Katalog

31 OCAK 1988 KÜLTÜRYAŞAM KtM KtME DUM DUMA REHIÇ AK KımlPardon Bano mı dıuormvz < CUMHURÎYET/5 Sinemamızm Evliya Çelebi'si Vecdi Sayar genç bir mirasyedi değil. Servetine servet katmış, gün bugündür deyip hayatın tadını çıkarmaya karar vermiş geçkince bir zengin de değil. Ama belli ki, bir gece rüyasında Peygamber Efendimizi görüp, "Festival ya Resulullah" demiş. Çünkü Vecdi Sayar son bir yıl içinde tam 20 uluslararası füm şenliğine katıldı ve bu şenliklerde SOO'e yakın film izledi. YURDAGÜL ERKOCA " B D bafta Budapeşle'de", "Önümuzdeki hafta Cannes'da olacak, ana jundi ncrde bilmiyorum", "Vecdi dondii mü?" yollu konusmalar Vecdi Snyar'ın yakın çevresinde geçen yıl sık sık geçti. Kendisini arada bir görenler de ya "Ne zaman getdin?" ya da "Ne zaman gidiyorsun?" diye sorar oldular. Dile kolay 12 ayda 20 uluslararası festivale kauldı Vecdi Sayar ve SOO'e yakın film izledi. O uçak serun bu otel benim gezdi dolaştı üç kıtayı. lstanbul'a uğradığında da elinden kâğıt mendil hiç eksik crlmadı. Kolay değıidı tabıı; kasım ayının ikinci haftası Rio'da kavurucu bir yaz yaşayıp, oradan Fransa'mn Nantes'ında karla kışla boğuşmak, hemen ardından da Kahire'de kan ter içinde o fılmden bu filme girip çıkmak. Hayır, Vecdi Sayar genç bir mirasyedi değil, yasını başını almış, servetine servet katmış, artık gün bugündür deyip hayatın tadım çıkarmaya çalışan geçkince bir zengin hiç değil. Bir gece rüyasında "şefaat ya resulullah" yerine "festival yaresuloHah"dediği sanılan Vecdi Sayar'a "sinemamn Evliya ÇelebisT demek daha doğru olur herhalde. Yıl boyunca gezdiği festivallerden gazeterruze de haberler geçen Sayarın hızına günlük gazete temposu bile yetişemedi kimi zaman. Valencia Film Festivali yazısıru teleksten alıp "Vecdi İtalya'da" demeye kalmıyordu ki tspanya'run Valladolid'inden gelen bir telefonla lspanya'ya geçliğini öğreniyorduk. lstanbul'a uğradığı ender zaman Vecdi Sayar 1 yılda 20 şenliğe katıldı, 500fılm izledi $onra dordom Gozüm hr ağrefrrmm f 1tV7 CAMES rfcM ş a t H h n E Tanh, 17 Mayıs 1987. Vecdi Sayar (sotdan uçüncu) son bir yılda kauldıjı 20 film şenliöinden birinde. Müjde Ar, Zuttu Livaneli ve Yaşar Kemal'le birlikte Cannes sokaklannöa yorgunluk çıtenyor. lardan birinde fırsat bulup Sayar'a "festival gczginligiııiır nedenini sorduk: Istanbul Sinema Günleri'nin program yönetmenligini yapan Sayar sonımuzu şöyle yanıtladı: "Neredeyse kaçııuhnazdı bu yotaıluklar. Festrvalkrde izledigim fümlerdeo sectikkrimi Siııema Günleri duzenleme kuruluna aynı zamanda program konusanda da son karan vcrea kurula öneriyorum ve bu değerlendirroe sonunda Sinema Günleri programı belirleniyor." Bu yıl Sinema Günleri'nde izleyecegimiz 100 fılmin seçiminde göz önünde bulundurulan etkenler nelerdi? Sayar neye göre karar veriyordu izleyeeegimiz fürnleri seçerken. Tabü öncelikle kişisel beğeni belirliyordu seçimi. Bunun yanı sıra Türk izleyicisinin görmesinde yarar uroduğu rümleri beğenmese de listeye katıyordu. Kendi deyimiyle işin keyifli tarafını üstlenmişti Sayar. İşin ağır tarafı da Şenlik Yönetmeni Hirya Uçansu'ya kalıyordu. Çoğunlukla Sayar tarafından film sahipteri ya da yönetmenleriyle ön gorüşmeler tamamlanrruş, olumlu yanıtlar alınmıs da olsa katıhmı kesinleştirmek Ucansu'nun göreviydi. Gezdiği festivaller arasında dünyanın neredeyse en i>i düzenlenmiş festivali Berlin, sinema adamlanrun vazgeçilmez durağı Cannes da var. Rimini, Venedik, Locamo, Vevey, Valencia, Montpellier, Cattolica, Pezzaro, Budapeşte, Selanik ilk akla gelenler. Sayar, "Fesüvalkr, fBm seçmek kadar düzenlcme konusaods da yardımcı oluyor" diyor. Tabü organizasyon, ağırlamak, programlama dallarında dünyadaki tüm deneyimleri ızleme şansına sahip olmak az şey değil. Bir kıyaslama yapmak gerekse: "Yıllardır bifinen ve çapı oMukca büyük festivallerin ne biiyük organizasyon sorunlanyla boguştugunu görünce biraz moral kazanıyoruz. Ote vandan, eksiklerimizi daha iyi fark ediyoruz. Rio ve Kahire binlerce konuk ağırUyan, üç yüzun üstünde füm gösteren çok büyük ölçekli olaylar, ama ne yazık ki programlanmn düzeyi ve orgaoizasyon çabalan bizimle bile baş edemiyor. Pek çok festivalle bütçe »çıandan inandmaz ölcek farklan var aramızda. Bütün bu feslivallerdeki olanaklan, çakşan eieman sayısım. kompütürleri, simultane çeviri sistemlerini görünce birim nasıl olup da bu işin allından kalküğımıza şaşınyorum." Festivallerin katkısı füm seçmek ve deneyimlerden yararlanmakla mı sınırlı? Tabü ki değil. Bir de Türk sinemasuun bu festivallerde temsil edilmesi söz konusu. Temsil konusundaki eksikliklerimiz de bu işi ciddiye alan ülkelerin yanında daha belirginleşiyor. Bir tür turnusol kâgıdı işlevi görüyor bu festivaller. Peki neler yapılmalı? En azından kolaylıkla halledilebilecek bazı öneriler istiyoruz Sayar'dan. "Bütün bu tanıtım çabasını SESA.M ustknmeli gibi geli.vor bana. Ve galiba, devletin kopya basımlan, altyaular için yeterli fonlar ayırması da şaıi. Türk sinemasını tanıtacak yabancı dilde bir broşür bile yok doğru düriist. Bütün bunlar bir ilk adım. Şn da sevindirici: Sinemamız içine kapalılıgından kurtulma niyetinde. Son bir yılda bdki 10 yılda olmadıgı kadar çok sayıda Türk fılmi yurtdışına çıktı. Bence bu Türk sinemasjnın ani bir patlamasının sonncu degil, bu alanda biraz çaba göslerilmesinin sonucu." Evet, Sayar şu günlerde Berlin Film Festivali'ne gitmeye hazırlanıyor. "200 kadar yabancı gazeteci vaı bu maratonu her yıl yaşavan. Bir festivalden obünıne randevulaşıp aynhyoruz. RoClerdam degilse Budapeşte^de, ikisi de olmazsa Berlin'de görüşecegimiıi biliyonız" diyor Sayar. PtKNİK PtYALE MADRA SAJ4İBİNİM ' Ğ Bü F4MN HIZLI GAZETECİ NECDET Ç PA16&PA PONÜP PBNllı M AlMAYA $EN Olümünün 1. yıhnda ressam Malik Aksel Retrospektif resim sergisi ÇtZGtLtK KÂMtL MASARACI MalikAkse Kültür Servia Olümünün birinci yıldönümü dolayısıyla, Malik Aksd retrospektif resim sergisi 5 şubat perşembe günü îstanbul Ataturk Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda açılacak. Türk Kühürüne Hizmet Vakfı tarafından duzenlenen sergi 25 şubat günune kadar açık kalacak. 1901'de Katerinde (Selanik) doğan Malik Aksel, resme küçük yaşlarda babasınm yanında başladı. İlk sanat egıtimira 191821 yülan arasında Îstanbul öğretmen Okulu'nda ressam Şevket Dağ'ın yanında gören Aksel, bu dönemde yaptığı suluboyalanyla Galatasaray sergilerinde tanınmış ressamlar arasında yer aldı. Ressam Malik Aksel olümünün birinci yıldönümü dolayısıyla, 5 şubat günü Îstanbul AKM'de açılacak bir retrospektif sergisiyle amlacak. Sergiyi düzenleyen Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, Malik Aksel'i yeni kuşaklara tanıtmak amacıyla bir kitap da yayımladı. Şimı Türk insanının doğal çevresi içinde ulusal ve yerel bir resim düine dönüştürmeyi öngören Aksel, sanat ve folklora ilişkin aru, söyleşi, ınceleme türlerindeki yazılarında toplum yaşarnındaki degişimlen, Batı kültürünün etkisi karşısında yitirilen kültür değerleriyle yaşama biçimlerini inceledi. 1973 yıh 34. Devlet Resim ve Heykel Sergisi Başan ödülü sahibi Malik Aksel'in 194377 yüları arasında "Resim Sergisinde 30 Gan", "Îstanbul Mimarisinde Kuş Evferi", "Anadolu Halk Resimleri", "Tiirkkrde Dini Resimler", "Sanaı ve Folklor". "İslanbul'un Ortası" adlı kitapları yayımlandı. 15 Şubat 1987'de yitirdiğimiz Malik Aksel'i yeni kuşaklara tanıtmak amacıyla Türk Kültürüne Hizmet Vakfı bir kitap yayımladı. Aksel'in öğrencisi ve sanat eleştirmeni Ahmet Köksal'ın yazdığı kitap "Ressam, Egitimci, Yazar Maik Aksel" adım taşıyor. Köksal, Malik Aksel Retrospektif Resim Sergisi'nin hazırlanmasına da katkıda bulundu. AĞAÇ YAŞKEN ECÎLİR KEMAL GÖKHAS 192831 yülannda Berlin Yüksek öğretmen Okulu'nda resim pedagojisi öğrenimi gören, Prof. Grossn s n n Atölyesi'nde resim calışmalannı geliştiren Aksel, Türkiye'ye dönüşünde 1968 yıhna kadar resim öğreımenliği yapü. Alman anlatuncüığı ve izlenimciliğinden esintiler taşıyan bir yakla Y f l l l a r i M A 7 P C İ İngilterede Ulusal Su Yolları Muzesi. ı w ı i a i l • " » • ' « » • üntü katedralin de bulunduğu Gloucester kentnde açılacak Nisan ayında açılacak olan yeni muze, Gloucester doklanndaki Uanthony antreposunda yer alacak Müzede. özellitte 19. yüzyılda su yollannın ulke ekonomisi ve yaşam tarzı üzerindekı etkisi vurguianacak. TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN ALTTA,"KAŞ/fI I PA JUPİTEK ROK.ETİNİN,BEÜ£L( oüa*siG6eüi.üroıı.oiA*?DAK,KADA TAÜ<MMANMlÇn. " 37 Ocak En iyi yönetmen Loııis Malle 1 9 8 8 Sinema Günleri'nde de izleyecegimiz "Hoşçakalın Çocuklar" 1987'nin en iyi Fransız fılmi seçildi. Fransa'da gösterilen yabancı fılmler arasında, Wim Wenders'in "Berlin Üzerinde Gökyüzü" adlı yapıtı ilk sırayı aldı. MEHMET BASUTÇU PARİS Fransız Sinema Eleştirmenleri Sendikası'nın (Syndicat Français de la Critique de Cinema) 218 üyesi arasında, 1987'nin en iyi filmlerini beürlemek amacıyla yapılan geleneksel oylamanuı sonuçları açıklandı. Geçen yıl gösterime giren Fransız fılmleri içinde ilk sırayı, "Hoşçakalın Çocuklar" (Au Revoir les Enfants) adlı yapıtıyla alan Louis Malle, "Mdies Ödülunun yeni sahibi oldu. Eylül ayında, Uluslararası Venedik Sinema Şenliği'rün büyük ödülünü de almış olan Louis Malle'in hemen ardından gelen, son Cannes Şenliği'nin "Alnn Palmiye"li yönetmeni Maurice Pialat, "Şeytanın Güneşi Altrada" (Sous le soleil de satan) ile, az bir farkla da olsa ikinci sırada kaldı. Son bir yıl içinde Fransa'da gösterime giren yabancı filmler arasında yapılan oylama sonunda verilen "Leon Moussinac Ödülü" de yine Cannes Şenliği'nde başarılı olan bir yönetmenin. Wim VVenders'ın oldu. Bilindiği gibi, Alman yönetmen "Bertin Üzerinde Gökyüzü" adh yapıtıyla Cannes'da en iyi yönetmen seçilmisti. Aynca söz konusu oylamamn dışında, sendika üyeleri arasmdan seçilen bir değerlendirme kurulunun çalışmalan sonunda belirlenen "Novais Teixeira" en iyi kısa film ödülü, "Ayın Saklı Yüzii" (La Face Cahee de la Lune) adlı yapıtın yönetmeni, Fransız Yvon Marciano 'ya verıldi. Fransız eleştirmenler, kısa filmleri savunmayı yıllardır sürdürmekteler. Bu çabalann somut bir sonucunu, önümüzdeki mayıs ayında, Cannes Şenliği sırasmda yirmi yedincisi düzenlenecek olan "Eleştirmenlerin Haftası'' (Semaine Internationale de la Critique Française) programında bulacağız. İlk ya da ikinci filmlerini gerçekleştiren yedi yönetmenin yapıtlarından oluşan bu yan bölüm çerçevesinde, bu yıl ilk kez, yedi tane de kısa film gösterilecek. Fransız sinema eleştirmenlerinin geleneksel ödülleri arasında, en iyi sinema kitabını değerlendiren "Edebiyat Ödülü" de bulunuyor. Bu yıl Pompidou Kültür Merkezi yayınları arasında çıkan, Paulo Antonio Paranagua'nın yönetimi altında hazırlanmış olan "Brezilya Sineması" adlı kitap edebiyat ödülüne değer görüldü. Sinema yayınlarına merakh Fransızlar, her bıri bir ülke sinemasına aynlan "Cinema Plurid" (Çoğul Sinema) koleksiyonunda çıkan, Hindistan, Yugoslav, Macar ya da İtalyan sinemalarıyla ilgili bu kitapların ne kadar ciddi ve doyurucu olduğunu büirler. Pompidou Merkezi Sinematekinin damşmanı JeanLoup Passek'in denetimi altında yürütülen ve şimdiye dek bir düzine düzeyli kitap sunmuş olan bu koleksiyon içinde "Türk Sineması"nın bulunmaması, en azından üzücü bir olaydır. Dileyelim ki, Kültür Bakanlığı'nın ve profesyonel sinema çevrderinin dışa açılma konusuna gösterdikleri duyarlılık daha da gelişsin ve önümüzdeki yıllarda, Paris Sinematekinde elli altmış filmlik bir toplu gösteriye koşut olarak, kapsamlı bir "Türk Sineması" kitabı da yayımlanabilsin. Fransız sinema eleştirmenleri 1987'nin en iyilerini seçti "KAŞİFruZAYDA.. BU6uH ILK A' FUUArnji,. Dr memER VON BRAÜN, Or JAHBS VAM ALLSN VB Dr MUIAM PICXEH.ING TARAFINDAN CEÜÇrİeİLEN AEAÇ SAATTE 29 SlN Km. UtZLA MAHEICBr ETMEKTB \/e HER 113 OAKtKADA &€ OÛNYA TUBU YAPMAkTAYDl. 1S,SkgASIELIĞIAIPAKİ v ExPLotze£I"(tcA$ier), u2AYDAid KOZıŞINlARt, to£T£O£lAJil V£ /Sl RADVÇ ~\ j UKLEZİSIİ ARAŞr//?AGAK,gUNLA8tPE&İŞtKN DALGALABIYLA ÛSSE 8İLDlR£CEKTİR..BÖY. LECE, AMERtKA, SOVYETLER. BİRLİGİNI>EN BlR Y/L SONSA UZAY YOLCULUĞUNA ÇIKIyo/zpu.C^or o YILLAÜDA BUAHAÇTIRMALARI ABD C£DU£tl RNANSE EDİYORDU?) 50 YIL ÖNCE CumhuriYet 31 Ocak 1938 dökülmüştür. Müsabakaya evvela kayakla mukavemet yanşıyla başlandı. Bu yarışa üç kulüble mektebler iştirak etmişlerdir. Yerler buz olduğu için müsabıklar güçlüklerle karşılaşıyorlardı. Birinciliği Erzurumgücü sporculan kazandılar. 1500 metroluk kar koşusuna 25 genç iştirak etti. Birinciliği liseliler aldı. Bundan başka küçükler 19381988 arasında paten ve yer kızağı müsabakalan yapıldı. Son ve en heyecanlı müsabaka atlar tarafından çekilen ski müsabakalan oldu. Buna beş müsabık iştirak etti. Neticede Dağ kulübü birinciliği kazandı. Türkiyede ilk defa yapılan bu müsabaka, sporu seven Erzurumlular tarafından adım adım takib edildi. Erzurumda canh bir spor hareketi itibarile Türkiye de ilk defa yapılmıştır, denilebilir. Erzurumdan daha evvel kış sporları yapan bölgelere ERZURUM 30Kış mevsimine nazaran Erzurumun gösterdiği gireliberi Erzurumda her hafta muvaffakiyet büyük takdirlerle karşılanmıştır. yapılmakta olan spor Halkın kış sporlarına günlehnin en müstesnası dün büyük bir heyecanla yapıldı ve gösterdiği rağbet fevkalâdedir. On beş bin kisi soğuk sıfırın dünkü spor hareketlerine 200 altında yirmiye yakın sporcu iştirak etti. Erzurumda olmasma rağmen sokaklara yapılan kış sporları tenevvü MfldBRÖZCÜN MÜZİK YAPIM SflPA £4?f/lVSUNAR DESTE CÜNAYDIN CANIMI YOLUNA KOYDUÖUM Tüm Plakçılarda stuOyo 15te Tonmeister S Z R BACCAN EE Müılk Dünyasında MUAYENEHANE NAKLİ Dr. GENCAY GÜRSOY Muayenehanesini aşağıdaki adrese nakletmiştir. Deçıslm Poyracık Sok. Yasemin Apt. No. 1 D: 6 NİŞANTAŞI Tel.: 146 63 75 146 26 44 DEVRENKÎRALIK DÜKKÂN I.M.Ç. 6 BİOK6506 Unkapamlst. Tel 512 56 32 Arş 1 v11 k Dir kaset daha T U I EN M S İ Fransız yönetmen Louis Malle (solda) "Hoşçakalın Çocuklar"ın çekimi sırasmda oyuncularla birlikte. Fransa'daki sinema eleştirmenleri, Louis Mafle'i 1987'nin en iyi yönetmeni, filmi de 1987'nin en iyi filmi seçtiler. 1727 yaşlarında bayanlar, Ingiltere'de çocuğa bak, karşılığında lngilizce öğren. 158 53 42 Nüfus cüzdanımı ve enliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET KONUR BİLSAK'ın altında, Soğancı Sok. 7/A Cihangir Tel: 151 47 73