Katalog

6 EKİM 1988 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Yugoslavyn 'da parti içi temizlik BELGRAD (AP) Sovyetler Birliği'nde yapılan değişikliklerden sonra Yugoslavya'da da liderlik kadrosunda önemli değişiklikler yapılacağı açıklandı. Yugoslav Komünist Partisi Başkanı Stipe Suvar, önce gece televizyonda yaptığı açıklamada yeni değîşikliklerin politbüroyu ve Merkez Komitesi'nin iiçte birini etkileyeceğini söyledi. Suvar, değişikliklerin Merkez Komitesi'nin 17 ekimde yapacağı önemli toplantıda gündeme geleceğini belirttikten sonra şöyle devam etti: "Çok yakında Komünistler Birliği, Merkez Komitesi'nde ve Prezidyum 'da yeni yetkililer görev alacaktır. 17 ekimde yapılacak Merkez Komitesi toplantısmda, ülkedeki ekonomik ve sosyal bunalımdan sorumlu olan yetkililer saptanacaktır.'' Piyasanın yeri dolmaz MEDVEDEV'DEN "Sosyalist ekonomide tarım ve sanayide yeni mülkiyet ve çalışma biçimlerinin bulunması gereklidir." "Kapitalizmle sosyalizmin gelişme yolları kesişiyor ve bu kesişme noktasını da insan uygarlığı oluşturuyor." MOSKOVA (AA) Sovyet yönetiminde son günlerde yapılan değişiklikler sonucu Komünist Partisi'nin ideoloğu olan Vadim Medvedev, ekonomik konularda "yenilikçi" sözler söyledi. Medvedev, Moskova'da, "sosyalizm" konulu uluslararası bir toplantıda yaptığı ilk konuşmasında, ekonomide pazann yerinin çok önemli olduğunu belirtti ve "Piyasanın yerini başka bir şey alamaz" dedi. Medvedev, "Sosyalist ekonomide, tanm ve sanayide yeni mülkiyet ve çalışma biçimleri bulunması geregi kendini gösteriyor" şeklinde konuştu. Siyasal alanda "modern sosyal demokrasiyi anlamak gereküğini" belirten yeni ideolog Medvedev, "toplumsal kunımlann" partininkinden farklı düşünctieri savunma hakkı bulunduğunu kabul etti. Medvedev, "Leninci mirasa gölge diişürme çabalannı ve SSCB'deki toplumnn sosyalist olmadığı yolundaki iddialan" da Geçen hafta Sovyet üst yönetiminde esen değişim rüzgânyla parti kınadı. politbürosuna j Partinin cuma günü yapılan Zarar eden işletmeler terfi merkez komitesi toplantısmda, Öte yandan, Sovyetler Birliği'n edenlerden biri olan Vadim "muhafazakâr" İgor Ligaçev'in yerine ideoloji sorumlusu seçilen de zarar eden işletmelerin ülke Medvedev, bugü.ne kadar Medvedev, "Önemli olan, mülki ekonomisine büyük zarar verdiği diğer politbüro üyelerine yet ilişkilerini yeniden düzenlemek ve kapatılmalan gerektiği ileri sü kıyasla kısa olan siyasi ve birey ile toplumsal mülkiyet rüldü. kariyeri sırasında pek dikkat SSCB'de yayımianan tzvestia çekmcmişti. Ancak şimdi arasındaki fariu ortadan kaldırmaktır" dedi, ancak üretimde Gazetesi'nin haberine göre, kârlı ideolojiden sorumlu politbüro özel mülkiyet hakkında söz et olmayan işletmeler, gecen yıl 12 üyesi olarak Kremlin'in en milyar ruble (19 milyar dolar) zamekten kaçındı. güçlü adamlarından biri "Toplumsal mülkiyete, yeni şe rar ettiler. Haberde, SSCB'nin is haline geldi. Medvedev'in killer verilmesi yolunda dönüşii tisnasız her bölgesi ve her sektö politbüroya seçilişi de farklı olmayan bir süreç baslamış oldu riinde zarar eden, rantabl çaüşma bir süreçten gecti. Bugüne ğunu" belirten Medvedev, "Top yan işletmelerin bulunduğuna ve kadar alışılmış yol olan Önce rak ve bazı işletmelerin kişi ya da bunlann devlete çok büyük kayıp politbüro yedek üyeliğine gruplara kiralanması uygulama lar verdirdiklerine dikkat çekildi. seçilmek yerine, Medvedev bu sının geliştirilmesi gerektiğini" lzvestia, Sovyet lideri Mihail göreve doğrudan ve bütün anlattı. Gorbaçov önderliğinde başlatılan yetkilerle donanmış olarak Piyasanın "vazgeçilmez" rolü ekonomik reform programı çer getirildi. Medvedev bulunduğunu ifade eden Medve çevesinde bu işletmelerin kapatıl Moskova'da gerçek bir dev, kapitalizm üe sosyalizmin ge ması gerektiğini vurgulayarak, entelektüel olarak biliniyor. lişme yollannın "kesiştigini" ve "Diğer seçeneklerin tümünün debu kesişme noktasımn "insan nenip de sonuç vermemesi halin Gorbaçov'un gözünde uzun uygariıgı" olduğunu kaydetü. de bu işletmelerin iflasına karar üniversite kariyeri ve ekonomi uzmanlığı ile parlak bir profil Medvedev, ancak sosyalizm ile verilmelidir" diye yazdı. kapitalizmin "aynı doğrultuda gittikleri" yolundaki görüşü reddetti. Medvedev, konuşmasının sonunda, teorik alanda da "yeniden yapılanma" gereği bulunduğunu belirtti ve Lenin'in, "şeytanı kutudan çıkarmaktan korkmamahyız" sözünü anımsatarak, "glasnosl ve eleştiri kılıcı, açtığı yaralan kendi iyileştirecektir" dedi. Kremlin'in yeni ideoloğu Vadim Medvedev konuştu: POLITIKADA SORUNLAR ERGUNBALa PORTRE MEDVEDEV Ideolojinin yenipatronu çizen siyasetçi 59 yaşında. Gorbaçov reformlannın yakın destekçisi Medvedev'in parti içindeki geçmişi Komünist Partili bürokraüardan farklı özellikler taşıyor. Partide sıradan üyelikten başlayarak bürokrasi içinde adım adım yükselenlerin tersine Medvedev 1968'de partiye üye olur olmaz Leningrad komitesi sekreterliğine getirilmiş. îki yıl sonra parti merkez komitesi sekreter yardımcılığı ile görevlendirilen Medvedev 1978'de kendisine parti içinde yükselmenin yolunu açan merkez komiteye baglı Sosyal Bitimler Akademisi rektörlüğüne atandı. Bunu 5 yıl sonra Merkez Komite eğitim ve bilim bölümü yöneticiliğine getirilmesi izledi. Medvedev politbüroya seçilmcden önceki son görevi olan parti merkez komitesi sekreterliğine de, 1986 manında Gorbaçov'un reformlanna htz kazandıran 27. parti kongresi sonunda seçildi. Sovyet Diplomatı ile Konuşma Sovyetler Birliğindeki gelişmeler tüm dünyada büyük bir Ügi ile izleniyor. Bu olguyu normal karşilamak gerek. Swyetter Birliği dünyamızın iki numaralı süper gücu; nükleer stokiarı yeryüzunü bir kaç kez yok etmeye yeterli düzeyde; Bolşevik DevTimi'riden bu yana dünya solu üzerinde en büyük etkiyi yapmış bir ülke. Bu nedenle SSCB'deki gelişmeler sadece Batı ya da Doğu devletleri tarafmdan değil, sol akımlar ve örgütler tarafmdan da dikkatle izleniyor. Mihail Gorbaçov'un iktidara gelişinden bu yana en çok merak edilen soru da şu: Sovyetler Birliği nereye gidiyor? On gün kadar önce bir toplantıda yüksek düzeydeki bir Sovyet diplomat ile konuşurken, bu konuya değindik. Sovyet diplomat, sorularımıza büyük bir açıklıkta çok ilginç yanıtlar verdi. K> nuşmamız şöyle geçti. Sovyetler Birliği'nde sınırlı özel girişime izin verdiniz. Aile üyeleri dışarıdan adam çalıştırmamak koşulu ile artık özel girişimcilik yapabiliyor. Çeşitli ekonomik reformlar uyguluyorsunuz. Bir anlamda piyasa ekonomisi ile flört etmeye başladınız. Size kalırsa özel sektör ileride daha genişleyecek mi? Genişleyeceğini sanıyorum. Aslında genişliyor da. Aile şirketterinin yanı sıra kooperatifler de kuruluyor Bir kaç kişi bir araya geliyor ve devletten kooperatif kurmak için izin alıyorlar. Bu kooperatifler ticaret ya da başka bir özel girişimle uğraşabiliyor. Peki ya toprak? Tarımda kolektifleştirme, koylülerin müikiyet duygusunu yok edemedi. Ht>r sosyalist ülke, üretimi arttırmak için kendine göre köylülere taviz veriyor. Örneğin Çin'de devlet köylülere toprağı 99 yıllığına kiralıyor. Böylece toprağın mülkiyetı kâğıt üzerinde devlette, fıilen İse köylüde oluyor. Siz ne yapıyorsunuz? Biz de toprakları köylülere kiraya vermeye başladık. 1520 yıllık kira mukaveleleri yapıyoruz. Diyelim ki toprağı kiralayan çittçi ötdü Tasarruf hakkı miras olarak oğluna geçer mi? Buna gerek yok. Oğlu devletle yeni bir kira anlaşması yapar ve toprağı kullanmaya devam eder. Yani çiftçi öldükten sonra devlet toprağı geri almaz mı? Eğer oğlu ya da diğer yakınları toprağı kullanmaya devam etmek istemiyorlarsa alır. Zorla toprak veremeyiz. Ama istiyorlarsa neden aisın? Ve Sovyet diplomatına en kritik soruyu yönelttik: Özel teşebbüsün daha genişleyebileceğini söylediniz. Ama bir süre sonra bu özel girişimciler siyasal bakımdan örgütlenmek, çıkaıiarını korumak için kendi partılerini kurmak isteyecekler. Yani çok partili düzene geçrne eğilimleri güçlenecek. Bu olgu, sizin tek partili rejiminizle nasıl bağdaşacak? Emin olun. Bizi en fazla düşündüren sorunlardan biri de bu. Henüz böyte bir olasılık yok. Çünkü Sovyet haikı özel girişimciliği yeni öğreniyor. Ama bu sektör, büyüyüp güçlendikçe, kuşkusuz, siyasal bakımdan da örgütlenmek isteyecektir. O zaman Komünist Partisi'nden başka partiler de kurulabilir mi? .; Şimdiden bilemiyorum; ama kurulabilir. Ve son sorumuz: Gorbaçov, Komünist Partisi'ne karşı bir tür denge unsudj olarak güçlü devlet başkanlığı kurulmasını ıstiyor. Acaba ileride birden fazla partinin kurulabileceği bir ortamı hazırlamayı düşünüyor olabilir mi? Sovyet diplomat bu sorumuzu gülerek "belki" diye yanıtlamakla yetindi. Şimdi şu soruyu sorabilirsiniz: "Sen bu Sovyet diplomat ile yaptığın konuşmadan ne sonuç çıkardın? Sovyetler nereye gidiyor?" Bize göre, Sovyet yöneticileri, temel üretim araçlarının devletin denetimi altında bulunduğu, ama onun yanı sıra belirli bjr özel sektörün de varlığını sürdürdüğü bir tür karma ekonomiye kendilerini hazırlıyorlar. Böyle bir sistemde birden çok siyasal partinin yer alabileceği gerçeğini de görüyorlar, belki de kendilerini buna hazırlıyorlar Bu tahminimizde yanılıyor olabiliriz. Olayiar değişik yonde gelişebilir. Ama biz Sovyet diplomat ile yaptığımız ilginç konuşmadan başka bir sonuç çıkardık ki sanırız asıl önemli olan da bg. Günümüzde dogmalar, kliseler, kitaplardan öğrenilen ve sihirii bir anahtar gibi her kilidi açtığı sanılar formüller artık çağın gerisinde kalmıştır. Problemlere kolay, şematik yaklaşımlar, kişiyi belki rahatlatmakta, ama modern toplumun son derece karışık sorunlarım çözmekte yetersiz kalmaktadır. Bugun Sovyetler Birliği'ni yönetenler Türkiye'deki ve diğer ulkelerdeki bazı sol çevrelerden daha ileridedir. Çünkü dogmaların, kolay formüllerin, alışılmış kliselerin rahatiatıcı gölgesinden çıkarak yeni çözümler üretmeye çalışmakta, yeni yaklaşımlar denemektedirler. Çağımız belki de her seyden önce bir arayış, kendini yenHeme çağıdır. Buna ayak uyduramayanlar ise solda ya da sağda olayların gerisinde kalmaya mahkumdur. = Reagan'dan ChVya "ö/dür" emri WASHINGTON (AA) ABD Başkanı Ronald Reagan'ın, 1984 ve 1985 yıllannda kısa adı C1A olan Merkezi Haberalma örgütü ajanlarma "karşıterorizm konusunda geniş yetkiler veren" bazı kararları imzaladığı öne svrüldü. tVashington Post Gazetesi'nde yer alan habere göre, bazı yetkililerce "öldiir emri" olarak nitelenen yetkiler, Amerikalı ajanlar tarafmdan teröristlere karşı "iyi niyet" ilkesi çerçevesinde kullanıldı. Habere göre, Reagan bu konudaki ilk kararı, ABD kuruluşlarına yönelik bombalı saldırüarm yoğunlaşması üzerine 13 Kasım 1984'te imzaladı. Washington, Tahran ve Trablus'la diplomatik ilişkiye hazırlanıyor ABD,Iranve Iibya'ya göz kırpıyor ABD'nin lran ve Libya ile diplomatik ilişki kurması Türkiye'yi ferahlatacak. WASHINGTON (CumhuriyeO ABD başkentindeki dış poliıika yoruraculanna göre ABD en geç bir yıl içinde hem lran hem de Libya ile resmi temasta bulunacak ve bu adımla da diplomatik ilişkinin kapısı açılacak. Böyle bir gelişme Türkiye açısından ferahhk verici olacak. Çünkü Ankara geçmişte tarihi ve ekonomik bağları olan bu iki ülke ile müttefıki Amerika arasmda zor anlar yaşamıştı. Örneğin ABD, iki yıl önce, can kaybıyla sonuçlanacak bir Amerikan tran çatışmasının bölgede müttefiklerinin daha fazla şiddet eylemine hedef olmasına yol açacağı kaygısıyla başta Suudi Arabisıan, Türkiye ve Kuveyt olmak •üzere kriz bölgesindeki tüm müttefiklerini uyarmış, Türkiye'deki üslerini terörist saldırılarına karşı alarma geçirmişti. O günlerde ABD'nin Iran'ın gururunu rencide edecek bir üstünlük gösterisine girişmesi, yani Sirte körfezi saldırısıyla Libya'ya yapılan muamelenin benzerinin İran'da tekran olasıhğı Tüık hariciyesine endişeli günler geçirtmişti. 1987 ağustosunda bir başka kriz daha yasandı. ABD, 17 ağustosta Libya'nın Sovyetler'den aldığı akustik mayınları Iran'a gönderdiğini, buna karşılık da tran'dan Çad cephesinde kullanılmak üzere kimyasal silahlar aldığını Moskova'ya bildirmişti. Bunun üzerine Moskova, Washington'a "Sovyet askeri teknolojlsinin kendi iradeleri dısında üçüncü partibile. Yaz başından beri 7 Fransız ve Batı Alman rehine Beyrut'ıa serbest bırakıldı. lran 300 bln kişilik devrim muhafızlannı törpülemeye başladı. Rejim aleyhtarı bazı ileri gelen tranlılar ülkelerine geri dönmeye teşvik ediliyor. Bu kararların perde arkasındaki mimarı, Amerikan kaynaklarına göre, Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani. Yine aynı kaynaklara göre Rafsancani, îmam Humeyni'nin tam desteğini sağlamış durumda. Savaşı büyük bir borçlanmaya girmeden kapatan tran, şimdi Rafsancani'nin girişimi ile Batıya borçlanmayı bile düşünüyor. ABD Kongresi'nin Irak'a yaptırım uygulanmasına ilişkin son kararları, "lranContra skandalında kaldığı yerden işe devam lran ve Libya ile Amerika'nin etmek isteyen" pragmatik Rafarasımn düzelmesiyle o sıkıntılı sancani'nin Amerika'ya dönük günler artık geride kalacak. İşa politikalannı kolaylaştırıyor. retler şimdıden gelmeye başladı lerin eline geçmesine rıza göstermeyecekler" mesajını göndermiş ve a>Tiı düşüncelerinin Trablus'a da iletildiğini kaydetmişti. ABD 30 ağustosta Trablus'u sert bir mesajla sevkiyatı kesmesi için uyarmış, bu arada da Türkiye'den, "kargosu şüpheli" lran ve Libya uçaklanna hava sahasını kapamasıru istemişti. O dönemde sorulanmızı yanıtlayan bir ABD dışişleri yetkilisi, "körfezde tebdit alünda görev yapan binlerce Amerikahrun hayatına" atıfla, Türkiye'yi "kendisine zarar gelmemesi için başkalanna zarar gelmesine göz yummakla" suçlamıştı. Böylece Ankara bir kez daha müttefiki Amerika ile lran ve Libya arasmda kalmıştı. Peki bu değişiklikler ne kadar samimi, ne kadar kalıcı? Iran uzmanları "savaşın tran için sona erdiğinc ve tran'ın banşa bağhlığının tam olduğuna" inanıyor. Anlatılanlara göre, lran ile Amerikan yetkilileri arasında halihazırda temas var. Anerikan kaynakları bunu teyit ediyor, ancak İran etmiyor. Ingütere ile tam diplomatik iiişki kuruldu. Batı Almanya, Fransa, Kanada, Türkiye ile ilişkilerin artık hızla canlılık kazarunası bekleniyor. Libya açısından işler bu kadar heyecanlı değil, üstelik "nefret etmeye âşık olduklan" Amerika'yı eleştirmek Libya'nın milli sporu olmaya devam ediyor. Ancak Kaddafi son demeçlerinde "seytan Amerika'yı sürekli Reagan ile özdeşleştirerek" Reagan'sız bir Amerika'nın kabul göreceğinin işaretlerini veriyor. Şevardnadze Paris'e gidiyor PARİS (AA) SSCB Dışişteri Bakanı Eduard Şevardnadze 'nin, önümüzdeki hafta Fransa'ya resmi bir ziyarette bulunacağı açıklandı. Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas yaptığı açıklamada, Şevardnadze'nin 1012 ekim tarihleri arasmda Paris'te olacağınt belirtti, ancak ziyaretin nedeni hakkında bilgi vermedi. Hükümete yakm kaynaklar, ziyaretin, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov ile Fransa Devlet Başkanı François Mitterrand arasmda yapılacak görüşmeyle ilgili olduğunu bildiriyorlar. Cezayir'de isyan Cezayir'de hayat pahalılığını protesto etmek için sokağa dökülen gençlehn gösterisi, ayaklanma ve yağmalamaya dönüştü. Olaylar üzerine Devlet Başkanı Şadli Bincedid başkanlığında toplanan politbüro, eylemlere karşın kemer sıkma önlemlerinden vaz geçmeyeceklerini açıkladı. CEZAYİR (AA) Cezayir'de, hayat pahalılığını protesto etmek için sokağa dökülen gençlerin gösterisi, ayaklanma ve yağmalamaya dönüştü. Bu arada hükumet, protestolara rağmen, kemer sıkma politikasını sürdüreceğini bildirdi. Cezayir'deki diplomatik kaynaklar, yüzlerce gencin başkentin merkezinde ve banliyölerinde birçok işyerini yağmaladığını, çok sayıda aracın camlannı kırdıklarını ve resmi araçları ateşe verdiklerini söylediler. Polisin, gençleri dağıtmak için gözyaşartıcı bomba kullandığı haber verildi. Protestocuların, özellikle devlet malı araçlar ve binalar ile "zenginlik sembollerine" saldudıgı kaydedildi. Eylemciler, polisten korunmak için kentte barikaüar kurdular. Diplomatik kaynaklar, protestocuların dün başkentte genel grev yapılması çağrısında bulunduklarıru söylediler. Birçok başkentlinin işlerini bırakarak evlerine gittiği haber verildi. Kaynaklar, protestocu gençlerin, genel grev çağnsına uymayan birkaç otobüs şoförünü kaçırdıklarını da söylediler. önceki gece başlayan ve dün de süren protesto eylemleri sırasında çok büyük maddi hasar meydana geldiği, ancak can kaybı ya da yaralanan olmadığı belirtildi Bu arada, Fransız gazetesi Le Monde, dün Ruiba ve Buria kentlerinde yapılan protesto eylemlerinin, kuvvet kullanılarak bastınldığıru duyurdu. Resmi basın ve hükümet, dün akşam saatlerine kadar protesto eylemleri hakkında sesiz kaldı. Ancak daha sonra, resmi haber ajansı APS, iktidardaki Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin politbürosunun dün olağanüstü bir toplantı yaptığını ve eylemleri kınadığmı duyurdu. Devlet Başkanı Şadli Bincedid başkanlığında toplanan politbüro, hayat pahalılığını protesto eylemlerine karşın, kemer sıkma önlemlerinin yüriirlükte kalma>"a devam edeceğini bildirdi. Politbüro, dünkü olayları "saldırganlık ve kamu mallanna zarar verme" şeklinde tanımladı. Pinochet öfkeli Dış Haberler Servisi Şili'de yaklaşık yedi milyon seçmen dün korkulu bir atmosferde sandık başına giderek ülkenin askeri lideri Augusto Pinochet'nin sekiz yıl daha iktidarda kalıp kalmayacağını belirlemek uzere oy kullandı. İlk sağlıklı sonuçların TSİ ile bu sabah alınabileceği plebisitle ilgili olarak ABD'nin Santiago Büyükelçisi'nin "hayır" oylanrun kazanacağı tahmininde bulunması askeri yönetimin tepkisini çekti. AP'nin haberine göre önceki gece başkent Santiago, bomba sesleriyle inledi, elektrik iletim hatlanrun dinamitlenmesi sonucu kent karanhkta kaldı. Muhalefet liderleri bu patlamalann iktidarın tertibi olduğunu ve "hayır" oyu verecek seçmenleri "muhalefet kazanırsa anarşi geri gelir" izlenimi yaratarak korkutmaya yönelik olduğunu söylediler. Polis kaynakları, üç elektrik santralının bombalanmış olduğunu belirttiler, ancak hasarm fazla büyük olmadığını, ölen ya da yaralanan bulunmadıgını söylediler. Şili'de halkoylaması dün yapıldı ABD'nin Santiago Büyükelçisi'nin New York Times'a verdiği demeçte, referandumda "hayır"ın kazanacağını söylemesi ve ABD'nin ŞHi diktatörünü gozden çıkardığı izlenimi vermesi Şili yönetiminin tepkisini çekti. Büyükelçi, Dışişleri Bakanlığı'na çağnlarak dikkati çekildi. TÜRKYUNAN İLİŞKİLERİ General Pinochet getirdikleri bildirildi. Plebisit sonunda "evel" oyları ağır basarsa Pinochet, 1989 martından başlamak üzere sekiz yıl daha iktidarda kalacak. "Hayır" oyları daha çok çıkarsa 1989'un aralığında başkanlık seçimi düzenlenecek. O seçimde kazanacak başkan göreve, ancak 1990 martında başlayabilecek. ABD'nin Santiago Büyükelçisi Harry Barnes da, New York Times Gazetesi'ne verdiği demeçle, askeri yönetimi öfkelendirdi. Şili Dışişleri Bakanı Ricardo Garcia, ABD Büyükelçisi'ni dün sabah bakanhğa çağırarak, demecinden ötürü eleştirdi. Büyükelçilikten daha sonra yayımianan bildiride, ABD'nin plebisitle tarafsız olduğu \e bu tavrına aykırı herhangi bir harekette bulunulmadığı, tersini ileri sürmenin yakıştırmadan ibaret olduğu belirtildi. İsrail seçimleri KAHİRE (AA) tsrail Merkezi Seçim Komisyonu, Ortodoks Yahudilerin desteklediği aşırı sağcı Haham Meir Kahane'nin önderliğindeki Kach Partisi'nin, 1 kasımda yapılacak genel seçimlere katılmasım yasakladı. tsrail radyosunun haberine göre, seçim komisyonunda yapılan sert tartışmalardan ve iki tur oylamadan sonra, Kach Partisi'nin genel seçimlere katılması, ırkçı düşünceleri savunduğu ve İsrail demokrasisine gölge düşüreceği gerekçesiyle yasaklandı. 'Evet'Ier önde Şili'de dun yapılan halkoylamaMnda TSİ 02.00'den itibaren açıklanan ilk sonuçlara gore Pinochet'nin kalmasını isteyen "e\el" oyları önde gidiyor. İçi}leri bakanlığı binde 36'sı açılan sandıklardan 10 bin 628 evet, 1 bin 511 hayır o> u çıktığını bildirdi. İlk sonuçların alınmasından >onra muhalefet liderleri dc yaptıkları acıklamada bu ^onuçlann ulke genelini yansıtmayacağını. açıklanan sandık sonuçlannm 'e\et' oylannın ağırlıkta olduğu bolgelerden özellikle seçıldiğini one surduler. Papandreu hasta yatağında bilgi aldj Böbrek ve akciğerinden rahatsız olduğu bildihlen Kültür Bakanı Melina Merkuri, "Ölmeyeceğim bre. Yaşayacağım" dedi. STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, hasta yatağında Dışişleri Bakanı Karolos Pupulias'la TürkYunan ve YunanABD ilişkileri üzerinde görüş alışverişinde bulundu. Bu arada Kültür Bakanı Melina Merkuri'nin sağlık durumuyla ilgili son haberler, Yunanistan'da üzüntü yarattı. BM'den dönerken Londra'ya uğrayan ve Papandreu ile lOjdakika görüşebilen Dışişleri BakVuı Pupulias, gazetecilere başbakarnn sağlık durumunun beklenenden i>i olduğunu söyledi. Pupulias, Bir Yunanlı gazetecinin "Bu gelişmeler karşısında Davos var mı yok mu" sorusuna karşı, "Davos tabii ki var. TürkYunan ilişkilerinde başlatılan yeni dönetn sürmektedir" dedi. Bakan, Türk ve Yunan başbakanlarının her iki ülkenin dışişleri bakanlanna verecekleri talimatların beklendiğini söyledi. Papulias bu konuda, "Başbakanlann bize vereceğiialimatlara göre TürkY'unan ilişkilerindeki yeni dönem, dışişleri bakanlan düzeyinde sürdüriileceV şeklinde konuştu. Öte yandan Enformasyon Bakanı Dimitris Marudas'ın "Papandreu artık j'alnız dış politika ile ilgilenecek" şeklindeki açıklaması, "geri alındı". Marudas, bu açıklamanın "vanlış ardasıldığına" dikkati çekerek "Papandreu yurda döndukten ve sağlığına tam olarak kavuştuktan sonra başbakanlık gorvvini aynen sürdürecek" dedi. Oy verme işlemlerinin ise dün düzen içinde geçtiği, plebisitin yapıhşına ve özellikle oylann sayımına gözcülük etmek üzere Şili'ye gelmiş bulunan 500 kadar yabancı gözlemcinin de görevlerini bir engelle karşılaşmadan yerine Caddebostan değişti! TÖBANK Caddebostan'da Şimdi, Caddebostan'da tasarruf sahipleri için bir "sağlam altematif" merkezi var: TÖBANK Caddebostan Şubesi. Caddebostan, TÖBANK'la şimdi, daha güçlü, daha modern ve daha hızlı. TÖBANK Caddebostan Şubesi 6 Ekim'den itibaren, çağdaş yapısı ve geniş imkânlarıyla tasarruf sahipleri ve işadamlanna sağlam kazanç alternatifleri sunuyor. Şub« Müdürü: Tüzin özcan Bağdat Cad. 254 Caddebostan 81060 istanbol Tel: 385 29 09 Merkuri'nin durumu Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merkuri'nin de sağlık durumu ile ilgili çıkan son haberler, başkent Atina'da üzüntü yarâttı. Melina Merkuri'nin, Londra ztyareti sırasında yapurdığı muayetlesinden sonra böbrek yetersizliğj ve akciğerinde bir "problem" olduğu iddia ediliyor. Yunan kamu,oyunda popüler ve sevecen bir bakan olarak tanınan eski star M«rkuri'nin, hakkında çıkan bu tîaberleri okuduktan sonra, "Ölâçryecegim bre.. Yaşayacağım" djyerek zafer işareti yapması, dürtfcü Yunan gazetelerinin birinci sayfalarım süsledi.. BANK m alternatM"