19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET/6 HABERLER 6 EKİM 1988 ÜruğrEymür'e niçin dava açılmadı? ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Eski Genelkurraay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Üruğ tarafından Danıştay'da, Başbakanlık aleyhine açılan 200 milyon liralık tazminat davasında, Başbakanlığın sunduğu savunmaya karşı Necdet Üruğ, karşı savunmasını dün verdi. Danıştay 10. Dairesi1 ne ve Başbakanlığa gönderilen sayunmada, Başbakanlığın, raporu hazırlayan ve basına sızdıran kişi olarak gösterdiği eski MtT Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür hakkında, neden bir ceza davası açmadığı soruldu. Karşı savunma rnetninde, Başbakanlığın "suçlu Eymür" diyerek sorumluluktan kurtulamayacağı da belirtilerek "Olayda MİT görevlilerinin kusunınun araştınlması ve kusurlu görevli veya görevlilerin tespiti davamız yönüden fazla bir önem taşımamaktadır. Bununla birlikte, olayın oluş şekli ve gelişiminin tam olarak açıklıga kavuşturulabilmesi ve (sonucu etkilememesine ragmen) Mehmet Eymür, Hiram Abas, Erkan Giirvit isimli eski MİT görevlilerinin (ve varsa 'MÎTraporu' davasında karşı savunmaDanıştay'a verildi Needet Üruğ: Mademki Mehmet Eymür'ün suç işledigi tespit edilmiştir. O halde bu kişi hakkında neden ceza soruşturması açılmamıştır? Suç işledigi kanısına varılan kamu görevlilerinin yargı organlarına teslimi yasal bir zorunluluk değil midir? başkalannın) olaydaki rollerinin tespiti yonünden, yüksek heyetinizin Başbakanlığın savunmasındaki açıkJamalaria yetinmeyerek yukanda sözünii ettiğimiz müfettiş raporlannı da getirip incelemesini özellikle talep etmekteyiz" denildi. Mehmet Eymür de savunmasıyla ilgili olarak, "Görevimi yaptığım için suçlanıyorsam buna söyleyecek bir şeyim yok" diye konu.tu. Emekli Orgeneral ve eski Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ'un avukatı Yüksel Esin tarafmdan, Danıştay'a verilen 1988/1042 sayılı savunma metninde, "Başbakanlığın savunmasında yer alan hususlar davadaki haklılığımızı etkileyici nitelikte olmadığından, haksız ve yersiz olan savunmanın reddi ile dRvamız gibi karar verilmesini isteriz" görüşü dile getirildi. Eymür Ben görevimi yaptım Mehmet Eymür: Bu işin suyu çıktı, tatsız bir olay oldu. îletilen metinlerde bir farklılık yok. Şimdi herkes bir « açıklama yapıyor. Ben kimin tarafından suçlanacağımı bilmiyorum. Ancak herhangi bir durumda suçlu sayılacağımı sanmıyorum. ganlarına teslimi yasal bir zorunluluk değil midir? Raporu hazırlayan kişi olarak belirienen veya tahmin edilen Mehmet Eymür hakkında ceza davası açılacağı bildirilmiştir. Ne var ki müvekkilin bu başvurusuna bugüne kadar herhangi bir cevap verilmemiştir. Sayın Başbakan tarafından 2937 ss.ulı kanunun 26. maddesine göre gerekli iznin verilmemesi müvekkilimizin Mehmet E>mur hakkında şahsi ceza davası açmasına engel teşkil elmiştir." Dava konusu olayın, bugüne kadar "ne ülkemizde ne de dünyanın demokrasi ile idare edilen diğer ulkelerinde ben/eri görülmemiş bir 'vehamet' arrettiği" göruşüne yer verilen savunma metninde, manevi tazminat miktan konusunda Başbakanlığın yaptığı açıklâmalara da değinilerek "Tazminat miktan, yüksek mahkemeniz tarafından hak ve adalet olçüleri içinde belirlenecektir" denildi. Eğitimde TürkAlman işbirliği Suç teşkil eden eylem Necdet Üruğ, savunma metninde, "Raponın hazırlanması ve dışanya sızdınlmasında idareye >üklenebilecek bir hizmet kusuru olmadığı ve Mehmet Eymür'ün sonımlu oldugu" yolundaki Başbakanlık savunmasına karşı şu görüşleri savundu: "Başbakanlığın savunmasında dava konusu MİT raporunun düzenlenmesi ve sızdınlmasının tamamen eski MtT Güvenlik Daire Başkanı Mehmel Eymür'ün suç teşkil eden bir eyleminden ibarel olduğu ve olayda idarenin hiçbir kusuru olmayıp sadece Mehmet Eymur'ün suçlu bulunduğu belirtilmektedir. Her ne kadar bizim hukuk anlayışımıza göre suçlulugu konusunda kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan bir kimsenin suçlu olarak nitelendirilmesi mümkün degil ise de Başbakanlığın bu savunması bir an için ciddi>e alındıgında ortaya şu soru çıkmaktadır: Mademki Mehmel Eymür'ün suç işledigi lespit edilmişlir, o halde bu kişi hakkında neden ceza soruşturması açılmamışlır? Suç işledigi kanısına \arılan kamu görevlilerinin yargı or İstanbul Haber Servisi Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesi, "Otomatik Kumanda Bölümü" Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel ve F.Alman Bakan Martin Herzog tarafından dün törenle açıldı. Türk hükümeti ve Federal Alman hükümeti arasındaki teknik işbirliği antlaşması çerçevesinde İstanbul Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesi'nde kurulan elektrik, elektronik, hidrolik, robotik konulartnı kapsayan Otomatik Kumanda Bölümü 'ne her yıl 48 öğrenci alınacak. Bu öğrencilerin yarısı F.Almanya'dan Türkiye'ye dönen ailelerin çocuklarından oluşacak. Eymür: İşin suyu çıktı MtT raporunun ha'zırlayacısı olarak gösterilen eski MİT Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür ise bu gelişmeler ifterine Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtladı. E\mür. "Bu işin suvu çıklı, tatsız bir olay oldu. îletilen metinlerde bir farklılık yok. Şimdi herkes bir açıklama yapıyor. Daha sonra gerekli görürsem ben de açıklamalarda bulunurum. Şimdi konuşsunlar sonra bir şey söyleriz" dedi. Kimin tarafından suçlarıacağı konusunda kendisinin de bir bılgisi bulunmadığını ifade eden Eymür, "Ben kimin tarafından suçlanacağımı bilmiyorum. Ancak herhangi bir durumda suçlu sayılacağımı sanmıyorum. Benim görevimdi bu. Görevimi yapmamdan dolayı suçlanamam. Ancak görevimi yapmamdan dolayı suçlanıyorsam, buna söyleyecek bir şeyim yok" diye konuştu. Mehmet Eymür, MİT raporunda adı geçen kişiler ve olaylarla ilgili olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'la da bir görüşme yaptığını söyledi. Eymür, göruşme sırasında raporun hazırlaruşı konusunu daha önce göruştükleri için Savaş'la aralarında bu konuda bir görüşme geçmediğini, ancak raporda adı geçen kişiler ve olaylarla ilgili görüştuklerini ve Kutlu Savaş'ın kendisine elinde başka bilgi olup olmadığını sorduğunu ifade etti. "Taksim Toplantıları99 ANKARA (AA) "Taksim Toplantıları" Grubu, "Türkiye için alternatif politikalar" konusunda bir konferans düzenledi. Şimdiye kadar değişik konulardaki toplantılarını tstanbul'da basına kapalı olarak yapan grup, ilk defa bu kuralı değiştirerek Bolu Koru Motel için çağrı yaptı. 1820 Kasım 1988 tarihlerindeki toplantının basına açık olacağı duyuruldu. Konferansta, ANAP, SHP ve DYP'nin temsilcileri ile düzenleme kurulunca belirienen iki kişi konuşacak, dinleyiciler de görüş bildirip soru sorabilecekler. Toptantıların, "alternatif politikalarm sınırlan", "kamu yönetimi", "uluslararası ilişkiler" ve "ekonomik hayat" şeklinde dar bölümlerde yürütüleceği bildirildi. GaziantepBursa Cezaevindeki toplu dayağa soruşturma INÖNÜ Birleşme gündemde değil SHP lideri, A T ile olan itişkı/erde demokrasi sorunundan kaynaklanan engeiler olduğunu belirıerek "Bunun sorumlusu da ANAP iktidandır" dedi. HADİ ULUENGİN BRLKSEL Belçika başkentinde dün AT yöneticileri ile temaslara başlayan vegenel olarak AnkaraBruksel ilişkilerinin butun cephelerde normalleşmesi yönünds lutum alan SHP lideri Erdal Inönü, kendisine SHP ve DSP'nin tek bir çatı altında birleşmesi teklifini yapan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Rudi Arndt'a verdiği yanıtta, bu öneriyi ilke olarak reddetmedi, ancak topu DSP'nin "dofa] lideri" Bttlent Ecevit'e atİNÖNÜ, ARNDT İLE 6ÖRÜŞTÜ SHP Genel Başkanı Erdal Inönü. Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup tı. Başkanı Rudi Arndt ile görüştü Inönu. SHPOSP bırleşmesi önerisini yapan Arndt a verdığı yanıtta, bunun Ecevifin Inönü, böyle bir birleşmenin tutumuna bağlı olduğunu belirtti (Fotoğraf: AA) gerçekleşebilmesi için her iki parti yöneıicisinin de bir araya gelme sekiz yıllık bir aradan sonra ge anlamda bu normalleşmenin res zetecilerin sorularını cevaplayan si gerektiğini, oysa bunun Ecevit çen ay yeniden işlerlik kazanma mileşmesi niteliğini taşıdı. Söz ko Erdal Inönü, SHPDSP birleşmetarafından reddedildiğinj söyledi. sına karar verdiği "TürkiyeAT nusu buluşmada Erdal tnönü, si konusundaki girişimin yeni bir Parlamentonun sosyalist yöneti Karma Parlamento Komisyonu" partisinin TürkiyeAT ilişkilerinin şey olmadığını ve iki yıl önceki cisi Arndt ise, kendisinin bu ko nun da (KPK) bir an önce kurul gelişmesinden yana olduğunu be Sosyalist Enternasyonal kararına nuda Ecevit ile de görüşeceğiııi ınasını isteyen ana muhalefet par lirtti ve KPK çalışmalarının bir an dayandığını belirtti. SHP'nin belirtti. tnönü, ayra soruna ilişkin tisi lideri, bu konuda gazetecile önce başlatılrnasını istedi. Inönü, TürkiyeAT ilişkilerinin normalolarak gazetecilere yaptığı açıkla re yaptığı açıklamada ise "Avru öğle yemeğini beraber yediği Av leşmesinden yana olduğunu da mada ise " S H P ve DSP'nin bir pa Topluluğu ile olan ilişkilerde rupa Parlamentosu "Türkiye Te belirten Erdal İnönü, "Ancak bu leşmesi, Türkiye'nin bugünkü ana demokrasi sorunundan kaynakla mas Grubu" üyelerine de aynı normalleşmede demokrasi sorugündem maddesi degil" sözlerini nan engeiler var. Bunun da nede doğrultuda konuştu ve son refe nuna ilişkin engeiler var" şeklinkullandı ve "Sayın Bülenl Ecevit, ni, ANAP iktidarının söz konu randum sonuçlannı SHP görüş de konuştu ve ANAP'ı suçlayabirinci ilgili şahısların karşılıklı su antidemokratik engelleri kal leri doğrultusunda değerlendirdi. rak "İkıidar bu engelleri ne kaoturup tartışması konusunda bir dırmaması. Iktidar bu engelleri Sosyalist Grup Başkanı Rudi dar çabuk kaldınrsa, normalleşumut ışıgı vermezse, bu birleşme kaldırmakta ne kadar cabuk dav Arndt ile öğledetı sonra yapılan me de o kadar çabuk olur" deyinasıl olur bilemiyorum" şeklinde ranırsa. ilişkilerimizin normalleş görüşmede ise Alman milletveki mini kullandı. İnönü bir soru üzekonuştu. tnönü ayrıca, dün Av mesi de o kadar çabuk gerçekle li, SHP ve DSP'nin aynı çatı al rine de yurt dışında bulunan ve rupa Parlamentosu Başkanı Sir şecek" biçiminde konuştu. tında birieşmesinin, Türkiye'de vatandaşlıktan çıkartılmış' olan Henry Plumb, aynı parlamentoki demokrasiyi ve sosyal demok kimselerin Türkiye'ye dönmesinin nun "Türkiye Temas Grubu" Dun Ingiltere'den Brüksel'e ge rat hareketi güçlendireceğini kay normal olduğunu vurguladı. üyeleri ve sosyalist grup milletve len SHP lideri Erdal Inönü, ilk detti. Bu "uvertürii" zaten bekDün daha sonra, Avrupa Parkilleriyle gerçekleştirdiği buluş görüşmesini Avrupa Parlamento leyen Erdal tnönü, SHP'nin baş lamentosu Sosyalist Grubu önünmalarda, SHP'nin TürkiyeAT su Başkanı Sir Henry Plump'la tan beri birleşmeden yana oldu de soruları cevaplayan SHP lideilişkilerinin her yönüyle canlandı yaptı. Parlamentonun geçen ay ğunu, fakat DSP "doğal lideri" ri, akşam da Rudi Arndt'ın onurılmasından yana olduğunu belirt Ankara ile ilişkileri normalleştir Bülent Ecevit'in kendisi ile bir runa verdiği yemeğe katıldı. Erti ve bunun ülkedeki demokratik me kararı almasından sonra, araya gelmeyi reddettiğini vurgu dal İnönü, bugün AT Komisyoleşme sürecini hızlandıracağını Plump'un Türk ana muhalefet ladı. nu Akdeniz Havzası Sorumlusu kaydetti. AT danışma organımn partisi liderini kabul etmesi, bir Bu görüşmeden sonra Türk ga Claude Cheysson ile görüşecek. BELCİKA'DA Yücebaş, Başbakanlık Müşaviri ANKARA (AA) Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü görevinden dün alman Remzi Yücebaş, Başbakanlık Müşavirliği'ne atandı. Yücebaş'ın Başbakanlık Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin karar, Resmi Gazete 'nin bugünkü sayısmda yayımlandı. Bursa Özel Tip Cezaevi'ndeki dayakla ilgili olarak yaklaşık 200 mahkumun baştattığı açlık grevi 6. gününü doldurdu. Haber Merkezi Bursa Özel Tip Cezaevi'nde "dayak olayıyla" ilgili olarak yaklaşık 200 mahkumun baştattığı açlık grevi sürerken Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nde meydana gelen toplu dayakla ilgili olarak da soruşturma açıldığı bildirildi. Bursa Cezaevi'nde dun de "hareketli" bir gun yaşandı. SHP ll Başkanı Kemal Ekinci dun düzenlediği basın toplantısında "toplu dayak olayını kınadı ve tünel kazma işleminden sonra siyasi mahkumlar üzerinde bilinçli ve sistemli baskı uygulandığını ve olayın işkenceye dönüştürüldüğünü öne sürdü. Ekinci cezaevlerindeki bu uygulamanın hastanelere sevk edilen mahkumlarla somutlaşlığını belirterek, "Mahkum insandır, işkence yapanlar hakkında yetkili mercilerin derhal takibata geçmesini istiyoruz" dedi. Ekinci daha sonra İnsan Hakları Oerneği Bursa Şubesi yöneticileri ile birlikte cezaevine gitti ve mahkumlarla görüşme talebinde bulundu, ancak bu istek kabul edilmedi. Heyet, cezaevi önünde beklerken açlık grevi yapan tutuktular sürekli slogan attılar ve kapılan vurdular. Bu arada görevli jandarmaların da havaya ateş açtıklan belirtildi. Cezaevinde bu gelişmelerin olduğu sırada 3 ayrı ambülansın çıktığı görüldü. 30 eylül günü meydana gelen dayak olayında fenalaşarak Bursa Devlet Hastanesi'ne kaldırılan hükümlü gazeteci Halkın Sesi Gazetesi Yazı İşleri Müdüru Hasan Fikret Ulusoydan'ın Onceki akşam cezaevine gönderildiği Oğrenildi. Yakmları, Ulusoydan'ın yaşamından endişe duyduklarını söylediler. Öte yandan geçen ağustos ayında meydana gelen tünel kazma olayına adları karışan 9 hukümlününise Gaziantep'e gönderildiği oğrenildi. Gaziantep Cumhuriyet Savcısı Ünal Arık da özel tip cezaevinde bir süre önce gardiyanlar tarafından sol görüşlu tutuklu ve hiikümlülerc "dayak atıldığı" yolundaki şavlar üzerine yetkililer hakkında soruşturma açıldığını bildirdi. Öte yandan Tutuklu ve Hükümtü Aileleri Yardınılaşma Derneği (TAYAD), dün yaptığı basın açıklamasında cezaevlerindeki son uygulamaları kınadı. Açıklamada "Adalet Bakanı ile yaptığımız görüşmelerde basının yanında genelgeyi uygulatmayacağı sözünii aldık. Ancak çeşilli cezaevlerinde baskı ve yaptırımlar giderek artmakta" denildi. Açıklamada ayrıca Bursa E Tipi Cezaevi'nde meydana gelen olaylarda hastaneye kaldırılan yaralılardan çeşitli başvurulara karşın haber alınamadığı belirtildi. Genelgenin farklı biçimler altında uygulandığının da belirtildiği açıklamada "Çocuklanmızın saglıgından ve can güvenliğinden endişe ediyoruz" denildi. İstanbuVda 21 işyeri kapatıldı Ekonomi Servisi Referandumdan sonra etkinleştirilen vergi denetimleri sonunda işyeri kapatma cezalan ardı ardına uygulamaya konulmaya başlandı. tstanbul'da 21 işyeri kapatılırken, dün de Ankara'da 14 işyeri bir gün süreyle faaliyetten alıkonuldu. İstanbul Defterdarı Kemal Civelek, vergi denetim elemanlarının müşteri gibi mal ve hizmetlere talip çıkarak gerçekleştirdikleri denetimlerin etkinliğini gösterdiğini ve bir haftalık uygulama sonunda 21 işyerinin kapatıldığını, 500'ü aşkın işyerine de ikinci uyarının yapıldığını ve bu işyerlerinin üçüncü uyarıyı almaları halinde kapatılacaklannı bildirdi. Canver'den işkence dökümü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver, İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'ye yönelttiği soru önergesinde birçok işkence iddialarmdan örnekler vererek, "Bu insan hakları ihlalleri neye varacak? Bu ülke bir polis devlet i mi?" diye sordu. Canver, Türkiye'nin İnsan Hakları Sözleşmesi'ne imza attığını hatırlatarak, işkence iddialarıyla ilgili herhangi bir kovuşturma yapılıp yapılmadığını sordu. Canver'in Kalemli tarafından yamtlanmasını istediği soru önergesinde, 15 işkence iddiası yer alıyor. Tutuklu 5 gazeteci: işkence gördük ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Geçen hafta Ankara DGM yedek üyeliğince tutuklanarak Merkez Kapalı Cezaevi'ne konan 5 gazeteci emniyette kaldıklan süre içinde işkence gordüklerini öne surdüler. Tutuklu gazetecüer Yeni Aşama Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nadir Nadi Usta, Yeni Demokrasi Dergisi Ankara Bürosu Sorumlusu Rıza Reşat Çetinbaş ve muhabir Mehmet Ali Çakıroğlu, Emeğin Bayrağı Dergisi Muhabiri Hatice Önal ile İşçi Dünyası Gazetesi Ankara Muhabiri Metin Faruk Tamer yaptıkları yazılı açıklamada gozaltında kaldıklan 13 gün içinde sürekli işkence gordüklerini öne sürerek, "Bizler.bagımsız olarak yayımlanan yasal çeşitli gazete ve dergilerin yöneticisi ve çalışanıyız. Dolayısıyla bize yönelik bu saldın özgür basına yönelik bir saldındır." dediler. Öte yandan SP Genel Başkanı Ferit tlsever de düzenlediği basın toplantısında, parti üye ve yöneticilerinin "gizli örgüte" üye olmak suçlamasıyla gözaltına alınmasını Anayasa Mahkemesi'nin önümüzdeki günlerde partiyle ilgili vereceği kararı olumsuz yönde etkilemek için düzenlenmiş bir tertip olarak niteledi. ANKA'nın haberine göre İlsever, gözaltına alman ve dün salıverilen 8 kişiye işkence yapıldığını, doktor raporuyla tespit ettiklerini söyledi. ' Bunlardan Deniz Öğüt de işkencenin "kedi sesleri" arasında yapıldığını iddia etti. İdamdan döndüler İSTANBUL (AA) Unkapanı'nda yaklaşık 2.5 yıl önce, Ali Aydın adlı genci, altın, künyesini gasbettikten sonra kendilerini ihbar etmemesi için öldürdükleh iddiasıyla idam istemiyle yargılanan 3 sanıktan biri 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı, diğer iki sanık beraat etti. tstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, daha önceki duruşmada cinayeti tek basına işlediğini itiraf eden sanık Mehmet Nafi Ayaz, son sözu sorulduğunda, matbaa işçisi Ali Aydm'ı tek basına öldürdüğünü yineledi. Karannı açıklayan mahkeme heyet i, Mehmet Nafi Ayaz'ı tasarlayarak adam öldürmek suçundan önce idam cezasına çarptırdı, daha sonra yaşının küçüklüğünü ve hafifletici nedenleri de göz önüne alarak, 30 yıl ağır hapse mahkum etti. Sanıklar Beşir Bardak ve Kemal Karatop hakkında ise, suça kaııldıkları yolunda yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verildi. Evren Kırşehir'de konuştu: 12 Eylül'ti küçültmek istiyorlar faydası olmazsa bu faydası oldu. 12 Eylül harekâbnı ve onun ülkemize getirdiği yararlan vatandaşlann gözünde küçültmek ve 12 Eylül'ü mahkum etmek için girişilen çabalan göriiyorsunuz. Şimdi bazılan diyor ki 12 Eylül'ü gerçekleştirenler ilerde mahkeme faşist miyim, değil miyim sizler biliyorsunuz. 12 Eylül'ün başı benim, yılanın başı ezilmeli, diyorlar. Ne yapsam, ne söylesem, iyi de olsa, muhakkak onun kötü bir tarafını anyorlar" dedi. Evren, Ziya Ül Hak'ın cenazesine gitmesinin de eleştirildiğini anlaurken, şeriatla idare edilen ülkelerle ilişki kurulmazsa, tüm Arap ülkelerine gitmemek gerektiğini söyledi ve bugün içişlerimize karışmadıklan sürece "komünist ülkelerle dahi iliski kurulduğunu" vurguladı. Cumhurbaşkanı Evren daha sonra konuvu Devlet Mezarlığı sorununa getirerek, o vakte kadar susanların, Devlet Mezarüğı'nın yapımı bitince eleştiriye başladıklarıru belirtti. Evren, Arutkabirin Atatürk için yapıldığını kaydetti ve "Devlet Mezarlığı bitinceye kadar kimse bir şey yazmadı, baktılar ki oraya eski cumhurbaşkanlan ve Kurtuluş Savaşı kumandanları nakledilmeye başladı. Efendim niye oradan kaldınldı, kemikler torbaya mı konur? Bilmem ue mi >apılır. tlla bir şey bulacaklâV" dedi. Evren, 12 Eylül ile uğraşanların amacının askerleri yıpratmak, emniyet ve istihbarat güçlerini pasifıze etmek olduğunu bir kez daha anlatarak, "Aman bunlara dikkat edin, oyunlara gelmeyin. Biz gelmiyonız oyunlara. Ama sevgili vatandaşlanm da gelmesin diye ikaz ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Evren sözlerini şöyle sürdürdü: "Beni yıpratmak için neler yapıyorlar ev aldım, ev aldı dediler. Ev yaptınyorum ev yaptırıyor diyorlar. Ben vatandaş değil miyim? Ev yaptırmayacak mıyım? Şimdi birçok zenginler var. Villalar yapünyorlar. 2030 katlı apartmanlar yapıyorlar. Onlarla uğraşanlar yok. Bir zavallı cumhurbaşkanı ev yaptınnca kıyamet kopuyor. Çok şükür ki benim vatandaşlanm beni biliyor. Nevim var neyim yok her şey i biliyorlar. Benim gizli kapaklı'bir şeyim yok." Cumhurbaşkanı, referandum sonrası Kırşehir'de halka hitaben yaptığı konuşmada, "12 Eylül'ü küçültmek istiyorlar. Bize faşist diyorlar. 12 Eylül'de görev yapmış şerefli komutanlarımızı kirletiyorlar. Ben faşist miyim değil miyim sizler biliyorsunuz" dedi. ÜMtT ASLANBAY RECEP BULUT KAYSERİ KIRŞEHİR Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Kırşehir'de halka hitaben yaptığı konuşmada, 12 Eylüi askeri harekâtını yapanlarjn "faşist" diye nitelendiğiiü, mahkemeye verilmek istendiğini belirterek, bunların amacının "12 Eylül'ü küçültmek ve milletin bağnndan kopmuş silahlı kuvvetleri pasifize etmek" olduğunu söyledi. Geceyi Kayseri'de geçiren Evren dün sabah Kayseri'nin 70 kilometre günevinde bulunan ve 100'ü aşkın knş türünün barındığı Sultansazhğı Kuş Cenneti'ni gezdi, Mucur yakınlarında TurkTurmantar tesislerinde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Evren daha sonra Ahi Evran Meydanfnda halka hitaben bir konuşma yaptı. Evren, "Referandum süresinde yanuş anlaşılır diye konuşmadım" diye soze başladı. 1980 öncesinin aksine, referandum süresince "tek kisifiin dahi burnunun kanamadıgını" belirterek şöyle devam etti: "Eğer 12 Eylül'ün hiçbir yaran olmadıysa ki öyle iddia edenler de var hiçbir yarar sağlanmadıysa 12 Eylül bunu sağladı. Ben bundın daha büyük bir yarar düşünemiyorum. Artık o geri kalmış ülkelerin durumundan kurtulduk. Bakın Asya'da birçok iilkede seçim oluyor, kan gövdeyi götürıiyor. Seçimlerde bizde artık böyle olmuyor. tşte 12 Eylül'ün hiçbir Aşırı dosda eroin ölüm getirdi İstanbul Haber Servisi Kadıköy'de bir genç uyuşturucudan oldu. Sarraf Ali Sokak Yenikapı Apartmanı 22/8'de oturan Hakan Cemal Başaran'ın aşırı dozda eroinden öldüğü belirtildi. Moda ve Fenerbahçe'deki arkadaşlarmın etkisiyle eroine alıştığı öne sürülen Hakan Cemal Başaran 'm lise öğrenimini yarıda bıraktığı ve bir süre önce askerlik görevini tamamlayarak İsıanbul'a döndüğü kaydedildi. Komşuları Moda, Fenerbahçe ve Göztepe'de oturan birçok gencin uyuşturucu kullandığını öne sürerek, Hakan Cemal Başaran 'm da 2 yıldır uyuşturucu aldığını öne surdüler. Öte yandan Beşiktaş Yıldızposta Caddesi Shell Benzin îstasyonu'nda alıcı kılığına giren polislere 4'kilo 700 graın eroini satmak isteyen Ali Fırıl suçüstü ele geçti. Atatürk Havalimam'nda Alman uyruklu Geb Kabierske Shouman adlı kadın da 300 gram eroinle yakalandı. Aksaray ve Laleli çevresinde uyuşturucu madde pazarladığı öğrenilen Filistin uyruklu Mahmut Abdullah'ın 5 gram eroinle yakalandığı bildirildi. \ Gazeteci Sevinç cezaevinde İstanbul Haber Servisi Bir yazısından ötürü 10 ay ağır hapis cezasına çarptırılan gazeteciyazar Necdet Sevinç'in cezasını çekmek üzere Erzincan Tercan Cumhuriyet Savcüığı'na teslim olduğu bildirildi. önüne çıkanimalı." Bana faşist diyorlar Evren, Yunanistan'daki Albaylar Cuntası'nın örnek gösterilerek kendilerinin mahkemeye verilmek istendiğini vurguladı. "Neler söyleniyor, bilesiniz diye soylüyorum. 27 Mayıs haklı, 12 Eylül haksız yapılmış diyenler v^r. Ben lıangisi haklı, hangisi haksız demiyorum, bunu millete bırakıyorum. 12 Eylül faşist bir yakiaşımla memleketi idare etmiş diyenler de var. Bize faşist diyen çok var. Ben Yılmaz'ın yeğenine hapis istenıi İstanbul Haber Servisi Sabah Gazetesi sahibi Dinç Bilgin'i silahla tehdit etüği gerekçesiyle Güneş Gazetesi sahibi Mebmet Ali Yılmaz'ın yeğeni Bayram Ali Özülke hakkında dava açıldı. Önceki gün savcılığa teslim olan ve savcı Abdullah tnce'ye verdiği ifadesinden sonra savcırun istemiyle 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanan Bayram Ali özülke hakkında silahla tehdit suçundan dün açılan dava, tstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Iddianamede sanığın TCK'mn 191. maddesiyie 6136 sayılı Ateşli Silahlar Yasası'na aykın davranmaktan dolayı bir yıl hapis cezası isteniyor. TÜRKİYE GEMİ SANAYÜ A.Ş. "İKMAL DAİRESİ BAŞKANLIĞI'NDAN" Orta Doğu Gazetesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Sevinç'in İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8 Mayıs 1978 tarihli gazetelerinde yayımlanan "Asker olun artık" başlıklı yazısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Evren Oğleden yargılandığı ve bu davada sonra da uçak ve oto lastiği üre TCK'nm 159. maddesine aykın tecek Petlas tesisleri ile kente 30 davranmaktan 10 ay ağır hapis cekilometre uzaklıktaki Seyfe Gölü 1 zasına çarptırıldığı belirtildi. nde incelemelerde bulundu ve An Açıklamada ayrıca bu mahkumikara'ya döndü. yetle Sevinç'in sekiz yıl içinde beşinci kez cezaevine konulduğu duyuruldu. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Şirketimiz ihtiyacı aşağıda cins ve miktarı yazılı malzemelerin temini için "Kapalı Zarf" usulü Ue ihaleye çıkılmışür. Konu ihalelere ait şartnameler "Evliya Çelebi Cad. No: 6 Kasımpaşa/İSTANBUL" adresindeki başkanlığımızdan temin edilebilir. Teklifler, aşağıda belirtilen tarihlerde en geç saat 16.30'a kadar başkanlığımıza ulaştınlmış olacak, postada meydana gelebüecek gecikmeler kabul edilmeyeccktir. Şirketimiz 2886 sayılı Devlet lhale Kanunu'na tabi değildir. Duyurulur. Şartname Bedeli Son teklif Dosya NotMalzemenin Cinsi: Miktan: Geçici"Teminat: (KDVdahil): verme tar. 1988/1092 Muhtelif Cins Deniz 7kalem 1.200.000.4.000. 17.10.988 Tipi Kablo 1988/1093 K.Demir Oksit 5000 kg. 875.000.3.000. 17.10.988 Texaphor 600 kg. 105.000.1.120.Basın: 30009 Yazıcı'ya 3 yıl hapis İstanbul DGM'de "yayın yolu\la milli duygulan zayıflatıcı propaganda yaptığı" savıyla yargılanan 2000"e Doğru Dergisi Yazı İşleri Müdüru Fatma Yazıcı, 3 yıl ağır hapse mahkum edildi. Yazıcı'ya bu ceza, dergilerinde yaynmlanan PKK liderlerinden Mahsun Korkmaz'la ilgili anma ilanında TCK'nın 142. maddesine aykın gelindiği gerekçesiyle verildi. Mahkeme ayrıca, ilanın yayımlandığı derginin 14. sayısımn da "toplatılmasım" kararlaştırdı. Konut sorıınu tartışıldı tstanbul Haber Servisi Marmara Bölgesi Yapı Kooperatifleri ile TEBİA T'ın düzenlediği panelde konut sorunu tartışıldı. İstanbul Valisi Cahit Bayar paneli açış konuşmasında, toplu konutta yeni kaynakların araştırılması ve mevcut kaynakların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. KentKoop ve Kent Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Murat Karayalçın da 1988 yılında inşaat ruhsatlannda ciddi bir şekilde azalma olduğunu öne sürdü. Panele Ankara'dan telekonferans sistemi ile katılan Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı tdaresi Başkanı Bülent Gültekin sabit ve dar gelirlilere yönelik önlemlerin ön plana çıkarılacağını belirtirken, Konutbirlik Genel Başkanı Oğuz Soydan da ülkenin konut sorununu, ancak ve ancak sistemli ve düzenli bir şekilde desteklenen bir yapıya kavuşmuş kooperatiflerin çözeceğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle