Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇUMHURÎYET14 KÜLTÜRYAŞAM hs AĞUSTOS 198: TELEVİZYON 19.00 Afdış ve Habcrler 19.15 Küçük Prenses • 3 Sara, bitdenbire içine düftuğü zor duruma kendini aliftırabilmek için upvşmaktadır. Ancak çevresindekilainin kendisine kârşı tavn onu çok üzmektedir. Aşk mı, kanun mu? (I Walk the LineJ / Yönetmeru John Frankenheimer / Oyuncular: Gregory Peck, TUesday Weld, Estelle Parsons, Ralph Meeker / 1970 yapımı / 97 dakika. Kültür Servisi Tennessee'deki kasabalardan birinde şeriflik yapmakta olan Tavves, orta yaşlı bir aile babasıdır. Hayatı oldukça tek düze geçmektedir. Bir gün Alma adlı bir genç kızla karşılaşır. Alma'nın babası, kaçak viski imal etmektedir. Şerif Tavves, kızın uğruna, içki kaçakçılarına arka çıkar. Ancak Viüfettiş Bascomb'un kasabaya gelmesi işleri kanştmr. Ortalık birbirine girer. Ünlü Amerikalı yönetmen John Frankenheimer'ın, Madison Jones'un " A n E x i k " (Bir Sürgun) adlı romanından beyazperdeye aktardığı bir fılm. Daha önce sinemalarda "Sevgilimin YOIMM Sonu 1. KANAL / TV'DE StNEMA TRT^NİN İÇİNDEN MAHMUT T. ÖISGÖREN 'Müzikal Fihnlerden Bir Demei* Kültür Servisi Beyoğlu Emek Sineması'nda, 31 ağustos 5 eylül tarihleri arasında "Müzikal Filmlerden Bir Demet" toplu gösterisi sunulacak. 31 ağustosta Mtioş Forman'm yunettiği, John Savage ve Treat Williams'ın rol aldığı "Hair", 1 eylülde Ken Russel'in yönettiği, Ann Margret ve Roger Daltrey'in oynadıklan "Tomy", 2 eylülde Martin Scorsese'nin yönettiği, Liza Minelli ve Robert de Niro'nun oynadıklan "New York New York", 3 eylülde Richard Maryuand'ın yönettiği "Beatles", 4 eylülde John Carpenter'ın fılme aldığı, Kurt Russel ve Shelley Winters'ın başrollerini paylaşttğı "Elvis" ve 5 eylülde Alan Parker'in yönetmenliğini yaptığı, Bob Geldof ve Bob Hoskins'in oynadıklan "The Wall" adlı filmler izlenebilecek. 19.40 Yaz Okulu: Yaşayan Bedenimiz Programm bu bölümOnde, kan dolaşımı anlatıiıyor. Kanın temızlenmesi, bobnklerin iflevleri ve kirli kanın dışan atımı konusunda bügi verilıyor. Aynca, böbrejin iyi çahfmaması haJinde hastaya lakılan dialız makmeleri anlalılıyor. Alay Eden Kim? Nokta dergisinin son sayısında, Başbakan Özal ile TRT Genel Müdüru Tunca Toskay arasında geçen ilginç bir telefon konuşması yer aldı. Toskay Başbakan'a, "Izin verin, İcraatın İçinden programı için bundan daha kaliteli birkaç metni hemen hazıriarım" diyor. Başbakan'ın yanıtı oldukça düşundürücü: "Genel Müdür olarak bu işlerle mi uğraşıyorsun?" Gerçekten de TRT gibi yansız olması gereken bir yayın kurumunun Genel Müdürü hiç kalkar da siyasal iktidann başına, "Ben senin televizyondaki propaganda yayınının metnini hem de daha iyi hazıriarım" diyebilir mi? Böyle konuşan bir TRT Genel Müdürü'nün Başbakanı'na ne denli bağımlı olduğu hemen anlasılıyor. Eğer bu konuşma doğru ise Toskay'ın hemen istifa etmesi gerekir. Ama bu neye yarar? Yeni genel müdür de aynı çerçeveye girmeyecek mi? Böyle genel müdüriere sahip bir TRT ile 6 eylüldeki halkoylamasına ya da yakın bir gelecekteki genef seçime gidilmesi Türkiye için büyük talihsizliktir. Toskay, bu konuşma ile hem bağımlıfığını bir kez daha kanıtlıyor hem de "İcraatın İçinden" yapımını, TRT dışında, Başbakan için hazırlayan AVA şirketi ve yapımcısı Çetin Öner'le bile yarışmaya kaJkıyor. Peki, ona, "Genel müdür olarak bu işlerle mi uğraşıyorsun?" diyen Başbakan Öza! gerçekten de TRT'nin bağımsızlığını ve yansızlığını mı istiyor? Hiç de değil... Aynı konuşmanın bir başka yerinde, bu kez, Sayın özal çizginin dışına çıkryor ve "Hem nerede görülmüş muhalefetin her gün televizyona çıkarılması..." diyor. Muhalefet ne zaman her gün televizyona çıkıyor? Muhalefetin dörtte biri bile TRT'den yararlanamıyor. "Yasaklı liderler"inyasağının kaldırılmasını belirieyecek halkoylamasından once TRT, "yasaklı liderler"e en küçük bir konuşma hakkı bile tanımıyor. Oysa Özal her bültende ve basta "Kamuoyu" olmak üzere her TV haber izlencesinde boy göstermekte. Ama yine de Sayın Başbakan, muhalefete yer verdı dıye TRT Genel Müdürü'ne kızmış telefonda. Telefonda zılgıtı yedikten sonra, mantıklı gibi görünme sırası Toskay'a geçiyor. Önce yasalardan filan söz ettikten sonra, " Başbakanı her gün TV'ye çıkan dünyanın başka bir ülkesi var mı?" diye sormuş, Sayın Özal'a. Bu soru şu yorumu getiriyor: Demek ki, Başbakan'ın her gün televizyonda görünmesi Toskay'ı rahatsız etmiş. Ama sonra birden uyanıyorsunuz. Başbakan'ı her gün televizyona çıkaran kim? Toskay'dan başkası mı? Şöyle düşünüyorsunuz: Başbakan her gün televizyona çıkacak diye bir yasa ya da yönetmelik maddesi yok. Hatta tüm habercilik kuralları da böyle bir uygulamaya karşı... O halde Başbakan nasıl oluyor da her gün televizyona çıkıyor? Toskay ve ekibinin yarv lıltğı, bağımlıhğı ve habercilik mesleğini hiçe saymaları sayesinde değil mi? O halde nasıl olmuş da Toskay, Başbakan ı her gün TV'ye çıkan dünyanın bir başka ülkesi var mı?" diye özal a sormuş? Nokta dergisinde, Başbakan Özal'ın TRT Genel Müdürü Toskay'ın bu sorusuna verdiği yanıtı okuyunca uyanıyorsunuz. Başbakan, Toskay'a yanıt olarak, boş bulunup, "Yok..." demiş. Belki dünyada her gün televizyona çıkan başbakan olabilmenin övüncü ve büyüklüğü ile... Evet, bu yanıttan sonra uyanıp, "Böyle bir telefon konuşması gerçek olamaz. Böyle mantık böyle çelişki olamaz. Herhalde Nokta dergisi bizlerle alay ediyor" diyorsunuz. Ama sakın bizlerle alay edenler bu adamlar olmasın?.. 20.00 Üretim ve Tiiketimde Kayıplar 2 Tanm Orman ve K&yışleri Bakantıgı Kontrol Gtnel Müdür Yrd. Yusuf Solcan ve Tanm fhçlan Bayii Şekıp Kocatürk'ün katıldığı programda hasal Oncesi kayıplar konu ediliyor. 2030 Haberler ve Hava Dunımu 21.15 Kamnoyu TRT Habtr Dairai'ndtn Mehmet Akarca'nm haarlodığı protrmmda. Cenevre'de sOrtn sOataalamma gerttfnekri ntdatiyk Hiropma'dan gOrHntaier nakleer süaUarda ıaay teknolojtn. ÇemobU katma ve Tttrk HovcyoUonyUı Ugili konular tjkmctk. Prognmda ÇtrnobO't Uk giren TOrk taettda olm Ertuğnıl Otkök ve THY Otnel Müdam Yıbnaz Oral ile roportaj da ytr aSocak. THY Ue Ugili bOİSmde penonel efitimi, programm uygvlanmaa ve uçak kazaian konu ahtuyor. 22.10 Dikkat 2130 TV'de Sinema: Yolun Sonu (Aynntılı btlgi yandakı sülunlarda) 00.05 Haberler ve Kapanış İKİNCİ KANAL 19.50 Açüış 19.51 Gelişen Dünya Programda, bılım ve tekmk alamndaki ytnilıkier konu ediliyor. Gregory Peck, Oscar aldıktan 7yüsonra çtvirdfği "Yolun Sonu" adh ftimde, başrotü Tuesday fVetd'k paylaşıyor. Oyunu" adıyla gösterilmişti. 1930 doğumlu John Frankenheimer, sinemaya televizvondan gelme bir yönetmen. Onceleri güncel konulan ele alan başanlı filmler gerçekleştiren Frankenheimer, son yı 1larda sessiz kaldı. Gregory Peck, Hollywood'da en uzun süre " s t a r " olarak kalmayı başarnuş oyunculardan biri. Sinemaya yakışıklıhğı sayesinde giren Gregory Peck, giderek çıkardığı rahat oyunlarla her türlü rolün üstesinden geldi. "Kilimanjero'nun K a r l a r ı " , "Roma TatiU", "Moby D k k " , Gregory Peck'in unutulmaz filmleri arasında. Sanatçının, "Ugursuz Kuş" (To Kill a Mocking Bird) adlı filmdeki rolüyle 1963 yıhnda Oscar'a değer görüldüğünü de anımsatmakta yarar var. Çok genç yaşta sinemaya giren Toesday Weld, özellikle 1960'larda ünlendi. "Peyton'a Dönuş", "Bekflriar Apartmanı", "Kumarbazlar Kralı Cincinnatti Kid", Tuesday Weld'e un getiren fılmlerden birkaçı. Bugün ekranlara gelecek olan "V'olun Sonu" adhfilmde,Gregory Peck ve Tuesday Weld gibi iki "star"m yanı sıra, Amerikan sinemasının ilginç karakter oyunculanndan birini, Estelle Parsons'ı da izleme olanağı bulacağız. TV'de de gösterilen "Yasak Ask • Rachel Racbel" adlı filmden anımsayacağırruz Estelle Parsons, 1967 yılında "Bonnie ve Clyde" adh filmdeki başarısıyla En fyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar'ı almıştı. Jale Yasanhn resim sergisi Kültür Servisi Jale Yasan'ın Retrospektif Resim Sergisi, 1 eylülde Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde açılıyor. 1956 yılında resim yapmaya başlayan Jale Yasan, Uk resim derslerini ressam Şeref Akdik'ten aldı. Sanatçı, daha sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nde Zeki Faik lzer Atölyesi'ne devam ettu tlk kisisel sergisini 1961'de açan Yasan, çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdü. 20.15 Haftamn Dizisi: SUas Marner (Aynntılı bUgi yandaki sutunlarda) 2. KANAL / HAFTAMN DtZİSt 21.00 Hobiler Programda Amerika'nm Suggel nehrindeki çamurda balık avı ve Colorudo nehnndeki Imk kuilanımı konu ediliyor. 2130 Haberler 22.00 Eğlence 2 Namık Kasapbaşoğtu ve Tamer Kuksal'ın hazırladığı programda, Mustafa Kandtrak Dündar YUdız. Kısmet Kandırah, Seval VğurÜmit tns Dans Ikilısi, G&ten Kuttu, Selçuk Ural. Adnan Şensoy yer alıyor. Ingiliz taşra yaşamına gerçekçi bir bakış SİUu Mmrner / Yönetmen: Giles Foster / Oyuncular: Jenny Agutter, Patrick Ryecart, Rosemary Marîin / 1985 yapımı / 3 bölüm, 45'er dakika. KiUtör Servisi Haftamn Dizisi'nde ünlü Ingiliz yazarı George EHot'ın aynı adlı romanından TY'ye uyarlanrruş "SUas Marner" adlı mini diziyi izleyeceğiz. Gfles Foster'm yonettiği dizide dokumacı Silas Marner'ı Patrick Ryecart canlandınyor. Dizinin kadın oyuncusu ise bale oğrenimini gördükten sonra V a EMsney nimleriyle ünleVH nen, daha sonra TV fılmlerinde görünen Jenny Agutter. "Sflas Marner" romamnın yazarı George Eliot'ın asıl adı Mary Ann Evans. On dokuzuncu yüzyıl Ingiliz edebiyatının bu kadın yazan, gençliğinin büyük bir bolümünU ülkenin kırsal yörelerinde geçirdi. George Eliot, karamsar ve kötümser bir yaklaşımı olmasına kaışm Ingiliz taşra yafamım büyük bir gerçekçilikle yansıttı. Ehot, iç karartıcı gibi görünen gerçekçiliginin yanı sıra, zaman zaman beklenmedik mizahi yaklaşımla ilginç bir denge kurdu romanlannda. George Eliot'un 1861'de yayımlanan "SUas Marner" adh yapıunda kapısına bırakılan bebeği evlat edinerek büyüten yalnız bir dokumacımn öyküsü anlatıljyor. Dokumaa SUas Marner, uğradığı bir iftira sonucu yaşadığı köyün kilisesinden atıhr. Onuruna düşkün bir insan olan Silas, bu dunıma çok üzülür ve yaşadığı köyden aynlır, başka bir köye yerleşir. Silas, başına gelen olaydan sonra, hiç kimseyle üç kelimeden fazla konuşmamaktadır. 22^45 Çalıkuşu 3 Feride, Eyapsultan'da kuskıe kendisine dadılık elmif olan bir ihtiyann evine gizlenmıslır. Eündeki dıptomastna güvenerek Maarif Nezaretine gidip, Franstzca Oğretmenliğine talip olur. Ancak karşısına çıkan formoiiıelenien şaşkına döner. Sonunda fstanbul'a yakın bir vilayele tayın edılir. Ne var kı daha sonra Ferıde'nm tayıninde bir yanlıslık olduğu mevdana çtkar. 'Müzik YelpazesVnde bugün Kültür Servisi TRT 3 'te saat 18.00'de yayımlanan "Müzik Yelpazesi "nde, Sezen Cumhur önaU Spayne'den "Easy Lady", Candi McCenzie'den "TUrn Me Up", Johny Kemp'ten "Just Another Lover", "Laura Branigan"dan "Don't Show Your Love", Little Eva ile David Stewart ve Barbara Gash'dan "Locomotion", Bangles'den "A Walk Like an Egyptian", Pretenders'ten "Dont Get Me Wrong", Midnight Star'dan "Midas Touch", Duran Duran'dan "Notorius" ve Nick Berry'den "Every Loser Wins" adlı parçalan sunacak. 23.30 Kapanış RADYO T R T I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgı kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaiarı. 06.00 Köye haberler. 06.10 Günaydın. 07 J 0 Haberler. 07.40 Günun içinden. 09.40 Arkası yann. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türkuler geçıdı. 11.30 Turk sanat müzıgi toplu programı. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar 12.10 öğle üzerı. 1235 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Muzık. 1330 Bolgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk köşesı. 15.00 Kısa haberler. 15.05 öğieden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çeşitli müzık. 16M Şarkılar ve oyun havaiarı. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylumüz. f7.25 Bolgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftamn çocuk şarkısı. 11.20 Segâh Fasb 1830 Hafif muzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.20 Türkçe sözlü hafif muzık. 20.40 Yeni sesler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konuların içinden. 21.35 Turk halk muzığı dınleyıcı ısteklerı.22.00 Çeşitü muzik. 22J0 Solistlerden seçmeler. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. •1.00 Program ve kapanış. 01.0505JM) Gece yayıru. T R T I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07 J 0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Ikı solistten şarkılar. 08.30 Sabah konseri. 09.00 Türküler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09.30 Frank Sinatra söyluyor 10.00 Şarkılar. 10.20 Türkuler geçidi. 10.40 Türkçe sözlü hafif muzik. 11.00 Küçuk koro. 1 U 0 Türkuler. 11.45 Hafif muzik 12.00 Beraber ve solo şarkılar. 12J0 Yurttan sesler kadınlar toplulugu. İ3.0İ Haberler 13.15 Hafif müzik 1 3 J 0 Caz duygusu 14.00 Tttrkuler geçidi. MJOYabancı dU dersı 15J0 Barok muzık. 16.00 Şarkılar 16.20 Arkası yarın. 16.40 Gönlumuzun dılınden sazırruzın lelinden. 17.00 Küçuk koro. 17.30 Edebiyatımızdan seçmeler 1C.O0 Yurttan sesler. lâJO Din ve ahlak. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.M Turküler geçidi. 20 J 0 Yabana dil dersı. 21J0 Hafif müzık. 21.45 Şarkılar 22.15 Hafif müzik. 22J0 Bir roman . bir yazardan hikâyeler. 22.45 Turküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafif müzik. HS5 Salı konseri. 0 0 J 5 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açıbş ve program. 07.02 Hafif müzik. 0 7 J 0 Sabah konseri. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Haberler. 09.15 MOzıklı dakikalar 10.00 Rock dünyasından 11J0 öjleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Günun konseri. 13.00 tkı solistten şarkılar. 13J0 Tttrkuler geçıdı. 14.00 Konser sas.li. 15 J 0 Solisder geçidi. 15.55 İkı solistten türküler. 16.25 Haftamn çocuk şarkısı. 16J0 Caz sanatı. 17.08 Haberler. 17.15 Solistlertopluluklar. 18.00 Müzık yelpazesi. 19.00 Haberler. 19.15 Muzik ve yorumcular. 20.00 Müzik demeti. 21.00 Senfonik müzik. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin getirdikleri. 23.00 Salı konseri. 24.00 Gece ve müak. 01.00 Program ve kapanış. MODERN SANAT TARİHİNİN ZAMAN TÜNELİNDE BEDRIBAYKAM ' Oııcü saııatla halk arasında bir ilgi oclağı "Happening" (Eylem) sanatçjları, karın rengini değiştirmekten kâğıt parçalarını yırtarak "dekolaf'lar elde etmeye, âdetli bir kadınm vajinasından sanatçının ağzına kırık yumurta akıtmaya kadar varan şaşırtıalıklarıyla yüzyıl kadar sonra öncü sanatla halk arasında bir ilgi odağı yaratmış oldular. MOMA'run (Modern Sanat Müzesi) bu son 30 yılı içeren bölümünde, zor adlandırılan akımlar ve ortaya lanımlama olarak çıkışları fotogerçekçilik döneminden öncesine gelen "Kavramsal Sanat" ve "Minimal Sanat" örnekleri de var. Kimilerine göre, örneğin fotogerçekçilik çok emek içeren ve sonunda insana pes dedirtecek kadar becerikli (usta) bir tekniğin ürünü olarak ne kadar fazla alkış toplarsa, Minimal Sanat'ın heykel ve resim örnekleri de o kadar şaşkınlık yaratır ve "Bunu ben de yapanm" dedirtir. Aynca, Türk sanatseverlerinin bile, bu akımlan dolu dolu yaşayamamış olması, onu tuval resmi ve alışılmış heykel anlayışı dışın* daki yenilikçi, "AvantGarde" her türlü düşünceye, tavıra ve sorun çözümüne çoğunlukla kapalı hale getirir. Bu bölümde sözünü edeceğimiz yapıtların ortak özelliği, çoğunlukla, ister tuvalde basit hareketlerle, ister kaynak yapılmış çeşitli demirden he>'kellerle, ister yere atılmış madde veya eşyalarla gerçekleştirihniş olsun, her birinin anlaşılabilmesi için sanatçının düşüncesinin kendi ağzından veya bir eleştirmen aracılığıyla aktarılmasının modern sanat tarihinin bilinmesinin, yani olayın basit görüntüyle algılanışının ötesinde yapıljş nedeni ve getirdiği yeni yaklaşımın tartışılabileceği bir platformun varlığının gerekli oluşudur. Bu dönemden başlayarak söz edeceğimiz akımlardan çok azının, diğerlerinden çok net olarak tamamen ayrıldığını söyleyebiliriz. Bu akımlar arasında "Happening"ler (eylemler) ve "Performance"lar (gösteriler) ve "Land Art" denilen doğaya müdahale ederek açıkhavada bir sanat geliştiren akımlar tabii ki ne MOMA'da, ne de başka bir muzede mevcut. Çünkü bu hem teknik olarak olanaksız (örneğin çölde yerinden oynatılan dev taş: Michael Heizer, 1969, (Nevada) hem de bu olayın içeriğine aykırı. Tuval üzerinde gelişen diğer akımlara geçmeden önce, "Happening"lerle ilgili birkaç söz söylemekte yarar var. 1910'lann Fütürist ve Dadaist sokak e>'lemleriyle ve anarşist sanatsal ve antisanatsal gösterileriyle çok ilişkili olan 60 ve 70'li yılların "ejlem sanatı"nın kaynakları, aynı zamanda 6O'lı yılların Amerikan Pop Sanaıı'nın gelişmesiyle de bağlantılı. "Happening"Ieri 60 ve 70'li yılların aşırı entelektüel sanat akımlanndan ayıran nokta, 6O'lı yılların simgesi oian pop saaat, hippi hareketi gibi, pop müzik gibi, olavı buyük kitlelere ve sanatsal Serbest konıılıı fotoğraf ynrışması İSTANBUL (UBA) Izmir Kültür ve Sanat Derneği ile Izmir Alman Kültür Merkezi, lise ve dengi okul öğrencilerin in katılabileceği ortaklasa bir fotoğraf yarısması düzenliyor. Konusu serbest olarak belirlenen yarışmaya, 1824 boyutlarında siyah beyaz, en çok üç yapıtla kattlabilinecek. Adayların yapıtlannı 523 Ekim 1987 tarihleri arasında Izmir Alman Kültür Merkezi'ne teslim etmeleri gerekiyor. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Içkinin etkisiyle yan sarboş durumdaki kişiler için kullaıulan sözcük. 2/ Tutsak... Paylama. 3/ Saka Türkleri'nin ünlü bir destanı... Eyer kolarurun tokaya geçen kayısı. 4/ Oylumlu... Samaryumun simgesi... En kısa zaman süresi. 5/ Bir nota... Beddua. 6/ Lütesyum elementinin simgesi... Tellal. 7/ Billurlaşmış an karbon... Iran'da tarihi bir kent. 8/ Egilimi olan... Bir tür kâ gıt süslemeciliği. 9/ Çeşitli felsefe öğretilerinden seçilmiş düşünceleri toplayan sistera. K\A\R A[7jA|v|ujfc; YUKAJUDAN AŞAĞIYA: ı \IZ\A KII^AMO 1/ Belli bir temayı değişik armoni, melodi P\A\P ve ritimle süsleyerek yeniden çalma. 2/ Mezopotamya'da kurulmuş eski bir krallık... LMS Haberd. 3/ Bir bağlaç... Duman lekesi... în A\L\O MA\B\A\&\Ö ce ve uzun metal çubuk. 4/ Soy... Aruz ölI «•Â/UİLr çüsünde, kısa okunması gereken bir heceyi A/FUJjTİIÖ kalıba uydurmak için uzun okuma. 5/ Kakım da denilen bir kürk hayvanı... Bir görevin yürütülebilmesi için merkez olarak se OA'ı İAJ çilen yer. 6/ Derisi için üretilen bir timsah... Bir gıda maddesi. 7/ Üzgü... Ateşli silahlann içini temizlemekte kullaıulan çubuk. 8/ Kanun... Duvar taşlanmn ya da tuğlalanmn harçla doldurulup üzerinden mala çekilerek düzeltilen aralığı. 9/ Radyoaktif bir element. Aksoy resim sergisi İSTANBUL (UBA) F. Oktay Aksoy resimlerini, 26 ağustostan itibaren Yapı Kredi Bankası Kâzım Taşkent II Sanat Galerisi'nde sergilemeye başlayacak. Yapıtları yurtiçi ve yurtdışı özel koleksiyonlarda ve Konya Mevlana Müzesi'nde bulunan sanatçının resim sergisi, 14 eylüle kadar açık kalacak. EMAMÎM DOĞAYA MÜDAHALE SANATI Dofaya müdahale diye adkatdmian tanm en üginç adlarmdan biri de Robert Smithson. Sanatçı, bu çahşmasuu çamur, kaya tuzu, kayalar ve sudan yararlanarak 1970 nisanmda gerçekleştirmiş. giremediği" bu ortamda, tabii ki bir sanatın satılabilirliği de tarihsel önemini kanıtlamaz. Ancak yeni bir öneriyle ortaya çıkan sanat, kendini sattığı zaman, bu taklit bir empresyonist ressamın yaptığı satıştan farklı bir olay. Ama olayın özünde, yenilikler getiren bir sanatçı, bunu satamadığı zaman yapıtlannı ve düşüncesini yayacak "oksijen"e sahip olamıyor. Dolayısıyla, sanat tarihinin sorumluluklanndan en buyüğü de, galericinin sırtında. Çünkü sonuçta, hangi ressamm yeni yapıtlar üretip üretemeyeceği konusu ondan çıkış buluyor. Bu "Minimalist", yani alışılagelmiş plastik öğeleri en aza indirerek, boşluğu kullanarak, olayı "Düşünsel bir caba"ya getiren bu sanatçılardan örneğin Carl Andre, "Heykel. erkeklik organı gibi dik ve boşluğa yönelik saldırgan bir ögejken, ben onu yere koyuyorum" (2) diAdı 1%5'te konmasına karşın Minimal yerek galerinin yedek duran uç ve köşeleSanat, kendini daha önce de, en çok heyrine koyduğu uzun ve küçük dikdörtgekelle gösterdi. AJberto Giacometti, Jean Arp, Max Ernst ve Henry Moore'un, fi nin metal plaket, plastik küp biçimlerle, gözlerimizin tamamen alışık olmadığı bir gür heykelini en sade biçimlere indirerek ortamda, yerlerde surünrnesini sağlıyor. neredeyse "primitiF' bir görüntüye getirYani özetleyecek olursak, ister yere dikilmelerinden sonra, Max Bill. David Smith, Anthony Caro, Donald Judd, Tony Smith, miş geometrik biçimli taşlar, ister yerlere VVilliam Tucker. Richard Serra, Sol Le dökülen kumlar olsun, ortamın tümü Minimalist sanatçılar ve halk kitleleri arasınWitt, Carl Andre gibi isimler demir çelik da, sanatın özünde zaten var olan uçurukonstrüksiyonlar yaparak figürü kullanmu genişietiyor. Bu "Kavramsal Sanat"maya ve şekilleri en basite indiren yeni bir ta da böyle. Kavramsal sanat tanımlaması anlayışı geliştirmeye başladılar. İlkel da çok tartışılan bir sözcük. Kavramsal Strüktürler diye de adlandırılan bu çahşSanat'ın Minimal Sanat gibi sanatı bir gömalar mekânı görsel algılayışımızı değirüntü şenliği olmaktan çıkanp, bir duşünşikliğe uğratırken dev boyutlarıyla gözümüzün önündeki diğer bütün görüntü ce, mantık ve nesnellik terazisine oturtması, Kavramsal ve Minimal sanat akımlaleri engelleyerek, biçimleriyle " O p Art" da olduğu gibi "Gestalt PskolojisTnin fi rının çoğunlukla birlikte anılmasını da sağlıyor. Kavramsal Sanat ayrıca biraz önkirleriyle bir ilişkiye giriyor. ce kısaca sözünü ettiğimiz "Land Art" Gönintüdeki basitliğine karşın, fikirleri (doğaya müdahale sanatı) akımıyla doğçokvoğun olan bu akım halkın estetik berudan ilişkideyken, "Land Art"ın miniğenisinden çok t'arklı olduğu için ancak mal heykelle olan alışverişi çok açık. Bu bilhassa ozel sektör, devlet ve büyük müarada Kavramsal Sanat'ın kavramlan, sözzelerin satın almalanyla kendine bir yer ciikleri ve bunlann izleyicide yarattığı çağaçabilrniş. "Salılmayan sanatın taribe ortam dışına taşımak istemesi. Sözcük anlamıyla herhangi bir mekânda belirli bir an başlayan, yaşanan ve biten bir olayı simgeleyen "Happening"lerin en önemli sariatçısı (1) belki Amerikalı Allan Kaprow, belki de çok yönlü sanatçı geçen yıl kaybettiğimiz Aiman Joseph Beuys. Diğerleri pop sanattan tanıdığımız Robert Rauschenberg ve Yvonne Rainer, An Halprin, Steve Pa\torj gibi isimler. Karın rengini değiştirmekten, kâğıt parçalarını yırtarak çıplak dans etmeye, duvar kâğıtİarını yırtarak "Decollage"lar elde etmeye, âdetli bir kadının vajinasından sanatçının ağzına kırık yumurta akıtmaya kadar, şaşkınlık verici anlar yaşatan bu sanatçılar yarım yüzyıllık bir aradan sonra once sanatla halk arasında bir ilgi odağı yaratmış oldular. nşımları kullanıyor olması bu akımın yine "tfimceier kullanabilen" bir akım olan pop sanatla da ilişkisini ortaya koyuyor. (3) Böyle bir yazının ortasında Kavramsal Sanatı "nedir, ne degildir" diye uzun uzadıya anlatacağıma, bazı örnekler vererek, sanatın her şeyden önce bir "düşünsel etkinlik" olduğunda ısrar eden bu yaklaşımın genel havasını duyurmaya çaüşacağım. Hollandalı Dibbets, Hollanda haritasında rasgele dört noktaya işaret koyar, daha sonra gidip bunların fotoğrafım çeker. "Bu çok aptalca bir şey, bunu herkes yapabilir" der. Walter de Maria, Nİvada Çölü'nde bir mil uzunluğunda yol gibi bir çizgi çeker. Bunun fotoğrafının çekilmesini yasaklar ve olayı görmek için oraya gidilmesinin şart olduğunu söyler. Yine VValter de Maria'nın New York'ta Soho'da "The Broken Kilometer" (Kınk Kilometre" adlı, yere eşit aralıklarİa yapıştırılmış san çelik parçalarından yapılmış ve dev bir galeri alanını sürekli olarak kaplayan bir çalışması vardır. Bu iş satılık degildir, zamanla değişmez ve hep aynı yerde kalır. Joseph Kosuth, "İngiliz Cam Harfler, Neon EJeklrik Işıklar" yazısını Neon'la üç değişik renkte yazar. Ingiliz Gilbert ve George ikilisi, saçlarından, kıyafetlerinden, yemeklerinden bazı bölümleri, günluk yaşam parçalarını, anı olarak başka insanlara yollarnaya başlarlar. (1) Adrian Henri. Environments aod Uappenings, Loıtdra 1974. (2) Carl Andre Catalogue Daniel Templon 19781983. Paris. (3) Edward Lucie Smith, "LArt d'Aujourd'bui", Fernand Nalban, Editeur. İş Bankası 'Büyük Ödülü9 ANKARA (AA) Bu yıl öykü, fotoğraf ve sanat tarihi dallarmda verilecek olan Türkiye İş Bankası "Büyük ödülü"nü, Başbakan Turgut özal'ın isteği üzerine 3 milyon liradan 5 milyon liraya çıkarıldı. Yetküiler, bu yıl 1 ocak tarihinden sonra üretilen yapıtlar arasından seçici kurulca belirlenecek yapıtın sahibine 5 milyon lira ödülün yanı sıra, Türkiye İş Bankası Büyük ödül simgesi ile büyük ödül onur belgesinin de verileceğini kaydettiler. 1980 yılından bu yana verilmekte olan "Büyük ödül" için başvurular, öykü ve sanat tarihi dallan için 1 ekim, fotoğraf dalı için 15 kasım tarihinde sona erecek. A/jÂ]ğ / [spc~AmMal i ikîlElsÎT K 2l*IS*KMni Mm t ÎT ar E*W « * • 9 25* e * » s ir Mqam * V VBaM t 22*11*IMa)l M M V 25* 11*E«(M r 25* I P «hOk ***• A 34* s*ednp A 33* ar *#* tm* * • • 21*G«mWlM 1 22*l]*Smn < *Ml V 22* 14*lnra A 241P SH •*•* B a* 13* iertu v 2f\FStaç Mi V M* am 12* A 30*17* SM> •m Y 2B> 17" Km A 19*11*ŞUI* Çamm h v V I M » Y 2«*13*TMnl4 OBM * 29* 17* UyM A 27* 9°Tr*OT O > t A 34* U*K Y 24*11*VıqB 17* HAVA DURUMU * 29° ie* A WMJ* A 27* 1«* A 2T17* 8 23*13* y 22* i r A 31*11* r 24* 1«* A 2T11* A 35*22* A 27*15* B 25* 18* A 22*10* A m M k m 1 2i« AİM > 2«* > 37" at««ı ) 24* > 22* Brtı > 23* •an » 2S" 6f*M r 2i* DlMI 1 3P OMt Fnrtkrt i 23* » 32* an* S 3t* KMn 1 23* Mam Londn Hoainn HHt Nt»V«t CMo Pariı 3r«ı Rnrn Solyı KyM *m S» T«AA ZMı Y S A A y A A A S A A • Y 19* 2»* 2«* 2«* 27° 11* 20" jr » 24* 3** 36* 23* Sml U d ru O ndv mm MM« g6n. fw*a ü üt O >«*•(* «*•* HVA A >«( « * * HV b ırta l «4 M * MT dn 35 m r a U ı Brik 1IM1 artı t* «an OMZ \mnm mak. M M ı yttz n g tatm b Mndtb * k M « »ıı tmırtk ım * nrMT i m ı nrnn n TT Mtosı. FMa. AMyı «• V ı m r 21. AnMyt n atmötnr a. ftttf « \a» n, mmnt m Caom 25. AyvM M Cmtt 24. fmmtm 23. <tayı 20 dnaar w gtlu ız 9dutu w K * * • I * « d r H | «• «4u lOtmlm l»«. n n m kımn> a n t Gtt Uçtt cMgM obp. otrtj uatt* 10 kn Halk ozanları yarıştı NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Hacı Bektaşı Veli'nin ölümünün 742. ölüm yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen halk ozanları yanşmasında ozan Rehberi birinciliği elde etti. Hacıbektas Kapalıspor Salonu 'nda yapılan ve yurdun çeşitli yörelerinden 27 halk ozanının katıldığı yanşmada ozan Rehberi birinci olurken, Âşık Karababa ikinci, Âşık Kamberi de üçüncü oldu. Sadık Gürbüz, Arif Sağ ve TRT spikeri Ersin Imer'in jüri üyeliği yaptığı halk ozanları yanşmasında Uk üç dereceye girenlere Belediye Başkanı Ali Eğer tarafından çeşitli ödüller verildi. •Pi* GUKESİS'YEDİ RENO: CENGİZ ÇANDAR GÜNEŞİN YEDİ ' RENGI EndulusYollarında Ben Belıa Me ı 1 Ege nır Karsı kıy sı HumeymAralat Kutsal topraklarda kan davas Fılıstırtlsran Ğuney Kıbrs HBIBİBK ^ I ^ B I •• Ml KOV dahil: 2100 TL. t 1 StJRECEK