Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 OzaPa 'yuh'lu protesto özal, Demirel'in kenti Isparta'da, mavi "evet" pankartları ve "yuh"luprotestolarla karşılandı. Başbakamn koruma görevlileh ve polis, halkı tekme ve copla dağıtmaya çalıştılar. Isparta tümeninden gelen bir birlik, miting alanmda evetçilerle, hayırcılarıayırdı. özal protestocuları, "Parayla tutulmuş bir avuç insan" diye niteledi. ÜMtTOTAN A1İ İHSAN ÇALT1 ESPAKTA Başbakan Turgat Özal'ın dün öğleden sonra SMleyman Demirel'in memleketi Isparta'ya gjrişi ve Cumhuriyet Alanı'nda konuşması olaylı gecti. ANAFhlar ve DYP'liler birbirine girdi. Mavi "evet" döviz ve pankartlanyla donatılan Isparta'da yoğun gösterilerle karŞilanan özal'a "yuh" çekilerek istifası istendi. "Demirel neredeyse biz ordayız", "Başbakan Demirei", "Barası Isparta, knrtar bizi baba", "Yasaklar kalkan" sloganlarını atanlara özal'ın koruma polisleri ile güvenlik kuvvetleri müdahale edınce, itişipkakışrnalar oldu. 17 kişi gözaltına alındı, iki kişi hastaneye kaldınldı. Olaylara askeri birlikler de müdahale etti. DYP'lilerin "mavi, mavi, masmavi" temposu karşısında sinirlenen özal, "Yunanblann rengi de maTidir, mavi" dedi. Gösterileri "tşte 80 öncesinin misaUııi yapmak istiyorlar" diye nitelendiren özal, Demirel ailesine çatarak şöyle konuştu: "Kargımınlaki cepbe, kaçaltplar, karaborsacılar cephesidir. Baniar parayta tntulmuş bir avuç avaBı insanlardır. Ama biz bunlara karşdık bnrada fabrika yaptyoruz. tnşailah suntada, çintoda dcgil, TC devletinin fabrikaaıada çalışacaksınız." Başbakan özal, Afyon konuşmasudan sonra Isparta yolu •zertadeki Göneykeafte bir gnıp köylii tarafından yuhalandı. Kenan Evren Bulvan'ndan konuşma yapacağı Cumhuriyet Alanı'na girdi. Özal'ı bu yoldan bekleyen DYP'liler, ANAP konvoyuna çok sayıda "Eret", "Yasakaz Türldye", "6 Eytüi'de evet" yazıh el ilanlan attılar. Baalan da, konvoyla birlikte koşarak aleyhte gösterilerini yol boyunca sürdürdüler. Bu sırada apartmanlardan da ANAP konvoyuna yağmur gibi "evet"li mavi kâğıtlar atıldı. iki fabrikanın temelini atmaya gddik. Onlar fabrika yapar, kendi aileleri sahip olur. Bizim yaptıgımız fabrikaya Ispartalüar sahip olacak." Özal'ın, Süleyman Demirel'in kardeşlerinin sahip olduğu fabrikaları ima etmesi üzerine DYP'liler, gösteri yaparak yuh çektiler. Bu arada emniyet kuvvetlerinin müdahalesi üzerine özal'ın "Bırakınız istedikleri kadar bagırsınlar. Giivenlik kuvvetleri besaplannı gönnesi Iftzım. Hiçbir mitingte bunun aksi olmaz" dedi. Bu kez ANAP'lılann "Başbakan Özal" sloganlan attıklan ve özal'ın "Yaşayın Ispartalüar, varolnn, bir avuça haddini bildirdiniz" diye seslendiği duyuldu. özal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Parayla tutulmuş bir avuç insan bn kadar olur. Türkiye'nin tuttuklan görüldü. özal, bu kez kendi yandaşlarına dönerek, "Zorbalık devri bitmiştir. Karaborsacüartn da yem borulan tıkanmıştır. Son çırpınışlandır. O da inşallah 6 Eylül'de sizin helal oylannızla son bulacaktır. Buradar ifade ediyorum, karşımızdaki cephe kaçakçdar, karaborsacılar cephesidir. Sonlan gelmiştir. Zaten sonlan da yoktu ki.. 1980 öncesinde 10 senede 12 hükümet, 12 Eylül sonrasında ise iki hükümet ğdmiş. 10 senede 12 hükümetle memleket nereye gider? Ecevit geldi, Demirel gitti, Demirel geldi Ecevit gitti; hoVkabaz gibi, bir aşağı bir ynkan. Millet bunun hesabını soracaktır" dedi. hem de bakanlardan önde..' diye. Ama bakınız her şey iyi gitti. 'Özal, şöyle iyi adam, böyle dahi adam' Adam parti kurmaya gelince bana izin vermedi. Fakat ben kurdum. Çünkü milletin oylannın tapusu onun degildi. Ben hiç kimseden destek görmedim. Sadece Aliah'tan destek gördüm. Şimdi de sadece Allah'Un başka kimseden korkmuyorum. Bizim yaptıgımız icraata onlann hayalleri bile yetişmez." özal, protestolann yeniden yükselmesi karşısında, "Şuradaki bir avuç insanı Allah islah etsin. Evetleri hayırlı olsun" diye konuştu. Başbakan özal'ın Isparta'ya girişinde çıkan olayiarda 2 kişi yarahauh, 17kişi gözaltına aiuub. Mavi Yunan bayragı özal, DYP'li göstericilerin "Mavi, Mavi", "Özal istifa", "Başbakan Demirel" diye bağırmaları üzerine yeniden sinirlendi ve "Yunanlılann rengi de tnavidir, mavi. Onlara boşverin" dedi. Buna karşıhk ANAP'lılar karşı gösteriye başlayarak "Başbakan Özal" diye bağırdılar. özal, bunun üzerine "Siz bağırdıkça onlann yurekleri çaüıyor" dedi. Ardından DYP'liler "Yasaksız Türkiye" diye bağırmaya başlayınca, barikatla kesilen iki grup arasında yine itişipkakışma oldu. Bunun üzerine Özal, yüksek sesle bagırarak "Yollar yüriimekle aşınmaz diyen zihniyetten degitiz" dedi ve Vali Saim Çotur ile Emniyet Müdürü Reşat Vural'dan aleyhte gösteri yapanlara müdahale edilmesini istedi. ANKA'ya göre, Özal'ın koruma müdürU Musa Öztürk'ün "Petek" otobüsüne yaklaşarak protestoculara ateş açüması yolunda koruma polislerine emir verdiği duyuldu. özal konuşmasına şöyle devam etti: "Zannetmesinler TC'nin Başbakanı bunlardan korkacaktır. AUaaahhhh... Özal kimseden korkmaz. Bu hareketin alünda Türldye'yi 1980 öncesine götürmek var." Bu sırada miting alanındakilerin "hayır" sloganı atmalan üzerine "Bir daha söyleyin" dedi. Topluluğa üç kez "Hayır, hayır, hayır" diye bağırtu. Protesto ve lehte gösteriler nedeniyle sıksık konuşmasuu kesilen Özal, referandumun Demirei, Ecevit, Erbakan, Türkeş, Behice Boran ve Dogu Perinçek'e getirilen 10 yüiık siyasi yasagın kaldıniıp kaMınlmaması için yapıldıgını hatuiatarak, bunun iktidar degişikligiyle ilgisi olmadıgım söyledi. Özal, "Onlar gelse de ilk seçimde perişan ederiz. Sonlan husran olacakbr" deyince yine "Mavi, Mavi, Masmavi" temposu tutuldu. Özal da gülerek "Evetleri de hayır olsun" dedi. "Kıymetli Özal" özal, bu bölümde, DemirePin müsteşarlığını yaptığı dönemi Alana sızdılar Cumhuriyet Meydanı'nda özal'ı dinlcmek için 1500 kişilik bir gnıp bekliyordu. Konvoyla birükte DYPTilerin de alana girmek istemesi üzerine, önce Başbakamn korumalan müdahale etti. Korumalar, yetersiz kalınca da, diğer güvenlik kuvvetlerinden yardım istendi. Göstericiler, "Özal istifa", "Muhteşem Süleyman", " Yasaksız Tvkiye", "Başbakan Demirel", "Burası Isparta, kurtar bizi baba" gibi sloganlar atarken, özal'ı dinlemeye gelenler ise, "Başbakan Özal" diye karşı tempo tuttu. Polis ve askerin kurduğu barikata rağmen, DYP'liler de miting alanına sızmayı başardılar. Boylece, miting alanındakilerin sayısı 3 bini bulurken, 2 bin kadar kişi de barikatın dışında kaldı. Barikatın içindeki bir gnıp "yuh" çekerken, diğerleri özal lehine bağırıyordu. İki grubun arasına barikat kurmak isteyen güvenlik kuvvetleriyle protestocular arasında itişipkakışmalar oldu. Bazı polislerin protestoculara tekmetokat giriştiği, banlarının ise yumuşak müdahalede bulunduğu dikkati çekti. Protestolar arasında kürsüye çıkan özal, şöyle dedi: "Sanıyor musunuz Özal kudurmnş bir avuç insandan korkar. Benim yüregim mangal gibi. Bakınız çok degerli Ispartanlar, bnrada biraz evvel bir hadise oldu. Bir avuç insanı getirerek olay çıkartülar. Bütttn Türkiye'ye ibret olsun. Tüm 12 Eyliil öncesine nasü geiindigiııi anlasın. IsparU'ya Özak DYP'liler komplo haztrlanuş BURDUR (Cumhuriyet) Eski başbakanlardan Süleyman Demirel'in memleketi Isparta'da meydana gelen olayların değerlendirmesini Burdur'a giderken "Petek" otobüsünde yapan Başbakan Turgut Özal, protestolann "komplo" olduğunu öne sürdü. Olayiarda polisin de yetersiz kaldığını belirten Başbakan özal, DemirePi ve kardeşlerini "iki fabrikayı kendilerine mal etmekle" suçladı. 12 Eylül'den sonraki hükümette Demirel'in "izniyle" başbakan yardıması olduğunu açıklayan Özal, askerlerin kendisiyle görüşmesini "hoş karşılamaması" üzerine ilişkisini kestiğini söyledi. ANAP'ı kurarken Süleyman Demirel'in karşı çıktığını ve Büyük Türkiye Partisi ile birleşmelerini istediğini belirten Özal, bunu kabul etmedigi için de bu olayların meydana geldigini ileri sürdü. Semra Özal da olaylar sırasında çok "korktugunu" söyledi. Basın mensuplannın sorularını cevaplayan Özal, Afyon'dan yola çıktıklannda, Isparta'da DYP binası önünde hazırlıklar yapıldığı bilgisinin geldigini, gelen bilginin "komplo" intibaı vermesi üzerine "Biz sebep olmayalım" diyerek güzergâhlannı değiştirdiklerini söyledi. Otobüsun yolu değişince komplonun bozulduğunu, buna rağmen "ellerinde sopalı bir şeylerle" koşanların olduğunu, bu yüzden otobüsu hızlandırdıkIannı bildiren Özal, "Şehri dolaşacaktık. Bundan vazgeçip meydana gittik. tki uçtan geldiler. Toplantıyı bozmak kanunlara aykuıdır. Polisin normal olarak onlan toparla\ıp, oradan uzaklaştırması lazım. Polisin tedbirsizliği var" dedi. olacak, böyle laflar dolaşıyordu ortada. Sonunda 12 Eylül oldu. 12 Eyliil olduğu zaman ben normal olarak bu makamdan aynlacagımı düşiınüyordum. 12 Mart'ta da öyle olmuştu. Planlama müsteşanydım, aynldım. Tabü onlan götürdüler, bize de tam tersuıe, 'Vazifeye devam' dediler." Demirel'e danışma 12 Eylül'den sonra kendisine hükümette görev teklif edüdiğinde Süleyman Demirel'e fikrini sorduğunu açıklayan özal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hükümet kurulurken, bana görev teklif ettiler. Başbakan yardımcısı oldum, onu kendisine sordum, 'Başbakanımız, bu konuda bir fikriniz var mı' diye. Kendisi, 'Hayır, git çalış, memleketin senin gibi insana ihtiyacı var, onlarla çalış' dedi. 1982 ortasmda banker hadisesinden sonra hükümetten aynldık, kendisiyle temasımız olmadı. Doğrusunu söyleyeyim, çalıştıgım askeri idare, onunla gönişmemi hoş karşılamıyordu. Bu söylenmiştir bana. Ama endirek olmarak görüşmek mümkündü, bir aracıyla." ayrılmıştır' dedim. Hatta şunu da söylemişlerdir, 'Sen gelirsen bizim partıyi kapatmazlar, çünkü sen onlann başbakan yardımcısıydın! Bu laf da söylenmiştir. Biz kabul etmedik. Ayn partimizi kurduk. Kimseden destek görmedik. İşte o tarihten beri yol aynlmıştır, o tarihten beri yaptıgımız her iş 'tu kaka' olmuştur. Herkesin bunu bilmesini istiyoram." Güzergâh degiştirdi Özal'ın konvoyunun Ispartaya girerken geçeceği açıklanan Mimar Sinan caddesinde saat 11.00'den itibaren DYP'liler mavi pankart, flama ve balonlarla toplanmaya başladılar. özal'ın bcraberindeki konvoy, DYP il binasının da bulundugu bu caddeye, saat 15.15* sıralannda geldi. ANAP konvoyu yoğun bir protesto ile karşılanırken, Başbakan özal'ın bulunduğu "Petek" otobüsü, güzergâhını değiştirerek 12 Eylül öncesine naal geldigini anladımz mı? Işte bnrada küçuk bir örnegi jaşanıyor. Sanıyorum vatandaşlar, bu örnegi çok iyi hatıriayacaklar. Ancak Türkiye 12 Eylül öncesinin 70 cente muhtaç Türkiye'si olmayacaktır. Hep söylüyonım, kaçakcıya giden yem borusunu kestik. Bu yoldan devlete 150 milyar giriyor. Bakınız bir sigara kaçakçıiığı memleketi nereye getirdi. Kendi iktidarlan devrinde kaçakcıya, karaborsacıya giden yem borusuna gitti." DYP'li grubun protestolannı sürdürmeleri üzerine, bu gruba seslenerek, 'Tabü ki özlersiniz bu eski devirleri. O karaborsanın, kaçakçılığın at boyu gittigi, dİ2 boyu çamur, pbslik içinde bir ülkeyi özlersiniz. Onun için "evef dersiniz, ama artık Özal var" dedi. Bu sözcükler üzerine de, DYP'ülerin "yuh" çekerek "Mavi, Mavi, Masmavi" diye tempo anlatmaya başlayıp, "Isparta dört milletvekili çıkardı, beşincisi benim" derken, protestolar yeniden yükseldi. Kızan özal, "Şimdi dikkatle dinleyin; şöyle oldu, böyle oldu. Ama toplantıda insanlan rahatsız etmek için bir avuç insanı parayla tutup getirmezler. Bunlar parayla tutulmuş zavallı insanlar. Ama biz bunlara da iyih'k yapıyoruz. tnşallan suntada, çimentoda degil, TC devletinin fabrikasında çabşıriar" dedi. Yuhlar ve Demirel'i öven sloganlar arasında Özal konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şunu söyleyeyim. 1979'da iktidara geldi sayın Demirel. Ama arkasından beni çağırdı. Ben onun Başbakanuk Müsteşan degil miydim? Yani istese tayin etmezdi, ama niye tayin etti? İtiban kaybolmuş bir ülke vardı. Bana söylediği aynen şudur: 'Ekonomiye sen bakacaksın. Semra ÖzaFın sözleri Başbakan Turgut özal'ın eşi Semra Özal da, Isparta olaylannı değerlendirirken, emniyet yetkililerinin görevini yeterince yapmadığı görüşünü savundu. Semra Özal, şöyle konuştu: "Otobüsun önüne kadar geldiler. PoHse, 'Bunlan dağıtın' diyorum. Polis onlann yerine beni karşdamaya gelen kadınlan itekliyor. Meydan bize aitti. PoUsin gösteriyi yapaniara engel olması gerekirdi." Demirerden teklif ~ AHKABA'dan YHLçm DOĞÂN (Baştarafı 1. Sayfada) giler, "Ankara'da kendi muhabirierinin bügilerine" dayanarak erken seçim tahmininde bulunuyor. örnegin, yıllardır özal'la son derece iyi ilişkiler yürüten "Euromoney" dergisi, seçim için hatta tarih bile veriyor. 8 Kasım 1987. Yabanalara göre, "erken seçim var". Yabancılar, "referanduma garip bakıyor". Yine yıllardır özal'la iyi ilişkiler kurmuş olan bazı Amerikan gazeteleri bile referandumu yadırgıyor. Avrupa dergi ve gazeteleri ise, "Türkiye1 de gerçek demokrasi olsaydı, o zaman referanduma gidiimezdi" yargısına vanyorlar. Batılı gözlemcilerin, gazetecilerin bir başka gözlemi, "referandum sonucunun hayır" oiması durumunda ne olacağı. Onlara göre referandum kampanyası, "DemirelÖzal rekabeti içinde" geçiyor. özal'ın asıl rakibinin Demirel olduğu inancı tümünde yaygm. "Hayv" çıkması durumunda, "Demirel'in sahneden silmmeyeceğini" vurguluyorlar. "Hayır" çıksa bile, "DemirelÖzal rekabetinin süreceğini" tahmin ediyorlar. Referandum kampanyasım ve mantığını "hiç anlamayan" Batılı gözlemciler, sonucun "evet" yönünde ağır basmasının "Türkiye'deki demokrasi açısından daha elverişli bir ortam yaratacağını" savunuyorlar. Buna rağmen, satır aralarında uygulanan ekonomik politikalardan hareketle, "özal'a desteklerini" koruyorlar. Çeşitli dergiler ve gazeteler, "Türkiye'de sosyal demokrasiyi bölünmüş" olarak görüyorlar. Hatta, bir dergiye göre "Ecevit'te Demirel'in enerjisinin görülmediği" belirtiliyor. Bir yandan "enerji eksikliği", diğer yandan "bölünmüşlüğü", solu AFYOM'dan HhdiET ÇETtMOYA sanlar aşağıya, istasyon alanına doğru akıyor. Saat 1230. Yer istasyon alanı. Kalabalık özal'ı izleyenlerin yaklaşık dört beş katı. Heryer mavi renkte evetli pankartlarla, Demirel posterleri ile donatılmış. Trafik polisl°ri, "Demirel geliyor" resimli araçları tek yön gösterip alana sokmuyor. Demirel yine çok ağır bir dille çatıyor özal'a. Konuşmasmdan anlıyoruz ki, özal'ın Cumhuriyet alanmda söylediği tümceler Demirel'e helikopterden iner inmez anlatılmış. Demirel bu yüzden çok sakin. Eliyle Afyon kalesini gösterip, "Iste meydan, işte DemireL Biz neyi yaptık, neyi yapmadık, hesabını her zaman vermişizdir. Şimdi onlar hesap versinler bakalım. Bizi millete ezdirmek ne demektir" diye sesleniyor. Demirel, Türkiye'nin 1980 sonrasında, özellikle ANAP iktidan döneminde vitrinlerin gerçekten ithal malı yiyecek, içecek maddeleri ile dolduğunu, ancak halkm alacak gücü bulunmadığından ve bu yüzden de sadece seyrettiğini söylüyor. Ardından da ekliyor Köylünün, işçinin, memurun, esnafm, dar gelirlinin cebinde para var mı, para? Halk bağınyor Demirel'e, Demirel konuştukça: Kurtar baba bizi! Demirel, "şimdi size soruyorum" diyor ve devam ediyor. Ne yapmışlar bunlar Afyon'a? Söyleyin bakalım, fabrika mı kurmuşlar? Ne yapmışlar ne? Alandakiler yanıt veriyor Hiçbir şey, hiçbir şey. Afyon 'dan sonra "yollar: ayrüdı" Özal ve Demirel'in. Özal, Demirel'in memlekeıi Isparta'ya yol alırken, DYP'lilerin karşı gösterisinin bu boyutlara varacağını bekliyor muydu? Miting alanına arka caddeden belki bu nedenle girdi. "Başbakan istifa" sesleri arasında 12 Eylül'den önce Demirel'in ekonomisini nasıl kurtardığını anlatıyordu. Konuşurken bazen gülümsüyordu. DYP'li göstericilere. "İşte, 12 Eylül öncesine dönmek istiyoriar." Korkmadığını, yüreğinin mangal gibi olduğunu söylüyordu. Demokrasiye çıkış yolu olan "evet" anlamındaki "mavi"yi Yunan bayrağına benzetiyordu. Ama sonradan gazetecilerin sorusu üzerine "o mânâda değil" diyordu: "Bağınyorlar, sonra kaçıyorlar. İşte Yunanhya o benziyor." Isparta olayları kime yarayacak? Bakalım daha neler göreceğiz, 6 Eylül'e 11 gün kaldı. "Otelkonducular" savcdıkta tSTANBUL (AA) Tarihi Sultanahmet semtindeki SÎT alanınm ortasına otel yapmaya kalkan şirketin yöneticileri, Kültür ve Tabiat Varlıklarmı Koruma Yasası'nı ihlal ettikleri gerekçesiyle savcılığa verildi. Bu arada, firmanın idare müdürü ve otel proje genel koordinatörü Levent özak, otel yapımı için insaat ruhsatı almak üzere Eminönü Belediyesi'ne başvurduklanm bildirdi. özak, "Belediyeye yasal yoldan müracattmızı yaptık, sonucu bekliyoruz" dedi. olumsuz etkiliyor. Sadece solun (Baştarafı 1. Sayfada) değil, Türkiye'deki demokrasinin muş. Arkalannda beyaz bir bez de etkilendiği kanısına van üzerine turuncu harflerle yazılyorlar. mış bir pankart göze çarpıyor: Siyasal olarak, referandum Getiriyorsun vagonu, unutdışında, gözlemlenen en önernli madın Afyon'u... konu, tüm dergi ve gazetelerde Klarnetçi sıska mı sıska. Sanortala "Laikliğe aykın aktm ki sandalyenin üzerine iliştirillar..." miş. Boyu da kısa olduğu için Batı'nm siyasalyönden "en ra ayakları yere değmiyor. hatsız olduğu konu " laikliğe ayBando takımı bu kez, "Konkın tutum ve olaylar. Üstelik, yaum"ı çalıyor. Konya kaşık ha"Isiamcı akımlann hükümet ta vası bu. Üç beş kişi de tempo turafından destek gördüğü" yine tuyor bu arada: aynı gazete ve dergilerde uzun Konyatim yürüüü... Özal' uzun işleniyor. Hatta, yine ımyürüüü... Yürü yavrum yürüözal'a yakın "Euromoney"de üü... aynen şu satırlar yer alıyor: tki genç ellerinde tahta kaşık"5o/ı altı yu içinde Türkiyela oynamaya başlıyorlar. Bizim de cami yapımı ve benzeri tslaönümüzde ANAP milletvekillemi karar ve uygulamalarda çar ri diziliyor. Özal'ın az sonra alapıcı gelişmeler gö'zleniyor. Bun na gireceğini öğreniyoruz telsizlann büyük bölümü hükümet ve den. Eski Genel Başkan Yardımhükümete bağlı vakıflar tarafın cılarından Şadi Pehlivanoğlu ile dan flnanse ediliyor. Hükümet göz göze geliyoruz. Belli ki kayetkilileri tslami gelişmeleri red labahktan pek hoşnut değil o da. detmekle ve bunun katı ekonoSaat 11.30. Alanda bir dalgamik kosuüardan doğduğunu öne lanma oluyor. Biz UğurMumcu sürmekle birlikte, orta yash hal ile Islahatçı Demokrasi Partisi: km tslami altşkanhklannda göz nin alanın hemen yamndaki il bile görünür bir arttşın bulundu nasına çıkıyonız. Bu sırada özal, ğu da ortada." (Euromoney, Ye Cumhuriyet alanına giriyor. ni Yıldıv Türk Maliyesi, Tem Konvoyla birlikte gelenlerin samuz 1987, s. 9). yısı bu arada taş çatlasa üç dört Ekonomik konularda ise, kişi oluyor. özal'a destek sürmekle birlikte, Teknik Danışman Zenger Batılılarda "belli kuşkuların Petek1'in üzerinde yine şovmenvarüğı" gö'zden kaçmıyor. liği üstlenmiş. Alandaki topluluğu gösterip, "Hele şu insanlara Bu kuşkuların başmda, "dış borç" geliyor. Yabancı kaynak bakın, coşkuya bakın, Başbakalar, daha önce Türk basmında da nımızı bağırlanna basmak için yer aldtğı gibi, IMFnin Tıirkiye birbirlerini eziyorlar" diyor. yi "dıs borç konusunda sürekli Petek1, alanın bir köşesine yauyardığını" yazıyor. Dış borç naşıyor. Otobüsun önünde Semeleştirilerine karşı, Özal htiküme ra hanım ile Turgut özal oturutinin, "bizim dışandaki Türk iş yor. Semra Hanım turuncu bir çilerinde biriken tasarruflann bu giysi giymiş, el sallıyor. Turgut özal ise hiç gülmeden asık bir borçları ödeyecek miktara "Hoşgeldin koca ulaştığı" yönünde yamtlar verdi yüzde, lokomotif" diyenleri eliyle seği bildiriliyor. Yabancı dergilerin ve gaze lamlıyor. Bandomızıka takımının duracağı yok. Yine Zenger telerin özellikle ekonomik bölümleri, şunu vurgulamak gere araya giriyor: kir ki, "Türkiye tarafından fl Davulcular, zumacüar kenanse ediUyor". Türk işadamlasin artık... nnın, Türk bankaalanmn bir tür Turgut Özal'ın sinirleri hayli "reklamı, bir tür tanıümı"yapı bozulmus. Burası bir gerçek. Delıyor bu dergilerde. Batı'dakihü mirel'in son günlerde, "sinirlitik kümetlere ve Batılı işadamlanna, uyarı yöntemi" etkisini gösterTürk iş dünyası, bu dergi ve ga miş. O yüzden konuşması karzetelerdeki 'tkler aracüığıyla" makarışık. Konuyu bir baştan sesleniyor. Bu nedenle "ekono alıyor, sonra tekrar başa döniimik konular cilalanmıs ve par yor, bu arada hemen bir başka lak bir biçimde" sunuluyor. Eko konuya geçiyor. Örneğin 12 Eynomik sorunlardan çok, "ekono lül 1980 öncesinden, anarşiden mide Türkiye'nin neler söz ederken, bir bakıyorsunuz, yapabileceği" anlalılıyor yaoan"Şimdi size bir şey soracağım" cılara. diye anlatmaya baslıyor ÖzaL Bu nedenle ekonomik konuları "Batı böyle görüyor"diye değerlendirmek yanlış. Çünku, Türklerin reklamlarından oluşan sahifelerle dolu bu "ekler". Siyasal konularda ise, aynı gazete ve dergi muhabirlerinin Türkiye'de çok çeşitli çevrelerde görüşmelerden sonra, gözlemlerini yazıya döktükleri biliniyoı. Bazı açıkgözler gelirler az sonra, derler ki fabrikalartn temelini biz atmıştık. Sakın olaki inanmaytn siz onlara. Çünku sizi hep kandırmışlardır ve kandırmaya devam etmektedirler. Ama bu millet akıüıdtr, kanmaz, akıllıu... özal konuşuyor, konuştukça da alan boşalmaya baslıyor. İn Partilerin kurulmasına izin verildiğinde, Demirel'e haber göntlererek, fikrini almak istediğini belirten Özal, Demirerin, "Sakın parti kurmasın. eski CHP'lilerden de rey alamaz" diye cevap gönderdiğini söyledi. özal, şöyle konuştu: "Bu, 'Bizden rey alamak' demektir. Biz tabü, onu dinlemedik, kendi partimizi knrduk. Bu kuruluş sırasında, Büyük Türkiye Partisi de kuruluyor. Bunlar bize haber yolladılar, 'Bizimle birleşsin' diye. Nedir şartınız? 'Saadettin Bey'le konuşsun' demiş. Ben, 'Saadettin Bey'le konuşmam' dedim. Anlaşılan bunlarla anlaşmak mümkün degildi. Çünkü bunlar, kurduklan partiyle 12 Eylül'ün hesabını sonnayı düşünüyorlardı. Onun için, 'Ben bu işte yokum' dedim. Biz, 12 Eylül'ü yapanlann, bu memlekete bir hizmet yapbklan kanaatindeyiz. 'Onun için bu konuyla ilgili olarak herhangi bir kunıluşun içine girmem, yollanmız Demirel: DYP'ttler provokasyona gebnez DENtZLt (Cumhuriyet) Süleyman Demirel, Denizli'de dün akşam Isparta' daki olaylar konusunda DYP'lilerin hiçbir şekilde provokasyona gelmeyeceklerini belirterek, "Bfzim vatandaşımız kendisine hakimdir. Böyle bir provokasyon durumunda faturasının kendisine çıkacağını bilir. Onun için Isparta'daki olay konusunda dikkatli yorum yapmak lazım" ifadesini kullandı. DYP Genel Başkanı Hüsametten Cindonık, Sinop'ta gazetecilerin Isparta'daki olaylarla ilgili sorusu üzerine "Bnnun bir tertip olduğunu sanmadıgmı" büdirdi. DYP Genel Yönetim Kurulunun ola>i en kısa zamanda toplanarak görüşeceğini belirten Cindonık, bir sonı üzerine özal'ın "hayır" oyunu simgeleyen "mavi" rengi "Yunan rengi" olarak nitelemesine de "O zaman turuncu da nonoş rengi" yanıtmı verdi. Ezan okunuyor Bu sırada ikindi ezanı okunmaya başlayınca Özal konuşmasını kesti. Ezandan sonra DYP'li bir grubun ara sokaklara doğru yönelmesi üzerine özal, "Bak ezan okununca şeytan görmüş gibi kaçtüar" diye konuştu. Bu arada DYP'li bir grubun ÖzaU ın mavi oylarını Yunan bayrağına benzetmesi karşısında Türk bayrağıyla bir grubun meydana geldiği ve aleyhte gösteriye başladığı görüldü. ttişipkakışma sırasında Nuri Köse adlı bir yurttaş baygınlık geçirerek hastaneye kaldınldı. özal konuşmasının sonunda, "Hadi birlik ve beraberiiğimizj görsunler" diyerek, kendi yandaşlarına ANAP selamı verdirdi. Bu arada, özal'ın gezilerine katılan "Ender" çikolataları sahibi Ender Kitapçı'nın, güvenlik kuvvetleriyle birlikte göstericilerin üstüne yürüdüğü görüldü. Gazetecilerin "Ne yapıyorsunuz Ender Bey ?" sorusuna Ender Kitapçı, "Pretostoları göriince dayanamadım" yanıtını verdi. Karaborsacılann parası Gördüğü kadarıyla Demirelin Isparta'da dahi umduğu oyu alamayacağını öne süren Özal, "Bu olayın lehlerine olup olmadıgını bilmiyorum. ama bobürlenirler bunlar. 'Bak biz Özal'a şöyle yaptık Isparta'da' diye böburleneceklerdir" dedi. Basın mensupları, "Ben buraya kendi ailem için temel atmaya gelmedim" sözlerini niçin söylediğini sorduğunda, özal şöyle cevapladı: "Bunu herkes biliyor. Buradaki iki fabrikayı kendilerine mal ettiler. Bu mitingleri hangi paralaria tertip ediyorlar. Bir araştırsanız iyi olur. Benim elimde bazı bügiler var. DerinleştirUecek ve araştınlacak. Söyledigim boş degildir, araştınn." Özal, "Parayı DYP'den mi, yoksa karaborsacılardan mı buluyorlar" sorusuna da, "İkisi de karışık. Araştınn, ipuçlan var" karşılığını verdi. Referandumdan "evet" çıkması halinde bu tür olayların daha çok görüleceğini ileri süren Özal, "Yunanlı" benzetmesi için de, "Bağınp duruyor, sonra da kaçıyorlardı. İşte, Yunanhya o benziyor" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Ozal: Eskiler kandınr dar olmasından sonra, Türkiye'nin Batı devletleriyle yanşan bir ülke haline geldigini ve saygınlık kazandığını belirtti. özal, daha sonra şunları söyledi: tki fabrika temeli attı özal, Isparta'nın Çünür köyünde Köyteks'in hafıf yapı elemanları fabrikası ile bir özel firmaya ait olduğu bildirilen Pamuk Ipliği Entegre tesislerinin temellerini attı. Isparta Valisi Saim Çotur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Turgut Özal'ın konuşması sırasında sloganlar atarak, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet eden gruptan elebaşı oldukları belirlenen 17 kişinin gözaltına alındığım bildirdi. Çotur, gözaltına alınanlann hepsinin serbest meslek sahibi olduklannı ve haklarında gerekli yasal işleme başlandığını belirtti. Isparta'da durumun sakin olduğunu belirten Vali Çotur, "Isparta'da çevik kuvvet yok. Taşkınlıktan sonra tugaydan yardım istedik. Askerier geldi. Burdur'dan da çevik kuvvet istedim. Onlar da geldiler" dedi. özal, 1.5 saat kadar süren konuşmasını tamamladıktan sonra protestolar arasında yola çıktı. "Petek"te "Alişimin Kaşları Kara" türküsü çahnırken, Özalın keyifli olduğu dikkati çekti. Demirerin müsteşan Süleyman Demirel tarafından "işin ehli olduğu için" müsteşarlığa getirildığini anlatan Başbakan Özal, şöyle dedi: "Bizim epeydir söylediğimiz, ama bazüannın anlamadıgı bir şeyler var. Ben, müsteşarlığını yaptım. Buraya boş bir insanı getirmez. Hatta ben, başka bir partiden de aday oldum, buna rağmen getirdi. Daha evvel de planlama müsteşarlığı yaptım. Sebebi ne? Sebebi şu: O işin ehli bendim de ondan. Kendisi siyasetle meşgul oldu. Ekonomik meseleler tamamıyla bana bırakılmıştı. Bakanlann üzerindeydim diyebilirim. Bunu herkes biliyor. Çünkü bakanlann sözti geçmiyordu. Bizim sözümüz geçiyordu. Ekonomik meselelerde büyük mesafeler aldık. Türkive, yokluklardan kurtulmaya başladı. Ekonomik meseleleri çözmede nibai olarak bağlı olduğum yer başbakamn kendisiydi ve bu devrede sıkı bir çalışma temposuyla meseleleri düzeltmeye çalıştık. Hatta bir kısım meseleler onemi çapta degişmeye başladı. Borçlar ertelendi, fakat anarşi devam etti. Çözüm bulunamıyordu. Biz dahi çözüm nedir bilemiyorduk. Bugün mü, yann mı müdahale Afyon'a gelen Özal, Petek1 otobüsüne binerek, şehir içinde bir tur attıktan sonra, Cumhuriyet Alanı'na geldi. Belediye bandosunun ANAP marşlannı çaldığı alanda, az sayıda yurttaşın bulunduğu gözlendi. Cumhuriyet Alanı'nda, "Ülkenin lokomatin vagonlan bekliyoruz", "Getiriyorsunuz vagonu, unutmadın Afyon'u", "Bolünmeyiz böldurmeyiz", "Göremi>or gerçegi bir bilen, artık gelmeyecek giden" ve "Kurtuluşun başladıgı hayırlı sehre hoşgeldiniz" dövizleriyle karşılanan Özal, konuşmaya başlayınca, kendisini dinleyenlerin bir bölümü alandan ayrılmaya başladı. Gezisi organizasyon bozukluğu içinde geçen Başbakan Turgut Özal, dün sabah da Ankara'dan hareket ederken bazı gazetelerin muhabirlerini de yaya bıraktı. Gazetecilerin bir bölümunü Ankara'da bırakan Başbakan Turgut Özal, Afyon'da 12 Eylül öncesini anlattı. Özal, Türkiye'nin "70 sente mubtaç olduğunu" vurgularken, "bunu kendisi de söylüyor" diyerek Demirel'e atıfta bulundu. Özal, "Tüm ülkeler o günlerde bize yardım torbası açtılar, bu utanılacak bir dururndu" diyerek konuşmasını sürdürdü ve şöyle konuştu; "Ülkeyi bu duruma sokanlar meydanlarda kasılıyor ve memleketi iyi idare ettiklerini söylüyoriar. Meydanlarda halkı kışkırtmak isteyenler, Ueride daha çok şeyler yapacaktır. Doğru karan siz verin" dedi. Özal, 12 Eylül öncesi ülkeyi yönetenlerin, şimdi meydanlarda kendilerini eleştirdiklerini belirterek, "Sakın bunlara kanmayın. Bunlar karşınıza çıkıp, 1980 öncesinde olduğu gibi yalan so>lerier ve sizleri kandınıiar" dedi. Özal 1983 yılında ANAP'ın ikti Hepsi yalan "Bazı acıkgözler var. Diyorlar ki fabrikalann temelini biz artık, bizim zamanımızda yapıldı. Bunlann hepsi yalan, bunlara inanmayın siz. Bir zamanlar Necmettin Erbakan Hoca vardı, durmadan temel atıp dururdu. Bunlann hepsi böyle temeller... Bizim iktidanmız sağlam temel atar. Yani biz sağlam temel atanz. Ayağımızı sağlam yere basanz. Temel atük mı 6 ayda fabrika yaparız. Onlann zamanında petrol, tüpgaz yoktu. Ekonomik yönden Afrika ülkelerinin gerilerine düşmüştük. Finansman bakımından çok gerilerdeydik. Şimdi ise dünya ülkeleri arasında 45. durumdayız." Duaya ihtiyacım var Alanda toplananlar Özal'a "Allah razı olsun" diye bağınnca, Özal bu kez şöyle seslendi: "Duaya ihtiyacım var. Karşımızda bir cepbe meydana getirdiler. Ben yalnızca bir Allah'a, bir de size inanıyor ve giıveniyorum. Bu güvenimi hiçbir zaman yitirmedim. Kalbim, gönlüm sizinledir. Şimdi burada ilan ediyorum. Üreticiye peşin para ödüyoruz. Var mı diyecekleri? iş kolaylassın diye köylüyü paraya bogacagız. Var mı diyecekleri? Özal, konuşmasında sık sık "Bizler neler yapmadık?" diye sordu, sonra "Uçak fabrikasını biz yaptık. 29 Ekim'de F16 uçaklanmız uçacak. Biz her şey yaparız. Roketatar, zırhlı araç, her şeyi biz yaparız." Başbakan özal, Afyon'dan Burdur'a geçti. Ankara'ya döndü Başbakan Özal daha sonra Burdur'a geçti ve Isparta olaylanna değinerek "1980 öncesine benzer hadiseler oldu. Birtakım çocuklar, herhalde parayla tutmuşlar, bizim toplantımızı kanşUrmaya çalıştılar" dedi.