29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı: Cumhurıyn Maıbaacılık ve Gazeıecilik Türk Anonim Şirketı adına Nıdir Nadi • Genel Yayın Mddürü: H ı s u Omal, Müessese Mudürü EmtaM Uşaklrçil, Yazı Islerı Mudürü: Okty G o u v h , • Haber Merkezı Muduru Valçıa Baytr, Sayfa Duzcnı Yönetmenı: Aii Acar. O Temsılcıler: ANKARA Yılcıa Dot»n. IZMİR: Hikmeı Çetinkjya. ADANA Cctal TAKVİM: 15 EKİM 1988 lmsak: 4.43 Isıanbul Haberlerı: Eriua Akyıldu. Dış Habcrlcr. Erftın Bakl. Ekonomı Ctqiı Turiun. Kültür C(U İlsttr. Spor Danışmanı: AbdalkMİir Vınlmıı, DUzehme. Rrfik Dnrbış. BılımEğılım Şthin Alpay. IşScndıka Şİknn Krtraci, Yurt Haberlerı Ntcdtl Dofu. Dızı Yazılar Krrcm Çatafku. • Koordınator Ahncı Konılun, • Malı t}lcr: Erol Erkul, # Muhascbc Bukul Yfener • BuıçePlanlama Scrgi Anıa 0 Rcklam Ton», Ek Yayınlar: Hulj» Akyol • Idare Hııscyın (.UITT, Işletmc O.drr (, elik. Bılgı Ulem N«ll IIMI. Oğle: 11.55 Ikindi: 14.59 Akşam: 17.32 Yatsı: 18.51 Bawn vf h j ^ n C umhunyrı Matbaactlifc vt Cja2etealılt T A Ş. Turk Ocagı C»d 39'41 CagaJo{tu 343)4 IM Pk 246is(anbul Tei 512 05 05 (20 hatj. Tele* 22246 Fax (If 326 60 72 0 Burolar Aafcan: Zıya Gokalp Bl> Inkılap S N o 19/4. Tel IJ3 il 4147. Teten 42M4 F « 14) m II 4 . ' < 2 « • l u n t r H Z ı y a B K 1 3 5 2 S 2 ) . Tcl 13 12 30 Telex 52359 Fa. (51)13 12 30 l n o n u l a d H 9 İ S o 1 Kaı 1. Td 114550119731. Tdcx 62155, fu. (71) 32» 056 Güneş: 6.08 Yunanistan BM Güvenlik Konseyi'ne aday Yunanistan, 26 ekimde genel kurulda yapılacak oylamada, aynı üyeliğe aday olan Kanada ve Finlandiya'ya karşı 106 oy alabilirse Güvenlik Konseyi üyesi olacak. Türkiye, Güvenlik Konseyi üyeliğine 19931994 dönemi için başvuracak. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK TürkYunan diyaloğunun, dünya kamuoyunda oluşturduğu olumlu havadan yararlanan Yunanistan, üyesi bulunduğu Avrupa gnıbunun onayını alıparian, BM Güvenlik Konseyi Üyeliğine aday oldu. Yunanistan, 26 ekimde genel kurulda yapılacak oylamada aynı üyeliğe aday olan Kanada ve Finlandiya'ya karşı 106 oy alabilirse Güvenlik Konseyi üyesi olacak. Türkiye ise klasik yöntemleri bozmaksızm Avrupa gnıbunun diğer üyeKıbns Ruın tarafı Asya gruleriyle de anlaşarak Güvenlik bunda boşalan bir üyelik için Konseyi üyeliğine 19931994 dö adaylığını koyacağını ilan edince nemi için başvuracak. Kıbrıs Türk tarafının protestolaKıbrıs Rum tarafı da, Asya n ile karşılaşü. Denktaş üyelik grubunda boşalan üyelik için yap başvunısunda ısrar ederlerse götığı başvuruyu, Batı grubundan rüşmelere devam etmeyeceğini bilgelen baskılarla resmen geri çek dirdi. Asya grubunda boşalan yer için Malezya ve Bangladeş baştiğini bildirdi. vurmuş durumda. Vasiliu genel Yunanistan'ın geleneksel Gü kurul için New York'a geldiği sıvenlik Konseyi üyelik "konsetı rada Malezya Başbakanı ile gösüsü" nü bozup adaylıkta ısrar et rüştü ve Kıbns'ın üyelik başvurumesi Batı grubunda büyük huzur sunu Malezya'yı desteklemek kosuzluk yarattı. Batı grubu, bu yıl şuluyta geri çektiğini belirtti. Güvenlik Konseyi'nde boşalan iki üyelik için geçen yıl anlaşarak, Finlandiya ve Kanada'nın adaylığını koymasını kararlaştırmıştı. Geçen bahar aylannda Yunanistan da başvuruda bulunmak istediğini bildirmiş, ancak Batı grubu Yunanistan'dan başvurusunu ertelemesini istemişti. Ne var ki Yunanistan buna rağmen, geleneksel anlayışı bozarak iki ay önce resmen başvurusunu yapmıştı. Birleşmiş Milletler'in en önemli ve yaptınm gücü en kuvvetli orgam olan Güvenlik Konseyi 15 üyeden oluşmakta. Konseyin S üyesi, Çin, Fransa, ABD, Sovyetler BirÛği ve tngiltere veto hakkı olan sürekli üyder. Güvenlik Konseyi'nin yöntemsel konularda karar alması için 15 üyeden 9'unun oyu yeterli. Temel konulardaki kararlar ise yine 15 üyeden dokuzunun oyunu gerektiriyor, ancak sürekli beş üyenin bu dokuzun içinde olması gerekiyor. Beş sürekli üyeden birinin itirazı veto gücünde değerlendiriliyor. Güvenlik Konseyi'nin sürekli olmayan 10 üyesi genel kurulda yapılan oylama ile iki yılda bir yenilenmekte ve 10 üyelik bölgesel gruplar arasında dağıtılmış durumda. Türkiye Güvenlik Konseyi'nde üç kez üyelik yaptı. tlİc kez 195152, sonra 195455 ve son olarak 1960 yılında Güvenlik Konseyi üyesi oldu. Yunanistan ise bir kez 1952 yılında Güvenlik Konseyi üyeliği yaptı. Türkiye grubun geleneğini bozmadan 199394 yülarmda boşalması beklenen iki üyelikten birine talip olmayı kabul etmişken hem Yunanistan'ın hem de Kıbns Rum kesiminin Güvenlik Konseyi üyeliğine talip olması şaşırtıcı oldu. Yunanistan BM diplomatları gjrişimlerinin Davos süreci ile ilgisi olmadığını, Yunanistan'ın Avrupa grubuna başvurusunu Davos'tan önce bildirdiğini kaydediyorlar. Avrupa Grubu Başkanı Avusturya ise bu iddianın doğru olabileceğini, ancak Yunanistan'ın resmen başvurusunu iki ay önce yaptığını kaydediyorlar. Turizınde ıııoda ülkeyiz CEM HAMULOĞLU "1988 yılı turizm açısından çok pariak geçecek" diyordu yetkili ağızlar. 1988'dehedeflenendöviz girdisi 2 milyar dolara ulaşıyordu. Rakamlar ortadaydı. Belgeli yatak sayısı yüz bini aşmış, Türkiye'ye gelen turistler yüz binlerden milyonlara sıçramıştı. Peki, son yıllann "göz<Jesi", ihracattan sonra devletten en fâzlaş teşvik gören turizmde, beklentiler gerçekten gerçekleşiyor muydu? Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, "Turizmde daha emekleme aşamasındayız" diyordu. Ama turizmde son yıllarda görülan sayısal artışların ardından "sonunda patbtnk" yargısına varanlar da vardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sayılanna göre 1988'in ilk 8 ayında Türkiye'ye 2 milyon 684 bin 228 turist gelmişti. Bu sayı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36.87 oranında artmıştı. Daha "resmi rakamlar" açıklanmasa da 1988 yılı için turizm gelirlerindeki artış yüzde 22 olarak hesaplanıyordu. Basında çıkan haberlerse, "yatak sayısı, ruristi geçti" şeklindeydi. TÜRSAB Başkanı Ferit Epikmen, 1988 için "Rakamlar tatmin edici" derken, turist sayısındaki artışla, gelirde görulen artışın arasındaki oranüsızlığı iki nedene bağlayarak şunlan söylüyor: "Birincisi, yabancı tur operatörierinin Türk lurizmini pazariamalan. İkincisi, Türkiye'nin 'ucuzcu' rurisüerin akınına uğraması." 4 varil daha bulundu ÇARŞAMBA (Cumhuriyet) Samsun'un Çarşamba ilçesinde 4 varil daha bulundu. Son yağan yağışların yanısıra denizin kabarması ile kıyıya vurduğu sanılan variller, Çevre Sağlığı ekipleri tarafından Alaçam ilçesine gönderildi. Samsun'da bulunan varil sayısı 171'e çıkarken, Rize ile Şile arasında bulunan varil sayısı da 342'ye yükselmiş oldu. YIL VE AYLARA GORE DAĞILIM 1M 8 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Afiustos Eytul Etom Kasım Arahk 79 bin 502 77 bin 964 138 bin 794 183 bin 026 232 bin 468 231 bin 671 316 bin 749 338 bin 022 277 bin 927 231 bin 265 151 bin 276 129 bin 521 1U7 77 bin 471 90 bin 336 104 bir 774 230 bin 324 296 bın 026 321 bin 604 393 bin 697 456 bin 954 341 bin 125 265 bin 351 152 bin 242 135 bin 242 1MS 111 bin 966 122 bin 324 190 bin 423 263 bin 108 442 bin 900 410 bin 745 549 bin 493 892 bin 969 Saptanmadı Saptanmadı Saptanmadı Saptanmadı * Kaynak: Kültür ve Turizm bakanlığı verileri 1988 yılının ilk 8 ayında Türkiye'ye gelen turistlerin sayrsı, gecen yılın aynı dönemine göre yüzde 36.87 oranında artarak 2 mılyon 684 bın 228'e ulaştı İlk sekiz ayda en çok tunst F.Almanya'dan gelmesine karşın, bir öncekı yıla göre değerlendirildiğinde en çok artış yuzde 164 ile Yunanlı tunst sayısında görüluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşan Ertan Cireli ise ilk sekiz aylık gelişmeyi "ohtmla" olarak değerlendirerek, " B u yıl Türkiye'de gecen yıla oranla daha da hızlı bir artış olabilecegi inancındayım" diyor. Cireli, yataklann doluluk oranlarının "yanlış hesaplandığını" vurgulayarak şunları söylüyor: "Fiyatlan serbest bıraktık. Ama bu oygnlamaya heniiz tam olarak alışılamadığı için yataklar boşmtış gibi gozüküyor. Mesela Antalya için yüzde 50'si boş deniyordu. Biz bir araşünna yapürdık, yüzde 81'inin dolu olduğunu TİRSAB Başkanı Ferit Epikmen, "Yatak sayımızda yaklaşık yüzde 100'lük bir artış olacak. Ancak Türkiye'ye gelen turist sayısındaki artış yalnızca yüzde 36.Arz, talebin ö'nünde gitmeye başladı" diyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ertan Cireli ilk 8 aylık gelişmeyi olumlu olarak değerlendiriyor ve bu yıl Türkiye'de geçen yıla oranla daha hızlı bir artış olabileceğini söylüyor. Türkiye'ye gden turist sayısındaki artış yalnızca yüzde 36. tşle burada çok dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü arz, talebin önıinde gitmeye başladı" diyor. Bu sonuç, turizmin en temel kavramlarından olan "tanıbm" ile "pazarlamayı" gündeme getiriyor. " T a n ı t ı m " devletin, "pazariama" ise seyahat acentelerinin işi diyen Epikmen, 1980'den sonra turizm sektörüne sağlanan kolayhklann tek taraflı olduğundan yakınarak, seyahat acentelerinin yatınmcılar İcadar "teşvik" görmediklerini belirtiyor ve şunlan ekliyor: gördük." Ferit Epikmen, "1988, tanıtma ve pazariama açısından dengeli gitti. 1989'an da aynı Irendle olumlu geçecegine inanıyorum" diyor. Ama 1990'dan sonrası için "aman dikkal" uyansını yapıyor. Türkiye'nin ağustos 1988 rakamlanyla 111 bin 500 belgeli yatağa sahip olduğunu, mevcut yatınmlarla önümüzdeki iki yılda bu sayıya 182 bin 633 yeni yatağın katılacağım hatırlatan Epikmen, "Yani yatak sayımız yaklaşık olarak üçe katlanacak. Bunu üç yıla bölerseniz yıl başına yüzde 100lük bir arbş butarsanuz. Ama 'Otellere milyaıiar dökülüyor, ücretsiz arazi tahsisleri veriliyor. Ama bunlann 'ölü yatınm' olarak kalraaması için pazarlamaya ağırlık vermek lazım. Bunun için de bir yatırımcı nasü destekleniyorsa pazarlamacı olan seyahat acenteleri de öyle desteklenmelidir. Çünkü yılda 2 milyon dolarlık döviz girdisi sağlayan bir acente, pazariama için en azından 100 milyon lira ayırmak zonındadır." Eski TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücel ise Türkiye'nin turizmde hangı kesimi hedeflediğinin henüz açık olmadığını vurgulayarak şunları söylüyor: "Türkiye artık tarzını seçmeli. Çünkü bir strateji oluşturmadan yapılan pazariama boşuna gider." Türk turizminde eğitim, ulaştırma gibi sorunlar olduğu gibi duruyordu. Ama bu sorunlann kısa zaman içinde çözümlenemeyeceğini de herkes biliyordu. Sorun, planlamanın yapılıp yapılmadığıydı. Ertan Cireli, "Türkiye'de turizm sektörii artık bilinçli hareket etmeye başladı. Bakanlıgımız da artık sektörie tartışarak politikalannı oluşturuyor. Eğitim konusunda son derece ciddi atılımlar içindeyiz. Çevre ile ilgili tedbirler \e toplumun turizm egitimi gercekleştiğinde, 5 yıl sonra 5 milyar dolar turizm geliri hayal olmaktan çıkacakür"diyor. Türk turizmi iyi yoldaydı. Ama Ferit Epikmen'in vurguladığj gibi, "Türkiye son yıllarda moda ülke. Ama modalar gelip geçicidir, çabuk degişebilirler. Bu modanın sürekli olması için çok dikkatli olmalıyız." Kaçakçılık genelgesi ANKARA (ANKA) Içişleri Bakanı Doç.Dr. Mustafa Kalemli, 67 il valiliğine ve ilgili kuruluslara genelge gö'ndererek, eski eser kaçakçılığına karşı duyarlı olunmasını istedi. Eski eserlerin kaçırılmasına karşı almacak önlemler ve bu konuda yapılması gereken çalışmalarm ayrıntılı anlatıldığı genelgede, araştırma, inceleme, sondaj, ka'zı ve define arama izni alan kişilerin çalışmalanmn "hassasiyetle kontrol edilmesi" istendi. Genelge uyannca sınır kapılarmda uzman personel görevlendirilecek, köylerdeki "imam, muhtar ve öğretmen" gibi kamu personeli eski eserler konusunda eğitilecek. Tarihi para operasyonu köyündeki tarihi para operasyonu sürüyor. Dün de köy muhtarı Cemal Işıldak ve bazı köylüler gözaltına alındı. Bu arada Emniyet Müdürü Gültekin Demir, Göktepe yöresinde antik kent kalıntısı olasılığı nedeniyle Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nü uyardı. Muğla'nın Göktepe köyünde yaklaşık bir buçuk ay önce rastlantı sonucu ortaya çıkarılan M.S 2. yüzyıl ve Roma Imparatoru Antonios dönemine ait bir küp antik paranm toplanması çalışmalan Türkiye çapında sürdürülüyor. lOOkişiliksımflar, kahvehanedenbozma, stısuz, elektriksiz, tuvaletsizokullar MVĞLA (Cumhuriyet) Muğla'nın Göktepe Eğitinıde sorunlar zinciri İstanbul'da Sultanbeyli, Esenyurt, Ümraniye, Aşağı Dudullu, Arnavutköy gibi bölgelerde sınıf mevcutları yüze yaklaşıyor. Öğrenciler susuz, elektriksiz, tuvaletsiz gecekondularda öğrenim görüyorlar. Erenköy tlkokulu'nun 1A sınıfında okuyan 30 öğrencinin üçte ikisi kapıcı çocukları. ÜLKER GÖKTÜRK ~ 1 milyonu aşkın ilk ve orta dereceli okul öğrencisinin bulunduğu 6.5 milyon nüfuslu tstanbul Altın aramaları da eğitim ve öğretim açısından, Anadolu'nun ücra köşelerini aratmayacak görüntülerle karşılaşılıyor. özellikle nufusun hızla artış gösterdiği bölgelerdeki okullarda sımf mevcutları yüze yaklaşırken, öğrenciler susuz, elektriksiz, tuvaletsiz, dükkândan bozma gecekondularda, evden bozma balkonlu binalarda öğrenim görüyorlar. lstanbul'daki okullann çoğunda, ekonomik zorluklar nedeniyle geçerli hale gelen "bağış sislemi" de, beraberinde çarpık düzenlerneleri getiriyor. Daha önce Kalamış llkokulu'nda görulen, kapıcı çocuklannın bir sınıfta toplanraası Erenköy tlkokuiu'nda da ortaya çıktı. Bu okulun 1A sınıfında okuyan 30 öğrencinin üçte ikisini kapıcı çocuklannın oluşturduğu belirlendi. Bu çocuklann yarısının birind sınıfı yeniden okuyor kılarken, lstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğü müfettişleri de durumu incelemeye aldı. BİR SHUUM 4 öâUEMCİ Arnavutköy'dekj okul hem ilk, hem de ortaokul olarak kullanılıyor. Ana binanın yanında açılan derme çatma bir odada elektrik olmadığı için son dersler yapılamıyor. Bir sırada dört öğrenci oturduğu halde sıralar yetmiyor. Kimi öğrenciler dizlennde yazı yazmak zorunda kalıyoriar. (Fotoğrat: Uğur Saner) koşullar altında eğıtimöğretim yapıyorlar. 1985 yılında yaklaşık 4 bin nüfuslu Arnavutköy'ün bugün nüfusu 20 bini aşarken burada sadece doğru dürüst bir okul binası bulunuyor. Hem ilkokul hem de ortaokul olarak kullanılan bu binaya sığmayan öğrencilerin bir bölümü önce sinema daha sonra kahvehane olarak kullanılan susuz, elektriksiz, derme çatma bir binada, diğer bir bölümü de bir gecekondunun yan tarafında dükkândan bozma bir odada öğrenim yapıyor. Sımf mevcutlannın yüze ulaştığı Arnavutköy'de öğretmenler sırufların kalabalıkhğından, dersliklerin sağlık koşullarına uygun olmadığından yakınırken, ana binaya ek olarak açılan derme çatma binada elektrik olmadığı için son dersler yapılamıyor. Sıralar öğrencilere yetmiyor, bir sırada dört öğrenci oturuyor, kimi öğrenciler de sıra bulamadığjndan dizleri üzerinde yazı yaayor. Su ve tuvalet bulunmayan binada, kış için hazırlık yok. Sobası, yakacak odun ve kömüru olmayan okulda öğrencilerin kış aylannda ne yapacağı şimdilik bilinmiyor. Yine Arnavutköy Ortaokulu'nda öğretmen açığı nedeniyle çoğu dersler boş geçiyor. Bakırköy'e bağlı Mahmutbey Ortaokulu'nda da öğrenciler evden bozma balkonlu bir binada eğitimöğretim görüyorlar. ABD DIŞİŞLERÎ; Türkiye'de basın ozgürlugu UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Türkiye' de basın ozgiırluğünün durumu ABD Kongresi ile yönetim arasında tartışmaya neden oldu. ABD Dışişieri Bakanlığı, Türk basını üzerinde baskı olup olmadığını soran Kongre'ye, "Baskı oldugunu ilişkin kanıt yok" karşılığmı verdi. ABD Dışişieri aynca PKK lideri Apo ile röportajı nedeniyle yargılanan Milliyet yazarı Mehmet Ali Birand'ın mahkum edilebileceğine ihtimal vermediğini ima etti. Söz konusu yazışma, ABD Temsilciler Meclisi Dışişieri Komitesi ile ABD Dışişieri Bakanlığı arasında gerçekleşti. Komite, Dışişieri Bakanlığı 'na gönderdiği yazıda Türk basını üzerinde sert baskılar bulunduğunu kaydetti ve buna kanıt olarak Birand'ın yargılanmasınj gösterdi. ABD Dışişieri Bakanlığı'ndan komiteye giden yanıtta, "Son aylarda Türk basını üzerinde sert baskılar olduğu yolundaki gönişünüzü kanıtlayacak delil yok. Türkiye'de basın özgürlüğu genel olarak güçlüdür ve yasal biitün partiler görüşlerini serbestçe açıklayabilmektedir" denildi. ABD Dışişieri, basın özgürlüğüne kanıt olarak da "Kürt" sözcüğünün son zamanlarda basında açıkça teleffuz ediliyor olmasını gösterdi. ABD Dışişieri Bakanlığı yanıtında Apo röportajı nedeniyle Milliyet Yazı îşleri Mudürü Eren Güvener ile Birand hakkında dava açümasını sanki doğal bir şeymiş gibi sundu. Apo röportajının ayrüıkçılığı teşvik edeceği gerekçesiyle yayının durdurulduğunu, Birand hakkında açılan davanın bu çerçevede "alışılmadık bir şey olmadığını" kaydetti. Intihar girişimi, yıkımı durduramadı Beş katiı apartmanın tepesine çıkıp, "Dumn1 Yıkımı durdurmazsanız, atarım kendimi" diye bağırdı. Bin kız dört çocuğu, yıkılan evlerinin karşısındaki binadan, intihar edeceöini söyleyen babalanna "Atlama baba, ne olur" diye yatvardılar. Midayet Ozdemir, beş katiı apartmamnın belediyece yıkılmasını önleyebilmek umuduyla intihar etmeyı düşünüyordu (üstte). Yıkım alanının çevresinı sarmış jandarmalar merdivenleri uçerbeşer çıkarak Hidayet Ûzdemır'i belinden yakalayıp aşağıya indirdiler. Hidayet Ozdemir, jandarma arasında götürülürken, "Yaparken neredeydiniz? Her kat için 56 yüz bin lira ruşvet alırken, Tuhsat vereceğiz' demişlerdi. 5 milyon lira da ceza yazdınız kabul ettim. Niye yıkıyorsunuz şimdi" diye bağırıyordu (ortada). Ama Hidayet Ûzdemir, Esenler 100. Yıl Mahallesi'ndekj apartmamnın yıkımına engel olamadı. Bakjrköy Belediyesi'nın yıkım ekipteri, alt katlarda oturanlara, çoluk çocuğun ba^ışmalanna aldırmadan balyozlannı indirdiler Encümen karanyla Hidayet Ozdemir'ın 150 milyon liraya yaptırdığı bina balyozlara ve eskavatöriere dayanamadı. Kısa sürede yıkılıp gitti. (Fotoğraflar: Suleyman Sarılar) Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz okul yetkilileri, sınıfların kura ile belirlendiğini, böyle bir durumun rastlantı olarak ortaya çıkmış olabileceğini savunuyorlar. "Bizim sorunumuz yok. Siz neden sorun yaratmaya çalışıyorsunuz?" denilen Erenköy llkokulu'nda öteki birinci sımf şubelerinde, 1A sınıfında görulen durum söz konusu değil. ,tı ıs • j< . . ı » ı ı ı,, . ı jı Yine bu şubenin mevcudu öteki atıklarım Keban Golu ne boşalttıgını soyledıler. lerine göre çok daha az. Bu dağıvekilleri Etibank ferrokrom tesislımın bağışlar sonucunda ortaya BERAT GÜNÇIKAN lerinin atıklarım Keban Baraj göçıktığını öne süren veliler, 1A şuELAZIĞ TBMM Çevre lüne boşalttıgını saptadılar. Milbesinin kimse bağış yapmadığı Araştırma Komisyonu üyesi ve letvekilleri kentin içinde kalarak için böyle oluştuğunu söylüyorlar. SHP milletvekilleri Güneş Gürse çevre kirliliğini arttıran çünento ler ve Ömer Türkçakar, devletin fabrikasımn da kent dışına çıkatstanbul Milli Eğitim Gençlik antma tesisleri kurulmasını önce rılması gerektiğini bildirdiler. ve Spor Müdürü Şener Birsöz'den kendi kuruluşlannda tamamlamaalınan bilgiye göre, yaklaşık 90 konularında sını istediler. Milletvekilleri aynÇevre konularında bir görev müfettiş İstanbul'da tüm okullaca plastiğin gıda sanayünde am karmaşası yaşandığmı savunan n denetlemeye başladı. 15 kasım balaj maddesi olarak kullanılma SHP Tekirdağ milletvekili Güneş tarihine dek sürecek bu denetimGürseler konunun tek elden yürüsına da karşı çıktılar. lerde okullar, sınıflardaki öğrentülmesi gerektiğini, bunun da kuci dağüımı bakımından tek tek inFırat Üniversitesi'nde düzenle rulacak çevre bakanlığıyla sağlacelenecek. Aynca denetimlerde nen Fırat Havzası 1. Çevre Sem nacağım söyledi. Gürs^'er tarım müfettişler, sık sık yakınılan ko pozyumu'na katılan bu arada alanlarının sanayi ve yerleşim nular arasında gelen okullardaki Elazığ'daki çevre kirliliği yaratan amaçlı değerlendirilmesinin, yandergi satışlarını ve kooperatif so tesisleri Çevre Genel Müdürü Mu lış ilaç ve gübre kullanımının firunlannı da ele alacaklar, öğret zaffer Evirgenie inceleyen millet ziki planlama ile önlenebileceğimenler tarafından ders planlannın yapıbp yapılmadığım kontrol edecekler. Arıtma tesislerini önce devlet kuüansın Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen çevre sempozyumuna katılan ve Elazığ'da çevre kirliliği yaratan tesisleri inceleyen milletvekilleri, Etibank ferrokrom tesislerinin TBMM Çevre Araştırma Komisyonu üyeleri: ANKARA (AA) Maden kaynaklarımn değerlendirilmesinde yabancı firmalarla işbirliğine gidilmesi konusunda girişimler sürdürülüyor. Altın ve bazı maden aramalan için bazı yabancı firmalarla işbirliğine giden Etibank, altın aramalannda Avustralyalı Ranger firması ile de yeni bir ortaklık oluşturdu. Ranger ile Etibank, IzmirödemişKüre bölgesinde altın arama çalışmalan yapacak. Yetkililer, bu bölgede bir süre önce "tahkik sondaj" çalışmalarma başlandtğını ve 200 metre düzeyinde arayışların sürdürüldüğünü bildirdiler. Odiil töreni Kültür Servisi Karikatürcüler Derneği ile Nasreddin Hoca Turizm Derneği'nin birlikte düzenledikleri "8. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması"nın ödülleri dün Basın Müzesi'nde düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi. 17 eylül tarihinden bu yana Basın Müzesi'nde yer alan yarışma sergisi ise sona erdi. Aynı sergi ileriki tarihlerde Akşehir, Ankara, Bursa ve tzmir'de sunulacak. Büyük ödül'ü Romanyalı çizer Pavel Botezatu'nun kazandığı yarışmada beş başarı ödülünü de Branislav Obradoviç (Yugoslavya), Gyorgy Brenner (Macaristan), Dezideriy Bodis (Romanya), Köksal Çifti ve Fethi Gürcan Mermertaş paylaşmışlardı. ni belirtti. Kasım ayında çalıştna süresi dolacak Çevre Araştırma Komisyonu'nun saptamaları hakkında da bilgiler veren milletvekilleri, Türkiye'de arıtma tesislerinin 15 lurıtıyeue arıuna ıcsısıerının ıa miiyar doiarhk bir pazan olduğunu, bu pazarın devlet tarafından yönlendirilmesini de savundular. Gürseler ve Türkçakar alınması gereken önlemler hakkında da şunlan söylediler: "Plastiğin gıda sanayünde ambalaj maddesi olarak kullamlmasının yasaklanması gerekiyor. Belediyelerin evsel abklan antma ve kanalizasyon sistemlerinin oluşturulması için devletin zorlayıcı gücünu kullanması, bunun için de Dler Bankası'ndan belediyelere verilen ödenekte kesinti ynpılması zorunlu. Oenizlerin ve kıyılann konınması karamamesinde eksiklikler ve belirsizlikler var. Bunlar da uygulamanın saglıklı olmasıaı engelliyor." Hava kirliliği gündemde ANKARA (ANKA) Türkiye Çevre Sorunları Vakfı (TÇV) Genel Sekreteh Engin Ural, havalann soğumasıyla Ankara'da hava kirliliği sorununun gündeme geleceğini söyledi. Engin Ural, çeşitli kuruluşlarca alındığı söylenen önlemlere karşın, başkentte sobalann ve kaloriferlerin yanmasıyla hava kirliliğinin güncel ve yaşamsal önemini koruyacağım ifade etti. Kaliteli ithal kömürün, Ankara'daki hava kirliliğini azaltıcı etki gösterdiğini kaydeden Ural, doğal gazın tüm Ankara'ya verilmesiyle sonınun azalacağım söyledi Öte yandan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, bütceden istediği 2.7 trilyon liralık yatınm ödeneğinin sadece yüzde 17.5'ini alırken, tüm illerde olduğu gibi İstanbul'da da artan eğitim gereksinmesine mevcut bina ve tesisler yeterli gelmiyor. tstanbul'da Sultanbeyli, Esenyurt, Ümraniye, Aşağı Dudullu, Arnavutköy gibi hızlı nüfus artışının görüldüğü bölgelerde sınıf mevcutları yüze yaklaşırken, eğitim ve öğretim çok sağlıksız koşullarda sürüyor. örneğin Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Arnavutköy'de gerek öğretmenler gerekse öğrenciler zor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle