Katalog

CUMHURİYET/12 SPOR 26 EYLÜL 1987 G.Saray'da panikî Eşya BÜYÜK GALATASARAY piyangosunda verileceği belirtilen apartman dairelerinin henüz inşaatlarının bile başlamaması üzerine gelen tepkiler, Galatasaray'da panik yarattı. Galatasaray yönetimi konu ile ilgili olarak acilen toplandı. Kulüp Başkam Ali Tanrıyar ise istifa edeceği konusunda çıkan söylentilerin 'şimdilik' asılsız olduğunu, böyle bir kararı yönetimdeki arkadaşlarına damşarak vereceğini söyledi. Spor Servisi Büyük reklam kampanyalan ile düzenlenen Galatasaray Kulübü'nün eşya piyangosundaki ilyamiye olarak konulan dairelerin yerinde, kuru bir arsanın bulunması ve bu habcrin bir gazetede yayımlanması üzerine Galatasaray camiasında bir panik havası yaşanmaya başladı. Konuyla ilgili olarak aradığımız Galatasaray Kulübü Genel Sekreteri ve "Piyango" organizatörü KemaJ Onar, haberi yayımlayan gazeteye dava açacaklarını aynı zamanda da kendisinin bu konuda herhangi bir acıklama yapmayacağını, bu konunun Alp Yalman ile görüşülmesi gerektiğini söyledi. Gelişen olaylarla ilgili olarak dün Galatasaray Asbaşkanı Alp Yalman'ın işyerinde, Başkan Ali Tannyar'ın başkanlığında bir toplantı yapıldı. Yapılan olağanüstü toplantıdan sonra yönetim kurulu üyesi Doğan Sanbeyoğlu ve Asbaşkanı Alp Yalman 'skandal' olarak nitelendirilen bu haberin yalan olmadığını ancak çirkin bir haber olduğunu söylediler. Sarıbeyoğlu, piyangoda gösterilen dayalı döşeli dairelerden ancak birisini hemen verebileceklerini ancak "birazcık beklenemez mi?" diyerek evin bitmiş dunımda olduğunu, bir haftaya kadar da iç sıva ve boyasının biteceğini sonra da döşenip teslim edileceğini belimi. Sanbeyoğlu konuyla ilgili olarak konuşmasını şöyle surdürdü: "Dayalı döşeli dairenin dışında öteki daireler seksen dokuz yılında teslim edilecek. Zaten bir milyon biktten >ansı satıldı. Beş evin dışındaki diğer evler satılmayan biletler arasında bulunuyor. Biz bir tek daireyi bile derbal teslim edeceğiz diye ne ilanda ne de >azılarımızda belirttik. Arzu eden 'biz bir yıl beklemeyiz' derse biz Koza'dan kaça aldıysak dairelerin yerine o parayı a>nen takdim ederiz." Galatasaray Kulübü'nün eşya piyangosundaki ikramiye olarak gösterilen dairelerin yapımım üstlenen Koza İnşaat Pazarlama Müdürü Nejat Özcan da arkadaşları ile bir görüşme yapmadan bu konuda konuşmak istemediğini belirterek, "Biz sizi arayarak gerekli açıklarnayı yapanz" dediği halde bir açıklama yapmadı. Öte yandan Galatasaray camiasında tam bir panik yaşanırken Galatasaray Kulübü Başkam Ali Tannyar'ın istifa edeceği yolundaki çeşitli söylentjler dolaşmaya başladı. Kendisiyle konustuğumuz Başkan Tannyar, "Istifam hakkında arkadaşlanma danışmadan boyle bir karar veremem. Şayet istifa edeceksem arkadaşlanmla konuşurum. Şu anda böyle bir karanm yok ama yann öbiir gün ne olacagını bilntiyorum. Çünku bir ekimden itibaren seçim mücadelesine giriyoruz. Bu yogun bir mücadele olacak. Yani şu anda böyle birşey düşünmüyonım" dedi. öte yandan Galatasaray Yönetim Kurulu'nun konuyla ilgili açıklaması aynen şöyle: "Galatasaray Spor Kulübii Büyük Eşya Piyangosu biletlerinin hepsinin arkaanda kazanan talihiilere verilecek dairelerin arsa, pafta, kat ve daire numaralan yazılıdır. tstanbul V ilayeti murakıplannca kontrolden geçmiştir. Bu durum butun gazetelere verilen ilanlaria da duyurulmuştur. Proje ve örneklerin kesinlikle önceden belirlenmiş, gerekli yasal müsaadeler alınarak inşaatma fiilen başlanmış olan bu dairelerin bedellerinin tamamı Koza İnşaat finnasına kulübümüz tarafından ödenmiştir. Kulübümüz ikramiye kazanan talihKlere Koza İnşaat fırması ile yaptıgımız anlaşma gereğince kat irtifaklı arsa tapulannı derhal verebilir. Dayalıdöşeli daireyi kazanmış olan talihlimiz Koza İnşaat finnasına müracaat ederek dairesini teslim alabilir. Teknik Direktör Mustafa Denizli, takımdaki sakat futbolcuların çokluğundan yakınarak, takım kurmakta guçluk çektiğini söyledi. Denizli, şöyle konuştu: Yusuf'un omuzundan, Ugur'un ise ayagından sakatlanmalan ve bugünkü maçta oynayamamaları bizi çok üzüyor. Eşya piyangosu ikramiyesi ortalığı karıştırdı SPORDA DIYALOG ABDÜLKADÎR YÜCELMAN Doç. Dr. ACAR BALTAŞ 194Tde tstanbul'da doğdu. tstanbul Erkek Lisesi'ni, Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümunü bitirdi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümünden Nöro Fizyoloji Dalında doktora yaptı. "Stres" kitabının da yazarı olan Acar Baltaş 11 yıl yuzme, sutopu ve futbol dallarında lisanslı spor yaptı. Futboldaki tartışma biter mi diye sorduk psikolog Baltaş'a: Fanatiklerle asla tartışmayın Günümüz insamnı kıskacına almış olan stresi inceleyen ve ona karşı tekniklerle başa çıkmanm yollarını arayan Doç. Dr. Acar Baltaş bu hafta köşemizin konuğu oldu. Konumuz spor olayına psikolog gözü ile bakıştı. Sayın Baltaş siz bir psikolog olarak spor olaylannı hangi yönleri ile inceliyorsunuz. Biz sporu hem sportif bem toplumsal bir olay olarak görurken sizin bakış açınızdan spor nedir? Spor yapan açısından da değerlendirilebilir, spor olaylannı izleyenler açısından da. Daha önce spor yaptıgınız için, bugün de bir izleyici olarak, sizden iki bakış açısını da rica etsem. Yapan açısından spor kendini gerçekleştirme aracı. Kendini gerçekleştirme çok ust düzeyde bir adım. Kişinin dünyaya "ben de vanm. Bunu yapıyorum. Yaptıgım şey de iyi bir şey. Ve ben bunu en iyi şekilde yapıyonım" demek. Bunu tabii takım sporlan, rekabete dönük sporlar için söylüyonım. Yani kişilerin kendi hayatlarını daha iyi yaşamak için sporu bir araç olarak kullandıkları durumları kastetmek istemiyorum. Sabah sporu yapmak, ya da aletli, atletsiz spor yapmak, değil kastettiğim. Bu gibi sporlar da insanın özgüvenliğini artünyor. Vücutta öylesine biyokimyasal değişiklikler oluyor ki, düzenli spor yapmak insanın özgüvenini arttırıyor. Her sabah yttagından kalktıktan sonra evinde 5 dakika kültür fizik yapan bir kişinin dünyaya bakışı degişir mi? Kendine guveni artar. Ya sporu izleyenler açısından?.. Bazı aydınlar arasında yaygın bir inanış var. O da sporun başarısız insanlann başarılı topluluklarla kendini özdeşleştirerek tatmin yolu olduğu. Ben bu inanışa gülüyorum. Neden? Bu da bir fikir degil mi? öyle de o zaman sporla ilgilenen insanların hepsinin başarısız insanlar olması, hayat tarzında tatminsiz insanlar olması gerekirdi. Ama öyle olmadığını göruyoruz. Bu belki de bu gibi duşünenlerin gercekte tatminsizliklerinin bir görüntusü de olabilir. Ben öyle insanlar tanıyonım ki sporla ilgilenmez gibi gozüküyor, spora çok aşağılayıcı bir gözle bakıyor, ama biraz konuşup deşince bakıyonım, sporla ilgilenmemiş gibi gözükmek istiyor. Bence bu tip insanlar da sizin psikoloji alanına girer. Ve batta şunu çok gozledim. Adam spora düşman, hatta spor lafı edilince tüyleri diken diken olacak sanki. Ama dedigim gibi biraz konuştunınca zamanında spor japtığı, belki başansız oldugu için de nefret ettigi anlaşılıyor. Ornegin takım tutmayan bir spor düşmanı görmedim. cu gole gidiyor. Bu arada bariz bir faul yapıyor. Hakem düdüğü çalıp oyunu kesince taraftar buna kızıyor. Aslında seyircinin tepkisi keyfine engel olunduğundan. Kızdıgı için mi bagınyor, yoksa gerçekten bir faul yok diye mi görüyor? Yani faulü gerçekten görmüyor mu? İşte burası çok önemli. Ona göre faul yok. Hakem durup dururken düdük çalmıştır. Uzman oldugunuz bu konuda bir örnek verebilir misiniz? En basit fıziki gerçekler bile farklı algılanabiliyor. Bu farkh görüşü doğuran da ihtiyaçlar. Mesela 8 saat aç bırakılmış insanlara slavt gösteriniz. "Burada flu olarak bir sigara ile bir köfte var, hangisi büyük?" diye sorunuz. Size "köfte daha büyük" diyecektir. Oysa slaytta ne köfte vardır ne sigara. Ama onun kafasında aç olduğu için biçimlenmiş köfte vardır. tnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda yorum yapabiliyorlar. öyle görmek istediği için öyle görüyor kısaca. O zaman bu gibi fanatik kişilerle oturup tarüşmanın ya da tribünde kavga çıkarmanın veya öyle degildi de böyleydi" diye iddia etmenin bir faydası yok. Evet yok. Nasıl ki politik tartışmalar hiçbir zaman insanlara karşılıklı bir takım doğrular konusunda bir mesaj aktarmıyorsa, sporda da öyle. Karşüıklı tartışmanın bir mesaj verme açısından yararı yok. Çünkü onlann ihtiyaçları uyuşmuyor. O halde pazar akşamlan TV'nin tekrar tekrar gösterdiği pozisyonlann da bir yaran olmamalı. Çünku fanatik insanlann gönışiı yine degişmeyecek. Gayet tabii. Nitekim TV'de maçı izlemiş iki yönetici ertesi gün aynı demeci veriyorlar "Herkes bizim haldı olduğumuzu gördü." Futbolla UgUi başka gödemleriniz? tnsanlar ne kadar başansız olursa, ne kadar hayattan aradıklannı bulamamışlarsa, bir şeye o kadar bağlanıyorlar. Bu da galiba futbol oluyor. Tutkumuzun nedeni de bu demek ki? Bir de spor sahalanndaki olaya deginsek? Abalı: Olimpiyatlara katılmaynbiliriz ANKARA (Cumhuriyet) Akdeniz oyualannda alınan başarısız sonuçlardan sonra bir açıklama yapan Masatenisi Federasyonu Başkam Ali Abalı "Balkanlarda ilk üçe giremezsek olimpiyatlara gitmeyeceğiz" dedi. Akdeniz oyunlanna büyük umutlarla gittiklerini ancak büyük bir huyal kırıkhğma uğradıklan belirten Ali Abalı şöyle dedi: "Ekim ayının başında Romanya'mn Köstence kentinde yapılacak olan Balkan şampiyonasında ilk üçe giremezsek sporculan ekim ayı sonunda F. Almanyada yapılacak olan olimpiyat elemelerine göndermeyeceğim. Olimpiyatlar büyük organizasyon. Rakipler çok güçlu. Bunların arasında yok olup gideriz." Romanya'mn Köstence kentinde 14 ekim tarihleri arasıda yapılacak olan Balkan Şampiyonasına şu sporcular katılacak: Erkekler: Oktay Çimen, Gürhan Yıldız, Ferhat Erduran, t. Hakkı özçelik, Bayanlar: Selda Doğan, Fulya Turgut, Kadriye Poyrazoğlu. F.Bahçe teknik direktör sorununu Macar hoca ile çözümledi Csernai geliyor Fenerbahçe'nin masaya oturacağı Macar teknik direktör Csernai, daha önce Bayern Münih, Benfica, B. Dortmund ve Selanik'in çahştıncılığını yaptı NECMİ GÜLÜMSER Ve Fenerbahçe, teknik direktör sorununu çözümledi.. Yılmaz Yücetürk'ün istifası ile teknik direktör arayışına giren SarıLacivertliler, Veselinoviç, Kaloperoviç, Didi, Rausch derken, Macar Paul Csernai'de karar kıldılar. Macar teknik dürektörle bir telefon görüşmesi yapan Başkan Tahsin Kaya ve yöneticilerden Mehmet Sadıkoğlu, Csernai'ye F.Bahçe teknik direktörlüğünü önerdüer. Macar hoca da Fenerbahçe'nin bu teklifini olumlu karşüadı ve bugün lstanbul'a geleceğinı açıkladı. Csernai, bugün akşam 17.20 uçağı ile Münih'ten İstanbul'a gelecek. Spor, başan ihtiyacını doyuran bir şey degil Sporla ilgilenerek sporu izlemek sadece başarısız insanların başan ihtiyacını doyuran bir şey değil. Bunların arasında başarısız insanlar da var. Ama kitlenin tümünü böyle algılamamak lazım. Olay a şöyle bir yaklaşım getirebilir miyiz. Adam tribünde. Takımının sahadaki başansı sanki onun başarısı oluyor. Başarısızlıgı ise onun başansızhgı. Yani tribünde otunırken sahadaki tuttuğu takımı ile özdeşleşiyor. Takımı kazanmıssa büyük bir sevinç içinde, kaybetmişse sanki evinden cenaze çıkmış gibi. Siz ille de başan aramamak lazım diyorsunuz. Ama bence stada, salona başan aramak için gidiyor. Yanılıyor muyum? Bunun bir ölçusü olmalı. ölçü şu, kişi kendi hayatını aksatmıyorsa, başarılar veya başansızlıklar kendi hayatındaki önemli olaylann önüne geçmiyorsa, bence bu ilişki sağlıklıdır. Bu birincisi. lkincisi, izleyici olarak spora katılmak hayatına renk getiriyorsa bence çok güzel. Ama başasınzlık, yenilgi gibi olaylar onun hayatından bir şeyler götürmeye başlıyor ise kaybın getirdiği depresyon sizin biraz önce dediğiniz gibi evden cenaze çıkmış giM oluyor ki bu normal sınırı geçmiş demektir. Bence işte kritik sınır bu. Ben Türkiye'de yüzde 50'nin üzerindeki insanlann sporla ilgilendiğini düşünüyorum. Bunun yarısından çoğu da sporla ciddi olarak ilgileniyor. Bence bu hayata katılan bir renktir. Nereye kadar renktir. Dediğim gibi kendi hayatımızdaki önemli olaylann önüne geçinceye kadar.a Ondan sonra hastalık durumu geliyor değil mi? Evet. Benim, büyük takımlarda yönetici tanıdıklarım, arkadaşlarım var. Onlara söylediğim şudur "Dikkat et sağlığına dokunmaya başladı. Bu artık hobi olmaktan çıktı." Demek oraya kadar sosyal olay. Çağımızın tutkusu dedikleri futbol olayına bakan sosyologlar da bu duvara kadar geliyorlar. Ancak bu duvan aşanlar sizin konunuz içine giriyor. Sayın Baltaş o duvann ötesinde neler var? Bugune kadar fanatik bir spor seyircisi ile karşılaşünız mı? Ya da şöyle sorayım, nelerle, hangi tiplerle karşılaşünız? Bu karşılaşmalanm klinik olarak değil, gözlemci olarak oldu. Bir kere çok somut olarak şunu görüyorum. Olaylann tek taraflı çarpıtılması. Yani bir ikinci görüş, bir ikinci altematif yok. Statlarda görüyoruz, hakemlerin verdiği her karara tepki var. Aslında o tepki engellenmekten kaynaklanan bir tepki. Futbol ^ y mFutbolcu gole gidiyor, faul yapıyor, hakem düdük çalıyor. Taraftar ayaklanıyor. Neden? Çünkü onun keyfine engel olunmuştur. Tepkisi ondandır. Kafasında biçimlenmiş bir olay vardır. Onun değişmesine tepki göstermektedir. Bu gibi insanlarla tartışmanın hiçbir yararı yoktur. Ş Haftanm hakemleri Spor Servisi Türkiye Birinci Futbol Ligi'nde haftanm hakemleri belli oldu. Buna göre GençlerbirliğiBoluspor maçım Yahya Diker, Eskişehirspor Beşiktaş maçım Erman Toroğlu, SarıyerGalatasaray maçım Yüksel Okçuoğlu yönetecek. Meszöly: Csernai iyidir Csernai'nin çahştırdığı takımlar arasında çok ünlü olanlar da var. F.Almanya'nın Bayern Münih, Borussia Dortmund takımlannın yanında Portekiz'in Benfica ve Yunanistan'ın Selanik kulübünde de teknik direktörlük yapan Csernai aynı zamanda eski bir futbolcu. Macaristan Milli Takımı'nda da bir kez forma giyen Csernai hakkında Türk Milli Takımı'nın ve Fenerbahçe'nin eski teknik direktörlerinden Kalman Meszöly'le görüştük. Türkiye"den aradığımızı duyduğun KEDİKALECİŞENOL VE ESKİF. BAHÇELİLER Dünku antrenmanda bir ara kaleciliğe özenen Şenol bol bol gol yerken, Sarıyer'in Dereağzı'ndaki antrenmanı için orada bulunan eski F. Bahçeli futbolcular Selçuk, Cem ve Erdoğan da anı tazelediler. (Fotoğraf: TANER KUTLAY NECMİ GÜLÜMSER) da önce çok şaşıran, sonra da çok sevinen Meszöly, Csernai'nin bugün Türkiye'ye geleceğini ve Fenerbahçe'yle masaya oturacağmı duyunca çok şaşırdı. Csernai'nin çok iyi bir teknik direktör olduğunu defalarca tekrarlayan Meszöly, meslektaşının daha önce çalıştığı kulüpleri ömek verdi. ti. Niş, yaptığı açıklamada, "Fenerbabçe'deki başıbozukluk, takımın orta yerde kahşı, çalışma ortamı açısından hiç de cazip degil" dedi. Yaklaşan şubat kongresi nedeniyle yönetim içi hesaplaşmalar da su yüzüne çıktı. Yönetime yakın çevrelerden sızan haberlere göre Başkan Tahsin Kaya, şubat kongresinde koltuğunu koruyabilmek için eski Genel Sekreter Semih Bayüklen'e yaklaşma planlan içinde. Özkan Alisbah kazada öldü Spor Servisi Anadoluhisarı Spor Akademisi öğretim görevlisi ve F.Bahçe basketbol genç takım antrenörü özkan Alisbah Kartal yakınlarmda geçirdiği bir trafık kazası sonucu hayatını kaybetti. F.Bahçe ve Yeşilyurt takımlarında basketbol antrenörlüğü yapan ve Akademide öğretim görevliliği görevini sürdüren özkan Alisbah'ın hayatını kaybetmesi spor ve özellikle basketbol camiasmda büyük üzüntü yarattı. Niş, istifa etti Bu arada Fenerbahçe'nin çiçeği burnunda menajeri Necdet Niş, göreve başlamadan istifa et Spor sahalanndaki olaylar, dünyanın birçok yerinde, müzikhollerde de çıkabilir. Bir konser sırasında da çıİcabilir. Ama bu tip toplumsal olaylarda müzik var engelleme yok. Engelleme futbolda var. Bir stadyumda 100 bin kişi konser dinliyor. Ama oradaki 100 bin kişi hepsi de müzik dinlemek için geliyor. O müziğin aleyhtan yok. Futbol aleyhtar var. İki taraf var. Bir taraftan bir tarafı sonuca sevinmeyecektir mutlaka. Olaylann çıkışındaki neden işte bu. Son bir sorum da şu Sayın Baltaş. 40 bin kişi sahadaki futbolculara bagınyor, ne anası kalıyor ne sülalesi. Bastınyor küfürii, idmanlarda da öyle. Geçenlerde Fenerbahçeli Şenol'a taş atmışlar, küfür sallamışlar, sonunda çokcuk çıldırmış sanki. Tel örgüden atlayıp küfür edenlerden bir tanesini dövmüş. Size göre bir futbolcu ne yapmalı? Kulagına pamuk mu tıkamalı? İki şey söyleyeceğim. Futbol sahası bir arena. Seyirci ise gladyatör. Para ödemiş stada gelmiş. Eskiden tribündeki insanlar birbirlerine yakındı, birçoğu birbirini tanırdı. Şimdi kırsal kesimden gelmiş, tribündeki insanlann hiçbirisi birbirini tanımıyor bile. Yani ölçüler çok genişledi. lkincisi dediğim gibi orası bir arena. Parayı verdim diyen herkes kendisini haklı görüyor. Bağıran haklıdır demiyonım asla. Ama oraya çıkan futbolcu buna hazırlıklı olmalıdır. Yani amacını çok iyi bilmeli. Strese girmemeli. Tribünlere kulak vermemeli. Yani siz seyircinin bu küfürieri bilinçli olarak yapbgını, futbolcunun moralini bozmak için bağırdıgını, futbolcunun da bunun bilincinde olması gerektiğini söylüyorsunuz. Evet. Bence bir futbolcunun tribündeki bağıran ve küfür edenlere karşı vereceği en güzel cevap sahadaki performansı ve ortaya koyacağı futboldur. Başkan İpbüken, Ankara'da basm toplantısı düzenledi Güreşte reform hazırhğı düzenlediği basm toplantısmda, Federasyon Yönetim Kurulu'nun akşam yaptığı ilk toplantıda aldığı kararlan açıkladı. Güreşin, ülkemizi yurtdışında en iyi temsil edecek spor dallarının başında yer aldığına işaret eden İpbüken, 1992 olimpiyatlanna kadar uygulanacak plan ve programın yönetim kurulunca saptandığını söyledi. Bu amaçla, şimdiden gerekli tedbirlerin alındığmı ve hazırhklara başlandığım belirten İpbüken, şunlan söyledi: "Bu karar devletimizin ve bütün yetkililerinin buyük destek venneleri sayesinde almabilmiştir. Devletimizin bu tam destegine ilave olarak tüm vatandaşlanmızın, kurum ve kuruluşlanmına da katkılanm teşvik etmek ve destegi ile bütünleştirmek azmindeyiz. Bu butünlesme içinde güreşi kurumlaştıracagLz. Bu amaçla da kurulumuza devletin önemli kademelerindeki kişileri almış bulunuyoruz." Güreşte altyapıya önem verdiklerini, özellikle orta dereceli okullara girmeyi amaçladıklannı beürten İpbüken, şöyle devam etti: "Okullarda güreşin yaygnılaştınlması ve bilimsel bir temele oturtalması programı Turgay Renklikurt'un dahil olacagı bir heyet tarafından geliştirilecektir. Bu safhada daha önce seçilen 21 yetenekli çocuk vatılı olarak Bolu Bölge Müdüriügü bünyesinde ögrenime başlamıştır." OSMAN ERVERDJ BASKETBOL TURNUVASI GUNUN PROGRAMI İstanbul (Ali Sami Yen) 16.00 SanyerGalatasaray. Ankara (19 Mayıs) 16.30 GençlerbirliğiBoluspor. Eskisehir (Atatürk) 16.30 EskişehirsporBeşiktaş. 2. LİG İstanbul (Vefa) 16.30 KaragümrükKonyaspor. tzmir (Alsancak) 14.30 İzmirsporEyüp. 3. LİG 16.30 GalatasarayHayrabolu (Şenlikköy). 16.30 SarayGölcük. 16.30 PendikGalata (Kartal). 16.30 AlibeyköySilivri (Eyüp). 16.30 UzunköprüKeşan. 16.30 FerikövYedikule (Fulya). 16.30 Kasımpaşalstanbulspor (Vefa). 14.30 TekirdağMalkara. 16.30 BayrampaşaLüleburgaz (Bayrampaşa). VOLEYBOL Ankara (Selim Sırn Tarcan). 12.00 SSKYapıspor. 13.30 Kolej RabakKGB Izmir (Atatürk) 14.00 TuborgBüyük Salat. Bursa (Atatürk) 14.00 MakosporSamsun DSİ. ÖZEL MAÇ 18.00 EczacıbaşıLatviya (Eczacıbaşı Salonu). ATLETİZM 09.00 Belgrad Ormanı Neşed Gölü kenan: Sağlıklı yaşam koşusu. Güreşin, ülkemizi yurtdışında en iyi temsil edecek spor dallarının başında yer aldığını söyleyen Başkan İpbüken, "Güreşte 1992 Olimpiyatlan'nı hedef seçtik" dedi. ANKARA (AA) Güreş Federasyonu Başkam Yalçm İpbüken, güreşin sonınlarının çözülebilmesi için yeni oluşturulan kurullarda devlet kesiminden üyelere yer verdiklerini söyledi. Yalçın ipbüken, Ankara'da Fenerbahçe farkatü Fenerbahçe: 107 Çukurova: 93 HAKEMLER: Kamıl Kalemci (4), Ahmet Bulbül (4) FENERBAHÇE: Fatih (4) 13, Aliço (4) 8, Ferhat (7) 40, Hakan (3) 4, Erman (5) 5, Şadi (5) 16, Necdet (5) 11 ÇUKUROVA: Ibrahim (2), Aytek (3) 11, Orhan (2) 9. Behçet (4) 12, Ekrem (3) 2, Cihangir (6) 28. Hayri (3) 11, Can (2) 2, Serdar (1) 4, Fahri (3) 6, K.Serdar (2) 6 İLK YARI: 4957 (Fenerbahçe) Beşiktaş, Eskişehir'e gitti Spor Servisi Beşiktaş, Eskişehirspor maçmın hazırlıklannı tamamlayarak Eskişehir'e hareket etti. Teknik Direktör Gordon •Milne, sakatlıklardan yakınarak, "Hvr şeye rağmen Eskişehirspor önüne galibiyet için çıkacağız" dedi. Gordon Milne, takımda sakat ve formsuz futbolcuların çokluğu nedeniyle kadro kurmakta zorluk çektiğini söyledi. SERDAR ESER ANKARA Fatih, Aliço, Erman, Şadi ve Ferhat ilk beşi ve adam adama savunmayla başlayan Fenerbahçe hemen öne geçti her iki takım da ilk yarı boyunca savunmayı ikinci planda tutup daha çok hücuma ağırlık verince ilk yarı skoru çok yüksek oldu. tkinci yanda, 14 kutu savunması yapan Çukurova, Ferhat'ı durdurdu ama bu sefer Erman ile Necdet'in sayılarına engel olamadı ve maçdan 10793 yenik aynldı. AKDENİZ OYUNLARI'NIN ARDESDAN 10 altrnla yetindik HALtL ÖZER LAZKİYE 10. Akdeniz Oyunlan, Italya'nın zaferi ile sonuçlandı. 300 sporcunun bulunduğu Türk kafılesinden ise sadece 10 altın madalya çıktı. Türkiye madalya sıralamas'ında İtalya, Fransa, Ispanya ve Yugoslavya'nın ardından 5. sırada yer ahrken, oyunlarda tartışılmaz bir üstünlük kuran İtalya, 77 altın madalya kazandı. Türkiye altın madalyalanm güreş (6), basketbol ve halterde (3) kazandı. MADALYA DURUMU italya Fransa Ispanya Yugoslavya Türkiye Suriye Yunanistan Mısır Cezayir Tunus Amavutlıık Kıbrıs Rum K. Lübnan Bursa altılısı 3.3 milyon verdi 24.9.1987 tarihli Bursa at yanşlarmda, 61ı ganyan (343294) kombinesini bilenler: 3.394.826.60, 31u ganyan (329) 12.518.15, 31ü bahis (452) nolu atlan sırası ile bilenler: 2.160.95 lin kazanmışlardır. Fas A 77 18 18 17 10 9 9 8 6 5 4 4 2 0 G 47 31 24 19 9 8 7 29 6 4 3 2 0 4 B 39 25 35 17 24 3 14 19 10 5 5 4 0 0 Galatasaray: 85 Beslen Makarna: 83 HAKEMLER: Bora Demirtürk (5), Nuri Oğuz (5). GALATASARAY: Hachett (3) 11. Çağatay (6) 1. Omer (•x.)29, Kaan (4) 6, Turgay (5) 8. M. Ali (5) 8, Cem (6) 22. BESLEN MAKARNA: Cüneyt (2). Mustafa (1) 2, Tunç (3) 4, Erol (4) 15, Hakan (3) 7. Michel (3) 16, Fevzi (6) 23, Butenl (2), Hüsnü (2) 17. İLK YARI: 4540 (Galatasaray) ÇEKtŞMELl MAÇ Galatasaray, Beslenspor'u çekişmeli bir maçtan sonra 8583 yendi. (Fotoğraf: GÜRCAN BİLGİÇ)