Katalog

CumhuriYef Sanayide gerekli Sahıbı. Cumhurıyel Matbaacılık ve Ga^etecılık Turk Anonım Şırkctı adına Nadir Nıdi # Genel Yayin Mılduru: Hısan b ı ı i . Müessese Muduru: Emint Işıklıgil. Yızı IŞICTI Müdılnl: Okıy Go>tnsin. # Haber Mcrkezı Muduru Ymlçın Bavrr. Sayfa Düzenı YOnetmenı Ali Aaır. • Temsılcıler. ANKARA Ytlçiıı Do^ın. İZMIR: Hikmet Çelinkays. ADANA: 1>UJ Başlugıç. Islanbul Haberlm: Ertan Akyıldız. D15 Hatvrler: Ergun Batcı, Ekonomi: Ccngiz Tlırtan, Kültür: OU1 Ûslrr, Spor Danışmanı: Abdnlkadir Vvcdmuı. Duzdlmc: Rrfik Dıırbaş, BılımEğmm Şakin \\f*y. HSendıkL Şukran Krtnci. Yun Habericn !S«d«l Dogu. Dızı Yazılar Kmm Çıiı;kaa. • KoordınaıOr Ahıml Konıbaa. • Malı IŞICT Erol Eıtul. • Muhasebe Bulent Vtntr • ButçcPlanlama S«»gi Anıa • Reklam AjştToma, Ek Yavmlar Hul>» Akyol • Idar^: Hnsrjin Gyrtr. Işleıme. OnderÇelik. Bılgıljkm Nail Inml 8vsar >f Yavsn Cumhurı>« Marbaactlık vt Gazelecılık T \ Ş Turk O c a | ] C»d J9/41 Cag&loilu 343Î4 I« PK 246hunbul T«I 512 05 05 120 hat). Ttlex 2224* F « (1) 526 60 72 9 Burotar «.nkın: Zıya GOkalp Blv Inkılap S S o 19/4, Tel 133 li 414'', Telex 42344 Fax (4) 133 11 4] 428 9 tjtnır H Zıya BK İ 3 5 2 S 2 3, Te! 13 12 JO Tck» 52359 Fı» (51) 13 12 30 9 A d u ı . Inonu Cad 119 S S o ; Kaı 1 Tel 114550119^31. Trte» 62155. Fuı r i ) 3 2 » O 5 » TAKVİM: 18 KASIM 1988 Imsak: 5.19 Gunes: 6.47 Ögle: 11.54 İkindi: 14.27 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.14 Karadeniz'de varillerle ilgili tartışmalar sürerken Türkiye'de birçok sanayi kuruluşu zehirli atıklan çevreye bırakıyor ya da gerekli bir biçimde yok etmiyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bıırosu) Karadeniz'de bulunan varillerle ügili tartışmalar sürerken, çevre uzmanları Batılı ülkelerin varile koyup özel olarak depolanmasını zorunlu kıldığı tehlikeli atıkların Türkiye'de gelişigüzel ortarna verildiğini bildirdiler. Dokuz Eylül Üniversitesi Muhendislik Mimarlık Fakültesi Çe\re Mühendisliği Bolümu oğıetim üyelerinden Doç. Dr. Erlugrul Erdin. kıyılarımıza vuran variüerle kıyaslandığında her gün arıtmasız olarak alıcı ortama verilen deri, kâğıt, deterjan, boya ve sentetik varilden beter maddeler, tekstil ve metal gibi sanayilerin atıkiarının daha tehlikeli olduğunu söyledi. Doç. Erdin, Batılı ülkelerdesanayicilerin, tehlikeli alıklannı hatta kimyasal hammaddelerini bile" çevreye zarar \ermeyecek şekilde depolamak zorunda olduklarını vurgulayarak, "Orada sanayiciler, alıklannı geri kazanmaya zorianırlar. Eğer bunun ekonomikliği kalmamışsa, çevreyi kirletme>ecek şekilde depoİanması gerekiyor" diye konuştu. Türkiye'de ise, Batılı ülkelerde varillere konularak özel depolar Iferli atıklar "depolama"yapılmıyor Variller, Italynn TVsinde SlNOP (Cumhuriyet) İtalyan RAI Televizyonu'ndan 3 kişilik bir ekip Sinop 'a gelerek Karadeniz kıyılarına vuran ve İtalyan kökenli olduklan belirtilen zehirli atık dolu varillerle ilgili haber program yaptılar. Sinop Valisi Arif Akbulut, Sinop'un Soğuksu Köyü 'ndeki varillerin konulduğu deponun incelenmesine ve çekim yapılmasına izin vermedi. RAI Televizyonu yapımcısı ve yönetmeni Pino Scaccia, varillerin ttalya'ya ait olduğu kanısına vardıklarını, ancak Türkiye'ye başka bir ülkeden taşınmış olabileceklerini söyledi. 'Boş vaktinde' çöp getiren Büyüktemîz MUSTAFA BALBAY İZMİR Al Karameh ve Petersberg gemileriyle Türkiye'ye zehirli çöp, sanayi artığı getirmeye girişen ve kamuoyunu uzun süre uğraştıran Mehmet Biiyiiktemiz, bu işleri "boş zamanlannda" yapmış. lannda, eşime yardım ediyordum. Onun vekâletini alıp yardımcı olmanın suç olduğunu bilmiyordum" diye dilekçe verdi. Eski hava elektronik üsteğmen Mehmet Büyüktemiz hakkındaki ceza, Yargıtay'ın onayından sonra kesinleşmiş olacak. Askeri mahkeme 4 Ağustos 1988'de verdiğı karan Büyüktemiz'in yüztıne Halen vurtdışında bulunan Bü okumuştu. yüktemız, "firar ve licaretle Ancak karar yüzüne karşı da uğraşmak" suçundan Eskişehir 1. okunsa "cezaevine koyma" işlemi Taktik Hava Kuvvetleri Komutan kararın kişiye resmen tebliğinden lığı Askeri Mahkemesi'nin hak sonra gerçekleşebiliyor. 23 Hazikında verdıği 6 ay 20 gün hapis ve ran 1988 12 Temmuz 1988 tarihordudan atılma cezasına avukatı leri arasında Eskişehir Askeri CeBekir Ekinci aracılığıyia itiraz zaevi'nde hapis yatan Büyuktemiz ederken "Ben sadece boş zaman daha sonra tahliye edilmişti. da korunması zorunlu olan tehlikeli maddelerin doğrudan kanalizasyona verildiğini anımsatan Doç. Erdin. sözlerini şöyle sürdurdu: "Bizim İzmir Korfe/i'ne alılan sanayi atıklan, karadeniz'de kıyıya vuran varillerden daha tehlikeli. Varillerde loplanmıyoriar. gelişigüzel alıcı ortama veriliyorlar. İ/mir'de boyahanelerde oluşan artıklar, posalar, varillerde toplanıyor >e kireç ocaklannda yaklırılıyorlar. Onlara sorsanız reçine kokenli maddeler diyorlar. Ama boyadan gelen çözgen maddeler, kadmiyum, kurşun ve diğer bileşikler de olabilir. Araştırması yapılmış değil. Bursa Orhangazi'de 40'a yakın kireç ocagı var, son gezimde gördüm ki bazı variller >akılmaya çalışılmış, ama taşlaşmış Chıcagoda Tannhauser operasında Venüs roiundeki Marilyn Zschau (solda) ve Tannhauser rolündeki Rıchard Cassily (sağda).Venüsten mutluluk dersleri. olarak orada duruyorlar. Eğer içinde tehlikeli atıklar varsa ve kireç ocağında yakılıyorsa bu maddeler kulün içinde kalıyor demektir. Kiil de gelişigüzel ortama veriliyor." Sabahtarı iç açıeı müzik A.\KARA (AA) Televizyonun birinci kanalında sabah kuşak programında "iç açıcı müzik" yayımlanacak. Bu amaçla, Ankara Radyosu diskoteğinde yapılan seçmede, 7 bin 800 eser arasından neşeli, canlı ve umut verici özellikte ancak 300 parça bulunabildi. Televizyon Dairesi Başkanlığı, Ankara Radyosu 'n a başvurarak, sabah kuşağı programlannda yayımlanmak üzere "iç açıcı" parçalar seçilmesini istedi. Seçilen parçalann, "canlı, neşeli ve umut verici" sözler taşıması ve dinleyenler üzerinde keder ve hüzün uyandırmayacak nitelikte olması gerektiği bildirildi. Yine Batı ulkelerinde varillerde biriktirilen atıkların Türkiye'de gizli gizli kanalizasyona döküldüğünu savunan Doç. Erdin, "Bizde kullanılması tehlikeli maddelerin işletmelerdeki sıkı denelimi ile ilgili yönetmeliğin olmayışı onemli bir sorun. Yönetmelik olsa bile herkesin arkasına polis koyup lakip edemiyorsunuz. Bu alıklar birikim yapa yapa biiyük boyutlarda etki gösterecektir" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Salih Çelikkale, Türkiye"deki kirletici maddelerin varillerin içindeki maddelerle aynı olmayabileceğini, ancak akarsu ve denizlere kanşarak onlar kadar tehlikeli sonuçlar verdiğini söyledi. Wagn er'in dönüşü Richard Wagner'in "Tannhauser" operası Chicago'da çağdaş bir yorumla sahneleniyor. Yönetmen Peter Sellars, felsefi metinleri mavi, duygusal konuşmaları kırmızı, diğerierini beyaz harflerle projeksiyon olarak veriyor. ŞEBNEM ATİYAS CHİCAGO Chicago Lyric Opera Salonu'nda bütün koltuklar dolu. Şık, zengin görünümlü beyazlann doldurdukları localarda, daha ilk perdede sahnede çırılçıplak koşuşmaya başlavan kızlarla birlikte fısıldaşma başlıyoı. Bu sırada Tannhauser zamanla bağlantısı kopmuş olarak ağlamakta. Gece karanlığı, kahraman artık güneşi hatırlamıyor. Venüs ile birlikte bir otel odasında. Venüs, ona mutlu olmasını öğretiyor. Aralarındaki "sıcak" ilişki, Tannhauser'in vaiz olarak hayata geri dönme cesaretini kınyor. Venüs'ün tehditleri acımasız. Soğuk erkekler dünyasına geri dönecek olan Tannhauser'a acı çekeceğini ve günün birinde kollarına geri döneceğini haykırıyor. Tannhauser yeşil vadilerin, sulann sesini dinliyor. Özgürlügunü geri istiyor, ama o artık Venüs'ün kölesinden başka bir şey değil. Aynı zamanda Venüs onun tek özgürlüğü. Sonunda kahraman, çırılçıplak kızların dans ettikleri sahnede Metyem'e dua ederken perde kapanıyor. İkinci perdede Tannhauser çoban ve hacılarla dolu bir dağ başında. Eski dostları ve tanıdıklarının görüntüleri geçiyor. Hepsi onu görmekten mutlu olduklarını bildiriyorlar. Tannhauser bunca zamandır nerede olduğunu bir türlü açıklayamamanın acısıyla kıvranıyor. Hepsi eve dön diye çağırırken en yakın arkadaşı Wolfram "Elisabeth" ismini hatırlatı YüNANtSTAN PASOK, tarihindeilk kez yuhalandı STELYO BERBERAKİS~ ATİ.NA Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun önceki akşam açıkladığı yeni hükümet, buyuk olçude olumsuz tepki toplarken, dün Atina'da düzenlenen 17 Kasım 1973 cuntaya karşı ayaklanmayı anma yürüyüşü sırasında PASOK'un Gençlik Kolu tarihinde ilk kez yuhalandı. Atina Teknik Üniversitesi öğrencilerinin Yunanistan'daki cunta yonetimine karşı ayaklanmalarının 15. yıldonumü dün gece Atina'da düzenlenen geleneksel dev yürüyüşle anıldı. Siyasi içeriklı sloganlar, 1967 darbesinden sorumlu olarak gösterilen ABD'ye karşı atılırken bu arada bankacı Koskotas'ın yolsuzluklarıyla ilgili PASOK hükümeti aleyhinde de sloganların atılması ilgi çekti. PASOK taraftarları Papandreu hükumetinin "değişimalaghi" yolunda attıkları sloganlar yürüyuşü izleyen halk tarafından şiddetle yuhalandı. Bu arada Yunanistan Komurüst Partisi taraftarları "solun zamanı geldi" ve "Koskotas'ı destekleyen hükümetlere hayır" sloganı attılar. PASOK hükumetinin önceki akşam yaptığı değişiklikler bütün siyasi partiler tarafından yoğun eleştirilere uğrarken adı skandal olaylarına karıştığı öne surulen eski Adalet Bakanı Agamemnon Kutsogeorgas, eski Ulaştırma Bakanı Yeorgios Petsos'un yeni bakanlıklaragetirilmesi veaynı suçlamalara hedef olan başbakanın oğlu Eğitim Bakanı Yeorgios Papandıeu'nun bakanhktaki yerini koruması, iktidar yanlısı dahil butün gazeteler tarafından "tahrik edici kararlaı" olarak nitelendi. Bu gelişmelerden sonra Koskotas skandalının Yunanistan'da yaratmış olduğu yankıların iurmesi ve PASOK hükumetinin daha da zor bir aşamaya gelmesi bekleniyor. Cami imamlığından Ingilizce hocalığına ULKER GOKTURK Istanbul'da Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'na bağlı Zeynep Kâmil Saglık Meslek Lisesi'nde, Cevri Usta Camii imamı İngilizce dersi veriyor. îmam Kâmil Kara'nın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlemiş olduğu 10 aylık dil kursu sonrasında lngiüzce öğretmenliği yapması, diğer öğretmenlerin tepkisine yol açtı. Okulda gerici faaliyetlerde bulunduğuna ilişkin iddialarla hakkında soruşturma açılan Zeynep Kâmil Sağlık Meslek Lisesi Müdürü Fikri Okul, imam Kâmil Kara'nın haftada 8 saat Ingilizce dersine girdiğini doğrulayarak, "Bunda ne var, arkadaşımız İngilizceyi öğrenmiş. şimdi de öğretiyor" dedi. Müdür Fikri Okut hakkında geçen yıl dava açılmış ve Okut bir süre açığa alınmıştı. Bu öğretim yılında da mudur için, okulda ulusai bayramların kutlanmamasından tutun da birtakım gerici faaliyetlerde bulunulmasına dek bir dizi iddia yer alıyor. Bu iddialar uzerine Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı mıifettişleri tarafından başlatılan soruşturma sürerken, Fikri Okut ısrarla soruşturmanın tamamlandığıru ve iddialann asılsız olduğunun belirlendiğini söylüyor. Oysa konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz İstanbul Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğü yetkilisi, soruşturmanın bakanlık müfettişleri tarafından yaklaşık 15 gün önce başlatıldığını belirterek şöyle konuştu: "Bizim ilgimiz yok. Ama okulda soruşturma süriiyor. İki bakanlık mufetlişi soruşturmasını tamamladığı zaman bize de raporlarını gönderirler. Biz de bu rapora göre gerekeni yapanz." Hakkındaki iddialarla ilgili olarak makamında görüştüğümüz okul müdürü Fikri Okut ise, önce sorulanmızı devlet memuru olduğu gerekçesiyle yanıtlamaktan 10 aylık kurs gördü, meslek lisesine terfı etti Lise Müdürü Fikri Okut kaçındı ve fotoğrafının çekilmesi üzerine sinirlendi. 1986 yılında okul müdürlüğüne getirilen Okut, göreve 20 Ocak 1988'de başladığını öne sürerek kendisine yöneltilen iddialar sırasında okulda bulunmadığını savundu. Müdür Okut hakkında soruşturma açılmasına nedeıı olan iddialar şöyle: • 19871988 öğretim yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninin yapılmaması ve okuldaki ögrencilere bayram öncesi izinler verilerek okulun boşaltılması. • Yine aynı öğretim yılında 23 Nisan Bayramf run kutlanmaması. • Okulda Türkistan korosu oluşturularak öğrencilerin belii bir siyasi amaca ve ideolojiye kaydınlması. • 19871988 öğretim yılında müzik dersi öğretmeni Nevzat Özusta'nın bir grup öğrenciyle birlikte zorla ve il onayı alınmaksızın Bolu'ya "Türk Dünyalarını Tanıtma Vakfı"nın gecesine gönderilmesi. • Mehmet Akif Ersoy'u anma töreninde, konunun saptınlması ve "Amir Ateş Ilahi Grubu"nun okula getirilmesi. • Ramazan ayında eğitim ve "Teacher" imam Kâmil Kara. öfretimin aksatılması. Yatılı öğrencilerin belli bir saatten sonra okul dışına çıkması yasakken, Ramazan ayı süresince öğrencilerin gece yarılanna dek camilere göturülmesi. * Hafta sonlan izinli çıkan öğrencilerin tesettür giysileriyle okuldan avrılmaları ve bu dururaun Fikri Okut ve yandaşlan tarafından destekleniyor olması. Zeynep Kâmil Meslek Lisesi öğretmenleri, son olarak, hemen okulun yanı başında bulunan ve Zeynep Kâmil Camii olarak bilinen Cevri Usta Camii imamının okulda Ingilizce dersi vermesini, Okut'un gerici ve keyfi tutumlarına örnek oluşturduğunu belirttiler. Cemaate öğle namazı kıldırciıktan sonra cami avlusunda görüştüğümüz imam Kâmil Kara ise, Zeynep Kâmil Meslek Lisesi'nde Ingilizce dersleri verdiğini, camide işini tamamladıktan sonra derse gittiğini kaydetti. İlahiyat Fakültesi mezunu olan Kara, hizmet içi eğitimi çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanbğı'nın Ankara'da geçen yıl açmış olduğu 10 aylık dil kurslarına katıldığını anlatarak, "Çok güzel ögrettiler. Smıflar altı kişilikti, akşama kadar ders vardı" dedi. Londrada dün gece yapılan Dünya Güzelük Yarişması'nda Izlandalı Güzel Lında Petursdottir, Dünya Güzellik Kraliçesi seçildi. Kralıçe Petursdottir, 1 metre 70 boyunda, sanşın ve 18 yaşında. 84 finahst arasında bırinci olan Izlandalı güzel, bir otelde resepsıyon görevlisı olarak çalışıyor. Güney Koreli 22 yaşındakı YeonHe Choi ikinci, 17 yaşındaki Ingilız güzeli Krısty Roper üçüncü oldu. Güzelimiz Esra Sümer dereceye giremedı. (Fotoğraf: Reuter) Linda, Dünya Güzeli yor. Uzun süredir onu bekleyen vefakâr Elisabeth. Tannhauser eve dönmeye karar veriyor. Güneşli bir pazar sabahı katedralde Elisabeth, Tannhauser'ın bir yıllık bir yokluktan sonra ilk yapacağı gösteriyi bekliyor. Elisabeth ve Tannhauser tekrar birleşirken kilise dindarlar grubu sahnede beliriyorlar. Birazdan şarkıcıların savaşı başlayacak. Yarışma başlamadan önce Tannhauser bir yıllık yokluğunun nedenini itiraf ediyor. Gruptaki herkes Tannhauser'ın Venüs ile olan macerasından dehşete düşüyor. Derhal kiliseyi terk etmeye ve günahlarını başka yerde işlemeye davet ediyorlar. Elisabeth, Tannhauser'a tek arka çıkan durumuna düşüyor. Tek çare Roma'ya gidip affedildikten sonra geri dönmesi olarak kararlaştırılıyor. Üçüncü perdede Elisabeth Roma'dan dönen yolcular arasında Tannhauser'ı arıyor. Ama Tannhauser yok. Papa onu affetmemiş. Elisabeth, hayal kırıklığı içinde sahneyi terk ediyor. Bu sırada reddedilmiş Tannhauser Venüs'ün tehdidini hatırhyor ve gerçeğe dönüştüğünü kabul ediyor. /\rtık sadece Venüs'e dönmekten başka çaresi olmadığını fark ediyor. Bu sırada Wolfram, Elisabeth'in adını haykırırken hacılar Elisabeth'in ölü vücudunu taşıyarak sahneye giriyor. Yeni gelen hacılar ellerinde taşıdıklan yeşil dallarda Tannhauser'ın borcunu ödediğini ve affedildiğini anlatıyorlar. Peter Sellars'ın Tannhauser'ı yorumlayışında iki de bir ortaya çıkan California kızlarının yanı sıra, kahraman, geçen yıl televizyon vaizliğinden zengin olarak hovardalıkta yakalanan ve sonra yine televizyon vaazı sırasında "suçunu itiraf" ederek hüngür hüngür ağlayan ünlü Jimmy Swaggart'a benziyor. Elisabeth ve amcası din topluluğunu aynı Dick ve Pat Nixon gibi selamlıyor. Hacılar Roma'dan dönerken havaalanı ve uçaklar aynı Chicago Havaalanı ve Amerikan Hava Yolları. Sahne üzerindeki çeviri bantı Sellars'ın yorumunu renklendiriyor. Beyaz projeksiyon ile verilen ifadeler Wagner'in tamamlanmamış adaptasyonu ve Jackie Collins'ın banal ifadeleri. Kırmızı ise genellikle Venüs'ün iç çamaşırları ve aşkının "sıcaklığına" ilişkin "belden aşağı" ifadeleri kapsıyor. Mavi projeksiyon ise Goethe, Buchner ve Schiller'e ait edebi, felsefi tanınmış ifadeleri gösteriyor. Sellars bu üç renkli projeksiyon fıkrini Lyric operanın "Amerikan seyircisi kesinlikle metnin çevirisini ister" kaidesiyle geliştirmiş. Lyric operada metnin çevirisi projeksiyon ile sahnenin uzerinden verilmekte. Bu kurala uymak zorunda kalınca Sellars, bir dil uzmanı tutup işi daha yorumlu bir hale getirmeye karar vermiş \e beyaz, kırmızı, mavi renklerle düzenlemiş. VVagner'in bu "multimedia" yorumu büyuk bir ilgiyle izlenmekte. Çoğu telev izyon vaizliğine meraklı olan seyirciler, yorumu büyük bir coşkuyla alkışlarken, ara sıra kırmızı suratlarla salonu terk edenler, Sellars'ın "özlediği" sevirci tepkisini vermekte. Okullarda sivil savunma ANKARA (AA) tlk ve orta dereceli okullarda eğitici kollara, sivil savunma kolu da katıldı. Milli Eğitim Cençlik ve Spor Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre bakanlık, ilk ve orta dereceli okullarda doğal afetlere ve savaşın tahribatma karşı korunma ve önlem alma konularmda öğrencilerin yetiştirilmesi için sivil savunma kolu kurulmasını kararlaştırdı. Tiirkiye'de 52 AIDSli var İSTANBUL (ANKA) İstanbul Sağlık Müdürü Temel Dağoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün 1988 belirlemelerine göre, Türkiye'de 52 A/DS'li hasta saptandığını ve hastaların beşte dördünün tstanbul'da yaşadığını söyledi. Temel Dağoğlu Haliç Rotary'nin toplantısında yaptığı konuşmada, Dünya Sağlık Teşkilatı 'na başvurmayan 10 ülke dışında AIDS hastalığının tüm yeryüzüne dağıldığım belirterek Türkiye'deki durumu ise iç açıcı olarak niteledi. Kazı alanlarında korutna İstanbul Haber Servisi Eski Eserler ve Müzeler Cenel Müdürlüğü 'ne bağlı İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez L aboratu varı 'nda ' 'Kazı Alanlarında Koruma" konusunda bir dizi konferans düzenleniyor. Arkeoloji ve Sanat Yayınları'nın katkısıyla düzenlenen bir dizi konferansların ilkinde dün Gülsün Tanyeli "Perge Demetrios Apollonios Takı'' başlıklt bir konuşma yaptı. 29 Kasım tarihinde Müfıt Yorulmaz ile Zeynep Ahunbay'm birlikte verecekleri, "Göreme El Nazar Kilisesi Koruma Sorunları" başlıklı konferansın ardından 14 aralıkta Wolfganga Radt, ' 'Bergama 'da Koruma'', Müfıt Yorulmaz ile Zeynep Ahunbay ise 27 aralıkta, "Side Âpollo Tapınağı Restorasyonu" konularmda konferans verecek. Devlet Bakanı İnan, Brüksel'de Cheysson ile görüştü Türkiye iki Avrupa merkezinde tartışıldı milletvekilinin ay sonunda Ankara'ya gitmesi de kararlaştınldı. Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında Ankara'yı temsil ettikten, dün BrüksePe geçen Devlet Bakanı Kâmran İnan, burada, AT Komisyonu Akdeniz havzası sorumlusu Claude Cheysson ile ikili bir görüşme yaptı. Tamamen GAP konusunda odaklaşan bu temasta, Turk temsilci, AT'nin bir bütün ya da ayrı ayrı ülkeler olarak, GAP'a nasıl katkıda bulunabileceğini öneren bir "proje demeti" sundu. Cheysson, sulama tasarrufu, bilgisayar denetimi, tarihi eserlerin korunması, mekanize tarım gibi bölumler içeren bu projeler demetine, AT uzmanlarının incelenmesinden sonra bir cevap verileceğini kaydetti. Bu arada Brüksel sorumlusu, 12 Eylul müdahalesinden beri dondurulmuş olan 600 milyon ECU tutarındaki 4. mali protokolun, kendisinin gorevi devredeceği 1 ocak tarihine kadar "serbesl bırakılmasına imkân bazırlayabilecek çalışmalann yapılacağım" söyledi. Yani, İnan'ın 4. mali protokol ile GAP arasında ilişki kurmasından sonra, Cheysson herhangi bir angajmana girmedi ve genel bir yaklaşımla yetindi. HADİ ULUENGİN BRİJKSEL TurkiyeAT ilişkileri, dün, Brüksel ve Strasbourg olmak üzere iki ayrı merkezde odaklaştı. Belçika başkentinde, AT Komisyonu sorumlusu Claude Cheysson ile goruşen Devlet Bakanı Kâmran İnan, Ankara adına, topluluk ülkelerinin GAP'a katkıda bulunmasını sağlamak için bir "proje demeti" sundu. Strasbourg'da ise, diğer AT organı Avrupa Parlamentosu, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını, DevYol davası sırasında dört Yunanlının tutuklanmasının kınanmasını ve Iraklı Kürt mültecileri kabul ettiği için Ankara'ya teşekkur edilmesini isteyen uç ayn "acil karar lasarısı" kabul etti. Aynı Strasbourg forumunda, dokuz yıllık bir aradan sonra önümüzdeki ocak ayında ilk kez toplanacak olan TürkiyeAT Karma Komisyonu'nun (KPK) hazırlık çalışmalarını gerçekleştirmek için, uç Avrupalı Strasbourg eephesi... Avrupa Parlamentosu'nun dün Strasbourg'da gerçekleşen oturumunda isı., Türkiye konusunda verilmiş uç ayrı "acil karar tasansı" kabul edildi. Sosyalistlerin imzasını taşıyan birinci tasarıda, başta TBKP liderleri olmak üzere Türkiye'deki siyasi tutukluların serbest bırakılması ve hapishane ve cezaevlerinde kotü muamele uygulanmaması istendi. Yunanlı parlamenterlerin imzasıyla gündeme gelen ikinci kararda ise, dörı Yunan yurttaşının, Ankara'daki DevYol davası sırasında gosteri yaptıkları için tutuklanması kınandı. Son "acil karar tasarısında" ise, Iraklı Kürt mültecileri kendi topraklannUa barındırdığı için Ankara'ya teşekkur edildi.