27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurı>eı Matbaacıhk ^e Gazeıccılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir N»dı 0 Genel Yavın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru F.mine L'şaklıgil. Yazı Işlerı Muduru Oka> Gonensin, # Haber Merkezı Muduru ^alçın Ba>er. Sa\fa Duzenı Yoneımenı \\i Acar. 9 Temsılaler ANKAR\ \al(in Dojan. İZMİR Hikmel Çelinka>a. AD\NA Celal Başlangıç. Isıanbul Haberlerı Erhan Ak\ıldız, Dış Haberler Ergun Balcı. Ekonomı Osman llaga), Kulıur CelaJ Lsler, Spor Danışmam Abdulkadir >uceiman, Duzeltme Refik Durbaş, BıhmEğıurn Şahın Alpa), tşSendıka Şukran Kelenci. Yurt Haberlerı Nccdel Dogan, Dızı >azılar Kerem Çalışkan, Bursa Loent Gençellı, # Koordınator Ahmet Korulsan, 0 Mah tşler Erol Erkut, 0 Rekiam A)şe Torun, Ek Va>ınlar Hul)a \k\ol # Idare Hu«\ın Gurer. Işleıme Onder Çelik. Bılgılşlem Naıl Inıl Bamn ır Yayan 3 4 Î 3 4 lıt Buroiar % PK Cumhuıı>ci Malbaacılık vc G u e ı c c ı l ı k T A Ş Turk O o j ı Cad 246lslaibul Tel 512 05 05 ( 2 0 hal), Tclcx Inkılap S S o IKaıl.Tcl 19'4. Ttl 1352 5 2/3 Ttl 2224* Faı 3 9 / 4 ] CaJaJoilu # 42344 F u (1) 526 6 0 72 A n k a r e . Z, T G u k a l p Blv lımır H Zı>a Blv 1I9S No Inonu Cad 133 11 414^, T d c x (4) 113 82 54 # Adana 13 12 30 Tclcx 52359 Fax ( 5 1 ) 1 3 1 2 J 0 1145 50119731. Tclex J62155. Fax ( 7 1 1 ) 3 2 8 0 3 6 TAKVİM 3 OCAK 1988 Imsak: 5.50 Güneş: 7.22 öğle: 12.13 lkindi: 14.34 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.20 Marmara Bölgesi kirliük yatağı oldu Marmara denizinin yanı sıra, bölgedeki göller ve akarsular da hızla kirleniyor. izmit körfezinin temizlenmesi hayal gibi. Bölge belediyeleri, sanayi kuruluşlarını antma tesisi yapmaya zorluyor. CEMHAMULOĞLU Türkiye'deki sanayi tesislerinin yüzde 30"unun bulunduğu Marmara bölgesi, tehlike sinyalleri veriyor. BÜ Çevre Bflmkri Enstitüsü'nden Doç. Dr. Orhan Yenigün, "Marraanı böJgesinin en kirli yerleri akarsu ve göller" saptamasıyla, büyük kentlerde yaşanan hava ve gürültü kirliliğinin yanı sıra, bölgedeki su kirliliğine de dikkat çekiyor. Doç. Yenigün, bu kirliliğin nedenlerini şöyle özetliyor: "Sanayi tesislerinin önemli bir çogunlngunda atık antma sistemleri bnlunmuyor. Oianlar ise çökeltme havuzlan dedigimiz IdmyasaJ antma tesisieri. Oysa I» abklann biyolojik antmadan geçmesi gerekiyor. BD sistemi kullananlann sayısı ise çok az. Kanalizasyon sisteraleri de çok yetersiz. Ya direkt olarak sulara bosaltıhyor ya da foseptik çukurlannda toplanıyor. Modern diınyada kanalizasyondan kaynaklanan kiıülik. belediyelerin antma sistemlerinden geçtikten sonra abcı ortama bırakılır. Ama Türkiye'de bu uygulama ne yazık ki hiçbir yerde yok." Su kirliliğinin her boyutta yoğun olarak yaşandığı Marmara bölgesindeki göl ve akarsularda ne aranırsa var. Arsenikten linyite, bordan civa, kurşun, nikel, kadmiyum gibi ağır metallere dek çevredeki sanayi tesislerinden yayılan kirliük, Marmara deniziyle birlikte bölgeyi her geçen gün biraz daha öldürüyor. Kamuoyunun yakından tanıdığı tstanbul ve İzmit gibi sanayi merkezlerindeki kirliük gözardı edilse bile, verilecek örnekler oldukça ^rpıcı. örneğin dünyaca tanınan 'Kuş Cenneti'nin bulunduğu Manyas gölü, bu kirülikten kurtulamıyor. Doç. Dr. Orhan Yenigün, çevrenin kolay kirlenmesine karşın doğada ne kadar zor temizlendiğini, İzmit körfezinden verdiği bir örnekle şöyle vurguluyor: "Korfezin dogu ucu açık lagun görttnümünde. Bu kirliliğin temizlenmesi UZUD zaman alacak. Çttnkii tüm kirii abklann bundan sonra korfeze verilmedigini varsaysak bile, doga, körfezi 10 yıldan önce temizleyemez. Bu da, pratikte imkânsız olduguna gore, temiztenme siıresi çok daha uznn olacaktır diyebiliriz." Marrnara ve Boğazları Belediyeler Birliği Başkanhğı'nı da yapan Istanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "tstanbul. Marmara bölgesinin en kirli yeri" saptamasını yaptıktan sonra şöyle diyor: "Kirletme oranlannı belirledikten sonra sulu atıklannı bırakan sanayi tesislerine en ağır cezalan vermeye başladık. Bu cezalann toplamı bazı aylar 1 milyar liraya kadar yükseldi. Bu durum üzerine fabrikaların çogu antma tesislerini yapmaya başiadı." Istanbul'daki sanayi tesislerinin denetimindeki bir başka uygulamayı ise İSKİ Genel Mudüru Atom Damalı, şöyle özetliyor: "tSKİ'nin yaptığı 6 antma tesisi 1990'da tamamlanacak. Her fabrikanın kendi antma sistemini kunnasına gerek kalmadan biz kendi sistemimizde bu antmayı yapma>ı duşunuyonız. Bunun için de sanayicilerden, kirlettikleri oranda sisteme katılım payı alıyoruz." Zehir döken çok, antma tesisi az Müzisyenlerin açlık grevi lstanbul Haber Servisi Sağmalcüar Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Grup Yorum ve Grup Merhaba'nın solisti Efkan Şeşen'ın serbest bırakılması için 2 gunlük açlık grevi yapan muziğyenler, dün Sultanahmlt Meydanı'nda verdikleri bir konserle bu eylemlerine son verdiler. Bu arada Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneğı (TA YAD) bir bildiri yayımlayarak yılbaşı günü Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde tek tip elbise giymedıkleri gerekçesiyle bazı tutukluların aileleriyle görüştürülmemelennı kınadı. Bildiride "Tek tip elbise giyilmeyecek, giysiler ailelerınce karşılanacak ve bizler evlatlanmızı mutlaka göreceğız" denildi. Yuvarlak külot fa&tiği yasak «arafenfr Cem KaracaTya gençlik dopingi;£;:; sonra "hasret konserleri" adı altında bir dizi konser veren Cem Karaca, dün gece Beyoğlu Emek Sinemasrnda yakJaşık 1500 kjşiye sestendi. ÇoflunluOunu gençterin otu$turrJuöu kortserinde buyuk ügryte karşılanan Karaca, kendi Marmara W Denizi Bd izmit köffszi doğu ucu KOCAELİ deyimiyie "önyargı ve bekJentileri" silmek için 1967 yriından 87'ye kadar geçen sure içinde bestetedi^i çeşitli şarkılan söyledi. "Aditoş Bebe", "Tamirci Çtrajı", "Ceviz Aöacı" ve "Yanm Porsiyon Aydınlık" gibi parçalan, Cem Karaca tzteyicilerle birlikte sesJendirdt. DışişJeri Bakanı Mesut Yılmaz'ın çiçek gönderdiği konsere Timur Setçuk da katıldı. (Fotoğraf: Esat Pala) Montessori yöntemi, annelere çevre ve mekân disiplini öğretiyor MARMARADA KtRI.ft.tK NOKTALAR1 6 yerde alarnı • itıkT* Bötged: Ergene çayı, Trakya'daki tekstil ve gıda ağırlıklı sanayiinin türa kirliliğini taşıyor. Meriç nehrindeki kirliliğin sorumlusu ise yalnızca Türkiye değil. Çunkü Meriç, Türkıye sınırlanna kırlenmiş olarak giriyor. • Bona ve çevresi: Buradaki en önemli kirli kaynak Nilüfer çayı. BursaMudanya yolunda bulunan büyük sanayi sitesinin tüm atıklan, Nilüfer çayıyla Marmara denizine taşınıyor. NUüfer çayında çevredeki sanayi tesislerinden atılan ağır metaller bulunuyor. • Apolloat göiü: Golde derinlik azalması var. Kirletici kaynaklar ise Osmaneli ve Emet çaylan. Bu iki çay daha sonra birleserek Mustafa Kemal Pasa çayı adını alıyor. Çevredeki Etibank işletmelerinden atılan bor ve arsenik ile linyit i$letmelerinden kanşan kömür kirliligi, göldeki ekolojik dengeyi zorluyor. • Statar çayı: Bigadiç ve çevresindeki bor işletmelerinin artıklannı topluyor. Çayda yüksek konsantrasyondaki borun yanınd*1. arsenik de tehlike yaratıyor. Sayısal olarak verildığinde, Simav'da bulunan bor konsantıasyonu bazen 34 mg/lt'ye kadar çıkabıliyor. Dunya standartlanmn saptadığı oran ise yalnızca 0.5 mg/lt. Dunya içme suyu standaıtlannda 0.05 mg/lt olan arsenik konsantrasyonu oranı ise bazı yerlerde 0.2 mg/lt'ye kadar çıkıyor. • MaajFM |6K: Bandınna ile Manyas gölü arasındaki sanayi kirliliji, kuzeyden Sıgırcı deresi ile göle tasınıyor. Güneyden ise Kocadere, gölü kirletiyor. Manyas gölünde derinlik kaybı bulunuyor. Bu da, gölün bataUıja dönüsmesi tehlikesini beraberinde getıriyor. • Marmara deniıf: İzmit körfezd, Marmara denizinin en kirli bölgesi. özellikle doğu ucu çok kirli. Gemlik körfezinde su sirkülasyonu çok az oldugu için çevredeki zeytınyağı fabrikalanrun atıklan olduğu gibi duruyor. Bandınna körfezim ise antmadan geçirilmeden bo$altılan Etibank işletmeleri ile gübre fabrikalan kirletiyor. 20. yüzyılın en başarılı bebek eğitimi yöntemlerinden sayılan Montessori'ye göre, bebeğin belli bir düzen içinde yasaması ve tekrara dayanan haz duygusuyla eğitimi, kendine güveni arttınyor, kişiliği güçlendiriyor. NİLAY KARMAN Bebek düzen ister Tuvalete zorlamayın ANNELERE TEMEL ÖĞÜTLER İS «y» kadar ruvalet egiünıl vapmaym: Çocuğa asla 18 aydan önce tuvalet eğitimi yaptırmayın. Bebeğin sinir sistemi olgunlaşmadan ruvalet eğitimi yaptumak doğru değil. Aynca çocuğun tuvalet dışı bir yere, örneğin uzerinize işemesini yanda kesmeyin. Çflnkü çocuk işemekten haz duyar. Anne göz ÖDiinde olmalı: 3 ayla, 1 yaş arası dönem, çocuğun anne Ue bütünleşmesi oldugu için, bu dönem içinde annenin bırden bıre ortadan kaybolması, çocukta Ueride asla onanlamayacak zararlara yol açaı. Haflf okfayu: Bebeği okşarken, ona sadece hafifçe dokunun. Aynaya baknn: Bebek 10 aydan sonra kendini tanımaya başlar. Bu dönemde çocuğun sık sık aynaya bakmasını sağlaym. Hadi bir daha: Çocuğun dikkat yoğunluğunu tekrar yOntemiyle kazanmasını sağlaym. 13 yaş arası dönemde çocuğun oyuncaklan ya da çevresindeki eşyalan doğru kullanması için, anne ya da bakıcı gözetiminde, tekrar tekrar deneme yanılsama yöntemim kullanmasına izin ven'n. Eltad koilanmak: Çocuğun eli gebştikçe zekâsı da gelişir. 1 yaşından sonra çocuğun elini kullanmasına yardımcı olun. Baalt aeMteltr. Gunlük yaşama aıt hare^cetleri öğretirken, basitleştirin. Bebek 36 aylık arası dönemde çevre ile ilişki kurar ve her şeyı şekil olarak görür. Tek kımuzı bir balonu çocuk net olarak fark edecektır. Montesson yönetiminin annelere ve yuva öğretmenlerine tanıtılması amacıyla bır dizi semıner duzenhyor. Semınerler, lngiltere'de Montessori yöntemi konusunda eğıtim gören ve yöntemi F. Almanya ile Turkıye"de çeşitli yerlerde denemış olan Çocuk Eğitim Danışmanı Göler Yücei tarafından sırurlı gruplara venliyor. Yucel, annelere ve ana okullan öğretmenlerine verdığı semınerlerde, "Montessori Çocuk Gelişiminde Çevrenin Duzenknmesı"nı anlatıyor. Yucel'e göre, çocuk 04 yaş arasında "dözene duyarlı." "Ama bn, çocugun ögrenmesi ve kendini geliştirmesi için gerekli bir duzen" diyor Yücel. örneğın, 3 aylık bır bebek ağladığında, annesi ya da bakıcısı tarafından, yatağından almıp evin belirli bır köşesıne göturülüyor. Bebek, buraya getırilince susuyor. Ama evm hep aynı köşesıne değil de diyelım ki mutfağa götürulduğunde ağlamaya devam ediyor. 23 yaşmdaki bır çocuk, evde annesi Ue ya da bakıcısı Ue saklambaç oynarken, hep aynı yere saklanıyor. Oynadığı kışinın de aynı yere saklanması onun sevinmesine yol açıyor. Çunku, çocuk "gnven" duygusunu tanımaya başlıyor. Çocuğun belirli oyuncaklan hep belirli yerlerde olunca, çocuk bundan mutluluk du yuyor. Çocuğun annesinin paltosunu degişik bir şekilde giymesı bile, çocuğu rahatsız edebıhyor. Çocuk, öğrenme ve keşfetme döneminde büyuk bir haz duyuyor. Bu nedenJe, saklambaç oynarken, hep aynı yere saklanan annesıni bulduğunda attığı sevınç çığlıkları, onun öğrenirken haz duyduğunu gösteriyor. Montessori yönteminin kuşkusuz en önemli özelliğı, çocuktaki potansiyelı ortaya çıkartması. Anne ya da öğretmen, çocuğun duyularını algılamasına yardımcı olarak, bu potansiyeh ortaya çıkartabüir. örneğin çocukta malematik zekinın gelişmesi, 3,54 yaşında renklerin öğrenümesınden sonra, renkli kup oyunlarla gelıştırilebilir. ANKARA (AA) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, eviye ve örme iç çamaşırı standartlannı yeniden belirlendi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğlerine göre, yeniden belirlenen eviye standardı 1 yıl, örme iç çamaşırları standardı ise 6 ay sonra uygulanmayatkonulacak Örme iç çamaşırları için belirlenen standartla, külot ve sliplerde yuvarlak bel lastiği yasaklanırken, sadece şerit bel lastiği kulianılması kararlaştırıldı. 1988'in ilk iş kasası ZONGULDAK (Cumhuriyet) Yeni yüın ilk iş kazası, TTK Kozlu Müessesesi Müdurlüğa Uzun Mehmet Maden Ocağı'nda meydana geldi. 300 metre derinlikte her biri birer tonluk kömür vagonlan arasında kancacılık yapan 4 çocuk babası Abdullah Başoğlu adlı 36 yaşmdaki işçi, hayatını kaybetti. Zonguldak maden havzasında geçen yıl meydana gelen 6 bin 200 iş kazasmda 34 maden işçisi Olmüştü. Insanoğlu, dunya ile ilk "iletişimini" ağznla kuruyor. Bebek, dunyaya gözlerını açtıktan sonra, annesının memesı kendisıne sunulduğunda, ağzıyla memenın ucuna uzanarak, "Merhaba, benden sakın korkmayın" diyor Nıtekim, pedagoglar, bebeğin meme ile meme ucu arasındaki farkı algılayarak, meme ucunu bulmasım, ilk zekâ belirtisı olarak kabul edıvorlar. Böylehkle yocuğun, büyüklerin dünyasında kendini kabul ettirebılmek için gınşeceğı uzun ve zorlu savaşımı da başlamış oluyor. Batıda, çocuğun fızıki gelişiminı gerçekleştirırken, gunlük yaşama uyum sağlayabilmesi, algılanru en ust duzeye çıkartabilmesi ve duyuları arasındaki bağlantıyı kurabilmesı amacıyla çeşitli yöntemler kullanılıyor. 20. yüzyılda çocuk eğitimi ve gelışimı alamndâ başanya ulaşan ve en yaygın olarak kullanılan yontemlenn başında ise "Montessori" yöntemi geliyor. Çocuğun 06 yaş arası döne mini "duyarühk donemi" olarak kabul eden bu yöntem, çocuğun gelışip olgunlaşabilmesi için büyüklerden farklı bır çevreye gereksinımi olduğunu savunuyor 18721952 yılları arasında yaşamış olan ttalyan pedagog Maria Montessori'ye göre, 06 yaş arasında çocuk, farklı bır alıcıözumleyıci zihin yapısına sahip. Bu nedenle bu dönemde çocuğun, buyUklerden farklı bır çevre yaratarak, gunlük yaşam, duyu organlan, matematık, dil bılgisı, muzık, resım ve doğa bılimı alanlannda gehşıp olgunlaşması sağlanabilir. Zekâ özürlü çocuklarda uygulandığında başarısı görülen Montessori yöntemi, gunumuzde, normal çocukların eğitiminde de yaygın olarak kullamlıvor Montessori yönteminin zekâ özurlu çocuklann yanı sıra, normal çocukların gelişiminde sağladığı basarı nedeniyle birçok pedagog, bu uygulamanın artık çocuk psikıyatn künikleri dışında ana okullannda ve evlerde de kulianılması gerektığine inanıyor. lstanbul Valıde Çeşme'dekı Nisan Çocuk ve Aile Dam$ma Merkezi, Konutlar küçtilecek ödemeler büyüyecek ictsmal*; Toplu Konut Idaresi Başkan Vekili Erdem, "Bu biraz vatandgşı sıkıntıya sokmak manasına da ahnabilir, ama biz de kooperatif evi almak için maaşımızı taksit olarak yatırıp yiyeceğimizden kısıyorduk" dedi. HAVVA CAN ANKARA Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı tdaresi Baskan Vekıh Vahit Erdem, yeni kredı limitlen saptanırken kooperatif ortagırun azamı katkıamn dikkate aJınacağını söyledı. "Vaiandaşın zoriaavnk tasarralııııon laülanılması gerekti«iııj »oyteyen Erdem. "Kooperatif ortagıma konut yapmuna katkısı köcik koanüarda yuzde 20, bu>ok kODDttanla ise yuzde SO'oin ustuode olmaMır" dedı. Toplu Konut Fonunun 1988 yüı bütçesinin 750 milyar lira olduğunu ifade eden Erdem, "Bu yt köcök konatlar leş>ik edüecektir" dedı. KentKoop Genel Başkaru Murat Karayaiçın, kredi miktarlarımn oransal olarak saptanması gereküğinı söyledi. Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı tdaresi Başkan Vekıb Vahıt Erdem, 1988 yılı toplu konut uygulamalannı Cumhuriyet'e değerlendirdi. Erdem, yeni yıl programının önümüzdekı günlerde göruşuleceğini belirterek, toplu konut kredılerine ilişkin tahmın yapmanın doğru olmadığını söyledi. Konutlann "Siınıııceıııede Itaimaması MMnm. da bltiriliDesi" ıçın zaman zaman ek kredilerin verildığıni vurgulayan Erdem, Tekel maddelerine yapılan zamların fon kaynaklannı arttırdığını kaydettı. Erdem, bugune kadar 200 bin kooperatif konutunun tamamlandığını, 400 bin konutun ise inşaat halınde olduğunu söyledi. tnşaat halindeki konutlann bitırilmesıne öncelik verileceğim bıldıren Erdem, "Finansman dnrumuna bakarak ne kadar ilave kredi aç»bilecegimizi iocelejccegiz" dedi. Erdem, ferdi krediye en az 100 milyar lira aynlması gerektığini vurgulayarak kredi başvunılannın yeni lımitlerin saptanmasından sonra kabul edileceğini söyledi. Erdem, yeni yılda toplu konut kriterlerını ise şöyle açıkladı: "Knçuk konutlan teşvik etmeye devam edecegiz. Kucük konutlam halkı alıştıracagız. Bizim koordinatörlügumuzde başla\an toplu konut projderinde 455060 metre karelik kooat nygnbunalan başlatudı. Bu ko•ntlan döseli bir şeldlde halka gosterecegiz. Talebi böyle yaraucağız. Ajnca toplu konut niteliginde olan projeleri teşviL elme>e devam edecegiz. Talep yokmuş gibi görunuyorsa da kredi açmadıgımız bir iki il var. Bu tip >erierde ^ehrin iyileştirilmesi amacıyla yeni toplu konut alanlan Uan etmeyi duşunuyoruz. Yani mevcnt nufusa daha saglıklı konut yapma, bir kriter olacaktır" Erdem, kooperatif aracılığıyla konut edinmek isteyen ortaklann "azami kaüasuun" kredi bmitinin saptanmasında dikkate alınacağını söyledi. "Vatandaşın zorlanarak tasarrufunun kulianılması" gerektiğini söyleyen Erdem, şöyle devam etti: "Bo biraz >acandaşı sıkıntıya sokmak manasına da ahnabilir, ama butun maliyeti Toplu Konut Fonu karşılayacak dememiz dofru degildir. Kuçuk konntlarda ortagın katkısı yuzde 20'oin. buyük konutlarda ise yuzde 50'nin ustunde olmalıdır." Erdem, kendisınin kooperatif aracüığıyla konut sahibi olduğunu belirterek, "Maaşmnznı önemli bir kısmını taksit olarak yalınyorduk. Biz yiyeceğimizden kısCık" dedı. KentKoop Genel Başkanı Murat Karayaiçın ise kredi miktarlannın enflasyon dikkate abnarak, oransal olarak saptanması gerektiğini söyledi. Karayalçın, kuçuk konutlarda toplu konut lcredısının maliyeün yuzde 90'ını karşılamaa gerektiğini ifade ederek, "Konut metrajlan buyudukce kredi oranı duşebilir" dedı. Vdhit Erdem'den kooperatifçilere yeni yıl müjdesi Nastassja, rahibe âşık oldu Haber Merkezi Ünlü fılm yıldızı Nastassja Kinski, Noel şarkılan ile ilgili bir fim çeviriyor. Hıristiyan âleminin en ünlü Noel şarkısı olan "Sessiz Gece"yi yazan rahibi ve ılahi şarkının tarihinı konu alan fılmde 26 yaşmdaki Nastassja Kinski, rahibe âşık olan güzel bir fahişeyi canlandınyor. Çekimleri Italya, Yugoslavya ve Avustralya'da yapılan ve yaklaşık 8 milyon marka (5 milyar TLJ mal olacak fılmin 1988 Noel'inde gOsterime girmesi bekleniyor. Olaylı dîzi 6Amerika'ya dışişlerinden veto TV Dairesi Başkanı Mehmet luran Akköprülü, Sovyetler Biriiği'nin ABD'yi işgaüni konu alan "Amerika" adlı dizinin yayımlanmaması isteğinin dışişlerinden geldiğini belirterek, "Ben de baktım, bizim için kayıp değil" dedl ANKARA (Cumhuriyet Büroso) Sovyetler Biriiği'nin Amerika'yı işgaüni konu alan "Amerika" adlı dizi televizyonda yayımlanmayacak. Amerika • Dışişleri Bakanlığı'nın girişimi sonunda, Yeniden Doğmak adlı diziden sonra, yayımlanmamasına karar verilen ikinci dizi oldu. TV Dairesi Başkanı Mehmet Turan Akköprülü, dizinin yayımlanmamasını Dışişleri Bakanlığı'nın istediğini belirterek, "Ben de baktım, bizim için bir kayıp degü. Yayımlanmasından cu anda vazgeçtik" dedı.Türkiye'nın Sovyetler Birliği ile ilişkilerinin iyi olduğunu vurgulayan Akköprülü, "Dnrnp dunırken bu iliskileri bozabilecek bir sonın yaratmak istemedikleriııi" söyledi. Bilindiği gibi, TV'de ekim aymda yayımlanmak üzere programa alınan "Amerika", Sovyetler Birliği Büyukelçihğı'nin "hoşnutsuzluğunu" bildirmesi üzerine yayından çıkanlmıştı. ö t e yandan TRT Genel Müdurü Tunca Toskay, "TRT'nin devlet dış politikasına yardımcı olmak uzere, yeni olanaklar, seçenekler ve alanlar yaratmak sorumluluğunu da taşıdığım" söyledi. Toskay, "Yeniden Dogmak, devletin dış politikası Ue ilgili olarak yeni bir aracı ortaya getirdi. Türk devleti de bu aracı başanyta kullanarak, mutlu bir sonu gerçekieştirdi" dedi. 1IP I f l K fiİPİMYİO Beşiktaş iie Malatyaspor'un oynadığı macta ikjinç konukJar vardı. Başbakan Tur. . Y U I M I 9 l l i u i d U C gutua/, eşi Serrtfa uzal'la birfikte gelmişti maca. Bakanlar, m»letveWlleri ve yuksek 9 uzala seviyedeki burokratiar da konukJar arasındaydı. Bir başka konuk daha vardı inönü Stadı'nın yeşil çimteri uzerinde. d d Bi b k k k d h d i ö ü S d ' il i t e r i u r i d Bu davetsiz konuk siyah beyaza bürunmuş bir guvercinden başkası değildi. Guzel kuş uctu uçtu gidip Malatyaspor kalesinin içine kondu. Kateci Yaşar kuşu görünce ne yapacağını şaşırdı. Hakeme durumu anlatınca maç durdu. Yaşar da kaleyi terk etmemek için nazianan güvercini zorta uzakJaştırabildi. (Fotoflraf: Asena Ozkan) Kitaplara ISBN numarası ANKARA (AA) Dünyada kitaplarla ilgili çeşitli bilgi akımlarının kolaylaştınlması amacıyla kullanılan "Milletlerarası Standart Kitap Numarası"nın (ISBN) Türkiye'deki uygulamasmın esasları belirlendi. Başbakanlık Sosyal ve Külturel Işler Başkanhğı'nca dün yayımlanan genelgede, ISBN Numarası almak için yayınevlerinin Kültür ve Titrizm Bakanlığı'na başvurması gerekiyor. Kurum, yayınını, bakanlıktan numara aldıktan sonra basabilecek. Iferli turist kış tatili yapsın Indirimli tarifc: Seyahat acenteleri, yazın dolu olan Akdeniz tesislerinin kışın indirimli tarifeyle yerli turiste açılmasmı, personelin korunmasını istiyorlar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Turizm sezonunu 12 aya çıkarmak için çabalayan turizmciler, güney sahillerinde yazları "pahalüık" yüzünden tatil yapamayan yerli turist için kışın bu bölgelerde indirimli tatil olanağı yaratmaya çalışıyorlar. Yıhn sadece yansı çalışan turistik tesislerde kaliteli eleman sorununun ortaya çıktığını, tesislerin kârlüık düzeyinin düştüğünu, bu yüzden de özellikle yaz sezonlannda fiyatların yuksek olduğunu belirten seyahat acentesı yetkilileri, "Otel, motel ve tatil köylerini kışın da doldurabilirsek, Türk turizminde çok önemli bir adım atmış oluruz" görüşünu dile getinyorlar. Kış suresince güney sahillerinde dört otelle yaptığı anlaşmayı sürduren seyahat acentesi yetkilisi Adnan Güneş, "Tesisler yazın yabancı turiste, kışm da yerli turiste çalışıyor" dedi. Kışın guney sahillerinde yapılacak tatilin, yerli turist için yaza oranla yüzde 50 daha ucuz olacağını öne suren Guneş, şunları söyledi: "Taülinde biraz olsun sessizlik isteyenler için kışın bu bölgelerde tatil yapmak ideal. Bu konudaki ilgi gözle gorülür ölçude artıyor. Ancak artış hızı yeterli degil. Önerim, tüm turistik tesislerin kış aylannda yerli turiste indirimli fiyatla açılsm. Tesislerde en büyük sonın kaliteli eleman bulunamayışı, ama yüın sadece 6 ya da 8 ayı çauştıracağınu, sonra da işten çıkaracagınız eleman tabii kendine garantili bir iş arayacaktır. Oysa tesis 12 ay açık tutulabilse eleman sıkıntısı bu boyuta varmaz. Turizm sektöründe çalışmak daha güvenceli bir iş haline gelir." Bu arada dört yıl önceki 45 aylık turizm sezonunun gunümüzde 8 aya çıktığı, yabancı turistlerin 15 mart tarihinden itibaren Türkiye'ye geldiği ve turist akınının kasım ortalarına dek surdüğu belirtildi. Aynca Antalya'da yapımı süren otel, motel ve tatil köylerinde kış ve kongre turizmi gelirinin de fizibilite hesabına katılması dikkat çekiyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Genel Sekreteri Caner ise Türkiye'nin kış turizmine büyük ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, "Seyahat acenteleri ve otelciler kış turizmi için ucuz bir paket oluşturmak zorundalar" dedi. Öte yandan ANKA'nın haberine göre Antalya'da 1988 yılı içinde toplam yatak kapasitesi 17 bin olan 82 turistik tesisin daha ışletmeye açılacağı bildirildi. Turizm Bankası tarafından hazırlanan bir raporda, hizmete girecek tesislerden 54'ünün otel, 6'sının tatil köyü, 20'sinin ise pansiyon olacağı açıklandı. Yörede aynca bu yıl içinde bir motel ile bir kampingin de açılacağı öğrenildı. Antalya'da halen 21 bin turistik belgeli tesis bulunuyor. Akdeniz turizmcileri sezon kapatmamak için yeni öneri getiriyor Sandaüa SisanCa kaçan Türkler ATİNA (AA) Dört kişilik bir Türk ailesi, yanlannda tavuk ve kedileri de bulunduğu halde, kaçak olarak Yunanistan'a gelerek siyasi iltica talebinde bulundu. Polisten alınan bilgiye göre, geçen hafta Kuşadası'ndan sandalla Sisam adasına gelen Türk aile, tavuk ve kedileriyle birlikte polise teslim oldu. Dört kişilik kaçak aile fertlerinin isimleri açıklanmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle