19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 20 OCAK 1988 ÖzaVın "Babıâli'nin Pravdası" demeci için mahkeme 3 kez karar vermedi Posteur Hastanesi için yeni bina tstanbul Haber Servisi Kopmuş, el, kol ve bacak gibi uzuvlann tekrar yerine dikilmesi operasyonlanmn gerçekleştirildiği Pasteur Hastanesi için Maslak 'ta yeni bir bina inşa ettirilecek. TÎSK, Mikrocerrahi ve Rekonsthiksiyon Vakfı 'nca yaptınlacak olan bina 44 bin metre karelik alan üzerine kurulacak ve 1.5 milyar liraya mal olacak. Destek Reasürans'ta dün düzenlenen mikrocerrahi çalışmalannm anlatıldığı multivizyon gösterisinde bir konuşma yapan TÎSK Başkanı Halit Narin, eski genelkurmay baskanlarından Orgeneral Necdet Üruğ tarafmdan sağlanan arsanın tstanbul Belediyesi'ne devredileceğini ve inşaatı da betediyenin üstleneceğini suyledi. OzaPa tazmînat davasmda yargıcın reddini istedîk Başbakan Turgut özal ile Tercüman gazetesi sahibi Kemal Ilıcak ve o dönemin Yazı tşleri Müdürü Aydoğdu llter aleyhine Cumhuriyet'in açtığı ve özal'ın, Cumhuriyet'e, "Babıâli'nin Pravdası" demesi üzerine tazminat istemimizi içeren davada avukatlarımızın "reddi hâkim" istemi yarınki celsede karara bağlanacak. İstanbol Haber Servfoi 1982 yılından beri devam etmekte olan "Babıâli'nin Pravdası" davasmda Cumhuriyet avukatlan davaya bakan hâkimin reddini istediler. Tnrguf Özal, Tercüman gazetesi sahibi Kemal Dıcak ve Tercüman'ın o dönemdeki Yazı tşleri Müdürü Aydogdu tlter hakkındaki manevi tazminat davasına bakan hâkim Mesut Fahir'in reddi istemi, mahkemenin yarınki oturumunda karara bağlanacak. Cumhuriyet avukatlan Giilçin Çaylıgil, Fikret llldz ve Öznnr Gündogdu tarafmdan tstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, yargıç Mesut Fahir'in 10 aydır bakmakta olduğu davada karar veremediği ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun davaJann bir an önce sonuçlandınimasıru öngören 77. maddesine aykın hareket ettiği belirtiliyor. Dilekçede ayrıca şöyle deniyor: "Reddini istedigimiz yargıç Mesut Fahir'in, davaiı tarafı Başbakan Turgut özal olan bu davada tarafsız olamayacağına, tarafsız bir karar veremeyecegJne kanaat getirmjş buianuyonu ve bu oedenlerie kendisini reddediyoruz." mişti. Böylece dava 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne devredilmiş, bu arada davaJılar bilirkişi incelemesinin yinelenmesi istemlerini tekrar etmişlerdi. Cumhuriyet gazetesi avukatlan bilirkişi incelemesinin yeniden yapılmasına gerek olmadığını bildirince yargıç dosyayı incelemeye almıştı. Istanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, 13 Şubat 1986 tarihinde yaptığı oturumda, olayın aydınlanması için üç kişilik bir bilirkişinin dosyayı incelemesine karar vermisti. Cumhuriyet avukatlan, 28 Şubat 1986 tarihli bir dilekçe ile mahkemenin bu ara karardan dönmesini istemişti. Avukatlar, bu isteme dayanak olarak da, yine 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 5 Aralık 1985 tarihinde verdiği bir karan göstermişti. Mahkeme, 5 Aralık 1985 tarihli ve 983/194 esas, 985/480 karar sayıb karannda, "Babtali'nin Pravdası" sözünün davacının kişih'k haklanna saldın olduğunu ve bu nedenle davaiı Ergun Göze'nin davacı Nadir Nadi'ye tazminat ödemesi gerektiğine hükmetmişti. Avukatlar, mahkemenin "emsal" alınması gereken bu karannın bilirkişi incelemesine de gidilmeden verildiğine dikkat çekmişlerdi. Aynca yargıç ikiod bir biürkişi kurnluna başvururken ilk raporu kabul edip etmedigini, ikinci bir kurula gittigine göre de ilk rapora aeden kabul etmedigini ara karannda açıklamamış, banun gcrekçesini gösterememistir. 2 Dava dosyasında, tstanbul 9. AsUye Hukuk Mahkemesi'nce verilmiş bir karar vardır. Davaası Nadir Nadi, davalüar ise Tercüman gazetesi, gazetenin yazı işleri müdürü ve gazetenin yazan Ergun Göze. Ergun Göze bir yazısında, Cumhuriyet gazetesi içJn "Cagaloglu'nun, Babıali'nin Pravdası" demiş. Kcrartn gerekçesinde aynen: "Tercüman gazetesınde neşredilen yazılann davacuun kişilik haklan ile ilgili olarak B.K. 49. maddesindeki şartlara uyduğu, zira, Babıali'nin Pravdası ve Vesikalı Yarim gibi yazılarda, davacı ve çıkanlan Cumhuriyet gazetesine karşı normaJ tenkit sınınnı aştığını, Babıali'nin Pravdası şeklindeki ifade cemiyetin husumetini çekecek mahiyette bulunmuştur. Zira, komürüst bir rejimde çıkartılmıs bir gazeteye Cumhuriyet gazetesinin benzetilmesi, komünistliğin T.C.K.'nun 141. ve müteaJcip maddeleri ile yasalclanmış bulunduğundan memleketimizde bu hususun gösterihnesi, küçük düşürücü bir ifade olarak ve tenkit sınırıru asıp yukanda belirtildiği gibi B.K.'nun 49. maddesine giren niteliktedir denflnıekte rt davalüar aleyhioe tazmiııata bükmedilmektedir. Bu karar, karar duzeltflmesi aşamasından da geçip kesinleşmiş rir. Üstelik bu davanın karan, bir bilirkişi incelemesine gerek göriUmeden verilmiştir. Bizim davamızda ise, aynı sözlerin kişilik haklanna saldın olduguna ilişldn bir bUirkişi raporu da vardır. Bu durumda yargıcın, yeni bir bilirkişi incelemesine gitmesi kişilere göre değişik ölçüler kullanüdıgım gösteriyor. Aynı mahkeme "Babıali'nin Pravdası" sözünu Ergun Göze söylerse onu tazminata mahkâm ediyor, Başbakan söylerse kuşkuya düşulüyor ve karar verilemiyor. Ve davayı aylarca uzatacak bir yola başvurulup yeni bir bflirkisi incelemesine karar verUiyor. Bu du'iım, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 77. maddesine de aykındır. Bu maddeye göre "Hâkim tahkikat ve muhakemenin mümkün olduğu derecede sürat ve intizam dairesinde cereyanına ve beyhude masrafa meydan verilmemesine dikkatle mükelleftir." Görülüyor ki davamızda yargıç bu yükümlülütünü de yerine getinnemişrir. Bu dava, bilirkişi kurulunun toplanamaması, bir raponın 20 ayda saglanabilmesi, bir yargıan karar aşamasında hiçbir neden yokken davaya bakmaktan çeUnmesi gibi nedenlerle 5 yıldır devam eden taübsiz bir davadır. Reddini istedigimiz yargıç, dosyada "Babıali'nin Pravdası" sözlerinin şabsi baklara saldın oldugunu belirten aynı mahkeme tarafmdan verilmiş kesin bir karar ve uç kişilik bir bilirkişi raporu varken, davablarm yeni bir bilirkişi istemi reddedilmiş ve taraflar başkaca deülleri olmadığını bildirip karar verilmesini istemişlerken, on aydır bakmaktt oMufu eksiksiz bir davada karar verememekte, H.U.M.K. 77. maddesindeki yttkümlülügünü yerine getinnemektedir. Huknki nedenler: H.U.M.K.'mn 29 ve devamı maddeleri. Sonuç: Reddini istedigimiz yargıç Mesut Fahir'in davaiı tarafı Başbakan Turgut özal olan bu davada tarafsız olamayacagına, tarafsız bir karar veremeyecegine kanaat getinniş bulunuyor ve bu nedenlerte kendisini reddediyoruz." Kdzını Yüksel serbest bırakudı TİKKO baskını soruşturması Alptemoçin bilgi verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, "Şirket Kurtarma" Yasası'yla ilgili olarak dün Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'den bilgi aldı. Alptemoçin, mahkemeden aynlmadan önce bir açıklama yaparak, "Anayasanm ilgili maddeleri gereğince, Anayasa Mahkemesi'nin hükümetten sözlü açıklama istemeye hakkı var. SHP'nin başvurusu üzerine, bu sözlü açıklamayı yapmak üzere davet aldım" dedi. Topkapı'da 11 dükkân yıkıldı tstanbul Haber Servisi Zeytinburnu Belediyesi'ne bağlı zabıta ekiplerince, Topkapı Vakıflar Çarştsı'ndaki ruhsatsız dükkânlardan 11 'i yıkıldı. Yıkım sırasmda dükkân sahiplerinin görevlilere karşı direnmesi sonucu olay çıktı. Dükkânlardan birinin olay sırasmda yandığı, bir dükkânın sahibinin de yaralandığı bildirildi. Dün öğle saatlerinde yıkılmak istenen Tacettin Demirkaya'ya ait, giyim eşyası satılan dükkânda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Dükkân sahiplerinden Ayhan Demirhan da yıkımı izlerken sinir krizi geçirdi ve kendisini jiletle keserek yaraladı. Karar verilmiyor Mahkeme, Cumhuriyet avukatlannın " r ü c a " istemini 8 Nisan 1986 tarihinde görüşmüş ve "Dosyanın taraf vekillerinin son verdilüeri layihalar açısından incelenmesine ve mukteza tayinine" diyerek hiçbir karar vermemişti. Daha sonra, taraflar konuyla ilgili yeterli deiil toplandıgını bildirerek karar verilmesini istemişler, yargıç da duruşmayı karar verilmek üzere 19 Eylül 1987 tarihine ertelemişti. 19 eylül tarihli oturumda ise mahkeme dosyanın yeniden bilirkişi incelemesine aJınmasına karar vermişti. Davanın gelişimi Turgut Özal, 1982 yılında Tercüman gazetesine verdiği bir demeçte, Cumhuriyet gazetesi için "Babıali'nin Pravdası" detnişti. Aynı dönemde Tercüman yazan Ergnn Göze de bir yazısında Cumhuriyet gazetesi için "BabıaJi'nln Pravdası" deyimini kullanmıştı. Cumhuriyet gazetesi avukatlan, demeci yayımlayan Tercüman gazetesiyle Turgut özal ve Ergun Göze ile yine Tercüman aleyhinde iki ayn manevi tazminat davası acmışlardı. Turgut Özal ve Tercüman gazetesi aleyhinde tstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 26 Kasım 1982 tarihinde acılan davanın ilk oturumu 12 Nisan 1983 günü yapılmış ve mahkeme, "Babıali'nin Pravdası" sözlerinin kişilik haklarına saldın niteliği taşıyıp taşımadığının bilirkişiler tarafından incelenmesine karar vermişti. Mahkemenin belirlediği bilirkişiler, çeşitli özürler öne sürerek görev kabul etmemişlerdi. Mahkemenin kararının Uzerinden 20 ay geçtikten sonra biri Medeni Hukuk, ikisi Ceza Hukuku profesörü üç kişilik bir biürkişi oluşturulabilmişti. Bilirkişiler, 30 Ekim 1984 tarihinde raporlarını hazırlamışlar ve özal'ın "Babıali'nin Pravdası" sözlerini "Agır ihmal ve kusurID bir davramş" olarak kabul etmiş ve "Davacının kisisel haklannja saldınya ugradıgını" bildirmisti. Zincirli protestoya tutuklama BURSA (Cumhuriyet) Uludağ Üniversitesi'nde okuyan 3 öğrenci dün sabah Rabayatağı Orhangazi öğrenci Yurdu bahçesinde yurttan atılmaları protesto amacıyla kendilerini zincire bağlamak istediler, ancak polıs tarafmdan gözaltına a>.nar. Frdal Arifoğlu, Hüseyin Yılmaz ve Murat Kurt dün tutuklanaılar. ANKARA (ANKA) Hakkında Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan 'ın adımn karıştığı bazı yolsuzluk olaylartnda kimi bilgileh sızdırdığı yolunda söylenüler bulunan Bilge Erol dün dışanda olduğu sırada evinin kapısmın zorlandığım, bazı kişilerin evine zorla girmek istediklerini öne sürdü. Bilge Erol, dün akşam Mulkiyeliler Birliği'nde bazı eski arkadaşlanyla yemek yediğini, ancak saat 23.00 sıralarında evine döndüğünde kapı kilidinin zorlanmış olduğumı iddia etti. Erol, kapısmın zorlanmasma karşın açılmadığmı, ancak dairesinin iç kısmma talas birikintilerinin döküldüğünü söyledi. Avukatlann ret dilekçesi Davanın bu şekilde seyretmesi üzerine Cumhuriyet avukatlan Gülçin Çaylıgil, Fikret tlkiz ve öznur Gündogdu, 10 Kasım 1987 tarihinde Istanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne bir dilekçe vererek hâkimin reddini istediler. Avukatlann ret dilekçesinin son bölümü şöyle: "Reddini istedigimiz yargıç, bu davaya 13 Ocak 1987 günlii oturumda bakmaya baslamıştır. O giinden, son oturuma kadar 5 oturum ve 10 ay geçmiştir. Yargıcın davaya bakmaya başladıgı taribte bu dava karar verme asamasına gelmişti. V'argıan o taribte bir karar vennesi gerekirken hiç işlem yapmadan 10 ay geçirmesi, sonra da yeni bir bflirkisi incelemesine karar verraesi, bu davada karar veremevecegini, taraflı olduğunu göstermektedir. Rel nedenieri: 1 Dosyada bulunan, üç uzman kişi tarafından verilen 30.10.1984 günlii rapor, olaya, tüm ayrıntıianna vanncaya dek, yeterince aydınlık getirmiştir. Kaidı ki, bir olayın kişilik haklanna saldın olup olmadıgı konusunda karar vermek için bilirkişiye başvurmak, konu bir hnkuk sorunu oldugundan gerekli de deftildir. Davahlar bu rapordan sonra, yeniden bir bilirkişi incelemesi istemişler, bu istemleri reddedilmişdr. Bu ret ara karanndan sonra dava dosyasına, aynı mahkeme tarafmdan verilmiş konu ile ilgili kesinleşmiş bir mahkeme karan girmişken, aynca dosyada bir delil degişikligi yokken, yeniden bilirkişi incelemesine gidilmesinin hiçbir nedeni yoktur. Erol: Evime girmek istediler İZMİT (Cumburiyet) Kandıradaki 197. Piyade Alayı'na ait bir depoyu basarak silah gaspeden TİKKO'culardan olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Kazun Yiıksei, dün yuzleştirilmede teşhis edilemeyince serbest bırakıldı. Alay baskınının sanıgı olarak fotoğrafları basına dağıtılan Kâzım Yuksel, önceki gün Istanbul DGM Savcılığı'na teslim olmuştu. Kocaeli Cumhuriyet Savcısı Sdahattin Üstundag, Kâzım Yüksel'in önceki gece geç saatlerde tzmit'e getırıldiğinı, Siyasi Şube Müdurluğu'ndekı sorgusundan sonra dün 13.30'da savcüığa çıkartıldığını söyledi. Savcı, Kâzım Yüksel'in sorgusunun kendilen tarafmdan da yapıldığuu, olay günü nöbetçi askerler ve taksi şoförleri ile yuzleştinldiğini belfttti. Yüksel'in teşhis edılememesi uzerıne tutuklanmasını gerektiren bir duruaı olmadığını söyleyen savcı Selahattin Üstundag, sanığın serbest bırakıldığını bildırdi. Kâzım Yuksel, siyasi şube ekiplerı tarafmdan göturuldüğu emniyet mudurluğunde daha sonra serbest bırakıldı. Askeri Mahkeme de görulen TİKKO3 davasmda yargılanan sanıklar, Kandıra'dak: 197. Piy^de Alayı'nın basüması ve Istanbul'da bir polısin öklurulmesi eylemlerinı üstlenerek, "Bu eylemi gercekieştirenleri selamlıyoruz. PKK ile işbirligi yapmavan partimizin süalıiı devrimci eylemi surecektir" dedıler. TİKKO3 davasına Mefris Askeri Ceza ve Tutukevi duruşma salonunda ortak siyasal savunmanın okunmasıyla devam edildi. 700 sayfalık ortak savunmayı okumayı sürdüren ve ıdam istemiyle yargılanan Zeynel Karahan, PKK ile işbırliğı yapmadıklarını söyledi. Son günlerde gazetelerde PKK ile ışbirliği yaptıkları yolunda haberlerin yayımlandığını anımsatan sanık, "Bu haberier basının saptırması ve partiınizi kuçuk duşurmesinden ibarettır. PKK ile herhangi bir jşbirligiıniz olamaz. PKK'yı karşı devrimci olarak nheöyonız" dedı. PKK'nın Guneydoğu Anadolu'da giriştiği eylemleri eleştiren sanıklar, PKK'ya karsı operasyon düzenleyen askeri guçlerin de halka baskı yaptığını ve msanları öldürdüğünu öne sürdüler. PKK'nın koruculara ve onların ailelerine karşı silahlı saldırılannı hiçbir şekilde onaylamadıklarını, aksine bu eylemlerin yöre hajkı uzerindeki baskılan arttırdığını savunan sanıklar, "PKK hedeflerini secerken, partimiz gibi titizlik gostermemekte, 'savaşta herkes ölebüir' raantığını gutmekledir. Bunu hiçbir sekilde tasvip flttiiyoruz" dedi. DUZELTME "~ • Yayın dünyasının sorunlanyla ilgili olarak 13 Ocak 1988 tarihinde gazetemizde yayımlanan "Yayın dünyası felç" başlıklı haberde, araştırmacıyazar Özkan Taner'e ait çalışmaların bir bölümü, "GÖRÜŞ" dergisinde yayımlanmıştır. Rapora itiraz Davahlar, bilirkişi tarafmdan hazırlanan rapora itiraz etmişler, mahkeme de 31 Ocak 1985 tarihinde yaptığı oturumunda bu itirazı reddetmişti. Karar asamasına gelen davada 8. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı davadan çekil SIEMENS Belgelerinizi Rrst Class seyahat ettirin... Siemens Faksimile Cihazlarıyia belgelerinizi hızlı,güvenilir,ekonomik ve konTorlu nakledebılirsiniz. Telefaks, kısa anlatımıyla, belge gönderen ve alan telefon demektir. Bu bir posta hizmetidir ve faksimile cihazlarıyia yapılır. Siemens, iletişime ilişkin her konuda olduğu gibi faksimile cihazlarında da dünya öncülerinden biridir. Telefaks'a geçerken Şiemens'in 3.cü grup modelîerinden birini seçin. ...ve fotokopisi yapılabilen herşeyi hızlı, hatasız, güvenilir, konforlu ve ekonomik yoldan nakledin. ...ve aynı zamanda alıcı ile gönderilmekte olan belge üzerinde görüşün. ...ve Siemens Faksimile Cihazlarının dört büyük avantajı ile tanışın. I A4 normu bir sayfa anında • alıcıya ulaşır. Evrak aslının yüzeyi ne kadar az doluysa nakil de o kadar hızlı olur. Kısa nakil süresi az telefon masrafı demektir. Nakil süresinin kısahğı 3 4 2 Siemens faksimile cihazları, • ardarda birçok evrak aslını alıcıya nakleder. Cıhazın başında birinin bulunması da gerekmez. Kopyalar otomatik olarak alınır. Numaraların belleğe alınması ve kısa kod gibi arama kolaylıklarıyla diğer işler için gerekli olan zaman kazanılır. İşgücünden tasarruf Siemens faksimile cihazları • önceden programlanabilen zamanlarda otomatik olarak, hele ucuz gece tarifesi sırasında, büroda kimse yokken bile gönderme yaparlar. Va da hazırfanıp konan evrak asıllarını alıcı geri çağırabilir. Örneğin Nevvyork'tan. Orada halâ iş saati iken ve bizde iş saatı çoktan sona ermiş olduğu bir saatte. Ucuz tarlfeyte nakil Siemens faksimile • cihazlarında alıcının çağrı numarası ve adı ekranda görüntülendiğinden, derhal kontrol edılebilir. Gönderme tutanağı ve jumal azalabilir. Gerı çağrılar parolayla güven altına alındığından, yetkisiz biri belgelerden yararlanamaz. Yüksek güveniliriik ...ve Siemens Faksimile Cihazlanndan biriyle kuruluşunuzun iletişiminj bir adım daha geleceğe yöneltin. •k Siemens faksimile cihazlarını, TÜYAP TELEKOMÜNIKASYON VE BILGISAYAR FUARI'ndakı standımızda gorup, daha geniş bilgi alabilirsıniz ETMAŞ EIEKTBİK TSSİSAT « MUHENDİSÜK * Ş Smmens AG Turtoye Geneı Mumesstl Smko Tıcaraf ve Sanay A ş TurV Stem«is Kablo ve EtaMnk Sanayı AŞ Uamutten Genel Satıcısı Meciaı MSDusar, Cad 21 F,rx!*lilstant>ul Tel 15109 00 T> 24 233 Tor 31 019 Fa> 15109 00 PK1001 AHKARA Atalurt Bulvan No 169/9 Kavaklıdere rAnktwa Tel 118 22 05 T« 42 352 TU Fa> PK 44 605 116 22 05 388 V e 1379 Souk No 59 G u w i Iş Hanı Kat 4 Izmır TI 13 86 19 Tx 52 37« Th S3 237 P K 481 Izmır AOANA Atalurk Cad Behıcu Yazgan A<n 141/8 Adana Tel 43 568 Ttt 630O4 Faa 43 568 ÇeMgeCad KukurHt. Kafşo; lınam l> IMfUzj Kal S • S02Sıjn> Tei 36 38 66 Ttx 38 615 SAMSUN Umak Cad No 26 Açmak I j Han< Kal TM 12 970 TK 62 16S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle