19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Türkiye'nin NATO ıçın onemı • . . . Albay Rabuka, 5 ay içinde ikinci kez yönetime el koydu BRÜKSEL (AA) ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un askeri ve siyasi işlerle görevli yardımcısı Allen Holmes, "Türkiye'nin stratejik Onemi müttefiklerce her zaman bilinen bir husustur ve Türkiye'nin önemi devam etmektedir" dedi. NATO özel Danışma Grubu, Allen Holmes'un başkanlığında Brüksel'deki NA TO merkezinde bir toplantı yaptı. Toplantıda, Avrupa daki menzili 5005500 km. arasında değişen orta menzilli nükleer füzelerin (INF) kaldınlması konusunda ABD ile SSCB arasında yapılan anlaşmayla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu. Fiifde ikinci darbe lint asühdevrik Başbakan Dr. Timod Bavadra DUNYVDABUGUN AU SIRMEN Buruk Bir Bayram... Bayramların tarihi çok eski. İnsan toplulukları taa başlardan beri kendi toplumlannın önemli günlerini kutlamayı alışkanlık edinmişler Doğallıkla bayramın anlamı ve kapsamı, topluluğun anlamı, kapsamı ve ona can veren ana ilkeler, bağlı olduğu kavramlacia beltrleniyor. Klanlarm da, bellekleri, yengileri, tutkuları, inançları olduğuna göre, oniann da bayramları vardı. Dar kapsamlı, basit kavramlı bayramlardı bunlar. Bayramların içerıklerinin zenginleşmesi, îoplumlan iten, onların devinimlerıni sağlayan kavram ve ilkelerin gelişmesine koşut olmuştur. Eskilere dayanan tarihimiz bayramlarla doludur dolu olmasına ama, ulusal bayramlanmız kimi utuslannkine göre çok yenidir. Bizim bağımsızlık, özgürlük, egemenlik bayramlanmız Fransız ulusununkinden hemen hemen 150 yıl sonralara denk düşmüşse, nedeni, ulus bilincimizin ve birimimizin geç oluşmasındandır. Neyse ki, artık tarih sahnesinde ulus olarak yer alabildik ve ulusal bayramlanmız var. Ulusal kavramlardan yola çıkan, ama çogu zaman sessiz ve görece ilgisız geçen bir bayram da "Dil Bayramı"mtzdır. Ne devletçe kabul edilmiş bir dinlence günüdür bu bayram, ne de basında geniş blçimde yer alır. Oysa 55 yıldır kutlanır ve daha da önemlisi, bir ulusu oluşturan ana öğelerden birıne değğin bir bayramdır Dil Bayramı. Giderek diyebiliriz ki, "Dil Bayramı" ulusal egemenlikle, ulusal varlıkla ilgili öbür bayramlar kadar önemlıdir, belki de en önemlilerinden biridir. Çünkü ulus birimini ve bilincini oluşturan en önemli öğelerden biridir dil. Bir ulus geçici olarak bağımsızlığını ve egemenliğini yitirebilir. Ne var ki o, bilincini ve istencini yitirmediği sürece, vartığını da yitirmeyecek, kendi bağımsızlığına yeniden kavuşacaktır. Tarih bu olgunun çeşitlı örnekleriyle doludur. Ama bir ulus kendıne yaşam sağlayan bilincini ve kendini oluşturan temel öğeleri yitirirse, varlığını da yitirebilir. Başka bir deyişle, dilini yitiren ulus, bilincini ve istencini de yitırmek durumundadır. Dil devriminin öncüsü Atatürk bu olgunun bilincindeydi ve bu yüzdendir ki, Dil Bayramı'nı oluşturmuştu. Dilin hükümetlerin, hatta devletin de politikasının daha üstünde ve derininde, ulusal benliğinin içinde olduğunu sezen ve bu aydın devlet adamı Türk Dil Kurumu'nu kurar ve ona mal varlığını bağışlarken, yukarıda belirttiğimiz nedenlerden yola çıkıyordu. Bugün ise Türk Dil Kurumu, Atatürk'ün kurduğu ve yaşamasını öngördüğü biçimde yaşamıyor artık. Türk dil devrimine ve Türk diline karşı olanlar. dilimizin gelişmesinin örgütünü de, hukukun temel ilkelerini ayaklar altına alarak, Atatürk'ün mirasını hiçe sayıp, geçersiz kabul ederek, demokrasinın olmadığı bir dönemde çıkardıkları bir yasayla yok ettiler. Onun yerine ulusa ümmet katan sözde sentezlerinın doğrultusunda kırma bir dili geliştirmeyi amaçlayan Türkİslam sentezıni ana ilke edinmiş, atamayla oluşan bir sözde kurum oluşturdular. O günden bu yana da dil devrimi yadsınıyor ve kazanımları birer birer kazınıyor. İşte bunun için buruktur 55. yılında Dil Bayramı. işte bu yüzden ulusal varlığımız herhangi bir dış girişimin doğurabileceğinden çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya bulunmaktadır şu anda. Yine de böylesı buruk bir günde, böylesi güç koşullar altında bile, varlığımızın temel öğelerinden biri olan dilimizin bayramını kutluyor bir avuç öncü ve ulusal bilince hâlâ sahip olan geniş kttleler. Devlet olanaklarından yoksun, kovuşturma tehdidi altında, yeniden yasaklanmak tehlikeleriyle karşı karşıyalf TV ekranlarına yansımayacak sessiz ama onurlu bir kutlayış bu. Acaba Dil Derneğı'nin çevresinde kümelenen bu insanların, böylesi ne güç ve tehditlerle dolu koşullarda kutladıkları buruk bayrama bakıp yas tutmak umutsuzluğunu koyulaştırmak mı gerek? Nerelerden nerelere geldiğimize bakarsak, 55 yılda Çankaya'da hangi ditden hangLdile geçtiğimizi düşünürsek, buöa "evet" dememek elde değil gibi görünüyor. • » Biz yine de bırçok haklı nedeni barındıran bu evete katılmıyoruz. Çünkü ılk'görüş çogu zaman aldatıcıdır. Dil Derneği: nin öncülüğünde dılseverlerin kutladıkları bayram gerçekte belki de en anlamlı ve en önemli dil bayramıdır. Çunkü bu bayramı sessiz ve onurlu kutlama, dil devriminin, hükümetlerı, iktidarlan ve egemen güçlerı aştığını, onlara karşın, onların baskılarına, ekonomik olanaklarına, kullandıklan kitle iletişim araçlarıyla beyin yıkama yöntemlerine karşın dilimizin, ulusumuzun benliğine işlediğini göstermektedir. 55. yılında "Dil Bayramı" devlet zoruyla değil, iktidara ve egemenlere karşın, bu ulusun yazarlarının, bilim adamlarının çabalanyla kutlanıyor. Bu sanıldığından da daha anlamlı bir geiişmedır ve Türk ulusunun dilini yitirmeme konusundaki istencinin, direncinin kanıttdır. Dil Derneği'nin varlığında, ulus bilincimize ve onun "olmaz sa olmaz"ı olan dilimıze sahip çıkan bütün dilseverleri, başka bir deyişle Kemalist yurtseverleri candan kutluyoruz. Dil Bayramı'nı ortaya atılarak kutlayan bir avuç öncü ve çeşitli baskılara karşın onları yürekten alkışlayan geniş bir kesim oldukça, ulusumuzun varlığına yönelik tehlikelerın aşılabileceği güveni pekişiyor. Buruk ama umut ve anlam dolu Dil Bayramı kutlu olsun. Türklere transit geçiş vizesi ANKARA (ANKA) Federal Almanya'mn, havayolu ile ülkelerinden geçiş yapan Türk yurttaşlarmın siyasi iltica başvurularının son zamanlarda hızla artması üzerine, transit geçiş yapacak Türklere vize uygulamasına başlaması bekleniyor. ANKA muhabirinin konu ile ilgili sorulannı yanıtlayan bir Alman yetkilisi, henüz kesin bir karar ahnmamakla birlikte böyle bir önlemin düşünütduğünu biidirdi. Yetkili, bu önlemin transit geçiş yapan Türk yolcuların siyasi iltica başvurularmm son zamanlarda hız kazanmasından kaynaklandığını belirtti. Fiji asıOt Başbakan Rat u Sir Kamisese Mara devraldığını söyledi. Dış Haberier Servisi Güney 5 ay içinde ikinci kez darbe yaPasifik ülkelerinden Fiji'de, gepan Rabuka, ülkede sabah 8 ile çen mayıs ayında askeri darbe düzenleyen ve daha sonra sağla akşam 17 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini nan uzlaşmayla geçici hükümette görev alan darbe lideri Albay Si açıkladı. Aynca Fiji Times ve Fitiveni Rabuka, dün yeniden yö ji Sun gazeteleriyle FM96 radnetime el koydu. Geçici hükü yo istasyonunun da kapatıldığımette görev alan eski başbakan m duyurdu. Ülkede tüm eğlenlardan Timod Bawdra'nın, evin celerin yasaklandığı, eğlence yerlerinin kapatıldığı ve pazar günü de gözaltma alındığı bildiriliyor. Dün sabah radyoda bir konuş yapılacak maçlann iptal edildiği bildiriliyor. Bu arada adanın ma yapan Rabuka, ülkedeki son tüm dünya ile telefon bağlantıgelişmelerin 14 mayısta yapılan darbenin amaçlarını yerine geti larının kesildiği bildiriliyor. Fijiden alınabilen son haberler, orremediğini belirterek ikinci bir du birliklerinin başkent Suva'nın müdahaleye karar verdiğini söyönemli devlet binalannın gazete ledi. Amacının "bükümet mekave radyosunun çevresini sardıkDizmasımn çalışmasını ları, adada bulunan turistlerin, sürdünnek" olduğunu belirten Rabuka. ırk ayrırru gözetmeksi ordu birliklerinin resimlerini çekmelerinin yasaklandığı şekzin tüm vatandaşlara hukukun üstünlüğunün korunacağı konu lindeydi. Fiji'de ilk darbe, Albay Sitive! sunda güvence verdi. l Rabuka, 14 mayıstaki darbe ni Rabuka tarafından 14 mayısden sonra kurulan geçici hükü ta Başbakan Timoci Bavadra yömetin anayasada yapacağı deği netimine karşı vapılmıştı. Rabuşiklikleri beklediğini ve iki siya ka, seçimle iş başına gelen bu hükümette, Hint asıllı bakanlann si parti arasında çarşamba günü varılan anlaşmanın tatmin edici çoğunlukta olduğu gerekçesiyle olmaması nedeniyle hukümeti bu darbeyi yaptığını açıklamıştı. 14 mayısta, Başbakan Bavadra'yı deviren Albay Sitiveni Rabuka, daha sonra kurulan geçici hükümetin darbe amaçlarını yerine getiremediğini belirterek, ikinci bir müdahaleye gerek duyulduğunu söyledi. tilkede sokağa çıkma yasağı ilan edildi; gazeteler ve radyo istasyonu kapatıldı; adanın dünya ile telefon bağlantısı kesildi. Başbakan Timoci Bavadra'nın seçimle iş başına gelen hükümeti, Fiji'de, yerli Fiji halkının azınhğa düştüğü ilk hükümetti. Halkın yüzde 49'unun Hint asıUı, yüzde 47'sinin ise yerli Fijililerden oluştuğu 700 bin nüfuslu bu ülkede, Hint asıllı bakanlann çoğunlukta olduğu bir hükümetin, ada yerlileri tarafından kabul edilemez olduğunu belirterek, darbeye karar verdiğini açıklayan Rabuka, daha sonra Genel Vali Ganilau'nun çabalanyla uzlaşmaya razı olmuştu. Çarşamba günü," iki büyük siyasi parti, ülkeyi demokrasiye dönme yolunda yönetecek yeni bir hükümet kurma konusunda anlaşmaya vardıklannı açıklamışlardı. Devrik Başbakan Timoci Badavra ile ondan önceki hükümetin Başbakanı Ratıı Sir Kamisese Mara, pazartesi yeni hukümeti açıklayacaklarını bildirdiler. "Devlel KonseyT adı verilecek olan ve Genel Vali Ganilau başkanlığında kurulacak olan hükümet, yeniden genel seçimler yapılana dek ülkeyi yönetecekti. 39 yastndaki Albay Sitiveni Rabuka, 14 mayısta Güney Pasifik tarihindeki ilk askeri darbeyi gerçekleştirerek, Başbakan Timoci Bavadra yönetimini devirmişti. Rabuka, daha sonra uılasmayı kabul etti, ancak dün yönetime yeniden el koydu. KİMLİK KARTI Nüfim 700 bin DilL lngilizce, Fijice ve Hintçe Alanv 18 bin km' Endüstri daBarv Şeker, hafif sanayi, turizm. Yönetim seklv Parlamenter demokrasL Para birimU Dolar TarihL 1874 yılında tngiliz egemenliğine giren adalar ülkesi Fiji, 10 Ekim 1970'te bağımsız bir devlet oldu. Ülkede, Hintlilerle yerli Malenezyalılar arasındaki anlaşmazlıklardan doğan etnik sorunlar bulunuyor. SuvajSİ f VITI LEVU ^ BUYUK Nikaragualı Contralar ve El Salvadorlu gerillalar yönetime ateşkes önerdi Le Pen istenmeyen adam LONDRA (UBA) Fransız aşırı sağ partisi Milli Cephe lideri JeanMarie Le Pen, Ingiltere'ye yapmayı planladığı ziyareti iptal etti. tngiliz Muhafazakâr Partisi yöneticilerince, ekim ayında Blackpool kentinde yapılacak Muhafazakâr Parti konferansına davet edilen Le Pen'in son günlerde bu ülkede aleyhinde beliren hava sebebiyle ziyaretini iptal ettiği bildirildi. Jean Marie Le Pen, 13 eylülde Fransız Radyosu 'nda yaptığı bir konuşmada Nazi gaz odalarmı "îkinci Dünya Savaşı'nın bir detayı olarak" nitelemişti. Le Pen'in bu konuşmasından sonra geçen salı günü demeç veren Ingiltere Muhafazakâr Parti Başkanı Norman Tebbit "Le Pen bir muhafazakâr değildir. Muhafazakâr Parti konferansının bir davetlisi de değildir" dedi. Orta Amerikalı gerillalardan barış adımı El Salvador'daki solcu gerillalar ve Nikaragualı karşıdevrimciler, yönetime ateşkes önerisinde bulundular. TEGUCIGALPA (Ajanslar) Nikaragua yönetimine karşı çarpışan karşıdevrimciler El Salvador'daki solcu gerillalar yönetimine ateşkes önerisinde bulundular. Contra gruplarını bıraraya getiren "Nikaragua Direnişi" nin lideri Odolfo Calero, Nikaragua Katolik Kilisesi lideri Miguel Obando Y Bravo araahğıyla, Managua hükümetiyle gerillalar arasında diyaloğun başlaması konusunda anlaşmaya vanlırsa, 4 ekimde ateşkes ilan edeceklerini biidirdi. Obando Y Bravo, banş girişimleri çerçevesinde, Devlet Başkanı Daniel Ortega'nın atadığı "Ulnsal uzlaşma komisyonu"nun başkanlığını da yapıyor. Ateşkes girişimleri hakkında başka aynntı vermeyen Calero, örgütünün ayrıca, bir iyi niyet jesti olarak, elindeki 30 Nikaragua askerini salıvereceğjni söyledi. 7 ağustosta beş Orta Amerika ülkesi arasında yapılan barış planı, Nikaragua ve El Salvador'daki iç savaşlan sona erdirmeyi amaçlıyor. Plan, bu Ulkelerde ateşkese gidilmesini, müzakereler yapılmasını, demokrasilerin rayına oturtulmasını ve yabancı güçlerin bölgedeki gerilla örguılerine yardımı durdurmalannı öngörüyor. ABD'nin Kontralara yeni yardım tasansına rağmen Orta Amerika barış planının işlemesi için olumlu adımlar atılıyor. Şili polisi öğrencilere ateş açtı SANTtAGO (AP) Şili'de başkent Santiago'daki ülkenin en büyük üniversitesine askeri yönetimin müdahalesini protesto amaayla yapılan öğrenci gösterisinde, polisle öğrenciler arasında çatışma çıktı. 50 öğrencinin tutuklandığı gösteride, polisin ateş açması sonucu bir kız öğrenci yaralandı. Başından yaralanan Maria Paz Santibanez adlı öğrencinin durumunun ağır olduğu bildiriliyor. Santiago Üniversitesi öğrencileri, okula askeri yönetim tarafından rektör atanmasını protesto eden profesörlerin eylemini desteklemek amaayla başkent sokaklarında yürüyüş düzenlediler. Gösteri yürüyuşü sırasında tutuklananlar arasında iki de gazeteci bulunuyor. El Salvadorlu gerillalar, hükümetle yapılacak görüşmeler boyunca ateşkes yapılmasını önerdiler. Dış Haberler Servisi ABD ve SSCB, Körfez savaşına son verilmesi konusundaki girişimlerini sürdürürken, Irak, Basra Körfezi'nde lran'a ait büyük bir deniz hedefıni vurduğunu biidirdi. AA'nın haberine göre, ABD* Dışişleri Bakanı George Staultz ile Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze arasında önceki gün Körfez konusunda yapılan görüşmeden sonra Washington, tran'a silah ambargosu uygulanması konusunda ısrarlı davranmaktan şündüik vazgeçti. New York'taki siyasal gözlemciler, ABD'nin tran karşısındaki tavrını yumuşatmasına gerekçe olarak, Tahran'm BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes çağnsını kabul etmesine bir fırsat daha tanımak istediğini gösteriyorlar. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un, önceki gün Sovyet meslektaşı Şevardnadze ile yaptığı görüşmede, BM Güvenlik Konseyi'nin 598 sayıh ateşkes kararının, "Tahran'ın uymasını sağlayacak şekilde nasıl degiştirileceğini araştınnayı kabnl ettigi" haber veriliyor. Amerikalı bir yetkili, tran Devlet Başkanı Seyyid Ali Hamaney'in, salı günü BM Genel Kurulu'nda yaptığı sert konuşmaya karşın, Tahran'ın ateşkes kararını kabul etmesinin olasılık dışı olmadıgını biidirdi. Körfez'de yıunuşama belirtisi tran'ın Ankara Büyükelçisi MottakL Çatışmalar sürtiyor öte yandan, contralarla Sandinist Halk Ordusu'nun askerleri arasında son günlerde gercekleşen çatışmalarda 20 contranın öldüğü bildirildi. Nikaragua Savunma BakanlığYnın verdiği habere göre, çatışmalar ülkenin doğusunda, kuzeyinde ve orta kesimlerindeki bölgelerde meydana geldi. Bush Avrupa'da ROMA (ANKA) ABD Başkan Yardımcısı George Bush, 9 günlük Avrupa gezisinin ilk durağı olan Italya'ya geldi. 24 saatlik ziyareti sırasında Bush 'un Italya Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga ve Başbakan Giovanni Goria'yla DoğuBatı ilişkileri ve Basra Körfezi'ndeki durumla ilgili görüşmelerde bulunması bekleniyor. Nikaragua hükümetine karşı çarpışan yerli Kızılderililer, Orta Amerika barış planına kendileri dahil edilmediği için, mücadelelerine devam edeceklerini bildirdiler. Misurastata yerlilerinin lideri Brooklyn Rivera, iç savaşa son vereceği umuduyla, barış planını desteklediklerini söyledi. Rivera, ancak Kızılderililere özerklik verilmesi için müzakerelere başlanana dek, mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Nikaragua'nın 2.4 mılyonluk nüfusunun 250 binini Kızılderililer oluşturuyor. Ahnanyu'da Waterg>ote rak, ateşkesin, 4 ekimde hükümetle yapılacak müzakerelerden iki gün önce başlamasmı, görüşmeden sonra iki gun daha sürmesini istediler. İki örgüt adına konuşan Guillermo Ungo, gerillaların, başkent San Salvador'da, hükümetle 4 ekim günü görüşmelere başlamayı kabul ettiklerini duyurdu. Söz konusu görüşmeler, gerillalar ve El Salvador hükumeti arasında üç yıldır yapılacak ilk temaslar olacak. KİEL (AA) Federal Almanya'mn Schleswif Holstein Eyaleti Başbakanı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nden Uwe Barschel, sosyal demokrat rakibi hakkında yasadışı araştırma yapürdığı yolundaki suçlamalardan sonra istifa etti. Barschel, düzenlediği basın toplantısında, başbakanlıktan istifa ettiğini, ancak 2 ekime kadar görevini sürdüreceğini açıkladı. Uwe Barschel, "Benim dışımda getişmesine rağmen tüm olup bitenlerin polhik sorumhduguna tistleniyorum" dedi. Barschel'ın basın danışmanı Reiner Pfeiffer, eyalet seçimlerine kısa bir süre kala, Spiegel Dergisi'ne yaptığı açıklamada, Başbakan Barschel'ın sosyal demokrat rakibi Bjorn Engholm hakkında yasadışı araştırma yaptırdığım öne sürmüştü. Pfeiffer'ın açıklamasında, Barschel'ın, "rakibi Bjorn'un vergi kaçırdıgını ve biseksüel olduğunu" kamtlamak için yasadışı girişimlerde bulunduğu iddiaları yer alıyordu. Dergide yer alan suçlamalar nedeniyle Hıristiyan Demokrat Parti, geçen haftalarda yapılan eyalet seçimlerinde ağır bir oy kaybına uğramıştı. Dünya Demokrat Birliği toplantısı nedeniyle Batı Berlin'de bulunan Federal Başbakan Hdmut Kohl, Barschel'ın istifasına ilişkin yorum yapmaktan kaçındı. Kohl, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, "Hiçbir şey söylemeyecegim" demekle yetindi. BM, önemli bir sınav veriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tran Büyükelçisi Maoockehr Mottaki, BM ve Güvenlik Konseyi'nin önemli bir sınav öncesinde olduğunu belirterek, "Alacaklan haklı bir karar onlara itibar kazandınr veya bu ulnslararası kurnluşlann son haysiyet ve şerefini ortadan kaldırabilir. BM ve Güvenlik Konseyi'nin bundan sonraki başanlan Irak rejimini saldırgan olarak Dan etmesine bagbdır " dedi. Mottaki, dün düzenlediği basın toplantısında, 8. yılına giren lranIrak savaşmda, saldırgan tarafın Irak olduğunu yineledi. Mottaki, savaşa diplomatik bir çözüm getirümesinden yana olduklannı vurguladı, ancak bunun için tran'ın öne sürdüğü koşullann kabul edilmesinin zonınİu olduğunu vurguladı. 598 sayüı BM ateşkes karannın olumlu yanlannın bulunduğunu belirten büyükelçi, ABD'nin hemen bu kararın ertesinde tran Körfezi'ne savaş gemileri göndermesini eleştirdi. Mottaki, "Bu tutum ABD'nin BM kararlanna ne kadar baglı olduğunu gösteriyor" dedi. tran Büyükelçisi, "ABD'nin 3 gün kadar önce tran'ın bir ticari gemisine saldtrdığını, tran'ın gerektigi zaman bu saldınya cevap verecegini" söyledi. Tahran'dan yeni dönen Mottaki, tmam Humeyni'nin sağlık durumunun son derece iyi olduğunu bir soru üzerine açıkladı ABD'nin tran'a mayın taşıyan Libya uçaklarına hava sahasım kullandırmaması yönünde Türkiye'den bir istekte bulunduğunu anımsatan bir soru üzerine tran Büyükelçisi, konuyu Dışişleri Bakanlığı MÜsteşan Niizhet Kandemir ile görüştüğünü belirtti. Mottaki görüşmede, Kandemir'in bu yöndeki bir Amerikan talebini yaJanladığını ve "bagımsu bir ülke olan Türkiye'nin hava sahasmdan ber ölkenin yararlanabilecegini açıkladıgim" söyledi. Mottaki bir diğer soru üzerine de, tran ve Irak Kürtlerinin birleşerek Irak rejimine karşı savaştıklanm ileri sürdü. öte yandan tran Dışişleri Bakanlığı'nın, Irak savaş uçaklannın önceki gün bir Türk köyünü bombalaması olayını kınadığı bildirildi. tran tslam Cumhuriyeti'nin Sesi Radyosu'nun önceki günkü yayınında yer alan tran Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Irak'ın saldın için artık hiçbir sınır tammadığı beUrtildi. tran Dışişler Bakanlığı'mn açıklamasında şöyle denildi: "Irak rejiminin saldırganlık ruhuna sahip olduğu bugün herkesçe açıkça biliniyor. Irak saldınlan için hiçbir hudut ve sınır tanınuyor. Irak rejiminin siyaseti, bütün komşu ülkeicrc saldırarak savaş ateşinin daha fazla yayıtanasuu saglamaya çalışmak şeklindedir. Türkiye üe tran arasındaki ilişkuer giderek artmakta ve gelişmekledlr. Biz Irak rejiminin bu saldınsını protesto ediyor ve zarar görmüş Türk halkının derdini paylastıgımızı Dan ediyomz. El Salvador El Salvador'daki solcu gerillalar da, hukümetle "ateşk|ş"e gitmeyi önerdiler. Beş gerilla grubunu biraraya getiren Farabundo Marti Ulusal Kortuluş Ceptaesi (FMNLF) ile sol görüşlü siyasi koalisyon Demokratik Devrimci Cephe (DRF), ortak bir açıklama yapa Ingiltere, Avustralya ile arasındaki hukuki çekişmeyi kaybediyor Avustralya'dan "Casus Avcısı"na yeşîl ışık EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA Avustralya Yargıtayı, Ingiltere'de yasaklanan "Casns Avcıs" kitabın Avustralya'da yayımlanabileceğine karar verdi. Kitabın hiçbir yerde yayımlanmamasını, hatta alıntı biie yapılmamasını isteyen Ingiltere hukümeti ise derhal Avustralya Yargıtay Daireler Kunılu'na başvurarak kararın iptalini istedi. tngiliz karşı casusluk örgütü "M.15" görevlilerinden Peter Wright'ın anılarını içeren kitap, tngiltere hukümeti tarafından "ulusal çıkarlan zedeleyici" bulunuyor. Ayrıca, devlet memurlan, hele gizli servis görevlileri, ilke olarak devlet sırlarını ölünceye kadar açıklamamakla yükümlü olduklarından, "Peter Wright"m bütün kirli çamaşırlannı ortalığa dökmesi "yeniür yutnlur gibi degil." Bu yüzden hükümet, kitabın ABD ve Avustralya'da yayımını engellemeye çabaladı. ABD'de başanlı olamadı. Kitap orada "en çok satan kitaplar" listesinde hâlâ. Kitabın şimdiye kadar 3 milyar 750 milyon lira kadar gelir sağladığı hesaplanıyor. Avustralya'da ise tngiltere hükümetinin "yayın yasağı" başvurusunu mahkeme geçersiz buldu. tngiltere gecen yıl bu karan temyiz etti. Ancak Yargıtay bir yıl aradan sonra yayın yasağına gerek olmadığı görüşünü benimsedi. Şimdi geriye bir tek Yargıtay Daireler Kurulu kalıyor. Davanm en erken gelecek yıl sonuçlanabileceği sanılmakta. "Peter Wright"ın avukatı, bu davayı da kazanacaklanndan emin. Bütün bu hukuki karmaşa arasında, Ingiltere hükümetinin sadece bu davalara ilişkin harcamalan resmi kayıtlara göre 375 milyon liraya ulaştı. Ancak gayri resmi tahminlere göre hükümet şimdiye kadar 4.5 milyar lira harcadı. Sırf, bir ilke uğruna. Hükümet, dünyada kitaptan alıntı yapan, kitabı basan bütün yayınevleri ve basın kuruluşlanna, hatta radyo istasyonlanna karşı dava açmakla yükümlü. Açılan davalar nedeniyle, yayınevleri kitabın sağladığı müthiş geliri henüz kasada saklıyorlar. Yazar şimdiye kadar 1.5 milyar lira kazandığı halde tek kuruş telif ücreti alamadı bu yüzden. tngiliz gazeteleri de hükümetle bu konuda davalı. Avustralya'nın güneyindeki Tasmanya adasında ücra bir bağ evinde emekli hayatını sürdüren Peter Wright, Ingiltere hüküme.tinin kararı yine temyiz edeceği'ni öğrendiğinde, BBC televizyonu muhabirine şöyle bir bakıp, "Bu piçler asla vazgeçmez" dedi. Muhabirin kıpkırmızı yüzü o anda milyonlarca seyircinin gözü önündeydi. Yasaklı kitabı stüdyoya kadar sokan, haber masasının üstüne kadar çıkaran BBC, mülakatın bu bölümünü sansürsüz yayımlayarak hükümet hakkındaki "vargısını" da ortaya koymuş oldu. Muhalefet sözcüleri, "Hükümet gitgide komik bir duruma diışuyor, bu işten vazgeçmeli" demekteler. Çin ada satıyor HONG KONG (AA) Çin yönetimi, ticaretin geliştirilmesi ve yatırımlann arttırılması için, Hainan adasınt yabancı şirketlere satacak. Çin Resmi Haber Ajansı Xin Hua'nm haberinde, Çin Halk Cumhuriyeti'nin güney kıyıları açıklarında bulunan Hainan adasınm, "ülkenin en büyük serbest bölgesi haline getirileceği" belirtildi. J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle