29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Amerikalı siyaset bilimci "Atatürk Sempozyumu"na katılacak Sahıbı: Cunüıııriytt Maıbaacıbk ve Gazeıccilık Türk Anonim Şırkeii adına N«dir Nıdi % Genel Yayın MüdürU. H*s»a b m t l . Müessese Müdürü: Emine Uş»klıgU, Yaa Işleri Miidılrü: Ok«> Gönnshı. • Habet Merkezi Müdürü: Yalçın Btytr, Sayfa Düzenı Yönetmenı: AB Acaı, # Temsünler ANKARA; Y«lqn Dojaa. İZMİR: Hilunet Ç*ti«k«y«, ADA.NA C«i»l Başlangıv Isıanbul Haberleri: Ertun AkyıMız, Dış Haberler: Erjuo Balcı, Ekonomi: O s m u Ulagıy, Külıılr: C«l»l Ister, Spor Danışmanı: Abdiılkadiı Vüccimaa, Duzeltme: Rcflk DuriMç, BUımEgiıim; ŞtJıin Alpa\, tşSendika: Şükran Kcteoci, Yun Haberlen. Ntcdtt D o £ u , Dizı Yazılar: Kertm Çaüşlun, Errurum: Mehmet Gullckin, Bursa: Lrvcnl GtnçdH, # Koordinalör: Ahmtt Konılsan. % Malı Işler: Erol Erkul, # Reklam: Ayşe TonınEk Yayınlar: Hüly» Akvol • tdarc: Hiiscyin Gurer. tşletme: Öndcr Ç«Uk, Bilgilşlem: Nail Inıü. Boson v* Voyon. Cumhartytt Muba»cılık vc G»znecilik TA4. Turk O o j ı Cad. 39/41 Cı*ılo»lu 34334 Isı., PK 246IsLanbul. Tel: Î12 05 05 (20 lut), T d a 222*6 Fax (I) 526 60 72 • Buroior \akm Zıya Gokalp Blv Inkilap & No: 19/4. Tel: 133 II 4147, Teta 42344 F«* (4. 133 82 64 • Innir H Zıya Blv. 1352. S. 2/3, Tel: 13 12 30, Tcto: 52359 Ftx: 151) 13 12 30 Q Adana: Inonu Cad 119 S So 1 Kaı 1. Tel: 1455019731. Tetat 62155. Fa* Cll) 2« 0H TAKVÎM 21 EYLÜL 1987 tmsak: 5.17 Güneş: 6.43 ögle: 13.02 Ikindi: 16.28 Akşam: 19.11 Yatsı: 20.32 Prof. Rustouv: Mali tibeml inküap yohında TUNCAY ÖZKAN Prof. Kemal Karhan YÖK sistemini anlattı: özerklîk çok önemli YÖK BAŞKAN VEKİLİ KARHAN'DAN Üniversitelerdeki ilmi özerklik, Marksizmin anlatılmaması düzeyinde ise, bu tamamen hatalıdır. Ama tabii teokratik devletin de düzeni anlatılacaktır. YÖK'ün yetkileri mutlak değil. YÖK'ün yetkileri vardır. Üniversitenin yetkileri vardır. Üniversitenin bize önermediği insanı biz profesör yapamayız. Onun için anlamsız bir özerklik spekülasyonuna gitmek yerine, üniversiteleri daha da özerk kılacak bütçe yapma imkânının üniversitelere verilmesi gayretine girişmek gerekir. tîniversitenin özerk olması, faaliyetini kendi kendine düzenlemesi demektir. Yoksa gözetim altında olmarnası demek değil. Bu faaliyet de genellikle mali hususlara dayandığı için üniversite özerkliğinin ön plana YOK Amerikan modeli almması gerekir. Bilimsel özerkliğin gelişmesi buna bağlı. Öğrenciye profesör materyali verecek. Türkiye'de bu verilmiyor galiba? KARHAN Veriliyor, ama işi dejenereetmemek lazım. Üniversitelerdeki Umi özerklik Marksizmin anlatılmaması düzeyinde ise bu tamamen hatalıdır. yanlıştır, tehlike çanları çalıyor demektir. Ama tabii, aksi de, teokratik devletin de düzeni anlaiılacaktır. Yalnız anayasamız bunları kısıtladığı sürece öğretim üyelerinin bu anlattıkları aşırı doktrinlerde taraf tutan bir davranış içine girmemelidir. Bunun denetimi nasıl sağlanacak? Derslerde öğretim uyeleri bu görüşleri anlatırken, bunun propagandasını >aptığının denetimi nasıl olacak? KARHAN Gerçekten sıkıntı da budur. Yani adam nor 67 milyar liralık ihdle tSTANBL'L (UBA) İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul'un çeşitli yerlerinde gerçekleştirilecek 7 projeyi toplam 67 milyar liraya ihaleye çıkardı. İSKİ, projelerin keşif bedellerinin bir bölümünü Türk Lirası üzerinden, bir bölümünü de Amerikan Doları üzerinden belirledi. tSKİ'nin ihaleye çıkardığı 7 projenin keşif bedelleri toplamı içinde 41 milyar 250 milyon Türk Lirası payı bulunurken, 28 milyon 150 bin Amerikan Doları payı bulunuyor. KeşiJ bedellerindeki A merikan Doları payıntn bugünkü kur üzerinden değeri 26 milyar 23 milyon Türk Lirası ediyor. Ankara'da Atatürk konusunda düzenlenecek bir sempozyuma katılmak üzere Türkiye'ye gelen Prof. Rustow, "inşallah Türkiye'de bir devletçi bir de liberal partinin katıldığı serbest seçimler, banş içinde olur ve Türk seçmeni hangisini istediğini ortaya koyar" diyor. NİLAY KARMAN Bugün Ankara'da Atatürk konusunda düzenlenecek bir sempozyuma katılmak üzere Türkiye'ye gelen, Amerikalı siyaset bilimcisi ve Türkiye uzmanı Profesör Dankwart Rustow t Başbakan Turgut Özal'ın izlediği liberal politikayla cumhuriyet dönemi Türkiye'sinin "üeüncü inkılabını" gerçekleştirme yolunda olduğunu söyledi. Rustovv'a göre, Türkiye'de ilk olarak Mustafa Kemal, "milli inkılabı" gerçekleştirdiği, daha sonra Ismet İnönü, çok partili sisteme geçilmesini sağlayarak, "demokrasi inkılabını" yaptı ve son olarak Turgut Özal, devletçilikten liberalizme geçmeye çalışarak, "liberal inkılabı" başarma yolunda önemli adımlar atıyor.. Rustovv, Ankara'da Atatürk konulu sempozyuma katılmadan önce Cumhuriyet'e verdiği demeçte, Türkiye'deki iç politik gelişmeleri değerlendirdi ve ABD ile Türkiye ilişkilerine değindi. ABD'de Başkan Carteı yönetimi döneminde, Türkiye konusunda danışman olarak sık sık görüşlerine başvurulmuş olan Amerikalı siyaset bilimcisi Prof. Rustovv, Anavatan Partisi lideri Başbakan Turgut Özal'ın, 1983'ten beri Türkiye'de yeni bir politikacı tipi yarattığını ve halka yaklaşmakta eski politikaeılardan daha başarıh olduğu görüşünü savunuyor. Profesör Rustovv, "Demirel'le Özal arasında nasıl bir fark görüyorsun u z ? " yolundaki sorumuzu, "Siileyman Demirel, Turgut Özal "a göre daha eski kafalı göriinüyor" diye yanıtladı ve hemen ekledi: "Size kendi deneyimlerimden örnek vereyim. tkisi ile de basbakanhk koltuğunda otururlarken bir araya geldim. Demirel, araya hemen mesafe koydu. Oysa Özal. mesafe koymak bir yana, gayet yakın ve samimi davrandı" dedi. Özellikle son referandumdan sonra, Türkiye'de demokrasinin yerleseceği konusundaki umudunun arttığına da değinen Rustow, 1980 yılında Türk ordusunun müdahale etmek zorunda kaldığını ve bu davranışı anlayışla karşıladığını belirtirken, "Ancak askerler, olan bitenin tüm suçunu, Demirel ve Ecevit gibi eski siyasilere yüklemekle büyük hata eltiler. Anavasaya geçici madde koyarak oniarı siyasetten men etmek çok anlamsızdı. Neyse referandumla bu sorun da çozuld ü " şeklinde konuştu. Referandumla yasağı kalkan Bülent Ecevit'in, iyi bir hatip, akıllı bir insan ve yetenekli bir şair olduğu görüşünü da savunan Profesör Rustovv, "Ancak sanıyorum ki, Ecevit'in siyasel yapması yasaklanmasaydı. dünya kamuoyunda demokrasi kahramanı olmazdı ve siyasi kariyeri biterdi" dedi. Rustow, "Özarın liberalizmi, kemalv/min devletçilik ilkesiyle çelişmiyor m u ? " seklindeki sorumuza gülerek, "İnşallah Türkiye'de bir devletçi bir de liberal parlinin katıldığı serbest seçimler banş içinde olur ve Türk seçmeni hangisini istediğini ortaya koyar" diye yannlamayı yeğledi. Türkiye'de ilk kez 1936 yılında, Hitler rejimine karşı çıkan babasını ziyarete gelen Alman asıllı Amerikalı siyaset bilimcisi, Türk Amerikan ilişkilerinde aksayan en önemli noktantn, ABD yönetimlerinin Türkiye'ye çok güvenmeleri olduğunu söyledi. 194043 yılîarı arasında Galatasaray Lisesi'ne dışardan öğrenci olarak, 434? yılları arasında da tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Arapça Farsça bölümüne devam eden Alman asıllı Rustovv, Türkçe dahil 12 yabancı dil biliyor. Amerikalı siyaset bıhmcısı Rustovv'un Türkiye'nin ekonomik, siyasi, sosyal gelişmesini ve ABD ile komşuları arasındaki ilişkilerini ele aldığı, "Turkey America's Forgotten Ally" (Türkiye, Amerika'nın Lnutulan Müttefiği) adlı son kitabı da dilimize çevrilerek, kasım ayında Milliyeı Yayınları tarafından piyasaya çıkartılacak. ANKARA Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Kemal Karhan. Türk üniversitelerinin mali açıdan özerkliğe kavuşmadan bilimsel özerkliğin söz konusu olamEyacağını söyledi. Prof. Karhan, üniversitelerin mali açıdan özerkliğinir. bulunmasının çok önemli olduğunu ve idari özerklikten çok "mali" özerkliğin ön planda bulunması gerektiğini belirtti. Cniversitelere, mali özerkliğin neler kazandırdığının Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nin gösterdiği gelişmeden gözlenebileceğiniİ ifade eden Prof. Kemal Karhan, "YÖK Yasası haıırtanırken Konse> yönetimi mali özerkliğin karşısına çıkmıştır" dedi. Prof. Kemal Karhan, Cumhuriyet muhabirinin sorularını şöyle yanıtladı: Marksist felsefeyi öğrenciye öğretmek gerekmiyor mu? KARHAN Marksist felsefeyi öğrenciye anlatmak gerek. Ama Türkiye'nin geleceğinin teminatı Marksist felsefeyi benimsemekte demeyeceksiniz. Bilim adamının bunu dememesi lazım. mal bir konuyu anlatırken "onun propagandasını yapıyor" ithamıyla karşılaşabiliyor ve şu kadarını söyleyeyim ki, bugüne kadar bu sol için yapılıyordu, bugün sağ da bu tehlikenin altına girdi. Bugün İslam hukuku var. Bunların rahatça anlatılması lazım. Tabii, bu bir olgunluk meselesi. Öyle sanıyorum ki, anayasada da bu kısıthlıkların kalkması memleketin o olgunluğa erişmesi ile yavaş yavaş olacak bir şey. Yani şu sırada sıkıntı var ve bunun denetlenmesi de kolay değil. Bu, "ozerklik gitti" lafları aslında gerçeği yansıtan şeyler değil. Çünkü üniversitenin en kısıtlı şartlar altında dahi poıansiyeli ona bir müdaheleyi reddeder. YÖK sistemi nereden örnek aldı? KARHAN YÖK sistemiyle ABD'deki merkezi mütevelli heyeti sistemi getirilmek istenmiştir Türkiye'ye. Şu farkla ki, orada bu kurulların yetkileri mutlak olduğu halde YÖK'ün yetkileri mutlak değil. YÖK'ün yetkileri vardır. Üniversitelerin yetkileri vardır. Üniversitenin bize önermediği insanı biz profesör yapamayız üniversiteye. Doçente kadar tayinlerinin hepsini kendi yapar, bizim haberimiz olmaz. Onun için anlamsız bir özerklik spekülasyonuna gitmek yerine üniversiteleri daha da özerk kılacak bütçe yapma imkânının üniversitelere verilmesi gayretine girişmek daha da doğru bir harekettir. Üniversitelerin mali özerkliğe kavuşması, o üniversiteleri daha da özerk kılar.Çünkü üniversitenin özerk olması, faaliyeti kendi kendine düzenlemesi demektir. Yoksa gözetim altında olmaması demek değil. Bu faaliyet de genellikle mali hususlara dayandığı için bütçe konusundaki üniversite özerkliğinin ön plana alınması gerekir. Bilimsel özerkliğin gelişmesi buna bağlı. ldari özerklik. rektörünü seçmiş seçememiş tayin edilen rektörler üniversite özerkliğini haleldar etmiyor. Ama bir üniversite bütçesini yapamazsa asıl köstek bu. Rektör seçimlerinde hiikiimetin bir bütçe baskısı vardı. KARHAN Bizde mali özerkliğjn ne kadar büyük katkı yapabildiği geçmişte tecrübeyle sabit olmuştur. ODTÜ bütçesini kendisi yapıyordu. Kısa zamanda htanbul Teknik Üniversitesi'nden daha önemli bir kuruluş haline geldi. Orada da mütevelli heyeti vardı. Oradaki ırriitevelli heyeti daha politikti. Çünkü iki senede bir iktidar tayin ediyordu üyelerini. Halbuki ABD'de bu mütevelli heyetlerini uzun süreli tayin ederler.Buna rağmen, yine de o mütevelli heyeti ODTÜ'nün gelişmesine neden oldu. Bizdeki yanlış klasik düşüncenin tersine, Amerika'daki mütevelli heyetleri üniversitelerin özerkliklerini korurlar. Mütevelli heyeti üniversiteye karşı gelişen hareketleri göğüsler. Örneğin bir türban olayı oldu. YÖK'ün mevcudiyeti, üniversiteleri olayın içine sokmadı. /çfci, Gıda ve Ambalaj Fuarı İSTASBUL (AA) "tçki, Gıda ve Ambalaj Fuarı" 2327 eylül tarihleri arasında îstanbul'da açılıyor. Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen fuarda, standartlara uygun et ve deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, bitkisel yağlar ile konserve, çikolata, şekerleıne, alkollü ve alkolsüz içkiler sergilenecek. Değişik ambalajlama teknikleri ile ambalaj alet ve makinalarının da tanıtılacağı fuar, 2327 eylül tarihlerinde 11.0020.00 saatlerı arasında gezilebilecek. Dü BayTamı cumartesi günü kutlanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 55. Dil Bayramı, Türk Dil Kurumu ile Dil Derneği'nin cumanesi günü düzenleyeceği iki ayrı törenle kutlanacak. Dil Derneği'nin töreni Ankara'da, Türk Dil Kurumu'nun töreni ise Diyarbakır'da yapılacak. Türk Dil Kurumu'nun eski üyelerinin kurduğu Dil Derneği, 55. Dil Bayramı'nı Metropol Kültür Merkezi'nde kutlayacak. Saat 14.30'da başlayacak olan (Arkası 13. Sayfada) Şofbenden zehirlendi tSTASBLL (AA) Bakırköy Kartaltepe'de bir genç ktz, banyo yaparken şofbenden zehirlenerek öldü. Serpil Tunca'nın (17) uzun süre banyodan çıkmaması üzerine kuşkulanan annesi, içeri girdiğinde kızını yerde yatarken buldu. Genç kız, hemen doktor çağnlarak müdahale edilmesine rağmen kurtarılamadı. Serpil Tunca'nın, bacanın çekmemesi sonucu şofbenden çıkan gazla zehirlendiği anlaşıldı. YAZ TATILI BITTI. OKULLAR AÇILDI... Birleşmiş Milletler Genel Kurulu gündemini hazırladı Kıbns sorunu Siyasi Komitede ŞEBNEM ATİYAS ye başlanacak. Güney Afrika, ırkçılık, Namibya, Falkland Adaları, Ortadoğu, Orta Amerika, denk yasası, Afganistan, Filistin sorunu, Uzakdoğu, sağlık, sılahsızlanma, insan hakları, banş gücü, Üçüncü Dünya ülkelerinin dış borçları, açlık, doğa kirliliği gibi birçok konuyu içeren 147 gündem maddesi için komiteler genel görüşmelerden sonra tek tek raporlannı Genel Kurul'a sunmaya başlayacaklar. Bu yıl Kıbrıs konusunu da ele alacak olan siyasi komite, KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ı ve Kıbrıs Rum yönetim lideri Sprios Kipriyanu'yu çağırarak görüşlerini alacak. Genel komitenin gündem görüşmelerinde 46. madde olarak yer alan Kıbrıs konusunun Genel Kurul'a getirilmesi konusundaki kararı 42. Kurul Başkanı Peter Florin açıkladı, Florin'in açıklamasvnın ardından büyükelçi tlter Türkmen ve Kıbrıs BM Daimı Temsilcisi Constaıitine Moushoutas genel komitede kısa birer konuşma yaptılar. Moushoutas, Türkiye'yi BM kararlannı hayata geçirmemekle suçladı ve bu nedenle genel komitenin görüşünü desteklediklerini bildirdi. Buna cevaben büyükelçi Türkmen, Kıbrıs konusunun 1983'ten beri Genel Kurul gündemine getirilmediğini, getirildiği zaman ise adada gerilimin artmasına hizmet ettiğini belirtti. Özel siyasi komite Kıbrıs üzerinde çalışmalarını tamamlayıp raporunu hazırladıktan sonra, raporu Genel Kurul'a sunacak. Bu haftadan itibaren bütün üye ülkeler, yüksek düzeyde temsilcileri ile Genel Kurul Genel Görüşmeler Bölümü'nde çeşuli siyasi konularda kendi görüşlerini bildirerek kurul üyelerine seslenecekler. Yemek ynrışması ANKARA (A\KA) Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV), en özgün ve en ekonomik Türk yemeklerini belirlemek üzere, ev hanımlarımn kaıılacağı bir yemek yarışması açacak. TÜTA V yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 192021 kasım tarihleri arasında düzenlenecek yarışmaya katılmak isteyen ev hanımlarımn, yemek larifelerini 15 ekime kadar TÜTAV'a göndermeleri gerekiyor. Çorbalar, et yemekleri, zeytinyağlılar ve tatlılar olrnak üzere 3 kategoride yapılacak olan yarışmada, her üç kategorinin de birincisine 500 bin lira ödül verilecek. Her üç kategoride ikinci olacak ev hanımlarına 300 bin, üçüncü olacaklara da 200 bin lira para ödülü verilecek. NEW YORK Birleşmiş Milletler 42. Genel Kurulu'nun gündemini saptamak üzere genel komitenin yaptığı görüşmeler sona erdi. 147 gündem maddesini görüşen genel komitenin Kıbrıs konusunun özel siyasi komiteye devredilmesini de kapsayan raporu Genel Kurul'a getirildi. Ayrıca üye ülkelerin devlet başkanları ve dışişleri bakanlannın katılacakları, 9 ekime değin sürecek genel görüşmelerin bugün başlayacağı bildirildi.BM Genel Sekreteri Perer de Cuellar ise 1 ekimde KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş. 8 ekimde de Rum lideri Spiros Kipriyanu ile görüşeceği bildiriliyor. Genel komitenin çeşitli alt komitelere tavsiye ettiği 147 gündem maddesi, genel görüşmeler sürerken, bu komitelerde görüşülme Cumhurbaşkanı bugün Diyarbakır'da ANKARA (AA) CumhurCumhurbaşkam Kenan Evbaşkam Kenan Evren, yapımı ren, Atatürk Kültür Merkezi indevam eden Atatürk Kültür şaatına gitmeden önce de GülhaMerkezi'nde incelemelerde bu ne Askeri Tıp Akademisi'nde telundu. Cumhurbaşkam Evren. davi görmekte olan bir devre aımerkezin kasım ayı sonuna kakadaşını ziyaret etmek üzere sadar bitirilmesini istedi. Evren at 11.15'te Gata'ya geldi. bugün Diyarbakır'a gidecek. Cumhurbaşkam Kenan EvCumhurbaşkam Evren, dün ren, Gülhane Askeri Tıp Akadeöğleyin Atatürk Kültür Merkemisi'ne gelişinde Komutan İdazi inşaat alanına geldi. Evren, ri Yardınıcısı Tuğgeneral Turan burada proje mühendisleri taraKorkmazel tarafından karşılanfından karşılandı. Mühendis dı. Coşkun Krkal'dan bilgi alan EvCumhurbaşkam Kenan Evren, "29 ekime kadar bitecek m i ? " diye sordu. Coşkun Erkal ise "Gece gündiiz çalışıyoruz, ama biraz eksiği kalacak galiba" diye karşıhk verdi. Merkezdeki Cumhuriyet Devri Müzesi'ni gezen Cumhurbaşkam Evren, duvarlardaki rölyefleri yapan Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi heykeltraş yardımcı Doç. Ferit Özşen'den de bilgi aldı. Gençliğin sanat etkinliklerini yansıtan bir rölyefin üstündeki yazı ile onun yanında yer alan AtaEvren, yapımı devam eden Atatürk Kültür türk'ün gençliğe hitaMerkezi'nde incelemelerde bulundu. Merkebındaki yazıların birzin kasım sonuna dek bitirilmesi istendi. birine karışacağına dikkati çeken Cumhurbaşkam, ren, bugün Diyarbakır'a gide"Bunu okuyan (sanatsız kalan cek. Cumhurbaşkanlığı Basın ve bir milletin... Ey Türk GençliHalkla İlişkiler Müşavirliği'nden ği...) diye devam eder. Bunu verilen bilgiye göre, Diyarbakır'ayırmak gerekir" dedi. Bunun da Cumhurbaşkam Evren'e Olaüzerine Ferit Özşen, iki yazımn ğanüstü Bölge Valisi Hayri Koarasını birbirine kanşmaması zakçıoğlu tarafından yörede alıiçin daha sonra ayıracaklarını nan tedbirler konusunda bir briifade etti. fing sunulacak. Cumhurbaşkam Evren, Ata23 eylül çarşamba günü Erzutürk Kültür Merkezi'nden ayrırum'a gececek olan Cumhurbaşlırken yüksek mühendis Coşkun kam Evren, Kars'ın Göle ilçesi Erkal'a "kasım sonu nasıl?" diyakınlarında sürdüıülen Mehye sordu.Erkal da,o tarihe kadar metçik 87 manevralarını izleyebitireceklerini söyledi. cek. Parayı verenin hâkimiyeti Ama mali özerklik nedeniyle biraz taviz verildi galiba türban olayında. KARHAN Tabii. Bunlar her zaman olacak. Parayı verenin hâkimiyeti daima vardır. Eğer 12 Eyİül'den önce hükümetler iş edinselerdi, bu anayasadaki tüm teminata karşın üniversiteler üzerinde baskı kurarlardı. Ne yoluyla? Para yoluyla. Demek ki, mali özerklik olmadan özerklik söz konusu olamaz. İzmir Fuarı kapandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Uluslararası 56. İzmir Fuarı dün sona erdi. 26 ağustosta açılan fuara 34 ülke ve iki bin dolaymda kuruluş katıldı. Yaklaşık 60 bin metrekarelik bir alana kurulan İzmir Fuarı 'nın uluslararası yönü 10 eylülde sona ermişti. Fuarda baz> gazinolar 27 eylüle kadar programlarım sürdürecekler. Yoğun gürültü nedeniyle bu yıl fuarda tiyaıro yoktu. Son birkaç yıldır işadamlarının ilgisini fuara çekmek amacıyla getirilen değişik uygulamalar bu yıl da sürdü. l aiandaşlarm ziyaretine akşam üzeri açılan pavyonlar saat 1517 arasında sadece işadamlarına açık tutuldu. 'Gelincik şirindir* Dış Haberler Servisi Bir süre önce tngiltere'de Winchestar yakınlarındaki "Hampshire Country Sportsman's Shon" ilginç bir şampiyonaya tanık oldu. "The Independent" gazetesindeki habere göre, düzenlenen bu ilginç şampiyonanın amacı, halk arasında "kötü bir imaja" sahıp gelinciklerin "itibarım kurtarmaktı." Dağlarda yaşayan bir tür sansar olan gelincikler, genelde pis kokan ve "muzır" hayvaniar olarak biliniyor. Oysa İngilıere'dekı "Wessex Ferret Club" (Wessex Gelincik Kulübü), herkese bu minik hayvanların aslında "çok şirin" yaratıklar olduğuna inandırmaya çalışıyor. Aralannda banka yöneticileri, tnimarlar, hesap uzmanlarının bıdunduğu gelincik severlerin dUzenledikteri yarışmalarda, gelincikler 16 metre uzunluğundaki bir borunun bir ucundan girip, öbiir ucundan çıkmaya çahşıyorlar. Borudan ilk çıkan, yarışmamn galibi sayıltyor. Ancak yarışmamn favorilerinden olduğu halde, "HTtizzer" adlı gelincik gibi, yarışma sonunda yalnızca burnunun ucunu göstermek yeterli değil. (Üstte). Borunun içinden tamamen çıkmak gerekiyor. Konsey mali özerkliğe karşı çıktı Bu sistemin sıkıntıları nereden kaynaklanıyor? KARHAN YÖK'ün yetkileri var, üniversitelerin yetkileri var. Amerikan üniversitelerinde yetki mütevelli heyetindedir. Ama bizde öyle değil. Üniversitelerin de kanuni yetkileri var. Geliştirme düşünülebilir. Her üniversiteye bir mütevelli heyeti yarar mı sağlar? Bunlar tartışılabilinir. Mali özerklik açısından YÖk olarak sizin hükümetle bir görüşmeniz var mı? KARHAN Şu sırada yok. YÖK Yasası hazırlanırken konsey yönetimi mali özerkliğin karşısına çıkmıştı. Yoksa bu konu bilinmiyor değildi. Bu kanun hazırlanırken mali özerklik tıpkı Ortadoğu'da olduğu gibi olsun istendi. Fakat konsey... Neden karşı çıktılar sizce? KARHAN Nedeni askeri telakkiler tabii. Bizde üniversitelere para dağıtımı hangi sisteme göre yapılıyor? KARHAN Bizde Maliye Bakanlığı cari bütçesini tespit eder, Devlet Planlama da yatırım bütçesini verir. Ama bizim gerek Maliye Bakanlığı'yla gerek DPT ile sürekli komitelerimiz vardır. Bunlarla irtibat kurulur. tanıütm ANKARA (AA) Amerika'daki ünlü tarihçi ve bilim adamımız Prof. Kemal Karpat, "Turiste bilgi vermekle bir ülkenin tanıtımt laban tabana zıt şeylerdir. Tanıtımı propagandayla kanştırıyoruz" dedi. Tanıtımdan beklenilenin, Türkiye'nin ınüspel bilinmesi ve taraf olduğu uluslararası sorunlarda tezinin desıeklenmesi olduğunu vurgulayan Prof. Karpat şöyle konuştu: "Biz çok kez tanıtmayı propagandayla kanştırıyoruz. Kiiçük ve basit şeyleri büyütup şişirerek karşıdakileri etkileyeceğiınizi sanıyoruz. Tanıtmamn ilkeleri saptanmalı ve bu politikanıı sürekliliği sağlanmalı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle