Katalog

arlamentodan HABERLER CUMHURİYET/9 GORÜŞ '149 kişi îşkenceden öldü' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM PlanButçe Komısyonu'nda Içişleri Bakanlığı'mn bütçesi göruşulmeye başlandı. Komısyonda konuşan SHP Nevşehir Milletvekili Cemai Seymen, 12 Eylül oncesinde kuçuk çapta bireysel başlayan terorun orgütlü hale geldiğini ve 12 Eylul'un gerekçelerinin hazırlandığını belirterek, "Yeniden a>nı senaryoyu sahneye koymak isteyenler olabilir" dedi. Fikri Sağlar da 149 kışinın iskenceden oldüğunü söyleyerek, ölenlerın listesini Içişleri Bakanı Kalemli'ye verdi Komisyonda söz alan muhalefet temsilcileri, guvenlik guçlerinin uygulamalarını eleştirdiler. SHP'li Husnu Okçuoğlu, hukumetin Doğu ve Guneydoğu Anadolu'daki teror ile sadece polisiye tedbirlerle mücadele ettiğini belirterek, "Şiddet demokrasiyi yok eder. Devlet, vatandaşını korku vatandaşı haline getirirse Doğu >e Güneydogu'da terorii onlememiz raümkün değildir" dedi. DYP'li Mahraul Öztiırk, guvenlik güçlerinin yetkilerinin yasalarla belirlendiğini ifade ederek, ANAP iktidarının güvenliğe para ayırmadığını söyledi. SHP'li Mehmel Moğultay da, Tuzla olayını anlatırken, Komisyon Başkanı Kemal Akkaya, "Yargıya intikal eden bir olay hakkında konuşamazsınız" diyerek mudahalede bulundu. Moğultay, Tuzla olayından sonra emniyet müdürünıin "Polis armut mu loplayacaktı?" şeklindeki sözlerinı hatırlatarak, "Polis adam mı öldiirecek? Biz milletvekili oldugumuz balde gözaltına alınanların nerede olduguıtu ögrenemiyoruz" diye konuştu. SHP Nevşehir Milletvekili Ce Içişleribütçesinde Tuzla,Güneydoğu ve 12EylüVün gerekçelerigörüşüldü EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN Evlilik iki ben.mı£ kişinin ayn ayn mutsuz olmalan yerine birlikte mutsuz olmalandır. RedKit Evlilik ve Mutluluk SHP YÜKLENDİ Fikri Saglar: 8 yıldır anarşi ve terör perdesi altında ülke yöneîiliyor. İşkence var denildiğinde bakanlar, başbakan, cumhurbaşkanı 'dışarıya jurnal ediyorsunuz' diyor. Neden yurîdışında söylediklerini bu ülke halkına parlamentosuna söylememektedirler. İşkence vardır hükümet de bunu kabul etmelidir. Teksas'a dönmüştür. Bir otobüste binbaşıya karşı girişilen suikast devletin ilgili birimleri arasında koordinasyon olmadığım göstermektedir. mafyası cirit atıyor. Batı ülkelerinde polis yakaladığı sanığa 'istersen konuşmayabilirsin' diyor. Bizde ise polise 'konuştur, öttür' deniyor. mal Seymen de, çeksenet mafyasının cirıt attığını, Alaattin Çakıcı adındaki eski ulkücünun serbestçe dolaşmasına rağmen yakalanamadığını, dış örgutlerin Turkiye içinde bazı terör olaylan içıne girdiğini. Iranlı ajanların adam kaçırdığını anlatarak, anarşi ve teronm yeniden canlandınlmaya çalışıldığını söyledi. SHP'li Fikri Saglar ise "8 yıldır anarşi ve terör perdesi altında ülke yönetili\or. devlet teroni bugünkü iktidar ile geniş yığınlardan aldığını sermaye sınıfına veriyor" dedi. Sağlar. '•tşkence var" denildiğinde bakanların, Başbakanın, Cumhur Enis Tütüneü: 12 Eylül sonrası sermaye, ülke yaşamına ve geleceğine ağırlığını koydu. Demokrasi adına bütün değerler altüst oldu. Güneydogu'da terör ile sadece polisiye önlemlerle mücadele ediliyor. Şiddet demokrasiyi yok eder. korkuyla sağ/anırsa devlet terörü gündeme gelir. ...VE BAKATV KALEMLİ Içişleri Bakanı, Bütçe Komisyonu'nda bir yandan eleştihleri dinlerken diğer yandan Galatasaray maçının sonucunu getiren görevliye yavaşça 'iyi' dedi ve güldü: Hüsnü Okçuoğlu: Doğu ve Turan Ba.vezit: İstanbul Abdülkadir Ateş: Guvenlik Cemal Seymen: Çeksenet gundeme geleceğini, iç guvenlik sağlanmasında toplumsal ve ekonomik dengeletip önetrıi olduğuna isaret ettı. SHP'li Tülüncü,l2 Eylul sonrasında sermayenın ulke yaşamına \e geleceg.'ie ağırlık koyduğunu belirtırken, ulkede demokrasi adına butun değer yargılarının altüst edildiğini söyledi. lutuncu, bunlara karşın demokratik kıtle örgütlerinin yaygınlaştırılmasını >.e duşunce suçlarının kaldırılmasını ıstedı. DYP'li Tevfik Ertüzün, Türkiye'ye giren Peşmergeler konusunda Irak ile bir anlaşma olup olmadığım sorarken ANAP'lı Mehmet Kahraman vali ve kaymakamların jandarma ve polise sıcil verememeleri nedeniyle devletin aciz duştuğunü belirtti. DYP'li Abdurrezzak Ceylan, "Devlet eşkıyanın metoduyla çalısırsa, devlet olmaktan çıkar, valandaş eli maşalı polis istemiyor, eli şifalı polis istiyor" dedi. NÜFUS PLANLAMASI VE VAN OLAYI Vehbi Koç niye gülüyor? İŞADAMI Vehbi Koç'un başkanlığını yaptığı Aile Sağlığı ve Planlaması \fekfı yenı bir atılım yaptı ve bilinçsiz nüfus artışının yanlış sonuçlarına dikkat çeken bir TV kampanyası başlattı. Çeşitli sanatçıların dramatıze ettığı kısa çekımlerde fazla çocuk yapmanın sakıncalarına dikkat çekılıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz ise bugünlerde Van ılinde Amerikalılara tatil köyü kurma ıznı Amenkalı Ermenilere saksı toprağ (Fotoğraf Abdurrahman Yıldırım) verdiğı ıçın partısı içinde suçlanıyor. ABD Büyükelçisi Hupe'nin de Salak bir insan, köylü tipinde çıkanlıyor. SakVan'ı ziyaret etmesi ve Van'da emekli Amerika sı lara koymuş toprağı. Nüfus artışı böyle delılara tatil köyü girişiminin ardında Ermenilerin vam ederse, evlatlarına ancak o kadar topyerleşme taktiklerinin bulunduğu tartışması Ti rak kalacakmış. Şimdi aklı başına gelmiş, nütiz'i haylı sıkıntıya sokmuş bulunuyor. fus planlaması yapacakmış. Tamamı yalan bir propaganda. Bir kere biŞimdi bu resimde Bakan Titiz, Vehbi Koç'a zim köylümüz öyle salak değil. İkincisi; pene anlatıyor da Koç böyle gülüyor dersiniz? Bize kalırsa Titiz, eski Devlet Bakanı ve Milli ki, bir an için doğru sözlü olduğunuzu ve Gazete Başyazarı Hasan Aksay'ın şu görüşle gerçekten bu vatanın kendi evladı için ancak rıni anlatıyor ki Koç da böyle gülüyor: bir saksılık yeri kaldıgını kabul edelim. O hal"...Örneğin Vehbi Koç, işlerini çocukları de Amerikalı Ermeniler için Emekliler Cenna devretti, ama bu nüfus azaltma işini öne neti'ni niçin Türkiye'de arıyorsunuz?" mine binaen bizzai kendisi yürütmekte ısrariı Van'daki emekliler cennetı ile nüfus planlagörünüyor. ması arasında ancak böyle bir bağ kurulabilirAksam bir televizyon reklamı gösteriliyor. dı... başkam'nm "dışarıya jurnal ediyorsunuz" diye karşı çıktıklannı da vurgulayarak, "Neden >urt dışında söylediklerini bu ülke halkına, parlamentosuna söylememektedirler. tşkence vardır, hükümet de bunu kabul etmelidir" diye konuştu. Saglar, işkenceden ölenlere, ana muhalefet grubunun dinlenmesine, guvenlik güçlerinin sokakta adam öldurmesine, "çıt çıkmadıgını" vurgulayarak, MİT raporunda adı geçenlerden bazılarının "tekdir, bazılannın ise takdir edildiğini" söyledi. Sağlar, Içişleri Bakanı Kalemli'ye işkenceden olen 149 kışinin listesini Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli ise komisyonda bir yandan eleştirileri dinlerken diğer yandan dışarıdan gelen görevlilerce GalatasarayNeuchatel Xamax maçınm sonuçlarını aldı. Sonucun sundu. Lıstede bu kışilerın olduk 50 oldüğunu oğrenince de habelerı yerler ayrıca bu konudaki res ri getiren görevliye düşük sesle mi açıklamalar da yer aldı. "iyi" dedi ve guldü. SHP'li Turan Bayezit de "Bugun tstanbul Teksas'a dönmüştür. Gizli hizmette 97 Bir otobüste binbaşıya karşı girişilen suikast devletin ilgili birim milyonluk artış leri arasında koordinasyon olmaButçede gizli hızmetler için gedığım göstermektedir" dedi. Ba çen yıla oranla 97 milyon liralık yezit, laiklik konusundakı endişe artış yapıldı. 1987 ve 1988'de 3 lerini de dile getirırken, trafik ka milyon olan bu kalem 1989'da 100 zalarında her gun en az 5 kışinin milyon liraya yükseltildi. Köy korucularına silah alınıı oldüğunu vurguladı ve bunu "trafik kazası enflasyonu" diye nite için de 500 milyon liralık ödenek ledi. SHP'li Abdülkadir Âteş ise ayrıldı. Goruşmelerden sonra Içişgüvenliğin korkuyla sağlanması leri Bakanhğı bütçesi kabul edildurumunda "devlet terorünün" di. ISTIKLAL MARŞI VE KADIN 1ŞVERENIN HESABI er İSHPİ kadın komısyonu başkanları toplantısını açan Genel Başkan Inönü, kadınlann partide daha etkın olabılmeleri ıçın tüzük değişikliği yapacakiannı açıkladı Inonü kadınlardan, hayat pahalılığı ile mucadelenın ancak SHP tarafından Kadınlar için tüzük değişikliği yapııacagım ııaına dnıatmalarını ıstedı. Genel Sekreter Deniz Baykal ise kadın sorunlannın daha geniş çaplı tartışılması ıçin kadın kumltayına gerek oldüğunu söyledi. Baykal, "Büyük kadın kitlesının siyasette etkmlığıni sağlamak içın koruyucu önlemler alınmalıdır" dedi SHP genel merkezınde düzenlenen toplantıda kadının sıyasetteki yeri ve sorunları tartışılacak. 'Dıtilaller yasayla önlenemez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP İçel Milletvekili Istemihan Talay'ın, "thtilalleri Öaleme" yasa onerisi TBMM'de ANA P'lı milletvekillerinin oyları ile reddedildi. tstemihan Talay, önerinin TBMM Genel Kunılu'nda göruşülmesi sırasında yaptığı konuşmada, 12 Eylül'ü tartışmak istemediğinı söyledi. Talay, sozlerini şöyle surdürdu: "thtilaller kendi kurallarını beraberinde getirir. Evren ordunun başında, Recep Ergun'un ise sıkıyönetim komutanı olarak yetkili makamlarda olmalanna karşın 12 Eylül oncesinde olaylar durdurulamadı. Parlamento hangi yetkiyi esirgemiştir ki guvenlik güçleri anarşiye çare bulamamışlardır? Özal hukumeti zamlar konusunda koşucu gibi hareket ederken, 12 Eylül konusunda kroke olmuş bir boksor gibi. Demokrasinin dengesinin kurulması için bu teklifi getirdim." DYP Sakarya Milletvekili Ahmet Nedim. değiştirilmek istenen maddenin mudahaJede bulunanlara güç verdiğini belirterek, "Mudahaleler hiçbir şeyin çaresi değildir. Silahlı kuvvetler parlamentoya karışmamalıdır" dedi. ANAP grubu adına konuşan Kayseri Milletvekili Nun Mehmet Kaşıkçı, önerinin gerekçesine katılınamanın mumkun olmadığım ifade ettı. "Ancak bir maddevi değiştirmek demokratik rejimin inkitaya uğramaması için yeterli ve lüzumlu degildir" diyen Kaşıkçı, askeri mudahaleler döneminin eski Cumhurbaşkanı İsmet tnönünun "şartlar yerine gelirse ihtilal hak olur" sozü ile başladığını iddıa etti. Inönu'nün bu sozlerinden sonra 1961 ihtilalinin gerçekleştırildiğini savunan Kaşıkçı, "tstediğini yapan komutana 'biz bu maddeyi değiştirdik in oradan' demeye kim cesaret edecek? İhtilaler kanuna değil kuvvete dayanarak yapıiır. Kanun değiştirilerek ihtilalier onlenmez" şeklinde konuştu. Kaşıkçı'nın konuşmasında SHP grubuna sataştığı gerekçesi ile söz alan SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, Kaşıkçı'nın SHP'nin gizli grup toplantısındaki konuşmaJardan esinlendiğjni öne sürdu. "Grup toplantısı gizlidir ama, başta Sayın Başbakan olmak üzere kürsüye çıkan ANAP'lılar bu konuşmaları çarpıtarak ahkâm kesiyor" diyen Çetin, "Kaşıkçı'nın mantığını kabul edersek, o zaman Başbakana da 12 Eylul'un komu thtilalleri önlemeyasa önerisi ANAP'lılann oylarıyla reddedildi tanına da suikast girişimleri vardır. Şimdi biz darbede zarurel mi vardır diyelim" şeklinde konuştu. Çetin, Kaşıkçı'nın 12 Eylül değerlendirmesini de eleştirerek, "12 Eylül olmasaydı ANAP'lılar da Sayın Kaşıkçı da burada olmayacaktı" dedi. Hükumet adına konuşan Bayındırlık ve İskân Bakanı Sefa Giray, anayasa ve yasalarda yeterli hükümler bulunduğunu savunarak, yasa değişikliğine bir tekrar yapmaya gerek olmadığım, bu nedenle öneriye karşı olduklarını ifade etti. SHP Ankara Milletvekili Eşref Erdem ise tüm ihtilallere karşı olduğunu belirterek, "Biz gemiyi karaya oturtursak askerler gelir kurtanr düşüncesi hepimizi sıkıntıya sokar" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP, bankacılık sektorü ve olağanustu hal uygulanan iller konularında Meclis araştırmaları açılması için TBMM Başkanlığı1 na başvurdu. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı Hazine ve Dı; Tıcaret Musteşarlığı'nın bir genelgeyle bankaların sermaye, risk ve alacakları konusunda anket uygulaması istediğini belirterek, "Serbest faize geçiş denemesiyle mevduat yiiksek faiz veren bankalara kaydı. Sonra da faizler yuzde 851e sınırlanınca gittiği bankalarda kaldı. Bu nedenle ankele başvuruldu. Başbakan dahi bazı bankaların çüriik oldüğunu soyluyor. Bu nedenle bu konuda ciddi bir inceleme ve araştırma gerekir" dedi. Olağanustu hal uygulanan Bingol, Diyarbakır, Elazığ, Hakkârı, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van illerindeki uygulamaların "can güvenligi sağlama amacını aşlığım" belirten Kumbaracıbaşı, bu bolgede yaşayan bazı yurttaşların asılsız ihbarlarla evlerinden çıkarıldığını, gözaltına alındığmı, hatta işkence gördüklerine değindi. Meclis araştırma önergesını hazırlayan Diyarbakır milletvekili Fuat Atalay da, "Korucular ile ilgili uygulama yanlış sonuc vermektedir. Korucular devletin silahı ile kendi arazi ya da kan da\alarını çözmeye çalışıyorlar" dedi Diğer araştırma önergesinı hazırlayan Tekirdağ millet\ekili Enis Tütüneü ise, "Bankacılık sektoriindeki olayın ANAP farkında değil. Bankacılık kilit bir sektordür. Ancak cağdaş uygulamalardan uzaktır. Bir an önce ameliyat masasına yatırılması gerekir" gorüşunu savundu SHP'den iki Meclis araştırması istemi İki gün izin miii? İŞÇİNİN ıkı gün mazeret iznine gereksinimi vardı. İşverenine ricada bulundu Şu yanıtı aldı: Bir yılda 365 gün vardır. Her gün 8 saat uyku uyuyorsunuz ki bu yılda 122 gün eder. Kalır 243 gün Günün diğer 8 saati de yol, akşam yemeği, sabah kahvaltısı gibi büro dışı işlere harcanıyor zaten Bu da yılda 121 gün ediyor. Kaldı mı 121 gün. Cumartesi ve pazarlar zaten tatil. Yılda 104 gün de bunlar ediyor. Kaldı mı 17 gün. 15 gün de yıllık ızniniz var Kaldı mı ıkı gün.. Şimdi bu iki gün için de mazeret iznı ıstıyorsun haaa? Defoool... Istiklal Marşı dinleyen kadınlar. (Fntoğraf: Ercan Dolapçı) ANADOLU'nun gerıce yörelerınde veya gerıce kafalı aılelerde bir söz vardır: "Kız çocuğu okumasa da olur. Erkek çocuğu okuyacak ki eli iş tutacak. Kız okusa da olur, okumasa da. Nasılsa evlenip evinin kadını olacak.." Bu ve benzer düşüncelerle kız çocuğu okula gönderilmez. Gönderilmeyince ne olur? İşte bu fotoğrafta görülen olay gerçekleşir. Aydın'ın Koçarlı ilçe Kız çocuğu okumazsa! sine bağlı Bıyıklı kasabasındaki gibi istiklal Marşı çalınırken okul eğitiminden geçmiş erkekler ve okuilu kız çocuğu ayakta durur. Mıllı marşımız çalınırken ayağa kalkılacağı öğretılmemış başı bağlı kadınlarımız da yerlerınde oturur. O milii marşın geçmişte kendileri gibi başı örtülü, kağnı ile cepheye mermi taşıyan kadınlann da anısına saygı ıçın ayağa kalKilarak dinlendiğini öğrenemeden yaşarlar. BASIN ÇEVRESİ İ • > i > * < P*fc > ? v ia L» u' «*i Genel kurul Icra Iflas değiştîrilfli ANKARA (AA) TBMM Genel Kurulu, İcra tflas Yasası'nda değişiklik yaparak kotu niyetli borçlular için yeni mueyyıdeler getiren yasa tasarısını kabul etti. Yasaya gore, borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilecek, ancak aktifi ve pasifi ile isim ve adreslerini gosteren mal beyanım, iflas talebine eklemek zorunda olacak. Bu belge mahkemeye ibraz edilmcdikçe iflasa karar verilemeyecek. Alacaklılar, iflas talebinin ilanından itibaren 15 gun içinde itiraz ederek, mahkemeden talebin reddini isteyebilecekler. Iflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat edilemeyecek. Iflasın açılması ile birlikte ıflas masasına giren alacaklannın faiz işlemeye devam edecek. Rehinle temin edılmemiş alacaklarda, ticari olmayan işlerdeki faiz oranı uygulanacak. Ancak faiz odemeleri ana paralar ödendikten sonra bakiye bulunması halinde yapılacak. TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu, diplomasız olarak diş hekimliği yapanlara üç yıla kadar hapis cezası verilmesıni öngören yasa onerisini kabul etti. • • İSVEÇ'Iİ yazar, gazetecı, radyocu Par Radström 192563 yılları arasındaki kısa yaşamında. ekonomik ve teknolojik gelişmenin birey üzerinde yarattığı çarpıklıkları ve abartıları kimi zaman mizah kimi zaman derin bir duygusallıkla ele almış. "Sürekli çabaladığım, yazmak istediğim, kelimenin gerçek anlamı ile nasıl sosyal olunacağı" diyen yazarın öykülerinden bir demeti İsveç'te yaşayan gazeteci Turhan Kayaoğlu dilimize kazandırmış. Kalem Yayınları'ndan çıkan "Dönüş" ısimli kitapta "Aşk Model58" öyküsü hızlı kentleşmede yeni yapılan bir mahallenin açılış törenini anlattıktan sonra şöyle sürüyor: Aşk Model/58 " Rahatınıza bakın ve filmi seyredin. dedi Bengtsson. Ben gidip kahve yapacağım şimdi.. Kap/yı arkasından kapayarak hücre büyuklüğündeki mutfakta dikıldi. Mutfak kapısım ancak tezgâha doğru eğilip kendini zoıiadığı zaman kapatabiliyordu. Hareketsiz duruyordu. Buna mecburdu. Korkunç çoğalıyoruz, diye düşündü. Nüfus artışı yılda bir olursa, standart yüzde bir yükselirse, mekân yılda yüzde bir azalırsa, ücretler yılda yüzde birartarsa o zaman, birbiriyle hiç alışverişi olmayan beş ayn yüzde birtik elde ederiz.. Kahveyle içerı gırdığı zaman TV yayını kesilmişti. Bir arazı var dedi kadın. Bengtsson tavan ışığını yaktı. Merhametsiz ışıkta oturarak kahvelerini ıçtiler ve hatların düzeimesinı beklediler. Önce hafiften ve yavaş yavaş birbırlerini yoklamaya başladılar. Pencereye doğru gıttiler ve dışarıya baktılar ve yüksek bloklarda birbirı ardından ışıklar yandı. Bengtsson kadının elıni tuttu.. Ve bu küçük el hareketi artar. gelişir, büyür, iki katına çıkar ve kısa bir sürede yeni bir semt olur. Yeni açılış törenı ve yeni heykeli ile.." BİR KITAP Mecliste camf tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Makine Kimya Endustrisi Kurumu'nun (MKEK) Anıtkabir'in hemen karşısındaki alanında çocuk yuvasının yerine cami yapılacağı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Şüknı Yürür tarafından doğrulandı. Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu tarafından gundeme getirilen cami konusu, dun TBMM Genel Kurulu'nda tartışıldı. SHP Ankara Milletvekili Beşer Baydar, genel kurulda yaptığı gündem dışı konuşmada, MKEK camisine dikkati çekerek, caminin Anıtkabir'in gorunuşunu perdeleyeceğini beliıtti ve Sanayi Bakanı Şukrü Yürür'ün MKEK'dabir süre önce açtığı çocuk yuvasının yerine cami yaptırma çabası içinde oldüğunu büdirdi. Baydar, Bakan Yürur'un Cami Yaptırma Derneği ile anlaşarak Yenimahalle Belediyesi'ne başvurarak ımar değişikliği yoluna gittiğini kaydetti ve MKEK'mnyasal amaçları ara sında cami yaptırmak gibi bir konu olmadığım belirtti. "Bir kamu kuruluşunun 5 dönüm gibi büyuk bir taşınmazının Tandogan Meydanı'nda halka açık cami tahsisine ilişkin imar planı değişikliği şeklindeki idari işlem her yonuyle sakal. Sakat olduğu kadar tehlikeli bir uygulamadır" diyen Baydar: •'İmar planı değişikligiııin aınacı, semtin ibadet gereksinimini luu>üamak değil, Anıtkabir'in gorünümunü bozmak, hemen yakın çevresine yapılacak büyuk bir cami ile onu ikinci plana itmektir. Turkiye Cumhuriyeti'nde boylesine Atatürk'ün manevi kişiliğine yonelik bir davranışın gerçekleşmesine hangi manltğın izin \erdigi endişe konusudur. Olağanustu koşullann partisi, 12 Eylül ara rejiminin sonucu ANAP ve ara rejimin bir türlü sivilleşmeyen, demokrasiye uygunluk sağlayamayan, uzantı, kurum, kuruluş ve kişilerin Türkiye'de maddi ve manevi alanda yaptığı tahribal öylesine boyutlardadır ki, Ataturk'un 50. ölüm yılını andığıraız şu guııJerde bunun iizunlüsünü hissetmemek mumkun degildir " dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Şukrü Yurur, Baydar'ın konuşmasına kürsuden verdiğı yanıtta, cami olayını doğruladı. SHP'lilerın sık sık protestolarıyla sozü kesılen Yürur, SıhhiyeKonya yolu arasındaki Celal Bayar Bulvan'nın yapımı sırasında bir caminin yıkıldığını anımsattı. Şukru Yurur, bir süre önce MKEK'te bir binayı kreş yaptıklarını ve bunu 2 mayısta açtıklarını da kaydederek. "Bu aradsı Ankara'daki belediyelerden birisi Tandogan çevresinde cami yaplırmayı düşunüyor \e bir hazırlığın içerisine giriyorlar. Makine Kimya'nın terk etmiş olduğu sahalardan istifadeyle cami yapabilir miyiz diye de bir karar çıkanyorlar" dedi. BakanŞükrü Yürür MKEK Camisi'ni doğruladı 6 BAŞYAZARLIĞINI ve yayın kurulu başkanlığını Semra Özal'ın yaptığı Türk Kadını Gazetesı'nın son sayısında birincı sayfa haber söyle başlıyor: "Milletçe Naim'e kız bakalım." Naim'ın manevi annesı Semra Özal değil de Bulgaristan'dan gelen gerçek annesı ile bir söyleşı yapan gazete, Hatice Süleymanoğlu'nun görüşierini şöyle anlatıyor "Biz Bulgaristan'dayken Naim'in evlendiğini duyduk. Türkiye'ye gelince de evin odalarında gelinimi aradım." Naim'ın annesinin sorunu sımdi Papatyalar'm çıkardığı Turk Kadını Gazetesı'nın önemlı sorunlarından biri. Ancak anlatılanlara bakılırsa Semra Özal. Turk Kadını başyazarlığından ayrılıyormuş. Bir ara gazetecılere akıl öğretıp tıraj arttırmak ıçın nasıl haberler ve yazılar yazmak gerektiğini anlatmaya gırışen Özallar anlaşılan kendi akıllarının pek de tiraj getırmediğini anlamış bulunuyorlar Semra Ozal ve Papatyaları Türk Kadını gazetesinden ellerını çekınce Naim'e kız bulma gırışımı de bir kenarda kalabılir. O zaman da Naim'e kız bulmak mılletın ve Papatyalar'm sorunu olmaktan çıkıp Naim'ın ve annesı Hatice Hanım'ın sorunu ha/ıne gelir Doğrusu da bu galıba.. Naim'e kız İNGİLTERE'de yayımlanan ve ne de "neme lazım alır da eve eski bir gizli servis görevlısının götürürsem ileride başıma anıiarından oluşan "Spy birşey gelebilir" diyen vatancather" adlı kitap, büyük gu daşlara bir hızmet getiriyor. rültü koparmış ve Başbakan Ingilız gazetelerıne ılan veThatcher'ın tepkisine yol açtık ren "teleyayıncı" telefon nutan sonra yasaklanmıştı. Aylar maralarını arayanlara kitabın ca süren mahkeme sonucu hü çeşıtlı bolümlerinı "dinleme' kümetin bu "sansür" girişimi olanağı sağlıyor, ehven fıyata. basarısızlığa uğradı ve kitap artık satılabiliyor. Sansüre karşı hiç de fena bir Ancak uyanık bir girişımci yi yöntem sayılmaz.. Telefonda yasak yayın SANSÜR SAHSÜRDÜR ı^5