19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 OCAK 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Endonezyu'da sel: 117 ölü * JAKARTA (ANKA) Endonezya'da geçen ay çeşitli zamanlarda meydana gelen sel ve toprak kaymalan sonucu ölenlerin sayısı 117'ye yükseldi. Antara haber ajansı, daha önce 92 kişinin öldüğünü, yılbaşı tatilinin irdından da 25 cesedin daha uulunduğunu bildirdi. Ajans, sürekli ve şiddetli yağan muson yağmurlan sonucu 14 aralıktan bu yana sellerin meydana geldiğini ve sayısız toprak kayması olduğunu kaydederek, yağmurların evlerin hasar görmesine ve çevreyle ulaşımlannm kesilmesine yol açtığını belirtti. IsraiPe tehdit: Haklarında sürgün kararı alınan dört Filistinli açlık grevine başladı İşgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilerin liderleri, İsrail yetkilileri sürgün kararını geri almadıkları takdirde pasif direniş kampanyası açacaklarını belirttiler. Pasif direniş Yahudi lobisi Ankam'yu göz kırpü Dünya Sefardik Yahudiler Federasyonu, Başbakan Özal'a gönderdiği mesajda, Türkiye'nin Yahudilere tarih boyunca gösterdiği konukseverliğe teşekkür etti. AIİSİRMEN DIJNYADABUGUN Yazgı Değil Dış Haberter Servisi İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze'de yaPolonva'da şayan Filistinliler, dokuz soydaşlarıhükümetnın İsrail yetkililerince sınır dışı edılmesini önlemek üzere pasif direniş Walesa diyaloğu kampanyası başlatabileceklerini söylüyorlar. İsrail yetkilileri ise, geçtiVARŞOVA (AA) ğimiz aralık ayında patlak veren Polonya hükümeti, Nobel olaylarda elebaşılık ve gerilla örgütBarış ödülü sahibi Lech leriyle işbirliği yapmakla suçladığı Walesa'ya, kapatılan dokuz Filistinliyi sınır dışı etmekte Dayanışma Sendikası'nın, ısrarlı davramyorlar. ekonomik ve sıyasal reform AP haberine göre, söz konusu dopaketini desteklemesi kuz Filistinliden dördü sınır dışı edilkoşuluyla, göruşme me karanna karşı koymak üzere açmasasına oturma önerisinde lık grevine başladı. Avukatlan bu bulundu. Ancak Walesa, dört Filistinlinin sınır dışı edilmektense açlıktan ölmeyi tercih ettiklekoşullu diyaloğa karşı rini söylediler. olduğunu bildirdi. Lech Batı Şeria ve Gazze'deki FilistinWalesa, hükümet sözcüsii liler arasmda önde gelen kişiler. önUrban'ın önerisinden sonra, ceki gün bu konuda ilk kez toplu bir kendisini telefonla arayan tavır alarak pasif direniş yapabileAFP muhabihne, hükümetle cekleri uyansında bulundular. Doğu diyaloğa hazır olduğunu, Kudüs'te yayımlanan " Q Fecir" gaancak bunun için "önkoşul" zetesinin genel yayın yönetmeni Hankabul etmeyeceğini belirtti. na Siniora, grubun sözcüsü olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: "İsrail hokumeüiK; öldünilmekten btkbgunızı, basla önlemlerinden bıktıgnnuı ve bu işgalden bıktıgımızı MANtLA Filipinler'de 18 göstereceğiz." ocakta yapılacak yerel seçim Pasif direniş tasansıyla ilgili olaadaylarından biri daha rak, en iyi yöntemin vergi ödememek öldürüldü. Polıs yetkilileri, olduğunu belirten Siniora, ancak Zosima Bugas adındaki başka turde protesto eylemleri de yabeledıye başkan adayının pabileceklerini, sözgelimi tsrail mallarını boykot edebileceklerini ve tskimliği tespit edilemeyen rail askerlerince öldürulen Filistinlisilahlı bir kişi tarafından lerin anısma siyahlar giyinebileceköldürüldüğünu bildirdiler. lerini söyledi. Yetkililer, Bugas'm yonetim Siniora, her gün lsrail'e çalışmayanlısı olduğunu ve Pando ya giden Araplara çagnda bulunarak kasabasından adaylığını koyduğunu belirttiler. Bugas, 1 ışi boykot etmelerini isteyebileceklerıni, bu Araplann geçimlerinin ise aralıkta seçim kampanyasınm uluslararası bağışlardan toplanan başlatılmasından bu yana özel bir fondan karşılanabileceğini öldürulen 22. aday oluyor. sözlerine ekledi. SEMİH İDİZ ANKARA "Dünya Sefardik Yahudiler Federasyonu"nun Başbakan Turgut Özal'a bir mesaj gönderdiği öğrenildı. Mesajda, zulüm gören Yahudilere tarih boyunca tanıdığı sığmma hakkı ve gösterdiği konukseverlikten dolayı Türk milletine teşekkür edildi. Bu arada ABD'nin New York kentinde bulunan Yashiva Üniversitesi'nde "Törkler ve Yahudiler. Mnhttşem Süleyman Döneminden Cönümaze Paytasılan Tarih" adlı bir konferans düzenleneceği bildirildi. Bu gelişmeler, diplomatik gözlemciler tarafından, "Yahudi Tiirkiye'ye göz lurpıyor" şeklinde değerlendirildi. Başbakan Turgut özal'a 2 Aralık 1987 tarihinde gönderilen mesaj, Dünya Sefardik Yahudiler Federasyonu Baskanlık Divanı Üyesi Roger Pinto ımzasıru taşıyor. Pinto aynı zamanda, "Tehlikede Otan Yahudi Toplumlan Komisyonu" Başkanlığını yurtitüyor. "Sefardik" adı tarih boyunca Akdeniz yöresinde yasamış olan Yahudilere veriliyor. 1492 yüında Ispanyol Engizisyonu tarafından sürülen Sefardik Yahudilerin bir kısmı Portekiz ve Kuzey Afrika ülkelerine yerleşirken, 50 bin kadan Osmanlı lmparatorlugu'na sıgınmıştı. Yahudi asıllı Türk \atandaslanrun büyük bölümü Sefardik Yahudisidir. Roger Pinto tarafından Başbakan özal'a gönderilen mesajda şöyle deniliyor: "Sayın Basbakan, Kudüstt 30 Kasım2 Arahk 1987 tarihleri arasmda buyak kongresini yapan Diınya Sefardik Yahodiler Federasyonu, türa dünyada tehlikede olan Yahudi toplumlan konusunu gonişen genel kurul toplantısından sonra size ve Türk milkiine minneltarlıgıııı sunar. Türk milletinin asırlar boyunca dnnyanın çeşitli yerterinde zulüm gören Yahudilere tanıdığı sığınma hakkını ve gösterdiği konukseveriigi unutmuş değiliz. ü l " Gazze ve Bat Şeria'da israil askerteri sürekli kol geziyor, Filistinlilerin gerginlik içinde okJuldan bildiriliyor. (Fotoöraf Reuter) 5 Filistinliyi de yaraladıklan bildiriliyor. tsrail yetkilileri ise sınır dışj etme kararının gerekliliği ve yararı konusunda ısrar ediyorlar. AP'nin haberine *öre, Basbakan İzak Samir. İsrail radyosunca yayımlanan bir konuşmasında, "Sürgün uygulaması bugün sahip olduğumuz en önemli caydıncı cezadır" dedı. Gazze ve Baü Şeria'daki İsrail askeri mahkemesince verilen sımr dışı etme kararı Filistinli sanıklann bir üst mahkemeye itirazda bulunmaları nedeniyle henüz uygulamaya konmadı. Filistinlilerin avukatlan, surgun etme eylemınin uluslararası hukuk kurallannı çiğnediğini savunurlarken, lsraillı yetkililer, 1949 Cenevre konvansiyonunun toplu halde sürgün, sınır dışı etmeyi yasakladığını, ama "birkaç huzur bozucu"nun sınır dışı edılmesini engellemediğini söylüyorlar. Bu arada, İspanya'dan kaçan Yahudilerin Osmanlı topraklanna göç edişlerinin 1992'de anılacak olan 500. yıldönümü dolayısıyla 21 şubatu New York'ta bir konferans düzenleneceği bildirildi. Yahudilerin ABD'de en büyük lobiyi oluşturduklarmı bildiren diplomatik çevreler, TürkYahudi lobüerinin işbirliği yapmalarınm ABD'de Türkiye açısından büyuk yarar sağlayacağını bildirdiler. Türkiyeİsrail ilişkilerindeki en büyük engeli, İsraiPin 1%7 Araptsrail savasında işgal ettiği Arap topraklan ve Kudüs'ün bu topraklardaki Filistinlilere uyguladıği baskı politikası oluşturuyor. Filipinler'de siyasi cinayet On altı yıl önce, bu mevsim sürgün olarak yedeksubaylığımı yapmakta otauğum Bayburt'tan İstanburagei'ryordum. Otobuste, şoför mahallinin arkasındaki kottuğa oturmuş, bir yandan görkemli ve yolcular için oklukça urpertici Ziganalara dogru uzanan yotu izliyor, bir yanda da, sürücü yardımcısı ve bir arkadaşımın konuşmalanna kulak veriyordum. Sürücü kazalardan söz ediyor, yerierini betirterek, kimin otobusü nerede dereye, nerede uçuruma sürüktediğini, kimin hangi düşlerle başiadığı işi nastl batırdığını anlatryofdu. Arada, yadımcısı da söze giriyor, kimi zaman da bu işi bildiği konuşmasından anlaşılan üçüncu kişi lafa kanşryordu. Sonunda, bıçkın sürücümüz karannı verdt: Kaza dediğin kaderdir. Sonra ekledi: "Geçenlerde bir doktor bindi arabaya, naa şu teğmenimin oturduğu yere oturdu. Konuşmaya başladık. Adam tutturmaz mı 'kaza kader değildir, kader yoktur' diye. Ben adama örnekler veriyorum. O ise aldırmıyor, 'kader diye bir şey yoktur' diye direniyor. Adam kaderi bile kabul etmiyor. Sonunda dayanamadım. Çektim otobusü kenara, *in arkadaş' dedim, 'kafamı bozuyorsun'. Ve zorta indirdim herifi." Sürücü sözünü tamamladıktan sonra aynadan bana baktı ve sordu: Söyte Allahaşkına tegmenim, kaza kader değil mi? Güldüm gectim. Bu lumpen eğilimli arkadaşa, kazanın yazgı olmadığını; yanlışlannı, sakınımsızlığını, bikjisizliğini, savsaklamalannı, aldırmazlığını yazgıya yuklemekle işin içinden sıyrılamayacağını nasıl anlatmalıydım ki? Ne yazık ki, o sürücü arkadaş bütün yanlışlannı ve umursamazltğmı yazgıya yükleyen tek kişi değil. Ülkemizde genel bir kural sanki, aldırmazlıktan doğan, geliyorum diye bar bar bağırdıktan sonra gelen, görünen kazalar karşısında şaşkınlığa düşmek. Nitekim eski adıyla Cumaovası, yeni adıyta Adnan Menderes Havaalanı'nda dört gOn önce meydana gelen kaza da bu tutumun örneği. Adnan Menderes Havaalanı'nın yerinden tutun; teknik eksiMiklerine, çevresindeki askeri alanın doğurduğu tehlikelere, personetin ©ğitimsizliğinin doğurduğu sakıncalara kadar her öğe söyiendi, yazıldı ve kaçımlmaz kaza geldi çattı. Pilotlar, konuyla ilgilenenler ve hatta kamuoyu, kazanın olup olmayacağını değil, adeta ne zaman olacağını bekliyoriardı. Ne yazık ki fazla beklemelerine de gerek kalmadı. Adnan Menderes Havaalanı, adını aldığı politikacı devlet adamınm da sonunda düştüğü gibi görünür bir kazanın alanı oluverdi. Seçim için alelacele açılmış, tamamlanmamış, gerekli önlemlerin alınmasına gerek görulmemiş bir alanda böyle bir kaza kaçınılmazdı, ama yazgı da değildi. Bu, yazgı gibi kaçımlmaz görünen kazayı önlemek olanaklıydı. Ama hava ulaşımının gerektirdiği teknolojinin gereklerini yerine getirmeyen, o düzeye erişmemiş bir dünya görüşu görünür kazayı kacınılmaz kılmıstır. Tıpkı Adnan Menderes'in hepimizi üzen sonu gibi. O son da, devlet tarafından hukuka aykırı olarak asıldıktan yıllar sonra yine devlet tarafından onun adının verikjiği havaalanındaki kaza gibi gelişmiş bir toplumu yönetmede, en az kötü ama en karmaşık yöntem olan demokrasinin gerektirdiği dünya görüşflne sahip kişilerin önceden alacaklan önlemlerie önlenebilirdi. Ama ikisi de yapılamadı. Kaza adeta yazgı oldu. Oysa ne uçak kazaları ne de demokrasimizin her on yıtda bir uğradığı rejim kazaları yazgıdır. Amakorkanz, bu kafadeğişmedikceve her yöntemin gerektirdiği düşünce benimsenmedikce, uçak kazalan da rejim kazalan da sürecektir. Kazaları toplumumuzda adeta yazgı haline getirenin ne olduğunu anlamak için şu küçük fıkrayı anımsamak yeter belki de. Temel'e sormuşlar: Aptai mı olmak istersin, güzel mi? Temel yanıtlamış: Cüzelluk geçicidur. Güzelliği geçici sayıp, gönüllü aptallığa düşerse toplum ya da yöneticiler ve bir seçim kampanyası için insan yaşamını hiçe sayıp göstermelik havaalanı açtıktan sonra üçte bir oyia, öcte ikinin bile yapmaması gereken bir çoğunluk diktasına özenirse yöneticiler, toplumda her türlü kaza kaçımlmaz olur. Bizden söylemesi. Kampanya döneminde 9 aday kaçınlmış, bunlardan 3'u serbest bırakılmıstı. HaitVde boykot PORTAUPRtNCE (AA) Haiti'de, muhalefetin 17 ocakta yapılacak genel seçimleri boykot etme . çağrısına çeşitli meslek, ö'ğrenci ve isçi kuruluşlannı temsil eden bir koalisyon da katıldı. "Sivil toplum" adı verilen koalisyonun yayımladığı bildihde, "Mevcut cunta yönetiminin gözetimi altında yapılacak herhangi bir seçimi geçersiz kabul ediyoruz" denildı. Ote yandan, İsrail işgali altındaki topraklarda dün başlayan yeni protesto gösterileri sırasında, tsrail askerleri 2 Filistinliyi öldürdüler, en az 5 Filistinliyi de yaraladılar. BM kaynaklannın verdiği bügiye göre, tsrail askerlerınin, Han Yunus raülteci kampında, taş atan göstericilere ateş açmalan sonucu Ahmed Ngbris adında genç bir Filistinli öldü. Filistin Basın Servisi PPS'ye göre, olay sırasında, Aüf Dahlan adında genç bir Filistinli de hayatını kaybetti. tsrail askerlerinin, çeşitli bölgelerdeki gösterileri bastırmaya calışırken, en az Giiney Kıbrıs Yıınanistan'ın gizli raporu Kîpriyanu'yu telaşlandırdı ( Margaret Thatchefın rekoru Basbakanhkta 8 İngiliz basını, uzun süre basbakan kalma rekorunu kıran Thatcher'dan, "îngiltere'yi ayağa kaldıran kadın" olarak övgüyle söz ediyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA "Marksistler, çok çalışmak için sabah erken kalkanmş. Biz daha da erken kalkmalıyız." Bu sözlerın sahibi, 3167 gun aralıksız başbakanlık yaparak, 20. yüzyılda İngiltere'de görevde kalma rekoru kıran "Demir Lady" Margaret Thatcher... Geçen gun, başbakanlık konutu önunde biriken gazetecilere, arkasındaki kapıyı göstererek, "Ben bu kapıdan içeri girdiğimde herkes îngiliz hastalığından söz edıyordu. Şimdiyse herkes İngiliz tedavisinden söz ediyor. Bunu nastl başardığımızı görmek için de kendine guvenini yeniden kazanan ulkemize geliyor" diyordu. Bu, "kendine giiveni yeniden kazanma" konusu gazetelerin başyazılanna da yansımıştı. Muhafazakâr Parti'yi destekleyen "Daily Telegraph", "Diz çökmiış bir ülkeyi yeuiden ayağa kaldırdı" derken, bağımsız "lndependent", "tngiltere'nin kendine guvenetl bir ulke olarak yeniden ortaya çıkmasını sagladı" diyordu. Margaret Thatcher, işçilerin sokağa dökuldüğu, uretimin neredeyse durduğu, petrol krizinin yarattığı şok ortamında, Muhafazakâr Parti içinde bir avuç '"radikal"le onaya çıktı. "Sokaga tesJiro olan" Edward Heath'den parti liderliğıni 1975'te alıverdi. lngiltere'nin de yönetimini devralması için Işçi Partili Basbakan James Callagban'ın da "sokağa teslim olması" gerekıyordu. O gun bugundür, bakanlar kurulunda surekli a>Tiı görevi vıırüten tek bir kişi var. O da kendisi. Başbakanlığının ilk yıllarında "modası geçmiş" görüşleri temsil edenlere tahammül zorunda kalan Thatcher, kısa surede kendine yakın olanlarla çalışmaya başladı. Kolay atayan kolay atan Thatcher'a "adam dayanmadığı" gözleniyor. İstifa etmek zorunda kalan bir eski bakan, "Erkekleri zayıf bulur, hele kibar erkekleri daha da zayıf bulur" diyerek "erkek" bakanlann çıkmazını ozetliyor. İngiliz yonetim geleneğinde daima geçerlı olan "ndaşma" yerine, tartışma ve tahriği tercih eden Thatcher'in taviz vermeyen, kararlı, inatçı, bazen baskıcı ve ezici tutumunun "iş bitirroeye" yaradığı, ancak bakanlann da işlerini kısa sürede bitirdiği gorülüyor. Aydın F. ALMANYA LEFKOŞA (AA) Yunanistan Dışişleri Bakanhğı'nın, Çekoslovakya Başbakanı Lubomir Stnıgal'ın Güney Kıbns'a yaptığı ziyaret hakkında Prag Büyıikelçiliği'nden rapor istemesi ve bu gizli raporun "Ora" adlı Rum gazetesice sızdınlması, Lefkoşa'da skandal yarattı. Yunan gizli raporunda, Rum yönetimi lideri Kipriyanu'nun, Stnıgal'a, Komünist AKEL Partisi'nin baskanlık seçiminde aday göstermesini engellemesini istediği beUrtilmişti. Raporda, Strugal'ın, Kipriyanu'nun isteğini reddettiği de kaydedilmişti. Lübnanh terörist yargılanıyor DÜSSELDORF (AP) Federal Almanya'da geçen yıl ocak ayında yakalanan Lübnanh terörist Abbas Hamadey'in yargılanmasına dün Düsseldorf Eyalet Mahkemesi'nde başlandı. Dünkü duruşmanın sabahki oturumunda, sanığın avukatı, Hamadey'in de adının kanştığı ve suçlamalardan birini oluşturan Lübnan1 da kaçınlan AJman isadamı Rudolf Cordes'in serbest bırakılması çağnsında bulundu. Abbas Hamadey, söz konusu Alman işadamının yanı sıra Alfrtd Schmidt adlı bir başka Alman yurttaşının Lübnan'da kaçınlması olayına kanşmak ve Almanya'da tutuklu bulunan kardeşi Munammed Hamadey'in salıverilmesi için Federal Htikümete baskı yapmakla suçlanıyor. Hamadey'in avukatının Cordes'in serbest bırakılmasını isteyen yaalı metni okumasından sonra, tnahkeme yargıcı, bu metnin kime ait olduğunu sordu. Hamadey, bu soruya Almanca olarak verdiği cevapta, "Onu bu metni okumakla görevlendirdim" dedi. Düsseldorf mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, Abbas Hamadey'in 10 şubata kadar sürmesi beklenen mahkemesi sonucunda suçlu bulunması halinde en az 3 yıl hapis cezasına çarpiınlabilecegi belirtümişti. Afganistan Fransa gerginliği Casusgazeteci' bunahma yol açtı Dış Haberier Servisi Fransız hukumeti, Fransız gazeteci Alain Guillon'un Afganistan'da casusluk yaptığı gerekçesiyle Kabil'deki bir mahkeme tarafından 10 yıl hapse mahkum GuMiOyibmahMm edilmesinı şiddetle kınadı. Bu arada, Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Şevardnadze Afgamstan'ın başkentı Kabil'e yaptığı sürpriz ziyareti sürdürürken, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Armacost da, Pakistan yetkilileriyle Afganistan konusuyla ilgili görüşmelere de\am ediyor. Fransa Dışişleri Bakanlığı, geçen yıl 12 eylülde tutuklanan Fransız gazeteci Alain Guillon'un, önceki gun Kabil'deki duruşmasında casusluk suçundan 10 yıl hapis hükmü giymesini protesto ederek, Sovyetler Birliği yetkililerinin Guillon'un bir an önce serbest bırakılması için yetkilerini kullanmalannı istedi. Paris merkezli Sygma televizyon şirketinde çahşan 45 yaşındaki gazetecikameraman Guillon'un davası için özel olarak Fransa'dan yollanan avukatın, mahkemede savunma yapmasına izin verilmemesini de eleştiren Fransa hükümeti, Kabil yönetiminin bu soruna bir çözüm getirmesini istedi. Afganistan'ın resmi Bahtar ajansı, önceki günkü ve dünkü yayımlannda, Fransız gazetecinin 1980 yıhndan bu yana "casusluk faaliyetlerinde kullanmak uzere \ideo filmleri ve Itasetler hazınamak" amacıyla Afganistan'a 9 kez girdiğıni belirterek, "casusluk suçunu bdgeleyen deül ve dokümanlar dimizde" dedi. Ajans, Guillo'nun sadece gazetecilik yapmadığım, Pakistan'daki Amerikan, Fransız, İngiliz, Arap ve Pakistanlı ajanlara bilgi aktardığım, rehberlik yaptığını öne sürdü. Bahtar ajansı Guillon yakalandığında üzerinden, Fransız gizli servisi tarafından hazırlanmış 26 tane harita çıktığını belirterek, Alain Guillon'un hazırladığı video film kasetlerinin Afganistan'a yapılan dış müdahalelerde bilgi kaynağı olarak kullanıldığınj da belirtti. 6 PRAG (AA) Alexander Dubçek, Çekoslovakya Komünist Partisi liderliğine gelişinin 20. yıldönümünde eleştirildi. Çekoslovakya Atithia gazetesi, Kiprianu'nun Çekoslovakya Başbakanını Güney KıbKomünist Partisi'nin yayın ns'ın içişlerine kanşmaya davet etmeorganı Rude Pravo gazetesi, sinden ve Yunan gizli raporunun varDubçek'i, reformlan kontrol lıgından hiç kimsenin şuphe etmedıaltına alamamakta suçladı. ğini bildirdi. Gazete, Kipriyanu'nun, Gazete, Dubçek'in 1968'de Yunan gizli raporunun "Ora" gazeyapmak istedikleri ile tesine kasten sızdırılmış olabileceğinSovyetler Birliği'nin şimdi den endişe etüğini ve Yunan hukuizlemekte olduğu reform metinin şahsına karşı tutumunun politikaları arasmda paralellik olumsuz olduğuna inandığını yazdı. olduğunu söylemenin "büyük Alithia, Kipriyanu'nun tartışbir yalan" olduğunu belirtti. ma çıkacağı gerekçesiyle Yunanistan Gazete, "Çek sağalan Dışişleri Bakanlığı'na ait gizli rapososyalizmi yok etmek istediler run "Ora" gazetesine nasıl sızdığı ve bu, kesinlikle karşı hakkmda Atina'dan izahat istemekdevrimci bir hareketti. ten çekindiğini öne sürdü. Sovyetler Biıiiği'nde şimdi Rum anamuhalefet partisi lideri izlenen politika ise Glafkos Klerides, konuyla ilgili olasosyalizmin ve sosyal rak "Ora" gazetesine verdiği demeçdemokrasinin gelişmesine te, Yunan gizliraporununaçıklanmayöneliktir" ifadesini kullandı. sını, "ciddi bir gelisme" olarak nite Dubçek eleştirildi Thatcher Demrr Lady olmaktan çok içgudulerine guvenen, yorulmak bilmeyen. hırsh ve iştahlı bir kişilık... "Fikir degtşlirmek isteyen degiştirir, ben degistirmem." Bu kişilik ise "İngiliz hastalığı"m tedavi etti. Kamu harcamaları kısıldı, venmli çalışmayan kamu kuruluşları özelleştirildi ve daha sırada epey kuruluş bekliyor; rekabet ve girişimcilik kamçılandı; bankacılık, sigortacıhk, mali danışmanlık hızmetleri ve turizm geürleri daha çok onemsendi... Ekonomideki hızlı temponun bedeli ise dış ticaret açığı, bazı yorelerde yuzde 30'a varan işsizlik, >"üzde 5 dahi olsa enflasyon, gelir dağıhmmda bölgeler arası eşitsizliğin gıderek buyümesi. Unlü mumyalar müzesı Madame Tussaud"da mumyası 1979'dan beri 4. kez yenilenen Thatcher, 19081916 arasmda 8 yıl başbakanlık yapan Herbert Asquith'ın rekorunu kırmış oldu. Bakalım 18 yıl başbakan olan Pitt'inkini, hatta 21 yıl yapan Walpole'unkini de kıracak mı? Şevardnadze Kabil'de Pazartesi günu sürpriz bir Kabil ziyaretine başlayan Sovyet Birliği Dışişleri Bakanı Ednard Şevardnadze1 nin gezisinin amacı konusunda resmi bir açıklama yapılmamakla birlikte, görüşmelerin Sovyetler Birliginin Afganistan'dar. çekilmesi konusunda yoğunlaştığı belirtiliyor. AP'nin Afganistan'daki yabancı diplomatlara dayanarak verdiği habere göre Şevardnadze, ne kadar süreceği belli olmayan bu ziyareti sırasında, Afganistan lideri Necibullah ile bu konuyu görüştü. Sovyetler Birliği resmi haber ajansı TASS, Şevardnadze'nin Kabil gezısini çok kısa bir haber olarak verdi; gezinin amacı ve süresi konusunda ise hiçbir açıklama yapılmadı. Pakistan'ın başkenti tslamabad'da bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Armacost'un ise Afganistan konusunda ABD ile Pakistan'ın izleyeceği ortak strateji konusu üzerinde, Pakistan yetkilileri ile görüşmeler yaptığı bildiriliyor. Sovyetler Birliği resmi haber ajansı TASS, Armacost'un Pakistan ziyaretini eleştirerek bu ziyaretin, ABD yönetiminin Afgan mücahitlerine yaptığı askeri ve politik yardımın süreceğinin bir göstergesi olduğunu bildirdi. Mars'a insanlı uçuş projesi MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin, MIR uzay istasyonunu genişleterek, gamma radyasyonu ve Mars hakkmda veri toplamayı planladığı bildiriliyor. Krasnaya Zvezda gazetesinin, Sovyet Bilimler Akademisi'ne bağlı Kozmik Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Wyaçeslav Balebanov'a dayandırarak verdiği habere göre, Sovyetler Birliği topladığı bu verileh kullanarak gelecek beş yıl içinde Mars'a insanlı bir uzay uçuşu düzenlemeyi düşünüyor. Sovyet bilim adamlarının 1992 ve 1994 yıllarında da uzaya gönderecekleri uydularla, Mars'm atmosferini ve bu gezegene iniş yapılıp yapılamayacağını inceleyecekleri bildirildi. ledi ve böyle bir gelişmenin başka ülkelerde ılgililerin istifasına yol acabıleceğini söyledi. ANMA Ailemizin Değerli Büyüğü Merhum Avukat Orhan APAYDIN ve Avukat Burhân APAYDIN'ın Anneleri BASSAGLIGI Kuruluşlanmız teknik baş danışmanı NURtYE APAYDIN'ı ölümünün üçüncü yılında saygıyla anıyonız. ARSLAN UST'Ü kaybettik. Uzun yıllar Türk basınına büyük hizmetler veren arkadaşımıza Tanrıdan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz. APAYDIN AİLESİ DUNYA SUPER VEB OFSET A.Ş DÜNYA YAYINCIUK A.S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle