24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyrl Matbaacılık ve Gaıetecılık Turk Anoıum Şırknı adına N«flr NMII • Genel Vavın Mudüru Hasan Cemal, Müessese Müdüru: Emine UşaklıgU, Yazı Işlen Mıidurü Oka> Gonfnsn, • Haber Merkezı Muduru Yalçın Banvr, Sayfa Düzenı Yönetmenı \ü Kaı, • Temsılaler ANKARA Yalçın Dogan. IZMlR Hikmeı Çetinkra. ADANA Cclal Başlangtç. tstanbul Haberlen Erinn Akvıldız. Dış Haberler Ergun Balcı. Ekonomr Osnun Llaga», Kültür Crtal Uster, Spor Danışmaıu Abdulludir Yucelraan, Dılzeitrr.e tefik Durtnş, BıhmEJılım Şahia AJpay, Iş Sendıka Şnkran Krltuci, Yun Haberlen Necdcl Dojan, Dızı "ra/ılar Kfrern Çabşkan, Erzurum Mehracl Gultekin, Bursa. Lncnı Gcnçdli, # Koordınatör Ahmel Konıkan, 9 Malı Işler Erol Erkul, # Reklam \»ş« TonınEk Yayınlaj Huly» Akvol • Idare Huseyin Gurer, Işletme Ondcr Çdik, Bılgılşlem Nail tıul. Basan ve Yayan. Cumkuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş Türk Ocağı Cac 39 41 Cağaloglu, 34334 Ist, PK 246tsıanbuI, Tel 512 05 05 (20 hat), Tel«x 22246 ( Burolar Ankın: Zıya Göka]p Bulvan Inkılap Sokak No 19'4, Tel 133 1 414' 1 Telex 42344 • lzmır H Zıya Bulvan. 1352 Sok 2/3, Tel 13 12 30, Telex 5235 • Ad»n«: Inönu Cad 119 Sok No 1 Kaı 1, Tel 1455019731. Telex. 6215! TAKVİM 25 AĞUSTOS 1987 lmsak: 4.43 Güneş: 6.16 öğle: 13.11 Ikindi: 16.55 Akşam: 19.56 Yatsı: 21.23 Bakık \apıştırıcıyla gelen felç huzursuz Ayakkabı üretiminde çalışan 23 kişi çeşitli hastanelere başvurdu Sovyetler Birliği sınırlan içinde yer alan Litvanya, Letonya ve Estonya'da SSCB ile imzalanan Saldırmazlık Paktı'nın 48. yıldönumünde yapılan protesto gösterilerine ilişkin çelişik haberler alınıyor. Bazı ajanslara göre Riga'da gösterilerin başını çeken 11 kişi tutuklandı. Helsinki Insan Hakları Komitesi'nin bir üyesinin de evinin basıldığı öne sürülüyor. Dış Habcrier Servisi Hitler Almanyası ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan Saldırmazlık Paktı'nın yıldönumünde SSCB sınırlan içinde yer alan üç Baltık devleti Litvanya, Lelonya ve Estonya'da düzenlenen protesto gösterileriyle ilgili olarak ajanslardan çelişkili haberler geliyor. Doğrulanmayan haberlere göre, geçen pazar gunü Letonya'nın başkenti Riga'da yapılan protesto gösterisi gece yarısından sonra da silrdu. Isveç'te yaşayan Letonyalı göçmen çevrelerinin bu iddiası, Riga ile telefon bağlanUsı kurulamadığı için doğrulanamadı. Sovyet resmi haber ajansı TASS, Riga'daki gösterilerin günduzki bölümunu duyururken, 250300 kadar göstericiden söz etti. Buna karşılık AP ajansı, çeşitli kaynakiara dayanarak 2 bin ile 7 bin arasında değişen sayıda gösterıci olduğuıuı bildiriyor. 23 Ağustos 1939'da Almanya ile SSCB arasında imzalanan Saldırmazlık Paktı'nın, o tarihte bağımsız birer devlet olan Litvanya, Letonya ve Estonya'yı Sovyet nüfuz alanına bırakmış olduğunu ve bundan öturu SSCB'nin bir yıl içinde bu devletleri işgal ve ilhak edebildiğini belirten göstericilerın, paktın 48. yıldönumünde "bagımsızlık", "özgüriuk" sloganlanyla protesto gösterisi yaptıklan bildirilirken, Sovyet basını bu olaylan "kışkırtma" olarak niteliyor. Sovyet Komünist Partisi'nin günluk gazetesi Pravda, göstericileri, C1A tarafından finanse edilen bazı Batılı radyo ve TV ıstasyonlannın "kıskırücı yayınlanna kapılmak'la suçlarken, Moskova Radyosu ve Sovyet Televizyonu aynı konuda ABD senatörlerının gösterilere polisin müdahale etmemesıni ısteyen mektuplar göndermiş olmalannı da 'iç işlerine kanşmak" olarak niteledi. Protesto gösterilerinin polis müdahalesi olmadan sona erdiği yolundaki haberlerden sonra AP, dun Riga'da gösterilerin başını çeken II kişinin gözaltına alındığını, polisin aynca Helsinki tzleme Komitesi Insan Hakları Grubu'ndan bir Litvanyalının da sabaha karşı evini basarak bir süre polis merkezinde tuttuğunu bildirdi. 1795 ytlında Polonya'nın Rusya ile Prusya arasında paylaşılmasına paralel olarak Çarlık Rusyası topraklanna katüan Litvanya, Letonya ve Estonya, bağımsızlıklanna ancak 1919 aralığında yeniden kavuşabildiler. "Bahlar" olarak anılan ve Slavlarla ne soy ne dil ne de mezhep bakımından hiçbir ortakhkları olmayan haikların yaşadığı bu üç.devlet, bağımsızlıklannı ancak 1940'a kadar koruyabildiler. Bir yandan Hitler Almanyası'nın gözunü diktiği bu ülkeler uzerinde Staün yönetiminin de stratejik nedenlerle gözü vardı. Sovyetler Birliği kendisine yönelik bir saldırıda bu üç devletin ıleri karakol görmesinden çekiniyordu.^i Ağustos 1939'da Almanya ile SSCB arasında saldırmazlık paktı imzalanmasmın ardından, Moskova söz konusu üç ülkeden askeri üs istedi. Moskova'nın sıkıştırmasıyla 28 eylülde Estonya ile 5 ekimde Letonya ile ve 11 ekimde de Litvanya ile SSCB arasında birer Karsılıklı Yardım ve tşbirligi Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma uyannca, Kızılordu bu ulkelere girerek üslendi. Dunya savaşının çıkmasının ardından Almanlann Paris'e girmeleriyle birlikte Kızılordu da bu ulkelere daha çok sa>ıda birlik soktu. Bu koşullarda yapılan yenı seçimlere sadece komünist partıleri katıldı ve yeni hukumetler ışbaşma geldi. Her uç ulkede de sadece komunistlerin yer aldığı yeni parlamentolar, ulkelerınin Sovyetler BirliğYne katılması için karar aldılar. SSCB bu çağnları 3.5 ve 6 ağustosta resmen kabul ederek, adı geçen devletleri sınırlan içine aldı. 19 Mayıs Üniversitesi SAMSUN (Cumhuriyet) 19871988 öğretim döneminde 19 Mayıs Üniversitesi'ne bağlı Eğitim Fakultesi Resimlş Bolumu'ne önkayıt ve yetenek smavıyla 40 öğrencı alınacak. ön kayıtlar 14 eylul tarihleri arasında, çalışma saatleri içinde universitenin Kurupelit kampusundakı öğrenci Işlen Daire Başkanlığı bürosunda vapılacak. Ümversıte Rektörlüğıi'nden yapılan açıklamaya göre, 1987 1. basamak sınavında 105 ve uzerinde puana sahip adaylar önkayıt için başvuruda bulunabilicekler. H a r e k e t zayıflıgı: Benzerlerine göre daha ucuz olan ve bir süredir ayakkabı üretiminde kullanılmaya başlayan yapıştırıcı, kaslaragiden sinirleri ve sinir uyarıcılarını etkiliyor. Sanayi salgraı: Uzman doktorlar, son aylarda bu tür vakalarda hızlı bir artış görülmesi üzerine hastalığın ' 'sanayi salgını'' niteliği kazandığını saptayarak, durumu Istanbul TıpFakültesi Dekanlığı, Sağlık Müdürlüğü ve Tabipler Odası 'na bildirdiler. SERPİL GÜNDÜZ dedildi. "Heksakarbon" içeren yapıştırıcılann sanayide kullanılmasıyla birlikte 1970'h yılların başından beri Italya, Japonya, ABD ve Hong Kong'da salgın şeklinde "polinoropati"lere rastlandığını belirten uzman Dr. Emre Öge, bu yapıştıncılann içinde bulunan değişik maddeler içinde en çok suçlanan "heksakarbon"Iarın "nheksan" ve "metil butil keton" olduğunu belirterek, "Hastalanmızın bazılarının kullandıgı yapıştıncılan tahlil ettirdik. Bir bolumunde 'nheksan', bir böliimunde de 'metil etil keton' vardı. Oysa literature göre 'metil etil keton'lar doğrudan 'polinöropati' yapar diye bir şey yok. Ancak hastalığa yakalanmayı koiaylaştınyor" diye konuştu. Daha once Prof. Dr. Muzaffer Aksoy tarafından yapılan araştırmalarda benzenli yapıştırıcıların kan hastalıklan yaptığı konusunun basında ve kamuoyunda yer aldığını hatırlatan Dr. Öge, "Bizim hastalanmızda da inanıyoruz ki yeni tur yapıştıncılann kullanılmasıyla 'polinöropati'ler ortaya çıktı. Bu hastalık vücutta kaslara ve cUde giden sinirlerde zayıflama yapıyor. Hasta kolunu ve bacagını oynatamıyor. Kol ve bacaklann uç kısımlarında hissetme bozuluyor" dedi. îstanbul Tıp Fakultesi Noroloji Ana Bilım Dalı'na "polinöropati'Mı 13 hasta geldiğini ve Cerrahpaşa Tıp Fakultesi'nde de 10 kadar hasta saptandığını bildiren Dr. Oge, eylul ayı içinde yapılacak "Nöroloji" kongresinde konunun gundeme getirıleceğini, «on aylarda hızla artan ve salgın hastalık olması nedenıyle de İstanbul Tıp Fakultesi Dekanlığı ile Sağlık Mudürlüğu ve Tabipler Odası'na durumun bildirildiğini söyledi. Dr. Oge özetle şunlan söyledi: "Bu tur ozellik gösteren 'polinoropati'leri geçen aylarda gormeye başladık. Tertik. deri, ayakkabı yapıştıran ve kuçuk atolyelerde çalışan işçilerde goruluyordu. Yapıştına kullanan hastalardan bazıları ilacı parmağıyla alıyordu. Yani yapıştıncıdan alınan zararlı maddeler solunum yolu>la degil cilt yoluyla da alınıyordu. Bu tur bastalıklara rastlanan diger ulkelerde çıkan yayınlara gore, ya işçilerin çalışma saatleri azaltılıyor, ya işyerinde yemek yeme yasakianıyor ya da buharlaşarak havaya kanşan maddeler azaltüıyordu. Bizim hastalanmız ise 67 aydan beri bu maddeyi kullanıyor, havasız yerlerde çalışıyoriardı." "Polinoropati"lerin bırçok nedenı olduğunu ve zehirlenmeden kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Coşkun Ozdemir ise, aynı zamanda aynı işyennde çalışan ve "netU keton" içeren yapıştıncıyı kullanan kişilerde "polinöropati" görulduğünu bildirdi. Aynı işyerinde çalışan 4 hastanın aynı şikâyetlerle hastaneye başvurduğunu belirten Prof. Özdemir. Gazıantep'ten gelen bir hastanın 15 yıldan bu yana aynı işi yapmasına karşın ılk kez ocak ayında kullandığı yapıştırıcıyı değiştirmesiyle bu tablonun ortaya çıktığını söyledi. HA VASIZ YERLER Ayakkabı üretimi ytltardan beri değişjneyen ilkel koşullarda surüyor. Küçücük ve havasız îmalathanelerde, havaya kanşan herhangi bir zehirli maddenin etkisi daha da artıyor. Uzman doktorlar kendüerine gelen hastalann bu maddeyi kuUandıklanmn belirlendiğini söylüyorlar. Son zamanlarda piyasaya sürülen, ayakkabı ve benzeri deri yapıştırma işlerinde kullanılan yapıştıncılann "polinöropati" (bir tur felç) denilen hastalığa yol açtığı one suruldu. Alman patentli ve benzerlerıne göre daha ucuz olan bu yapıştıncüar vücutta kaslara giden sinirleri, sinirlere mesaj götüren hareket ve duyu taşıyan yapıları bozuyor. Böylece bir tur felce benzeyen hareket ve duyu kaybına yol açıyor. Ayakkabı yapıştırma işıyle uğrayan 13 kadar hastanın Istanbul Tıp Fakultesi'nde, 10 kadar hastanın da Cerrahpaşa Tıp Fakultesi'nde tedavi görduğu belirtildi. tstanbul Tıp Fakultesi Nöroloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Coşkun Özdemir, uzman doktorlar Emre Öge ve Pirave Serdaroglu tarafından yapılan araştırmalarda, hastaneye "hareket zayıflıgı" şikâyetiyle başvuran 13 hastanın ayakkabı ve deri yapıştırma işinde çalıştığı belirlendi. Hastalann kullandığı yapıştıncılar tahlil edildiğınde, yapıştırıcı endüstrısinde kullanılan "beksakarbon" lardan ozellikle "nheksan" ve "metil nbutil keton"un işçilerde ağır "polinöropati"ler oluşturduğu gözlendi. Bu hastalık tamamen tedavi edilemiyor ve hastamn toksik madde ile ilişkisini kesmesine karşın etkisini sürdürerek bazen hastada ağır "anu" bırakabiliyor. Kullanılan yapıştırıcılara bağlı olarak son aylarda hızla artan "polinöropati"nin sanayide salgın hastalık niteliği aldığı kay Çikolatanın çocuklara etkisi İSTANBUL (UBA) Fazla çikolata yiyen çocuklarda psikolojik ve sosyal sorunların meydana geldiği öne surüldü. Trakya Üniversitesi Tıp Fakultesi öğretım uyelerınden Dr. Hımmet Karazeybek, son yıllarda yapılan araştırmalarda aşırı fosfat (çikolata) ile beslenen çocuklarda birtakım psikolojik sorunların yanı sıra antısosyal kişilik gelişimine de rastlanıldığmı söyledi. Bazı uzmanlann Batı Avrupa ulkelerinde görulen kural tanımayan bir gençlık yetişmesinde çikolatı ve aşırı fosfat alınmasımn rolu olduğunu savunduğunu kaydeden Karazeybek, öğün dışı şekerleme ve çikolata yemenin çocuklarda iştahsızlığa da yol açtığını belirtti. Yönetici seminerleri ANKARA (UBA) UTEA Bılgısayar fîrması tarafmdaı düzenlenen yönetici semınerlerinin 7 eylülde başlayacağı bildirıldi. Semmere katılanlara muhasebe ve genel yönetım konularında bılgı verilecek. Yaz sezonu nedenıyle ara verilen seminerlerin 7 eylülc başlayacağı ve 18 aralıkta sona ereceğı belirtilen UTEM Yönetım Enstitüsu 'nden yapılan açıklamaya göre seminer, "Gelişen yönetim gereklerinin ülkemızde de eı yararh biçimde uygulamaya geçirilmesi" amacını taşıyor Hess, gizlice gömüldü WUNSIEDEL (AA) Nazi savaş suçlusu ve Adolf Hitler'in sağ kolu Rudolf Hess gizlice gömüldü. Hess'in gömüldüğü haberi Federal Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Wunsiedel kasabası belediye başkanı tarafından gazetecilere duyuruldu. Ancak Hess'in, ne zaman ve nereye gömüldüğü hakkında bügi verilmedi. Hess'in ailesine yakın kaynaklarsa, Hess'in Wunsiedel'deki aile mezarhğına "huzur içinde" gömülduğünu ıfade ediyorlar. Hess'in cenaze törenınin çarşamba günü yapılacağı bildirilmişti. NeoNazi gruplar, polis yasağına rağmen, Hess'in cenaze törenine katılacaklannı belirtmişlerdi. Cenaze töreninin yapılacağı Wunsiedel kasabasında, çıkabilecek muhtemel olaylara karşı sıkı güvenlik önlemleri alınmıştı. Ulkenin çeşitli yörelerinden NeoNaziler gruplar halinde kasabaya gelmeye başlamışlardı. Hess'in, çıkacak muhtemel olaylann önlenmesi amacıyla gizlice gömuldüğu belirtilivor Aksoy: BiUmsel kontrol yok tslanbul Haber Servisi Ayakkabı ve benzeri deri yapıştırma işlerinde kullanılan yapıştıncdann "polinöropati" denilen hastalığa yol açtığı ı;onusunda görüşlerine başvurduğumuz Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanbğı'mn bilimsel olarak piyasadaki yapıştırıalan inceletmesi gerektiğini savunarak, "Bu bakanlıklann, işyerlerinin sağlığı ile ilgili uygulamalı birtakım tedbirler alması gerekir. Bu kontroller hiçbir zaman bilime u>gun yapılmıyor. Bundan once benzene bağlı birtakım rahatsulıklar meydana gelijordu. Kontrollerin >etersizliğinden şimdi yapıştıncılann içinde bulunan diger kimyasal maddelerin yaratüğı sağlık problemleri ortaya çıkıyor" dedı. Ozellikle sanayide çok kullanılan kimyasal maddelerden benzenin neden olduğu bir kansızlık türunu ve kan kanserini tanımlamış olan Prof. Aksoy, ilk kez kendisinin saptadığı "anormal hemoglobin tipleri" konusunda da araştırmalar yaptı. Piyasadaki yapıştıncılann sağlığa zararh olmayacak oranlarda uretilmesinin sağlanması gerektiğini söyleyen Prof. Aksoy, geçen yıl Ankara'da ışçi sağhğı Ue ilgili olarak TÜBİTAK Uzmanlara göre işyeri sağlığına yeterli özen gösterilmiyor Çalışma ve Sağlık bakanlıklarının, piyasadaki yapıştıncılan inceletmesi gerekir. Bu kontroller hiçbir zaman bilime uygun yapılmıyor. Bundan önce benzene bağlı rahatsızlıklar vardı. Şimdi yapıştırıcılardaki kimyasal maddelerin yarattığı sağlık problemleri ortaya çıkıyor. ve ilgili bakanlıklann temsilcilerı ile bir toplantı yapıldığıru, alınan kararlann bildirilmesıne karşın ne Sağlık ne de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın konuya ilgi gösterdiğini belirtti. Prof. Aksoy, "Yapıştırıcılardaki eritkn probiemi muttoka halledilmeli ve kontrol edilmelidir. Butün sorumluluk, işyerlerini ilmi ve bilimsd metotlarla kontrol etmeyen insanlarda" diye konuştu. Prof. Aksoy şunları söyledi: "Petrolden elde edilen alifatik hidrokarbonlardan 'heksan'ın, yapıştırıcı ve\a başka maksatlaıia kullanıldıgı zaman, işyerinin havasından teneffıis edilerek kana kanşmasıyla sinir sisteminde felçlere kadar giden bozukluklar yaptığı coktan beri bilinir. Bu yıl Istanbul Tıp Fakultesi Nöroloji Kliniği'ne gelen vakalardan biri için fikrimi sordular. Onlara bunun 'n heksan'a bağlı bir rahatsızlık olmasının mümkıin olduğunu sövledim. Kullacılan yapıştırıcılan 'gas kromatografi' metodu Ue İstanbul Üniversitesi Kimya Mtthendisligi'nde incelettirmelerini önerdim. Sözii edilen vakalann 'nheksan'a baglı olması mumkundür. Bunun nedeni bence şudur. Benzenin ozellikle ayakkabıcüarda ağır kan rahatsızlıkla Prof. Muzaffer Aksoy: nna neden olduğu anlaşılmış, ozellikle işçilerin ağır kan hastalıklanndan vefat etmeleri üzerine Sağlık Bakanlıgı benzen kullanımını sınırlamış, piyasada kullanılan benzenli yapıştıncılar yerine başka kimyasal maddelerden hazırianmış maddeler hâkim olmuştur. tstanbul'da tamamen geçmese bile alınan tedbirler sonucu benzere baglı kan hastalıklan azalmışür. Bu kez yapıştıncılarda eritici olarak benzen yerine 'toluen' ve 'xylen' gibi çeşitli eriticiler kullanılmıştır. Nitekim 19831985 >ılları arasında Kimya Mühendisliği Fakultesi'nden Prof. Dr. Suheyla Özeriş ve benim de arelannda bulundugumuz bir ekip TÜBİTAK projesi Ue İstanbul ve Kocaeli'nde 2 yıl suren 40 işyerinde inceleme yapmışür. Bu araştırmada, benzenin degerlerinin çok azaldığı goriılmöş, onun yerine daba çok 'toluen' ve 'alifatik hidrokarbonlar'ın kullanıldıgı saptanmıştır. Burada vapılacak iş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgı ile Sağlık Bakanlığı'nın bilimsel olarak piyasadaki yapıştıncılan inceletmeleri ve sağlığa zararlı olmajacak şekilde uretilmelerini saglamaktır." Türkiye'de ölüm erken geliyor ANKARA (ANKA) Dunya Sağlık örgütü'nün (WHO) verilerine göre, Turkiye, ortalama yaşama suresi bakımından, aralannda Mısır, Yunanistaı Sri Lanka, Uruguay, Yeni Zelanda'nın da bulunduğu 14 ülke içinde sonuncu durumda bulunuyor. iVHO'nun verilerine göre, Türkiye'de erkekler için ortalama yaşam süresi 60.3 yıl iken, bu surenın Yeni Zelanda'da 71.2, Uruguay'd 69.1, Sri Lanka'da 66.1, Yunanistan'da 72.2, Isveç'te 73.6 yıl olduğu görülüyor. SSCB okul gemisi İSTANBUL (AA) Sovyetler Birliği Yuksek Denizcilık Tıcaret Okulu'no ait Tovarisch (Arkadaş) adl yelkenli okul gemisi Istanbul'a geldı. Kaptan ve yardımcısının dışında, murettebatı öğrenaler olan Tovarisch, bir buçuk aylık Akdeniz turundan sonra İstanbul Lımanı'na yanaştı. Vladamır Bolozofun kaptanlığım yaptığı yelkenl gemıde bulunan 120 oğrenc pratik çalışma yapıyor, bılg ve becerilerini geliştiriyor. Papandreu, Kipı >riyanu ile görüştü ATtN A (Cumhuriyet) Kıbns Rum Lideri Spiros Kipriyanu bir süredir yaz tatiliiçin bulunduğu Yunanistan'dan, dün Lefkoşa'yadöndu. Hareketinden önce uğradığı Atina'da Başbakan Andreas Papandreu ile özel bir göruşme yaptı. Papandreu'nun da 10 günluk yaz tatilinin sona ermesinden sonra yapılan bu göruşmenin "özel" olduğu belirtilirken, ele alınan konulann ne olduğu konusunda hiçbir açıklamayapılmadı. Ancak Kipriyanu ile Papandreu Başbakan Turgut Özal'ın geçtiğimiz hafta içinde Bursa'da yaptığı konuşmada Bulgaristan'da yaşayan Türkleri, Kıbrıs Turklerinin geçmişteki durumlarına benzetmesi ve Kıbns sorununun bugün için kapatüdığından söz etmesi üzerine, gerek Atina'mn gerekse Kıbnsh Rumların gösterdikleri sert tepkileri gözden geçirdikleri belirtildi. Bu arada Kipriyanu'nun önumuzdeki ay içinde Birleşmiş Milletlere goturmeyı tasarladığı Kıbns sorunu ile ilgili Papandreu'ya bilgi verdiği öğrenildi. 'Maymıın kalbine karşıyım ne de olsa yakınlığımız var' İstanbul Haber Servisi Dünyada ılk kalp nakli ameliyatım gerçekleştiren ünlü kalp doktoru Prof. Christian N. Barnard, dün İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ı ziyaret etti. Bugün ameliyatına gireceği Topkapı Hastanesi'nde yatan hastasına bir konsültasyon yaptı. Prof. Barnard, Vali Nevzat Ayaz'a yaptığı ziyarette, kalp transplantasyonlanndaki gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu. Topkapı Hastanesi'nin davetlisi olarak Istanbul'da bulunan ünlu kalp cerrahı, insan kalbinin yanı sıra hayvan kalbinin de transplantasyonda önem kazandığını belirterek şunlan söyledi: "Yavaş yavaş insan kalbi transplantasyonunda hayvan kalbi kallanılmaya başlandı. Keçi ve dana gibi hayvanlar en çok rağbet görenler. Ben kişisel olarak maymun kalbinin kullanılmasını kabul edemiyorum. Ne de olsa maymun Ue bir yakınlığımız var" dedi. Vali Ayaz da, keçi ve dananın rahatlıkla kesildiğini, bu nedeale tıpta bu hayvaniann kullanılmasının daha yerinde olacağını belirttı. Topkapı Hastanesi sahibi Doc. Dr. Edip Kürklü, kalp transplantasyonu için gerekli canh kalbin bulunmasında Türkiye*deki yasaların izin vermediğıni belırtirken yeni kuracaklan hastanelerine bu konuda izin almak için Sağlık Bakanlığı'na başvuracaklannı beUrtti. Prof. Barnard, insan kalbinin diğer organlardan daha önemli olmadığını belirtirken şu görüşlere yer verdi: "Tarih boyunca kalp, insanlar için daha önemli görünmüştür. Onun için şiirier, romanlar, şarkılar yazılmışür. Ama beyin en önemli organdır ve çaiışmaJanmız şimdı bu yönde geli$mektedır. Organ naldDeri öyk bir aşamaya gelecektir ki, beyin kalacak, insanın diger organlan degişebilecektir." Beyin değiştirilmesi konusunda da bazı çalışmalar olduğunu belirten Prof. Barnard, "Iki kafalı bir köpekte kendi başı Ue ikinci başı arasında büyiik bir aynm olduğunu yaptıgımız deneyler ile saptadık. Birinci baş onttne konulan siıtü içerken, ikinci baş da aynı tepkiyi gösteriyor" dedi. Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'la yaptığı sohbette, düzenli egzersiz yapmanın önemine değinen Prof. Barnard, "Egzersiz, vücudun hayat ceşmesidir" dedi. Prof. Barnard'a, Dalan tarafından üzeri Türk El Sanatları işlemeli bir tabak armagan edıldi. Dalan, Prof. Barnard'a, "Tabağa bmktıkça Istanbul'da kuracagın hastaneyi diışün" dedi. Prof. Barnard'ın, Sanyer Bahçeköy'de Topkapı Hastanesi tarafından kurulacak "Kalp CbeckUp ve RehabUitasyon MerkezT'nin projesi ve inşaat çalışmalarını izleyeceğı de belirtildi. Dr. Barnard, Ayaz ve Dalan'ı ziyaret etti Bağmsak kanserinin nedeni: Hatalı kromozom Haber Merkezi Oldurucu bir kanser turu olan kölon bağırsak kanserinin hatah bir kromozon sonucu oluştuğu ortaya çıkarıldı. Geçen hafta Ingiliz ve Israilli araştırmacılar Nature dergısınde yayımlanan bir raporla ender görulen bir kolon kanserı turune hatalı bir genin yol açtığını kanıtladıklarını ve bu genin yerini bulduklannı açıkladılar. Londra'dakı Kralıyet Kanser Araştırmaları Fonu vonetıcısı Sir VValter Bodmer, bu buluş sayesinde doktorların daha rahat ve kesin teşhislerde bulunabileceklerini ve daha etkili tedavıler uygulayabileceklerini belirtti. Time dergısının haberıne göre, Bodmer ve ekıbı bıreylerı arasında adenoma polıpozıs gorulen 13 aileyı ınceledı. Bu hastalığa tutulan kişilerde kolon duvarları, kanserleşen polıplerle kaplanıvor. Hasta kışılerı ve aılelenni incele>en doktorlar, hastalıkla 5 numaralı kromozom arasında bir ılişkı kurdular. Yıınanistan'dah ABD üsleri A TİNA (Cumhuriyet) ABD'nın Yunanıstan'dakı uslerının geleceğı ile ilgili göruşmelerın ön hazırlıklar eylul ayında başlıyor. Yun< hukumetının açıklamasına göre, Yunan Dışişleri Bakc Karolos Papulias ile ABD'nın Atina Büyukelçis Robert Keeley arasmdaki goruşmede uslerle ilgili ön göruşmelerın acendası ile ılgılı konular ele alınacak. Bulgaristan'da Türk kampları BURSA (Cumhuriyet Burosu) 1980 yılında yakmlarını ziyaret etmek ıj gıttiğı Bulgaristan'da, Turkiye lehine casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanarak 7 yıl 3 ay hapiste kalan Remzı İSçan, salıverildikten sonra dönduğu Bursa'da bir bası, toplantısı duzenledı. Remzı Uçan, Bulgaristan'da yaklaşık 10 bin kışının kaldığı 4 Turk kampı olduğunu belirtti. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle