23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S EYLÜL 1987 * • * • CUMHURÎYET/15 îulgarîstarfa 3rotesto ANKARA (ANKA) Bulgar ınırma yakın bir mevzide Türk arasuları içinde avlanmakta >lan Volkan adlı balıkçı teknesiım Bulgar hücumbotu tarafınlan batanlışı, Bulgaristan hüküneti nezdinde de protesto edilii. Dışişleri Bakanlığı'ndan ya>ılan açıklamaya göre, 14 eylül ;ece yarısı Volkan adlı bahkç* eknesine bir Bulgar hücumbounun ateş açtığı ve teknenin Bulgar tarafına götüriildüğünün tıaber alınması üzerine girişimlere başlandı. Bu arada, Bulgar Dışişleri Bakanhğı da, Sofya'daki Türk Büyükelçiliği yetkililerine, Volkan adb balıkçı teknesmin Bulgar sahil muhafaza gemisine çarpması sonucu battığını ve teknede bulunan 3 Türk denizcisinin tutuklandığını bildirdi. Picasso'nun gizli aşkı 1 ABD'de yayımlanan ayük House Garden dergisinin ektm sayısında, ünlü ressam Pablo Picasso 'nun Gabrielle Depeyre Lespinasse adb Parisli bir kadrnla 19151916 yıliannda gizli afk yasadığına ilişkin btlgelere yer verildi. Dergi, Picasso'nun daha önce hiçbir yerde sergüenmemlş çiıgüerini yaytmladı. Gabrielle adlt Fransız kadınımn Picasso tarafından yapılan proftt resminin (üstte sağda) arkasmda "Tek aşkıma bütün kalbimle, Picasso" yazısı bulunuyor. Üstteki fotoğrafın da Picasso tarafından çekildiii sanütyor. ANKARA (l)BA) Insan Hakları Derneği tarafından düzenlenen genel af kampanyası 19 eylül cumartesi günü başlatılacak. Genel Af Kampanyası çerçevesinde çeşitli konferans ve paneller düzenlenecek. Kampanyaya ilişkin olarak açıklama yapan tnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal, "Cezaevlerindeki kanayan yaranın ancak genel bir afla" sarılabileceğini söyledi. Birdal, cezaevleri koşulları ve uygulamalarının çağdışı ve insan haklarına aykırı olduğunu kaydederek, "Kampanya süresince zindanlara dönüşen cezaevlerinin boşaltılması yolunda her tttriii etkinlik gösterilecektir " dedi. Genel af kampanyası 19 eylülde 'Eğitimde cinselliğede • yer verilsin' : „ üere'de Uberal Liberal ve şişman Jg;mBktvekmerin ftrti den CyrüSmÜh, partkk en ştşman yetkm olarak tanmtyor. Ancak CyrU Smithin şismanbimdm pek şikâyetçi otmadıp ankphyor. Smithtn Liberal Ptarti'nin konferansma girmek için güvenük kontroUinden geçerken neşeü bicimde gülüyor. tstanbul Haber Servisi 23. Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik^ Bilimler Kongresi bünyesinda yer alan "Toplum ve Cinsel Işî lev Bozukluklan" ve "AIDS'iıf Psikiyatrik Yönleri" konulu psikiyatri panelleri dün Atatürk Kültür Merkezi " A " salonunda yapıldı. >vT o p l a n t ı n ı n başkanlığını yapan Dr. Suna Taneli Türkiye'de1 cinsel konulan işleyen toplantılann bile daha yerü yeni gelişti . ğini belirterek, "Ne yazık ki ülkemizdeki okullarda cinsel bölge anotomisi ile fizyolojik özd ' likleri içeren dersler okutulma , sına rağmen "İnsan Cinselliği'T işlenmiyor. Cinsel tıp deneyimi ve araştırmalanndan da mah. rura durumdayız" dedi. HABERLERİN DEVAMI Serbestte 3 güreşçimiz 25. sanivede sırtını mindere ya(Bastarafı 14. Sayfada) Bu arada Yugosla\'a da bir pu pıştırdı. Italyan gureşçı karşısında an verdi. Karşılaşmanın son satazla zorlanmayan Karabacak niyelerinde Ak maçı kazanmak için riske girmeye başladı. Nite karşılaşmayı 31 sayı ile kazankim böyle bir pozisyonda Ak ra dı. İkinci turda ise ezeli rakibi kibini yerde yakaladı. Amacı sal Yunanlı Dısarkis'i karşısında to atıp birden fazla puan almak bulan Karabacak ilk dakikalartı. Ama ayağını Trestana'ya da tutuktu. Karşılasma da 53 güreşçimikaptınnca bir anda sırtını minderde buldu ve tuş oldu. Yu zin galibiyeti ile sonuçlandı. nanlı Kalitsides ile mucadeleden 100 kiloda Ayhan Taşkın fiKaygusuz ilk devrede çok zor nalde mücadele etmesi kesinleanlar yaşadı. Devreyi zorlukla şen gureşçilerimizden birisi. Taş55 berabere kapayan Kaygusuz kın ilk turda Yunanlı Vasilis'i ikinci devrede daha iyiydi. An yenerek ikinci turda da Mısırlı cak şanssız bir şekilde rakibine Kemal'i 5~ı saniyede tuşladı. puanlar hediye etti. Maçın son saniyelerine girildiğinde Yunanlı Voleybol 98 öndeydi. Ama son saniyelerBayan voleybol takımımız, de güreşçimiz yaptığı üç puanlık Akdeniz Oyunları'nda gümüş oyunla maçı kazanıverdi. Kaymadalyayı garantiledi. Şampigusuz ikinci turda ise Maltalı yonluğun guçlü adayı İtalya'yı Farrujia karşısında sınav verdi. 31 yenen voleybolculanmız büAma Maltalı güreşçi Kaygusuz'a yük bir avantaj elde ettiler. fazla dayanamadı. 68 kiloda Zekai Ertem kendi Basketbol sinden beklenmeyecek bir şekilAkdeniz Oyunlan'na yenilgi de guzel maçlar çıkartıyor. îlk Basketbol Milli Takımımız turda Mısırlı Alkhodari'yi yenen Lübnan'ı 10252 yenerek altın Ertem ikinci turda ise Tunuslu Henzan'ı sayı ile yenmeyi başar madalyaya biraz daha'yaklaştı. dı. 74 kiloda Fevzi Şeker Lazkiye'de anırenman maçı yaparca(Bastarafı 14. Sayfada) sına rahat. Şeker ilk turda İspanMlLLtVET: "Beşiktaş'a yayol Bokanivra ile mücadeleetti. zık oldu" Ispanyol güreşçi ile adeta alay Siyah Beyazlı takımın bir düeden Şeker ilk devrede gureşte zine gol fırsatı kaçırdığı konusubulunan bütün oyunlan uygula nu ust başlığa alan Milliyet gazedı. 140 kapanan ilk devreden tesi spor yazarlanndan Birol Pesonra ikinci devrede üstünlük yi kel, "Bundan iyisi can sağlığı" ne Şeker'deydi. tkinci devrenin derken, Ziya Şengun, "Bu goller hemen başlarında aldığı bir pu kaçmaz ki?" yazısında bu goller anla maçı sayı tuşu ile kazanan olsaydı, farklı bir sonuç ortaya çıkardı" şeklinde goruşlerini beŞeker ikinci turda bay çekti. 82 kiloda Necmi Gençalp LazSABAH: "Ah Beşiktaş, vah kiye'de finale çıkan (serbestte) Beşiktaş!" ilk güreşçimiz oldu. İlk turda Orhan Aldinç, "Bu kadar Mısırlı Saodi'yi 2. dakikada tuş kaçmaz ki" başlıklı kritiğinde layan Gençalp ikinci turda da Beşiktaş'ın 5 mutlak golü kaçırYunanlı güreşçi Arfraisin sırtını dığıru belirtti. OLAYLARIN AT gözlüğü ile Türkiye'ye (Bastarafı 1. ARDINDAKI ca çok sayıda Sayfada) yabancı Çeşitli görüş ayrılıklan, ekonomi konularından başlayarak jeTürk ve GERCEK (Bastarafı 1. Sayfada) için, acele seçimlerin bütün koşutlannı kendisine göre ayarlamıştır. Merkezden saptanacak milletvekili adayiarı da bu ayarlamamn bir parçasını oluşturmaktadır. Ancak aday saptamalannda asd bektentiier SHP'ye donüktür. Çünkü SHP, başlangıçtan beri öteki partilerden daha açık ve hoşgörülü bir yönetimi benimsemişti. Milleıvekili adaylarını saptamak için yaptlacak ön seçimler çevreden merkeze doğru bir yapılanmayı sağlayacaktı. Bu olanağın elden gitmesi, SHP genel merkezini ve kuşkusuz en basta genel başkam büyük bir sorumluluk altına sokmuştur. Şimdi gözler Erdal înönü 'ye çevrilmiştir. bilim adamı ile gazeteci, diplomat ve işadamları çeşitli konuşmalar yaptılar. Büyük kentlerin gürültüsünden uzak, ormanhk bir bölgede, çağrılılar üç gün boyurica Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na yaptığı başvuruyoı tüm yönleriyle ele aidılar. Ekonomikj siyasal, tarihsel, toplumsal ve stratejik boyutlar bu konuların uzmanlarınca ayrıntıh bir biçimde işlendi. 40'ı aşkın Türk ressam ve heykeltıraşın yapıtlanndan oluşan bir serginin de gezildiği loplantıda, karşıt görüşler sık sık gundeme geldi. Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na üye olmasının "dofal" bir gelişme olduğunun hemen herkesçe benimsendiği bilimsel toplantıda, katılım sürecinin ortaya çıkarttığı güçlükler irdelendi. Dünya Beşiktaş'a GÖRÜS HINCALUUJÇ (Bastarafı 14. Sayfada) yır"dır dedik. "Bu gol şok etkısi yapar artık gözü açılır..." Hayır... Mustafa daha da korktu.. Panikledi... Takımın ileri dönük oynayan futbolcuları içinde, mücadele eden, bir şeyler yapan ayakta duran tek adamı Arif'i oyundan akjı ve Cüneyt'ı oyuna soktu... İşte o zaman, bu takımın başındaki Mustafa'nın, benim tanıdığım Mustata olmadığını anladım... Bu Hollanda'da şok geçirmiş ve benliğini unutmuş bir başka Mustafa'ydı... Ne ümit ediyordu, Cüneyt'i, bu sezon tek maç oynamamış Cüneyt'i oyuna alırken Mustafa?.. Gene ne ümit ediyordu, topa daha yeni yeni ısınmağa başlayan Yusuf u orta sahaya sürerken.. Bir tek değışıklikle, Galasaray'ın hem savunmasını, hem orta sahasını hem de hücum gücünü boylesine yok etmek ancak bir dehamn işiydi. Mustafa bunu yaptı işte. Galatasaray'ın değil, Türk futbolunun kafasında sadece gol düşünen (Belki de böyle düşündüğü için, Galatasaray'ın futboldan anlamayan bazı gerı kafah seyircileri yüzünden, yuhalanan) adamı Savaş Koç'u orta sahaya, Hollandalılaha hertüriü fiziksel mücadeleyi de rahat rahat yapacak bir tank gibi siirülecekken, geriyi kitlemek için, Yusuf'a bel bağlanıyordu. Mirsat ve Cevat topa dokunmak için en küçük zahmete girmezken, Rize maçında, Uğur'la birlikte hız.1ı oyununun ve o doyurnsuz verkaçların mimarı ilyas kenarda oturtuluyordu. Eindhoven'in hızlı oyunu karşısında, fizikman tükenen bir yığın adam sahada dolaşirken, Mustafa, ikinci degişiklik hakkı olduğunu unutacak kadar kendinden geçmişti. Mustafa, sahaya kötü takım bırakmış, kötü taktik vermiş, kötü futbol oynatmış, kenardan kötü yönetmişti. Benzeri pek çok yanlışı, Cumhurbaşkanlığı Kupa finalinde de yapmış, eleştirilerimiz üzerine de "Sen haksızsın, ben haklıyım" demişti... "Çünkü kazandım." Şimdi kaybetti... Hem de bizim Avrupa takımı yapmağa çalıştığımız Galatasaray'a, "Çavuşköyspor" gibi top oynatarak kaybetti. Şimdi oturup düşünmeli... Bende maçın kaseti var... Gelsin alsın.. 10 kez seyretsin... Kendi yanlışlannı kendi görsün... Hayatının en büyük fırsatlarından birini, korkaklık yüzünden nasıl yttirdtgini anlasın. Sahadaki futbol ne olursa olsun, işler iyi gitmediği zaman ille de Arif'i değistirmek kompleksinden vazgeçsin... Hele hele sevdiği adamlara takımda yer bulmak için sahaya bir yığın bek, stoper ve savunma adamı çıkarmak duygusallığını da unutsun... Türkiye'nin en zengin orta saha adamlarına, iki milli takımlıksahipGalatasaray'da, stoperlerden orta saha adamı icat etmelere hele hele hiç kalkmasın. Denizli'nin geçmişteki başarıları, bu hezimetin "bir musibet bin nasihatten iyidir" diye geçiştirilmesinde rol oynayacak. Hatta biz, için için seviniyoruz da... İlk yarıdaki ilahı mucıze, ikinci yarıda da sürebilir, futbol tanrısı Galatasaray'ı 45 dakika yerine 90 dakika koruyabilir, maç 00 bitebilirdi... İşte o zaman Galatasaray'ın sonu kesin gelirdi. Çünkü başardığı zaman eleştiri kabul etmeyen, hatta dinleme zahmetine bile katlanmadan, kalkıp giden Mustafa ulaşacağı, boyutsuz megolamanisi içinde, yaptığı bu izah için sıfat bulamadığımız yanlışların doğru olduğunu sanır ve artık iyileşmesi imkânsız bir hasta haline gelirdi. Şimdi bir şansı var... Sevgili Abdülkadir bu cümlemi, kaba bulup lütfen değiştirme çünkü, en halk diliyle, en kolay anlatımı bu... "Ben ne halt ettim" diyebiliyor ve yediği haltı anlayabiliyorsa, hem onun hem Galatasaray'ın uluslararası bir takım olabilmek için bir şansı var... Yoksa... Bu kafa ile ben VVembley'e değıl, Tekirdağ Stadındaki sünnet düğününe bile gitmem!.. Sayın tnönü şu veya bu açıdan (Bastarafı 1. Sayfada) eleştirilebilir, ama kişiliği ile çev Bankası merkezinde gazetecilere resinde bir güven yarattığı da bir öğle yemeği veren Thalwıtz yadsmamaz. SHP genel başkam bankanın poütikasını açıklarken, bu ağırlığını milletvekili adayla önümüzdeki dönemde "büyürmı saptamada kullantrken ne meye agırlık" vereceklerini beyapacaktır? Öyle görunüyor ki, lirtti. en sağlıklı yol, çeşitli olanakları Türkiye'nin motoru harman etmekten geçiyor. tktidara yönelik ana muhalefet parDünya Bankası Başkan Yartisinin Meclis grubunda değişik dımcısı Thalwitz, bankanın potürde insana gereksinme vardır. litikası için büyumeye ağırlık verKiminin uzman kişiliğini ağır ba diklerini açıklarken, Türkiye'yi sabilir, kiminin devlet görevierin değerlendirmesi sırasında deki deneyimleri zengindir, kimi "istikrara" ağırlık verdiklerini nin adı listeleri sürükleyecek ka belirterek Türk ekonomisi için isdar ünlüdür, kimisi politik geç tikrann önemini vurguladı. Banmişiyle çevresinde güven yarat kanın, Türkiye ve Pakistan'dan mıştır, kiminin parti ve parla sorumlu daire başkam Hans mento çalışmalarında ustalığm Eberhard Kopp'un katıldığı yedan yararlanmak gerekebilir. mekte Kopp, başkan yardımcısıGünümüzde devlet hayatı veyo nın, Türkiye konusundaki de|ernetimi karmaşık bir orgü oluş lendirmelerine katıldığını, belirturmaktadır. Bir partinin bu zor terek, "Büyiime ve istikrar poliişin altından kalkmak için yeterli likaları arasında denge kurulakadrolan Meclise sokması, gu bilmesi bizim açımızdan çok ven yaratıa bir siyaset uygula önemli. Ancak Türkiye örneğinması demektir. de gönlümüz biraz daha isükrarAma asıl tayin edici olan yön dan yana" dedi. tem, milletvekili adayiarı saptaThalwitz Türkiye için özetle nırken yerel örgütlerin seslerine şöyle konuştu: kulak verilmesidir. Kendi seçim "Geçen haziranda Tttrkiye'ye çevresinde kazanma şansı yüksek yaptığım ziyaret, bir ülkenin 30 olan kişilerin aday gösterilmesin yılda ne kadar çok değişebileceden kaçınmanın sakıncalan, sa ği konusunda bende umut uyanyısız deneyimle ortaya çıkmıştır. dırdı. Türkiye'nin ekonomik alandaki başansı devam ediyor. SHP'nin genel başkamna dü Ancak bugünkü büyUme hızının şen yuk bu bakımdan çok aiır son birkaç yılın buyume hızıngörunüyor. * * • dan birkaç puan daha düşuk olması, Türkiye'yi daha iyi bir ekonomiye sahip kılardı. Gerçi Türkiye, büyiime ve istikrar ara(Bastarafı 1. Sayfada) sında öteden beri denge kurabilmiş ülkedir. Ekonomik istikrar bağlı Karageçıt köyünden son ile birlikte büyiime de sağlanasaldırıyla birlikte toplam 22 kibilir. Zaten bu ikisi arasında denşilik öldürüldüğü bildirildi. 8 ge yoksa ekonomi 'hararet' yaKasım 1984'te yapılan saldırıda par. Türk ekonomisi de bu açı9 kişi, 13 Nisan 1987'de yapılan dan hararet yapabilir. Mesela Sri saldında da 7 kişi yaşamını yiLanka'da bir zamanlar yüzde 17 ürmişti. Nisan 1987'deki saldıoranındaki biiyume hızı, daha rıyla ilgili olarak eski İçişleri Basonra ekonomide hararete yol açkanı Yıldırım Akbulut, saldıntı. Dengesiz büyümenin tehlikenın "kan davası"ndan kaynakleri var. Bu yiizden büyüme oralandığını ileri sürmüştü. Son salnının son birkaç yılın ortalamadırınm kan davası ya da PKK iie sından 12 puan daha diişiik olilgisinin olup olmadığı konusumasını lercih ederdik." nun araştınldığı bildiriliyor. Yemekte gazetecilere sorumlu Hakkâri'ye bağlı Uludere ilçe bulunduğu bölgedeki ülkeler açısinin Kayadibi köyünden ve Sisından bazı hayati sorular olduirt'in Şırnak ilçesinden 7 kişinin ğunu kaydeden Thalvvitz bu sokaçırıldığı öğrenildi. rulan şöyle sıraladı: 1 Verimlilik ne durumda? 2 Değişen dünya koşullarına ne kadar hızla adapte olunabiliyor. Yemek sonrasında Cumhuri1. KOŞU: RockalındaFalcon Crestyet'in sorularını yanıtlayan bir Poppy Gull M: 1.06.30, F: 4 b, uzak, yetkili Türkiye'de seçim sonrasın3'e G: 1.25, 2. KOŞU: RebekaKralda istikrara önem verilmesinin JuliaSultan M: 1.18.25, F. 1 b, uzak, bekleneceğini kaydetti. Aynı yetuzak, 3'e G. 2.25, 3. KOŞU: I kili "Peki seçim sonrasında Ozal GuçhanDedekorkuıRastgelsindışındaki bir iktidar söz konusu Abik M:l.39.39, F: Brn, uzak, 2 b, olup da dış borçlannı vaktinde 4'e G: 8.80, İ: 2/4'ler 5.85, Ç: 3/4'ler ödemeyi laahhut edip sabit kur 18.45,4. KOŞU: l 35 Necma111 tlesistemine döneceğini açıklarsa, Kuçük NecmaŞanlızeynep M: 2.05.82, F: 1 b, uzak, 3 b g'e G: 11.65, örneğin KİT'leri özelleşürmekt: 2/8'ler 48.10, 5. KOŞU: Akkentten vazgeçerse, bu adımın nasıl PınarbaşıIH OğuzhanI Uğurol M: değerlendirileceği" sorusuna ise 1.44.22, F: 1 b, uzak, 4 b, 5'e G: 1.85, "Bunu şimdiden düşünmek bile 1: 3/5'ler 8.40, 6. KOŞU: LV1 Uğuristemiyoruz" karşılığını verdi. DorucanXV CanXlU Bulut M: Türkiye'nin son 7 yılda yapısal 2.16.20, F: 2 b, 1/2 b, 1/2 b, 6'ya G: bir degişiklik geçirdiğini vurgu5.35,1: 4/6'lar 71.95 bu koşuda 3 nolayan yetkili "Artık Türkiye'de lu Gülcan koşmadı EFG: 9 nolu kimse örneğin rekabetten geriye XVII Bulut uzerinedir. Altılı Gandönüş yapamaz. Bunun gibi teyan: 334856, Üçlii Bahis: 641 mel ve kalıcı değişikliklerden geşeklinde sonuçlanmıştır. riye dönülmesi artık mumkün değil" karşılığını verdi. Yetkili Çarşamba altılısı "Merkeziyetçi eğilimli bir iktidar işbaşına sclsc bile halkın, o ikti919 bin lira verdi darı artık vazgecemeyeceği alış6'lı Ganyan: 919.236.30 kanhkları nedeniyle zoriayaca3'lu Ganyan: 6.282.65 gını" ileri sürdü. opolitik noktalara kadar su yüzüne çıktı. Toplantının dünkü bölümünde araşürmacı ve öğretim üyesi Mevlüt Bozdemir, Türkiye'nin AT'ye katılımının, savunma stratejileri açısından önemine değindi ve "Batı savunması için Türkiye'nin Avmpa Toplulugu'na üye olmasının bir zorunluluk olduğunu" ifade etti. Birinci gün yapılan oturumda kendisi de bir konuşma yapan gazeteci Mehmel Ali Birand, Bozdemir'in görüşüne katılmadığını belirterek, günumuz koşullarında, Avrupa savunması adı altında geliştirilmiş bir kav, ram bulunmadığıru söyledi. Birand, iki büyük devletin aralarında anlaşma sağlaması halinde, Avrupa'nın bağımsız savunma stratejisi geliştirmek zorunda kalacağını, sadece bu koşullarda Türkiye'nin askeri potansiyelinin ve jeopolitik konumunun Batı Avrupa karşısında bir kart haline geleceğini ima etti. Genel olarak AT Komisyonu'nun bulunduğu ve tüm çalışmaların sürdüğü Belçika'mn başkenti Brüksel'den gelenlerin Türkiye'nin başvurusu konusunda kısmi bir karamsarlık içinde olduklan, bunun yanında Türkiye'den gelenlerle diğer Avrupa başkentlerinden gelen uzmanların aynı karamsarhğı paylaşmadıkları söylenebilir. Görüş farkhhklan Bu ikilemin en çarpıcı örneği, toplantının birinci günü AT Ko misyonu dış bürosunda görevli J.J. Schevved'in ekonomik konulan ele alan konuşması ile merkezi Paris'te bulunan OECD'nin Türkiye delegasyon başkam Tansug Bleda arasında ortaya çıktı. Buyukelçi Bleda, Türk hükümetinin "resmi" görüşü olarak nitelenebilecek konuşması boyunca oldukça iyimser bir tablo çizdi. Türkiye'nin AT'ye üye olmasımn her iki tarafa da getireceği faydaları vurgulayan Bleda, ortaklık anlaşmasının işleyişinde meydana gelen aksamalardan topluluğu sorumlu tuttu. Buna karşılık, AT bürokratı Schewed, tekstil alanında Türkiye'nin şimdiden Avrupa Topluluğu'nun bir numaralı satıcısı olduğunu söyleyerek, "korumacılık" suçlamasını geri çevirdi. Tansuğ Bleda, Türkiye'nin, OECD'nin en hızlı kalkınma performansı gösteren ülkesi olduğuna işaret etti ve "İki bin yılına kadar bu performans sürerse kalkınma duzeylerimiz arasındaki bu fark, büyük ölçüde giderilmiş olacaktır" dedi. Büyükelçi Bleda, enflasyon hızının kontrol dışı bir olgu olmadığını ve kalkınma için gerekli yüzdelere uygun düştüğünü sözlerine ekledi. J.J. Schewed ise, Türkiye'de 1985 yıhnda Gayrisafı Milli Hasıla'mn 1085 dolar, enflasyonun yüzde 40, işsizliğin yüzde 20, dış borcun da 1986 yıhnda 31.4 milyar dolar olduğunu ammsatarak, "dinamik ekonomi" tanımuıa katılmakla birlikte, zayıf noktalannı da vurgulama gereğini duydu. UĞUR MÜMCU GOZLEM Füzeler için anlaşmaya (Bastarafı 1. Sayfada) sürerken Birieşmiş Milletler'de bir basın topiantısı yapan Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Vladimir Petrovsky, Sovyet lideri Gorbaçov'un silahsızlanma ile ilgili olarak Birieşmiş Milletler'e yönelik önerilerini açıkladı. Bilindiği gibi Gorbaçov, Moskova'da yaptığı açıklamada BM'ye silahsızlandırma sürecinde "hakemlik" yapma önerisinde bulunmuştu. Petrovsky, basın topiantısı sonrasında Washington'da görüşmelerin uzaması ile ilgili olarak "Bazı sorunlar henüz halledilmiş degil, görüşmeler bu nedenle uzadı" dedi. Petrovsky, ayrıca Avrupa silahsızlanma görüşmelerinde Sovyetler Birliği'nin Türkiye'yi Asya kıtasında değerlendirmesi ile ilgili soruyu "Washington'da görüşmeler sona ermeden bunlan tartışmak henüz erken" şeklinde cevaplandırdı. Sonuncusu dün yapılan görüşmeler sürerken Amerikalı ve Sovyet yetkililer basına yaptıklan açıklamalarda temel konularda anlaşıldığını, alt komitelerin kısaca INF olarak anılan füzelerin sökülmesini kapsayacak anlaşmanın gerçekleşmesi için bir metin hazırlama çahşmalarının üçdort hafta süreceğini, kasım sonunda ise ReaganGorbaçov zirvesinin mümkun olabileceğini, soylediler. Temel anlaşmazlık konularından olan Federal Almanya'daki 72 Pershing 1A füzesi ve ABD kontrolündeki nukleer başlıklar konusunda ne gibi bir gelişme olduğu henüz belli olmadı. ABD ve Federal Almanya ilke olarak fuzelerin kaldınlmasını kabul ediyor. Ancak, bunu INF anlaşmasına dahil edilmesi yolundaki Sovyet önerisini kabul etmiyorlar. Üç gündür Washington'da süren gorüşmelerin odak noktası olan orta ve kısa menzilli nükleer füzeler (INF) anlaşması 1400 Sovyet, 316 ABD füzesini kapsıyor. Menzili 600 ile 3400 mil arasında değişen bu füzeler için ABD üç yıl içinde tümüyle kaldırılması, Sovyeüer ise ilk^ir yıl içinde nükleer başlıkların, ardından beş yıl içinde bütün füzelerin kaldınlmasını öneriyor. Dün yapılan tartışmalann kaldırılması kararlaşünlan bu füzelerin ne yapılacağı konusunda yoğunlaştı. Sovyet Dışişleri Bakan Sözcüsü dün ABD'nin 'Nigthline' programanıda yaptığı açıklamada "birinci adımın atıldığını, artık iki ve üçüncü adımlann göriişüleceğini" söyledi. Birinci adımla INF'yi kasteden Gerasimov "ikinci ve üçüncü" adımlarla uzun menzilli nükleer füzeler, uzay silahları, kimyasal silahlar, nükleer testler, ikili ilişkiler, bölgesel çelişkilerin çözümlenmesini belirtti. 6ölü Nükleer denemeler Öte yandan ABD ve Sovyetler Birliği, nükleer denemelerin kısıtlanması konusunda kapsamlı müzakerelere başlamak için anlaşmaya vardılar. AA'nın VVashington kaynakh haberine göre, ABD Dışişleri sözcüsu Chartes Redman ve Sovyet Dışişleri sözcüsü Genadi Gerasimov, açıklamayı ortak olarak yaptılar. Bu konudaki anlaşmaya Sovyet ve ABD Dışiyleri Bakanlarının üç gündür sürdürdükleri görüşmeler sırasında vanldığı bildirildi. At yarışları sonuçları (Bastarafı 1. Sayfada) üçüncü kararında ise barajlı sistem yine anayasaya uygun sayılıyor. İlk karar, barajlı sistemin "demokrat/k hukuk devieti" ilkesi ile bağdaşmadığı görüşüne dayanıyor. Yüce mahkeme, TİP'in başvurusu üzerine, AP hükümetince hazırlanan Milletvekili Seçim Yasası'nın 32. maddesinin 4 ve 5. bentlerini anayasaya aykırı bularak iptal etmişti. Anayasa Mahkemesi, barajlı sistemin seçim sonuçları üzerinde "sunı enge/ sayısı çıkardığı", bu yolla birtakım yurttaşların "seçme hakları"n\r\ kısıtlandığı görüşlerinden yola çıkarak şu gerekçeyi benimsemişti. Serbest oy esasına göre yapılan seçim, seçmen oyunu baskıya, kanun dışı müdahaleye uğramadan kullanıldığı bir seçimdir. Ancak bu eylemin serbest oy esasını zedelemesı için baskının mutlaka flili ve maddi olması gerekmez. "Serbestlik" ilkesı aynı zamanda seçmen iradesine dolaylı yollardan müdahalede bulunacak ve etki yapacak bir engel ve tedbirin seçmen karşısına çıkartılmamasını da zorunlu kılar.. Mahkeme, barajlı sistemin, seçmen iradesi üzerinde bir "ruhı baskı" kurduğunu belirterek; bu baskının bir "müdahale" olduğunu, bu "müda/ja/e"nin yasada yer alsa bile "meşru oimadığı" sonucuna varmaktadır. Anayasa Mahkemesi, bu engeli seçim sisteminin "seçmen azınlığının seçtıği milletvekillerinin Mecliste sayı çoğunluğu sağlayarak ülke yönetıminın başına geçme olanağt" bulabileceklerini; 1957 seçimlerinde "seçmen azınlığının oyterını toplayabilmış bir siyasi parf/"nin, seçim düzeninin sonucu olarak Mıtlet Meclisi'nde koltuklann çoğunluğunu elde ettiğini kaydetmişti. Mahkeme, bu gerekçelerle, engelli seçim sistemini, anayasanın "demokratik hukuk devleti, seçimlerin serbestliği" ilkeleri ile anayasanın dayandığı "çok partili düzen" anlayışına aykırı bularak iptal etmişti. Aynı Anayasa Mahkemesi, ANAP hükümetince hazırlanan "Mahalli Idareler ve Mahalle Muhtartıkları ve İhtiyar Hayetleri Seçimi Hakkındaki Kanun"undaki baraj sistemini anayasaya uygun bulmuştur. Gerçi, ilk karar, barajlı sistemi, 1961 Anayasası'na aykırı bulmuş, ikinci karar ise barajlı sistemi 1982 Anayasası'na uygun görmüştür. Ancak, her iki anayasada da kurallar aynıdır. Bu yüzden çelişki aynı mahkemenin iki kararı arasındadır. Anayasa Mahkemesi, yerel seçimler ile ilgili kararını, Halkçı Parti'nın başvurusu üzerine vermiştir. Yüce mahkeme bu kararında, anayasada yer alan "serbestlik" ilkesinin her türlü "müdahaleyi dışladığı"; ancak barajlı sistemlerde yurttaşların verdikleri oyların etkisiz kalacağı endişesinin bu tür "müdahale" sayılamayacağr, yurttaşların "tahminlerine göre oyunu kullandığı" belirtilmektedir. Mahkemenin benimsediği şu gerekçe çok ilginçtir, okuyalım: ..Şu halde siyasi tercih konusu olan seçim sistemlerini, anayasanın diğer hükümlerine uygun olmak koşuluyla, eşittik ilkesi yönünden yargılayıp bir sonuca varmak doğru değildir. Bir seçim sisteminin eşitliğe, dolayısıyla adalet ilkes'ıne ağırlık vermesi, istikrarsızlığa neden olduğu; istikrara ağırlık vermesi de eşitliği, adaleti zedelediği gerekçesiyle eleştihlmektedir. Böylece seçim sistemleri üzerindeki tartışmalar hangisinin daha faydalı ya da sakıncalı olduğu noktasına gelip dayanmaktadır. Bunun takdinnin ise yasa koyucuya a'ıt olduğu açıktır. Anayasa Mahkemesi, bu gerekçeyi benimsedikten sonra, bu seçim sisteminin "siyasi hayatın cereyanını tek bir partinin tekeline bırakacak ve çok partili rejimi yok edecek düzenlemei&rde bulunmadıkça" yasama organının "usullerden birini seçmesini" doğal saymaktadır. Sanıyoruz ki önemli olshn, seçim sisteminin "tek parti tekeli" doğuracak sakıncalan taşıyıp taşımamasıdır. ANAP'ın "geceyansı yasası" çok açık biçimde bu sakıncayı ve tehlikeyi taşımaktadır. Anayasa Mahkemesi, son kararında, partiler arasmdaki "eşitlik" ve "adalef ilkesi yerine "istikrar"\ yeğlemiş ve böylece "hukuksal" değil "siyasal" yönleri ağır basan bir karar vermiştir. Çünkü "eşitlik" hukuksal, "istikrar" ise tümüyle "siyasal" içerikli kavramlardır. Onurlu meslek yaşantılarının doruklarına ulaşmış bu yüce mahkemenin seçktn ve saygıdeğer üyeleri, herhalde, aynı konudaki bu iki çelişik kararı bir yeni kararla düzelteceklerdır. Anayasa bekçiliğinin anayasal kurumlarca yeterince yapılmadığı ve yaptlamadığı ülkemizde, "cumhuriyeti koruma ve kollama görevi", ne acıdır ki son otuz yılda üç kez "fiili iktidariar" tarafından kullanılmıştır. TBMM kendini ancak bir "karar" ile yenileyebilir. "Karar" yerine "yasa" çıkartılamaz. Hukukta "sekil sartlan" olarak adlandınlan biçim koşulları bu gibi işlemlerin iptallerini gerektirir. Anayasaya aykırı yol izlenerek çıkartılmış bir "geceyansı yasası".. Sağlıksız seçmen kütükleri ve bu antidemokratik baraj sistemi ile Türkiye "istikrara" değil, bir "çoğunluk diktatöriüğü"r\e doğru gidiyor. Anayasa Mahkemelerj demokrasinin, çok partili yaşamın ve hukuk devletinin güvenceleridir. Öyledir; öyle olmalıdır. CUMHURİYET GAZETESİ REKLAM MÜDÜRLÜĞÜ'NE reklamcıhk alanında deneyimli, askerlikle ilişkisi olmayan, erkek eleman alınacaktır. Lütfen, görüşmek için randevu alınız. 528 66 29 512 05 05 / 411 Ingiltere'de A\Pairlik organizasyonu bizim işimİ7dir. Derin Limited Şirketı Isıanbul 158 53 42 Jet ve tanklara gençlik aşısı (Bastarafı 16. Sayfada) losu bulunuyor. Ayrıca bir de RF4 keşif filosu var. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin moderni/asşonu çerçevesinde F4 uçaklarının da modernize edilmesi çalışmaları sürdürülüyor. Bu konuda ABD'nin Boeing firmasının verdiği modernize önerisi şunlan kapsıyor: " Silah alış (bırakma) sislemi, Nagivasyon sistemleri. Komünikasyon sistemleri, Genel yenileme!' Boeing'in teklifi ayrıca ilave >akıt tankı \e ilave silah taşıyıcısını da kapsıyor. Boeing firmasıııııı leklifinde F4 uçaklarının yeni avionik düzenlemesi ise şu kriterlere dayanılarak hazıflanacak: " Kullanımda malzeme yedeklerinin envantere uygunluğu, Çok eorev kabiliyeti, Mil slandart 15538 kabiliyeti, Mil standadt 1750 uçaK üretim yönetmeliği. ""' , Mil standart 1760 silah^ uyumlulugunu içerecek şekilde''. geliştirilen tnühimmat ko;i'rot^ ' sislemi." TSK'nın elinde bulunan, Kore Savaşı'ndan kalma M48 tanklarının modernizasyon çalışma. ^. J larına başlandı. Edinilen bilgiler^' gore, elde bulunan M48 tanklarının yarısıııdan çogu yenilenmrş>" • durumda. 3lü Bahis: 5.841.20 lira kazandılar. Kimliğimi ve askerlik gorev kartımı kaybettim, geçersizdir. SAKİ TANEROĞl V
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle