yaşlı insanı GÖRME ÖZÜRLÛ SATICI Fotoğrafta görülen kör satıcı Kuduste yaşıyor ve işportada meyve satıyor. Bunu yaparken de görme duyusu dışındaki duyulanndan yararlanıyor. Satışlarının iyı gittiği söyleniyor. (Fotoğraf: AP) PALATKA FLORİDA (AA) Dünyanın en yaşlı kişisinin yaklaşık 79 yıldır bir hastanede ruhsal tedavi altında bulunan ve tutun çiğneyen 113 yaşındaki bdyan Carrie W hite olduğu belirlendi. Bu unvanı i!e Guinnes Rekorlar Kitabı'na geçmeye hak kazanan Bayan White, "dıinya rekonı" belgesini, bugün duzenlenecck olan 114'uncü yaş gunü kullaması sırasında alacak. MERSİN (AA) Belediye mezbahasında hayvan kesimlerinde kullanılmak üzere giyotin alınması için bütçeden ödenek ayrılması. belediye meclisinin üyeleri arasında tartışmalara yol açtı Tartışma sonucunda giyotin yerine testere alınması kjrar'Titınldı Giyotin tartışması Mikl Fare 60 yasııtda Wa!t Oisney'in yarattığı çızgi film kahramanı, dünyaca uniü Mıki Fare önceki gün 60 yaş gunünü kutladı. VVashingtonda bu vesileyte verilen doğumgünü partısinde Wa!t Dısney şirketi başkanı. başkan yardımcısı ve Smitrısonian Ulusal Müzesı Müdürü. Miki Fare'nin, doğumgünü pastasını kesmesinı izlerken görülüyorlar (Fotoğraf: AP) HAMBLRG (AA) Federal Almanya'nın Haınburg kentinde bu sabaha karşı dazlakların devam ettiği bir lokali basan 4 Turk genci, iki kişiyi ağır yaraladı. Hamburg polisinden alınan b\\giye göre yakU.şık 20 gün önce 5 ~ > yaşındaki Fatma Tunç adlı Tur». kadının dazlaklar tarafından sal dırıya uğradığı ve feci şekilde dovülduğu Bergedorf semtindeki "Uie Dreizehn" adlı lokali basan dort Türk genci, içerideki dazlakların uzerine sopalarla saldırdılar. Yaşları 16 ile 18 arasında değişen Turk gençlerinin saldırısı sırasında iki dazlak, yedikleri dayak sonucu ağır şekilde yaralandılar. Polis Türk gençlerinin saldırıyı intikam amacıyla düzenlemiş olabileceklerini, 18yaşındaki bir Turk gencinin gozaltına alındığını bildirdi. Türklerden dazlaklara saldırı Yeni Mercedes MercedesBenz firmasının 1989 martında pıyasaya sureceğı yenı model 300 SL otomobilin ilk tanıtımı dün Federal Almanya'nın Sîuttgart kentinde yapıldı. Henüz fiyatları belli olmayan arabalardan 300 SL modelı 6 silindırlı, 500 SL modeli ise 8 silindirli. (Fotoğraf. Reuter) HABERLERİN DEVAMI 235 zırhlı araçtan 188'inin ömrü (Baştarafı I. Sayfada) üç ayrı şirketten zırhlı araçlar alındı. Bu zırhlı araçlardan 41'ini Safegııard Security. 88'ini Hess and Einsen Hart, 70'ini de H. Und S. Fahrzeugbau şirketi sattı. Dışişleri Bakanlığı'nın Federal Almanya'daki H. Und S. Fahrzeugbau şirketinden aldığı zırhlı araçlar için "Schuca" şirketi aracı oldu. Ercan Vuralhan, 1982 yılından 1986 yılına kadarki alımlarda dört ayn komisyonda görev aldı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Melin Mekik, 1983 yılında Schuca bağlantıh "H. Und S. Fahrzeugbau" şirketinden alınan 51 zırhlı araç alımı için kurulan komisyonda "Komprotorluk Daire Başkanı" olarak görev yaptı. 1982, 83 ve 84 yıllarındaki alımlarda komisyon başkanlıklarını Büyükelçi Hikroel Özkan. 1985 \e 86 yıllannda da Büyükelçi Metin Karaca yaptı. Dışişİeri Bakanlığı Bütçe Dairesi Başkanı Remzi Yıldınm, 1982, 1985 ve 1986 yıllannda oluşan komisyonlarda göre\ aldı. Büyükelçi Ömer Uitem, 1982 ve 1983, muhasebe müdür yardımcısı Nuri Erarslan. 1982, 1983, 1984, 1985 yıllarındaki alımları yapan komisyonlarda bulundu. Büyükelçi Bilal Şimşir ve Büyükelçi Erhan Tuncel. 1985 yılı alımları ile gorevlendirilen komisyonda görev aldılar. Bahaltin Giırsüz, Nejat Akçal ve Tanju Sumer adlı dışişleri memurları da bu komisyonlarda üye görev lendirildiler. Bakanlık müsleşar yardımcısı Metin Mekik, eski adı "Komprotorluk Dairesi" olan "tdari ve Mali tşleri Daire Başkanlığı" görevinde bulundu. Ercan Vuralhan, 1983 yılındaki alımlarda Metin Mekikin yardımcısı olarak görev yaptı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, iki büyükelçi ve bir hukuk muşavirinden oluşan inceleme heyetince verilcn 500 sayfa tutan raporu açıklamadığj için düzenlenen fezlekenin komisyonlarda görev li bu memurlardan hangileri hakkında düzenlendiği belli olmadı. Fezlekenin bu komisyonlarda görevli bütün memurları kapsaması halinde, bakanlık müsteşar yardımcısı Metin Mekik hakkında da soruşturma açılmış olacak. Memurin Muhakematı Hakkındaki Yasa'nın birinci maddesi devlet memurlannın görev sırasmda ve gorevle ilgili "cıirümlerinden" dolayı yapılacak ceza ^oruşturması usulünü kapsıyor. Bakan Yılmaz tarafından kurulan soruşturma kurulunun düzenleyeceği dosya, Danıştay 2. Dairesi'nce karara bağlanacak. Dışişleri Bakanlığı'nın 70 tane zırhlı araç aldığı Hannover'deki "H. Und S. Fahrzeugbau" şirketinin zırhlı araçları Düsseldorf taki "Schuca" şirketi tarafından pazarlanıyor. Schuca şirketinin kurucu ortakları, Dr. Schutte ve Thienen Düssoldorrta seks oteli işletiyorlar. Bilindiği gibi, Dr. Schutte ve Thienen, Federal Almanya'da Bonn Büyükelçilıği Kançılarya Memuru Osman Öznur'un oğlu ve yeğeni ile "Titas" adlı bir şirket kurrmışlardı. tki Alman ortak da Türkiye'ye Titaş adlı bu turizm şirketinin ortakları arasına katılmışlardı. Bakan Ercan Vuralhan da bir süre bu şirkete ortak olmuş; daha sonra ortaklıktan aynlmıştı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Hikmel Özkan, 1983 yılında bakanlığa yazdığı bir yazı ile Schuca şirketi ile ilgili uyarılarda bulunmuş, ancak zırhlı araç ve gereç alımı için bakanlık, Schuca şirketi ile bağlantı kurmuştu. Cumhurbaşkanlığına alınan iki zırhlı araç da yine bu şirketten alınmış, bir süre sonra araçlardaki bozukluklar saptanarak, bu iki araç ilgili şirkete geri gönderilmiş; bu arada Schuca şirketinin zırhlı araç yapmak için gerekli lisansa sahip olmadığı ortaya çıkmıştı. Alınacak yeni zırhlı araçlar ile ilgili işlemler, bakanlık İdari ve Mali Işler Daire Başkanlığı tarafından yürütülecek. Uğurlan Akıncı'nın baskanlığını yaptığı daire, bakanlık müsteşar yardınıcılarından Metin Mekik'e bağlı olarak çalışıyor. TBMM Büıçe ve Plan Komisyonu"nda Dışişleri Bakanlığı bütçesi raportörü ANAP Denizli Milletvekili İsmail Şengün, 1982 yılından bu yana alınan 235 zırhlı araçtan 188'inin ekonomik ömürlerinin dolduğunu, bu nedenle yeni zırhlı araç alınacağım, bu amaçla konulan cdeneğin yetersiz olduğunu bildirmişti. Şüpheli kişi kim? ma yapsın bu iş tamamiyle... Çünku bu hadise üzerinde çok laf edilmiştir. Onun için her şey açık meydana çıksın, bu seviyede kalmasın dedim. Ama çok açık söyluyorum Ercan Vuralhan ile ilgili ciddi bir şey yok. Vuralhan ile ilgili hiçbir şey yok dediniz. Başkalan hakkında bir şey söz konusu mu? ÖZAL Olabilir ya da olmayabilir. Bunu müfettiş raporu ortaya çıkaracaktır. On raporda birisi hakkında bir parça şüpheler var. Bir başka görevli hakkında. Biraz da o sebeple soruşturmanın devamını istedik. Şu anda Dışişleri Bakanlığı'ndan aynlmış memurlardan biri hakkında. Ancak onun da doğru olup olmadığı mufettiş raporu ile ortaya çıkar. Vuralhan hakkında tahkikat söz konusu mu? ÖZAL Hayır. Eski dışişleri görevlisinin adı nedir? ÖZAL Adını şu anda hatırlamıyorum!' (Baştarafı 1. Sayfada) di. DYP grup başkanvekili Köksal Toptan. Vuralhan'ın Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştığı sırada zırhlı araç ve çelik yelek alımlarındaki usulsüzluğün açığa çıktığmı bildirdi. Başbakan Özal, dun Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile haftalık olağan görüşmesinden sonra koİsmail Şengün'ün raporunda nuya ilişkin gazetecilerin sorulaayrıca 132 diplomatik ve konsü rını şöyle yanıtladı: ler temsilciliğimizden 91'inin gü" Dışişleri Bakanı Mesut Yılvenlik donanımlarının tamamlandığı, 41 temsilcilikte ise "herhan maz'ın, 'Vuralhan olayı' ile ilgili gi bir fiziki önlem" alınmadıği da olarak bazı 'usulsuzlükler olduğu' açıklanmıştı. Dışişleri Bakanlığı yolunda beyanı oldu... Bütçe Raportörü, temsilciliklere ÖZAL Ercan Vuralhan'ın asgari ve standart güvenlik önlem alınmasım icap eder hiçbir şe>r lerinin temsilcilik başına 200 bin yoktur. Ama bu mesele o kadar ABD dolarına mal olduğunu da çok büyütüldü ki, hatta ben tavbelirtmişıi. siye ettim. Müfettişler de soruştur UGUR MUMCU GOZLEM İstifa çağrısı DYP grup başkanvekillerinden Köksal Toptan, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ı bir kez daha istifaya çağırarak, "Bir bakanın, bir bakanı usulsüzlükle suçlaması istifa etme nedenidir" dedi. Toptan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın, zırhlı araç ve çelik yelek alımlarının muhtelif safhalarında usul hataları tespit edildiğini Meclis kursüsünden açıkladığını belirterek, Vuralhanın "Usulsüzlük yoklur" şeklindeki iddialarının Dışişleri Bakanı tarafından yalanlandığını kaydetti. Toptan, çelik yelek ve zırhlı araç ahmlarında usulsüzlük olduğu yolundaki iddiaların resmi bir beyanla orta\a çıktığmı k?>dederck, şöyle konuştu: "Artık iş soruşturma safhasına geçmiştir. Soruşlurmayı devletin üç memuru yapnıaktadır. Böyle bir sonışturmayı etki altında kalmadan yapabilecelderine inanmak oldukça giıçtür. Sayın Dışişleri Bakanı da bu yöndeki endişeleri Meclis Genel Kurulu'nda açıkça dile getirmiştir. 3 memurun bir bakanı sorgulamasının ne kadar güç olduğunu Dışişleri Bakanı ifade etrniştir. Sayın Vuralhan'ın bundan sonra yapacağı bir lek iş kalmıştır. O da istifa etmektir. Boylece hem bakanlığını, hem de kendisini rahatlatmış olacaktır. Bir bakanın bir başka bakanı usulsüzlükle suçlaması başlı başına bir istifa nedenidir. Soruşturma sonucu önemli değildir. Vuralhan, Dışişleri Bakanlığı'nda görevli iken soruşturma yapılsa ve usulsüzlük sonucu kesinleşseydi, zaten milletvekili seçilemezdi. Burada cezai değil, siyasi sorumluluk söz konusudur." Harpİş Genel Sekreteri Mustafa Alpdündar, Vuralhan'ı savundu. Alpdündar, "Eğer bir yolsuzluk söz konusu edilirse, Vuralhan, bana kalırsa, ANAP içinde yolsuzluğu en son akla gelecek kişidir" dedi. Alpdündar, Vuralhan için şunları söyledi: "Bakanımız iyidir. Bakanlar Kurulu içinde halka en yakın, halka inebilen bir kişidir. tşçi>i, işyerlerini tanıyor, iyi diişiinceleri var. 1yi bir Coplu iş sözleşmesi yapacağımızı umuyorum. Ö nedenle bakanımıza dokunmasınlar. Harpİş'e bağlı Milli Savunma Bakanlığı işyerlerinde çabşan 42 bin işçinin toplu iş sözleşmesi göriişmelcri aralıkta başlayacak." CUNEYT ARCAYUREK yazıyor kalple sürdürüyor. Önergenin gebaşka sahne, bir kahve. Utancı lişi ile şaşırdığını söyleyen Hasan nı karanlıkta kalarak gizlemeye Celal Güzel, ters düşmenin altınçalışan bir fizik öğretmeni. Öğ dakı nedenlerı Özal'a soruyor mu rencisıne garsonluk yapıyor. Bir soramıyor mu, elbet kimse bibaşkası. yazlan inşaatlarda çalış lemiyor tığını söylüyor Ana muhaiefet mi? Erdai Bey : Bir bakan, Hasan Celal Güzel. in sorunlarda beş on cümlelık Programı abartılı bulmuyor. Hat genel yorumlarını dinliyor, genel ta kısıtlı zaman nedenıyle daha merkezin eylem stratejisindeki başka gerçeklerin ekrana gelme donukluğunu günlerdir ızliyoruz. diğinden yakınıyor. Belki de ay Oysa seçeneksizliği işleyen nı saatlerde, bir başbakan konut ANAP. bir' kez daha ANAP'sız ta oturmuş, elinde kâğıt kalem. Türkiye düşünülemeyeceğini; Seçim öncesi TV'den "dar gelir toplumun her kesimindeki gerli, fakir fukara babası" olduğunu çekleri çarpıtarak, rakamları sutek yanlı yayınlarla topluma na landırarak yutturma hazırlığı içinsıl sindireceğini hesaplıyor. Öğ de. Hedefse basıt. Yerel seçimretmenin ayda 210 bin aldığını. lerde oy oranını yüzde 40'a çıkarneredeyse ferih fahur yaşadığı mak, ardından Çankaya'yı kuşanı söylemeye hazırlanıyor. Mıll tıp zaptetmek. Özal, beri yandan Eğitim Bakanı TV'de öğretmenin, seçimleri siyaset ile yoğunlaştıröğrencinin zavailılığından yana mamaya yöneliyor. El altından çaresizliği vurguluyor. Başbakan devlet olanaklarını, yeni vaatleri ise refah düzeyinin yükseldiğini halka uzatarak hedefe varmanın kanrtlama peşinde. Yarabbi, dev peşinde. Ana muhalefetimiz de let ve toplum anlayışında ne çe Özal'a göre Allaha şükür, bu lişkidir bu!.. planın içinde bir parçası olmuş, Son 24 saate sığan çelışkiler uygun adım marş! bitmiyor. Mecliste öğrenciye af Türban konusunda Mecliste yasasına birden bire türbanla il usul tartışmalan açılmasa, elhak, gili bir ANAP onergesi geliyor. ana muhalefetimiz olumlu mu Kabarık imzalı. Önergenin başın olumsuz mu, nasıl oy kullanacada ünlü liberallerimizin imzaları. ğını bilemez halde. Genel yargı Yasaya giren önerge metninde li bu. Pahalılık ağızlarda sakız. Ne beraller ile kutsal ittifakçılar bü var ki SHP'de toplumdaki tepkitünleşmış. Şaşkın ördek örneği leri kanalize edecek bir atılım, bir SHR birden patlayan istek karş. hazırlık hak getire. SHP'deki ansında ne yapacağını bilemiyor. il laşılmaz durgunluktan yararlanke değil, oy sorunu. Yukarı tükür ma hesapları yaparak her gün se bıyık, aşağısı sakal. Gazete yenı uygulamalara sessız sedaciler locasmda iç çekmeler. sız geçen Özal ve çevresi rahat. Sonrası var olayın. Milli Eğitim Kendine özgü yöntemlerle Özal Bakanı Güzel, "önergeden habe çalışıyor, ana muhaiefet kâğıt üsri olmadığını" açıklıyor. "Geniş tünde düşler kuruyor. Özal'ın tam leyen ailenin" yeni bireylerinden ıstediği kıvamda SHP; kış uykuHalil Şıvgın'ın kardeşınin düğü suna yatmış sanki. nünden çıkarken Başbakan Olaylara, gelişmelere örnekÖzal, "önergeden daha önce Jerle toplu olarak baktıktan sonbilgisi" olduğunu söylüyor. Doğ ra ANAP ıçın: "Dandini, dandıni rudan haberli olması gereken ba dastana" diyebılir insan. kanı, hem de önemli sayılan koUyurgezer ana muhaiefet için nuda Başbakan es geçiyor. Ön "danalar girdı bostana" uyarısıceki gecenin olaylarından sonra nı yineledikten sonra, şu eklenBaşbakan da, Millı Eğitim Baka tıyı yapmamak elde değil: nı da bugün görevlerini huzuru "Ûyusun da büyüsün, ninniii!" (Baştarafı 1. Sayfada) Osman Öznur kimdir? özal'ın adım vermediği Dışişleri memurunun, zırhlı araç alımian sırasında Bonn elçiliğimizde kançılarya memuru olarak çalışan emeklı astsubay Osman Öznur olduğu ileri sürülüyor. Osman Öznur. VabJt Htlefoğlu'nun Bonn bttyukelciliği sırasmda Mercedes Benz Fabrikası ile zırhlı araçgereç alımı konusunda ilk görüşmeleri yapmıs ve Schuca'nın ilk Alman ortağı ile birlikte Düsseldorfla 1982 mayısında TtTAŞ GMBH adlı Uir şirket kurmuşlardı. Bu tarihden bir yıl önce Osman jöznur, yeğeni Muzaffer Ataman ve oglu îbrahim Öznur'un da aralarında bulunduğu ortakların girişimi ile aynı adı taşıyan bu şirketi oluşturmuşlardı. Almanya'daki şirket, Türkiye'deki şirkete de ortak olmuştu. O tarihlerde Dışiş'.eri Bakanhğı tdari ve Mali Işier Daire Başkanı olan Ercan Voralhan ile Schuca'run iki ortağı Dr. Schutte ile Thienen, TİTAŞ'm sermaye antınmı sırasmda şirkete ortak olmuşlar, daha sonra bakanlıkta Schuca şirketi ile ilgili gizli soruşturma açdmış ve Ercan Vuralhan da ortaklıktan çekilmişti. Vuralhan'ın eşi bir süre de TtTAŞ şirketinde çalışmıştı. Osman öznur'un yegeni ile oğlu ve eşinin ortakları arasında yer aldığı ve 1979'da kurulan Öztur adlı bir başka turizm şirketi de Antalya Manavgat'ta Sidelya Tatil Köyü'nü işletiyor. Osman Öznur, F.Almanya'dan dönüşunde Ercan Vuralhan'ın Ankara Hoşdere Caddesi, 92 numaalı evinde kiracı olarak oturdu. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) büstü vardı, Dolmabahçe sırtlanna konulmuştu, ne olduysa oldu, birileri alıp götürdü. Sayın Dalan'dan beklenen, kentin yeni açılan kıyı parklarına ve tüm güzel alanlarına şairlerin, yazarların, sanata kültüre emeği geçmiş insanlarımızın heykelleri, hiç değilse büstleri ile anlam kazandırmasıdır. Orhan Veli Kanık'ın ölümünü 11 Kasım 1950 gecesi Ankara Radyosunda bir konuşma yapan Ahmet Muhip Dranas'ın acı dolu sesinden öğrenmiştım... Tam otuz sekiz yıl geçti aradan... Yaşasaydı şimdi 74 yaşında olacaktı. Genç yaşta ölen sanatçılar nedense insanların belleğinde daha çok, daha uzun, daha etkili bir yaşama kavuşuyor. Işin içine duygusallık karıştığı için mi? Rimbaudlar, Radiguetler, Keatsler, Shelleyler için de öyle olmadı mı? Orhan Veli için ne kadar çok yazı yayımlamışım! Dostum Asım Bezirci'nin "Orhan Veli, Şairliği ve Seçme Şiirleri" adlı kitabmdaki listede 1941'den 1976'ya kadar tam dokuz yazımdan söz edilmiş. 1976'dan sonra da bu sütunlarda Orhan Veli'den söz açtığığımı anımsıyorum. Orhan Veli sağfığında da ölümünden sonra da kişiliği ve şiirleri üstüne en çok yazı yazılan sanatçımızdır. Genç şiir heveslılerini de en çok etkileyen şairdir aynı zamanda... O, kolaycacık söylenilmiş gibi gelen şiirlerine özenen pek çok insan cıktı, ama ona öykünenlerin hiçbiri yazın alanında kalıcı olamadı. Özgün olmaktır önemli olan... Khnseye benzememek... Daha doğrusu 'kendi' olmak... Ben onunla ilgili ilk yazımı 1941'de yayımlamışım, on sekiz yaşımda. Doğallıkla övücü, destekleyici bir yazı bu: 'Modern Şiirimizin Triosu'... Yalnız Orhan'ı değil, Melih Cevdet'i, Oktay Rifat'ı da övüyordum, şiirimizin önemli adları olacağını daha o günden, o genç yaşımda, nice ünlüler 'Garip' şiirlerini alaya alırken belirtiyordum. Ama 1945'te 'Vazgeçemediğim' çıkınca Vakit Gazetesi'nde Orhan Veli'nin şiirinin duygusal bir niteliğe kavuştuğunu söylemiş ve bunu eleştirmişim: "Muhakkak ki Orhan Veli'de bir değişme olmuştur. Bu lehine mi, aleyhine mi? 'Vazgeçemediğim' bir yığm insanın alkışını topladı, Orhan Veli'nin şöhretini sağlamlaştırdı, bu lehine. Yolunu değiştirip herkesin hoşuna giden, kafiyeli şiirler yazmaya baslaması, bu aleyhine. Kendine has orijinalliği kaybetmeye başladı". Asım Bezirci bu satırları kitabına almış, benim bu yargımı da haksız bulmuş... Yirmi iki yaşında bir gencin düşünceleriydi bunlar Haklı mıydım, değil miydim, şimdi bije bir şey diyemiyorum. Öyle ya da böyle, Orhan Veii bugün Türk yazınının bir anıtıdır. Oktay Rifat 73 yaşında aramızdan ayrıldı. Melih Cevdet'tir içlerinde tek kalan, daha nice yıllar ustalığını, verimli yapıtlarıyla sürdürecek olan, sürdürmesi bektenen... Meğer ne güçlü bir trio imiş benim gencecik yaşımda övdüğüm, savunduğum... Bakıyorum, Orhan Veli'nin heykelini güzel bulmayan sanatçılarımız da var. Ben yakından görmedim, bir şey diyemeyeceğim. Her sanat yapıtı eleştirilere uğrar, bu doğaldır. Orhan Veli için kent parklarından birine, özellikle Beykoz'a başka bir heykelinin dikilmesi düşünülemez mi? Böyle bir heykel için bir yarışma açılamaz mı? Mezarlık heykelleri benim hiç hoşuma gitmez. Parklarda, alanlarda sanatçı heykelleri yaşamın içindedir, insanlara daha hoş, daha güzel anlar yaşatır. Yalnız Orhan'ın değil, Haşim'in, Dranas'ın, Tarancı'nın, Oktay Rifat'ın, Sait Faik'in, Orhan Kemai'in, daha nice değerli sanatçımızın heykelleri, büstleri yazılarında, şiirlerinde sevgiyie andıkları kent köşelerinde neden yükseltilmesin. Örneğin Ziya Osman Saba'nın Kadıköy Parkına güzel bir büstü ne kadar yakışır! Orhan Kemai'in de Cibalinin yeni açılan kıyı parkında Haliç'e bakan fötr şapkalı duruşu... 6 Olay rapor' tartışılıyor Taslak durumundaki bir raporu eleştirmenin "manlığa sığmadığını" bildiren diğer bir konsey üyesi Cengiz Hakan, "tstanbul sanayi kesimi hegemonyasını Sanayi Konseyi'nde de siirdurmtk istiyor. Geçmişte hazmedemedikleri olaylann bir uzanlısı olarak bu eleştiriler gündeme geliyor. Yoksa (aslak rapor bahanedir" dedi. Cengiz Hakan eleştiri gelirenlerin, "Okuduklarını anlamadıklarını, hazmedemediklerini" belirterek. "Türkiye'de sanayi İstanbul demek değildir. Hazırlanan taslak daokunduğu zaman göriilecektir ki bugüne kadar ekonomide neler yapıldı, iyisiyie kötusüyle yer almıştır. Hatalı görülen yönlerin giderilmesi için oneriler vapılmıştır. Bu raporu anlamadan elestirmenin ardında başka niyetler aramak lazım" diye konuştu. Konsey uyelerinden EBSO Meclis Başkan Vekili İhsan Balioğlu, "Eleşliriler garibime gitti. Sayın Gezgin, 'Vay anam yandım' diyor. Sayın Ali Coşkun başka telden çalıyor. Bu ha/ırlanan bir taslaktır. Şinasi Be>'in şahsi raporu değildir" dedi. Balioğlu, asıl tartışmanın yapılması gereken yerin cumartesi giinku toplantı olduğunu soyledi. Diğer bir konsey üyesi Ömer Beşe ise uygulanan ekonomik politikanın "mtidafaa edilecek" bir yanının olmadığını, bu nedenle eleştirilere anlam veremediğini söyledi. Vuralharfa Mecliste protesto hazırlığı ANK,ARA (ANK.A) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun muhalefete mensup milletvekilleri bugünkü Milli Savunma Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasmda Bakan Ercan Vuralhan'ı protesto ederek komisyon toplantısını terk etmeyi planlıyor. ANKA muhabirinin DYP'li komisyon uyelerinden aldığı bilgiye göre DYP'li bir milletvekili, bugün usul üzerinde söz alarak Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz1ın, VuraJhan'ın zırhlı araçahmında usulsüzlük yaptığına ilişkin açıklamasını hatırlatarak "Hakkında bu tür iddialar bulunan bir kişinin bakanlık yaptığı Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin sonımluluğuna katılmayacağız" diye konuşacak. Daha sonra da DYP'li uyeler Vuralhan'ı protesto için bir süre toplantıyı terk edecek. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı ise Vuralhan'a yapılacak protestonun yönteminin bugunku grup yönetim kurulunda kararlaştınlacağını söyledi ve çeşitli alternatifleı üzerinde durulduğunu kaydetti. Edinilen bilgiye göre SHP'li uyeler sorular bolümunde toplantıya dönup Vuralhan'ı soru yağmuruna tutmayı da planlıyor. Bayanlar çocuk bakarak tngilizce öğrenmeyi AuPairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. /. 158 53 42 4. 213 68 67 (Baştarafı 1. Sayfada) mak için basından gizli tululması" istenen 27 sayfalık metinin dün Cumhuriyet'te yayımlanmasıyla yol açtığı çalkantı da su yüzene çıktı. Metne başta TOBB Baş kanı Ali Coşkun, tSO Başkanı Nurullah Gezgin ve bazı konsey üyeleri tepki göstererek "Bu rapor Şinasi Ertan'ın şahsi görüşlerini kapsıyor" yorumunu getirmişlerdi. Taslak rapor ve tepkiler konusunda İstanbuPdaki toplantı için Izmir'den aynlmadan önce kendisi ile görüştüğümüz Şinasi Ertan, "Bu benim hazırladığım bir rapor değil. İstanbul'dan, diğer çeşitli sanayi odalanndan gelen teknisyenlerin hazırladığı bir taslaktır. Bu, toplantıda diğer üyelerin göruşlerine sunulacak. Bııradaki fikir alışverişinden sonra TOBB Yonclim kurulu'na gotünilecektir. Burada uygun göriilurse resmiyet kazanacaktır" dedi. Ertan, rapora yöneltilen eleştiriler konusunda da "Bu bir taslaktır, loplantıda ister benimsenir isler benimsenmez. Bu nedenle de basına vermek istememiştik. Bu rapor üzerinde konuşulacak, lartışılacaktı. Biz bir danışma kurulu gibiyiz. Rapor hazırlayıp verme hakkımız vardır" diye konuştu. Sanayi Korıseyi'nin üyeleıinden EBSO Başkanı Ersin Karalyalı, "Ben cumartesi günü loplantıda konuşmak istiyonım. Şu an bir sey soylenıek istemiyorum" dedi. TtKDlLKONUSMAkL ÎNGİLIZCE DÎVE ZAMANIN1ZI PAKAKJIZI QO5A UAJ2CAMAK (Baştarafı I. Sayfada) mışlarsa, bu "usulsüzluğün" nedeni, niçini araştırılır. Bu "usulsüzlük" eğer yalnızca meslek kurallarına aykırılık biçiminde görülseydi, o zaman Vuralhan ve arkadaşları hakkında "disiplin soruşturması"nm açılması gerekirdi. Hukukta disiplin soruşturmasının hüküm ve sonuçları ile ceza soruşturması ve bu soruşturmanın yaratacağı sonuçlar ayrı ayrıdır. Dışişleri Bakanı, bakanlık "inceleme heyeti"n\n verdiği raporu ıncelemiş ve kararını vermiştir: Memurin Muhakematı iştesin. Ne demektir "Memurin Muhakematın işlemesi?" "Ceza soruşturması"nm baslaması demektir. Demek ki bakan, olayı bir "disiplin suçu" olarak görmemiş, kurduğu soruşturma kurulu eliyle "disiplin soruşturması"m değil, "ceza soruşturmasını" başlatmıştır "Memurin Muhakematı Hakkındaki yasa"nın birinci maddesinde şu sözcükler yer alıyor: Memuriyetlerin ifası sırasmda hadis olan cürumlerden... Dışişleri Bakanlığı na zırhlı araç ve gereç alım yapanlar, böyle bir "cürüm" işlemişler midir, işlememışler midir?.. Bakanın kurduğu soruşturma kurulu. bu konuyu araştıracak ve 'iezleke" adı verilen bir rapor düzenleyip bu raporu, Danıştay ikinci Dairesı'ne gönderecektir. "Memurin Muhakematı Hakkındaki Yasa"nın 12. maddesi gereğince, Dışişleri Bakanı tarafından kurulan "soruşturma kurulu", hakkında soruşturma açılan memurlann "işten el çektirmelehne" Karar verebilecektir. Düşünün; diyelim ki, soruşturma kurulu, soruşturma sırasmda bazı memurlann "işten el çektirmelerine" karar verdi. Bakan Vuralhan'ın yasama dokunulmazlığı bulunduğundan, kurul, hiçbir yetki kullanamayacak; Vuralhan'ın ifadesine bile başvuramayacaktır. Böylece soruşturma daha basından zedelenecek, hakkında soruşturma açılan memurlar arasında eşıtsizlik yaratılacak: Vuralhan, bakanlık koltuğundaotururken, aynı sorumluluğu paylaşan dışişleri memurlarına işten el çektirilebilecektir. ' Evet, diyelim ki. soruşturma sürdü ve kurul raporunu hazırladı. Danıştay İkinci Dairesi, soruşturma kurulunca hazırlanan bu raporu inceleyip kararını verecektir. Karar, "yargılamanın gereksizliği" yönünde ise, bu durumda karar, kendiliğinden "idari işler kurulu"na gidecektir. İkinci daire, "yargılamanın gerekliliğine" karar vermişse, bu durumda da ilgililer, bu karara karşı "idari işler kurulu"na başvurabileceklerdir. Bakan, bu soruşturma kurulunu kurduktan sonra artık "takdir yetkisi"ni kullanamaz. Çünkü soruşturma başlamıştır. Soruşturmanın bu aşaması "gizli" olduğundan, bakanın bundan sonra soruşturmacılara değil emir vermesi, soru sorması, bilgi alması bile yasaktır. Dışişleri Bakanı'nın "usulsüzlük" adını taktığı eylenrve işlemlerin Ceza Yasası'ndaki adresleri "görevi savsaklama" mı, yoksa "görevi kötüye kullanma suçu" ile ilgili madde numaralan mıdır? Daha da önemlisi, bu "usulsüzlük" niçin yapılmıştır? Bakan Yılmaz'ın deyişi ile "bir yolsuzluk ve çıkar konusu olup olmadığı" başlatılan bu ceza soruşturması sonucunda belli olacaktır. Konuyu ortaya attığımız günden bu yana olayın "araştınlmasım" ıstemekteyız. Kimseyi "yolsuzluk yapmakla" suçlamadık. Olaya ilişkin belgeleri ve bulguları sergiledik ve "konu araştırılsın" dedik. Şimdi konu "incelenmiş", incelendikten sonra bir aşama daha ileri gidilmiş, olay hakkında "ceza soruşturması" başlatılmıştır. Sayın Başbakan. çeşitli nedenlerle bir bakanını savunabilir. Bir başbakanın "kader birliği" yaptığı bir bakanını savunmasını haklı görenler de olabilir. Ancak, demokratik düzenlerde bu gibi durumlarda, kurum ve makamların yıpranmaması için bir bakanın görevinden ayrılması zorunluluktur. Hakkında bir bakan arkadaşı tarafından "ceza soruşturması" başlatılan bır başka bakan, nasıl olur da bakanlık koltuğunda oturabilir? Oturursa, bundan hükümet kazançlı çıkar mı? ANAP, bu inattan ne kazanır ve ne kaybeder? ve bu inattan demokratik hukuk devleti kazançlı çıkabilir mi? Başbakan, önce bir başbakanlık danışmanını "muhakkik" olarak görevlendirdı. Bu, başlangıçta yapılan bir yanlıştı. Çünkü, bir danışmanın "muhakkik" olarak görevlendirilmesi, yasalara aykırıydı. Özal, bu aykırılığı sonradan anladı. Ancak danışman ibrahim Düzyol, raporunu vermiştı. Bu rapor, Dışişleri Bakanlığı "inceleme heyeti"r\ce de ele alındı. Aylarca süren bir incelemeden sonra bakanın emri ile "ceza soruşturması" başlatıldı. Özal, başlangıçta yaptığı yanlışları, olayı hafife alarak bugün de sürdürüyor. Sayın Başbakan, ya bu konudakı hukuk danışmanlarını değiştirmelıdir, ya da bu danışmanlardan bu konuda daha duyarlı olmalarını ıstemelidir. Hukuk kurallarını görmezlikten gelmek, demokrasiyi de, hukuk devletini de zedelemek demektir. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığın bütçesini sunacak. Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin. devletimize, milletimize, Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı ve uğurlu olmasını dileriz. ÇAĞRI TUP5ÇMİN • REHBECÜ6ÎNIDE İNGİLTEPg'NİN SEÇKİN DİL > OKULLARIN[ VADu, BÛTÛN YIL İNĞÎÜZCE İngiliz Lisan Okulları Danışma Merkezi Cumhurıyei Cad 173'1B Elnadağ Istanbül 80230 Hılton Otelı karşısı Tel 11) 148 39 77 • 148 79 43 Tlx 27498TUSMTRFax (1)1329729 DEVRİMCİ DEMOKRAT KAMUOYUNA Bizler Ceyhan Özel Tip Cezaev i'nde bulunan siyasi tutuklularız. 17 Ekim 1988 tarihinde cezaevinde 18 maddelik taleplerimiz için suresiz açlık grevi başlaıuk. Direnişimizin 19. günü olan 4 Kasım 1988 tarihinde haklarımızı elde ederek açhk grevini bitirdik. Ancak baskıcı bır zihniyetin urunu olarak orta\a çıkan 1 Ağustos Genelgesi'yle, hakların gaspına karşı diğer cezaevlerinde sürmekte olan suresiz açlık ere\ı \e ölüm oruçlan eylemlerini desteklemek, lutuklu ve hukumlu aileleri uzerindeki baskı ve keyfî uygulamaları protesto etmek amacıyla bugunden başlayarak suresiz destek açlık grevine başlıyoruz. Tum devrimci demokrat kişi ve kuruluşları duyarlı davranmaya \e cezaevinde yukselen seslere kulak vermeye çağırıyoruz. (EYHAN ÖZEL TİP t.EZAEVİNDEKİ SOL SİYASİ T l T l k L l VE Hl KİMLl LER ADINA TAHSİN ALTŞAR. \Lİ RIZA KIUNÇ. MEHMET CİBRAN. FAHRİ IŞIKSAL. RIZ\ S\Y!\. H\(] KARADVNA. RAMAZA> KILAVUZ. FEVZİ ISIk. F\HRETTİ> ALP. MEHMET BEYAZTAŞ. S\L>U\ ALTİNÖZ. AHMET BAYIK. HASA> AKBABA. EKREM ERTİk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle