19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/8 HAVA M * •M M a * 6m< MudiH)0irndM aiıgom. bttta MlgaMnfe cok HABERLERÎN DEVAMI DURUMU Y Y Y K K K Y Y Y Y Y K K K X Y Y K Y 31 OCAK 1988 DÜNYA'DA BUGUN A/nstofdam Amnun ASna BaOdat Bvafonı Basel Bdgrat Bn*s4 Y 7° Y KF> Y 11° B 17° B 14° B 14° K 4° Y S" Lmngıad B 4° Londn B 8° Madrid B 14° Y 10° B a» MostaM B 7 ° Mur* K 5° Oslo Y 5» Y 8° K 3° Y23° Y 3° K 4° B 17» B W B W K 3° Y 7 B 5° B 0» Y 7» TURKIYE'DE BUGUN 13° 7"OıyjAılıır 7° 3°&*nı» 8° CPErancjn 4° 2>Ennnım S° f7*Estistftr 5° 3 ° 6 d t M « 14* P G k t a n 13* 7°Sum0şhmeK 4° tPHattan K 12° «"tsparS V 7° S°tsMwl B 6° 4°toıw Y r'S"Kaıs K 9 r 9 KBtmonu K 4° PK^ean X 1°8° KırtdarH K 9° 8°Konya K 5" 2°Kutafıya B 9° 7«Maatya K 6 2°Mamsa 3» 1°K.M»W 0°8°M>rsın g 4» 2°Muş 10° r>N4di 8° 2°0rtu 0°T Rıa 0° 12"Samsun 8° 2°Swt 13° 6°Sınoç 12°lO°Sıvas •T lyfctanfaO 4° 2°Trata)n 3° 1°UŞ* 4° 2°\ön 11° 5°Vtsgjıt 5°3° ZcngukUk Y Y Y Y K 9° 7° 3°KJ° 14° 7° 11° «• 0°8° MUST4FA EKMEKÇt ANKARA NÖTLARI Alnı Açık Yaşayanlar... Mdtot*to*«a yftmfe pOmur 4Md ytriento 2amnia M a lonş* ytgmur wfcvp M M a olac * HMSlCAKLIâBatünyumaaalac * RÛZGAfi Güneyvebat>j**rienorm a m m ı aman aman kuvveHc* ve yer (•rlMiaMfırtnışaMindetsacsk Oe* * r t t loM» ve lodosan 46 zsman zaman U kuvvstınde saarfe 10 İU 28. amaı aman 3 M 0 (hm mil hcU asecefc DENİZ. M u M I yer yer bba « çok kaba «•HEtoaafc, <Mga yuksea* 24 metn, w ztran 7 fnctru, ofrüş unfciı^ 10 km, yafe arandı 25 km dotayn* bulunacık 3| Van gNünde h M çok btfuttu yaOmur ve kırta kanşık yaumuriu geçecek Rüzgar guney ve bat yunlenlen hafif ara sıra orB kuvvette, 2aman zaman kuvnrtta! esecek, gA lcöçük datgalı. gAru$ uzaUıSı 25 km ddayında buknacak Hnofil Mfe 8ekı ssr fFTunct 5° 2° 7» 3° 7° 3° 7° 3° 7° 0» 7» 4° 3»4» 7° S° 8° 2° 0°6° 4° 2° 0« J»3° 9° 7° Cmnre CMfe Dutayi frartdurt Srm Uhn KAIn A ac* B tx**j K »an S a » V B A * Y Y 8 Y Y K B 17° 21° 22° 8° 1S° 3° 19° 5° 5° 17° «Anv Viyra WftN 2unh Evren ilk andan itibaren (Baştarafı 1. Sayfada) nuçla ılgılı bılgılerın Başbakan tarafından Cumhurbaşkanına bıldinlmesinin de usulden oldufu batırlatıldı Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla llişkıler Müşavırbğı'nden Vuralhan olayı konusunda yapılan açıklamada, Cumhurba$kanı Kenan Evrcn'in belgelen Başbakan Turgul Özal'ın, "isteği >e iddialanı egüeceklerini biklirmesi uzerine" kendısıne verdiğı kaydedıldi Açıklamada a>nen şöyle denildi: "Son ganlerde Milli Savunma Bakanı Sayıa Ercan V uralhan ile ilgili Mdimlann anajasaJ bir kuruluş olan ve dognıdan Cumhurfoaşkanına bagb ve )alnız Cumhurbaşkanından gorev abın Drtlet Denetleme Kunüu Unfından soruşturulması gerektigi yolandaki dileklenn ban çevrelerde zaman zaman tekrarlandıgı gorulmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız konu•OD fankoki yooleriain gen«l çızgileriyle açıkhia kavuşturulmasında > arar gormuşlerdir. MiileOekili ya da bakan konumuoda olan ve yasama dokunulmazhgı bulunan bir kişinin memur iken yapogı tşlerie Ugiii ihbarlann incelenmesinJn >e sonışturulmasınıo, memuriann soruşturma >e ya^gdaomalanm duıenieyen kanuna ve anayasanın dokunulnuzhkla ilgili bukumlerine tabi oldugunu hatıriatan Sayın Cumhurbaşkanımız, sonışturma yapma jetkisinin Devlet Denetleme Kunılu'na tanınmadıgııu ifade etnUşlerdir. ane bir gazeteciyazar urafından sunulan Milli Savunma Bakanı Sayın Ercan Vuralhan ile ilgili kldialara Uişkin belgelere ilk andan itibarcn hassasiyet gostermişlerdir. Sayın Başbakanın, Sayın Cumburbaşkanımızdan bu belgeleri yukanda deginilen bukuki dunım çerçevesinde geregi yapılmak için islemesi ve iddialara egüeceklerini bJidirmesi uzerine belgHer kendisine verilmiştir. Sayın Cumburbaşkanımız, Milli Savunma Bakanı Sayın Ercan Vuralhan ile ilgili iddialara, Devlet Denetieme Kurulu aracılığıyU el konulması gerektigi yolundaki goruşlerin. yanlış degerlendirme ve çağnşımlan da beraberinde getirebilecek ozellikler taşıdıgı duşuncesinde olduklannı ifade etmişlerdir." Vuralhan'a çîfte gensoru (Baştarafı 1. Sayfada) Mıllı Savunma Bakanlığı'nın özel bir önemı ve hassasıyeti olduğu vurgulanarak, bakanlık üzenndeki gölgelerın süratle dağıtılması gerektığı belirtildi. Vuralhan'ın "Hakkındaki iddia ve ithamlar karsısında talundıgı tavnn da endişeleri teyid ettigi" kaydedilen Onergede şöyle denıldı: "Devletimizin kuruluşundan bu yana silahlı kuvvetlerunizden sorumİu Mıllı Savunma Bakanlığı'nın özel bir önemı ve hassasıyeti olmuştur Bu önemlı hassasıyet hiç şuphesiz bu bakanlığın gördüğü işler yanında silahlı kuvvetlerin devlet ve mıllet nezdındeki yeri ve itibarından da kuvvet alrnaktadır. özellıkle son gunlerde bu bakanlıjın pek çok uluslararası ihalerun nirengi noktası gıbı göstenlmesı, bundan da ayn olarak tüm dıkkatlenn bu bakanlığa yönelmesine neden olmuştur. Tüm bu nedenlerledır kı cumhuriyet hOkümetlenmn kuruluşlannda bu bakanlığa atama yapıurken dığerlerinden apayrı ve özel buyük bir özen göstenlmiştir. Böylesine önemlı bir bakanlığa Savın Turgut özal tarafından getırilen Saym Ercan Vuralhan hakkında kamuoyunda özellıkle son günlerde doruk noktasına varan itham, haber ve yorumlar kaygı verici bir durum almıştır. Olay, bakan gazeteci çekışmesimn çok üzerine çıkmıs ve değışık boyutlar kazannuştır Bundan sonra ışın ne denlı boyut değiştireceg], tırmanacağı ve nerelere varacağı belli de&ldır. Kamuoyunda böylesıne ıtham ve eleştiriye muhatap bir bakanın görevlenni hakkıyla ve tartışmasız bir bıçimde yerıne getırebılmesı mümkün değıldır. Sayın bakanın görevuıe devam etmesı halınde ilende milli çıkarlanmızı zedeleyıci bırtakun tartışmalann başlayabıleceğının ciddı endişesını taşımaktayız Milli Savunma Sayın Bakanının, hakkında şimdiye kadar ıleri sürülen ıddia ve ithamlar karsısında lakındığı tavır da endişelerımızı te>it etmektedir." Denız Baykal, SHP'mn gensoru vennek için, neden DYP'nin bu konudakı gırişimıni bekledığıne ılişkın bir soru üzerine de, "Genel anlayışımız, konnyu makul anlayışla kamuoyunun onunde açmak. bakanın iddîalan yanıtiayarak savunmasını yapmasına olanak saglamak istedik. En Uen kMiayı baştan ortaya atmak yerine. konuyu aydınlatmaya çalıştık. Ama Bakan surekli sorulan yanıtlamaktan kaçmıştır. DYP'nin de konuya ilgi gostermesi ve konuyu önemsemeye baslamasını memnuniyetle kaışdıyonız. Onlaria biriikte bnnu başlatmaktan memnuniyet duynyoruz" dıye konuştu. Hikmet Çetin ıse, Vuralhan'ın bakanlık koridorlannda dolasırken bıle kuşku ıle bakılan bir kışi durumuna dustuğunu belırterek, "Bu çok sakıncalı bir dunımu ortaya çıkarmıştır. Boyle kuşku ile bakılan bir bakanın milyaıiık ihalelere nasıl imza atacagını merak ediyonım" dedı. Baykal, ANAP'ın Meclis denetımınden süreklı kaçtığına da dikkat çekerek, gensoru karsısında ne tavır takmacağı konusunda bir şey söylemenın mumkun olmadjğıru da bildırdı. Ancak sağduyunun ve objektif duşüncenin tamamen tasfıye edümeyeoeği umudunda oldugunu kaydcUı. SHP'nin, Vuralhan ıle ılgüi gensoru önergesinde ise, Milli Savunma Bakanı'nın kendisı ile ılgüi olarak ortaya atılan ıddialar karsısında yanıt vermekten kaçtığı, kaçınldığı vurgulanarak, şöyle denildi: "Bu iddialar hakkında açıklama yapmak fırsan grubumuz uyderiııcc keMUsÛK de/atarea Unınmışür. Müli Savunma Bakanı bunlara da yanıt vermekten kaçmnuşör. Grubumomn bir uyesi tarafından verilen soru önerge» birkaç defa guademde yer almasına karşın, bakan tarafından yanıtlanmanııştır. Ayrıca bu haftanın başında TBMM uygnlamalan oldu bittüerte zorianarak Milli Savunma Bakanına sorulan sonılann başka bir bakan tarafından yanıtlanması girişiminde bulunulmuştur. Genel başkanıraızın çeşiüi yasal denetleme mekanizmalannı harekete geçirmek girişimleri de ne yazık ki, bugune kadar bir sonnç vennemi$tir. Haftalardır oriaya atılan bepsi de dddi ve onemli olan sorular aydınlanraaz iken, yeni bügiierk açıldaınalarU otay giderek karannk inşkiler izlenimini veren bir noktaya surukknmiştir. Sayın Ercan Vuralhan'ın artık bir bakan olarak Milli Savunma Bakanlıgı'nı iljjilendiren çok onemli konularda gereklı etkinligi gosteremeyecegı şimdiden belli olmuştur. Trilyonlarca hralık yatınm yapan çok buyuk boyutlarda iç ve dış alım yapan şerefli Turk SUablı Kuvvetlerimizin siyasi yonetim mercü olan içeriye ve dısarrya karşı saygınlıgında niçbir golge bulunmaması. mutlak bir zonınluluk olar başında milli ketimea bulunan bir bakaniıgın, Milli Savunma Bakanlığı'nın Sayın Ercan Vuraihan'ın siyasi sornmiuluguna emanet edilmesi, artık kabul edılebilir oimaktan kesinlikie çıknuşar." Başbakan istedı Cumhurbaşkanının >a$ama dokunulmazlıgı bulunan kışilerie ilgili iddialara ait bilgi ve belgelen, gereklı yasal ışlemlerin yapdabiimesi ifin başbakanlıga göndermesinin hukukı bir zomnluk olduguna dikkal çeken Sayın Cumhurbaşkanımız, sonuçla ilgili bilgılenn Başbakan tarafından Cıunhurbaşkanına büdirilmesinin de usulden oldugunu batorlatmışlardır. Sayın Cumhurbaşkanımız kendi Tarih: 19 Ocak 1988, yer: ANAP grubu UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) nıyor. Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanının vereceği emir ile gereken "inceleme, araştırma ve denetleme" yapma yetkisine sahiptir. Zırhlı araç ve geroç alımı ile ilgili "tarafsız araştırma ve incoleme"y\ yapacak olan kuruluş Devlet Denetleme Kurulu'dur. Bu 'braştırma ve inceleme" sonucunda elde edilecek kanıt ve bulgulardan sonra işm "soruşturma aşaması" gelır. Bu "soruşturma aşamas/"nda Başbakanlık devreye gırer. Hukuk açısından doğrusu budur. Sayın Cumhurbaşkanının geç de olsa yaptığı bu açıklama sevindtrtcıdır. Çünkü Başbakan, Cumhurbaşkanının bu belgeleri kendisine verirken, "Ben bu iddialarda ciddı taraf göremedim" dediğinı söylemiş ve daha sonra da yasal soruşturma açtıracağına, belgeleri konu ile ilgisiz kişilere göstererek soruşturmacıları daha işin başında "etki ve baskı altında tutmaya" çalışmıştı. Sayın Evren'e olayın özüyle itgili bu açıklaması nedeniyle teşekkürlerimizi sunuyoruz. • • • Dün Güneş gazetesinde okudum; İktisat Bankası sahibi Erol Aksoy, Başbakan Özal'a, Türk bankalarından İsviçre bankalarına "öcviz kargolan" gönderildiğinı anlatarak demiş kı: Yani tüm bankalar bugun yurtdışına döviz kaçırmaktadırlar... Ne yapsın özal? Ağızlanna biber sürsün banka genel müdürlerinin... Ne yapsın başka? Erol Aksoy'un bu sözleri "ihbar kabul edilip" bütün bankalar hakkında soruşturma açılmalıdır. Erol Aksoy da bu davalarda "ihbara tanık" olarak ifade vermelidir Dava nedir, bilir Aksoy. Az mı çekmişti şu ünlü "altın kaçakçılığı" davasından... Şırrtdi Söz gazetesinin patronlarından birı okjuğu için gazetecilik yanı ağır basmış ki "Bankalar yurtdışına döviz kaçınyoriar" diyor. Ne yaparsınız işte, kimi Türkıye dışına altın kaçırıp, yurda döviz getırır, kımi de bu dövızı kargolarla İsviçre bankalarına kaçırır' Bizim gazetedeki haber ve resim daha da ilginçti: Tahtakale'de polis, döviz tıcareti yapanlan coplamış... Ne garip... Hem yasa çıkarıp, "ddvizın kaynağı sorulmaz" dıyecekler hem de kaynağı sorulmayan dövizin ticaretini yapanlara basacaklar sopayı... Nasıl liberalızmdir o? Nasıl olacak?.. "Coplu liberalizm"d\r bu... Dünkü gazetelerde Devlet Bakanı Adnan Kahveci'nin konuşmasını okudunuz mu? Aman okumadıysanız, okuyun. Ustat, önce "Ben bu olayı çok iyi izlemiyorum" itirafını yaptıktan sonra şu kuşkusonu açıklıyor: Acaba İşin arkasında başka hesaptaşmalar mı var? ficaba Uğur Mumcu'nun da bılmeyerek alet olabıleceği hesaplaşmalar mı var? Insan bir kez "alet" ofmasın... Bakarsınız, Libya dönüşü bir devlet buyuğune hediye edılen elektronik aygıtın gümrükten çekılmesıne "alet" olur, bir başka gün de bir başka olaya... "Alet olup olmamak" bir kişilik sorunudur. Yaptığımız yayınfar ortadadır. Yazdığımız her satırın belgesi, attığımız her adımın kanıtı vardır. Sayın Bakan zaman bulup yayınlarımızı okursa, kimin neye "alef oldugunu ve olacağını anlayacaktır. Kahveci, bakın daha neler diyor: Uğur Mumcu ile üç buçuk yıl önce bir anlaşma yapmıştık. Bu sefer o anlaşmaya uymadı. 'Bir dosya eline gelırse önce yetkililere söyle. Eğer inceleme yapmamışlar, sumen aftına atmışlarsa yaz' demiştim... Özdağ'ar olayı patlak verdiğı günlerde Kahveci beni Başbakanlık'taki odasında yemeğe çağırmıştı. Uzun uzun yolsuzluklardan söz ederek yakındı. Devletı eline geçirmış bazı 'la//eter"den de söz ettı. Bu "aileler" hakkında yazdıklarımı okuduğunu ve hak verdiğinı de anlattı. Sonra, "Bir dosya gelirse önce bize haber verin. Biz soruşturma yapmazsak o zaman yazın" dedi Güldüm. Siz de adamlannıza söyleyin yolsuzluk yapmasınlar... dedim. Herhalde, Kahveci'nin ünlü teybi o gün de açıktı. Bu bandın açıklanması ile belki Türk kamuoyu, Kahveci'nin o gün bana söz ettıği çevreler ile ilgili "a/'/e hukuku" konusunda aydınlanmış olur. . Neyse, geçelim bir başka konuya... Dünkü Milliyet'te Dr. Schutte, Bülent Zarif'e Öztur ve 77TAŞ şırketlerı ile ilgili neler demiş? :.. Biz de kendilerine güvendiğimiz için ve arada hatırısayriır kişiler de olduğu için, kendi bankamızdan, o zamanın parasj 300 bin mark kredı olarak verdik...(..) Sonra bizim bu paranın üzerine yattılar... Kimlerdir acaba Dr. Schutte'nin sözünü ettiğı "aradakihatırı sayılır kimseler"? Ehmizde bir "pomo dergi" var. Bu dergiyı mahkemelere kanıt olarak sunacağız. "Happy VVeekend" adlı derginın 91. sayfasında, Dışişleri Bakanlığı'na zırhlı araç ve gereç satan "Schuca" şirketının iki ortağı, Dr. Schutte ve Thienen'ın işlettıkleri bir "randevuevi" ile ilgili ilan yer alıyor. "Cluphotel Dıe Eule" Avrupa'nın en lüks seks otellerınden bırıymış "Milli ve nanevi değerlere" bağlı olan "muhafazakâr" ANAP'lılar, Dışişleri Bakanlığı'na zırhlı araç ve gereç satan "Schuca" şirketının sahıplerinın aynı zamanda "randevuevi" işletmelerine bilmem ne ad bulacaklar? "Türklslam sentezi" olmasa gerek bu. Olsa olsa "seks ve çelik yelek sentezi"öır bu! Ozal, ^Evren ciddi bulmadı" demişti Haber Merkezi Başbakan Turgut Özal, partisinın TBMM ortak grubunda bir süre önce yaptıgı konuşmada, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın Vuralhan olayı ıle dgilı belgeleri ciddı bulmadığını söylemıştı. özal 19 Ocak 1988 tarihınde ANAP grubunda yaptığı konuşmada aynen şöyle demişti: "Sayın Evren bana aynen şunu söylemiştir "Ben, bu iddialarda ciddi bir taraf gormedim. Siz istiyorsanız buyurun." Kapıda gazetecilere bir şey soylemedim, sustunı. Ertesi gun gazetelerde yonımlar çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı bunlan çok ciddi gonnuş uzmanlara inceletmiş, rapor vermişler. Raporda hemen tahkikat açılması isteniyormuş, Devlet Denetleme Kunılu'na sadece dugmeye basması kalmış. Aynı bu yazıyı yazanlan Cumburbaşkanı lekzip elmiştir. Ben de bu belgelerin bende oldugunu anlattım." Ozal grup konuşmasından ayn olarak bazı demeç ve açıklamalarında, yazanrruz Uğur Mumcu tarafından Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e iletilen belgelerin ciddı bulunmadığını söylemiştı. NE NEDtR? Gensoru TBMM'mn denetim yollanndan bırı olan gensoru. 1982 Anaya^ası'nın 99. maddesınde yer alıyor 99. maddede gensoru ükeleriyle ılgilı şöyle denilıyor: "Gensoru önergesi, bir siyası partı grubu adına veya en az yırmi milletvekılının ımzasıyla venlır. Gensoru önergesi, venlışınden sonraki üç gun ıçınde bastırılarak uyelere dağıtılır; dağitılmasından itibaren on gun ıçınde gundeme alınıp alınmayacağı görüşulur. Bu göruşmede, ancak önerge sahıplennden bin, siyası partı gruplan adına bırer milletvekilı, Bakanlar Kurulu adına başbakan veya bir bakan konusabıhr. Gundeme alınma karanyla bırlikte, gensorunun göruşulme gunü de belli edilir; ancak gensorunun göruşülmesı, gundeme alma karannın venldiğı tanhten başlayarak ıkı gun geçmedikçe yapılamaz ve yedi günden sonraya bırakılamaz. Gensoru göruşmeleri sırasında uyelerin veya gruplann vereceklen gerekçelı güvensizlık önergeleri veya Bakanlar Kurulu'nun guven isteği, bir tam gün geçtıkten sonra oylanır Bakanlar Kurulu'nun veya bir bakanın duşurulebılmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla ohır, oylamada yanlız güvensizlık oylan sayıhr Meclis çalışmaJarımn dengeli olarak yurutulmesı amacına ve yukarıdakı ılkelere uygun olmak kaydıyla gensoruyla ilgili dığer hususlar ıçtuzükte behrlenir." Bir çiçekçi bayan DYP Grup Başkan Vekıli Köksal Toptan onergede yer alan bu nedenlerle anayasanın 99. ve ıçtuzüğün 107. maddesı uyannca Mıllı Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında gensoru açılmasım istediklerini belirtti. Toptan, bir soru uzerine gensoru önergesini vermeden önce, SHP ile bir temaslan olmadığını ancak bundan sonra gerekirse göruşebıleceklerinı söyledı. Toptan, Vuralhan ıle ilgıli olaylann özellıkle son 2 gun içinde süratle tırmandığını behrterek, "2 gün içinde ortayi bir çiçekçi bayan da çıktı. Bundan sonra kimlerin çıkacagını tahmin bile etmek guç. Daha fazla vakit geçirmek devlet ve miBi çıkariar için zaraıiı olabüir" diye konuştu. Son gensoru Çok partili parlamenter dernokrasi dönemınde son gensoru 12 Eylul 1980 öncesınde AP azınlık hükumetinın Dışişleri Bakanı Hayrettin Erknen için venlmıştı. Demırel hukümetme dışardan destek veren MSP'hler tarafından verilen gensoru önergesı TBMM genel kurulunca 3 Eylül 1980 tarihınde kabul edilmış ve Erkmen Turk siyasal yaşamına gensoru ile düşurulen ilk Dışişleri Bakanı olarak geçmıştı. Cengiz Timcer: Vuralhan için Ozal'la aynı görüşteyim Haber Merkezi ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Tuncer. Başbakan Turgut Özal'ın Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkındakı tum görüşlenne katıldığını söyledi. Milli Savunma Bakanı Vuralhan, Tuncer'ın Hürriyet Gazetesınde yayımlanan "Ben olsaydım 50 kere istifa etmiştim" bıçımindeki açıklamasına karşılık "Cevabımı Ankara'ya dönduğumde kendisine verecegjnı" dedı. Bu arada ANAP Ankara mılletvekillennin öncekı gun ıptaJ edılen "Vnndhan'ı destelüediklerini acıkiayacaklan" basın toplantısı dun yapıldı. tstanbul II Merkezinde partılılerle haftabk göruşmesi sırasında yaptığı açıklamada Cengiz Tuncer, "ANAP'U çatiak sesler olmadıgını" söyleyerek "Genel Başkanımız ve Başbakamnnz Sayın Turgut Özal'ın, Sayın Milii Savunma Bakanı Ercan Vuralhan hakkında butun goruşlerine katılıyorum \ e şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da ANAP teşkihn olarak daima Turgut Özal'ın yanındavız" dedi Tuncer, "Basında ANAP'ta bazı çatiak sesler olduğu ifade ediliyor. ANAP'la çatiak ses yoktur. ANAP dirndik ayaktadır. Bugune kadar oldugu gibi bundan sonra da halkımızın hizmetinde olacaktır" bıçımınde konuştu. Önceki gun Cengiz Tuncer'ın açıklamalan nedenıyle tartışmalı bir biçimde ıptal edılen Ankara mılletvekillerinin basın toplantısı dün yapıldı Ankara milletvekilı Barlas Dogn tarafından TBMM'de yapılan basın toplantısına otekı Ankara mılletvekillen katılmadılar. Barlas Doğu basın toplantısında söyle dedı: "Gunlerdir kamuoyunu meşgul eden ozunde Turkıye'nın en guçhı ve geniş tabanlı siyasal orgutu iktidar parttsi ANAP'ı hedef alan, goruntnde Milli Savunma Bakanı Ankara Milletveküi Sayın Ercan Vuralhan'a yonelik iddia ve suçiamalara karşı ilimiz milletveküi olmas nedeni ile Ankara milletvekilleri olarak bu basın bUdirisini yayımlamayı gorev sayıyonız. Konu bızzat Sayın Vuralhan tarafından mahkemeye inlikal ettirilmiştir. Gerçekler çok yakında ortaya çıkacakür. Aksi ispat edüinceye kadar Milli Savunma Bakanımız Ankara Millet\ekili Sayın Ercan Vuralhan'ın suçsuz olduguna ınancımızı ve sonuna kadar kendısinı desteklemeye kararlı olduğumuzu bildiriyonu." Doğu'nun açıklamayı Ankara milletvekilleri adına yaptığını söylemesıne karşı basın toplantısına kendisinden başka hıçbır ANAP Ankara milletvekilı katılmadı Doğu, 16 ANAP Ankara milletvekıllerinden kaçının açıklamayı onayladığına ılışkın sorulara ıse net bir yanıt vermekten kaçınarak, "Hepsinin sizde trtefon aumaralan var. Bunlan açın kendilerine sorun" demekle yetındı. Bınali Soforoğlu anlatmıştı; Binali'nin anası şöyle demiş: Kuzunun kuiağmdakl en, kurda vtz ge/lıi Buradakı "en", işaret demek, koyunlan, kuzuları belirlemek için işaretler koyariar. Kimi kuzuların kulağını dağlayarak kulağırvda yırtık ya da delık açartar Tüylerinin değışık renklerte boyandığı da olur Kuzular yaylaktan dönünce, onlan ayırıp eve gdtürmek kolaylaşır. Ama bu kurda vız gelır! Binali'nin anası bir Doğu Anadolu kadını, bilge kadın. Binali'ye: Siz, İ3tedlğhvzce çtrpmm; emperyallzm, agemen guçier yapacağtnı yapari demek istıyor... Geçenlerde Abece dergisirtden Ali Bozkurt, Binalı Seferoğlu, Bılim ve Sanat'tan llhan Alkan, bir de YusufÇebn, Istanbul Gazeteciler Cemiyetı'nin Izmır Caddesi'ndekı Elgın Sokak'ta açılan lokalinde oturmuş konuşuyorduk Binalı, TÖBDER dönemıyle ilgili anılarını anlatryordu. TOBOER Genel Başkanı Alı Bozkurt'la, bir gün Erzurum'a gitmişler; Bınali de TÖBDER'in Genel Sekreter Yardımcısı. Konuşma yaptıklan salon pek kalabahk değilmis. öğmmenler uzaktan uzaktan bakıyoriar. kuşetere çekiHyortarmtş. Dört beş kişilik bir güvenlik göreylsi de orada bir kösede durup izlemışler konuşmalan. Onlar görevii oldukları ıçın yüzlen de pek gülmüyormuş. Alı Bozkurt, çekinen, uzak duran öğretmenlere seslenerek şöyle demış Kortmayın arkadaşlar, ne korkuyorsunuz? Sizı bursdan öteye süfBcek değüler ya; aizi surseter surseler Eöime'ye sürsrler. Sizler yoksu çocuklansmız )/bksultarm çocuMan ya Oğntmon olur ya polis ya da ımam! Konuşmalan bıtırmışler, ıkısı de Ankara'ya dönmek ıçın garaja gitmişler. Otobüs yazıhanesındeki çocuk, Bınali Seferoglu'na: Sizm büehniz ahndı! demiş. Kimakk? $u karştdakı polısler aldrlar.. Binalı Seferoğlu polıslerin yanına gitmiş. Onlar, konuşmalan izleyen görevlı polıslermış Nıçın bızım bıtetımizi aldınız? Görevlı olarak sızin konuşmatanntzı dmledik, demış polıslerden bin, konuşmalannız çok hoşumuza gıttı 'Bu da bızden olsunl' diye biletfennizı biz aldık. Alı Bozkurt da, Binalı Seferoğlu da çok duygulanmışlar bu olaya. 12 Eyfül, oğretmenin sırtına balyoz gibi ındi TÖBDER yonetıcılen çok ağır cezalara çarptmldılar. Cazalandınlanlann sayısı ellıyı buluyordu İlk venlen ağır cazaları Asken Vargıtay bozdu Yargrtay'ın bozması üzenne dokuz yıllıklar sekız yıla ındı. 7OBDER yönetıcılennden çoğu Çanakkale Cezaevı'nde yatıp cezalarını bitırdıler. TÛBDER yönetıcılerının, öğretmenlerın savunmalarını 12 Eylül donemı başlar başlamaz açılan davalarda, savunman olarak Halit Çetenk, llhan Dişçı, ŞükrO Gunel, Günfer Karadenız üstlendıler Halıt Çelenk'ın ağıriığını taşıyan savunmanın sonucunda şöyle denıyordu: "Davamızdakı sorun, ülkedekı genel özgürtük ve demokratık haklarla ilgili bir sorundur Biz de bu sorunda en gonış hak ve özguriüklenien yana olduğumuzu her zaman soytedık, söytuyonız ve söyleyeceğız Asıf özguriüklerB düşman olanlar ve ınsanlara özgüriüklen layık bulmayanlar suçlu olmalıdır Biz, düşunce ve antaytşlanmız nedeniyie insanlık düşmanı faşizmin cınayetlerine karşı sessız kalmadtğımız için; Üyelenmızın hakkını, hukukunu, ekmeğını karartılıkla korumaya çalıştığımız için, Daha örgütiü ve daha göçlu mucadete vennek amaoyla sendıkal haklar talebını savunup, bu uğurda yasal çalışmalar yaptığımız ıçın, Çarpık, akıldışı, bılıme aykm eğıtım sıstBmı yenne akılcı, bılımsel, y rartı, ınsan ve yurt gerçeğine uygun bir eğıtım sıstetnı ısteyıp bunun Hkelermı araştırmaya çalısttğımız ıçın, insan hak ve özgüntiklennı, bHimı, kuttünj mançta savunduğumuz içm EmperyaJızma, faşızme, şovenızme karşı olduğumuz ıçın; Suçlandığımız TCK 141/1 maddesını ıhlal etmek suçunu ıslediğimiz inancındeyız Bıze ısnat edılen şuçu ışlemedık Vbrgtlanmamız boyunca ve bu savunmamızdan dotayı açıfdamaya çahşarak, savunma olanakianmızm alabıklığıne kısıttı olduğu şu koşullarda suçsuzluğumuzu kanıtlamaya çalıştık Yukandan ben açıklamaya çahştığımız gıbı, yurtseveriık ve demokratlık görwlenmızı, gen bıraktınlmış bir CılkBnm aydtn ve ıt&ncı öğretme olarak yenne getınrteye çalıştık Bunun ıçın suçlanıyoruz öğretmenlenn ve halkının yüzüne bakamayan öğretmenler olmaktansa; aç, ışsız, mahpusta ve sürgünde yaşamak, ama onurtu ve alnı açık yaşamak dahagüzel olsa gerek. Derneğımızın kapatılma ıstemınm reddıne ve beraatımıza karar verilmesını dılenz 30.10.1981" Abece dergısının TÖBDER davasını kıtaplaştırmak ıçın çalıştığıru öğrendım ilgınç bir belge olacak bu... Abece dergısının cuma günü Türkiş salonunda düzenledığı "ugretmentenn Orgütlenmesı" konulu açıkoturuma gelenler çok kalabalıktı Gençlerden çok orta yaşlılar doldurmuştu salonu Anadolu'nun dört bir yanından öğretmenler getmıştı Orada yapılan konuşmalar Abece dergısı mart sayısında yayımlanacak öğretmenlerın orgütlenmesı önemlı bir adım CUNEYT ABCAYÜBEK yazıyor SHP'nin gensorusu Milli Savunma Bakanı Ercan Vundhan için SHP milletvekilleri de gensoru önergesi verdı. SHP'run gensoru önergesi, dün öğleden sonra TBMM Başkanlığı'na sunuldu SHP Grup Başkan Vekıllerı Deniz Baykal ve Hikme! ÇetUı DYP'nın gensoru istemesınden sonra Mecliste yaptıkları çalışmanın ardından SHP'nin de bu konuda önerge vermesıni kararlaştırdılar. Genel Başkan Erdal tnönu'nun onayını da alan Çeün ve BaykaJ, gensoru önergesini hazırlayarak imzaya açtılar. Baykal ve Çetin, önerge ıle ilgili olarak dOzenledikleri basın toplantısında, Milli Savunma Bakanı Vuralhan'ın artık hiıkumete ve Mechse yük oldugunu sö>'ledıler. İki Gelişme ANKARA r Vuralhan'la ilgili gelişmelerın ardı arkası kesılmıyor Suskunluktan birden sıyrılan Cumhurbaşkanlığı bir açıklama yapma zorunluluğunu duydu Doğru Yol Partısı beklenmeyen siyasal atakla olayı bir gensoru önergesıyle Meclıse getıreceğını açıkladı Arkadan SHP'nin de önerge vereceği haberı geldı Cumhurbaşkanı, dırençlı ısteklere karşın Devlet Denetleme Kurulu1 nu harekete geçırmeyışını kımı yasal zorunluluklara bağlıyor Dün memur bugün milletvekilı olan bir kışı hakkında anayasanın dokunulmazlık hükmü ortada ıken zaten soruşturma yetkısı olmayan denetleme kurulunun görev yapamayacağını öne surüyor. Memurların sonjşturma ve yargılanmasıyla ılgılı yasanın ışletılmesını dokunduran bir anımsatma yapıyor Ortaya şu soru çıkıyor Cumhurbaşkanlığına bağlı denetleme kurulu hangı durumlarda gorev ustlenır, kamuoyunun çok duyarlı hale geldığı Vuralhan olayı gıbı konulara ne zaman el atabılır? Oysa, denetleme kurulunun dıledığı bakanhkta dıledığı ıncelemeyı yapmasını öngören onemli konumu olduğu bıhnıyor. Cankaya'nm mantığından yola çıkarsak memurıyetı sırasında turlu çeşıt yasa dışı olaylara karışan, sonradan milletvekilı ya da bakan olan bir kışı hakkında hıçbır soruşturma yapılmayacak demektır Devlet Denetleme Kurulu'nun göreve çağrılmasındakı asıl neden Başbakan özal'ın resmı bir soruşturma yapmaya bir türlü yanaşmamasından kaynaklanıyor Hukümet, ustüne duşenı yapmıyor, Çankaya çeşıtlı yasal engeller sıralayarak ınanılır gıbı kurumu çalıştırmıyor Başbakan artık "taraf' olmuş Ne soruşturma istıyor ne de konunun ırdelenıp ele alınmasına yanlı görunüyor Bu keşmekeş ıçınde, ne olacak sorularının gundeme geldığı tam bu sırada DYR hazırlığı tamamlarsa SHP de gensoru istıyor Artık hükümet kaçamayacağı köşeve ıtılmış durumda Onümüzdekı salı gunu gensoru okunur, perşembe günü muzakere edılır Başbakanımız grubundakı mırıldanmalara. hoşnutsuzluklara nasıl bir çare bulur bılemeyız elbette Gensoruyu ya reddeder ya da kabul. Bir ret olayı, Vuralhan'ın maddı manevı tüm sorumluluğunu ANAP'ın sırtlanması anlamma gelecek llgısız ısteksız görünen ANAP grubu bu kez kaderıyle baş Krem Seradan Son günlerde, basınıınızda, bazı bebek krenılerinde tarım ilaçlanndan kirlenen "balmunm" ve "lanolin"den kayııaklanan zararlı ve kanserojen maddelere rastlandığı haberi yer alrnaktadır. Krem Sera, lıalen Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın 17 Nisan 1987 tarih ve 14699 sayilı izin belgesine dayanarak üretilmekte olup, formülundc ,söz konusu edilen "balınunıu" ve "lanolin" bulunmamaktadır. Krem Sera'da, krem bazı olarak, bu maddeler yerine, Alınan Henkel firnıasında üretilen AET standartlarma uygun yarı mamuller yer almaktadır. İnsan sağlığının korunmasına gerekli duyarlılığı gösteren kamuoyuna. annelere.doktorlarnnıza, eczacılarıınıza ve basımmıza saygı ile duyurulur. KAMUC¥UNA DÜYURU başa kalacak DYP yetkılılerı olası başkanı Mumcu'nun bekjelennı cidbir gelışmeyı göz onunde tutuyordı bulmadığını söyleyerek bana lar Özal'ın ANAP grubuna bastıraverd/"cümlesınden kaynaklanıyorrak gensoruyu reddettırebıleceğını du Cumhurbaşkanlığı Özal'ın bu varsayıyorlar. O zaman, "Vuralhan'a sözlerını "uygun bıçımde" yalanlabir kez daha sahıp çıktığını Meclis mak ıstıyordu Çeşıtlı yollar arandı, tutanaklanyla tescil ettırmış denendı Orneğın Murncu'ya bir yaolacağız" dıyorlar Hatta, "Matara zı gonderılebılır, yıne "uygun bir cı ve Tşgüzar olaylan da boyle baş dılle" Cumhurbaşkanının konuya larnıştı. Ancak ıncelemelenden sonra "hassasıyetfe eğıldığı" söyienebıfır. ıkı olay giderek boyutlandı. Aynı du ustü kapalı bıçımde Özal'ın açıklarum Vuralhan olayında da söz masındakı savurganlık önlenmeye konusu" dıye eklıyorlar çalışılır, Çankaya'ya yüklenen "sorumluluktakı payın" onu alınabılırdı. Neden gensoru ıstenıliyor? TüCumhurbaşkanının Vuralhan olazük gereğı bu ıstemı savsaklamak yına, "ilk andan başlayarak olanaksız Beklenmıyor, ama genhassasıyetle" eğıldığını ıçeren cumsoru kabul edılırse sonunda huküle dünkü açıklamaya bu nedenle met guyenoyu ısteyecek Vuralhanlı yerleştırılıyordu Bu vurgulama ıkıncı Özal hukümetı, grubunun alOzalın "Çankaya da ışı gayn ciddi kışlan arasında guvenı tazeleyecek gördu" demeye getıren, olayın devBu sonuç Özal'ı başlarda yücelteletın tepe noktalarında onemsenbılır, fakat gelecekte başını çok ağmedığı ızlenımını vermeye çalışan rıtabılır tutumuna bir tepkıydı. Daha doğrusu Çankaya, Başbakanın ANAP Cumhurbaşkanlığı açıklamasında "uygun bir dılle" duyurulan kımı grubunda söyledıklerını yalanlayarak başkomutanı olduğu ordunun gerçekler var Önemlı siyasal bir çeşıtlı kademelerınde belıren ciddı olayda basına reva gorduğu gıbı kaygıları önlemeye yönehyordu Ne Başbakanın "bir yalan haber" duyurduğunu söylemeye dılımız var çare savunma "camıasının" duydugu tedırgınlığı şu ya da bu yoldan, mıyor Ancak şu gelışrrtelere ne degunu geldığınde Çankaya'ya duyurmelı mayacağını sanmak safdıllık otabıÇankaya, son üç gündür SHP'nin lırdı denetleme kurulu ıstemıne vereceği Çankaya'dan çıkan açıklamanın yanıtı araştırıyordu Asıl sıkıntısı özal'ın ANAP grubunda "Cumhur tjır yerınde yıne "uygun bir dille", Özst'ın belgelen aldıktan sonra yapacağı ciddı soruşturmanın sonucunu Cumhurtjaşkanına bıldırmesının usulden" olduğu anımsatılıyor Açıklamanın ıçerığı ıle alınan ötekı bılgılere göre Başbakan. Köşk'e belgelen alırsa gereken soruşturmayı yapacağını, sonucu Cumhurbaşkanına "arz edeceğım" bıtdırmış Ne var kı Özal ciddı soruşturmadan kaçıyor Meclıste konuyla ılgılı sorulara Vuralhan'ın yanıt vermesını önlüyor Sorun mahkemeye gıtti, ış bitti gibi bir mantıkla olayın ustune örtü çekmeye çalışıyor. İnatla Vuralhan'ı koruyan Özal, gelecek perşembe Çankaya'ya ne dıyecek? Daha önemlısı. denetleme kurulunu harekete geçırmeyen ama hassasıyetını esırgemeyen Cumhurbaşkanı. olayı ozel soruşturmalarla geçıştırmeye çalışan Özal'a, "Sayın Başbakan, bugune kadarkı tutumunuz yetersız, cıdd soruşturmayla bağdaşması olanaksız" dıyebılecek m ı 7 Yoksa Özal, Çankaya'dan çıktıktan sonra şöyle bir açıklama mı yapacak "Sayın Cumhurbaşkanına ozel'mcelemelerden çıkan 'gayn ciddı' sonucu anlattım Dınledıler ve olayı 'gayn ciddı' buldular" Kapalı kapılar ardındakı görüşmeler, aman hukumet ıncınmesın dıye "uygun dılle" açıklandıkça, olur mu olur' Şehremini'nde satılık yeni daire Tel: 5 25 19 35 BROŞUR ISTEYIN Kurslsnmu Bfitsh Ccuncıl taratından onanm.stır Arels Felco uyestdır BTA INGIUZUSANOKUUARI DANIŞMA MERKEZİ CumhurıyetCad 173 1BEImadağ 80230 Istanbul Hıılon Otelı karşısı Tel (1)148 39 7 7 148 79 431329684 Tlx 27498 TUSM TR Fax (1)132 97 29 turseıtı ŞERA İlaç ve Itrıyat Ltd.Şti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle