18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 YAVRU TURİZM YAVRU VATAN YAVRU SEÇİM ÖZAL'A 3Ö0.B. TÛBkl'yE AÜUkO 25 AĞUSTOS 1987 İSTETÜRKİYE B5ZLA DESİSiKÖir , A<ILAPDAN ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKd BİZ İOİ İNSAH O9&4.) ÖZAL KOMUŞIDOR. ÜLKEMfZİN HEO VESNI DOKİATIVOGUİZ. Hinttiorozu'yla Karadenizda.. f \«"b* NOOMAL OURAK. B(BYERE GfDEDCEM iyf B(C TUÛİZM ŞlRkETfMİ ARAVIP VEB AytBTiaCl NIZ. ö Aİ.O, DB/lETOENfZ yOOAElMJ? ' E V E T JJEMEN NAS1L OUR BİZ Bfc AV ÖNCE 1/fBK KAAlkttABAN VEÖMİZİ AyiBfPVUŞTIİC. VALLAUI LAMAEA CUICCto J DÖNÜŞ BİETl 1ST0OBU7. 6İDrŞ DÖNÜŞ BıLETÎ YÛJ4Ü GİTTJSlM YEE. B'B A » ' " " ZEREfc ' ' •"'•" JGALMA7. BflMEM VALUWI BfzfüCüLEe BÎB.TUHARZPIfi AyNl DfUttOKIUÇUR A>NI fcARlyi 7&SIB>Z • AMA BtBTüELÛ A BEN BfLAAEM AMA yABANCIlAPA ÇOJC fyf 8/J.fBl'M AMA LECE. AWLÛXAMiyOCUM. SI2ÜÇ OEfiu. OTEL DEĞŞTfPDİMÎZ. BABİ SİCCADIR İ VEC BÜLGACAMTi SÜRECEK HABERLERIN DEVAMI Riyad üzerinde savaş (Baştarafı 1. Sayfada) yeni boyutlar kazandı. Iran yetkilileri tmam'ın bu sözlerinin bir fetva yerine geçebileceğini, Humeyni'nin bu sıfatı sadece Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin için kullandığını, bugüne kadar Mısır Devlet Başkanı Hüsnu Mübarek ile Ürdün Kralı Hiıseyin'i bıle böyle tanımlamadığına dikkati çekerek, bunun, "Suudi Arabistan'a karşı savaşın caiz oldugu anlamına gelebUecegine" işaret ediyorlar. Musavi'nin Ankara ziyareti esnasında Türk kardeşlerimizle bölgedeki sorunların bölge ülkeleri tarafından gorüşülerek çözülmesi ve bölgeye süper devlellerin karışmaması gerektiği üzerinde mutabık kalmıştık. Dolayısıyla bu konulara ilişkin olarak, birbirimize karşılıklı bilgi vermek, dostane ilişkilerimizin bir gereğidir. Suudi Arabistan Dtşişleri Bakanı Suud ElFaysal'ın Arap ülkelerini tran'la diplomatik ilişkilerini kesmeye çağırması ve lmam Humeyni'nin Suudi rejimine ilişkiu son açıklamasının iki ülke arasındaki ilisküeri gerginleştirdigi ve tırmandırdıgını söyleyebilir ıııiyiz? MOAYYERİ Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı'nın çağrısı bir propaganda ve kamuoyu oluşturma çabasından başka birşey değildir. Arap ülkelerinin bu isteğe uyacaklarını sanmıyoruz. Bizim birçok Arap ülkesiyle, bu arada Dışişleri Bakan Velaheti'nir. kısa süre önce ziyaret ettiği Umman ile, aynca Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan, Libya, Suriye, Cezayir, Bahreyn ve Katar ile iyi ilişkilerimiz var. Onun için bu bir propagandadan ileriye gitmez. Ama Suudilerie bir gerginliğin Urmanması söz konusu degü mi? MOAYYERİ Söylediğiniz doğrudur. Ama bu gerginlik tırmanışından Suudiler sorumludur. Ve bu gerginliğin kısa vadede giderilmesi ihtimal dahilinde değildir. Bu arada Güvenlik Konseyinin 20.7.1987 tarihli 598 sayılı kararını ne reddettiniz ne de kabul ettiniz. Ancak Güvenlik Konseyi üyeieri birkaç gün önce kapalı bir oturum sonucunda 598 sayılı kararın bölünmezliğini saptadılar ve bu yönde BM G«nel Sekreteri Perez de Cuellar'a talimat verdiler. Bu durumda Iran, uluslararası oy birtigi ile oluşmuş bir karan ve dolayısıyla uluslararası camiayı karşısına almış olmuyor mu? Bu karara uymamanu, uluslararası oy birligi karşısında miimkün mii? MOAYYERİ 598 sayılı karar, tek yanh oimasına rağmen, bazı olumlu noktalar içeriyor. Yalnız bu olumlu noktalar da sulandınlmıştır. örneğüı, kimyasal silah kullanımını kıruyor, ama kimyasal silahları kimin kullandığını yani Irak'ı isimlendirmiyor. Şehirlere saldınları kınıyor, kimin yaptığını belirtmiyor. Saldırgarun araşorüması için bir komite kurulmasını öngörüyor. Bizim bu konudaki tutumumuz açıktır. Komite önce saldırganı saptamalı ve onu kınamalıdır. Güvenlik Konseyi karannı ancak bundan sonra kabul ederiz. Yeni tutumumuzu değiştirebiliriz. Bize karşı bir uluslararası oybirliği olduğuna işaret etmekte haklısmız. Fakat tutumumuzda kararhyız. Bilindiği gibi Güvenlik Konseyi'nin 598 sayılı karanmn en önemli unsuru İranIrak savaşında bir ateşkese vanlmasun öngörüyor. Karan Irak'ın kabul ettiğini büdirmesine karşılık, Jran ne kabul ne tümüyle reddeden bir tutum takındı. Iran Başbakan Yardımcısı Ali Rıza Moayyeri, Cumhuriyet'in, Türkiye'nJn çabaları Bu arada, Tahran'daki diplomatik çevrelerden öğrenildiğine göre Türkiye, Mekke olayından bu yana Iran ile Suudi Arabistan'daki gerginliğin giderilmesi için diplomatik kanallardan çaba harcıyor. Ankara, Tahran'a herhalde Riyad'a da Körfez'in iki büyük ve önemli ülkesi arasındaki gerginliğin bölge güvenliği açısından yol açacağı olumsuz sonuçları vurguluyor. Ancak bu telkinin Tahran'da pek olumlu karşılanmadığı izlenimi ediniliyor. Zira, Iran'da şu sıralarda haaların ve Imam'ın hac temsilcisi Hüccetülislam Mehdi Karrubi'nin Iran'a dönüşü ile birlikte Mekke olayından ötürü Tahran yönetiminin Suudi rejimine duyduğu tepki, kamuoyundaki öfke ileri boyutlara ulaştı. Imam Humeyni, Karrubi'yi dinledikten sonra, "Irak ile savaşta bile sabnnı koruyabildigini, ama Suudi rejimi konusunda sabnnın tükendigini" açıkladı. Ve Şuudi rejiminin Mekke ve Medine'yi himaye etme hakkı bulunmadığını büdirerek, bu rejimi "kâfir"den daha da ağır bir anlam taşıyan "miühit" olarak ilan etti. Iran Başbakanı Musavi'nin özal'a özel mesajıru iletmek üzere dün Tahran'dan Ankara'ya hareket eden Ali Rıza Moayyeri, Iran'm bu konudaki tutumunu Türk yetkililerine açıklayacak. Moayyeri ile Tahran'dan hareketinden önce yaptığımız görüşme, şöyle: Türkiye'ye götürdügünüz mesajda öncelik Mekke olayına nu, yoksa Körfez gerilimine mi ait? MOAYYERt Başbakan Mir Hüseyin Musavi'nin haziran ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret sırasında Türk ve Iran yetkilileri, iki ülke arasında sürekli karşılıklı danışma mekanizması oluşturulması konusunda anlaşmışlardı. Başbakan Özal, iki kez Tahran'a yazılı mesaj gönderdı. Şimdi ben, bu karşılıklı danışma gereği olarak Sayın ÖzaFın mesajlanna cevabi Iran mesajıru götürüyorum. Bu mesajda, ikili ilişkiler, Mekke katliamı ve Körfez'de meydana gelen gelişmeleri içeriyor. Iran'ın bu konnlarda, yani kendi gönişlerinin paylaşılması konusunda Türkiye'den bir beklentisi var mi? MOAYYERİ Özel bir talebimiz yok. Dostlarımıza bilgi vermek amacıyla Ankara'ya gidiyorum. Ancak, bizatihi Ankara'ya gidişiniz üstii kapalı da olsa, Türkiye'den bir beklendniz oJduğunu ifade etmiyor mu? MOAYYERİ Başbakan (Baştarafı 1. Sayfada) "Siz gecen hafta Ankara'da bekkonvoyun yolu üzerinde olleoiyordunuz. Ankara ziyaretiniduğunu söylediler ve çekilmesizi geciktiren nedir?" sorusuna ni istediler. cevaben, "Türkiye'den sonra Çeşitli denizcilik kaynaklan, Bulgaristan ve Çekoslovakya'ya her iki tarafın karşıhklı birbirlegitmeyi kararlaştırdık. Bu ancak bugün (dün) miimkün olabildi" rini uyardıklannı ve helikopter gemisi Guadalcanal ile Hawes karşılığını verdi. Moayyer'i, Türkiye'den sonra adlı fırkateynin Iran hücumboBulgaristan Devlet Başkanı To tunun önünü kestiklerini bildirdor Jivkov ile Çekoslovakya diler Guandalcanal'dan kalkan Cumhurbaşkanı'na îran Cum helikopterlerin de tran botunun hurbaşkanı Seyid Ali Hamaney üzerinde uçtuğu, bunu uzerine in birer yazılı mesajını götürdü Iran hücumbotunun bölgeden ğünü söyledi. Moayyeri, "Türk uzakalaştığı gelen haberler arasında. iye'den sonra Bulgaristan'a niçin Amerikan savaş gemilerinin, gidiyorsunuz" sorusuna karşılık olarak da, "Bulgaristan. BM Amerikan bayraklı Kuveyt tankerlerini korumaya başlamalaGüvenlik Konseyi üyesi, onun için" dedi. rından bu yana iki ülke donanAli Rıza Moayyeri'nin Anka malanna ait gemiler ilk kez karşı karşıya geliyorlar. ra'da Başbakan özal, Dışişleri öte yandan ABD Savunma Bakanı Vahit Halefoğlu ve DışişBakanhğı tarafından yapılan leri Müsteşan Büyükelçi Nüzbet Kandemir ile yapacağı görüşme açıklamada, konvoyun önüne çıkan ve milliyeti belirlenemeyen lerden başka Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile de bir görüşme iki tekneye, ABD bandıralı Kuyapması lranlılar tarafından, veyt tankerlerine eşlik eden konvoydan uzaklaşmalan yolundaTürk tarafından istendi. ki sözlü uyanlara uymamalan uzerine uyan ateşi açıldığı belirMoayyeri Ankara'da tildi. Dün özel uçağı ile Ankara'ya KİDD destroyerinin uyan ategelen özel temsilcı Ali Reza Mo şiyle birlikte, teknelerin yönünayyeri, havaalanında basına yap de bir de havai fişek attığı belirtığı açıklamada, mesajın Mekke tildi. olaylan, Körfez gerginliği ve ikili Açıklamada, Arapların geleilişkileri içerdiğini söyledi. neksel deniz yolculukları için Ozel temsilci, Körfez gerginli kullandığı teknelerden olan bu ğinin ABD savaş gemilerinin böl iki teknenin uyan ateşinden songeden çekilmesiyle azaltılabileci ra konvoydan uzaklaştığı kaydeni belirtti. Türkiye'nin arabulu dildi. TSİ 7.45'te meydana gelen culuk rolü üstlenip üstlenmeyeceğine ilişkin bir soruya karşı ise, olaydan sonra, KİDD'den kal"Türkiye bizim tutumumuzu kan bir destek helikopterinin, söz konusu iki tekneyi 12 km. büiyor" dedi. kadar izlediği de belirtildi. Bir gün için Türkiye'ye gelen KlDD destroyeri ile iki Fırkave bugün ayrılacak olan özel teyn, Amerikan bayraklı dört temsilci, dün Dışişleri Bakanhğı Kuveyt tankerine, Kuveyt'ten Müsteşan Nüzhet Kandemir ve Körfez çıkışına kadar eşlik ediDışişleri Bakanı Vahit Halefoğ yor. lu ile de birer görüşme yaptı. Körfez'de Kuveyt tankerleriGörüşmelerde, '"Iki ülke basba ne eşlik etme operasyonuna gekanlan arasında vanlan mutaba çen ay başladığından beri, ilk kata uygun istişareler çercevesin kez bir Amerikan gemisi ateş de ikili ve bölgesel konulara ge açıyor. niş yer verildigi, aynca bu tür siÖte yandan ABD, Ingiltere'yasi istişarelerin düzenli olarak nin de, Kuveyt tankerine Ingiliz sürdürülmesinin yararının bayrağı çekerek, Körfez'de kovurgulandığı" bildirildi. ruma kararı aldığmı bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Diplomatik gözlemciler, Mekke olaylan ile ilgili olarak karşı Phillis Oakley, İngiltere'nin, bir lıklı suçlamalann sürdüğüne işa Kuveyt tankerine kendi bayrağıret ederek, Iran Başbakanı'nın nı çekeceğini öğrendiklerini söymesaj ında, Suudi Arabistan hak ledi. kındaki suçlamaları yinelemiş Bu arada AA'nın verdiği bir olacağını kuvvetli bir ihtimal habere göre Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanhğı yardımcısı Vlaolarak görüyorlar. dimir Petrovski, New York'ta Bu arada Moayyeri'nin hava düzenlediği basın toplantısında, alanında yaptığı açıklamadan, ABD ve Batı ülkelerinin savaş mesajın bir diğer unsuru ortaya gemilerinin Basra Körfezi'nde çıkmış oluyor. Moayyeri'nin, giderek artan varhğmı kınadı ve körfez gerginiiğinin ancak ABD bu yüzden bölgenin ciddi olaygemilerinin bölgeden çekilmesi lara gebe olabileceğini söyledi. ile azalacağını belirtmesi, ABD'Petrovski, Iran ve BM Genel ye Türkiye nezdinde gönderilmiş Sekreteri Javier Perez de Cuelbir mesaj olarak görülüyor. lar arasındaki işbirliğinin "ciddi" bir şekilde dikkate alınBaby sitter ması gerektiğini belirtti. Tel: 37253 Silahsızlanma ve Ekonomik ESKİŞEHİR Gelişme Konferansı'nda Sovyet heyetine başkanhk eden PetrovsİETT pasomu kaybettim. ki, Sovyetler Birliği lideri Mihail Hukümsüzdür. Gorbaçov'un, Köfrez'de kıyısı LEVENT BOZKVRT olmayan ülkelerin gemilerinin bölgeden çekilmesini öngören Pasaportumu kaybettim. bir uluslararası konferans yapılHükümsüzdur. ması yolundaki önerisini hatırSÜLEYMAN BULUT lattı. Körfez'de Iran terörizm ve yıkım örneği Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal, Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısında lran'ı sert sözlerle eleştirdi. Dış Haberler Servisi Arap Birliği dışişleri bakanlarırun Tunus'ta yapılan toplantısı.Suudi Arabistan'ın Iran'a karşı şimdiye dek alışılmamış biçimde sert hücumlanna sahne oldu. Toplantıda konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud El Faysal İran'ın "terörizm ve yıkım örnegi" oluşturduğunu ileri sürerek Tahran'ı Islam dünyasında "kötülük tohumian" ekmekle suçladı. El Faysal "Iran, tüm Körfez ülkelerinin güvenligini tehlikeye sokuyor" dedi. Arap Birliği Genel Sekreteri Çadh Klibi ise 17 Dışişleri Bakanının katıldığı olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, Iran'ın BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes karanna uymasmı istedi, Klibi, aynca Arap ülkelerinin Körfez'deki tehlikeye karşı ortak bir strateji oluşturması için çağrıda bulundu. AP Ajansı'nm Tunus kaynaklı haberine göre, Prens El Faysal, lran'ı, Lübnan'ın içişlerine kanşmak, Israil'le gizli silah anlaşması yapmak ve Mekke'deki kanlı olaylan başlatmakla suçladı. Prens El Faysal "Iran'm sürekli istikrarsızlık yaratan davranışlan karşısında Arap Birligi'nin somut bir tavır takınmasını ve işlerligi olan karariar almasını" istedi. AP Ajansı, Suudi Arabistanın şimdiye dek tran'la olan sorunlanru büyütmekten kaçındığını anımsatarak, El Faysal'ın konuşmasının, Riyad hükümetinin bu tutumunu değiştirdiğini gösterdiğini belirtiyor. berleri yalanladı. BBC'nin haberine göre, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens El Faysal, tranla diplomatik ilişkilerin kesilmesi için bir çağnda bulunmadığını ve Tunus'taki konuşmasının bazı Batılı muhabirler tarafından yanlış anlaşüdığını söyledi. İran'ın açıklaması Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mubammed Laricani ülkesinin Körfez savaşında ateşkes isteyen BM Güvenlik Konseyi karanm reddedeceğini, ancak bölgede banşın sağlanmasına yönelik çalışmalannda işbirliği yapacağmı bildirdi. AA'nın Washington kaynaklı haberine göre, Laricani, Amerikan NBC Televizyonu'na verdiği demeçte, ret cevabının "talihsizligini" kabul etti. Ancak Güvenlik Konseyi karanna uydukları takdirde, hem ABD'nin hem de Irak'ın belgedeki ifade ve anlamı yanlış yorumlayıp bu doğnıltuda harekete geçeceklerini öne sürdü. Irak'ın hava ve kara saldırılarını son günlerde giderek yoğımlaştırdığını, ABD'nin de Körfezde büyük bir donanma bulundurduğunu hatırlatan Laricani, "Güvenlik Konseyi karanmn, başlangıçUn itibaren gecersiz kaklıgı. bu tutumlardan beüidir" şeklinde konuştu. tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ise Tahran radyosuna verdiği demeçte, Körfez savaşında kendilerini destekleyen Suriye'nin bu desteği kesmesi için yoğun baskılarla karşılaştığını söyledi, "Ancak Şam'ın bu baskılara karşı direneceğini ve bizi desteklemeye devam edecegini umuyoruz" dedi. Yalanladı Suudi Arabistan, Arap ülkelerinden tranla ilişkilerini kesmesini istediği yolunda, BBC dahil bazı Batılı ajanslarca verilen ha Sakin güç (Baştarafı 1. Sayfada) Erdal İnönü, mavi gömleğiyle ve heyecanlı olmaya çabalayan ses tonuyla kitleleri toplamaya, coşturmaya çalışıyor ve Özal'a karşı çıkmaya çağırıyor. Fransa'da 1981 yılında François Mitterrand'ın cumhurbaşkanhğı seçimlerini kazanmasına büyük katkısı olan ünlü reklamcı Jacques Seguela tarafından yaratılan "sakin güç" sloganı ve nitelemesi Erdal Inönü'ye de bire bir uyuyor. Ancak İnönü, işin güçten çok sükünet yönüne ağırhk veriyor. Mesela, özellikle tarım sorunlarından söz ederken traktör hızıyla konuşuyor, güçlü ses düzenine rağmen "andante" makamından ayrılamıyor. Genel Başkan Erdal İnönünün önderliğindeki SHP konvoyu, yol boyunca il ve ilçe giriş ve çıkışlannda partililer tarafından genellikle coşkulu bir şekilde karşılanıp ağırlanıyor. "Güneş" otobüsünden yapılan İbrahim Tathses'in söylediği, "Dom dom kurşunu"şarkısımn yayınını Er^lal inönü, sakin ama kararlı sesiyle bastırmaya çalışıyor. Çorum durağına kadar hava sıcak, bulutlu ve ağırdı. Siyasi tansiyon ise özellikle alanlarda gevşek görünüyordu. Toplanankalabalıklann canlılığını önledi bu koşullar. Zaten kalabalığın çoğunluğunu oluşturan insanlar, ana muhalefet partisi, desteklemekten çok, ilgi ve merakla yaklaşıyorlardı, SHP otobusüne. SHP'nin takdimcisi MKYK üyelerinden Tayfur Ün, mikrofon anonslannda İnönü'yü "gelecegin başbakanı", "büyük devlet adamı" "ciddi devlet adamı" sıfatlanyla tanıtırken, tnönü'nün tüm davranışlan daha çok son iki sıfata hak kazandığını sergiliyordu. Erdal İnönü, özellikle Sungurlu ve Çorum'da yaptığı konuşmalarda 6 .eylül oylamasının, "Demireile Özal arasında bir seçim degil, demokrasi için bir oylama" olduğunu vurguladı. Ancak İnönü, aynı konuşmalarda özal'ın yani sıra DYP ve Demirel'in referandum kampanyasındaki tutumlarını kınamaktan kendini alamadı. Fotoğrafçılar, fotoğrafı cekip çıkmışlardı. Turgut Bey, son fotoğrafçı da çıktıktan sonra, oradakilere konuşmaya başladı: Bu dedi, basına çok yüz vermemek lazım. Biz yüz vermiyoruz. Vaktiyle geçmişte, imtiyazlı (ayncalıklı) olmuşlar, d leri dedik olmuş. Biz bunu kaldırdık. Kâğıda zam yaptık. Ith serbest bıraktık. Sonra, öyte demokrasiden filan çok söz et lerine bakmaym. Onlarm Içinde de demokrasi yoktur. 'fer despot kesiiirier. (Durdu, şöyle bir düsundü) Basına yüz verme mek lazım ama karşıya da almamak lazım.. Konuşmayı dinleyenler, geçmişte önemli görevler almış kişilerdi. Turgut Bey, basından poiitikaya geçti. Konuşmasını şuyte sürdürdü: 4 Kasırrfda (1983) adam (Evren) konuştu('). 6 Kasırrf destekledikleri parti (MDP) üçuncü oldu; biz birinci olduk. kasıma kadar basın bizJmle ilgili bir sey yazmadı. Başbakanl verilecek mi? Verilmeyecek mi?' gibi yorumiar; ben aradtm adamı randevu istedim, Çankaya'ya çtkbm. Adama (Evren'e) s dım Optuml Adama (Evren'e) dedim ki: Bak, bu yasaklar, bir gün kalkar, kalkacaktır. Fakat Süleyman Bey'le, otekilerle ne Calp başa çıkabilir, ne Sunalpl Ben başa çıkabilirim, benl Bunu soyledlm, başbakanlığı aldım çıktım... Konuşmayı dinleyenler donup kalmışlardı. Konuşmanın nerede yapıkjığını kimlere yaptkJtgını açıklamayacağım. "Doğru değir filan gibi, itirazlar olur herhangi bir açıklama istenirse, açıklayacağıml Pazar gunü, "Sabarf gazetesinde, Turgut Bey'le ilgili ">fe Demirel mezara girecek ya da benr başlıklı manşeti görünce, yukandaki konuşmayı anımsadım. Sabah'ın manşetinde ait başlıkta şöyle denmekteydi: "Başbakan çevresine 'Referandum y benim ya da DemireTin sonu olacak. Inantyorum ki ben ayak kalacağım, o ise styaset mezanna girecek...' özal'a yakın b kaynak şöyle demiş: Turgut Bey son zamanlarda eminim ruyasında bile Dem reTi göruyordur. Kendislyie bir başka konuyu şu günlerde nuşmak adeta ımkAnsa. Referandumdan haytr çtkarmak içi nnı yoğunu ortaya koyan özal eger bunda başanlı o/ursa ki senin şüphesi olmasın, iki ay içlnde ericen seçime de glder 5 yıl daha başbakanhğı garanttye altr..." "Sabarfm bu haberiyle ilgili herhangi bir açıklama ya da düzeltme pazar oğleye dek gelmemiş, Güngör Mengfyte konuştum. "Referandum" olayının bir oyun olduğu, gün geçtikçe daha iyi ortaya çıkıyor Bu, sonu mezara dek varacak bir yarış. Demokrasiyie, insan haklarıyta, siyasi haklarta filan bir ilgisi yok. Çünkü, oyunu tezgâhlayanların demokrasiyle bir ilgileri yokt Basına saygısı olmayanın, demokrasi ile bir ilgisi olabilir mi sanırsınız? Turgut Bey, sık sık, "Meclisten yasa çıkmca bir teşekkur ef mediler, bize neyse, Meclise teşekkur etmedüeri" diyordu. nu, Süleyman Bey'e sordum: Turgut Bey, sizden teşekkur beklemiş. Ne diyorsunuz Neye teşekkur edetim Ekmekçi? Bizi, ziHetB (aşağrtıga şurmek istiyor. Biz, zillete düşmek istemeyiz! Dinlerken acıdım Süleyman Bey'e. Gerçekten Meclisten çıkan yasaya kim teşekkur etmiş, şimdrye dek? Süleyman Bey1 den teşekkur bekliyor ki Turgut Bey, onu teslim aisın! Yansız kamuoyunda, Yüksek Seçim Kurulu'nun, yasaklılann TV'den konuşturulmamaları karan, çok eleştirilere uğradı. Karar, Süleyman Bey'in amansız düşmanı Turgut Bey'in ekmeğine yağ sürdü de ondan. Yüksek yargıçlardan etki altında kalmadan karar vermelerini bekledi çok ktşi. Bir karardan, bir yan zil çalıp oynuyor, öbürü acı duyuyorsa, üzerinde tttizlikie durup düşünmek gerekir. Bu karara göre, diyelim bir emekli memur, parti uyesi olmadığı için, bir sryasal parttnin propaganda saatinde konuşamayacak. Böyle bir yasak nasıl olabilir? Yüksek Seçim Kurulu kararlarının, öncelikte vicdanlarda, erinç vehci olması gerekir.. Tam benzemese de, geçmişte, çeşitli örnekleri görülmüştur. Anımsadığım TİR bir marabayı köylüyü çıkarmıştı radyoya. Kimi konuşmaları, TRT yöneticileri, kısıtlamak, sınırlamak istemişlerdi. Yüksek Seçim Kurulu'ndan yargıç gelmiş, TRT yöneticisine şöyle demişti: Bizim yapabifeceğimiz bir şey yok; adam anayasaya ayk n da konussa ne siz, ne biz bir şey yapamay/z. Konuşmanı yapılmasından sonra, gerekirse savcılar işe el atabilir... Burada bir şeyi daha anımsatmakta yarar gordüm. Anayasa Mahkemesı gibi, Yargıtay gibi, Danıştay gibi, anayasal kuruluşlarda görevlere geienler, yannlara örnek olmak durumundadırlar. Onlar, yerterini korumak ya da daha üst görevlere getmek için, ödünler verirlerse, kamuoyunun bundan içi sızlar! Bu, "Ankara Notlan" çıktığı zaman, Hinthorozu Erdal Bey le, Karadeniz'de olacağım. Cumhuriyet ekibi yine kalabalık gidiyor bu geziye; Ali Sirmen, Uğur Mumcu, Ragıp Duran, Hak Erdem de olacaktar; Uğur, Ali, kafıleye yolda katılacakJar... Böylece, geziyi beş kişi birden izlemiş oluyor. Hinthorozu'nun Karadeniz çıkarması hazırlıklan için SHP Genel Sekreter Yardımcılarından Fikret Ünlü ile Doğan Taşdelen Fehmi Işıklar kaç gün önceden Karadeniz illerine gittiler. Erdal Bey'le birlikte Genel Sekreter Fikri Sağlar (Marmaris1 ten uçağı kaçırdığı için geç kaldı geziye yolda katıldı), Ekrem Kangal, Türk&n Akyol, Dirgen Keieş, Hayri Osmanlnğlu, rettin Uluç, ErolAğagil, Edip Servet Devrimd, Tayfur Un de Gazetecilerden SeJçuk Altan, Ahmet Tumei (Güneş), Halit Or (Günaydın), Ornan Tokath, Oktay Pirim (Millryet), Emtn Koç ( riyet), Yalçın Malgil (Tercüman), Berat Yurdakul (Sabah), Ahmet Koçabaş (Yeni Asır), Mesut Uyanık (AA), Onder Doğan (UBA), KemaJ Can (Yeni Gündem), Can Karakaş (Nokta), Hıdır Aktaş (Ekimde çıkacak. 'Söz' den), yurrsay Mıhçtoğlu (AFP), Fevzi Argun (ANKA), Hollanda TV'sinden Nihal Doğan, Attila Aksu, ismall Karataş, TRT'den Kunter Kunt, Suat Sinano nun da bulunuğu bir ekip, geziyi izliyor. Çorum'da SHP kafilesini karşılayanlar arasında Htkmet Çetin de vardı. • •• Karikatürist Ferruh Dogan'dan şu mektubu aldım: "Sevgili Ekmekçi, Semih Balcıoğlu, Tan Oral ve ben Gabrova'daki (Bulgarista uluslararası Karikatür Sergisı"ni gezerken bu karikatür önün durduk, çizgi ve anlatımın ne kadar Tan'ı andırdığını konuş ve hemen 'Yahu, bu Ekmekçi için çizilmiş..' dedik. Nihayet ka katür bir Alman mizah dergisinde yayımlandı, biz de sana iletiyoruz. Sevgiler, FE" Karikatür, Arutjun Samueijan adında, bir Sovyet sanatçısının, karikatürde, bir adam, parmaklarıyla satırlan aralayarak, satır aralannı okumaya çalışıyor. Çok sevindim, sevdim karikatürü... (*): Belki unutulmuştur, drye, Evren*in 4 Kasım 1983'te TV'de ne soyiediğinı anımsatayım: Evren, satır arasında, "Aman oyunuzuANAPa vermeym, MDP'ye verinF' anlamına gelen şu sö leri söylemiştr: "MGK Icraatını sürdürecek bir yöneümi seçeceğjnize inan yorum. Iktidara talip olanlar tatlı vaatierde bulundular. An üzüntü veren taraf, 12 Eylüi'den sonra yönetimde görev alı tun iyi kararları kendilerinin aldığını beliröp Bakanlar Kurulu MGK"yı yok kabul etmeleridir. Iktidara gelmeden hilafı hak beyanda bulunanlann bundan sonra ne yapabileceklerini ta dirinize sunmak isterim. Ben bu makamda kaldığım surece s temin bir anzaya uğramaması için butün gücümle çaiışacağ ancak dünyadaki tüm parlamenter demokratik sistemler birb rinin aynı değildir." (5 Kasım 1983 günlü Cumhuriyet'in manşe tinden) Arkadaşımız BİNALİ DENKTAŞ'ı 23.8.1987 günü elim bir trafik kazasında kaybetük. Acımız sonsuzdur. Ailesine başsağlıgı dileriz. HÜSEYİN SELVİ VE ARKADAŞLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle