Katalog

10 KASIM 1988 CUMHURÎYET/13 1402'liklere ıımut ışığı Diana, Pasteur Enstitüsü'nde Fransa'yayaptığıgea sırasında Leydı Diana şu sıraJarda araştrmalarını ĞzelıkJe AIDShastalığı üzerinde yoğunlaştıran Pasteur kliniğıni ziyaret etti. Diana AIDS kurtanlanna yşptıpı yardımlardan öturü klinik çahşanları tarafından buyük sevgi gosterileriile karşılandı. Leydi Diana bir hücreyi rnikroskopla inceledi. (Fotoğraf: AP) ANKARA (ANKA) Ankara 6'ncı İdare Mahkemesi, 1402 Sayılı Sıkıyönetim Kanunu hükümlerine gore sıkıyönetim komutanlarınca görevlerine son verilen kamu görevlilerinin sıkıyönetimin kalkmış olmasına rağmen görevlerine iade edilmemelerinin anayasanın "hukuk devleti" ilkesine aykırı olduğuna karar verdi. Ankara 6'ncı Idare Mahkemesi, Adıyaman'ın Kahta ilçesinde Zirai Donatım Kurumu şefi olarak görev yaparken sıkıyönetim komutanlığınca işine son verilen Nusrel Yücedağ'ın görevine iade edilmesi yolundaki başvurusunun reddedilmesi üzerine işlemin iptali istemiyle açtığı davada aldığı kararda, "Sıkıyönetim uygulamalarının sıkıyönetim sınırlı kalmak zonında bulunduğunu" bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Universite öğrencilerine sınırsız af tanıyan yasa tasarısı TBMM Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı. Tarih ve ders sınırlaması getirmeden tüm öğrencilere smav hakkı tanıyan hükümet tasarısı komisyonda görüsüldükten sonra genel kurula gt'irilecek. affı Universite Türban yasağı Dünyanın en küçük DiskPlayeri larlık bir pazarı bulunan diskplayer piyasasına yenı giren bu en küçük model büyük ilgi çekti. New Jersey'deki Ridge parkında Sony şirketi ilen gelenleri ve manken Lisa lovıno tarafından basına tanıtılan piayer yakında piyasaya çıkacak. (Fotoğraf: AP) ERZURUM (AA) Erzurum Atatürk Üniversitesi'ndeki türban yasağının kaJktığı bildirildi. Yasağı n kalkması üzerine, Erzurum Özel İdaresi'ne ait işhanında 8 gündür ölum orucunu surduren 9'u kız 19 öğrenci eylemlerine son verdiler. AırtiYahudi programının 5 a yıldönumü Naziler tarafından AntıYahudi programımn benımsenmesının 50. yılı değışık protesto gösterilerine sahne oldu. Bunlardan biri de Avusturya'da Vıyana Stephans Katedrali'nin önünde düzenlendı Robbi Weiss (sağda) ve iki yardımcısı Avusturya Başkanı Kurt VValdheim'ın bir Nazı savaş suçlusu olduğunu gösteren resim ve posterlerle protesto gösterileri yaptılar. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI O'nun sofrası bir başkaydı (Baştarafı 1. Sayfada) olan Cemal lşıksel'le Atatürk dışında bir şeyler konuşmak olanaksız gibi. Fotoğrafçılıkla ilgili sonılarımı cevaplamaya başlarken bile sözün başında Atatürk yer alıyor ve binlerce güzel arunın bulunduğu gunlere doğru dalıp giderken, coşkuyla anlatıyor. Foto munaoırı olarak yalnız kendisinin bulunduğu tarihi olaylara tanık olmuş. Churchill ile tnönü'nün trendeki buluşma haberi ve fotoğrafları sadece Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkıyor. Bu "atlatma" fotoğraflardan büyük bir keyifle bahsederken, "Aynca devrin en biiyükleriyle sürekli beraberdim ve tarihi bir görev yaptıgımı biliyordum. Bu benirn ivin sonsuz bir iftihar vesilesi" diyor. "Avukat olsaydım, herhalde taribc bu kadar belge bırakamazdım." mun başındaki ilk resim odur. Gülümsemesi benim telaşlı halimdendir. tlk makinenizi kaç liraya almıştınız? 1924 senesinde 14 liraya. İki altın lira tutuyordu. Ondan sonra refleks bir makine aldım. 1932'de de Leica'yı getirttim. İstanbul basını Leica'yı bende gördü ve bir sene sonra onlar da getirttiler. Tabü ki çok rahat çalışmaya başladım. 1933 mayıs ayı içinde çiftliğin yıldönümünde yine Atatürk'ün resimlerini çekiyorum. Bir aralık gülerek bana döndü: "tlk resmimi çekerken, bu kadar kolaylıkla çekemiyordun, degil mi çocuk?" dedi. Benim sekiz sene evvel istasyonda nasıl çektiğimi hatırlayarak beni hayretler içerisinde bıraktı. lşte Atatürk bu! Gazetemize gecişiniz nasıl oldu? Yunus Nadi Bey'le birçok yerde karşılaşıyorduk. Birgün Meclis'ten çıkarken rastladı, "Cemal Bey" dedi, "Yann öglen olele gelir misin? Seninle konuşmak istiyorum." Ankara Palas'ta kalıyordu. Gittim. "Seni Ankara bürosuna foto nıuhabiri olarak almak istiyonıra, ne dersin?" dedi. " P e k i " dedim. Ne para konuştuk ne de başka bir şey? Büro dediğimi şimdiki gazete bürolanyla karıştırmayın. Muhabir olarak Bilal Akba var, bir de ben. tki kişiyiz. hassasiyetle dururdu. Her ağacın yerini tek tek bilirdı. Bir tek çamı söküp de oradan kaldıramazdın. "Burada bir çam vardı, ne oldu?" diye sorardı. Fide halindeyken sulanması için tek tek başında dolaşırdı. O şekilde kurdu orayı. Halka teknik ziraatın nasıl yapılacağmı öğretmek için. Bataklık olup da kuruttuğu ve buğday tarlaları yaptığı yere traktör fabrikası kurdular. Halen de bazı direktiflerini çiğnemeye devam ediyorlar. 18 Ocak 1938 saat 9'da tçişleri Bakanlığı'na gitti. Başbakan, ekonomi ve içişleri bakanlarıyla birlikte yapılan toplantıya başkanhk etti. Ayrılışı sırasında da Başbakan Celal Bayar'a göstererek, "Bu alandaki ağaçlıklar ve parklar olduğu gibi korunmalı, gelecekle de buralara binalar yapılması önlenmeli" direktifıni verdi. Şimdi Ankara Belediye Başkanı oralara binalar yapacakmış. Halbuki Atatürk'ün verdiği bir emir var. Oraları park olarak kalsın diyor. Atatürk'ün emri ne olacak? lşte emri verirken çektiğim resim de burada. Hayır fiilen bulunmadım. Ama hiç unutamadığım bir anım var. Atatürk sofraları için birtakım yersiz konuşmalar yaparlar... Ankara'da büyük bir yangın oldu. Gecenin ilerlemiş saatleri. Muhafız Alayı'nda askerim. Alevleri görünce, nöbetçi subayına fotoğraf çekmeye gideceğimi söyledim. Askeri kıyafetle yangın yerine gittim. Fotoğraf çekmeye uğraşıyorum. "Gazı geldi" dediler. O tarafı gittim. Sol tarafında çekmeye devam ediyorum. Bir ara bana gayet sert baktı. Vakit gece yansmı geçmiş. O kanşıklıkta benim kıyafetimdeki bir noksan tarafı görmüş. "Basıbozukluk paçandan akıyor çocuk!" dedi. Neye uğradığımı şasırdım. Hemen oradan çekilip üstümü başımı kontrol ettim. Her şey tamanı. Yalnız sol bacağımdaki tozluğun bağı çözük. Bağlayıp geri döndüm. Bir ara şöyle bir baktı. Gülümsedi. Bir şey söylemedi. Sofradan kalkan ve içmişolanbir insan bunu fark edebilir mi? O'nun sofraları akademik bir toplantıydı. Herkese içirirdi. Rahatlayarak içlerinden geldiği gibi konuşma Fotoğraf çekmesini nasıl öğlarını sağlar ve ona göre numara rendiniz? verip, ona göre hareket ederdi. Aydın bir din adamı olan Olan bu... babamdan öğrendim. Daha Birinci Dünya Savaşı sırasında Arap Adana bulusmasından başça dua ettirmezdi. Türkçe dua ka "atlatma" fotograflarınız var ederdi. Atatürk, Ankara'ya ilk m ı ? gelişinde, Türkçe dua ettirdi ve ilk Bu "atlatma" olayı bazen o zaman dikkatini çekti. Bakan sadece ben çağnldığım için, bazen lıklar kurulunca Medreseler de tesadüfler sonucunda oluyorUmum Müdürü oldu. Mebusluk du. Bana itirnatlan olduğu için süteklifıni "Ben burada daha fay rekli iltifatlanm gördüm ve umuldah olurum" diye kabul etmedi. mayacak yerlerde bulundum. FaHacı Bayram Camisı'ndeki vaaz kat, o özel fotolan ne o gün neşlarını sürdürdü. rettim ne de bugun. Iran Şahı'nın Atatürk'ün sofrasında bu Atatürk ile beraber İzmir'de kalundunuz mu? tıldığı baloda birçok arkadaş fotoğraf çekiyorduk. Bir süre sonra Şah'ın ricasıyla bütün filmler ve camlar alındı. Benden bir şey talep edilmedi. Atatürk bir ara Şah'a dönerek, "Cemal sizi rahatsız etti mi?" diye sordu. Şah, "Hayır, kendisinden çok memnunem" diye cevap verdi. Atatürk de "Keıîdisi bizim çocuğumuzdur" dedi. Bu fotoğraflar arşivimde saklı ve hep öyle kalacak. Cemal Işıksel'in en çok kızdığı konuların başında Atatürk'le ilgili olarak yapılan çeşitli yanlışhklar geliyor. Yıllardır büyük bir titizlikle fotoğrafladığı, tarihledigi ve fotoğraf altlarını yazdığı "Atatürk Kronolojisi"ni eline alıp, fotoğrafların üstünde işaret ederek anlatmaya başlıyor: Birçok resimleri o kadar yanlış altlıklar ve o kadar yanlış tarihlerle çıkıyor ki... En basiti, Atatürk'ün şapkalı resmi, "1925'in Uk günlerinde" altlığıyla yayımlanıyor. O vakit daha şapka yok. 1925 eylülünden itibaren giyilmeye başlandı. Bir gazetede de "Atatürk, esir Yunan generali ile" diye bir fotoğraf altı. Halbuki burada, Amasya'da Bahrıye Nazırı Salih Paşa ile buluştuğu günlerden sonra 5. Tümen Komutanı Yarbay Cemil Cahit Toydemir'le birlikte. Atatürk'ün maslah ve sankla cekilmiş bu resmi de Trablusgarb'da değil, Ankara'da çekilmiştir. 15 Kasım 1920'de, Şeyh Sunusi hediye etmişti. Çaylarımızı tazelemek üzere ayağa kalkan Lamia Işıksel ise, Atatürk'le ilgili TV filmindeki yabancı kadın gazetecinin sorduğu sorudan sonra, Atatürk'ün cevap vermeden dönüp gitmesini hatırlatıyor: Atatürk, kadmlara Diinassa saygıhydı. Hele yabancı bir gazeteciye karşı böyle bir davranışı imkânı yok yapmaz. Sorulan soruya sırtını dönüp gidecek. Olacak şey değil. Giydiği kıyafet de neredeyse üsiündcn duşecekti. O, çok güzel giyinirdi ve giydiğini de kendisine yakıştırırdı. Işıksel, artık fotoğraf çekmiyor. Kendi deyimiyle "1956'da bıçakla" kesmiş. Bunu duyduğumda hayretle yüzünü bakıyorum. Kesin bir ifadeyle başını sallayarak " O iş bitti" diyor. Soylenecek tek şey kalıyor: Hlerine sağlık üstat!.. Atatürk'ü anıyoruz (Baştamfı I. Sayfada) güçlüklerin değil, zaman zaman çaresizliklerin de üstesinden gelerek Türk milletini esenliğe kavuşturduğunu kaydetti. Atatürk'ün düşünce ve eylemleriyle, bağımsızlık ve uygarlık savaşı veren mazlum milletlere de ışık tuttuğunu ve yollarını aydınlattığım belirten Başbakan Özal, mesajında daha sonra şu görüşlere yer verdi: "Onun çizdiği yolu takip etmeyi, vazgeçilmezliği ve değeri her geçer. gün daha iyi anlaşılan. zorlukları aşmada. çağdaş uygariığa ulaşmada bizlere daima rehber olan ilke ve inkılaplannı ebediyen )aşatmayı en başta gelen görev. kutsal bir iilkü sa>maktayız. Atatürk ilkelerine baglılık, hayatımızın sarsılmaz temeli, geleceğimizin en büyük garantisidir. Atatürk bütün mücadelelerinde, yuzyılımızın ilk yarısında tarih sahnesine gelen çeşitli dalgalanmalar ve ideolojiler mahşerinde bocalamadan, yurdunun ve milletinin ihtiyaçları ile dönemin siyasi ve sosyal şartlannı bağdaştıran dengeli ve sürekli bir çozum şekline yönelmiş, yokluklar ortasında daima hak bildiği yol a gerektiğinde yapayalnız gitmeyi göze alabilmiştir." Başbakan Özal, mesajında Atatürk ilkelerinin eksiksiz biçimde uygulanması konusunda herkese önemli görevler düştüğünü anlatırken de şunları söyledi: "Atatürk'ün, çagdas duşuncelere day^ılı, her türlü gelişmeye, yenileşmeye ve yükselmeye ışık tutan, Türk milletine birlik ve beraberlik içinde refah ve mutluluğa ulaşma yollannı açan gorüşlerini içten benimsemek, onları kendi mantık dokuları içinde degerleııdirerek uygulamak, her yurttaşın, bütüa kurum ve kuruluşların, kısaca topyekun Türk milletinin değişmez görevidir. Büyük Önder Atatürk'ten aldıgımız ilharala milli egemenliğin üzerine titremek, milli bağımsızlık konusunda daima uyanık bulunmak, milli birlik ve beraberligi her şeyin üzerinde tulmak, yurtta ve dünyada banşı iilkü edinmek, millctin ve ülkenin bir bütün halinde kalkınıp gelişmesini milli bir amaç haline getirmek, sanayileşmek, eğitim ve ögretimi milli kalkınma ve gelişme yolunda pratik katkılar saglayacak biçimde yönlendirmek vazgeçilmez hedefimiz olacaktır." DSP uenel Başkanı Necdet Karababa ise 10 Kasımların bir yas günü olarak değil, Atatürk'ün düşüncelerini anma ve anlama, ilkelerine sahip çıkma, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti anlayışının savunuculan olunduğunun kanıtlama günü olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek mesajında şu görüşlere yer verdi: "Atatürk yaptıklartyla bize neler yapmamız gerektiği konusunda ışık tutmustur. Atatürk'e layık olmak, ancak Türk ulusonun mutluluğu; ülkenin bagımsızlıgını. yurtta ve dünyada banşın sürdüriilmesini, Türk halkına inanarak halkla birlikte bu yolda uğraş vermekle mümkündür. DSP olarak ulusumuzu, Ulu Önderimizin, hedef gösterdigi çağdaş uygarlık duzeyine ulaştırmaya, demokrasinin bütün kurumlanyla işlediği bir ortamda özgürce, insan onuruna yaraşır bir toplum olarak yaşatmaya kararlı olduğumuzu vurgulamak isteriz." tlk çektiğiniz resmi hatırlıyor musunuz? Tabü. tlk çektiğim resim, bir törendedir. 1924 Cumhuriyet Bayramı töreni. Yayımlanan ilk fotoğrafım da budur. Vakil Gazetesi'nde. Lisede öğrenciydim o zaman. Atatürk'ün yakından çektiği ilk fotoğrafı ise, 1925 martının son günlerindedir. Fethi Bey (Okyar) basbakanlıktan ayrılmış, Paris'e büyükelçi olarak gidiyordu. Atatürk onu uğurlamaya istasyona geldi. Makinemi sehpa üzerine kurmuş bekliyorum. istasyon binasından perona girer Çiftlikte çektiğiniz çok foken, kapının önünde karşıladım, toğrafınız var. Sık sık gider "Bir dakika paşam" dedım. "Pe miydiniz? ki çocuk, çabuk o l ! " dedi. Albü Atatürk çiftlik üzerinde çok Atatürk'le (Baştarafı 1. Sayftda) kurucusu Yunus Nadi'nin çağnsı üzerine Cumhuriyet'e geçen Işıksd, daha sonra Atatürk'ün isteği üzerine Hâkimiyeti Müliye ve Ulos gazetelerinin foto muhabirliğini de ek görev olarak sürdürdü. 1956 yıhna kadar aktif olarak götürdüğü foto muhabiıliğiui 1963 yılında noktaladıktan sonra 10 Kasım 1%5'te, Ankara'da Alman Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda ilk Atatürk fotoğraflan sergisinı açtı. 1935'den bu yana Atatürk kronolojisini toplamaya başlayan Işıksel, 15 senedir de bu kronolojiyi fotoğraflamakla uğraşıyor. "Atatürk" adh bir Atatürk fotoğraflan albümü var. UGUR MUMCU (Baftarafı I. Sayfada) GOZLEM Anma programı Atatürk'ün ölüm yıldönümünde ilk kez yas tutulmadan anma programları düzenlendi. Buna göre bütün eğlence yerleri açık olacak, radyo ve televizyon normal yayınını sürdürecek, lokantalarda içki yasağı olmayacak. Başkentteki ilk tören Anıtkabir'de yapılacak. GALfRİ •ATÖLYE DESTfcK ı PERA 146 97 38 1 3 2 64 26 RAMKO tiklal Mahkemesi üyesi "Şeyh Servet Efendi'rim "Bolşeviklik SAMAT BAL£R& propagandası" yaptığı yolunda şifreli bir telgraf üzerine görüşTESVİKİVE meler başlamıştır. Konu Mustafa Suphive TKP'ye gelir, dayanır. Mustafa Kemal söz alır. Önce, amaçlannın "ulusal sınıriar içinALİ RIZA BAYE2İT de bağımsızlık" olduğunu, bu yüzden komünizm ile bağdaş(18831964) madıklarınt anlatır Sonra da Sovyetler Birliği ile ilişkilerinde iki GALERİSİ Resim Sergisi Beslm Serglsl bağımsız devtet olarak hareket edildığini vurgular. 11 30 Kasım 8Kasım 3Aralık Mustafa Suphi'nin "Rus Bolşevizmini çeşitli kanallarta ülke içiAbdi ipekçı Cad 75. ne soktuğunu", buna karşılık ülke içinde "kendiiiğinden komüAbdı ipekçi C»d 4«/1 141 04 58147 74 7S MaçkıUtanbul Tel 131 28 32 nizm örgütu kurma hevesi"nüe bulunanların çıktığını; bu gelişmeler üzerine, hükümetin Türkiye'de Komünist Partisi'nin kurulması konusunu gündeme aldığını açıklar. SANAT GALERİLERİ Mustafa Kemal konuşmasını şöyle sürdürür: Efendiler, iki önlertı olabilirdi. Birisi, doğrudan doğruya komünizm diyenin kafasını knrnak; diğeri, Rusya/dan gelen her adamı derhal, denizden gelmişse vapurdan çıkarmamak; karadan gelmişse sınırın dışına atmak gibi zoriayıcı, şiddetli, kıncı önlem Resim Sergisi almak... Bu önlemlere başvurmak iki bakımdan yararsız görul20Ekim lSKastm müştür Btrindsi, iyi iüşkilerde bulunmayı gerekli saydtğımız Rusya AbdiipckçlC»d.No:21 cumhuriyeti tümüyle komünisttir. Eğer böyie zoriayıcı önlem uyT*t14«03 26 gularsak, o halde kayıtsız kosulsuz Ruslaria ilişkide bulunmamak gerekir. Oysa biz birçok siyasal düşünce ile birçok neden ve etkenden dolayı Ruslaria temas ve ilişkide bulunmak istedik, istiyoruz ve isteyeceğiz. O halde uygulayacağımız önlemlerde dostiuğunu istediğimiz bir ulusun, bir hükümetin ilkelerini aşağılamamakzorvndayız... TBMM Gizli Celse Zabıtları, cilt 1., s: 334 iş Bankası Kültür Yay.) Atatürk'ün bu gerçekçi gözlemlerinden bugün için iç ve dış Resim Sergisi siyasette alınacak çok ders vardır. 7 Kasım26 Kasım Mustafa Kemal konuşmasını şöyle sürdürür: Vıpur Ukelesı Sok No: 3 Oruköy ikinci bir noktadan da, zoriayıcı önlem kullanmayı yarartt 159 51 55 görmedik: Bildiğiniz gibi, düşünce akımlanna karşı düşünceye dayanma Güngönnedik PJ UMTTYASAR 1989 için f irmanızın yan kuvveüe karşılık vermek, o akımı yok etmedikten başka, koSANHT GALERİSİ prestij hediyeliği nuştuğunuz herhangi bir kişiyle, her hangi bir insanla, onun düşüncesini, kuvvet zoru ile reddederseniz, o direnir. Direndikçe ^ TÜRK TÜHKİVt'DE İLK kendi kendini aldatmakta ileri gidebilir. Bundan dolayı düşünce RESİM USTALARI akımları cebir bir şiddetle reddedilemez. Tersine, güçlendirilmiş VİTRAY TAKVİMLZR SERGİSİ VI M olur. Buna karşı en etkili çare, düşünce akımlanna karşı düşün Reslmleri Sergisi ISTEĞE GORE F1RMA 1123 KASIU ceyi oluşturmak, düşünceye düşünceyle karşılık vermektir. BunAMBLEMINIZ BASILIR ORJINAL AMBALAJINDA istiklil Cad. Tefko» Çıkm.n. dan dolayı komünizmin memleket için, milletimiz için, dinimiz için TinelNarmanlı \urdu 390/3 B«>oğlu Vapıkur Han Kat 1 Na 2734 kabul edilmez olduğunu anlatmak için kamuoyunu aydınlatmak • STUDIO ART • 145 5» (P Beyo«lu 144 96 33 en yararlı çare görülmüştür... Tel: 145 59 07 Atatürk, hiç şüphesiz, Marksist görüşleri benimsemiş bir devTEM SANAT GALERİSİ rimci önder değikji. Bu.sözlerinden de açıkça anlaşılıyor ki, Mustafa Kemal, yasakçı bir düzenin ve "alaturka McCartizm"\r\ dayanacağı tutucu bir lider hiç değildi. Resim Sergisi 728 toam 19SS. 9 00 • IS 00 Şu sozler aynı konuşmadan alınmıştır: Resim Sergisi Evet, komünizmtoplumsalbir sorundur. Bunun her türiu iCununesı ve pazaıgunkn dışında; 3«raa*ntt gerçek ve temellerinin istenildiği gibi söylenmesinde bir sakınModemSanat ^^jdo VriuO' taTiptı/n ' 7 30 ca yoktur. Pd zo> d«i.n<Jc het g u " 11 00 9 00 Gakrisi .»M». Mustafa Kemal, emperyalizmin boyunduruğu altında ezilen KL.yulubO5ton Sok 44'2 N janl< CARAKtl BANKASI t«şanu^Şubea. Teş\*ıyeu>ddesıı4iTd. 153 01 20 Tel U70899 147V756 yoksul bir ulusa yol gösteren, bütün yoksul uluslara ışık tutan kendine özgü bir devrimciydi.. Mustafa Kemal, aynı konuşmasında Mustafa Suphi ile ilgili SOYAK şunları söyler: SANAT GALERİSİ .. 8u ulusun, bu milletvekillerinden oluşan Meclisin amacı, siyaseti kesin olarak budur: Hiçbir zaman merkezi dışanda bulunan bir örgüt ile ilişki kurmayız; onlarla işbirliği yapmayız. Biz kendi kendimizi yönetmeye çalışınz. Bu memlekette çalışmak isteyenler, gerçek olarak çalışmak isteyenler memleket içinde buResim Sergisi lunurlar ve memleketin gerçek kaynağına, kitlelere dayanırlar. 26Ekim19Kasım Onun için Mustafa Suphi'ye ceza yapamazsınız efendiler.. (A.g.e. Büyilkdere O d (AdabankResim Sergisi H Bankası »rası) MecKüyeköyİST s: 338) T«C 175 09 1020 HAT 826 Kasım 1988 O günden bugüne dünya değişmiştir. Bu süreç içinde değişen kavramların başında da "komünizm" gelmektedir. Boyle bir dünyada düşünce ve örgüttenme özgürlüklerine karaaaaVam U I A T fiAUIUSI şı yasakçılığı "Atatürkçülüğe" dayatmak, Atatürk'e karşı yapılan SANAT G A L E R İ S İ saygısızlıkların en büyüğü ve en kabasıdır. Atatürk'ün ve Atatürk devrimlerinin şu yaşadığımız dünyada Pazar dışında her gün 11°°19° v© toplumsal düzen içindeki yerini, önemini ve anlamını her gün Sağlık Sok. Opera Han 43/16 daha iyi anlıyoruz. (Etap Marmara Oteli Yanı) Resim Sergisi Atatürk dönemi, Türk tarihinin "rönesans ve reform" döne80090 Taksimİstanbul 149 92 02 2 Kasun2/ Kasım midir. Bu ellinci ölüm yıldönümünde bu büyük devrimci lideri Husrav Gercde Cad. 126 Orhan Taylan Atölyesi: 145 82 35 TefvMye Meydanistanbul saygıyia anıyoruz. SANAT DOĞAN PAKSOY Resim Sergisi 4 Kasım25 Katifn Atlye Sok Yu»a Apl. l S Y 2 T H 141 77 09 HÜSEYİN BİLİŞİK SANAT MERKEZİ LOGO KLlPS Hffnofiızın Oz#l Befo Bjyier Laâm Takum Ekspres Cdor Etıi*r Fenrryoiu Dunya Cençıık Karum Nı^anta^ı P Atakoy Canena oaak cotor E)mao»9| YILBAŞI MMMS4M2S M7M CUNEYT ARCAYUREK yazıyor zamlar. ışçi ve memur ücretleri, gider, görünürde kalbinin son du tarım sübvansiyonları, yatırımlar rumunu inceletir, ama bu arada ve fonlar gibi ana dallarda önübüyük bankalar, uluslararası malı müzdeki yıl ne yapacağının açık merkezlerle de görüşmeler ya seçik bir "taahhüdü anlamına" par. Hepsı sağlığımız için! geliyor. Sözcüklerle oynayarak Ne var ki bu türden sağlık de hükümetin IMF'ye niyet mektubu netimi heyetlerine birdenbire çok vermediği kamuoyuna söylenebişağlıklı bakanlar da "ithal edilir". lir. Ne var ki Bozkurt Bey'in okuÖrneğin, öncekı gün VVashing yacağı metin ha niyet mektubu ton'a IMF ile "çok ıçten olan iliş olmuş hataahhüt, pratikte hiçbir kilerimizi tazelemek için" Anka şeyi değiştirecek nitelikte değil. ra'dan yola çıkan Yusuf Bozkurt Tabü Bozkurt Bey'in engin meBey'in başkanlığındakı heyete, saisinden sonra halkı ılgilendiredurup durduk yerde Tarım Baka cek bir başka yön gelışıp serpinı "yeğen" Hüsnü Doğan da ka lecek. Taban fiyatları ile üretici tılıverdi. yanabilir, elektrik, akaryakıt gibi Dün Meclıste ayakustü söyleş ana ürünlerdeki fiyat ayarlamatiğimiz Başbakan Yardımcısı Ka ları ile halkımız "yeni ve boyutiu ya Erdem'e bu "ani ithalin" ne zamlarla" bir sabah uyanabilir. 1 denini sorduğumuzda, İstanbul Kuşkusuz Bozkurt Bey'in geda olduğundan "hangi gerekçe zisini daha cilalayacak ikinci bir ile gittiğini bilemediğini" söyledi. sağlık denetimi 28 ya da 29 kaAncak Erdem "Galiba Dünya sımda başlayacak. BaşbakanıBankası ile tarım alanındaki 300 mız, yakın çevresi, muhterem eşmılyon dolarhk bir kredi için gitti" lerı, bürokrat prensleri ile bu tademek nezaketini gösterdi. rihte ABD'ye gidecek. Acaba?... Bugüne kadarki uyGezilerin amacı, her şey hükügulamalar insanın kafasında de metin başarısı için, ama hiçbir ğişik soruların doğmasına yol şey halk için değil! açıyor. Bugüne değin tarım sektörü için Dünya Bankası'ndan aldığımız kredilerin tutarı milyarlarca dolara varıyor. Ayrıca bu tür (Bajtarafı 1. Sayfada) den krediler için Dünya Bankası Yaşar Kemal, şimdiye kadar çok tarım bakanlarını değil. Hazine sayıda ödül aldığını belirterek, veyabağlı olduğu bakanlığı "mu "Bu ödül ömriim boyunca bana hatap kabul ediyor". İşte bu bıl verilmiş en onurlu ödüldür. Çiingiler canlanınca "acaba" sorusu kü halkımızın verdiği bir hemen gündeme geliyor, kimileri ödüldür" dedi. şimdi soruyor: Yoksa "yeğen" Yaşar Kemal, dün TÜYAP'ta Hüsnü Doğan, ekonomıden so düzenlenen basın toplantısında ülrumlu Devlet Bakanımız Bozkurt kemizde basılan ve okunan kitap biraderimizin VVashingtonda de sayısının çok düşük olduğunu bevirmesi olası bir çamı önlemek lirterek, "Kitabın suç olarak gösiçin mi heyete son dakikada so terildiği ülkemizde kitap okumak kuldu?.. Ola ki Ankara ile kahramanlıktır" dedi. Yaşar Ke"yeğenin" yapacağı "ayrı" tele mal şöyle devam etti: "Türkiye'fon görüşmelerinden sonra Hüs de yeni gelişen burjuva kitap okunü Doğan gerektiğınde Bozkurt muyor. kitap almak isteyen ögretbiraderin eteğini çekmekle gö menler, öğrenciler ise parasızJıkrevlendirildi. tan kitap okuyamıyor. Okuyucu (Baftarafı 1. Sayfada) GaleriNev sunar URART URART AYTAÇ KATI Abdl ipekçi Cad. 18/2 Ni«anta«ı 141 21 83 BARIŞ EREN SANAT GALERİLERİ 1963^1988 93PKASINT198Ş ERYUZ Heykel Serglsl Resim Sârgisi 11 Kastm6 Arahk ELİF AYITER AQTf6AN MEHMET İLERİ YILDIZ ÇİTÇİ RESİM SERGİSt 1130 Kasım 88 v t Açthf 11 Kasım Cuma Saat 17. 21. YDRMIBEŞYIL GALERİ BARAZ Kurtuhj» C*d. 191 140 47 83141 18 61 ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ % BEDRİ ORAHMİ t LAMİ 0s aal enr asi GORBON i 3ÂNÂT GA1 FRİSr OZDEMIR ALTAN Sergi 11 Kasım5 Aralık VMıkona^ı Cad. P a u ı 73 146 41 54 N.santası RESİM SERGİSİ I Kasım 28 Kasım N88 Ba^dkt c»d 306 Erenku> .1386903 laşar Kemal Avni Öztopçu ÖMER KAUŞİ / r f a n Ö n ü r m en R E S İ M S E R G İ S İ 9 Kasım 6 Aralık DERİSH0W IHLAMUR Yeşilçimen Sokak 91 Beşiktaş Tel: 159 72 55 ORHAN TAYLAN (OPERA) NUR ÖZALP ÇOCUKLARLA SANAT Ilkokul öncesi ve ilkokul çağı çocuklar için güzel sanatlarla dolu bir cumartesi, resim seramik, heykelle başlayacak çizgi fılm, tiyatro çalışmalarıyla bütünleşecek... CumartesiHafta Sonu AEDPA SALİH ZEKİ TH: 141 27 11 istasyon sanat evi Maçka Cad. 41/6 Teşvikiye 140 56 50130 66 17 Böyle bir yargıya varmanın ki sayısını arttınnamız için kitap mi ciddi ipuçları da ortada. Gezi korkusunu ve kitap düşmanbğını öncesi Hazine ve Dış Tıcaret kırmamız şart. Daha önce de söyMüsteşarı Yavuz Canevi, gazete ledim,yine söyHiyorum, bu faşizm cilere "Yazılı değil, ama IMF'ye devam ettikçe Türkiye devam edesözlü bir niyet mektubu verilebi mez." lir diye yazabilirsinız" demiştı. Yaşar Kemal'e plaketi ve Nuri Oysa başka haberler de yok de tyem tablosu dün akşam saat ğildi. Buna göre Başbakan'ın 20.30'da TÜYAP'ta düzenlenen başkanlığında yapılan çeşitli top bir törenle Anakent Belediye Başlantılarda, Bozkurt Bey'in IMF kanı Bedrettin Dalan tarafından huzurunda söyleyeceklerı kâğıda verildi. Dalan konuşmasında Yadökülmüş. Bir metin hazırlanmış. şar Kemal'in yapıtlarını ilk kez çoBozkurt Bey de, "Ancak ve ancak cukluk yıllarında okuduğunu ve bu metni okuyacak, ayrıca söz hayranlık duyduğunu belirterek, lü hiçbir taahhüde girmeyecek." "Sanatçı olmak kulay degildir. YaBu metın yadsınan bir niyet şar Kemal sadece yazar değil, bu mektubu olmayabilir. Ama en \aluna sımsıkı bağlı bir vatanseazından hükümetin bütçe açığı, veruı " dea..